Katalog

11 MAYIS 2001 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 • • G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada linmeyenler... Örneğin; Genelkurmay Ikinci Başkanı Orgeneral Bü- yükantt, Başbakanlık kapısına dayandığı zaman; asker- lerin iki noktada fena halde bozuk çaidıkları kamuoyu- na yansıdı. TSK; Telekom hisselerinin ancak yüzde 45'inin özel- leştirilmesinden yanaydı, iletişimde kullandığı uydulann satışına olanak sağlanmasına karşı çıktı. Bu direnmenin açığa çıkmasından hemen sonra IMF; satışta yüzdeye kanşmadığını, uyduların özelleştirilme- sini hiçbir zaman istemediğini açıkladı. Üzerinde durulmayan bu gelişme, IMF ile görüşmele- ri yürüten heyetin (yani Derviş'in) Ankara'yı, örneğin ül- kenin güvenliğiyle ilgili kurumlan bilgilendinmediğini içe- ren bir savı ortaya koydu. Bir başka sav, zaten kanşık olan kafalan daha da ka- nştırdı. Lisans yetkisinin Ulaştırma Bakanlığı'nda saklı kala- cağını AB'ye verilen Ulusal Program'ayazdığımız öne sü- rüldü... Bütün bunlar; ulusal güvenliğimizle ilgili olası sakınca- lar, anayasaya aykırılık falan filan... Bu hükümetin bir ku- lağından girdi, ötekinden çıktı. Düğümü çözen kim? Uzlaşmazlığı uzlaşıya dönüştü- ren liderter mi? Olan biten gösteriyor ki, hayır!.. 10-15 miryar borç veırnek için iki yasa dayatmasında bulunan önce IMF ve Dünya Bankası, daha sonra... Ama -liderter zirvesinden 10 saat önce- iki bakan ara- sındaki çatışma doruğa tırmandığı sırada Ecevit'e gön- derdiği mektupla Başkan Bush'un müdahalesi çözdü sorunu... Çözümün galibi ne şu ne de bu! Sorun çözüldüyse eğer, kahramanı ABD ve ABD'nin (IMF ve Dünya Ban- kası gibi) yan kuruluşları... Ya yitirdiğimiz? Bağımsızlık onurumuz! iki örnek Hangi haber doğru, hangisi yanlış; tozdan dumandan göz gözü göremediği için pek anlaşılmıyor. örneğin; Yardımcı Hüsamettin Ozkan "ara birformür öneriyor. Lisans yetkisini Bakanlar Kurulu'na bırakan bu formülü liderlerin -ne şiş yansın ne de kebap- benimse- yerek anlaşmazlığı çözdükleri söyleniyor. Ne ki "Derviş sıkıntısı" giderek genişliyor. Örneğin, son ANAP grubunda "10 milyar dolar için ABD Hazine Baka- nı'nın ve öteki kuruluşlann dayatmalanna Derviş'in 'gere- ken yanrtı' vermemesi" ağır eleştirilere uğruyor. Hükümet ortağı Genel Başkan Yılmaz kürsüde: "Artık sapla saman birbirine kanştı. Şu bu yasa çıkmazsa para gelmez ifadeleri kabul edilemez. Aslında Ecevit ve Bah- çeli de bu durumdan memnun değil. Ben olsam Derviş'i görevden alırdım" diyor. Güzel, ama soyut sözler. Somut sonuç vermeyen, ver- meyecek görüşler... Bir hükümet, tüm demokratik kurumlanyla bir yönetim düşününüz; Başbakan, ucunu göremediği krizlerden çı- kabilmekte tek çare gördüğü 10 ile 15 milyar dolann tut- sağı. ABD'nin, IMF ve Dünya Bankası'nın hükümet nez- dinde sözcüsü konumundaki Derviş'e eli mahkûm. Ne derse kabul ediyor. Bakanlar Kurulu suspus. Pariamento keza. IMF ve Dünya Bankası'ndan sonra Başkan Bushtan da iki yasayı 15 Mayıs'a kadar gerçekleştirmeyenleri "cesa- retten yoksun"a getiren üslupla yazılan mektup, Derviş'e son vetamdestek... Bizimkilerin eiini kolunu bağlayan, hem de ne destek! öksüz'fe bitmek bilmeyen Tetekom tartışmalannda yıp- randığı söylenen "kurtancımız" Kemal Derviş, pazarlık baskılanndan "insana gına geliyor" buyurmuşlar. Bize de zatı âlinizin VVashington'dan Ankara'ya taşıdı- ğınız 10-15 milyar dolar karşılığı baskılardan... gınageldi! MumcuU Baştarafı 1. Sayfada di bakanlan ile bile karşı kar- şıya gelen Yılmaz'ı Mavi Akım'la ilgili savlann yoğun- laşması nedeniyle de sıkıntılı günler bekliyor. "Mavi Akun"'la ilgili görüşme yap- madığım ısrarla vurgulamasına karşm Gazprom Başkam VTk- tor Çernomirdin'le bir araya geldiğinin ortaya çıkması, Yıl- maz'ın sıkıntı yaşamasına ne- den oldu. Beyaz Enerji operasyonu, CumhurErsümer'in Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı- ğı'ndan istifa etmesi ve Yıl- maz'ın açıklamalannın ardın- dan ortaya çıkan gerilim derin- leşiyor. Yılmaz, Içişleri Baka- nı SadettinTantan'ın îran ziya- reti nedeniyle yerine vekâlet e- den Mumcu'dan jandarmayı hedef alan işlemler yapılması- nı istediği haberleri basında yer alırken ANAP Genel Baş- kam, sessizliğini dün de koru- du. Bu arada, Mesut Yılmaz'ın jandarmanın açıklamasına ya- mt vermesinin ve jandarmayı suıırlandıran bir genelge ya- yımlama arayışında olduğunun duyulmasının ardından Jandar- ma Genel Komutanlığı'nın ye- ni bir açıklama hazırlayıp Içiş- leri Bakanı Vekili Erkan Mum- cu'nun bilgisine sunduğu öğre- nildi. Mumcu'nun da Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ay- biiyiiyor taç Yalman'la temas kurarak açıklamanın askıya ahnmasını rica ettiği, bunun da komutan- lıkta kabul gördüğü bildirildi. Mumcu, istifa tartışmalannın ardından dün ilk kez Meclis'e geldi. Partili milletvekilleriyle Meclis kulisinde bir süre sohbet eden Mumcu'nun genel kurul- da bakan sıralanna oturmama- sı dikkat çekti. Mumcu, istifa karannı askıya alıp almadığı yönündeki soruya, "Hiçbirko- nuda hiçbir açıklama yapmaya- cağun" demekle yetindi. TBMM Genel Kurulu'nda Kamer Genç'in Mumcu ile Yılmaz arasındaki jandarma tartışmalannı dile getirmesi üzerine ANAP Grup Başkan- vekili Beyhan Aslan, kürsüye gelerek iddialan yalanladı. Bu haberleri Yılmaz'a dönük sal- dın olarak niteleyen Aslan, "Sayın Bakanımız da burada- dır. Genel Başkanımızia baka- nımız arasında hiçbir anlaş- mazfak yoktur" dedi. Mumcu gazetecilere açıkla- ma yapmaktan kaçınırken ya- kın çevresine istifasmı Yıl- maz'a ilettiğini, genel başkanm tavnnı ortaya koymadan, ka- muoyuna yönelik bir açıklama yapmayı doğru bulmadığını ak- tardığı dile getirildi. Mum- cu'nun tartışmadan sonra Yıl- maz'la hiç görüşmediği, ancak gelişmeler hakkında Tantan'a bilgi verdiği öğrenildi. Telefon dinleme îzgi'ye şikâyet edildi ANKARA(CumhuriyrtBûrosu)-ANAP yönetimi, Istanbul Milletvekili Cavh Kavak'ın, telefonlannın dinlenmesi ne- deniyle jandarma ve dinleme karan alan Devlet Güvenlik Mahkemesi'ni TBMM Başkanı Omer Îzgi'ye şikâyet etti. ANAP Grup Başkanvekili Beyhan Aslan ise Mesut Yıhnaz'la "arası açık" olan Içişleri Bakanı Sadettin Tantan' ı basın aracılığıyla, "yasaya aykın telefon dinleyen kurumlar hakkında duyariı ohnaya ve gereğini yapmaya* çağırdı. TBMM Başkanı Izgi ise telefon din- leme ile ilgili olarak DGM'den bilgi istedi. Yargıtay 8. Ceza Dairesi Başkanı Nad Ün- ver de. yargı karanyla telefonlann dinle- nilmesinde cumhuriyet savcılannın dene- tim görevini tam olarak yapması halinde yakınmalann büyük ölçüde ortadan kalka- cağını söyledi. ANAP Istanbul Milletvekili Cavit Kavak'ın telefonlannın dinlendiğinin ortaya çıkmasının ardından, ANAP yönetimi, Jan- darma Genel Komutanlığı'na karşı giriştiği kavgada, "destek" arayışına girdi. Bu çerçevede, Grup Başkanvekili Beyhan Aslan, ANAP'lı Anayasa Komisyonu Başkanı Turhan Tayan, Adalet Komisyonu Başkanvekili Sühan Özkan ve Insan Hak- lannı tnceleme Komisynu Başkanvekili Emre Kocaoğhı, dün TBMM Başkanı tz- gi'yi ziyaret ederek DGM ve jandarmayı şikâyet ettiler. Ziyaretin ardından, be- raberindeki milletvekilleriyle basın toplantısı düzenleyen Aslan, anayasanın 83. maddesi çerçevesinde milletvekillerinin telefonlannın mahkeme karanyla da olsa dinlenemeyeceğini vurguladı. Suç unsuru ve delili varsa, o milletvekilinin dokunul- mazlığının kaldınlması ile dinleme karannın alınabileceğini belirten Aslan, DGM'nin tutumunu "yasaya aykın ve key- fi" olarak nitelendirdi. Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ile Mücadele Yasası'nın getiriliş amacının "çete ve mafya ile mücadete" olduğunu, yasanın dinleme koşullarını net olarak ortaya koyduğunu vurgulayan Aslan, Kavak'la ilgili ellerinde bir suç delili ol- madan dinleme yapılmasını kınadıklannı bildirdi. Adalet, Içişleri Bakanlığı, Hâkim- ler ve Savcılar Kurulu'nu, yasaya aykın yapılan bu uyguluma ile ilgili duyarlı ol- maya ve konunun "ûzerine gHmeye" çağıran Aslan. "Çünkühukukbirgünherkeselaznn olur" dedı.TBMM Başkanı Izgi de yaptığı yazılı açıklamada, bir milletvekilinin TB- MM telefonlannın dinlenmesini "kaygıyb karşüadığmT bildirdi. Savcı YükseVesoruşturma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel hakkında ANAP Genel Başkanı Me- sut Yümaz'ın Mavi Akım projesiyle ilgili olarak Rus- ya'da Gazprom şirketi yö- neticisiyle görüşme yaptığı- na ilişkin açıklamasından dolayı Adalet Bakanlığı ta- rafından soruşturma başla- tılıyor. Adalet Bakanı Hik- met Sami Türk, konuyla il- gili olarak bugün bir müfet- tişin görevlendirilebileceği- ni kaydetti. CNN Türk'te dün akşam yayımlanan Editör progra- mındaki habere göre Mavi Akım soruşturma dosyası, DGM Başsavcısı Cevdet Volkan tarafından kendisin- den alınan Yüksel, soruştur- madan haberi olmadığını belırterek "Bakanhğm tak- diri" dedi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk de ba- kanlığm, şikâyet üzerine Yüksel hakkında inceleme başlattığını kaydetti. Düne kadar müfetriş görevlendir- mediğini kaydeden Türk, bugün görevlendirme yapa- bileceğini söyledi. Kanadoğlu'ndan liderlere öneri ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Yargıtay Cumhuriyet Başsav- cısı Sabih Kanadoğlu dün koalıs- yonu oluşturan partilerin liderleri ile ayn ayn görüşerek 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri Yasa- sı kapsamına giren suçlann, yapı- lacak düzenlemeyle tek elden baş- savcılık tarafından yürütülmesini önerdi. Kanadoğlu. dün saat 17.30'da Başbakanlık Merkez Bi- nası'na geldi. Başbakan Biilent Ecevfrüe yaklaşık-yanm saat sü- ren bir görüşme yapan Kanadoğ- lu, daha sonra başbakan yardımcı- lan Devlet Baheeli ile Mesut Yü- maztaranndan kabul edildi. Lider- lere 4422 sayılı Yasa'daki düzenle- melerin netleştirilmesi gerektiğini ileten Kanadoğlu, yapılacak dü- zenlemeyle yasa kapsamına giren tüm suçlann Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıhğı tarafından yürütülme- sini önerdi. Kanadoğlu, soruştur- malann belirli bir noktaya gehne- sinin ardından savcılann görevlen- dirilebileceğini söyledi. Liderlerin Kanadoğlu'nun önerisini olumlu karşıladıklan, daha sonra gerçek- leştirilen liderler zirvesinde konu- yu ele aldıklan belirtildi. Lider- lerin, düzenlemeler konusunda hukukçulann çalışma yapmasını da benimsedikleri kaydedıldi. P R O G R A M Yapı Kredi Sanat Festivali 2001 Mayıs ayı konserleriyle sanatseverlerle yeniden buluşuyor. CARMINA BURANAyı hiç böyle dinlemediniz! MUNCHNER MOTETTENCHOR (MÜNİH MOTET KOROSU) Medeni Yasa görüşmelerinde MHP'den kadını aşağılayıcı öneri Mal yerîne taztninat 1977 yılında Carl OrfTun huzurunda CARMtNA BURANA'yı seslendirmiş ve açık onayını kazanmış olan 90 kişilik Münih Motet Korosu, Yapı Kredı Sanat Festivali 2001'in ılk konserinı vermek üzere Istanbul'a geliyor. Bu muhteşem iki geceden birinde mutlaka yerinizi ayırtın... Bilet Satış Noktaları: • Yapı Kredı Yayınlan Galaîasaray Krtabevr (0212) 252 47 00 / 471 • Cemal Reşıt Rey Konser Salonu (0212) 232 98 30 • Beyoğlu Ada Kültür (0212) 251 38 78 • Nezıh Kıtapevi/Baidat Caddesı (0216) 359 23 49 • Dünya Aktûel Kıtabevlen Beyoğlu (0212) 249 10 06 Capıtol (0216) 39118 80 Hılton (0212) 233 00 94 Kadıköy (0216) 347 79 06 Rezervasyon: • Telefonla rezervasyon yaptırmak için (0212) 252 47 00 / 479u arayabılırsınız. • Rezervasyonunu yaptırdığıniz bıletlerı 48 saat ıçınde, "Yapı Kredı Yayınlan Galatasaray Kıtabevı' Istıklal Caddesı No: 285 Beyoğlu adresınden almanız gerekmektedır. • Rezervasyonlarınızda kredı kartı kullanabılırsiniz. • Aynlan bıleîlenn tümünün alınması zomnludur. • Satılan bılet gen alınmaz. • Kurumumuz ılan edılen bılet satış noktalanndan satın alınmamış bıletlerden sorumlu değıldır. • Gösten mekânındakı gıse gösten günlen saat 17.00'den başlama saatıne kadar açık olacaktır. İnternet Aracılığıyla Bilet Satışı: http: // wwv.yapikrediyayinlan.com http: // shop.superonlıne.com/ykyk 12 May.s 2001. Cumartesi, 20.30 Şef: Rengım Gökmen 13 Mayıs 2001. Pazar, 20.30 Şef: Hayko Siemens Soiistler: Thomas Gropper (bartton) Katarzyna Dondaiska (soprano) Yer: İstanbul Büyüksehir Belediyesi Cemal Reşıt Rey Senfoni Orkestrası eşliğinde Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı Anadolu Auditoriumu Bfiet Fıyaîian : i. Kaöeme: 25.000.000TI !!. Kademe: 20.000.000TL III. Kademe: 15.000.000TL Ögrenci- III. Kademe: 12.000.000TL M A Y I S YAPI KREDİ EMİNEKAPLAN ANKARA - TBMM Adalet Ko- misyonu'nda, Türk Medeni Yasa Tasansı üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından hükü- met ortaklan arasındaki "raal reji- mi" tartışması yeniden alevleniyor. MHP yöneticileri ile Adalet Baka- nı Hikmet Sami Türk'ün sorunun çözümü için bir araya gelmeleri beklenirken MHP, paylaşmah mal aynlığı rejiminde ısrar ediyor. Üretmeyen kadmm mallann yan- sını almasının adil olmadığını sa- vunan MHP, evlilikte edinilen mal- lann eşler arasında eşit paylaşımı Casusiukla suçlanan Türk tutuUamfe MOSKOVA (AA) - Rusya'nın güneyindeki Novorossisk'te casusluk- la suçlanan bir Türk va- tandaşmın tutuklandığı bildirildi. Rus devlet te- levizyonu RTR'nin habe- rine göre, Rus Haberalma Teşkilatı (FSB) yetkilile- ri, tutuklanan Türic vatan- daşının Novorossisk'te bir Türk şirketinde çalış- tığını ileri sürdüler. FSB yetkilileri, mayıs ayı ba- şından bu yana casusluk- la suçlanan bazı Türk va- tandaşlannın sınır dışı edildiklerini iddia ettiler. Bakan azattma çabaJan ANKARA (Cumhuri- yet Büro8u)-Koalisyon or- tağı parti liderlerinin ka- binedeki bakan sayısmı azaltmak amacıyla uygun zamanı bekledikleri bildi- rildi. Başbakanlık kulisle- rinde, ANAP'tan 1, DSP ve MHP'den 2'şer devlet bakanının azaltılması için koalisyon partilerinin ken- di içlerinde çalışma yap- tıklan dile getiriliyor. yerine "kadının sigorta ettirilmesi veboşanma durumunda uygun taz- minat verümesi"ni öneriyor. Tasa- nyı hazırlayan komisyonun üyesi Prof. Dr. AhmetKılıçoğlu. eşitpay- laşımın boşanmalan azaltacağını belirterek bu rejimde mallann de- ğil, mallann değerinin bölüşümü- nün söz konusu olduğunu bildirdi. Evlilikte edinilen mallann eşler arasında eşit paylaşımını öngören "edinilmiş mallara kaülma reji- mi"ne karşı çıkan MHP, bunun ye- rine yalnızca ailenin ortak kullan- dığı mallann paylaşımını öngören "paylaşnuüı mal aynhğı rejimini" savunuyor. Bu konuda muhalefet partileri ile birlikte hareket eden MHP, Türk'e sunulmak üzere öne- rilerinin yer aldığı bir rapor hazır- ladı. Eşit paylaşımın lsviçre'de tep- kiyle karşılandığı ileri sürülen ra- porda. bu ülkede kadın ve erkeğin ekonomik yaşama katılması nede- niyle edinilmiş mallan yan yanya paylaşmasının normal olduğu kay- dedildi. Raporda. "Ovsa ülkemiz- de kadıniann büjıik çoğunluğu ekonomik olarak üretime katiima- maktadır. Bu nedenle hiç üretime kaülmayan kaduun boşanma ha- linde kocanın maUaruun \ansını ai- ması adalete ve hakkaniyete uygun değfldir" denildi. KUTBER ABLAMIZI HEP BİRLİKTE ANIYORUZ 13 MAYIS 2001 Pazar Saat: 14.00 İstanbuf Bilgi Ûniversitesi Ooiapdere Kampusu - Konferans Salonu uş Deresi Cad. No: 47 Dolapdere-fstanbu! Bilgi İçin: TÜSTAV (Türkiye Sosyal Tarih Araştırmaları Vakfı) Tel: 0.212.244 24 49 G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ABD'nin Ankara Büyükelçisı Robert Pearson, ön- ceki gün saat 11.00 sıralarında Başbakanlık'a geldi, mektubu bırakıp çıktı... Mektup Türkçeye çevrilerek kamuoyuna dağıtıldı a- ma, bu mektubu Türkçeye daha açık seçik çevırmek, sözcük perdelerinin arkasındaki tümceleri de kaleme almak gerekiyor. ^ Mektubu Oztürkçeye çevirip aktaraiım.^. • • • Sayın Başbakan, Biliyorsunuz ben Teksaslıyım. Bu yüzden de tek sesliliği severim. Tıpkı sizin gibi. Ancak bu IMF ile iliş- kiler konusundaki karmaşaya seyirci kalmanızı yadır- gadığımı belirtmek isterim. Size gideceğiniz yönü söylüyoaız. Atacağınız adım- lan gösteriyoaız. Sonra da "ılk hangi ayağımızı ata- lım, sağ mı sol mu" diye soruyorsunuz. Daha önceki görüşmelerimizde de vunguladığım gi- bi, IMF ve Dünya Bankası'nı size yardımcı olması için görevlendirdim. Dünya Bankası'ndan da bir yurttaşı- mızı, ee yani yurttaşınızı, her neyse bir uzmanımızı si- ze gönderdik. Yöntemi aldığınızı düşünmüştük. Şöy- le ki; Derviş, yapılması gerekenleri söyleyecek, hü- kümetiniz yerine getirecek. Derviş de bu yöntemi benimsedi, bizim olup olma- ması konusunda çok önemsemediğimiz maddeleri bile IMF mektubuna koydu. Bu durum bizi de fazla- sıyta sevindirdi. Çark artık oluştu. Derviş, IMF'ye ya- pılması gerekenler konusunda söz verecek, siz de o sözleri bağımsız bir biçimde yerine getireceksiniz. Bu demokratik yöntemin daha baştan aksama eğilimine girmesi bizi doğal olarak üzüyor. Sanınm bu maddi yardımı size karşılıksız yaptığı- mızı düşünmüyorsunuzdur. Biz karşılığını almayaca- ğımız bir selamı bile vermeyiz. Selamın getırisı ne ola- cak, götürebilecekleri var mı? Selam bir süre geç ve- rilirse nasıl olur? Değeri artar mı azalır mı? Selamın ya- nına bir de hal-hatır koyunca ilişkinin boyutları ne olur? Doğal olarak bütün bunlan tartıyoruz. Bu bağlamda size vereceğimiz paranın karşılığını hemen görmemiz gerekiyor. Telekom bunun önemli bir göstergesi. Sizin deyiminizle durum biraz ıvedi. Hemen olması gerekiyor. Biz Orta ve Güney Ameri- ka'da bu işleri yaparken pek zorlanmıyoruz. Arjan- tin'de, Meksika'da, başta telekomünikasyon oimak üzere pek çok tekel oluşturabilecek sektörde bizim şirketlerimiz var. Bu yüzden de bu ülkeler ekonomik krize düşünce hemen 30 milyara, 40 milyara para de- miyoruz, veriyoruz. Çünkü biliyoruz ki oraya verece- ğimiz para, şirketlerimizin de ayakta durmasını sağ- layacak. Sizinle işbirliğine de bu pencereden bakmanızı di- lerim. Rahat edersiniz. Sözünü ettiğim sektörlerin yönetimini de bakanla- ra bırakmaktan yana değiliz. Bakanlar, yeniden seçil- meyi düşünüyor, partisini düşünüyor, ülkesını düşü- nüyor... Ee hoş bir durum değil. Bunun yerine ayn bir kurul oluşturulur. Kurul üyelenni siyasilerin değiştirme gücü olmaz. Biz de o kurula kuruluruz, ortak neler ya- pılabilir, bakarız. Siz de fazla yorulmamış olursunuz. Bu işbirliği öne- rimizle birlikte dostluğumuz güçlenecek, aramızdan kablo sızmayacak. Türkfye'nin bölgedeki öneminin de farkındayız. Es- kiden sizi bir ileri karakol olarak değerlendıriyorduk. Babam bu konuda ülkeniz yöneticılerinin ABD'ye gös- terdiği yarariılıklardan hep söz etmiştir. Şimdi ileri ka- rakol yerine, seyyar karakol olarak 21. yüzyılın ışlev- lerine hazırlanmanız, ilişkilerimizin gücünü de ortaya koyacaktır. Bu durumda, Kıbns gibi, Ege gibi bazı yüklerden kurtulmanız da sizin açınızdan son derece yararlı ola- caktır. Siz yapılması gerekenleri unuttukça ben yine yazanm. Yasalanmızda başanlar dilerim. ankcumettnetnettr Yıldınm: Hükümet gîdici ISTANBUL (AA> - Is- tanbul Ticaret Odası (ITO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yüdı- nm, "Bu hükümetin, Sa- ym Derviş'e, IMF ve Dünya Bankası'yla ilgili ve kendilerinin yapama- dıklan bazı reformlan Derviş'in baskısıyia yap- ünp sonra DervişM hükü- met dışında bırakacağı korkusunu taşıyorum" dedi. Hükümetin kendi- lerine yalan söylediğini ileri süren Yıldırım, hü- kümetin haziran ayını çı- karamayacağmı iddia et- ti. ITO Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım. dün ITO meclis toplantısında yaptığı konuşmada, "devtetin kendilerine ezi- yet ettiğini ve yalan söyle- diğüu" ileri sürerek hü- kümetin daha önce \ erdi- ği rakamlann tutmadığı- nı söyledi. Avukatlık Kanunu... Av. Sabrİ K U R T TBB Yönetim Kurulu Üyesi B Baştarafı 2. Sayfada * Bir yargıç ve iki avukat- tan oluşan bir hakem kuru- lu getirilmiştır. Avukatlık ortakhğı ve ücret sözleşme- lennden doğan bazı uyuş- mazhklar bu hakem kuru- lunca çözümlenecektir. * Adli yardım bürolan kuvvetlendirilmiş ve büro- lara işlerlik kazandınlmış- tır. Hukuk sigortası olmayan ülkenuzde, avukatlık ücre- tini ve dığer yargılama gı- derlerini karşılama olanağı bulunmayanlara ücretsiz avukatlık hizmeti sağlana- caktır. Giderler, baroların adli yardım bürolannca kar- şılanacaktır. Büronun gelir kaynaklan yasada sayılmış- tır. Bazı mahkeme harçla- nndan ve para cezalanndan cüzi bir pay aynlması, büt- çeyi hortumlama değil, va- tandaşın hak arama özgürlü- ğünü kullanmasına devletın bir yardım ve desteğidir. * Avukatlann evı ve büro- sunun aranmasıyla ilgili ye- ni düzenlemeden ayn ola- rak, avukatlann üstünün aranmayacağına dair de bir hüküm getirilmiştir. Yargı- lamanın üç temel öğesinden yargıç ve savcılann evleri- nın ve üzerlerinin aranma- yacağına dair "hâkimler \e savcılar" yasasında yıllardır VTİriirlükte olan bir hüküm vardır. Diğer öğe olan, avu- katlann üstlerinin aranma- yacağına dair birhüküm ge- tirilmesı, avukatlara aynca- lık değil, üç temel öğedekı ayncalığın gidenlmesıdir. * Herkese avukat tutma zorunluluğu getirilmıyor. Vatandaş kendi davasını kendı açabilır, takip edebilır. Sermayesı 25 milyar Itradan fazla olan anonün şirketler- le üye sayısı lOO'den fazla olan yapı kooperatiflerine sözleşmeli avukat bulundur- ma zonınluluğu getinlıyor. Bu da işlemlerin hukuka uy- gun olmasını sağlamak \e üyelerin zarara girmeleriru önlemek ıçindır. * Yasanın başka önemli getinleri de vardır. Değışık- likleri genel olarak değer- lendirdiğımızde; yargının üç temel öğesinden savun- manın kuvvetlenmesının amaçlandığı, hak arama öz- gürlüğüne işlerlik kazandı- nldığı, avukatm bireysel çı- kannın düşünülmediği açık- tır. Barolar ve meslektaşla- nmız hiçbirzaman kendı çı- karlannı, ülke çıkarlannın önünde ve üstünde düşün- memektedir. Tarihının en ağır ekonomik krizinı yaşa- yan ülkerruzde, devlet gemi- si batma tehlikesındeyken "Benim kamaram daha lüks olsıın" kavgasının yapı- iamayacağının bilıncinde- dirler.