Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17NİSAN2001SALI CUMHURİYET SAYFA
17
Sahte
emekli
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Yaşar
Okuyan'ın gazete
manşetlerine malzeme
olsun diye açıkladığı
400 bin "sahte" SSK
emeklisinden biri
aradı ve an/atö:
"Kocam, 17yılönceiş
kazasında öldü. Üç
çocuğumla dul kaldım.
12yılSSK'li
çalıştıktan
sonra son sekiz
ayında Bağ-
KurMu olmuştu.
Ben ilkokul
mezunuyum; dul
maaşı bağlanması için
SSK'ye başvurduk...
Istedikleri belgeleri
verdik. Maaş bağlandı.
Buparayla
Anadolu'nun küçük bir
kasabasında hem ev
kirası ödedim hem de
büyük sıkıntılar içinde
çocuklanmı
yetiştirdim. En son 9 5
milyon lira maaş
alıyordum. Geçen yıl
ağustos ayında dul
maaşımı kestiler ye
beni sahte emekli
olmaklâ suçiadılar.
Köyde yaşıyordum,
maaşım kesilince
çocuklanmdan birinin
yanına sığındım.
Bugüne kadar
verdikleri maaşı da
faiziyle biriikte 6.5
milyar lira olarak
geri istiyoriar.
Verecek bir canım
kaldı, gelip
alsınlar."
Bektranik posta: denizsomdcunAuriyet.com.tr Tefc 0JM2.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 9?
- Turgut Özal'ın ölüm
yıkiönümüymi
"Me&nnıö*
zivaretier oaralı olsun!"
igara ve Sağlık Ulusa/ Komitesi, adı üstün-
de sigaraya karşı çıkan bir kuruluş... Prof.
Dr. Elrf Dağlı'nın dönem başkanlığını yap-
tığı komite, üstlendiği görev gereği sigara-
ya ne kadar karşı ise IMF'nin borç para vermek için
Türkiye'den istediği yasalardan Tütün Yasası'na da
o kadar karşı... insan sağlığını korumaya çalışan ko-
mrte, TBMM'yi Türkiye'n/n çıkarlanna korumaya da-
vet ediyor... Çünkü bu işin sonu "Reji ldaresi"ne ka-
dar gideceğe benziyor!
Tasanda, üretilen sigara sayısı belirtilerek bazı si-
gara firmalanna ithalat ve fiyatlandırma serbestliği ve-
rilmesinin Türkiye'yi ekonomik darboğazdan kurta-
racak birtedbirolmadığı açıktır. Sayı belirtilmesi, ba-
zı sigara firmalannın gözetildiği izlenimini yaratmak-
tadır. Türkiye 1986 yılında ekonomisini yabancı si-
gara firmalanna açtıktan sonra, üç yıl içinde sigara
ithalatına ödenen döviz indeksi yedi kez artmıştır."
"Herhangi bir sigara firmasının fiyatını kendi belir-
ütüTütün Yasasılemesi dünyada pek uygulanan yöntem değildir. Si-
gara vergileri hükümetlerin en fazla para kazandık-
lan kaynaklardır. Sigara fiyatlannın yüzdei 0 arttınl-
masının, tüketiciyi yüzde 5 azalttığı ekonomistlerta-
rafından ispat edilmiş ve Dünya Bankası raporunda
yer afmıştır. Bu şekilde hükümetler sigara fiyatlannı
arttırarak hem para kazanıriar hem de halklannı si-
garanın zarariı etkilerinden koruriar. Türk hükümeti-
nin ekonomik krizde bu gelir kaynağından vazgeç-
mesi mümkün değildir."
Tasanda bir düzenleme kurulu oluşturulmasın-
dan ve adı geçen kurula, tütün ve alkol tüketimin-
den kaynaklanan kamusal, toplumsal ve tıbbi nite-
likte her türlü zararlan etkileri önleyici düzenlemele-
ri yapma yetkisi verilmektedir. Türkiye'de tüm halk
sağlık çalışanlannın on yıla yakın mücadelesi sonu-
cunda 1996'da kazanılmtş 'Tütün Mamullerinin Za-
rariannın önlenmesine Dair Kanun'la sigara reklam-
lan yasaklanmışken yabancı sigara firmalan iki kez
değişik bakanlıklara başvurarak bu kanunun değiş-
tirilmesini istemişler, dava açmışlar ancak bu konu
Anayasa Mahkemesi karan ile kanunu korumak le-
hine 2000 yılında sonuçlanmıştır. Tütün Yasası'nda
önerilen düzenleme kurulu yetkisi, yabancı sigara fir-
malannın bu konudaki en son talebi niteliğinde gö-
rülmektedirler."
"Sigara firmalannın ithalatı sıkı bir denetim aftına
alınmalı, sigara fyatlan ve vergileri devletin elinde ve
Maliye Bakanlığı denetiminde olmalı, sigara reklam-
lanna hiçbir suretle izin verilmemeli ve bu denetim-
\er sigarayı üreten firmalann bulunduğu kurullann
elinde olmamalı, sigaranın tıbbi etkilerine ait Önlem-
leri aJacak kurul sigara üreticilerini ve aynı firmanın
yan sektör temsilcilerini içermemelidir."
SESStZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hatü
[email protected]
Para politikalan bize pahalıya patladı!
Tarım Bakanlığı'nda kadrolaşma krizi!
Antalya Ziraat Meslek LJsesi'nden
mezun olup 1978 yılında Tanm Bakan-
lığı'na teknisyen olarak girdikten
sonra Meslek Yüksek Okulu'nu
•. bitirmiş, tekniker olmuş Rama-
zan Tülü.
Yetmemiş, Dokuz Eylül Üniver-
sitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirmiş,
stajını da yapıp avukat olmuş...
Yıne yetmemiş, pedagoji eğitimi alıp
Tanm Bakanlığı'nda öğretmen kad-
rosuna geçmiş, Manisa Beydere'de Zi-
raat Meslek üsesi'nde öğretmen ola-
rak çalışmaya başlamış...
MHP'li Hüsnü Yusuf Gökalpin Ta-
nm Bakanltğı, okuyan ve öğreten Ra-
mazan Tülü'nün gözünün üstünde ka-
şı olduğuna karar vermiş...
Siirt Ev Ekonomisi Meslek Lisesi'ne
geçici görevle göndermiş...
Mahkeme yürütmeyi durdurma
karan vermiş...
Tülü'nün yargı karanyla görevine
dönüşünün ikinci haftasında Siirt'e
bu kez asli tayini çıkmış...
Ramazan Tülü, hakkını yine yasal
yollardan anyorama kapatılan bir oku-
la atanıyor...
Aynldığı okulda ise bıraktığı dersle-
re Tanm Bakanlığı ek ders ücreti öde-
yerek öğretmen buluyor...
Bakanlık bir yandan da Manisa Bey-
dere Ziraat Meslek Usesi'ne, 12 Ey-
lül öncesinde Ankara Ziraat Fakülte-
si'nde devlete yardımcı olan ülkücü-
\en gönderilryor...
Türkiye'de kriz mi var dediniz?
Evet, ülkücülerin kadrolaşma krizi!
G O R U Ş / NEBtCEYLAN
Bağımsn Türkiye' Sevdalısına
Görmeyeli otuz yıl oldu se-
ni. Zaten öyle sık görmezdim:
Forumda, yürüyüşte... 20-
22 yaşlanndaydık. Sen Hu-
kuk'taydın. Upuzundun. Sa-
kalın da hep üç günlük olur-
du. Şimdi o, çok moda. Mus-
tafa Kemal'e ve onun tam
bağımsızlık ilkesine vurgun-
duk. Aklımız fikrimiz Türki-
ye'nin bağımsızlığındaydı.
Ondan ödün verilemezdi.
Çoktandır, Düyunu Umumi-
ye, kapitülasyonlar, emper-
yalizm, iç ve dış sömürü ko-
nuşulmaz oldu, sanki hiç
yoktu; bitti! Bir IMF, Dünya
Bankası, ABD'dir gidiyor. Biz
yalvar yakanz, onlar nazlı ni-
yazlı. Meclisimiz, paramız,
hükümetimiz de yerli yerin-
de, çok şükür. Bırak tam ba-
ğımsızlığı, bağımsızlık bile
artık hiç tartışılmıyor.
Biz bir zamanlar niye ba-
ğınrdık ki öyle? Yanılmış mıy-
dık?
Hiç otomobilin, yatın, ka-
tın olmadı senin. Mark, do-
lar belki eline hiç değmedi.
Şimdi hemen her malın Ve
hizmetin karşılığı o paralar-
la ödeniyor. Örneğin, tele-
vizyon yıldızlan (hiç televiz-
yon seyretmiş miydik biriik-
te, sanmam), ünlü medya
stariarı (ne demek diye sor-
ma, uzun öykü; şimdi bir de
onlar var) banka genel mü-
dürieri.. türünden önemli in-
sanlann ücretleri dolarla be-
lirleniyor. Yıne hemen kızma,
"Ya işçiler, köylöler, memur-
lar?" diye başlama. Aklın fik-
rin hâlâ mı onlarda? Onlar,
ulusal paramızla yaşıyorlar.
Ve "son Türkdevleti"ri\n pa-
rası, seni görmeyeli bin kat
dûştü. Belki daha çok. Hal-
kımızın halini sorma...
Biz de amma bağırırdık:
"Bağımsız Türkiye!"
Birgün birsalonda; Türki-
ye'nin o günlerdeki bir büyük
partisinin başına geçme sa-
vaşımı veren esmer, genç bir
politikacı konuşuyordu. Ba-
ğırmıştın: "Sen kim, halkçı-
hkkim!" diye. Bunu ta o gün-
terde nasıl anlamıştın?
Senin yanında, yakınında
olaıilar mı? Bazılarını sor-
ma... Inanamazsın: Nerele-
re, kimlere yamandılar! Kim-
ter, neleri vurdular! Kızma yi-
ne, "İnsan vurvlmaz!" Ğeme;
onlar paralar vurdular, mal-
lar götürdüler, bankalar bo-
şatttılar ki anlatmaya dil yet-
mez. Senin adam bildiğin
bazı kişiler, şimdi onlann ya-
nında... Görmeye dayana-
mazdın!
Hukuk'u basmaya gelen-
terin karşısına boyun kadar
uzun birsopayla dikilmiştin:
Gözü peklikti. Yaşlı, göbek-
li ve beli tabancalı bir profes-
yonel "talebe cemiyeti lide-
ri"ri\, Edebiyat'ın Vezneciler
Kapısı'nda linç edeceklerdi
de üstüne kapanıp kurtar-
mıştın: Insanlıktı. Bir marş
vardı, herkesi coştururdu;
sen onun sonunu "...al kızı-
nı tak kolunayürû oğlum fo-
ruma" biçiminde söylerdin:
O günlerin rüzgârından ge-
çinenlerle alay ederdin, bel-
liydi. Onların yelkenlerinin
hiç rüzgârsız kalmayacağını
sezer miydin? Birinci sigara-
sını ve çayı da çok içerdin be
birader! Evlerinin önü mersin
türküsünü sevdiğini, dinle-
yip hüzünlendiğini anımsı-
yorum. Işte gidiyorum çeş-
misiyahım türküsünü de ga-
liba, yanılıyormuyum? Zaten
tanıdıklann arasında bile de-
ğildim, pek özel şeyler yok
anılarımda. Öfke dolu yiğit-
liğini süsleyen ince duygula-
rının, böyle birkaçına tanı-
ğım.
Uğruna can verilen (ağ-
zımdan kaçtı, bağışla; bo-
ğazın...) değerlerimizi yok
ediyorlar. Hırsızlığı, vurgun-
culuğu; devleti ve ülkeyi soy-
mayı "bir nevi" kutsadılar.
Üretmeden tüketmeyi; bul-
gurdan mercimeğe kadar dı-
şarıdan almayı, bir dehanın
mucizesi gibi gösterdiler.
Kandık (!). Ulusal gelirin bü-
yük bir kısmını, küçücük bir
kesim göğsünü gere gere yi-
yor. Kalanımız, onların zen-
ginliğiyle avunup nasıl eğ-
lendiklerini seyrede okuya
yaşıyoruz. Ve biz on milyon-
larcayız... Gün oldu, ülkenin
orta direğini kırıp belini bü-
kenler, Atatürk kadar büyük
sayıldı, kimilerince. Ama ne-
dense şu günlerde halk yine
sokaklara döküldü. Yok ca-
nım, devrimfilanolduğu yok.
Cep telefonlannın (sen onu
da görmedin) yeni marifetle-
ri türünden şeylere devrim
deniyor artık. Ulke soyulup
soğana çevrilmiş; Amerika
filan bir olup bize yardım et-
mezse işler kötüymüş... Kız-
ma, "Bağımsızlık" diye baş-
lama yine. Bu yardımlann ar-
kasında ille de bir bit yeniği
arama. Yoktur, olur mu hiç;
inandık (!)...
Üzülme, Türkiyemiz, bun-
lan da aşar. Bizi bilmem; ama
sen... Göremezsin. Türkiye'yi
canından çok sevdin bir kez
ve hep 24 yaşın yiğitliğinde
kaldın arkadaş...
Ben, işte şimdi, bir daha
haykırıyorum: Yaşasın Ba-
ğımsız Türkiye!
Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür.
AHMETMERT
ÇtZGİLtK KÂMtL MASARACl
HARBt SEMİHPOROY [email protected]
BULUT BEBEK NURAYÇÎFTÇI [email protected]
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 17NİSOH
1HÛSEYİN CAHİT(YALCm)TUTUKLANDI.
\ 192S'T£ 9U6ÜU, ÛMLÛ 6AZETECİ VE »İZAfZ f4ÜS£YİM
\ CAHİT(YALCIN) TUnjKLANVtlŞTl.JL.MESRltrİYET'TSN
SONliA, TEVPİK FiK/ter Y£ HÜSCYlN #bzr*1'l* SİK-
\ ÜKTE KuBOOSU TANİU*SAzeneSİ(SOCDA^, İTTİ-
HAT **" Tg&UCKİ FfGKHSl 'NlN FİKİ&L£ftİNİ SA-
\ VUNMUŞTU. BİR YIL £ONRA(i30Q, "S1
, \ VAfCASl '(ÖCAYl) S/RAStNOA, G£PfCrt£&
Yİ 8ASAMK ONU ÖUHjfiMEK IS7VMİÇTİ. 1»tO-
1913 AKAStNPA StK SIK KAP*T7LAN ŞAZETE&e
' Ç034M YAZ/LA&I H£O&UİYLE HÜS£YİN CAHİr OS
. \.HAPİS veSÜRSÜNLE CEeALAAlOIIİIlMIÇn.aJMHU-
ü
VEFAT
Istanbul Milli Eğrtim Müdürü
Sayın Ömer Balıbey'in annesi
AY$E BALIBEY
Hanımefendi'ye Allah'tan rahmet diler, Balıbey
ailesi ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
İSTANBUL MİLU EÜTJM M0DORL060
BAKIRKÖY 4. ASLtYE HUKUK
HÂKİMLtĞl'NDEN
DosyaNo: 1995/255
Davacı: Müzeyyen Tataroğlu, Kocamustafapaşa Sancaktar Hayrettin
Mah. Tekke Sok. No: 24/3 Istanbui
Dava. Gaıplik Dava Tanhı 23 1.2001 Davacı, dava dılekçesınde 1948
d lu kardeşı Mümtaz Erkan'dan yınnı yılı aşkın süredır haber alınamadı-
gını, tüm aramalara ragmen bulunaınadığından gaipliğine karar venlme-
sını talep etmış olduğundan bu kışi hakkında bilgisı olanlann bir setıe
içinde dosyaya bilgi venneleri ve baçvurmalan hususu TMK'nın 32.
maddesı gereğınce ilan olunur. 22.3. 2001 Basın: 19973
Antonina {Turizm
YURTİÇİKÜLTÜR TÜRLARI
21-23Nisan
KAPADOKYA, Dr. Elmon Haaçer
20-23Nısan
BİNBİRKİLİSE, BRALA, MANAZAN, CANHASAN
20-27Nısan
GÜNEYDOĞU ANADOLU, AÜIlı Tuna
28 - 29 Nisan
MtDAS'EV BÜYÜLÜ FRİGYA'SI, IDCİ Tnrkoğlu
21 - 28 Tenmıuz
VAN BÖLGESİ VE HAKKÂRİ, Prof. Dr. Oktty Be/li
İ^ZS
VURTDIŞITURLAIU
ERMENISTAN, Dr. Elmon Hınçer ile_.
HAFTA SOMf KÜLTÜR TLTRLAR1
21 NİSAN CUMARTESİ: Sokak Sokak Bevoğlu, Sanat TarihçUi
Atilla Tuna
22 NİSAN PAZAR: Bcyoğlu'oda Sioemalar Tarihi, Borçak Evrea.
28 NİSAN CUMARTESİ: Sfileymaniye'den Zeyrek'e,
Dr. feridun Özgûmüş.
29 NİSAN PAZAR: Haliç. Eyfip, Kaıiye (Tefcııe Tan), Dr. Ehm» Haacer
Rezervasyon: 0 212 292 28 74 - 75
KALEM
METIN ERKSAN
Çıkmaz Sokak
Tüm dünya kentlerinde "Çıkmaz Sokak"\ar vardır.
Batılı ve Doğulu kentbilimciler "Çıkmaz So/ra/c" olgu-
sunu şöyle açıklar "Çıkmaz Sokak"; iki tarafında bu-
lunan konutlann tapulu mülkiyetinin birtek ailenin ol-
duğu yerieşim yeridir. "Çıkmaz Sokak"; girilmesi ya-
sak olan yer bilinci içinde oluşur. Bizim bildiğimiz
"Çıkmaz Sokak"; üstünde yürünerek başka birsoka-
ğa çıkılamayan sokaktır.
Türkiye ve Yunanistan arasındaki "Ege Denizi So-
rvnü've "Kıbns Sonınu" Yunanistan için "ÇıkmazSo-
kak"tır. Yunanistan; "EgeDenizi'nive "KıbnsAdası"rn,
"Çıkmaz Sokak"tak\ kontulann bir tek ailenin mülki-
yetinde olması gibi kendi mülkiyeti içinde ve girilme-
si yasakyer bilinci kapsamında algılar. Bu nedenden
ötürü "Ege Denizi Somnu" ve "Kıbns Adası Sonjnu",
Türkiye ve Yunanistan arasındaki ikili konuşmalarda
hiçbir zaman gündeme gelmeyecektir. "Çıkmaz So~
kakta yürünerek diğer sokaklara ulaşan başka bir so-
kağa çıkılamaz.
Ankara'da yapılan toplantıda Yunanistan Dışişleri
Bakanı Yorgo Papandreu, devletinden aldığı buy-
ruğa uyarak ve her zaman yaptığı gibi Türkiye ve Yu-
nanistan arasındaki ciddi sorunlan konuşmadı. An-
kara'da konuşulan sorunlar, ikincil sorunlar bile de-
ğildir. Türkiye ve Yunanistan arasındaki ciddi sorun-
lar, "Ege DeniziSonınu" ve "KıbnsAdası Sonınu "dur.
Başlık adı "Ege Denizi Sonınu" olan küme içinde
şu bölümler vardır. Ege Denizi Türkiye ve Yunanis-
tan karasutan sorunu. Ege Denizi devtetterarası açtk
deniziersoruna Ege Denizi yerieşik (meskûn) ada-
lar sorunu. Ege Denizi yerieşik olmayan (ıssız)
adalar sorunu. Ege Denizi Türkiye ve Yunanistan
suatt anakara (krta) tabanı uzantsı (şelf) sorunu.
Ege Denizi Türkiye karasına yakın Yunanistan sı-
nın içindeki adalann ve Limni (Lemnos) adasının
Lozan Antlaşması uyannca silahtan anndınlması
sorunu. Ege Denizi üstündeki Türkiye ve Yunanis-
tan hava sahası sorunu. Ege Denizi üstündeki Tür-
kiye ve Yunanistan FIR (Flight Information Regi-
on) hatt sorunu. Türkiye ve Yunanistan arasındaki
"Ege Denizi Somnu"; Türkiye ve Yunanistan arasın-
da yapılacak ikili konuşmaJar içinde çözülür. Bu ko-
nuşmalann düşünce yapısını bilimsel bilgiler oluştur-
malıdır.
Kıbns Adası Sorunu: Yunanistan'ın bitmez tüken-
mez Enosis (katmak) düşüncesi doğrultusunda, Av-
rupa Birliği (AB) korunağında ve örtüsünde Kıbns
Adası'nı Yunanistan'a katmak sorunudur. Bu korunak
ve örtünün destekçisi Amerika'daki "Rum /oö/s/"dir.
Türkiye ve Yunanistan arasındaki "Kıbns Adası So-
rvnu'nun çözümü, Yunanistan'ın "Kuzey Kıbns Türk
Çumhuriyeti"ni bağımsız bir devlet olarak tanıması-
nabağlıdır. Yunanistan "Kuzey Kıbns TörkCumhuri-
yeti"n\ bağımsız bir devlet olarak tanımadığı sürece,
Türkiye ve Yunanistan arasanıdaki "Kıbns Adası So-
njnu" üstünde bir anlaşma sağlanamaz.
Türkiye ve Yunanistan arasındaki diğer sorunlar
şunlardır; Yunanistan Devleti Sınırfan İçindeki Batı
TrakyaTürk Azınlığına Karşı Yunanistan Devleti'nin Yap-
tığı Siyasal ve Irksal Baskı Sorunu. Batı Trakya'daki
Türk Müftüler Sorunu. Doğu Akdeniz'deki Meis Ada-
sı Sorunu. Girit Adası'nda mevzilenmiş; Güney Batı
Anadolu'ya Ulaşacak S-300 Füzeleri Sorunu.
Panhelenik düşünceler ve inançlar, Enosis düşün-
cesi ve dogması, Yunanistan'ın yüzyıllardan beri oluş-
turduğu düşüncelerve inançlardır. Yunanistan bu dü-
şünceler ve inançlardan sıyrılamadığı müddetçe Tür-
kiye ve Yunanistan arasındaki ciddi sorunlar hiçbirza-
man konuşulmayacaktır. Papandreu'nun uyesi ve ba-
kanı olduğu siyasal partinin adı; "Panhelenik Sosya-
list Parti" PASOK'tur. Panhelenik düşüncenin coğ-
rafya sınırlan batıda; Adriyatik Denizi'nin ortasından
geçen bir çizgiden başlar. Yunanistan karasına yakın
yedi adalar, Mora yanmadası, Teselya, Epir, Makedon-
ya, Batı Trakya, Doğu Trakya, Karadeniz'in Anadolu
kıyılan, Istanbul, Istanbul Boğazı, Marmara Denizi,
Marmara Denizi adalan, Çanakkale Boğazı, Batı Ana-
dolu, Ege Denizi, Ege Denizi adalan, Girit Adası, Ak-
deniz'in Anadolu kıyılan, Doğu Akdeniz adalan ve
Kıbns Adası'nı kapsar. Doğu Roma - Bizans ve Pon-
tus Rum imparatorluklannın sınırlan içinde bulunan yer-
ler "Panhelenik" ülküsüne ilişkin tarihsel ve doğal mi-
rastır. Enosis "katmak" demektir. Yunanistan Panhe-
lenik düşüncenin kapsadığı coğrafya sınırlannı Yuna-
nistan'a katmak ıster.
19. yüzyıl başlannda kurulan küçük Yunanistan,
Panhelenik düşünce dogrurtusunda gelişip, Türk-
Osmanlı devletini yutarak bugünlere gelmiştir. Or-
han veli'nin "Pireli Şiir"\ndek\ "Pirelerfilleriyutacak"
dizesinin içerdiği trajik ve dramatik taşlama, Yu-
nanistan tarafından gerçekleştirilmiştir.
BLXMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
SOL1)ANSAĞA:
1/ Afrika'da
bir ülkeve ay-
nı ülkenin
başkenti...
KemikJerin
yuvarlak ucu.
2/ Orta Ana- 5
dolu'da bir
göl... Kumar
oynatanınka-
zançtan aldığı
pay.3/Brezil-
ya'nın plaka
işareti... Kıdemlilik
bakırrundan başta ge-
len diplomat. 4/ Ça-
2
maşırcı ayı da deni- 3
len ve Amerika'da
yaşayan kürkü değer- 5
lihayvan...Mert, ka-
lender ve babacan
7
kimse. 5/ Üye... Ha- 8
zırlama. 6/Taşatuta- 9
rak öldürme cezası. 7/ Bir nota... Kötü bir etki-
yi ya da sonucu başka bir etkiyle yok etme. 8/ Üç
kişiyle oynanan bir kâğıt oyunu... Ender, seyrek.
91 Yürek... Istenilen şeylerin yazılarak doldurul-
ması için hazırlanmış basılı belge.
YUKARTOAJV AŞAĞIYA:
1/ îslam inancında dört büyük melekten biri. 2/
Ortaya koyma, gösterme... Konya ilinde bir ba-
raj. 3/ Berilyum elementinin simgesi... "Bin yıl
sürecekzannedilen — sesidirbu" (YahyaKemal)...
Lübnan'ın plaka işareti. 4/ Pakistan'ın resmi di-
li... Bir yanşm belirli uzaklığı kapsayan bölüm-
lerinden her biri. 5/ Birleşmiş Milletler'e bağlı
bir kuruluş. 6/ Üstü kapah olarak anlatma... Ay-
kın, ters. II Rumların kutsal saydıklan kaynak
ya da pınar. 8/ Avrupa'nın, Ladoga'dan sonra
ikinci büyük gölü... Birmakyaj malzemesi. 9/Si-
yasal yetkenin bir kişinin üzerinde toplandığı
devlet yönetiminin doktrini.