22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 NİSAN 2001 CUMA 8 EGİTtM Ankara Üniversitesi Mediko-Sosyal Merkezi'nin araştırması bir gerçeği ortaya çıkardı Üniversiteliler umutsuzANKARA (Cumhuriyet Bürosu}- Ankara Üniversitesi Mediko-Sosyal Merkezitarafmdan yapılan bır araş- tvrmaya göre, üniversite öğrencileri- nin yüzde 61.2 si. öğrenim gördük- leri bölüme kendi istekleriyle, yüz- de 38.8'ı ise "mecburiyet sonucun- da, istekleri dışında*" girmiş. Onıversitelerde okuyan binlerce genç, çeşitlı nedenlerle istemedik- leri ya da yeteneklerine uygun ol- mayan bölümlerde okuyor. i Ailelerinin isteklerinin yanı sıra ekonomik olanaklann da oldukça et- kili olduğu meslek seçimi sonucun- da gençleî. "Üniversite okumuş ol- mak" adma yıllannı sevmedıkleri bir mesleğin eğitiminı görerek ge- • Üniversitelerde okuyan binlerce genç, çeşitli nedenlerle istemedikleri ya da yeteneklerine uygun olmayan bölümlerde okuyor. Ailelerinin isteklerinin yanı sıra ekonomik olanaklann da oldukça etkili olduğu meslek seçimi sonucunda gençler, "Üniversite okumuş olmak" adına yülannı sevmedikleri bir mesleğin eğitimini görerek geçirmek zorunda kalıyorlar. çirmek zorunda kahyorlar. Üstelik birçoğu seçtikleri ya da seçmek zo- runda kaldıklan meslek konusunda gelecekte iş bulma kaygısı da taşı- yor. Ankara Oniversitesi tarafmdan yapılan araştırmanın sonuçlan şöy- le sıralanıyor: -Siyasal Bilgiler Fakültesi öğren- cilerinin yüzde 80'i yaptıklan se- çimden ve fakültelerinden memnun olduklannı, yüzde 20'si de fakülte ve ileride vat ettiği meslekten memnun olmadıklarını belirtmişler. -Hukuk Fakültesi öğrencilerinin yüzde 38'i fakültelerinden memnun, yüzde 62'i memnun değil. -Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi öğrencilerinin yüzde 35'i memnun. yüzde 65'si memnun değil. -Fen Fakültesi öğrencilerinin yüz- de 61'ı memnun, yüzde 39'u mem- nun değil. -Ziraat Fakültesi öğrencilerinin yüzde 40'ı memnun, yüzde 60 'ı memnun değil. -Eğitim Fakültesi öğrencilerinin yüzde 53'ü memnun, yüzde 47'si memnun değil. Öğrenciler aynca fakülteleri ile il- gili olarak, gelecek için kendilerine güven vermedığıni belirterek. fakül- telerinin "toplumda pek itibarh ol- madığmT ifade etmişler. Gençlerin mesleklerini çoğu za- man bilinç dışı seçtiklerinin vurgu- landığı araştırmada bunun nedeni, "engelkmelere tepki ve çevre etküe- riylebelli bir mesleği seçmeyeıtihne- leri" olarak açıklanıyor. Eğitimci Asım Aslan'ın "Üniver- siteGençliğinin Sorunlan ve Çözüm Önerileri" adlı kitabında konu ile il- gili olarak ailelere şu önerilerde bu- lunuluyor: "Binlerce gencin meslek seçimini şansa. tesadüfe bırakmayın. Anne- kr babalar çocuklanıua, kendinizin istediği mesleğe değil, çocuğunuzun yapabikceği, zekâ ve yeteneğine uy- gun bir mesleğe \önetön. Çocuklan- nızın yeteneğini bulmaya çalışın. Onu, kendi seçtiği meslekte çalış- maktan alıkoymayın, engellemeyin. Çocuğunuzun geleceğini salt sizin is- tekleriniz yerine getirilsin diye bal- talamaya hakkınız yok." ENÇ BAKIS Çocuğun birey olıııa savaşı FİGEN ATALAY Bir kitap okuyorum. Ve hiç hoşuma gıtmiyor! Emı- nim okusalar, koruyucu, kollayıcı. sevgi dolu, feda- kârTürk annelerinın çoğu- nun da hoşuna gıtmeye- cek! Çünkü, bu kitabın ya- zanbize, -yanı anne-baba- lara- "Çocuğuailenian ya- şam merkezi yapmayuT diyor. Bır genç ıçin ıtaat et- memeyi, "sağhğın bir işa- reti" olarak değerlendın- çocuğa, yor. Gencin, özgürlüğünü, anne-babanın otoritesını yıkarak ve aıle içı kuralla- n çiğneyerek kazanabik- ceğini söylüyor. Çocuk ve Aile Kitapla- n'ndan çıkan "Ergenlik ÇağınmTehlikekri.NeDe- meti, Nasıl DavranmalT adlı kitapta, *Mutluçocuk kimdir" sonısunun yanıtı şöyle veriliyor. "Kimdir mutlu çocuk? Aflesinin yaşam merkeziol- mayan çocuktur. Ailesini 'sevmek zorunda" olduğu- ,nu hissetmeyen çocuktur. Ve anne-babasuun tek ar- kadaşı olmayan çocuktur." Kitabın yazan Gerard Severin. "Çocuk özgürlü- ', ğe nasıl alıştmlmalT soru- suna da şu yanıtı verıyor: u Onunla konuşursanız, ona gülümserseniz, ona olansevginLayadahoşnut- suzluğunu/u söylerseniz tekbaşma 'binsi' olduğu- nu hissedecektir. Bu, temel olan! Anne-babasındanko- pamayan genç, hiçbir za- man tekbaşına kanatlanıp ucamayacak, hep bir söze, şefkate gereksinim duya- cak ya da tam tersi, sonsu- za dek mutsuz bir biçimde söylenip duracakür. Çün- küo, yaşama,kendisine\e- teri kadar güven duyma- dan atümıştjr." Biz çocuklartrruza "biri- si" olduklannı yeterince hissettİTebiliyor muyuz dersiniz? Onlan seviyoruz, konıyoruz. oıüann iyi bes- lenmeleri, iyi eğitim gör- meleri için çaba harcıyo- ruz. Ama onlan. "birey" olarak görüp yeterince say- gı gösterebıliyor muyuz acaba? Yanıtı, Prof. Dr. CoşkunÖzdemir'in verdi- ği bir örnekte. Bir profe- sör anne, -yani büyük ola- sılıkla çocuk eğitimi üzeri- ne kıtaplar okumuş, bilgı sahibi, eğitimli bir anne- küçük çocuğunun tabağı- na dört köfte koymuş. Ço- cuk ikısıni yedikten sonra doyduğunu söylemiş. An- ne bunun üzenne öfkeyle Doyup doymadv- Kantin yerine 'öğrenci merkezi * Istanbul Teknik İniversitesi'nde, 'Auhm Projesi' çerçevesinde kanünler kapaülarak 'öğrenci sosyal merke/ieri" açüdı. GönüUülerin yapöklan bağtşlarla başjanlan uygulama kapsamında tiim fakültekrde. Spor Merkezi'nde ve 75. Yd ÖğrenciSosyal Merkezi'nde, yedisi yalmzca kafeterya olmak üzere toplam 13 öğrenci sosyal merkezi, öğrencUerin kuUanımıoa açüdı. Merkezlerde, yeni orurma mekânlan oluşturularak öğrencitere rahat ortamlarda sohbet etme. ders çaltşma, kitap okuma, yeme-icme gtbi ihtiyaçlanm giderebilme olanağı ğuusen benden dahamıiyi bileceksin? Bitir bakalun tamanunı" demış. Gerard Severin, "Anne- babalar,bırakınçocuklan- nızyaşasm'." diyor. Onlann mutlu çocuklar ve yetiş- kinkr olabümeleri için bır denesek mi? V Bursiyer olmak için ekonomik durumun ve yaşam standardmın belgelenmesi gerekiyor Burs abnak aslaımı ağznıda• Ekonomik kriz öğrencileri de etkiledi. Burs veren kuruluşlara paralel olarak öğrenci sayısının da artması yüzünden demekler, ekonomik durumu ve ders başansını belgelemeyi şart koşuyor. SELEN BAYCAN Herkes burslu okumak istiyor. Başan- 1>. ama ekonomikdurumuyetersiz öğren- ciye burs veren kuruluş sayısı da giderek artıyor, ama burs almak isteyen öğrenci sayısının çokluğu yüzünden 'bursiyer' ol- mak hiç de kolay değil. Burs verilmesine kararverilen öğrenci- lere, aylıködenen ücretlerin yanı sıra sağ- lık. bannma, giyim, sosyal ve kültürel et- kınlikler gibi birçok alanda destek sağla- nıyor. Bursiyer olmak ısteyenlerin önce- likle, bursa ihtiyaç duyduğunu anlatabil- mesi ve derslerinde çok başanlı olması gerekiyor. Bukoşullar bursundevamı için de zorunlu. Burs için başvuran öğrenci- lenn. ailelerinin ekonomik durumunu, ya- şam koşullanm belgelemesi gerekiyor. Burslardan yararlanmak isteyen öğrenci- ler için başvurular eylül-ekim aylannda Ekonomik sıkutülar nedeniyk burs almak isteyen öğrenci sayısı giderek artıyor. başlayacak. Ekonomik durumu yetersiz, başanlı öğrencikre eğitim bursu veren kurum ve demeklerden bazılan şunlar: ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ: ÇYDD, şu anda dört bine ya- kın öğrenciye ayda 25 milyon liralık burs saglıyor. tstanbul'daki tüm üniversiteler- de burs kontenjanı bulunan derneğe baş- vuran öğrenciler, okuUardaki dernek ko- ordinatörkrince önerilmeleri halinde de- ğerkndirmeye alınıyor. ÇYDD bursiyer- leri, kültürel etkinliklere de götürülüyor ve mezun olduklannda iş bulmaları için destek veriUyor. Tel: 0 212 546 43 76 KOÇVAKF1:Türkiye çapındaODTÜ, Boğaziçi, ÎTÜ, Marmara ve Ege üniver- siteknnın öğrencılenne burs veriyor. Burslardan hangı öğrencılenn yararlana- cağuıa ünıversıtekr karar veriyor. Koç Vakfı'nın burslarından şu anda 230 öğren- ci yararlanıyor. Başvuruların her eğitim yılı başında kabul edildiği burslann mik- tan 10 aylık 70 milyon lıra. Td: 0216 5310000 TÜRKEĞİTİMVAKF1: Vakıf. maddi desteğe ihtiyacı olan başarıh, teknik ve endüstri meslek lısesi. meslek yüksekoku- lu, yüksekokul. üniversite, master ve dok- tora ögrencisı toplam sekiz bin 300 gen- ce 'yurtiçi bursu' veriyor. Aynca üst dü- zey yönetici ve uzmanlann yetişmesi amacıyla da yüksek lisans öğrenimi için 'yurtthşıbursu' sağhyor. TEV. 2001-2002 öğretimyıluıda yurtdışında yüksek lisans öğrenimi için 50 başanlı gence burs ve- recek. Adaylarda aranan şartlar, öğrenime yeni başlayanlar içın okula gınş puanı sı- rasma göre önde olmak, öğrenim gören- kr için de genel başan ortalaması yüksek olmak. Burslardan yararlanmak isteyen öğrenciler için başvuru tarihleri 1-31 Ekim2001. Tel: 0212 274 52 60 İSTANBUL SANAYİ ODASIVAKH: tSO Vakfı, Istanbul'daki meslek yüksek- okullan ile üniversitelerin teknik bölüm- lerinde okuyan üniversite öğrencilerine burs veriyor. Burstan yararlandınlacak olan öğrenciler okullan tarafından belir- leniyor. Okullannaçümasıyla başlayacak burslardan yararlanmak isteyen öğrenci- ler, okullannın öğrenci işlerinden bilgi alabikcekler. Tel: 0 212 293 5418-19 MİLIİ EĞİTİMBAKANUGl: llköğ- retim ile eğitim fakültelerinin İngüizce, elektronik ve bügisayar ile suııf öğret- menliği branşlannda öğrenim gören be- lirli sayıda öğrenciye burs desteği sağlı- yor. Bursverilecek öğrenci sayısı öğretim yüı başında belirleniyor. Önceki yıllarda burs karşılığı istenen mecburi hizmet, bu yıl uygulanmıyor. Tel: 0 312 417 50 70 ÎLÎMSEL YARIŞMALARDA ÖDÜL KAZANANLAR VE MESLEK LİSESÎ MEZUNLARI İÇİN Sınavsız öğrenim Meclis Başkanhğı'nda EBRUTOKTAR ANKARA - Uluslararası bilim- sel yanşmalarda ödül kazanan öğ- renciler, ödül kazandıklan alanda ÖSS'ye girmeksizın ıstedikleri üniversitelere girebilecek. Meslek lisesi mezunlan da üniversite sı- navlanna girmeden meslek yükse- kokullarında okuyabilecek. Bu yönde değişiklikleri içeren yasa ta- sarısı, Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak TBMM Başkanh- ğı'na sunuldu. Tasanmn yasalaş- ' ması ile öğrenciler. sınavsız yükse- kokula girebilecekleri gibi burada başanlı olanlar da Dikey Geçiş Sı- navı'na girerek 4 yıllık fakültelere geçebilecekler. Binlerce meslek lisesi öğrencisi- nin beklediği tasan, hükümet tara- findan hazırlanarak TBMM'ye gönderildi. Yükseköğretim Yasa- sı. Çıraklık ve Meslek Eğitimi Ya- sası, llköğretim ve Eğitim Yasası, Milli Eğitim Temel Yasası, Çırak- lık ve Meslek Eğitim Yasası, Mil- li Eğitim Bakanlığı'nınTeşkilatve Görevleri Hakkmda Yasa'da deği- şiklikyapılmasım öngörenyasata- sansmda, uluslararası yanşmalar- da ödül alan öğrencilere de sınav- sız üniversite olanağı getirildi. ÖSS'ctekidezavantaj Reform niteliğinde değişiklikler getiren tasan ile özellikle mesleki ve teknik lise mezunu öğrencilerin ÖSS'deki dezavantajlı konumlan ortadan kaldvnlmaya çalışıldı. Ta- sannm getirdiği değişiklikler şöy- le: • TÜBtTAK. tarafindan belirle- nen uluslararası bilunsd yanşma- lardaödülkazananöğrenciler,ödül kazandıklan alanlarda seçtikleri üniversitelere smavsız girebilirler. • Mesleki ve teknikortaöğretim kurumlanndan mezun olan öğren- ciler, öncelikle kendi mesleki ve teknik eğitim Ijölgesi içinde yer alan meslek yüksekokuüanna sı- navsız olarak yerleştirilebilirler. • Her ilde en az bir mesleki ve teknik eğitim bölgesi kurulacak. - Mesleki eğitimin planlanması, geliştirilmesi ve değerlendirilmesi için bakanlıkta mesleki eğitim ku- rulu oluşturulacak. • tşyeıieri, bakanlıkça belirkne- cekflvemeslek dallannda 19yaşuı- dan gün almamış kişUeri, çırakhk sözkşmesi yapmadan çaüşûrama- yacak. • Teknik lise mezunlan ya da mesleki ve teknik okul ve kurum- lann 4 yıllık eğitim programlann- dan mezun olanlara, "işyeri açtna bdgesi" verilecek. 8 Yıllık eğitime kaynak sağlamak amaçlanıyor MüliEğitim Bakanlığı kesintiye devam edecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli EğitimBakanlığı. 8 yıllık kesinti- siz eğitimekaynakbulmakiçin çeşili iş- lem ve kâgıtiardan yapılan kesintiyi 10 yıl daha uzatan bir yasa tasan hazırla- dı. Tasanda, eğitime katkı payı ile orta- ya çıkacak kaynağın ortaöğretim için de kullanılması öngörüldü. Her yıl il- köğretimden mezun olacak öğrenci sa- yısının yüzde 85.5'ininortaöğretimku- rumlanna devam edeceğini öngören Milli Eğitim Bakanlığı, ortaöğretimde ek tesis için 2.2 katrüyon, ilköğretime de 2.6 katrilyon liralık kaynak gereksi- nimi olduğünu açıkladı. Bakanlık, il- köğretimde yüzde 100 okullaşma he- defi ile sınıf mevcutlannm 30'a indiril- mesi için gerekli dersliklerin henüz ta- mamlanamadığmı da itiraf etti. Bazı Kâğıt ve Işlemlerden Eğitime Katkı Payı Ahnması Hakkmdaki Ya- sa'dadeğişikük yapümasını öngörenta- san, Bakanlar Kurulu'nca onaylanarak TBMM'ye sunuldu. BIRBAKIMA SERVER TANİLLİ Bir Geziden Dönüşte... Şu içinde bulunduğumuz Nisan'da, Istanbulyo- luyla, ama daha çok Izmir ve Bursa'da yoğunla- şan biryurt gezisindeyaptığım en köklü saptama, insanlanmızın burukluğu ve kötümsertiği oldu. Ya- nnlar için korkunç bir karamsartık egemen yurttaş- lanmızda. Gülmeyen ya da eskisi gibi gülmeyen yüzler; kaygılt bakışlar, gelecek için ürkek hüküm- ler... ', . Hiç böyle olduğünu görmemiştim. ' .' ' Bu "halet-i ruhiye"nin, ülkenin başkaköş^erin- de geçerli olmadığını söyleyemezsiniz. Öyle olun- ca, üzülerek de olsa diyeceğiz ki, yurdumuzun ruhsal sağlığı bozulmuştur. Kimlerie karşılaşsam sorulan şuydu: Nereye gi- diyoruz? Geleceğimizi nasıl görüyorsunuz? Bu badireden sıynlabilecek miyiz? Siz olsanız ne yanıt verirdiniz? • Ben, şöyle diyordum: Kurtuluşumuz, olan biten hakkmdaki teşhisimize bağlıdır. Sağaltım, yani te- davi, doğru bir teşhisin, gerçek bir tanının eseri olabilir. Tersi, kurtulmak da ne, hastayı ölüme gö- türebilir. Kişisel tanımı söylüyordum: Bir trajedinin son sahnesi gibi, büyük çatırtılarla gözlerimizin önün- de yıkılıp yerle bir olan, aslında bir ekonomik mo- deldir. Kaynaklarını tâ 1950'lere kadar götürebile- ceğimiz, 1980'lerie iyice soysuzlaşan "liberaleko- nomi" modeli, ülkenin elindeki olanaklan çarçur ederken, gitgide dışarıya da bağlamıştır. Başta Birleşık Amerikaolmak üzere, kapitalizmin ağaba- balarının apayn gerçeklikler için düzenledikleri re- çetelen gözü kapalı alıp uygulamak için, insanın düpedüz hain değilse, aptal olması gerekirdi. Eko- nomiyi, giderek politikayı vetoplumu çığnndançı- karan işte bu "süreç"tir. Ve bu "süreç" kavramının altını çiziyordum. Bunu da şunun ıçin yapıyordum: "Bankalarhor- tumlandı, o yüzden bu çöküş oldu" diyenler gö- rülüyor. Ama yaptıklan, aslında bir sonucu, neden diye göstermek! Söz konusu modelin bir sonucu değil mi bunlar? Kaynağa vanp asıl nedeni gör- mezsek nasıl mücadele edebiliriz "hortumlama- /ar"la da? Bu süreçte emperyalizmi soyut olarak alıp ah- kâm yürütenlere karşı da, Türkel Minibaş'ın bir yazısında sözünü ettiği eski Roma tarihçilerinin bir hükmünü hatırlatıyordum hep. Şöyle deriermiş otarihçiler: "Roma'nın kapılannı, eğeriçerden ba- zı Romalılaraçmasalardı, Roma düşmezdi." Bizde de içerden kapılan açanlar oldu... Bugün gelip durdugumuz noktada ise, Türki- ye'nin sorunlanna demokrasi içinde çözüm ara- yacaksak, halkın, iki konunun bilincine vamnası gerekir: Ülkemizde bir yanm yüzyıldır uygulanan modelin b'ızi buralara getirdiği; bir de, o modelin ısrartı sürdürücüsü politik kadrolarla artık bir yer- lere varamayacak oluşumuz. Yeni bir iktisadî model, yeni bir politika, yeni bir toplum! Bütün bu hedefler, ciddi ve köklü bir reformu da gerektiriyor. Ne var ki, bugünkü siyasal kadrolar bu reformu yapamaztar; kendi kendilerini hançerie- meyı beklemek demek olur ki bu, eşyanın tabiatı- na aykındır. Ama bu reform mutlaka yapılmalıdır. Geleceğin aydınlık Türkiyesi'ne gidecek yol, böyle bir dönemecin ağzındadır... • "O zaman iyimsersiniz değil mi?" diye soruyor- lardı. "Evet" diyordum. Ve bu inancımın dayanaklanndan biri olarak da, "ilerici, demokrat ve aydınlık güçleri" gösteriyor- dum. Çağdaş Türkiye'nin tarihinde onlar hep oldular. Cumhuriyet'i de onlar kurdular. Tarihin en insafsızve nankörbirdönemindeyap- tılar bunu. Diktikleri yapı, çağın gereklerine uygun olduğu içindir ki bugüne değin yaşadı. Bir devri- min arkasından, onca yıl sonra şimdi gelip vardı- ğımız çıkmazın günahını onlara yükleyemeyiz. Bir yanlış varsa sonraki yıllann zimmetindedir. Bu "yanlış"\ da didik didik edip ortaya koymak; halka durup durup hatırlatmak, aydınlann görevi. Aydınlar, içinde yaşadığımız dönemin, gelip dur- duğumuz yol ağzının bilincine iyice varmalıdırlar. Türkiye, yeni bir yüzyılın başında, bütün bir yüz- yıldaki yazgısına karar verecek; onurlu geçmişry- İe yeniden bağlannı kurarken, aydınlık bir gelece- ğe giden yeni yönü de belirleyecek. Yeni anayasasıyla, demokratik yasalarıyla ve çağdaş değerleriyle. Dünyayla bütünleşeceksek böyle bütünleşece- ğız. Yerierde sürüklenerek değil, onurumuzla!.. Öğretmen adayları girecek Merkezi Eleme Sınavı, 7-8 Temmuz'da ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Kurum- lar tçin Merkezi Eleme Sınavı (KMS), Öğren- ci Seçme ve Yerleştir- me Merkezi (ÖSYM) tarafından. 7-8 Tem- muz 2001 tarihlerinde sabah ve öğleden son- ra 4 oturumda Anka- ra"da yapılacak. Sınav, öğretmenlik, müfettiş yardımcılığı, uzman yardımcıhğı, kayma- kam adaylığı. denet- men yardmıcılığı gibi mesleklere eleman alı- mı amacıyla yapılıyor. Sınava başvurular. 30 Nisan'da başlıyor. Lisans programını bitiren adaylar ya da başvuru sırasında bir lisans programından mezun olabilecek du- rumda olan adaylar sı- nava katılabilecekler. 2001 Temmuz Dö- nemi Kurumlar İçin Merkezi Eleme Sına- vı'nin sabah oturumu saat 9.30'da, öğleden sonraki oturumu saat 14.30'da başlayacak. Sonuçlar, smav tarihin- den itibaren 2 yıl ge- çerli olacak. Kılavuz ve başvuru belgeleri, ÖSYM smav merkezi yöneticilikle- rine gönderilecek. Sınava başvurmak isteyen adaylar, 30 Ni- san-llMayıs 2001 ta- rihleri arasında ÖSYM smav merkezi yöneti- ciliklerinden 2001 KMS Temmuz Döne mi Kılavuzu, başvur ma belgesi, smav ücre ti banka belgesi ve sc ru örneklerini içere kitapçıklardan oluşa başvuru evrakını 2 mi yon lira karşılığmc alacaklar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle