23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 NİSAN 2001 PERŞEMBE j . O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyetcom.tr Krzılaybirparti mdır? Nedir Kızılay? Birder- nek?.. Ne iş yapar? Insanlann zor günlerinde yardım eder, kurtartr, destekler... Dünyanın he- men her ülkesinde Kızılhaç örgütleri vardır. Hepsi insanltğın kurtancı giiçteridir. Türk Kızılayı ıse btr siyasal partiden ya da btr esnafdemegınden, tşçi sendikastndan farksc... Yönetim kumllan, başkan seçimleri tartışma- lı, çekişmeli geçiyor. Anlamak hem zor, hem ko- lay... Bu Kızılay üyeten neyi paylaşıyorlar ya da paytaşamıyorlar? Koca koca adamlar "Sen baş- kan oldun, oysa ben seçildim " kavgası yapıyori Üstelik son yıllarda Kızılay'ın üst üste geten ba- şansızlıklan, turlü yönlerden eksiklikleri, hatta yoteuzluksöyientileri kamuoyunu kuşkularaso- karken... Ayıp oluyor biraz! Çirkın oluyori. Kızı- lay gibi bir kurumu halkın gözünde küçük dü- şürüyor. Güvenilmez kılıyor... • • • Metin Toker, Mılliyet'teki yazısında başörtü- lü genç kıztara haftada ellişer dolar dağıtıldığı- n açıkladı! Yüzlerce, binlerce genç oğrencıye kim veriyor bu paralan? Başörtülüter ordusunun giz- li komııtanı kım? Neyin ardında? Türkiye'yi bir şeriat devletı biçimıne sokmak mı amaç? To- ker, "Ben 1959'da ûniversiteye girdiğimde kız- lann başı açıktı" diyor Sonra Milliyet'in ve CNN Türk'ün "yıldız" yazan, yöneticisi, konuşmacısı Bay Taha AkyoTu "Türk-lsJam sentezinin inanç- lı bir savunucusu" diye adlandırdıktan sonra soruyor EVET/flAYIR OKTAY JÛCBAL ~ ŞuBunahmGünterhıde., "...bir dini simge taşıması için dağıtılmış ve belki hâlâ dağıtılmakta olan elli dolariar ne olu- yor?" öteden beri Akyd, Göktürk gibi kişiler, ba- şörtülüleri "aydınlanma kervanına katılmak" is- teyen, "modemiteye katılan" kızlar sayariar! Hangi aydınlanma, hangı modernite, diye sor- maz mısınız? ••• "Vergilen tabana yaymak..." Yoksa, "özveri- yi tabana yaymak" mıydı? öyle bir şey... Ne ola- caksa, ne gerekiyorsa, hangi acılar çekilecek- se, "taban" çekecek. Bunu hep bılınz. Hep ta- bandakiler yan aç yaşariar, tabandakiler bağır- salar çağırsalar da, meydan, sokak yürüseler de sonunda hava alırlar! Polis dayağı yerier, yaka- lanır, içeri atılıriar... özveride bulunulacaksa niye hep "taban"?.. Ya Tavan"dakiler?.. Onlar her zaman tepeler- de okJuklan için mi kimse el uzatamaz onlara? Bakın en pahalı otomobiller kolaylıkla alıcı bu- luyormuş da ucuz olanlara kimse yaklaşmıyor- muş. Tavan" herzaman üstte kalacak, taban ise hep ezilecek... Hortumlayanlara dokunmak yasak mı? Yol- suzluklara adı kanşmışlar şu ya da bu neden- le "temiz"e mi çıkacak? Sen halksın, taban- sın, işçisin, memursun, emeklisin, esnafsın, sık dişini, sık kemen. "Özveri tabandan baş- layacak..." Kemal Derviş "faban'a dokun- madan nasıl çözümleyecek bu ağır bunalımı? RooseveH, 1930 bunalımından Amerika'yı "ta- ban^ ezerek mi kurtardı, yoksa "favan"dakile- ri silkeleyerek mi? Ömrü ABD'de geçmiş Sayın Derviş bir de bunu düşünsün!.. • • • CHP'de gelenler var, gidenler var! "Yeni kad- rolar" kuruluyormuş, eskıler çekıp gıtsınlermiş! Bu gidişle CHP'nın yanı sıra yeni partiler kuru- lacak, son seçimde yüzde sekızde kalan oylar bu kez ikiye-üçe bolünecek. Oysa şu bunalım- lı dönemde CHP'nın başındakilere yakışan; da- ğıtmak, kovmak, aynlıp gıdenlere güle güle de- mek yerirte, birleştirici, yapıcı, toplayıcı olmak değil mi? Kendi ıçinde dagrtıcı olanlar nasıl se- çimde başanlı olmayı umâriar?.. Hiciv ustası Hasan Çelebi'nin eski bir dört- lüğünü CHP'lilere sunarak bitireyim: "Sözde toplumcu Deniz Baykal Beyl Söz- leşmeli birtakım şirketler kurdul Gitmiyor bak- tı ki harmandalı pekl Soldan sağa çark marş, işi çariistona vurdu." Anlayana!.. Genco'nun Can'ı Vedat GUNYOL G eçen gûn (21,3.2001)Malte- pc Özel Marmara Üniversitesi 'nın konferans salonunda, büyük usta Gcn- co'nun tek kışılık nefes ke- sıcı, gönül çelıei oyununun seyırcısı olma onurunu ya- şadım. Genco, elceğızıyle kotardığı, cancağızı ve gö- nülceğızıyle süsledığı sade dekorun, karartıdan ışıltı- ya açılan, kaşla göz arası alıcengız sahnesınde görü- nür görünmez, Can Yücd, bu sıcak, bir ıçten, bir şaır oğlu şair varlığıyla çıktı bız seyırcılenn karşısına. Gen- co, Can 'a can katan ikı per- delık bir oyun, hayır hayır oyun değıl bir canlı belge, eti kemiğiyle capcanlı bir belge sundu bıze. Genco araya gırse de gırmese de hep Can Yücel'dı karşımız- da, dûnya görüşü, yapma- cıksızyaşamı.kımıkezsım- sıcak. kımı kez acımasız dobraİıkhküfurieride Gen- co, oyun boyunca, Can'ın postunabûrünmüş, birpost- nişın edasıyla, Can'ı yaşat- tı canıyla kanıyla. 0 Can la, şunne yaşamını, yaşamı- na şıınnı ustalıkla oturtmuş bir sıcak ınsandır. Bütün bu çabalannda Genco, anianm ustalığını, kımı kez bir at- let çevıklığı, lamı kez birba- let zanfliğı de sergıledı dur- du. Üu perdelık ve tek kişı- lik oyunda, düşündûm dur- dum Genco mu Can'laş- mıştı, Can mı Genco'da ya- şar olmuştu diye. Oyunun bıtımınde. gi- yınme odasında, bana hay- ranlığımı dile getırme ola- nağı tanıdığında, sevınç gözyaşlantn, bir büyük sa- nat ustasının yanaklannda çıçekleniverdi adeta. Bellona'ya bahar, hediyesiyle geliyor! / -^ ücretsiz eve nakit ödeme aya varan teSİİm indirimi vadeler ve montaj Türn Bellona'lar hem hediyeli, hem de peşin fiyatma 7 taksitle. Ûaetsiz TDkettd Ham 08003618986 www.bellona.com.tr Sm^B*«*»-r«ı 25 05 1994 a * w 219» s<y* avantajları sızleri bekliyor. jSÜ^SmiS BELLONA Kampanyalarla itgiü ayrmtılı btfgi içeten broşüHerimizl bayilerfmlzdcn t»min «dcbillniniz. PENCERE Dürülmüş Defterin Davası... Etyemez'in Sormagir Sokağı'ndaki Borsa Kah- vesi'nde barbut atıp zartutan, iskambilde kâğıt ttr- tıklayıp yolunu bulan, paradan para kazanmayı meslek edinip paşalar gibi yaşayan, değme eko- nomi uzmanına rahmet okutan Pişpirik Müste- cap'a sordum: - Pişpirik, ne olacak bu kriz?.. Elindeki kâğıtlardan bakışlannı ayırmadan siga- rasının dumanını savurdu: - Ne krizi abi?.. - Ekonomik kriz.. ** . . . _ • * • Kafasını salladı: - Yok öyle şey abi!.. - Nasıl yok?.. - Abi, lafını bil, öyte konuş; ekonomik kriz yok, üçkâğıt var... - Bu olan biten ne?.. - Dürülmüş defterin davası olmaz abi, olan ol- du, biten bitti... - Anlat!.. - Abi, Türkiye'de ekonomik kriz dedikleri fasa fi- sodur, bizimkilerin derdi gücü devalüasyondur, başka bir şeye akıllan ermez.. - Devalüasyon oldu mu?.. - Oldu, ayvayı yiyen yedi, kazanan kazandı, ki- mine piyangonun büyük ikramiyesi çarptı, kimisi zokayı yedi, kimisi ayvayı... - Sonra?.. - BitirimcHer işi bitindiler, "patron " en büyük par- sayı vurdu... - Halk?.. • • -? - Şinanay yavrum, şinanay.. • Pişpirik Müstecap etkili konuşuyordu, aklım ka- nştı, yentden sordum: - Peki 'reform' adı altında çıkaracaklan on beş yasa çıkmazsa ne olur?.. Pişpirik omuz sılkti: - Hiçbir şey olmaz!.. - Deme!.. « •-«?*•'- - Abi, IMF numara yapıyor, yiyen yer!.. Sen on beş yasayı çıkarsan da eloğlu Türkiye'ye dolar akrt- maz, bu işin raconu değişik... - Racon ne?.. - Krizden önce birisi tıkladı, dolariar Türkiye'den uçtu, şimdi birisi tıklayacak, uçan dolariar gelecek; ama, 680 TL'den çıkan dolar 1 mılyon TL'den gi- recek!.. Çıkan ile giren arasındaki fark yediğin ka- zığın boyunu belirier... - Büyük kazık!.. - Ucuza çıkıp pahalrya giren Amerikan Ddan'yia da borç taksiti ödeyeceksin!.. - Evet!.. - Abi, bu numaraya ekonomik kriz denir mi?.. Pa- rasal üçkâğıdın ta kendisi!.. Eloğlu bizi parmağın- da oynatıyor, çekıp çevınp kazıklıyor. - Sen de kazıklanma; aç gözünü!.. - Açıkgözler açacak göz bıraktılar mı abi?.. • Pişpirik Müstecap benim çarpıldığımı anladı, te- selli etmeye kalkıştı: - Abi üzülme, bize bir şey olmaz!.. - Biz dediğin kim!.. • • - Biz Abi, sen, ben, o!.. Biz neler gördük!.. Eve- lallah bu işin altından da kalkanz... - Nasıl?.. - Tek yolu var Abi: Etoğluna güvenme; kendine güven, her şeyin üstesinden gelirsin!.. AÇIK MEKTUP 'Insan beyni var oldukça çözüm vardır* Tırtuklu ve hükümlüler... Kimileri öldü, kimıleri ölüm döşeğindeter, kimilen ölmeseler de sakat kalacaklar: Yaşadıklan sürece aıleleri, yakınlan onlan "yan ölü" taşryacaklar. Birey ölümü seçebilir, ölümü insanca yaşamanın koşulu olarak görebilir; devlet ise asla! Çünkü devlet bireyin yaşamının güvencesi olarak vardır ve kutsal olan devlet değil, yaşamın ta kendisidir. CHümün önüne geçilebilir. Tutuklu ve hükümlülerin gün boyunca, tecrite yol açmayacak biçimde, makul sayıda bir arada yaşamalannı, ortak mekânlardan yararianmalannı sağlayarak; •-- hiçbir önkoşula, "tretman"a, "uyum"a, "eğitim'e, vb bağlamaksızın, biriikte spor, kültür, rekreasyon faaliyetierinde bulunabılmeyi "hak" kabul ederek; yani, tutuklu ve hükümlülerin maddi-manevi variıklannı geliştırebilmelerine yönelik, insancıl ve demokratik infaz anlayıştnı benim seyerek; yani, Terörle Mücadele Yasası'nın 16. maddesini kaldırmayı, gerekli mekânsal değişiklikleri yapmayı, toplumun demokratik örgütJenmesine ağır darbe vuran 3'lü Protokol'ü yürüriükten kaldırmayı vaat ederek, Ve vaatJeri gerçekteştjrme güvencesini vererek ölümün önüne geçilebilir KUTSAL OLAN DEVLET DEĞİL, YAŞAMIN TA KENDİSİDİR. Av. Sachk Erdoğan Ankara Barosu Başkanı Av. Yücel Savman Istanbul Barosu Başkanı Av. Noyan Özkan Izmir Barosu Başkanı ANKARA 5. SULHHUKUK MAHKEMESt'NDEN 2000 598 Esas Davacı ASKJ vekılı tarafindan davalı Behram Mo Dek Teks- tıl Ltd Ştı. aleyhme açılan alacak davasında. davalının kaçak su kullandığı ıddıa edılerek 71 941 000 TL 'nın 22.1 2000 tanhınden ıtıbaren yürütûlecek yasal faızi ıle bırhkte tahsılı ıstenmıştır Da- valının adresı tespıt edılemedığınden dava dılekçesı teblığ edile- memış ve ilanen teblığe karar venlmıştır Davalı Behram Mobil- ya Dekoras>on Tekstıîtth Ihr Tıc San Ltd Ştı 'nın duruşmanın atılı olduğu 2 5 2001 günü saat 9 45 'te mahkememızde hazırbu- lunması veya kendını bir vekılle temsıl ettırmesı, aksı halde yok- luğunda yargılama yapılıp karar venleceğı ılanen teblığ olunur 19.3.2001 Basın- 16845
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle