29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 NİSAN 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sobaaiçin soğutmataktigi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP grup yönetım kurulunun dünkü toplantısında 28 Şubat sürecini 'sütü bozuk' diye tutelendiren Tokat Milletvekıli Bekir Sobacı'mn durumu görüşüldü. FP Genel Başkanı Recai Kutan, toplanndan sonıa yaptığı açıklamada, "Grup yönetimi tarafindan tayin edilecek muhakkik (gerçeği arayıp meydana çıkaran. soruşturucu) tarafindan olayın tahkik edıleceği. daha sonra gereğınin yapılacağını" bildirdi. Yenitasarnrf ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin ekonomik bunalımdan çıkmak amacıyla kamuda yapılacak tasarruflan yeni bir genelge ile duyuracağı öğrenildi. Başbakanlık Müsteşan Ahmet Şağar başkanlığında yapılacak çahşmanın, bu hafta ıçinde açıklanmasırun beklendiği bildirildi. • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 2. tdare Mahkemesı, FP'li büyükşehir belediye yönetimi tarafindan, Ankara'nın arablemi olan 'Hitit Güneşi'nin yerine ıki minare, Atakule, 4 yıldız ve ikı ay' olarak kabul edilen amblemi iptal etti. Mahkeme, belediyelerin yasaya göre tanıtıcı amblem ya da bayrak belifleme yetkisi bulunmadığını anımsattı. toprağaveriiıf • İstanbul Haber Servfei - tstanbul_Mılh Eğıtim Müdürü Ömer Balıbey'in annesi Ayşe Bahbey (86) öncekı gün yaşamını yıtırdı. Ayşe Bahbey, dün Adana Buruk Camii'nde kıhnan öğle namazuun ardından Adana Buruk Mezarlığı'nda toprağa verildi. 1915 yılında Elazığ'da doğan Ayşe Balıbey'in 3'ü kız olmak üzere 5 çocuğu vardı. Kendisi okuma bilmediği haldel950'liyıllarda Elazığ'da pek hoş karşılanmamasına karşın kızlanru okutan Ayşe Bahbey, aydınlanrflacı bir kişiliğe sahipti. Matador operasyonu • İstanbul Haber Servisi - "Matador Operasyonu' kapsamında yakalanarak haklannda Teşekkül oluşturmak suretiyle eroin imal ve ihraç etmek' suçundan dava açılan, Urfi Çetinkaya'nın da aralarında bulunduğu 9 sanığın yargüanmasına devam edildi. Duruşmada tanık olarak dinlenen 5 kışi, uyuşturucu olayıyla ilgili bilgilerinin olmadığını savundular. Cezaevmde arama • İstanbulHaber Servisi - Ba>rampaşa Cezaevi'nin BBlokl2,13,14,15,16 \e 17koğuşlannda jandarmalarca yapılan aramalarda 6 adet cep telefonu, 4 adet telsiz telefon ıle bu cihazlara ait aksamlar, 40 gram esrar ve örgütsel içerikli kitap ele geçirildı. TBMM Başkanı, programın geçmesi için her şeyi yapacaklannı söyledi: Hükümetm önünü açarız MUSTAFABALBAY ANKARA - TBMM Baş- kanı ÖmerİzgL yürûrlüğe gi- ren ekonomikprogramın ön- gördüğü yasalann geçmesi içinher şeyiyapacaklannıbe- lirterek "Hükümetin önünde biçbir engel bırakmamak ge- rekiyor. Yetki Yasası'yla hü- kûmetekanunhükmündeka- rarnamecıkarmayetkisigün- deme getebiBr, bunu da des- tekfiyorum" dedi. Ecevit'in çok zeki bir insan olduğunu vurgulayan Izgi, "Kemal Derviş siyasete gjrerse neler- k karşdaşacağı beüi olmaz, Türkiye'de siyaset sanıkbğı kadar kolay değtt" diye ko- nuştu. Lzgi, dün sabah ulusal gaze- telerin Ankaratemsilcıleri ve yazarlanyla TBMM Başkan- Ömer izgi: Kamu kamplannı devredelim ANKARA(Cumhuri- yet Bûroşu)- TBMM Başkanı Ömer İzgi, ka- mu kamplannın turizm için işletmecilere verile- bileceğini söyledi. MustafaBidbay'ın so- rulannı yamtlayan Ömer izgi, devletinala- cağı tasarruf önlemleri- nin bir sonuç verip ver- meyeceği şeklindekı bir soruya, "Ashndaçokge- nişbiralandayenidüzen- letne yapmak gerekiyor. Örneğin bu yü turizm paüayacak, kıyüarda yer kafanadı, deniyor. V'ere- Bm kamu kamplannı iş- letmecUere. Biz de 1-2 yü tatil yapmayalım. Bu böyksinekararhhklay»- pdacakbir iş* diye yanıt verdi. İzgi, "Dıştemsücüikie- rimizde de yapdmaa ge- rekenlervar. Eğitimin,di- nin, kültürün ataşesi ay- n. Bunlar birkştiruemez mi? Bu konuda da ckkli bir çahşma yapünyo- ' diye konuştu. • Başbakan Ecevit'in çok zeki bir insan olduğunu vurgulayan TBMM Başkanı Ömer İzgi, "Kemal Derviş çok insancıl biri, olumlu gözlemlerim var. Ancak siyasete girerse nelerie karşılaşacağı beüi olmaz, Türkiye'de siyaset sanıldığı kadar kolay değü" diye konuştu. lık Konutu'nda kahvaltıh sohbet toplantısı dûzenledi. lzgi'ye yöneltilen sorular ve yanıtlar şöyle: • Ekonomi programı açık- landbGündemdekiyasalann çıkmasıiçingözkr sizde. Der- viş ay sonuna kadar çıkabOe- cejpni söykdL Kaöhyor mu- sunuz? • SayınDerviş'le görûşme- mizde de bunu söyledim. 15 gün içinde yasalan çıkannz, dedim. Yapanz, yapmamız gerekir. Çıkması gereken baş- ka yasalar da var. Örneğin, Ulusal Program için öngörü- lenyasa sayısı 400ü buluyor. Bütün bunlar en hızlı çalış- mayla 3 yılda biter. Bir Mec- lis Başkanı olarak söylemesi zor, ama gerekirse hükümete kanun hükmünde kararname çıkarmayetkisi verilebilir. Bu yetki yasasıyla hızla yeni dü- zenlemeler yapüabüir. • Yasalann topluma anlaül- masında zaaf olduğu söykni- yor... • Doğru, ama halka anlata- cağız diye aylarca beklemek de olmaz. tyi bir çahşmayla her türlü düzenlemeyi yapıp bir an önce bu krizden çık- mak gerekiyor. • Kemal Derviş'i nasü bu- hıyorsunuz? • Çok insancıl. Olumlu gözlemlerim var. • Uzun süre partisiz kala- mayacağuu söyledi. Siyasete girerse Ecevit'in yerine oyna- yabikceği de söyleniyor». • Türkiye'de siyaset o ka- dar zor ki... Ecevit'in yerine ÇİZMEDEN YUKARI m -kart @superonline.com.tr MUSAKART KAYNAK ARAYIŞI FP, ŞEKER YASASI'NA KARŞI Program IMFye gidiyor Sezer imzalamamalı ANKARA. (Cumhuriyet Bürosu)-Kamuoyunabütü- nü açıklanmayan ekonomflt program, niyetmekrubuola- rak bu hafta IMF'ye gönde- • riliyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dûnya Banka- sı'nın 26-30 Nisan tarihleri arasında yapılacak ilkbahar toplanülannda görüşülecek olan niyet mektubunun onaylanmasmm ardmdan, IMF'den 5-6 milyar dolarhk kaynağın açıklanması, ka- sım krizinden sonra açılan ekrezerv olanağıkapsamın- da kalan 6.2 milyar dolarhk kredinin kullanımınm da öne çekümesi bekleniyor. Dünya Bankası'nuas da daha önce verilen 5 milyar dolarhk ülke yardım strate- jisi dışında yeni bir ek kay- nak beklenmiyor. G-7 ülkelerinden parasal destek gelmeyeceği ağırhk kazanmayabaşlarken bu ül- kelerle Uluslararası Para Fonu'nun Türkiye'ye kredi vermesi için görüşmeler sürdûrülüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-FP Genel Başkanı Recai Kutan, Cumhurbaş- kanı AhmetNecdetSezer'in Şeker Yasası'nı imzalama- masını istedi. Kutan, Se- zer'in imzalaması duru- munda yasanm iptalı için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarmı bildirdi. TBMM'de kabul edilerek Cumhurbaşkanı Sezer'in onayma sunulan Şeker Ya- sası, 12 gündür Çankaya Köşkü'ndebekliyor. FP Ge- nel Başkanı Kutan,dün Tür- kiye Şeker-îş Sendikası Ge- nel Başkanı Ömer Çefik ve beraberindeki yönetim ku- rulu üyeleriyle görüştü. Çe- ük, ŞekerYasası'nı eleştire- rek "Alelacek çüarüaa Şe- ker Kanonu,ülkemize katia sa^amayacakar. Tûrkiye, Dahahşeker>iyen,düır,Ti sjr- ketiermmciritatoğıbu-üaa; hahne gekcektir- dedi. Se- zer'in yasayı imzalamama- sını dileyen Kutan, imzala- ması halindeiptaliiçin Ana- yasa Mahkemesi'ne başvu- racaklannı bildirdi. kimse geçemez. Bülent Bey deyip geçmeyin. Hasta mas- ta bir şey yok. Şu anda en er- ken algılama gücüne sahipki- şi o. Bir yıldır üzerinde dur- duğubir anayasa değişikliği- nin sakıncalannı aktardım. 5 dakika sonra doğru deyip vazgeçti. Kafa yapısıyla be- den yapısı değişik. Yürüyü- şüne bakıp karar vermeyin. Bakanlar Kurulu'nda da her- kes onu dikkatle dinliyor. Cumhurbaşkanı'yla ilişkisin- deki gerginlik başka tabii... 19 Şubat'taki o olaydan son- rakendisini aradım, çoketki- lenmişti. Tasavvur edemeye- ceğinizkadar çok etkilenmiş- ti. • Her kesimde yeni bir Si- yasiPartikr Yasa», SeçimYa- sası istemi var. Kaühyor mu- sunuz? • lş uygulamaya bakar. Mevcut sistemde de iyi adaylar seçebilirsiniz. Delege sistemi deniyor. Bir genelbaşkan, delege- leri istediğı gibi düzenle- yebilir. O zaman da bir anlamı yok. Ben siyasi partilenn öncelıkle eğiti- me ağırhk vermesi ge- rektiğini düşünüyorum. •Tasamrfönlenüerine stz ne tür katküarda bu- hınacaksnnz? • Bizimbütçemiz, enf- lasyonbiryana, geçenyı- la oranla yüzde 8 azaltıl- dı. Resmi Gazete sayısı- ru yandan fazla azalttık. Kırmızı plakalarla ilgili bırdüzenleme yapacağız. Komısyonbaşkanı bir ar- kadaşmuz 200 bin kilo- metre yapmış. Demekki seçim bölgesine gitti. Birkaç seçenekli öneri- miz olacak. örneğin, sa- dece Ankara'da kullan- ma, şehir dışına çıkama- ma şartı olabilır. Ya da başkan vevekilleri dışın- dakilerin makam aracı alınabilir... • Mecfa'e sOahh gpri^i önleyemez misüûz? • Çok çabaladık. So- nunda döner kapıdan gi- rerken silah varsa, kapı- nuı dönmeyeceği birtek- noloji bulduk. Amabu da kalp pili olanlara zarar veriyormuş. Ben silahı severim, yan odamda bir taburu teçhiz edecek si- lahvar. AmaMeclis'te si- lahın ne işi var? Bu bir eğıtim işi... • OrtaAsyageziniz na- sdgeçti? • Çok güzeldi. Türki- ye'nin geleceği orada. Tabii Rusetkisi ohnuş, a- ma Türkçeyi de unutma- mışlar. Çok güzel Türk- çe kelimeler duydum. Örneğin, mideye aş ka- zanı diyorlar, toplantıya yığıbna diyorlar, aynaya gözge diyorlar. Zama- nındauyduruk kelimeler dedik bunlara, ama Türkçeyi korumak gerekiyor... Nazarbayev, Bakû-Çeyhan'ın gerçek- leşmesini samimiyetle istiyor. IRMIKI AYDIN ENGtN [email protected] Kimi okuyucu itiraz ediyor, "Tamam anladık ama, şu Tır- mık'ı ölüm oruç/an bCltenine çevirmeye de haktonız yok" di- yenler çıkıyor. "Karşı çıkan çıksın" deyip bil- diğinizi okuyorsunuz. Anka- ra'da yaprak kımtldamadığını görüp "yazının etkisi" üstüne kuşkulara düşüyor, buza yaz- manın yürek burkan ötkesini yaşıyorsunuz. "Derviş'/n çiçeği bumunda programt da bu ülkenin yakıcı sorunlanndanbiri"deyip birkaç Tırmık tasarlıyorsunuz. Yazıya yumuluyorsunuz. Olacak iş değil. Bilgisayar si- ze uymuyor. Şu cansız, aklınızın ermeyeceğikadar karmaşjk, a- ma bilinçsiz olduğuna aklınızın kolayca erdiği aygrt direnişte. Yazmıyor. Söylemek istedik- leriniziyazıya çevirmıyor, belte- ğine depolamıyor. Bircümtedurmaksızınekran- da dolanıyor. - Ölüm orucunda yaşammı yff/ren/erin sayısı 13'e yüksel- di... Bilgisayar dayatıyor - Sana emanet edilmiş bu Bilgisayar Öğrendi - Devlet Öğrenemedi köşeninsorumluluğunu üstien. Bugûn bu yazılır. Buza mı yazı- yorvm mızmalığını bırak; An- kara'nın sessizliği direncinik\r- masın. Ölüme yatmış genç ka- dın ve delikanhlann çıkmayan sesleriköşendeyankılanmaya- caksa, yuf olsun senin gazete- ciliğine... Bilgisayar sorumluluğunu öğrendi. Bilgisayar öğrendi, Ankara öğrenmedi. Ankara utanç verici suskun- luğunu, hantailığını ve ilkelliğini terk etmiyor. ••• ölüme yatan çocuklan tanı- mıyorduk. Şimdi çoğunu tanı- yoruz. Yüzlerini hiç görmedik, seslerini duymadık, ama tanı- yoruz, iyi tanıyoruz. Ana-babalar tanittı onlan bi- ze, ille de anneler. Bıkmayan, yorulmayan, kentler arası uzun otobüs yolculuklanndan sonra vanlan hapishane kentindeyor- gunluktan sızlayanbedenleri ile mapushane kapılanna koşan, itilen, kakılan, hakaret gören, tehditedilenvebiradım bile ge- ri adım atmayan anneler öğret- ti. önlerimize koca koca dos- yalar koydular. Tembellik edip okumadığımızı fark ettiklerin- de, incecik ve actlı bir gülüm- semeyte bizi dosyalan okuma- ya zoriadılar. ölüme yatan, ya- şamlarının bahannda 12 yıla, 15 yıla, 18 yıla mahkûm edilen delikanlılann ve genç kadınla- nn büyük çoğunluğunun, eline silah almadığını, kan akrtmadı- ğını kanıtladılar bize. Terörle MücadeleYasası'nın hükümle- rinde yansıyan korkunç inti- kamcılığı kanrtlanyla önümüze serdiier. Bir pankart açtı diye, bir konuşma yaptı diye, bir mi- tinge katıldı diye, birYÖK pro- testosunda önde yürüdü diye, tepesine yağmur gibi yağan coplaradirendi diye bu ülkenin yüzlerce genci, terör örgütü üyesi ilan edilip, Terörle Müca- dele Yasası kapsamında 12 yı- la, 15yıla, 18yıla mahkûm edil- diler. Terörü kurutmak için yola çı- kan devlet, terör saçar oldu. Şimdiektiklerinibiçiyor. Gen- cecikinsanlar bedenlerini mer- mi yapıp ötüm orucu silahının namlusuna sürdüler. Ekranda bir cümle dolanıp duruyor. - ölüm orucunda yaşamını yitirenlerin sayısı 13'e yûkse/- di... Oysa F tipi hapishanelerde ortak alanlann (kütüphane, spor satonu, işlik) kullanıma açılması, tutukluve hükümlüle- rin günün birkaç saati oralarda btıiikte yaşamalannın sağlan- ması, bu küçücük adım, ölüm oruçlannın bitmesini saglaya- cak. Gel gör ki Adalet Bakanlığı inanılmaz bir duyarsızlıkla ma- sal anlatıyor. - Terörle Mücadele Yasası hapishanedekilerin birbirieriyle görüşmesine izin vermiyor. Bir yasa değişikliği hazıriadık. Bu- na, Içişleri Bakanlığı ile de gö- rüşüp son şeklini vereceğiz. Sonra Meclis'e sevkedeceğiz. Meclis'te Adalet Komisyonu toptanacak. AdaletKomisyonu bir ait komisyon oluşturacak. Tasanaitkomisyonda son şek- linialıp yeniden Adalet Komis- yonu'na gelecek. Komisyon kabul ederse Meclis genel ku~ ruluna sevk edilecek. Meclis Başkanhğı tasanyt gündeme alacak. Meclisgenelkunılu gö- rûşüp kabuledecek. Yasa Çan- kaya'yagönderilecek. Çankaya onayiayınca kesinleşecek. Biz de o zaman ortak atanlan kul- lanıma açacağız... Bu, her gün birer ikjşer öten çocuklarta alay etmek, "Siz öl- menize bakın, biz de siyasete devam edelim" demekdeğilse nedir? Yoksa bu, "c/nayet"in bir başka adı mıdır? Taammüden, öncedentasar- layarak, bilerek, sonuçlannın farkındaolarakadam öldürme- nin adı cinayet değil midir? Medyaya düşen, çetele tut- mak, "on üç, on dört, on beş, on ait.." diye saymak mıdır? Kaça kadar sayacağız? POlHİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Umudun Kilidi... Umudun bir anda yok olduğu, çığlıklann sustu- ğu, hüzünlerin dalga dalga yayıldığı, acılannyü- rekterde denn yaralar açtığı aksamlar vardır... Sessizlık o akşamlarda çoğalır!.. Sabahı beklemek zordurL Gökyüzündeki umudun kilidini açmak, güneşın ısıttığı iklimleri yakalamak da zordur... Peki zor olanı toplum olarak nasıl başaracağız. insan olmanın onurunu nasıl yakalayacağız? ölümlere alkış tutan bir topluma sevgiyi nasıl aşı- layacağız? lzmir*deölüm orucundaki hükumlülerden Sedat Gürsel Akmaz da yaşamını yitirdi... Akmaz kırk bir yaşındaydıL IzmirAtatürk Eğıtim ve Araştırma Hastanesi'nin hükümlüler koğuşunda yatıyordu... ölüm orucunda kaç kişi öldü bugüne dek? On üç!.. Arkası gelecek!.. Teker teker ölüyorlar!.. Bülent Çoban da ölüm orucunda yaşamını yi- tirmişti... ölüm orucunun yetmiş sekizinci gününde, an- nesi Metek Çoban'aya2dığı mektuptaşöyle ses- leniyordu: "Sizi çok seviyorum. Size layık bir evlat olmaya çahştım hep..." Baba Niyazi Çoban, arkadaşımız Hatice Tun- cer'le konuşurken, acısını yüreğinde hissettiğıni söyleyip ekliyor: "Çocuğuma 'Bırak ölüm orucunu" dedim. O, 'Böyle konuşacaksanız bir daha gelmeyin' deyip devam etti: - Baba bize kapının altından köpeğin önüne atar gibi yemek koyuyohar. Ben böyleyaşamayı kabul ectemem." Umutlanmızınyokolduğu ilkyazı karşılarken, hü- zünler çoğalıyor, acılar yaşamın dennliğinde filiz- leniyor... O anda anne Melek Çoban ağlamaya başlıyor: "Son bir kez oğluma dokunamadım..." ••• Üç büyük kentin baro başkanlan ne diyor. "Kutsal olan devlet değil, yaşamın ta kendisı- dirt" AvukatSadtkErdoğan, AvukatYücel Sayman ve Avukat Noyan özkan... Teker teker ölüyorlar!.. Kimileri ölmese bile sakat kalacakL Tutuklu ve hükümlülerin istemleri nedir? Spor ve kültür çalışması yapmak!.. Adalet Bakanlığı 'makul birsayryı' saptayıp bu- naizin verebılir!.. Bakanlık, hiçbirönkoşulu kabul etmeden insan- cıl, demokratik infaz anlayışını yaşama geçirebı- lir... Bakanlık sadece bir güvence versin!.. Birey ölümü seçebilir!.. Ama devlet asla!.. 0nun için de üç baro başkanı yetkililere sesle- niyor "Kutsal olan devlet değil, yaşamın kendisidir!" Terörle MücadeleYasası'nın 16. maddesi ile top- lumun demokratik örgütlenmesine ağır darbe vu- ran üçlü protokolü yürürlükten kaldırma çalış- malan gündeme alınırsa, bır başka deyişle 'söz' verilirse ölümlerin önüne geçilebilir!.. Umutlu umırtsuzluk!.. Nedense bir türlü şafak sökmüyor... Acılar büyüyor!.. Ne yapacağız, oturup bekieyecek miyiz? Aydınlar, yazarlar, sanatçılar çalmadık kapı bı- rakmadılari.. Insanlar ölüyor!.. Adalet Bakanlığı ölü sayıyor!.. • • * Bir umudun yok oluşu yüreğinizi dağlamıyor mu? . Yüreği kulak kesilmiş, unutulmuş bir sevdanın derinden gelen soluğuna!.. Anneler ve babalar!.. İçin için ağlıyorlari.. Gökyüzünde umudun kilidini açmak zor!.. Zor yaşamı çoğaltmak, beyaz patika yollarda aşkın meltemini estirmek!.. Teker teker ölüyorlar işteL Doğumdan, yaşamdan, ölümden, ölümsüzlük- ten kopan bunca halkalar mavi sularda kaybolu- yori.. Toplum karşılıklı nefretler içinde!.. Rüzgâra, fırtınalara, çokuşlere, kaçışlara karşı koyabiliyor muyuz? Dur diyebiliyor muyuz ölümlere, acılara, hüzün- lere? Ekmeğimiz taş gibi katı, gecelenmiz uykusuz!.. Acı çekmeyi öğrettiler bizlere, umut bağlayıp gökJere!.. ölmeyi, öldürtmeyi yaşam biçimi olarak gösterdiler yediden yetmişe herkese!.. Haydi söyleyin. umutlu umırtsuzluk nedir siz- ce?.. hikmet.cetinkaya(n cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhurryet k ı t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya BÎRGÜNEYDOĞU GERÇEĞt.NECLA Onun öykûsüyle hiç kunse fazla ilgiknmedı; on dört yaşında yaşamın kirlı sulannda yok olup gitti Sisli ve soğıi bu Dıyaıbakır akşamıydı Karanlıgm gn gölgesı evlerin, caddelenn, sokaklann uzerıne düşüyordu.. Çağ Pazarlama A Ş Tu^ocağı Cad. No.39/41 (34334)Cağatoğlu-!staııbulTel (212)514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle