19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
AYFA CUMHURtYET 17 NİSAN 2001 SAU HABERLER Cottarelli'ye veda kokteyü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'ye veda etmeye hazırlanan 1MF . Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli için de dün Ihraçatçı Birlikleri'nin Gölbaşf ndaki sosyal" tesislerinde veda kokteyü düzenlendi. Kokteyle Kemal Derviş'in yanı sıra Cottarelli'den görevi devralacak Juha Kahkonen, Hazine Müsteşan Faik Öztrak, Merkez Bankası Başkanı Sûreyya Serdengeçti, Dünya Bankası yetkilileri ile üst dûzey bürokratlar katıldı. Ikinci bümkişiye başvurma yolu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Kamulaştırma Yasa Tasansı için oluşturulan alt kornisyon, kamulaştırma bedeli konusunda mahkemelerin gerektiğinde ikinci bir bilirkişi kurulu atamasını öngördü. Alt komisyon raporunda, bilirkişilerin nitelikleri ve çalışma esaslannın yönetmelikle belirlenmesi de hükme bağlandı. Deryiş-Oral görüşmesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Kemal Derviş, dûn Maliye Bakanı Sümer Oral ile yaklaşık 2 saat süren bir görüşme yaptı. Maliye Bakanlığı'nda gerekleştirilen görüşmeye, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı bürokratlan da katıldı. Bakan Derviş, çıkışta yaptığı açıklamada, Bankacılık, Merkez Bankası ve diğer bazı düzenlemeleri Meclis'te komisyona ve genel kurula sunacaklarını belirterek "O konuda Maliye Bakan ile birlikte nasıl hareket edeceğimizi, hangi gün kimin gireceğini konuştuk. Bir plan kurduk. Önümüzdeki 2 hafta Meclis çalışmalan açısmdan birlikte hareket etmeye karar verdik" dedi. Polis okulu yasa» askıda • ANKARA (AA)- Imam-hatip lisesi mezunlannın kurulacak polis yüksekokulanna girememesini öngören yasa tasansının TBMM Genel Kurulu'nda yeniden görüşülmesi, MHP'li üyelerin Danışma Kurulu toplantısında düzenlemeye karşı çıkmalan üzerine askıya alındı. Toplantının ardından açıklama yapan MHP Grup Başkanvekili Ismail Köse, "Biraz bekleyeceğiz. Diğer kanunlar önemlı çünkü. Onlann önemine binaen öncelik verdik" dedi. Derviş'in açıkladığı 'yeniden yapılanma' planına dış basın da büyük ilgi gösterdi 'YeııiHaber Merkezi - Ekonomiden so- rumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ta- rafindan açıklanan ekonomik prog- ram, yabancı basından ilgi görmeye devam ediyor. Fransa basınında dün çıkan haberlerde programa geniş bi- çimde yer verilirken Amerikan fînans çevrelerinin gazetesi Wall Street Jour- nal, programla ılgili yayımladığı ha- berde, "Derviş'in, DMF ve diğer kuru- luşlardan 10-12 mflyardolar krectibek- lediğine*1 işaret etti. Fransa'nın önemli gazetelerinden Le Monde, "Türkrye kemer sıkma fle çökme arasmda tercih yapmak zorun- da" başlığı ile verdiğı haberde, Kemal Derviş için kritik bir dönem başladı- ğını bildirdi. Yeni program için 'aa i- laç' ifadesini kullanan gazete, Der- pr<IJ-U aııı acı ilaç"• Program için acı ilaç, ifadesini kullanan Le Monde gazetesi, Derviş'e en büyük engelin yine politikacılardan geleceği yorumunu yaptı. ABD'de yayımlanan Wall Street Journarde ise programda gelecek yıl için de parlak bir tablo çizilmediği vurgulandı ve IMF'nin açıklamaya olumlu tepki verdiği belirtildi. viş'in programı açıklarken polikacıla- nn tersine cesur davrandığını ve ger- çekleri açıkça söylediğini bildirdi. Le Monde'un haberinde, Derviş için en büyük engelin yine politikacılann ola- cağı yorumu yapıldı ve bu tür prog- ramlann siyasilerin popülist politika- larına darbe vuracağı kaydedildi. Le Figaro gazetesinde "Türkhükü- meti, kemer sıkma poütika» dayata- cak" başlığı ile verilen haberde, hükü- metın tasarruf dışmda özellikle özel- leştirmeyi hızlandırmak istediği bildi- rildi. Amerikan fınans çevrelerinin gaze- tesi Wall Street Journal, haberinde, Türkiye'ninekonomiyi tamiramacıy- la bir plan hazırladığını ifade etti. Ga- zete, programda gelecek yıl için fazla parlak bir tablo çizilmediğini belirte- rek Derviş'in, 'Türkivezor günler ge- çirecek, ancakböylede devam edemez- dik' tarzındaki sözlerine de yer verdi. IMF'nin programa olumlu tepki ver- diğüıi de kaydeden Amerikan gazete- si, yeni çıkanlacak yasalann şeker, tü- tün, doğal gaz, havayolu ve telekomü- nikasyon sektörlerinde liberalizasyonu sağlayacağını yazdı. Yeni ekonomik program Japon ba- sınında da geniş yankı buldu. Günlük tirajı 10 mih/on olan ülkenin en yük- sek tirajlı gazetesi Yomiuri Shim- bun'da, 'Ekonomikyapdanmaprogra- mı açıklandı. Borsa ve Lira'danbah- sedflmivor' başlıklı haberde, reformlar arasında giderlerin azalhlması, özel- leştirme ve devlet bankalannın düzen- lenmesinin önde geldığı kaydedildi. Japonya'nın önde gelen gazetelerin- den 4 milyon günlük tirajlı Maınichi Shimbun ise açıklanan yeni ekonomik programı, "Tüririye, ekooonûk krizfc karşı karşıya. Hükümeti protesto gös- terfleri'' başlıklı haberle birlikte verdi. Bakanlar Kurulu'nda çiftçilerin Ziraat Bankası'na olan borçlan tartışma yarattı Derviş: Dış destek kesinleştiANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Bakanlar Kurulu'nda çiftçilerin Zi- raat Bankası'na olan borçlan, Tanm ve Köyiş- leri Bakanı Hüsnü Vusuf Gökalp ile Devlet Bakanı Kemal Derviş arasında tartışmaya neden oldu. Derviş, kurulda, dış deste- ğin kesinleştiğini söyledi. Bakanlar Kurulu'nda kamudaki toplusözleş- melerde işçilere verilecek zam da ele alındı. Devlet Bakanı Mehmet Keçeci- ler, toplantının ardından gazetecilere, ilk 6 ay için kalkınma hızının yüzde 50 fazlasmı 'gelecek yuın tenunuz avmda' ödemeyi düşündüklerini söyledi. Keçeciler, bunun ilk 6 ay- da 'sıfir zam' anlamına gelmediğini ileri sürerken haziran aymdan iribaren enflasyon artışı oranında zam vermeyi planladıkla- nnı yineledi. Bakanlar Kurulu toplantısında ise işçilere memur zammı oranında zam verilebile- ceği dile getirildi. Başbakan Büknt Ece- vit, toplantının başmda yeni ekonomik programa ilişkin konuşma yaptı. Türkiye'nin yeni bir dö- nemece girdiğini belirten Ecevit, programın başan- lı uygulandığının dünya- ya gösterilmesini istedi. Devlet Bakanı Derviş, programın özetini içeren kitapçığı bakanlara dağı- tarak IMF'ye verilecek programın birkaç gün sonra hazır olacağını dile getirdi. Derviş, dış deste- ğin kesinleşmesine karşın gelecek paranın miktan- nın kimler tarafindan na- sıl üstlenileceğinin net- leştirilmeye çalışıldığım dile getirdi. Çiftçi borçlan Tanm ve Köyişleri Ba- kanı Gökalp, çiftçilerin Ziraat Bankası'na olan borçlanrun ödenmesınde kolaylık sağlanmasını is- tedi. Kemal Derviş ise buna karşı çıktı. Gö- kalp ın "Dunımlan iyi- leştirihnezseciftçüerdees- naflar gibi sokağa çıkar" yönündekı görüşü, diğer bakanlarca da desteklen- di. Sert geçen tartışmala- nn ardından çiftçilerin borçlannın ertelenmesi için Maliye Bakanlığı ile Ziraat Bankası'nın çahş- ma yapması ve 2001 yılı sonuna kadar çiftçi borç faizlerinin bunalım önce- si orana çekilmesi karar- laştınldı. Toplantıdan sonra açık- lama yapan Devlet Baka- nı Rüşrü Kâznn YüceJen, Telekom'un özelleştiril- mesinin sorulması üzeri- ne, "Bu konudakj yasa ta- sansı üzerinde Ulaştırma Bakanı Saym Enis Oksüz, özeUeştirmeden sorumhı Devlet Bakanı Yüksel Ya- lovaveSaym Derviş görü- şerek bir ortak tasan ha- arlayacak" dedi. Kemal Derviş, Bakanlar Kurulu topknüsında dış desteğin kesin- leştiğiıü, fakat gelecek paranm miktannın kiınler tarafindan üstle- nileceğinin netleştirümediğini söyledL (Fotoğraf: AA) BAYRAM MERAL: Kamuda bankamatik işçisi yok ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türk-Iş Genel Başkanı Bayram MeraL toplusözleşme- lerden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Keçecilerın 100 bin adet bankamatik işçisi olduğu yolundaki açıklamalanna sert tepki gösterdi. Kamuda banka- matik işçisi bulunmadığını söy- leyen Meral, "İşçiler banka soy- muyor, soydurtmuyor. Namu- suyla çahşryor" dedi. Meral, hü- kümetin yüzde sıfir zam öneri- sini ciddiye almadıklannı vur- guladı. Türk - tş yûzde 25 isteyecek Türk-lş, bugün toplusözleş- melerden sorumlu Devlet Baka- nı MehmetKeçeçiler'e yüzde sı- fir zam önensini reddettiğini ile- tecek. Görüşmeye yüzde 25 zam artı refah payı önensini götüre- cek olan Türk-lş Yönetim Kuru- lu, enflasyon ve devalüasyondan kaynaklanan kayıplannın gide- rilmesinı isteyecek. Son gelişmelerle birlikte işçi ücretlerinin 600 dolardan 300 dolara gerilediğini belirten Türk-lş Başkanı Bayram Meral, temel ihtiyaç maddelerine sü- rekli zam yapıldığı bir ortamda sıfir zammı kabul etmelerinin söz konusu olmadığmı söyledi. Tüketicileri Koruma Derneği Başkanı Mehmet Sevim'den kiracılara çağrı: Dövizle koııtratlan yenüemeyinIstanbul Haber Servisi - Do- lar ve markla konut ve işyeri ki- ralayan, kredi alan, bireysel borçlanan yurttaşlann "uyarla- ma" yoluna başvurabilecekle- ri belirtildi. Tüketicileri Koru- ma Derneği (TÜKO-DER) Başkanı Mehmet Sevün, kiracılara bir çağn yaparak "Dolar ve mark üzerinden yapüğuıız kontratları yenilemeyin" dedi. Hukukçular, taraflann yerine getirmekle yükümlü olduklan kural- larda mevcut dengenin taraflardan bi- ri aleyhine bozulması, şartlann ola- • TÜKO-DER Başkanı Sevim, dolar ve markla konut ve işyeri kiralayan yurttaşlan, haklannı korumak için örgütlenmeye çağırdı. Hukukçular da taraflann yerine getirmekle yükümlü olduklan kurallarda mevcut denge biri aleyhine bozulur, şartlar olağanüstü değişirse sözleşmenin, değişen şartlann yargı müdahalesiyle uygun hale getirilebileceğini belirttiler. ğanüstü değişmesi halinde, sözleş- taşlan. haklannı koruyabihneleri için örgütlenmeye çağırdı. Sevim, 1980 'den bu yana uygulanan politika- larla her şeyin dolara ve marka en- dekslendiğini belirterek mal sahiple- menin değişen şartlara yargı müdaha- lesi ile uygun hale getirilebileceğini belirttiler. TÜKO-DER Başkanı Mehmet Se- vim, ekonomik krizle birlikte astro- nomik rakamlara yükselen dolar ve markla konut ve işyeri kiralayan yurt- rinin haklanrun ön planda tutularak kira kontratlannın hazırlandığuıı, ki- racılann haklannın ikinci planda kal- 100 vergi rekortmeninin 69u rant gelirleri ile sıralamaya girdi dığım söyledi. Kira artışırun 2000 yılı için yüzde 25, 2001 yılı için de yüzde 10 olduğunu ammsatan Mehmet Sevim, mal sahiplerinin bu oranlardan da- ha fazla zam isteyemeyeceğini vurguladı. Sevim, özetle şunlan söyledi: "K3- racılar, kiraladıklan işyeri ve konut- larma mal sahipteri tarafindan daha fazla zam talep ediliyorsayürürlûkte- Idyasalardoğrultusundayargryabaş- vursunlar. Yürûrlûkteki yasaİan ör- nek göstersinler. TÜKO-DER olarak Idracılarla ilgili haziran ayında kapsamh bir çahş- ma başlaöyoruz. Tüm tüke- ticileriörgütienmeye çağuv Verginin kaymağı faizdenEkonomi Servisi - Türki- ye'nin 500 büyük sanayi kuru- hişunun gelirlerinin yaklaşık yüzde 90'ını oiuşturan rant ge- lirleri, vergiye de damgasını vutdu. Türkiye'nin, bu yıl en fazla gelir vergisi ödeyecek olan vergi «kortmenlerinin 69'urant gelirleri ile sıralama- ya girdi. Rekortrnenleringelir- terinin en önemli bölümünü faız ve kira kazancı oluşturdu. Gelirler Genel Müdürlûğü, geçen ay verilen gelir vergisi beyannamelerinin değerlendi- rümesi sonucunda, Türkiye genelinde en yüksek beyanda bulunan ilk 100 ve her il itiba- nyla ilk 5 sırada yer alan gelir vergisi mükelleflerini açddadı. Türkiye'nin en fazla vergi ödeyecek isimleri arasmda is- tanbu]'dan81,Ankara'dan 12, lzmir'den 4, Bahkesir, Bursa ve Kocaeli'den de birer mükel- lef yer aldı. Istanbul'un vergi rekortme- ni Demir Sabascı, 2 trilyon 677 miryar 676 nrilyon liralık geîirvergisi ile Türkiye rekort- meni de oldu. Sabancı'nın söz konusu vergiyi menkul ser- maye iradı gelirleri karşılığı ödeyeceği belirtildi. Daime Sevgi Gönül, Sema- hat Sevim Arsd, RaiuraKoç ve Suna Kıraç da Sabaoa'yı izledi. Gönül ve Arsel menkul sermaye ve gayn menkui ser- maye iradı, Koç sanayi, Kıraç da ücret gelirleriyle vergi re- kortmeniiği unvanını aldılar. Menkul sermaye iradı zen- ginlerinin listelerdeki ağırbğı sadece ilk 5 ile sınırîı kakna- dı. İlk lOO'deki vergi rekort- menlerinin 69'unun menkul sermaye iradı gelirleri ile sıra- lamaya girdiği dikkat çekti. Menkul sermaye iradı ile vergi rekortmeni olanlar ara- sında Suzan Sabana Dinçer, ÇiğdemSabanaBflen.Şevket Sabana, Düek Sabana. Sevü Sabana ÖmerSabana. geçen günlerde yaşama veda eden Ayhan Şahenk, Filiz Şahenk, FeritŞahenk, HendrikDutM- Karen Duthil kardeşler, Şank Tara, Jak Kamhi gibi tanm- mış isimler de yer aldı. Rekort- menlerin gelirleri arasında di- ğer ağırhklı kalemi kira geür- leri oluşturdu. yoruz." Yargı müdahak edebilir Hukukçular ise sözleş- melerde taraflann yerine getirmekle yükümlü ol- duklan kurallarda mevcut dengenin biri aleyhine bo- zulması, şartlann olağa- nüstü değişmesi halinde sözleşmenin değişen ko- şullara yargı müdahalesi ile uygun hale getirilebile- ceğine dikkat çektiler. Mark ve dolarla konut ve işyeri kiralayan, bakım anlaşmalan yapan çok sa- yıda şirket ve yurttaşın, an- laşmalarmı Türk Lirası'na çevinneye başladığı belir- tildi. SALI ORHAN BURSALI Bilim, Fanatizm midir? Çağımızda bilimin açrnazlan yardır. En büyük açmaz- lanndan biri, toplumun bilimle ilişkisidir. Biraz daha açık- ça ye yüzsüzce söylersek: Bilim kendi içinde mükemmel- leşirken, toplum bilim konusunda cahilleşiyor. Toplumla bilim arasında büyük bir kopuş yaşanıyor. Bırakın toplu- mu, her gün toplum önüne çıkan, topluma vaazlarda bu- lunan "öncü" konumundaki insanlarda da bilimden kopu- şun arttığını görüyoruz. "Solcu" kökenli meslektaşlanmda bile, kendi çalıştığım yerde, yer yer bilime karşı tutucu ve cahil bir nefreti gör- dükten sonra, çok satan bir gazetenin yöneticisinin bili- me fanatizm yakıştırması yapmasına ve bilimin Allaha ya- kınlaştığını yazmasına, belki de hiç ses çıkarmamak ge- rekirdü... Ama insan dayanamryor ve bu kadar da olmaz diye ba- ğırası geliyor! Insanlar hep olayın kolay yönüne kaçryor. Kolaycılığın bilgiye de ihtiyacı yoktur. Uydurukluk ve eklektıkle kol kola yaşayıp gider kolaycılık. Bir yandan başta sağlık vb. olmak üzere sorunlanmızın çözümü için bilime sanlıyoruz, öte yandan bilimin bu bil- me çabasını da "bilim fanatızmi" olarak damgalıyoruz ve bilimi batağa itmeye çalışıyoruz. Tam tarihinde bilimletek- nolojiyle üretim bazında ilişki kuramamanın ekonomik ve yönetsel sonuçlannı yaşayan Türkiye tablosuna uygun bir tutum... Bu açmazdan insanlığın kurtulması mümkün mü? • • • Amerika'nın en rezil tutucu eyaletlerinden Kansas'ta koyu dinciler, "Hristiyan şenatçılar" okullarda evrim kura- mına karşı yaratıcılık kuramının okutulması için bıtmek tü- kenmez bir kavga içinde. Şimdi sözde bir "uzlaşma" ya- pılıyor ve evreni "tasanmcı bir dâhi"n\r\ yarattığı düşünce- si, BİLİME KARŞI, yeni bir şeymiş gibi ıleri sürülüyor. "Ta- sanmcı dâhı", Tann kavramının diğer adıdır. 18. yüzyılda, özellikle ünlü bılimci Newton'un bılimdeki müthiş buluş- lan sonucunda (Kendısi de bir teotogdu), bilim ve feJsefe insanlan, Batı dinlerindeki Tann kavramının içeriğini de "zenginleştirdiler". Bilimin doğanın yasalannı keşif mace- rası ılerledikçe, ortaçağın ve öncesinin Tann kavramı da geliştı: "ûyle bir Tann olamaz, veya varolan tann öyle da- maz, ancak şöyte bir Tann olmalı, olabilir". Bu, Tann kavramının da, insanın evreni kavraytşına pa- ralel gelişen süreciydi. 18. Yüzyılda bir kısım felsefe insan- lan, evreni "Tannnın yarattığı harika bir mekanizma" ola- rak tanımlıyoriardı. Buna göre Tann, bütün evreni ve in- sanlan yarattı, o yaratıcı dâhidir, ama yarattıktan sonra da, evrenin gelişmesine kanşmadı, kendi halinebıraktı, insan da işte bu tıkır tıkır çalışan mekanizmaya uyumlu yaşa- majr. Yukandan aşağıya, Tanndan krala ve aşağıya doğ- ru kurulan hiyerarşik mekanizma da bu uyumun bir par- çasKJır vb.. ••• Bu görüş, donmuş, gelişmeyen bir evren görüşüydü. Bugün bilimin hiçbir alanında bu görüşün esamesi bile okunmaz. Evrenin ve hayatın her alanında GELİŞİM esas- tır. Koskoca evren brtmek bilmez bir devinim ıçiridedır, as- la bitmeyecek sürekli bir gelişim içindedir. Bu süreçte, de- ğışmeyecek hiçbir şey olamaz. Nitekım bütün bıiimsel gözlemler de bunu gösteriyor. Galaksimiz bile uzayda, çeşitlı surprizlerle karşılaşa kar- şılaşa, uzayda yol alıp gidiyor. Ne güneşimizin bir sürek- liliği var, ne dünyamızın sabıt bir geleceği! TOPLUMSAL DEĞİŞİM" soylemleri de aslında, insa- noğlunun kendi minik kişısel tanhi içinde farkına vardığı bu gelisim çizgisinin yansımasıdır. EVRİM de nedir ki, bu gelişme-değişme dinamiğinin ta kendisinden başka?! Danvin denen koca adam da, gözlemler ve karşılaştr- malaria, bu evrense) dinamiğin özünü görebilmiş ve gös- terebilmiş birisi. Bugün moleküler biyoloji, hemen hemen bütün temel araştrmalanyla, canlılardaki moleküler/genetik düzeyde- ki evrimsel gelışmeyi gösteriyor. Antropoloji gösteriyor. Iklimbilimciler gösteriyor vb... Bugün bütün bilimin dayandığı temel, istisnasız, evrim- sel gelişmedir. Gerisı büyük bir palavra, yalan ve şarlatanlıktır. öyle ki, bılım esas olarak "bir gün birisi çıkar da tersini kanıtiar" hoşgörüsü ve "yanlışlayıcı" yöntemıyle, evrimi hâlâ bir "kuram" olarak görmektedir. Büyük bir bilim insa- nı topluluğu da evrimi, kuram muram değil, bir olgu ola- rak kabul eder. Bugüne kadar bıiimsel araştırmalar sonu- cu evrimi yanlışlayan tek bir örnek çalışma yoktur. Ancak, hemen her gün kuramı doğrulayan bir dizi çalışma vard»r. Evrim, tıpkı Einstein'ın "Göre/;7*/(uram/"gibidir. Bu ku- ramı da yanlışlayabilme amacıyla yapılan her yeni deney, Göreliliğin doğruluğunu göstermektedir. ••• Gelelim, "bilim fanatizmi" suçlamasına. 17. ve 18. yüzyıllarda o dönemin rasyonalist düşünce- si bilimin her şeyi açıklayabileceğine, bilebileceğine ina- nıyordu. Bugün bilimin zerre kadar böyle bir iddiası yoktur. Bili- min, "bûyükyaraöc/"nın olmadığmı göstermek gibi bir ça- bası da yoktur. Bilim, tersine, bugün ürettiği bilginin "ge- çiciliğini" bile vurgular. Bilim sadece bilinenlerin sınınnı genişletmekle uğraşır. "Mutlaklık", doğasına aykındır. Şu bilim de nedir ki? Sadece bir düşünme ve bakış yöntemidir. İnsan aklının dünyayı ve evreni DOGRUYA YAKIN kavrayabilmek, an- layabilmek ve bilebilmek için geliştirdiği bir etkinlikler top- lamıdır. Bu etkinliğini sürdürebilmek için, bilim, "inanca" gerek- sinim duymaz. Tersine inanç, tX)ĞRUYA YAKIN bilgi üre- tebilmenin önünde en büyük engeldir. Bilimin inancı, inanç bağlamında bakarsak, belki "var- sayımlar", "kuramlar"d\r diyebiliriz. Ancak, bilimin dinle temel aynlığı, kendisinin ortaya attığı bu "inançlan"n\ sü- rekli test etmesi, doğru mu yanlış mı diye anlamaya ça- lışmasıdır. Hangi din Tannnın doğruluğunu, yanlışlığını test etme- ye kalkar veya test eder veya böyle bir düşünce ileri sü- rer? Bu açıdan bilimin "inanca" yakınlaştığını ileri sürmenin nasıl bir anlamı olabilir? "Bilim fanatizmi" yakıştırması, saçmalığın dik alasıdır, eğer bılgisizlığin veya kasıtlılığın bir ürünü değilse! Din fanatizmi var diye, bilim fanatizmi de olmak zorun- da değildir. Esnaf eylemine 9 tutuklama ANKARA (Gımhuri- yet Bürosu) - Ankara'daki esnaf eyleminde gözaltı- na alınan 155 kişiden 9'u, "kamu mafana zarar ver- mek ve görevü polis me- muruna mukavemerten" tutuklanırken 146'sı ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 155 kişinin ifadeleri dün 10 savcı tarafindan Adliye Kütüphanesi'nde alındı Ifadelerin ardından nöbetçı Basın Cumhuri- yet Savcısı Hamza Uçar, 155 kişi hakkında Suçüs- tü Yasası gereğince, 2911 saydı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefetten iddianame hazırlayarak dava açtı. Uçar, 155 kişiden 25'ini aynca, "kamu mahna za- rar vermek ve polis me- muruna mukavemerten" tutuklama istemiyle Nö- betçi 9. Sulh Ceza Mahke- mesi'ne sevk etti. Mahke- me sorgulann ardından 25 kişiden 9'unu tutuklarken 16'sını serbest bırakn.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle