Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 MAYIS2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
- BeyazEMPP
-a Operasyonunda m t y m
5 suçtı: VotaızMdarn
H ortaya çıkınasma yardm
1? veyazarKetmk.
Bektronik posta: denizsomocumhuriyet.com.tr Tef: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Ekonomik kriz küçük
işletmeleri vurmuş...
"Üretimi durduran
büyükler de reoodan vurdu!"
İnci Kefalı
Dünyada yalnızca Van
Gölü'nde yaşayan ve
soyu tükenme tehlikesi
aftında bulunan İnci
Kefalı, 1 Temmuz'a dek
üreme dönemine girdi.
Van'daki 100. Yıl
Üniversitesi Çevre
Topluluğu'na bağlı
Gönüllü İnci Grubu
belediyelere,
jandarmaya ve ilgililere
sesleniyor:
"Uluslararası
Hayvanları Koruma
Biriiği, 1996yılından
beriİnci Kefah'nı nesli
tehlikede olan balık
türieri arasına alarak
kırmızı bültene dahtl
etmiştir... Bu bakımdan
akarsu mansaplannda
ve dereler üzerinde
üreme dönemi yapılan
avcılık durdurulmalıdır.
Kaçak olarak avlanmış
balıklarm nakliyesi ve
şehir merkezlerinde
satışı önlenmelidir.
Dere yataklanndan su
alınması önlenmelidir;
suyun hem balığı hem
de tarımı zora
düşürmeyecek şekilde
paylaştırılması
sağlanmalıdır.
Unutulmasın ki, balığa
üreme şansının
verilmesi halinde yillık
1.5 trilyon lirayı bulan
av cirosu 6 trilyon
liraya çıkacaktır."
G
azi Universitesi'nden Prof. Dr. Mustafa Al-
tıntaş. Oevlet Bakanı Kemal Derviş'e ses-
leniyor... Prof. Dr. Attıntaş, Dünya Bankast Baş-
• 1 kanı'nın "Derviş'i biz gönderdik" açıklama-
sının yalanlanmaması ve Derviş'in türbana göz kırpa-
rak "liberal sol" bir partiyle siyasete gireceği yolun-
daki işaretlerin yoğunluk kazanması üzerine diyor ki:
"Uluslararası finans kapitalin gözeticisi ve deneti-
cisi olan bir kurum tarafından görevlendirilmiş biri
olarak, belki de dunyada ilk kez, görevlendirildiği ül-
kede ortanın solunda yer alan bir siyasal oluşumun
başına geçme görevini de üstlenmek düşünü göre-
bilmeniz düşündüriiCüdür. Demek ki Dünya Banka-
sı, yalnızca önerdiği ve kabul ettirdiği programların
yürütülmesi ile yetinmenin ötesine geçmiş, doğrudan
ülkeleri yönetme misyonunu da üstlenmek gibi bir iş-
lev değişimine uğramış. Bu. sizin ve sizinle birlikte
yola çıkacaklann sorunu...
Beni asıl ilgilendiren konu, Türkiye'de laik Cumhu-
Derviş'in türbanıriyet'i yıkıp, yerine şeriatçı düzen kuımak isteyenle-
rin en önemli 'koçbaşı'na dönüştüriilmüş olduğunu
kanıtlayan, oncayüksekyargı karan bulunan 'türban'ı
olumlamanız ve onu Batı ile bağdaşmanın mükem-
mel bir örneği olarak sunmanızdır. Dünya Banka-
sı'nın görevlendirdiği bir memur olarak biryandan so-
lun bütünleşmesini üstlenirken öte yandan da ılımlı
Islamcılığın dervişliği ile kimilerine göz kırpma gibi çok
tehlikeli, ancak uzantısı Atlantik'in öte yakasında pi-
şirilen bir projenin yeni oyunculuğuna soyunuyorsu-
nuz. Bunu, Türkiye gibi bir ülkede, çok tehlikeli bir
oyun olarak değerlendiriyorum. Ilımlı Islamcılığı Tür-
kiye'de egemen kılmak istedikleri 'az laiklik-az şeri-
atçılık' oyununun önceki başoyunculannın, geldiği-
niz ülkede zorunlu oturuma konu olduğunu bilmeniz
gerekmektedir.
Eğitimin dinselleştirilmesi yolu ile Türkiye'nin tes-
lim alınması yolundaki çabalara, ilk kez karşı çıkan,
konuyu yüksek yargıya taşıyan ve orada 'dinsel inanç
nedeni ile saç ve boyunların örtülmesi' hükmünü
mahkum ettirenler bu savaşımda gedik açılmasına
izin vermeyeceklerdir. Bilmediğinızi düşundüğüm bu
konuda Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararları-
nı gözden geçirmenizi size salık verebileceğim gibi,
içinde görev aldığınız 57'nci Hükümete yol açan 28
Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu kararlarını ve
Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin'in 25
Nisan 2001 tarihli konuşmasını iyı okuyunuz...
Işlevinizin, misyonunuzun sınırlarını bilemem. Onu,
sizi görevlendirenler bilmektedir. Ancak lütfen, kur-
mak için onca çaba gösterdiğimiz ve bir ölçüde ba-
şarı sağladığımız laik Cumhuriyeti, siyasete kurban
edici davranışlardan uzak durunuz...
Laik Cumhuriyet'e gölge etmeyiniz."
SESSİZSEDAS1Z4J)
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku(a yahoo.com
HAYdan gelen huya.
FAYdan gelen öbür dünyaya!
Avcılap'da yoldan geçmek parayla
istanbul'da... Avcılar'ın biryanı Mar-
mara Denizi öteki yanı Küçükçekme-
ce Gölü'dür...
Avcılar'ın bir yanında Marmara De-
nizi kıyısında halkın yürüyüş ve piknik
yaptığı alan vardır... Yaklaşık 300 met-
relik bir yoldur... Öteki yanında Firuz-
köy'den Küçükçekmece Gölü'ne ini-
lir... Firuzköy'deki yolun sonunda yi-
ne yeşil alanda çay bahçeleri, lokan-
talar, yanısıra kimi vatandaşlann ev-
leri vardır...
Avcılar'ın Demokratık Sol Partili Be-
lediye Başkanı Mustafa Değirmen-
ci, kamuya ait iki yolun da başını tut-
muş... Turnikeler koymuş...
Gelip geçen otomobillerden 1 mil-
yon lira "yola giriş" parası alıyor...
Belediye Encümeni karanymış...
Kesilen makbuzlarda "gunluk
işgaliye ücreti" yazıyor...
Neyin işgali?
Adam, evine giderken yolu ış-
gal ediyor!
Yoldan geçtin, ver para!
Piknik yapmaya gıdiyor, ver para...
Çay bahçesinde oturup bir bardak
çay, lokantada bir duble rakı içecek,
ver para...
Encümen kararı eksik kalmış...
Yoldan geçerken nefes aldın, ver
hava parası!
Demokratik solculuğa da pek yakı-
şır...
Hatta, Avcılar'ın ortasından geçen
karayoluna da turnike konup, "giriş-
çıkış parası" alınmalı! Nasıl olsa mem-
leket sahipsiz kalmış...
Delikanlılık Uzerine
KASIM KAZBAY
Sabah televizyonunda kirli
sakallı, bağrı açık birgenç bir
"şarkı" bağınyor. Kim olduğu-
nu daha önce duymadım.. ne
jş yapar, ne işe yarar hiçbir
fikrim yok. Şarkısının nakarat-
lannda terkedilmeye dayana-
mayacağını, eğersevdiği onu
terkederse kendi beynine kur-
-şun sıkarak delikanU gibi çe-
kip gideceğini haykırıyor. Da-
ha da korkuncu, şarkının ara
sözlerinde kalleşliğine karşı
onun üzerine bir bidon benzin
dökerek yakabileceğini, an-
cak -neyse ki- yarinin bir bar-
dak suya bile değmediğini
haykırıyor.
Ve bizim toplumumuz böy-
lesı aslan gibi, delikanlı gibi
vurduğunu deviren, tuttuğunu
koparan, sevdiği kızı bir bi-
don benzinle yakan, namus
cinayetlerinin doğal sayıldığı
ucuz bir şovenizm ile sabah-
akşam hâlâ sallanmada. Yur-
dum gençliği bu üretimden
uzak, gücü yettiğine kaba güç
gösteren taksi şoförü, dolmuş
kâhyası, manav çırağı yanık
Sesli mesleksiz delikanlılığa
fıâlâ koşullanmakta.
:
• • • • ~*
- Bu delikanlılar ki beyin cer-
rahı değildir. Bu delikanlılar ki
bilgisayar programcısı değil-
üir. Bu delikanlılar ki şubat
aymda al al domates yetişti-
jemez, sanatsal bir biblo ya-
ratamaz.
:
Bu delikanlılann taksileri toz
ve ter kokusu ıçindedir. Ara-
basına bayan yolcu bindiğin-
de müziği açmak, sigara ikram
etmek delikanlılığının raco-
nundandır. Ama erkek müşte-
riden para alınca teşekkür ede-
meyecek kadar gururludur. Ar-
kaya oturan bayanların ba-
caklarına ayarlı dikiz aynala-
n, bir kanş sakallan vardır. Ama
dolaplannda açık renk bir göm-
tek ve kravat bulunmaz, de-
odorant kullanmaz. Yolda ba-
yan sürücüleri sıkıştırmak, gö-
züne kestirebifdiği erkeklere
okkalı küfür savurmak, flaşla-
rı yakıp tek yönlü yola tersten
girmek delikanlılık kitabında
yüreklilik diye geçer. Ama
emek, sabır ve yaratıcılık, de-
likanlılığın kitabında yer almaz.
Bu delikanlıların hayalı fut-
bolcu-şarkıcı olarak meslek-
siz mankenlerin dünyasına at-
lamaktır. Olmazsa borsadan,
olmazsa toto-lotodan zengin
olmayı düşler. Ama bir mikro-
bun genetik şifresinı çözmek,
ya da yağlıboya tablo yap-
mak, ya da örümceklerin sos-
yal hayatını araştırmak, deli-
kanlılığın hayallerine sığma-
yacak kadar önemsizdir.
Delikanlımı Almanya'ya,
Avusturya'ya göndersen, ope-
ranın önünden geçmez, Mo-
zart işkence olur; ama Stock-
holm'den Ibrahim ın şarkıla-
rını ezberler döner Mersedes'i
ile delikanlım.
Delikanlım koyu taraftardır.
Eli kesilse kanı san-kırmızı-la-
civert akar ve akmayanlan dö-
nerci bıçağıyla terbiye eder.
Kitap okumaz, gazetelerin
spor-bacak haberlerınin öte-
si ile pek ilgilenmez. Delikan-
lım erkek kahvehanelerinde
terbiye gordüğunden, kızı kar-
şısına alsa iki kelime laf ede-
mez, ama bir başkası eli-yu-
zü düzgün bir çift laf etse acı-
maz vurur, adı namus olur, ha-
pıste gururla yatar.
• • •
Bu delikanlılar nereden ge-
lir, kim uretir ve Istanbul sokak-
larına salar?
Çocuğuna hiç klasik müzik
dinletmemiş, kitap almamış, ti-
yatroya götürmemiş ailesi mi
sorumludur? Sabah akşam
şarkıcı-futbolcu-çete bağlan-
tılı-BMVVarabalı delikanlı rek-
lamı ile afyonlayan televolema-
tik medya mı sorumludur? Ez-
berci-sevimsiz-dayaklı disip-
linli eğitim sistemi mi sorum-
lu?
Peki delıkanlının hiç mi gü-
nahı yok? Sorun bunları yarın
Istanbul trafiğine, sorun deli-
kanlılara...
igulgecı yahoo.com
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakdı turk.net
ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI
VEZİRKÖPRÜİCRA :
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN . -. '
v-r.-.-•# İLANEN TEBLİGAT
Dosya No- 2000/76 Esas 4
Alacakh T. Vakıflar Bakası T A.O
V'ekıli. Av Gürhan Gündüz - KaJe Mah. Gazi Cad. Paşahan Kat: 2,
Samsun.
Borçlu: 1- Hüseyın Koşar - Avadan köyü - Vezırköprü
2- Fahrettın Türker - Meşelı köyü - Vezirköprü
Borç mıktarı. 1.853 673.269 TL. (10.02.2000 tarihi ıtıbanyla)
Takıptarihı. 10.02.2000.
Borçlunun belirttiği adreste tanıtımadığı belirtılmıştir. Zabıtaca ya-
pılan araştırmada tespit edilen adresine göndenlen ödeme emrinüı de
'• bila tebhğ iade olması üzerine, alacaklı vekihnın talebı \eçhıle teblı-
gatın ılanen yapılmasuıa karar venlmıştır.
İşbu ılanın gazetede neşrinden itıbaren 7 gün geçtikten sonra tebfıg
edılmış sayılacaktır Bu 7 günlük tebliğ süresıne 7 gün daha ılavesıy-
le 14 gün jçensınde borcu ödemenız gerekir Borcun tanıamına veya
bir kısmına veya alacaklının takibat ıcrası hakkına dair bir itırazınız
varsa. senet altındakı ımza sıze ait değılse yıne bu 14 gün içerisinde
açıkça Icra Müdürlüğu'nün dosyasına bıldırmenız. itırazınız olmadı-
ğı takdırde 14 gün içensinde I.I.K.'nun 74. maddesi gereğınce mal be-
yanında bulunmanız. bulunmazsanız veya hakikate aykın beyanda bu-
îunursanız hapısle cezalandınlacagınız. 7201 sayılı Teblıgat Kanu-
nu'nun 29. 30. 31 maddeleri \e Teblıgat Nızamnamesrrun ılgilı hü-
kümlen uyarınca ilanen teblig olunur. 19.04.2000.
Basın: 24299
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 11 Mayıs
SİYÂM İKİZLER/" O06DU.'.
'û£ 8U6ÛU, ÜfJLÛ *SİYAM /KtZL£&'"OÜA/YAYA 6£L-
Dİ. SfrAM'DA(YHA'İAAJC»') YAŞAyAU ÇİNLİ B<G A/L£-
NİN ÇOCUKLAKf OLAN İO'ZLEK , SÖ6ÜSLE /KARtK
AgASMDAK' BİR PAXÇA il£ BiKBiHİne »VlŞılC-
77. YAŞAMLARI BDYUUCA BU 8iÇrMP£ KALA-
OCAAJ s/yAM /K/eceei ct*4M£ ise &N6, Çe-
çinJ si/ZKLEiSDe GösTEta VAPMSAK PARA
'. ABP 'YE YeeueşcN •>»-
VL£NEREK TOPLAM ONSE-
K/Z ÇOCUI* •SAHİB'i OLACAKLA&Dl /.
SİYAMU rKİ2l£Ç 1874 "T}£ AYAJ/ SÜAJ Öl£-
C£KTL.
ONLAR GİBİ YAPlŞlk DOĞAAJ
Ba •meıffnsu SOUBA *•
MALATYA 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 2000/478
Davacı Seher Alacakapı tarafından davalı Hüsamettin Alacakapı aleyhine açılan boşanma davasının yapılan duruşmasında venlen ara
karan gereğince;
Adma çıkartılan davetiye tebliğ edilemeyıp, zabıtaca da yapılan tahkikata rağmen yıne de adresi tespit edilemeyen davalı Muhittin oğ-
lu 1958 doğumlu Hüsamettin Alacakapfnuı adına bu defa ilanen tebliğ yapılmasına karar verildiğü.den davalınm duruşma tarihi olan
29 5.2001 günü saat 09.00'da mahkememizde bizzat hazır bulunması veya kendisıni bir vekil ile temsil ettırraesı. aksı takdırde \oklu-
ğunda karar verileceği davetiye yerine geçmek üzere ilan olunur. - • '• •' .
Basın: 24552
ANKARA...ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Mavi Kitap
Başucumayeni bir kitap geldi. Basın Yayın ve
Enformasyon Genel Müdürlüğü yayımlıyor. Ma-
vi bir kitap. Geçmiş yıllara döndürdü beni. Ba-
bamın okul arkadaşı Server Iskip ya da Vedat ~
Nedim Tör'ün genel müdür olduğu dönemler-
de yayımlanan kitapları anımsadım. Güzel ge-
ziler yapardım sayfalarında. Fotoğraflara ba-
karken coşkuyla parlardı gözlerim.
1899'dan başlıyor, 1999'lara uzanıyor mavi ki-
tap; yüzyıllık sürecin öyküsünü anlatıyor fotoğ-
raflarla, fotoğrafın anlatım gücünü kanıtlıyor.
Önce tek tek, tarihimizden, insanımızdan, top-
lumumuzdan çağnşımlarla bir zaman ve uzam
yalpezesi. Bir sevgi ürünü her şeyden önce.
Baskısı. dizgisi, resimleri, sayfa düzeniyle bel-
li bir düzeyi ve özeni yansıtıyor. Ayrıca coşku-
yu. Özellikle altını çiziyorum, çünkü giderek ina-
nıyorum, güzel ürünler sevgiyle oluşuyor ancak.
Mavi kitap da bir sevgi ürünü doğrusu. Coşku-
sunu yitirmeyenlerden bir selam, gelecek yüz-
yıla. Ben de sevgiyle merhaba diyorum onlara.
Söz yok, ama sözün bittiği yerde başlayan gü-
zellikler var. Anılarla çarpan kalpler, yüzyılın özü-
nü yansrtan olaylar; bir resim, bir kadın, yaşam-
dan bir kesitle ortak bir çarpıntıyı da duyuru-
yor. 1920'lere dalıyorsunuz birden, yüzyıla ışı-
ğını vuran Mustafa Kemal'e, Cumhuriyetimizi
oluşturan devrimlere, ilkelere, ama sözlerle de-
ğil birkaç fotoğrafla. Onlar daha çok anlatıyor!
Görkemini sadeliğinden alarak yaşanan bir öy-
küyü daha büyük bir coşkuyla yansıtıyor Bir fo-
toğraf neler anlatıyor, bir dörtgeni nasıl boyut-
landırıyor, kimler yeralıyor o dörtgende. Le-
nin'ler, Castro'lar, Che'ler, savaş alanlan, ba-
rış masalları. Bir sayfa daha, yeniden başlıyor
özgürlük savaşları. Savaşı, insanlann barışa yö-
nelmelerini yansıtan umutlu fotoğraflar. Uygar-
lık yolunda bir yürüyüşü yansıtan bir görüntü son-
ra. Acı birsessizlik, ölümün sessizliği, 1940'lar
başlıyor mavi kitapta. Barış yolunda ilk adım-
lar, ama 50'ler, 60'lar, Roosevelt'ler, Churc-
hill'ler, sonsuz konferanslar, barış yeşermiyor!
Kan ve gözyaşı sona ermiyor dünyamızda. Bir
sayfa daha. John Kennedy çıkıyor karşımıza,
olaylar sürüyor dünyamızda, okyanusa ulaşıyo-
ruz bir damlada. Akdeniz'de bir adaya çıkıyo-
ruz, belleğimizde neler canlanıyor. Bir fotoğ-
rafla zamanı aşıyor, olayın gerçek yorumuna
varıyor insan. Kitabı kapatınca düşünüyorum,
aslında güzel bir yüzyıl bıraktık geride. Savaş
bitmiyor. Ölüm her yerde, işkence akıl almaz bi-
çimlerde. ama barışa yönelik çabalar sürüyor,
insanlığı onurlandıran olaylar da yaşanıyor
1900'lerde. Cumhuriyetimiz 1920'lerde kurulu-
yor. Bilimin başarısı da bu yüzyılda kutlanıyor,
boyutlanıyor. Aya gidenler, uzayda gezenler;
teknolojide, bilimde akıl almaz gelişmelerle in-
san olmanın onuru da geniş ölçüde yaşanıyor
ba yüzyıtda. Ba açrya gelince mavi kitap en gü-
zel selam ve uyarı gelecek yüzyılın insanlarına.
• • •
Yüzyıla ışık verenler arasında sevdiğimiz ozan-
lar, yazarlar, ressamlar da var. Biri de Fahri Nü-
sa Zeyd. Yüzyılımıza imza atan değerli bir res-
sam, 1900'lerin sonunda yaşamı sona eriyor,
2000'lerin başında da görkemli bir sergıyle ye-
niden doğuşu kutluyor Ankara'da. Geçmiş yıl-
larda krallar, kraliçeler, 2001 yılında da Başba-
kan Ecevit geliyor sergisine. Yüzyılın ilginç bir
olayı da bu. Geçen yüzyılın ikinci yarısına göl-
gesini düşüren bir politikacı Sayın Ecevit. Ma-
vi gömleğiyle ünlü oldu 1970'lerde, ama mavi
çabuk soldu. Sayın Ecevit resim de çok sever,
ama sergilere gelmiyor son yıllarda. Fahri Nü-
sa Zeyd'in sergisine gelmesi önemli bir olay. Es-
ki dostu. okul arkadaşı Şirin Devrim'e dostluk
armağanı niteliğinde bir davranış. Mavi kitapta
yer alamadı, ama gelecek yüzyıla taşınacak bir
olay. Sanatın gücünü kanıtlıyor her şeyden ön-
ce.
Ancak olayın fotoğrafını çizmek kolay değil.
Çok değişik çizgileri var. Mavi kitapta bir gezin-
ti diliyorum okurlanma. Bu güzel ürünü oluşturan-
ları da içten kutluyorum.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ lspanyol ..
bestecı Rodri-
go'nun. "Gıtar ^
Konçertosu" 3
olarak da bilı- 4
nen ünlü bes-
tesı. 2/ Kıyı.
5
kenar... Muğ- 6
la ilinde antik 7
bırkent.3/Ka- „
rakter... Göz-
leri görmeyen. ^
4/ Yunanıstan'da ma-
nastırlanyla ünlü ya- 1
rımada. 5/ Yassı de- 2
mir ya da çelik ürü- 3
nü... Aksama, aksak- 4
lık. 6/ Soğukla sıcak 5
arası... " — yaprak g
venr sır vermez riiz- .,
gâra"(C. S.Tarancı). ft
7/GüneyAfrikaCum-
huriyeri'nin plaka işa-
reti... "tki şey: —• ve şiir/ Bunlar kuşkuyla çiftle-
şir" (Cemal Süreya)... Molıbden elementinm sim-
gesi. 8/ lcar. Bir tarikat ya da sanatın ilk kurucu-
su. 9/ Halk dilinde çay demliğine ya da küçük gü-
ğüme verilen ad. '
VLKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ "Kötü. olumsuz" anlammda argo sözcük. 2/
Eski Mısır'dagüneş tannsı... Dalka\aık. 3/Osman-
lılarda düşman ülkelerine baskın saldınlan dü-
zenleyen hafif süvari... Vilayet. 4/ Sarhoş ya da
külhanbeyı bağırması... Toprak. 5/ " — - Güler":
Fotoğraf sanatçımız... Rezervuan hela taşına ya
da klozete bağlayan boru. 6/ Utanma duygusu...
Bir tanm aracı. II Bir ilimız... Eski diJde ayak.
8/ "Çok sarhoş" anlammda argo sözcük... Dil-
bilgisindeki sözcük türlerinden biri. 9/ Çoruh Ir-
mağı'nın kolu olan bir akarsu.