19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 NİSAN 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMIDE KRIZ RESTORAN GÖZDOYURAN TURHAN SELÇUK ÖZİÜKLÜ>AMi y B DURUST 1ABİATLI ÎSTANBUL EFBNDÎSÎ ADDÜLCANBA2 \ Q#/i£Nl, H\ç 5EV TürMye 'nin önde gelen illeri arasındakiManisa'da esnaf, sanayici ve üreticinin durumu kötii IşsizlikMye katlandı• Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde geçenyıl 14-15 bin olan çalışan sayısı, şu sıralarda 11 bin civanna düştü. Sanayiciler, SSK prim ödemelerindeki yüzde 48 artışın küçük işletmelerde sigortasız işçi uygulamasını arttıracağını vurguluyoriar. ASUMAN ABAaOĞLU MANİSA - Tanmsal üretimi, ekonomisinden daha ağır basan Manisa'da krizin yarattığı sıkıntı tüm kesimlerde gözleniyor. Verimli topraklanyla nitelikli tanmsal üretimde Türkiye'nin önde gelen ıllen arasında bulunan Manisa'da esnaflann, sanayi ve tanm sektörlerinin temsilcileri, "Eğer Manisa'da durum bu kadar kötüyse geri kalan bölgelerin durumu daha da vahimdir" yorumunu yapıyorlar. Işsizliğin zaten yoğun olduğunu belirten sektör temsilcileri, son bir yıldır işsizlik oranının ikiye katlandığına dikkat çekiyorlar. Ayakkabı sektörü çötctü Sanayi kuruluşlan, Manisa Organize Sanayi Bölgesi, Küçük Sanayi Sitesi, Tekstilciler Sitesi ve Ayakkabıcılar Sitesi'nde yoğunlaşan kentte, krizden en fazla, küçük ve orta boy 1560 işletmenin bulunduğu Küçük Sanayi Sitesi'ndekilerin etkilendiği belirtiliyorlar. Ayakkabı üretimi açısından Türkiye genelinde ilk üç sırada yer alan Manisa'da, sektördeki 800 işyerinden 15'ininayaktakaldığı, çalışan sayısının ise 6 binden 200'e düştüğü belirtiliyor. Manisa Ticaret ve Sanayi Odası'nın verdiği bilgiye göre, Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde geçen yıl 14-15 bin olan çalışan sayısı, şu sıralarda 11 bin civanna düştü. Sanayiciler, SSK prim ödemelerindeki yüzde 48 artışın da küçük işletmelerde sigortasız işçi çalıştırmayı yaygınlaştıracağını vurguluyoriar. Kriz döneminde böyle bir uygulamaya gidilmesinin, işletmelerin yükünü arttırdığı belirtiliyor. Tanma yönelik sanayinn de yoğun olduğu Manisa'da, büyük sanayi Tımmlauğraşanlartepldli Ekonomiavüzde55-^0oranında ta- nma dayanan Man&a'nm Zlraat Odası Başkanı Nuri Sorman, yaşa- nan son ekooomikkriz sonucudövi- zin dalgalanmaro bıratataıasyla üretkilerin çok büyük zar^ Sormao, tanmsal kunıluşla- nn, özelkştiribne sorasmda üretici bJrtüderine parasız verilmesini isteyerek "Tekel'in satümas duramanda tû- tûnüretictsitütünelaneyecektir;ç^uıkâgüveııecejp eksper, hem ihracatçı ve tüccann otaşturacağı komisyona bedava devrederierse dünyaâa hâknniyet bize geçer. BöyWehemplanhüretimgerçekk^,hemdevletv«kwredes^^ mayan tütûn yetişmez; Türk tütünü değerini bahır, politikacüanıı popüiist poiitikalan öntenir" dedi Mani- sa'ıımbitkisdüretiıiHİeTürkij^deekononuk değer y ö n ü n ^ bi b»-yerde süano varsa, çiftçi boraınu ödevemiyorsa, düşünün diğer böJgekrin bafini" diye konuştu. kuruluşlannda kapatılan fabrika olmamasına karşın işçi çıkarmalann krizden önce başladığı, esnaf kesiminde ise 2000 yılında 2 bin 437 işyeri kapanırken bu yıl mart ayuun ortalanna kadar 679 işyerinin kapandığı vurgulanıyor. Bu yıhn ilk 2.5 aymda kapanan işyeri sayısına bakarak yıl sonuna kadar toplam 3 bin 500 işyerinin kapanacağının sinyallerinin verildiğine dikkat çeken esnaf temsilcileri, bunun "12 bin kişinin daha aç ve işsiz kahnası" anlamına geldiğini söylüyorlar. Kredl falzlerl düşsün Manisa'da esnaf ve sanayiciler, kredi faizlerinin düşürülmemesi durumunda, yaşanan krizin boyutlannın çok daha büyük olacağını vurguluyoriar. Öte yandan, knzi tüm ağırlığıyla yaşayan emekçi kesimi, yeni eylemlere haziTİanıyor. Meslek kuruluşlan ve sendikalann oluşturduğu Manisa Emek Platformu'nun mart ayı ortalannda yaptığı toplanü sonucu yayımlanan açıklamada, ekonomik krizleri önlemenin yolu, "yolsuzluklaria etküi bir biçimde mücadele, demokratik, sosyal, hukuk devleti olgusunun hayata geçirilmesi ve çahşma mevzuatinm onayiannuş uluslararası sözleşmeler ve ILO sözleşmeleri fle uyumlu hale getirilmesi de dahil oimak üzere ve anayasa değişikliklerini de kapsayacak bir demokratikleşme paketi temennde oluşrurulacak ve halkınuzın desteğûıe sahip bir programın uygulanmasmdan geçmektedir" diye sıralaruyor. SÜRECEK Seker Yasası kabul edildi IMF'ninistediği ilk 'acil yasa' çıktı ANKARA (Cumhuri- yetBûrosu)-Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı KemalDerviş'in 'ivedi 15 tasan' arasında saydığı Şeker Yasası, TBMM Ge- nel Kurulu'nda dün kabul edildi. 3 milyona yakın çiftçi nüfusu ve 30 bin iş- çiyi doğrudan ilgilendi- ren yasa uyannca; şeker fabrikalan satılacak, pan- cann üretim miktan ile fi- yatlandınlmasv piyasa koşullanna bırakılacak. Avrupa Birliği ve Dün- ya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ) baskısıyla şekil- lendirilen yasaya göre, kotalarla sırurlanan pan- car üreticisi, Avrupa ül- kelerinin kendi çiftçisini desteklemek için uygula- dığı ucuz fiyatlandırma politikasına karşı rekabe- te de zorlanacak. Gerek- çesinde de, yasanın, AB'ye üyelik sürecinde üstlenilen yükümlülükler ve DTÖ'ye verilen gü- venceler çerçevesinde dü- zenlendiği vurgulandı. Yeni sistemle, devletin sektöre etkisi en düşük düzeye indirilirken pan- car ve şekerde tek fiyat uygulaması terk edildi. Yasayagöre, şirketlerin kotalan her yıl, yurtiçi şe- ker tüketimi, fabrikalann işleme ve şeker üretim kapasiteleri göz önünde bulundurularak Şeker Kurulu tarafindan 5'er yıllık önemler için sapta- nacak. Kotalar, fabrikala- nn üretim süreleri ile son 3 yıllık ortalama günlük işleme kapasiteleri ile sı- nırlı olacak. Bu durumda, şekerin yurtdışına satıla- mamasının faturası da pancarçiftçisine yüklene- cek. 1999 yılında 19 mil- yon tonu bulan şekerpan- can üretiminin, 11 mil- yon 500 bin tona kadar düşebüeceği belirtiliyor. Yetki Yasası, Plan-Bütçe Komisyonu'nda görüşülürken gerginlik yaşandı Derviş'e kayynn benzetmesi ANKARA(CumhurtyetBü- rosu) - Hükümete, 'kamu per- sonelinin ücretieri arasındaki adaletsizliği gidermeye dönük' düzenleme yapma yetkisi ve- ren yasa tasansının görüşmele- ri sırasmda muhalefet sözcü- leriyle ANAP'lı Devlet Baka- nı Mehmet Keçedkr arasuıda KemalDerviş tartışması yaşan- dı. Hükümetin, Anayasa Mah- kemesi'nin 'idari" düzenle- me yapma yetkisini iptali ve süresinde düzenleme yapma- dığı için yeniden hazırladığı Yetki Yasası tasansı, dün Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ka- bul edildi. îktidar milletvekil- lerinin verdiği önergeyle Cum- hurbaşkanlığı Genel Sekreter- liği ve TBMM Başkanlığı, ta- san kapsamı dışında tutuldu. Görûşmede gergin anlar Kamu personeli arasmdaki ücret eşitsizliğinin giderilme- sine dönük düzenleme yapma savıyla hazırlanan tasannın göriişmelerine de ekonomik kriz damgasını vurdu. Muhalefet sözcülerinin, eko- nomikkrizin çözümüne ilişkin program ortaya konulmadan yetki istenmesini eleştirdiği görüşmelerde zaman zaman gergin anlar yaşandı. FP'li komisyon üyesi Metin Kalkan, hükümetin ekonomi- nan Kalkan, Devlet Bakanı Derviş'i de "ABD'nin atadığı bir vatandaş, kayyun" olarak nitelendirdi. Eleştirileri yamt- lamak üzere söz alan Devlet Bakan Keçeciler ise Derviş'i ABD'nin atadığı suçlamalan- nı reddettiğini belirterek şunla- n söyledi: • Kamu personeti arasutdaki ücreteşitsizliğinin gUerilmesine dönük düzenlemeyapma savtyla hazırianm tasarmm görüşmdenne ekonomik kriz damgasoa vurdu. FP'B komisyon üyesiMetin Kalkan, hükümetin ekonomvfisürekü u kayyıma' y demMiğini, Kemal Derviş'i deABD'nin atadsğtnı üeHsürdü.Eleş6riiereyanüverenDevki Bakanı Keçeeüer ise "Saym Derviş Türkiye'den çağnldtğındagörevini bınüap gehniştir. Tq^DûttyaBankas$'ndakigörevinibmUapgâen Turgut Ozaigibi" diye konuştu. yi sürekli 'kayymıa' devrettiği- ni ileri sürerek "Önce, BVTF kayyınuna devredildL Daha sonrada kayyım Derviş'e ema- net edUdi. Kay^ıın Derviş de bir şey yapamıv or, kayjim yardan- cısı Cottarelli de bir şey yapa- mıyor'' dedi. Türk ekonomisinin IMF bo- yunduruğunda olduğunu savu- "Sayın Derviş, Tûrldye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Yurtdişmda abnteri ile çalışan 33 milyonvatandaşımızdan bi- ridir. Türkiye'den bugörev için çağnküğında, oradaki görevini bırakıp gehniştir. Tıpkı Dünya Bankası'ndaki görevini bırakıp gelen Turgut Özal gjbi. O ne- denle, SaymDerviş'in başka ül- kenin ajanı olduğu iddialannı şiddetle kuuyonım ve reddedi- yorum.'' 'Gidin esnafi susturun' FP'li ZekiErgezen de hükü- metin temcit püavı' gibi aynı yetki yasalannı Meclis'in önü- ne getirdiğini, ancakhiçbir şey yapmadığını dile getirince, ik- tidar partilerinden bazı millet- vekilleri tepki gösterdiler. Bu- nun üzerine Ergezen, "Beni burada susturamazsınız, gidin, Başbakan'ın kafasma yazar- kasa firiatan vatandaşı sustu- run. En sakin kesun olarak bi- Bnen siteler esnafi yürûyor, gi- din onlan susturun" dedi. 'Bir dövmediği kalch' Ergezen'in sözleri üzerine MHP'li üye Arslan Aydar, "Bizi bir dövmediği kakh" di- yerek yanıt hakkı isteyince or- tam gerginleşti. Komisyon Başkanı MetinŞahin ise hiçbir iktidar milletvekiline söz ver- meyeceğini belirterek tartış- mayı yatıştırdı. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHANERİNÇ Bıldırcın Konservesi' Tam bize özgü bir haftayı yanladık. Bize özgü de- mem, bunca olumsuzluğa karşın politikacılann ik- tidardayken sorunlan gülücüklerie çözümledikle- rini sanma alışkanlıklannı neredeyse kanıksamış ol- mamızdan kaynaklanıyor. Cumhuriyet okurlannın dikkati ve anımsama gü- cü olağanüstüdür. Size, unuttuklanrıızı da içtenlik- le itetirier. Bu nedenle bir şey yazarken "acaba da- ha önce yazmış mıydım" diye kuşkuya düşersiniz. Arasanız da gözünüzden kaçmış olabilir, ama öyie anekdotlar vardır ki Şair Eşrefin "numrosuz göz- lüğü" gibi pek çok konuya uyuverir. Bunlardan biri de "tnldırcın konservesi"dir. Bıldırcın konservesi üreten sanayicilerden biri ürünlerini, pryasadakilerin beşte birifiyatanapazar- larmış. Arkadaşlan meraklanır ama ışın sırrını öğre- nemezlermiş. Sonundadilinin kilidini açmayı başar- mışlar. "Biraz kanştınyorum" demek zorunda kal- mış. Daha da üstelediklerinde "Yüzde 50 yüzde 50 kanştınyorum" diye geçiştirmek istemiş. Ama ma- liyet hesabı yapmakta uzman olan arkadaşlan, yv- ne de o fiyata zarar edecegini söyleyerek direnin- ce, gerçeği itiraf etmek zorunda kalmış. "Yahu ya- n yanya kanştınyomm işte. Bir at, bir bıldırcın." Bizim, yani yurttaşlann durumunu daha iyi yan- srtan başka anekdotlar da vardır, ama itiraf ede- yim ki bilmiyorum. "Bilmemekayıp değil, öğrenme- mek ayıp" deyip anlatan olursa öğrenme sözü ve- rerek "at-bıldırcın" iüşkisini sürdürelim. • • • Kaynamaktan dibi tutan ekonomik durumdan kurtulmanın çaresi olarak herkesten özveri iste- niliyor. Istenen özverinin hakça bir paylaşımla ger- çekleştirileceği yolunda da güvenceler dile getirili- yor. Şöyte bir çevreye bakınalım. Türkiye'deki işsizlere son dönemde yüzbinlerce işsiz işçi daha katıldı. Sadece işlerini değıl "ailele- rinin aşını" dayitirdiler. Sırada kamu görevlileri var. Zorunlu emeklilik gündemde. Esnaf ise işyerini srftah yapmadan açıp kapa- tıyor. Emekli, dul, yetim derseniz daha da zor du- rumda. Hepsi özverinin "rıaksızca" paylaşımının so- mut ömekieri olarak ortada kaiıvermişler. Büyük sanayici ve işadamlarının (ki sayılan hiç de az değil) belki şirketleri zorlanıyor, ama kendi ya- şam düzeyleri değişmiyor. Kayıt dışı ekonomi kap- samındakiler içinse, böyle dönemler bulunmaz fır- satlar sunuyor. Oransal olarak hakça bir özveri payiaşımından söz edilebilir, ama "bıldırcın konservesi" ömegin- de olduğu gibi! • • • Mart ayının enflasyon oranı yüzde 6.1 olarak açık- landı. Amerikan Dolan'nın bir ayda yaklaşık yüzde 76, bir gün içinde de yüzde 10 dolayında değer kazandığı bir ekonomik kriz döneminde, aylık enf- lasyonun yüzde 6.1'de kalmış olması gerçek bir mucize olarak yorumlanabilir. Hem de Ikinci Dünya Savaşı dönemindeki Alman mucizesinin miman Dr. Schacht'ı bile sollayan bir ekonomik mucize. Yöneticilerimiz boşuna "ekonomi iyiye gidiyor" dememişler. Bir bildikteri varmış da onu aktanrlar- mış meğer. Türk Lirası'nın yüzde 76 dolayında değer yitirdi- ği, eskilerin "mevadd-ı havayiç-izanıriye" dedikle- ri zorunlu gereksinim ürün ve hizmetlerine gün aşın aile bütçelerini tüketen zam sağanağının sûr- düğü bir ayda, enflasyonun yüzde 6.1'de kalması dünya ekonomi tarihi açısından da büyük bir ba- şan olmalı. Belkı de ilk kez "Guıness" rekociar kita- bına adımızı olumlu bir nedenle yazdırmayı da bu sayede sağlayabiliriz. Devlet Istatistik Enstitüsü, bir dönemdeki yalpa- lamalann dışında ciddi çalıştğı ızlenimini veren ve koruyan bir kurum. Bu nedenle hesaplan için yo- rum yapmak zor. Ama itiraf edelim ki endekse esas altnan başlangıç ve bitim tarihlerini bilmiyoruz. Ikincisi de tüketici sepetindeki maddeler ve tü- ketim ağıriıklarının gerçeği yansıtıp yansrtmadığı kuşkusu. Bir dönemler filede keçi kılı, kuyruk yağı, ayakkabı tamiri gibi çoktan unutulmuş kalemler vardı. Sonra değiştinldi ama, demek ki yeni liste de gerçeği yansrtmaktan uzak durumda. Somut sayılarta, istatistik oranlan arasında çoğu kez uçurumlar oluşuyor. İşte sıradan bir ömek. 100 bin liraya satılan bir demet maydanozla, indirim- de 25 milyon liraya satılan bir çift ayakkabıya yüz- de 100 zam gelse maydanoz 200 bin, ayakkabı 50 milyon liraya çıkıyor. Birindeki artış 100 bin li- ra, diğerindeki ise 25 milyon lira. Fakat ikisinin de zam oranı aynı ve yüzde 100. Alın size bir "bıldırcın konvervesi" örneği daha. [email protected]. Butce Yasası'nda düzenleme Komisyondan bütçesizliğe fren ANKARA (Cumhu- riyet Bûrosu) - TBMM Plan ve Bütçe Komis- yonu'nda, Bütçe Yasa- sı'nda değişiklîk tasan- sında, kamu ve fon ban- kalanna iç borçlanma yoluyla kaynak aktan- lırken faiz ödemeleri- nin bütçe dışına çıkanl- masına ilişkin düzenle- me, tepkiler üzerine de- ğiştirildi. "Bütçe ile ilişkilcndi- rilmeksizin özel hesap- lardaizleme'' ifadesi ta- sandan çıkanlırken muhalefet sözcüleri bu değişiklikle, mahsup edilmeyen artıklann 2002'den sonraki yılla- ra devrinin engellene- meyeceğini vurguladı. Tanmkredi kooperatif- lerinin doğal afetlere bağlı olarak Bakanlar Kurulu kararlanyla ve- rilen görevler nedeniy- le oluşan zararlannın Ziraat Bankası'nın gö- rev zaran sayıhnası yo- lunu açan önerge de be- nimsendi. Tasanda, ka- mu ve fonbankalannın zararlan için çıkanla- cak özel tertip devlet kâğıtlannın "Bûtçeden Mahsup Edflecek Öde- meler Hesabr adı al- tında borçlanma limiti- nin dışına çıkanlması öngörülüyor ve ödene- cek faizlerin bütçe kap- samı dışında kalması- nm yolu açıhyordu. Komisyondaki görüş- meler sırasında bu du- rum eleştiri konusu olurkenbu yöndeki dü- zenleme, hükümetin de kabul etmesiyle tasan- dan çıkanldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle