19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17NİSAN2001SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Sahte emekli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın gazete manşetlerine malzeme olsun diye açıkladığı 400 bin "sahte" SSK emeklisinden biri aradı ve an/atö: "Kocam, 17yılönceiş kazasında öldü. Üç çocuğumla dul kaldım. 12yılSSK'li çalıştıktan sonra son sekiz ayında Bağ- KurMu olmuştu. Ben ilkokul mezunuyum; dul maaşı bağlanması için SSK'ye başvurduk... Istedikleri belgeleri verdik. Maaş bağlandı. Buparayla Anadolu'nun küçük bir kasabasında hem ev kirası ödedim hem de büyük sıkıntılar içinde çocuklanmı yetiştirdim. En son 9 5 milyon lira maaş alıyordum. Geçen yıl ağustos ayında dul maaşımı kestiler ye beni sahte emekli olmaklâ suçiadılar. Köyde yaşıyordum, maaşım kesilince çocuklanmdan birinin yanına sığındım. Bugüne kadar verdikleri maaşı da faiziyle biriikte 6.5 milyar lira olarak geri istiyoriar. Verecek bir canım kaldı, gelip alsınlar." Bektranik posta: denizsomdcunAuriyet.com.tr Tefc 0JM2.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 9? - Turgut Özal'ın ölüm yıkiönümüymi "Me&nnıö* zivaretier oaralı olsun!" igara ve Sağlık Ulusa/ Komitesi, adı üstün- de sigaraya karşı çıkan bir kuruluş... Prof. Dr. Elrf Dağlı'nın dönem başkanlığını yap- tığı komite, üstlendiği görev gereği sigara- ya ne kadar karşı ise IMF'nin borç para vermek için Türkiye'den istediği yasalardan Tütün Yasası'na da o kadar karşı... insan sağlığını korumaya çalışan ko- mrte, TBMM'yi Türkiye'n/n çıkarlanna korumaya da- vet ediyor... Çünkü bu işin sonu "Reji ldaresi"ne ka- dar gideceğe benziyor! Tasanda, üretilen sigara sayısı belirtilerek bazı si- gara firmalanna ithalat ve fiyatlandırma serbestliği ve- rilmesinin Türkiye'yi ekonomik darboğazdan kurta- racak birtedbirolmadığı açıktır. Sayı belirtilmesi, ba- zı sigara firmalannın gözetildiği izlenimini yaratmak- tadır. Türkiye 1986 yılında ekonomisini yabancı si- gara firmalanna açtıktan sonra, üç yıl içinde sigara ithalatına ödenen döviz indeksi yedi kez artmıştır." "Herhangi bir sigara firmasının fiyatını kendi belir- ütüTütün Yasasılemesi dünyada pek uygulanan yöntem değildir. Si- gara vergileri hükümetlerin en fazla para kazandık- lan kaynaklardır. Sigara fiyatlannın yüzdei 0 arttınl- masının, tüketiciyi yüzde 5 azalttığı ekonomistlerta- rafından ispat edilmiş ve Dünya Bankası raporunda yer afmıştır. Bu şekilde hükümetler sigara fiyatlannı arttırarak hem para kazanıriar hem de halklannı si- garanın zarariı etkilerinden koruriar. Türk hükümeti- nin ekonomik krizde bu gelir kaynağından vazgeç- mesi mümkün değildir." Tasanda bir düzenleme kurulu oluşturulmasın- dan ve adı geçen kurula, tütün ve alkol tüketimin- den kaynaklanan kamusal, toplumsal ve tıbbi nite- likte her türlü zararlan etkileri önleyici düzenlemele- ri yapma yetkisi verilmektedir. Türkiye'de tüm halk sağlık çalışanlannın on yıla yakın mücadelesi sonu- cunda 1996'da kazanılmtş 'Tütün Mamullerinin Za- rariannın önlenmesine Dair Kanun'la sigara reklam- lan yasaklanmışken yabancı sigara firmalan iki kez değişik bakanlıklara başvurarak bu kanunun değiş- tirilmesini istemişler, dava açmışlar ancak bu konu Anayasa Mahkemesi karan ile kanunu korumak le- hine 2000 yılında sonuçlanmıştır. Tütün Yasası'nda önerilen düzenleme kurulu yetkisi, yabancı sigara fir- malannın bu konudaki en son talebi niteliğinde gö- rülmektedirler." "Sigara firmalannın ithalatı sıkı bir denetim aftına alınmalı, sigara fyatlan ve vergileri devletin elinde ve Maliye Bakanlığı denetiminde olmalı, sigara reklam- lanna hiçbir suretle izin verilmemeli ve bu denetim- \er sigarayı üreten firmalann bulunduğu kurullann elinde olmamalı, sigaranın tıbbi etkilerine ait Önlem- leri aJacak kurul sigara üreticilerini ve aynı firmanın yan sektör temsilcilerini içermemelidir." SESStZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Yüksek Yerilim Hatü [email protected] Para politikalan bize pahalıya patladı! Tarım Bakanlığı'nda kadrolaşma krizi! Antalya Ziraat Meslek LJsesi'nden mezun olup 1978 yılında Tanm Bakan- lığı'na teknisyen olarak girdikten sonra Meslek Yüksek Okulu'nu •. bitirmiş, tekniker olmuş Rama- zan Tülü. Yetmemiş, Dokuz Eylül Üniver- sitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirmiş, stajını da yapıp avukat olmuş... Yıne yetmemiş, pedagoji eğitimi alıp Tanm Bakanlığı'nda öğretmen kad- rosuna geçmiş, Manisa Beydere'de Zi- raat Meslek üsesi'nde öğretmen ola- rak çalışmaya başlamış... MHP'li Hüsnü Yusuf Gökalpin Ta- nm Bakanltğı, okuyan ve öğreten Ra- mazan Tülü'nün gözünün üstünde ka- şı olduğuna karar vermiş... Siirt Ev Ekonomisi Meslek Lisesi'ne geçici görevle göndermiş... Mahkeme yürütmeyi durdurma karan vermiş... Tülü'nün yargı karanyla görevine dönüşünün ikinci haftasında Siirt'e bu kez asli tayini çıkmış... Ramazan Tülü, hakkını yine yasal yollardan anyorama kapatılan bir oku- la atanıyor... Aynldığı okulda ise bıraktığı dersle- re Tanm Bakanlığı ek ders ücreti öde- yerek öğretmen buluyor... Bakanlık bir yandan da Manisa Bey- dere Ziraat Meslek Usesi'ne, 12 Ey- lül öncesinde Ankara Ziraat Fakülte- si'nde devlete yardımcı olan ülkücü- \en gönderilryor... Türkiye'de kriz mi var dediniz? Evet, ülkücülerin kadrolaşma krizi! G O R U Ş / NEBtCEYLAN Bağımsn Türkiye' Sevdalısına Görmeyeli otuz yıl oldu se- ni. Zaten öyle sık görmezdim: Forumda, yürüyüşte... 20- 22 yaşlanndaydık. Sen Hu- kuk'taydın. Upuzundun. Sa- kalın da hep üç günlük olur- du. Şimdi o, çok moda. Mus- tafa Kemal'e ve onun tam bağımsızlık ilkesine vurgun- duk. Aklımız fikrimiz Türki- ye'nin bağımsızlığındaydı. Ondan ödün verilemezdi. Çoktandır, Düyunu Umumi- ye, kapitülasyonlar, emper- yalizm, iç ve dış sömürü ko- nuşulmaz oldu, sanki hiç yoktu; bitti! Bir IMF, Dünya Bankası, ABD'dir gidiyor. Biz yalvar yakanz, onlar nazlı ni- yazlı. Meclisimiz, paramız, hükümetimiz de yerli yerin- de, çok şükür. Bırak tam ba- ğımsızlığı, bağımsızlık bile artık hiç tartışılmıyor. Biz bir zamanlar niye ba- ğınrdık ki öyle? Yanılmış mıy- dık? Hiç otomobilin, yatın, ka- tın olmadı senin. Mark, do- lar belki eline hiç değmedi. Şimdi hemen her malın Ve hizmetin karşılığı o paralar- la ödeniyor. Örneğin, tele- vizyon yıldızlan (hiç televiz- yon seyretmiş miydik biriik- te, sanmam), ünlü medya stariarı (ne demek diye sor- ma, uzun öykü; şimdi bir de onlar var) banka genel mü- dürieri.. türünden önemli in- sanlann ücretleri dolarla be- lirleniyor. Yıne hemen kızma, "Ya işçiler, köylöler, memur- lar?" diye başlama. Aklın fik- rin hâlâ mı onlarda? Onlar, ulusal paramızla yaşıyorlar. Ve "son Türkdevleti"ri\n pa- rası, seni görmeyeli bin kat dûştü. Belki daha çok. Hal- kımızın halini sorma... Biz de amma bağırırdık: "Bağımsız Türkiye!" Birgün birsalonda; Türki- ye'nin o günlerdeki bir büyük partisinin başına geçme sa- vaşımı veren esmer, genç bir politikacı konuşuyordu. Ba- ğırmıştın: "Sen kim, halkçı- hkkim!" diye. Bunu ta o gün- terde nasıl anlamıştın? Senin yanında, yakınında olaıilar mı? Bazılarını sor- ma... Inanamazsın: Nerele- re, kimlere yamandılar! Kim- ter, neleri vurdular! Kızma yi- ne, "İnsan vurvlmaz!" Ğeme; onlar paralar vurdular, mal- lar götürdüler, bankalar bo- şatttılar ki anlatmaya dil yet- mez. Senin adam bildiğin bazı kişiler, şimdi onlann ya- nında... Görmeye dayana- mazdın! Hukuk'u basmaya gelen- terin karşısına boyun kadar uzun birsopayla dikilmiştin: Gözü peklikti. Yaşlı, göbek- li ve beli tabancalı bir profes- yonel "talebe cemiyeti lide- ri"ri\, Edebiyat'ın Vezneciler Kapısı'nda linç edeceklerdi de üstüne kapanıp kurtar- mıştın: Insanlıktı. Bir marş vardı, herkesi coştururdu; sen onun sonunu "...al kızı- nı tak kolunayürû oğlum fo- ruma" biçiminde söylerdin: O günlerin rüzgârından ge- çinenlerle alay ederdin, bel- liydi. Onların yelkenlerinin hiç rüzgârsız kalmayacağını sezer miydin? Birinci sigara- sını ve çayı da çok içerdin be birader! Evlerinin önü mersin türküsünü sevdiğini, dinle- yip hüzünlendiğini anımsı- yorum. Işte gidiyorum çeş- misiyahım türküsünü de ga- liba, yanılıyormuyum? Zaten tanıdıklann arasında bile de- ğildim, pek özel şeyler yok anılarımda. Öfke dolu yiğit- liğini süsleyen ince duygula- rının, böyle birkaçına tanı- ğım. Uğruna can verilen (ağ- zımdan kaçtı, bağışla; bo- ğazın...) değerlerimizi yok ediyorlar. Hırsızlığı, vurgun- culuğu; devleti ve ülkeyi soy- mayı "bir nevi" kutsadılar. Üretmeden tüketmeyi; bul- gurdan mercimeğe kadar dı- şarıdan almayı, bir dehanın mucizesi gibi gösterdiler. Kandık (!). Ulusal gelirin bü- yük bir kısmını, küçücük bir kesim göğsünü gere gere yi- yor. Kalanımız, onların zen- ginliğiyle avunup nasıl eğ- lendiklerini seyrede okuya yaşıyoruz. Ve biz on milyon- larcayız... Gün oldu, ülkenin orta direğini kırıp belini bü- kenler, Atatürk kadar büyük sayıldı, kimilerince. Ama ne- dense şu günlerde halk yine sokaklara döküldü. Yok ca- nım, devrimfilanolduğu yok. Cep telefonlannın (sen onu da görmedin) yeni marifetle- ri türünden şeylere devrim deniyor artık. Ulke soyulup soğana çevrilmiş; Amerika filan bir olup bize yardım et- mezse işler kötüymüş... Kız- ma, "Bağımsızlık" diye baş- lama yine. Bu yardımlann ar- kasında ille de bir bit yeniği arama. Yoktur, olur mu hiç; inandık (!)... Üzülme, Türkiyemiz, bun- lan da aşar. Bizi bilmem; ama sen... Göremezsin. Türkiye'yi canından çok sevdin bir kez ve hep 24 yaşın yiğitliğinde kaldın arkadaş... Ben, işte şimdi, bir daha haykırıyorum: Yaşasın Ba- ğımsız Türkiye! Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. AHMETMERT ÇtZGİLtK KÂMtL MASARACl HARBt SEMİHPOROY [email protected] BULUT BEBEK NURAYÇÎFTÇI [email protected] TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 17NİSOH 1HÛSEYİN CAHİT(YALCm)TUTUKLANDI. \ 192S'T£ 9U6ÜU, ÛMLÛ 6AZETECİ VE »İZAfZ f4ÜS£YİM \ CAHİT(YALCIN) TUnjKLANVtlŞTl.JL.MESRltrİYET'TSN SONliA, TEVPİK FiK/ter Y£ HÜSCYlN #bzr*1'l* SİK- \ ÜKTE KuBOOSU TANİU*SAzeneSİ(SOCDA^, İTTİ- HAT **" Tg&UCKİ FfGKHSl 'NlN FİKİ&L£ftİNİ SA- \ VUNMUŞTU. BİR YIL £ONRA(i30Q, "S1 , \ VAfCASl '(ÖCAYl) S/RAStNOA, G£PfCrt£& Yİ 8ASAMK ONU ÖUHjfiMEK IS7VMİÇTİ. 1»tO- 1913 AKAStNPA StK SIK KAP*T7LAN ŞAZETE&e ' Ç034M YAZ/LA&I H£O&UİYLE HÜS£YİN CAHİr OS . \.HAPİS veSÜRSÜNLE CEeALAAlOIIİIlMIÇn.aJMHU- ü VEFAT Istanbul Milli Eğrtim Müdürü Sayın Ömer Balıbey'in annesi AY$E BALIBEY Hanımefendi'ye Allah'tan rahmet diler, Balıbey ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileriz. İSTANBUL MİLU EÜTJM M0DORL060 BAKIRKÖY 4. ASLtYE HUKUK HÂKİMLtĞl'NDEN DosyaNo: 1995/255 Davacı: Müzeyyen Tataroğlu, Kocamustafapaşa Sancaktar Hayrettin Mah. Tekke Sok. No: 24/3 Istanbui Dava. Gaıplik Dava Tanhı 23 1.2001 Davacı, dava dılekçesınde 1948 d lu kardeşı Mümtaz Erkan'dan yınnı yılı aşkın süredır haber alınamadı- gını, tüm aramalara ragmen bulunaınadığından gaipliğine karar venlme- sını talep etmış olduğundan bu kışi hakkında bilgisı olanlann bir setıe içinde dosyaya bilgi venneleri ve baçvurmalan hususu TMK'nın 32. maddesı gereğınce ilan olunur. 22.3. 2001 Basın: 19973 Antonina {Turizm YURTİÇİKÜLTÜR TÜRLARI 21-23Nisan KAPADOKYA, Dr. Elmon Haaçer 20-23Nısan BİNBİRKİLİSE, BRALA, MANAZAN, CANHASAN 20-27Nısan GÜNEYDOĞU ANADOLU, AÜIlı Tuna 28 - 29 Nisan MtDAS'EV BÜYÜLÜ FRİGYA'SI, IDCİ Tnrkoğlu 21 - 28 Tenmıuz VAN BÖLGESİ VE HAKKÂRİ, Prof. Dr. Oktty Be/li İ^ZS VURTDIŞITURLAIU ERMENISTAN, Dr. Elmon Hınçer ile_. HAFTA SOMf KÜLTÜR TLTRLAR1 21 NİSAN CUMARTESİ: Sokak Sokak Bevoğlu, Sanat TarihçUi Atilla Tuna 22 NİSAN PAZAR: Bcyoğlu'oda Sioemalar Tarihi, Borçak Evrea. 28 NİSAN CUMARTESİ: Sfileymaniye'den Zeyrek'e, Dr. feridun Özgûmüş. 29 NİSAN PAZAR: Haliç. Eyfip, Kaıiye (Tefcııe Tan), Dr. Ehm» Haacer Rezervasyon: 0 212 292 28 74 - 75 KALEM METIN ERKSAN Çıkmaz Sokak Tüm dünya kentlerinde "Çıkmaz Sokak"\ar vardır. Batılı ve Doğulu kentbilimciler "Çıkmaz So/ra/c" olgu- sunu şöyle açıklar "Çıkmaz Sokak"; iki tarafında bu- lunan konutlann tapulu mülkiyetinin birtek ailenin ol- duğu yerieşim yeridir. "Çıkmaz Sokak"; girilmesi ya- sak olan yer bilinci içinde oluşur. Bizim bildiğimiz "Çıkmaz Sokak"; üstünde yürünerek başka birsoka- ğa çıkılamayan sokaktır. Türkiye ve Yunanistan arasındaki "Ege Denizi So- rvnü've "Kıbns Sonınu" Yunanistan için "ÇıkmazSo- kak"tır. Yunanistan; "EgeDenizi'nive "KıbnsAdası"rn, "Çıkmaz Sokak"tak\ kontulann bir tek ailenin mülki- yetinde olması gibi kendi mülkiyeti içinde ve girilme- si yasakyer bilinci kapsamında algılar. Bu nedenden ötürü "Ege Denizi Somnu" ve "Kıbns Adası Sonjnu", Türkiye ve Yunanistan arasındaki ikili konuşmalarda hiçbir zaman gündeme gelmeyecektir. "Çıkmaz So~ kakta yürünerek diğer sokaklara ulaşan başka bir so- kağa çıkılamaz. Ankara'da yapılan toplantıda Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu, devletinden aldığı buy- ruğa uyarak ve her zaman yaptığı gibi Türkiye ve Yu- nanistan arasındaki ciddi sorunlan konuşmadı. An- kara'da konuşulan sorunlar, ikincil sorunlar bile de- ğildir. Türkiye ve Yunanistan arasındaki ciddi sorun- lar, "Ege DeniziSonınu" ve "KıbnsAdası Sonınu "dur. Başlık adı "Ege Denizi Sonınu" olan küme içinde şu bölümler vardır. Ege Denizi Türkiye ve Yunanis- tan karasutan sorunu. Ege Denizi devtetterarası açtk deniziersoruna Ege Denizi yerieşik (meskûn) ada- lar sorunu. Ege Denizi yerieşik olmayan (ıssız) adalar sorunu. Ege Denizi Türkiye ve Yunanistan suatt anakara (krta) tabanı uzantsı (şelf) sorunu. Ege Denizi Türkiye karasına yakın Yunanistan sı- nın içindeki adalann ve Limni (Lemnos) adasının Lozan Antlaşması uyannca silahtan anndınlması sorunu. Ege Denizi üstündeki Türkiye ve Yunanis- tan hava sahası sorunu. Ege Denizi üstündeki Tür- kiye ve Yunanistan FIR (Flight Information Regi- on) hatt sorunu. Türkiye ve Yunanistan arasındaki "Ege Denizi Somnu"; Türkiye ve Yunanistan arasın- da yapılacak ikili konuşmaJar içinde çözülür. Bu ko- nuşmalann düşünce yapısını bilimsel bilgiler oluştur- malıdır. Kıbns Adası Sorunu: Yunanistan'ın bitmez tüken- mez Enosis (katmak) düşüncesi doğrultusunda, Av- rupa Birliği (AB) korunağında ve örtüsünde Kıbns Adası'nı Yunanistan'a katmak sorunudur. Bu korunak ve örtünün destekçisi Amerika'daki "Rum /oö/s/"dir. Türkiye ve Yunanistan arasındaki "Kıbns Adası So- rvnu'nun çözümü, Yunanistan'ın "Kuzey Kıbns Türk Çumhuriyeti"ni bağımsız bir devlet olarak tanıması- nabağlıdır. Yunanistan "Kuzey Kıbns TörkCumhuri- yeti"n\ bağımsız bir devlet olarak tanımadığı sürece, Türkiye ve Yunanistan arasanıdaki "Kıbns Adası So- njnu" üstünde bir anlaşma sağlanamaz. Türkiye ve Yunanistan arasındaki diğer sorunlar şunlardır; Yunanistan Devleti Sınırfan İçindeki Batı TrakyaTürk Azınlığına Karşı Yunanistan Devleti'nin Yap- tığı Siyasal ve Irksal Baskı Sorunu. Batı Trakya'daki Türk Müftüler Sorunu. Doğu Akdeniz'deki Meis Ada- sı Sorunu. Girit Adası'nda mevzilenmiş; Güney Batı Anadolu'ya Ulaşacak S-300 Füzeleri Sorunu. Panhelenik düşünceler ve inançlar, Enosis düşün- cesi ve dogması, Yunanistan'ın yüzyıllardan beri oluş- turduğu düşüncelerve inançlardır. Yunanistan bu dü- şünceler ve inançlardan sıyrılamadığı müddetçe Tür- kiye ve Yunanistan arasındaki ciddi sorunlar hiçbirza- man konuşulmayacaktır. Papandreu'nun uyesi ve ba- kanı olduğu siyasal partinin adı; "Panhelenik Sosya- list Parti" PASOK'tur. Panhelenik düşüncenin coğ- rafya sınırlan batıda; Adriyatik Denizi'nin ortasından geçen bir çizgiden başlar. Yunanistan karasına yakın yedi adalar, Mora yanmadası, Teselya, Epir, Makedon- ya, Batı Trakya, Doğu Trakya, Karadeniz'in Anadolu kıyılan, Istanbul, Istanbul Boğazı, Marmara Denizi, Marmara Denizi adalan, Çanakkale Boğazı, Batı Ana- dolu, Ege Denizi, Ege Denizi adalan, Girit Adası, Ak- deniz'in Anadolu kıyılan, Doğu Akdeniz adalan ve Kıbns Adası'nı kapsar. Doğu Roma - Bizans ve Pon- tus Rum imparatorluklannın sınırlan içinde bulunan yer- ler "Panhelenik" ülküsüne ilişkin tarihsel ve doğal mi- rastır. Enosis "katmak" demektir. Yunanistan Panhe- lenik düşüncenin kapsadığı coğrafya sınırlannı Yuna- nistan'a katmak ıster. 19. yüzyıl başlannda kurulan küçük Yunanistan, Panhelenik düşünce dogrurtusunda gelişip, Türk- Osmanlı devletini yutarak bugünlere gelmiştir. Or- han veli'nin "Pireli Şiir"\ndek\ "Pirelerfilleriyutacak" dizesinin içerdiği trajik ve dramatik taşlama, Yu- nanistan tarafından gerçekleştirilmiştir. BLXMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOL1)ANSAĞA: 1/ Afrika'da bir ülkeve ay- nı ülkenin başkenti... KemikJerin yuvarlak ucu. 2/ Orta Ana- 5 dolu'da bir göl... Kumar oynatanınka- zançtan aldığı pay.3/Brezil- ya'nın plaka işareti... Kıdemlilik bakırrundan başta ge- len diplomat. 4/ Ça- 2 maşırcı ayı da deni- 3 len ve Amerika'da yaşayan kürkü değer- 5 lihayvan...Mert, ka- lender ve babacan 7 kimse. 5/ Üye... Ha- 8 zırlama. 6/Taşatuta- 9 rak öldürme cezası. 7/ Bir nota... Kötü bir etki- yi ya da sonucu başka bir etkiyle yok etme. 8/ Üç kişiyle oynanan bir kâğıt oyunu... Ender, seyrek. 91 Yürek... Istenilen şeylerin yazılarak doldurul- ması için hazırlanmış basılı belge. YUKARTOAJV AŞAĞIYA: 1/ îslam inancında dört büyük melekten biri. 2/ Ortaya koyma, gösterme... Konya ilinde bir ba- raj. 3/ Berilyum elementinin simgesi... "Bin yıl sürecekzannedilen — sesidirbu" (YahyaKemal)... Lübnan'ın plaka işareti. 4/ Pakistan'ın resmi di- li... Bir yanşm belirli uzaklığı kapsayan bölüm- lerinden her biri. 5/ Birleşmiş Milletler'e bağlı bir kuruluş. 6/ Üstü kapah olarak anlatma... Ay- kın, ters. II Rumların kutsal saydıklan kaynak ya da pınar. 8/ Avrupa'nın, Ladoga'dan sonra ikinci büyük gölü... Birmakyaj malzemesi. 9/Si- yasal yetkenin bir kişinin üzerinde toplandığı devlet yönetiminin doktrini.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle