Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 NİSAN 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Bayram Meral önerilerini Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'e götürecek
Türk-Iş yüzde 30 zam istiyorANKARA (AA)- Türk-Iş Genel Baş-
karu Bayram Meral ve yönetim kurulu
üyeleri, 17 Nisan Sah günü kamu toplu
iş sözleşmelerinden sorumlu Devlet Ba-
karu Mehmet Keçeciler'i ziyaret ederek
kamu toplu iş sözleşmelerine ilişkin
konfederasyonun önerilerini iletecek.
Meral'in, Mehmet Keçecıler'e daha
önce konfederasyon tarafindan belirle-
nen ve ücretlere birinci altı ay için yüz-
de 25 oranında zam yapılması ve yüz-
de 5 oranında refah payı eklenmesi öne-
risini sunması bekleniyor. Meral tarafin-
dan Keçeciler'e sunulması beklenen bu
önerinin 13 Nisan Cuma günü yapılan
Türk-lş Başkanlar Kurulu toplantısında
da ağırlıklı olarak benimsendiği bildiril-
di. Türk- Iş'in kamu toplu iş sözleşme-
lerinde ikinci, üçüncü ve dördüncü altı
aylar için ise gerçekleşen enflasyon ora-
nında zam talep edeceği de öğrenildi.
Geçen günlerde Devlet Bakanı Meh-
met Keçeciler tarafindan Türk-Iş, Hak-
Iş ve DÎSK genel başkanlanna kamu
toplu iş sözleşmelerine ilişkin sunulan
teklifte işçi ücretlerine birinci altı ay
zam yapılmaması ve yürürlük tarihinin
6 ay ileriye almması önerilirken, ücret-
lere ikinci, üçüncü ve dördüncü altı ay-
lar için ise her ay gerçekleşen enflasyon
oranında zam yapılması öngörülmüştü.
Türk-Iş Genel Başkanı Bayram Me-
ral, toplu iş sözleşmelerini masa başın-
da uzlaşma ile bitirmek istediklerini, bu-
na karşın hükümetin birinci altı ay üc-
retlere zam yapılmaması önerisinin
onurlannı incittiğini söyledi. Her gün
zamlann yağmur gibi yağdığı bir dö-
nemde, işçi ücretlerine "smr" zam öner-
menin işçi ile "alay etmek'' anlamına
geleceğini vurgulayan Meral,n şöyle
devam etti:
"Bize sıfir zam önerenler bilsinler ki,
bu öneri bizi sokağa davet etmektir. Cl-
ke için yaptığımız fedakârüğm karşdığı
smr zam önerisi ohnamahydı. Başkan-
larkunıhımuzda sfir zamöaerisini red-
detmiştir. Daha önce bize afir zam öne-
renler bunun bedetini çok pahalı öde-
mişterdir. Biz yine de işçi ücretlerine gü-
nün şartianna göre bir zam yapılacağj-
m ve sözfeşmenin masa başında bhece-
ğini umuyoruz."
Bu arada, 150 işletmede çalışan yak-
laşık 440 bin işçiyi kapsayan toplu iş
sözleşmesi görüşmeleri ise halen 90 iş-
letmede sürüyor. Kamu işveren sendika-
lan Kamu-Iş ve TÜHİS ile Türk-lş,
Hak-Iş ve DÎSK'e üye sendikalar ara-
sında sürdürülen toplu iş sözleşmesi gö-
rüşmelerinde yoğunluk idari maddeler
üzerinde olurken, ücrete ilişkin madde-
lerin görüşülmesine geçilemediği öğre-
nildi.
Yine 5 işletmedeki toplu iş sözleşme-
si görüşmeleri resmi arabulucu gözeti-
minde sürdürülürken, uyuşmazlığa gi-
dilen 3 işletmeye ise resmi arabulucu
atanması bekleniyor. Diğer işletmeler-
de toplu iş sözleşmesi görüşmelerine
başlayabilmek için işçi sendikalan,
yasal prosedürleri sürdürüyor.
CHP
Kan
kaybı
sürüyor
ANKARA / İSTAN-
BUL (Cumhuriyet) -
CHP Genel Başkanı De-
niz Baykal'a yönelik tep-
kiler büyürken istifalar da
sürüyor. CHP'nin Polatlı
ilçe yönetiminden 1500
kişi partiden istifa etti.
CHP Şişli Ilçesi Olağan
Kongresi'nde de 211
CHP'li partiden istifa et-
tiğıni açıkladı.
Baykal'ı sosyal de-
mokrasinin ilkelerinden
sapmakla suçlayan Polat-
lı İlçe Başkanı Murat Tu-
na. yaptığı yazılı açıkla-
mada, "Parti içi demok-
rasryi tüm kurallan ile iş-
leten bir sosyal demokrat
parti kurma çalışmala-
nna destek veriyoruz"
dedi. Baykal'uı 13. yüz-
yıl şeyhlerinin vasiyetle-
rini rehber edinmeye baş-
ladığına işaret eden Tuna,
CHP'nin toplumsal mu-
halefetin başını çekeme-
diğini vurguladı.
Mecidiyeköy Kültür
Merkezi'nde dün gerçek-
leştirilen CHP Şişli Ilçe-
si Olağan Kongresi'nde
211 CHP'li partiden isti-
fa ettiğini açıkladı. Kong-
rede konuşma yapan de-
lege Cemal Çınar, seçim-
lerin "ahlaki ve meşru ol-
matnğmı" belirterek "So-
nuçlanönceden belli olan
seçimlerde taraf ounayı
reddediyonız'' dedi. Çı-
nar'm konuşmasmın ar-
dmdan, CHP'lilerden bir
bölümü salonu terk etti.
'Son görev' ~
Salondan çıkan
CHP'liler adına açıklama
yapan eski ilçe başkam
Kamer Demir. CHP'ye
lider oligarşisi anlayışı
getirilerek tek tip üye, tek
tip örgüt ve tek sesliliğin
yaratılmaya çalışıldığını
savundu. Demir, "YûTan-
mıa ve emeğimizi verdi-
ğjmiz CHP'ye karşı son
görevimizi, Sayın Bay-
kal'm partisinden istifa et-
mekte görüyoruz" dedi.
DYP h'deri Çilkr, partisine katüan bagımsız miUetvekiti Aydm Menderes'i kutiadı. (AA)
DYP Genel Başkanı 14 Nisan kararlannı değerlendirdi
ÇUler: Büyüklere mcısalanktttıhır
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP
Genel Başkanı Tansu Çilfcr, ekonomik
programın ilk parçasını oluşturan 14 Nisan
kararlan için "Gördük Id, umuda kar yağdı.
Temenniler değüse, o zaman büyüklere
masal anlatülar" değerlendirmesini yaptı.
Tansu Çiller, partisinin temsilciler meclisi
toplantısında program için şunlan söyledi:
"Hani bir Derviş gelecek, sihirH değneğini
vuracak, her şey iyi olacakü. Millet, uhısal
programda ulus adına hiçbir şey bulamadL
Sayuı Derviş muradına erdi, bir program
çıktı, ama millet umutsuzluk içine girdL
Program tutarh değil. Kaynak nerede belB
değil. Diyorlar ld, 'Çiller sen de program
hazırladın'. Evet, ama biz Yunanistan'm
himmetiyle mi program hazniadık? Bir tek
dolar için khnsenin kapısında el
actirmadım.*'
Programdaki hedeflerin gerçekçi olmadığuu,
enflasyonun yıl sonunda en az yüzde 80'e
ulaşacağını ileri süren DYP lideri, seçenek
olarak bir yılı acil önlemlerle geçirilmek
üzere 4 yıllık program önerdiklerini, bunun
da ancak seçimden sonra DYP iktidannca
uygulanabıleceğini söyledi. Çiller, "UVkeyi 6
ayda doğru yola çıkanrız. 11 yıldır devletin
içinde yoğruluyoruz; yanhşunızla,
doğrumuzla öğrenmişiz. Bir dinkyin"
diyerek görüşünü dile getirdi.
TBMM
Derviş
yasalan
genel
kuruldaANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Hükümet, yeni ekonomik
program kapsamında yer alan
öncelikli yasalardan 3'ünü daha
bu hafta TBMM'den çıkarmayı
hedefliyor. Ekonomiden sorum-
lu Devlet Bakanı Kemal Der-
viş'in, acil olarak çıkanlması ge-
rektiğini bildirdiği 15 yasadan
3'ü daha genel kurul gündemi-
ne geliyor. Hükümet ortağı par-
tilerin grup yöneticileri, önce-
likli yasalan göruşmek üzere
gündem değişikliği ve çalışma
saatlerinin uzatılması istemiyle
TBMM Danışma Kurulu'nu bu-
gün toplantıya çağıracak.
Doğalgaz tasansı bu hafta
Doğalgaz piyasası tasansmın
bu hafta çıkanlması bekleniyor.
Havayolu taşımacılığında ücret
tarifelerini belirleme yetkisini
havayolu şirketlerine bırakan ta-
sannın, TBMM Bayındırbk U-
laştırma ve Turizm Komisyo-
nu'nda görüşmelerinin tamam-
lanması durumunda, perşembe
günü çıkanlması planlanıyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nda görüşmelerinin yann
tamamlanması beklenen ve Ka-
mulaştirma Yasası'nda değişik-
lik öngören tasannın da perşem-
be ve cuma günü görüşülerek
yasalaştınlması hedefleniyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nda yann ayrca Türkiye Iş
Kurumu Yasa Tasansı görüşü-
lecek.
Erdoğan: FP yönetimi yasallığuu yitirdi
ÖMERŞAN
RİZE - FP'li eskı Istanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı
Recep Tayyip Erdoğan, FP
yönetiminin "meşnıiyeti"ni
kaybeniğını iddia ederek
"Meşnıiyetini kaybetmiş
yönetimlerle değÜ,
sağlamlaşürmış yönetimlerle
geleceğe doğru yürûmek
istiyorum" diye konuştu.
Recep Tayyip Erdoğan dün
Rize'de yaptığı basın
toplantısında ekonomik krizi
ve kendisi hakkında verilen
cezayı değerlendirdi.
Ekonomik knzin bir yönetim
krizı olduğunu belirten
Erdoğan, sorunlann halkla
birlikte çözülmesi gerektiğini
ifade etti. Acil bir seçim ve
Siyasi Partiler Yasası
düzenlenmesi yapılması
gerektiğini savunan Erdoğan
şöyle konuştu:
"Ben fıkrimi ve düşünceterimi
söyledim. Bir ülkenin resmi
makamlannca yayımlanan
yayın organlanndaki bir şiiri
okudum ve cezalandınldnn.
Bunun yanında seçflme
hakkun elimden ahndı. Bir
tarafta demokrasi diyeceksiniz,
bir tarafta da bu tûr
uygıılamalar yapacaksmız.
Clkeyi horhımlavanlar,
yolsuztuk yapanlar, halka yalan
söyleyenler istedikleri gibi at
koşturacaklar. Bu böyle ghmez.
Yeniden dürüst bir yönetim
anlayışı işbaşına gelmelidir.''
Ülkenin yeniden bir Kuvayi
Milliye ruhu ile ayaklanarak
ekonomik ve sosyal alanda
atılım yapması gerektiğini
ifade eden Erdoğan, "fnsan
yönetimi, para yönetimi, ûlkede
yereDeşme adı altında ûç
çözûmü, krizden çıkarma yohı
olarak gösterivonım. Şahıs
merkezti siyasj antayış
kakunlmah, taban
demokrasisine geçümdi ve
uderler sultasuıa son veriKp
siyaset, düşman ûretme
mekanizması otanaktan
yıkanlmahrfir" dedi.
Demokrat Parti ile yakınlaşûğı
yönündeki iddialan yalanlayan
Erdoğan, bir gazetecinin yeni
siyasi oluşumlardaki rolü
konusundaki bir sorusuna,
"Meşruiyetini kaybetmiş
yönetimlerle değfl, meşruiyetmi
sağlamlaştırmış yönetimlerle
geleceğe doğru yürûmek
istiyorum" diye yanıt verdi.
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin@doruk.nettr.
Hani program çıkınca her ş«y
ayan beyan olacak deniyoröu
ya, kulak asmayın. Program
açıklandığı andan itibaren ek-
ranlar ve gazeteJer, ekonomi ve
siyaset "uleması"nı paylaşma
kavgasına düştü.
Medyanın bütün kanalların-
dan üstümüze çlıllandılar. Prog-
ramı yorumladılar, didiklediler.
sözcüklerin attını kazıyıp baktı-
lar, baktıklan yerden derin an-
lamlartürettiler, begendiler, yer-
diler, övdüler, üstü örtük sövctü-
ler, eksiğini söylediler, fazlasını
belirttiler.
Kimimizmeraktan, bencile^in
kımimiz meslek belasına her>si-
nı dinledik, hepsini okuduk.
Akılda ne kaldı?
Sizi bilemem. Ama benim ak-
lımda kalan şundan ibaret:
Kemal Derviş, IMF, Dürnya
Bankası ve G-7'lerden ne kaclar
dış destek geleceğini bilmiyor.
Hatta gelip gelmeyeceğini bile
bılmiyor. O yüzden program
açıklamasını yuvariak laflarla
Oflaya Puflaya Değişimgeçiştirdi...
LMemanın söylediğinin, yazdı-
ğının özü özeti -bence- bu.
Derviş'in haber verdiği deği-
şim ve dönüşüm kimsenin
umurunda değil. Varsa yoksa
dış destek.
Dış destek dedikleri uluslara-
rası finans pazanndan alınabile-
cek borç. Günü gelince çatır ça-
tır ödeyeceğimiz; bu kadar kö-
şeye sıkışmışken faizi, vadesi
üstüne pazarlık bile edemeye-
ceğimiz bir borç. Tartışılan da
bu para gelecek mi, gelecekse
ne kadar gelecek, 5 milyar do-
lar mı, on mu, on iki mi, on beş
mi?
Söylenenlere inanacak olsak
işimiz iş. öyle ya, şöyle okkalı bir
para gelse her şey düzelecek,
eski günlere döneceğiz. AJına-
cak borç ne kadar çok olursa
"eski gûnler" de o kadar uzun
sürecek.
Yani: Oh keka!
•••
Oysa Derviş'in programı bir
değişim ve dönüşümün bütün
ipuçlannı taşıyor. Alınacak borç,
bu programın önemli ama "kü-
çük" bir parçası. Adamcağız o
yüzden baştan beri yineledi ve
programı açıklarken iki kez daha
vurgulamagereğiniduydu. "Ağır
koşullaria borçlanacağtz" deyip
ekledi; "Yüksek miktarda borç
alıp zorianmayaJım. Nihayet bu-
nu yine biz ödeyeceğiz. 10-12
milyar dolaryeter..."
ABD'siyle, AB'siyle, G-7'siyle
dünya çapında örgütlenmiş ve
ulusal sınırlan birer birer kırarak
küreselleşen uluslararast serma-
ye, özellikle uluslararası finans
sermayesi Türkiye'yi, ne Taleban
Afganistanı gibi sistemin dışına
itmek ne de Irak gibi zor kullana-
rak yıkmak niyetinde. Türkiye'yi
tam olarak içine çekmek; siste-
min uyumlu bir halkasmadönüş-
türmek hesabında.
Kimilerince bu, Türkiye'nin 200
yıllık "Batilılaşma" hedefinin son
halkası. Kimilerince 77 yıllık Tür-
kiye Cumhuriyeti'ni temellerin-
den (özellikle ekonomik temelle-
rinden) sarsacak bir değişim da-
yatması.
Bunun ekonomik, sosyal, si-
yasal sonuçlan var. Acil önlemler
paketinde Siyasi Partiler Yasası
ite Seçim Yasası gibi ekonomik
olmayan iki konunun, kamu ban-
kalan, destek alımlan, özellestir-
melerte birlikte yer almasının
başka bir açıklaması olabilir mi?
Merkez Bankası'nın özerkleş-
tirilmesinin, yani siyasi iradenin
etki alanının dışına çıkanlması-
nm, Bankacılık Denettemeve Dü-
zenleme Kurulu, Sermaye Piya-
sası Kurulu, Eneni Kurulu, Özel-
leştirme Idaresi gibi hükümetier-
den epey bağımsız davranabilen
yeni erk merkezlerinin oluşturul-
ması salt ekonomik temellere mi
dayanıyor?
Yani...
Türkiye, dış dayatmalı bir bü-
yük değişim ve dönüşümün eşi-
ğinde. Hiçbir şeyin eskisı gibi ol-
mayacağı bir değişim ve dönü-
şümün.
Bu iyi midir, kötü mü? Halkın
çıkartanna uygun mudur, değii
midir? Bize mutluluk mu getirir,
acılara mı boğar?..
Bu başka yazılann konusu.
Ama galiba şu belli: Değişim
ve dönüşüme karşı çıkarken es-
kiye dönüş, var olanı koruma öz-
lemlerineve çabalanna kulakas-
mamak, dert etmemek gerek.
Hani Bektaşi'nin önüne iki şi-
şe şarap koyup hangisinin daha
iyi olduğunu sormuşlar. O da bi-
rini tadıp öteki şişeyi göstermiş.
Ikisini de tatmadan iyisini nasıl
anladığını soranlara cevap ver-
mtş ya hani:
- Nasılolsa bundan kötûsû o/-
maz...
Sokağa çıkanlar ve çıkamayanlan...
TurhanGüven
Türkiye, yaklaşık 2.5
aydır "kriz'de. Krizin
ağır faturası, her
zamanki gibi yurttaşın
sırtında. Canı yanan
esnaf, emekçi -valilik
kararlanyla
engellenmeye çalışılsa
da- sokağa döküldü.
Milletin vekilleri ise
milletinin önüne
çıkamaz oldu...
Hükümet ortaklan
halkın önüne çıkacak etkinliklerden
kaçınırken milletvekilleri de seçim
bölgelerine gidememekten
yakınıyorlar. Meclis kulislerinde her
gün milletvekillerine dönük yeni
tepki ömekieri konuşuluyor. Esnaf
eylemlerinin olduğu gün sokağa
çıkma "gafletinde" bulunan bazı
milletvekilleri, taksicilerin
"Milletvekili binemez' yazılı
çıkartmalan camlanna
yapıştırdıklannı anlatıyoriar. Hatta
sokağa çıkarken milletvekili rozetini
çıkaranlar da var. Aracını
tamirciye götüren bir
milletvekilinin
"Milletvekilisiniz, tamir
edemeyiz" diyerek geri
çevrildiği kulaktan kulağa
dolaşryor. Bu tepkilerden
en çok yakınanlar ise
muhalefet milletvekilleri.
Tepkileri dikkate alan
DYP'de, seyircili
televizyon programlarına
katılmama karan alındı.
Bu çerçevede DYP Grup
Başkanvekili Turhan Güven, Show
TV'de yayımlanan Ateş Hattı
programının davetini geri çevirmek
zorunda kaldı. DYP'lilerin
gerekçesi de hazır "Krizin
sorumlusu hükümet. Ama
vatandaşın canı yanmış, iktidar-
muhalefet ayırmıyor.
Iktidar halkın önüne çıkamıyor.
Karşısında iktidan bulamayan
vatandaş, 'Nasılsa bu da
milletvekili' diye bize yükleniyor."
Özkan'ın kürsü rekoru...
Başbakan Yardımctsı
Hüsfunettin Özkan,
"Ecevit'/n sağ koiu,
gölgesi" gibi
srfatJarla anılan bir
polrtikacı. Ecevit'in
yeraldığttüm
fotoğraf kareierine
g*er. özkan't Türk
haikı, konuşması,
açıklamalanndan
çok,bu
fotoğraftanndan tanır,
biMr... özkan, FP'lilerin verdiği
soruşturma önergesi
görüşmelerinde kürsüde kalma
konusunda kendi rekorunu kırdı.
Goruşmeter başlamadan
"özkan kürsûye çıkacak mt,
çtkmayacak mı" tartışmalan
yapjtdı. Hatta FP'li Nazh Hıcak,
kürsüye yürüyen Ûzkan'ı
Hüsamettin Özkan
görünce gözlerine
inanamadı, hayreti
mikrofona yansıdı:
"Aaa, vallahı çıkıyor!"
Kendisini TBMM
kürsülerinde görmeye
alışkın olmayan
gazeteciter de "Özkan
ilk kez kürsüye çıktı"
gibi başhklar attt...
Özkan'ın TBMM
kürsüsüne kaç kez
çıktığını araştırdık.
özkan, 20. dönemde
toplam 10 kez kürsüye çıkmış.
Son seçimlerden bu yana ise
sadece 4 kez.
Bir kez Bankalar
Yasası görüşmelerinde, iki kez
sorulara yanıt verirken, son
olarak da soruşturma önergesi
görüşmelerinde...
Medeni Yasa ve Van Gölü canavarı...
Uzun bir sürece yayılan Medeni
Yasa Tasansı görüşmelerinde
vekillerin "aynntı" merakı
uzmanlan zorfuyor. Tasarmın,
taşınmazlar arasında geçişt
düzenleyen maddeleri
görüşülürken ANAP Hatay
Milletvekili Hakkı Oğuz Aykut
seçim bölgesinde aynı avluya
açılan "bitişik evler" sorununa
çözüm istedi. "Bazen kardeşler
birbirine izin venniyor. Ev sahibi
evine nereden girecek? Kanun
bunu çözmeli" diyen Aykut'u
uzmanlar imar planlanna
göndenne yaparak ikna etmeye
çabştı. FP'li Ramazan Toprak ise
komşu arazilerde su paylaşımını
düzenleyen madde üzerinde
yoğunlaştı. Adalet Bakanlığı
yetkilileri, "Başka yasalarda bunlan
düzenleyen hükümler var...
Gelecek toplantıda aynntılı bilgi
verelim" diyerek tartışmalan
atlattıklannı düşünürken heyelan
ve doğal kaymalar sonucu bozulan
arazilerie ilgili hükümlerde yeni bir
anlaşmazlık çıktı. "Van Gölü
zaman zaman taşıyor. Arazilergöl
suyunun altında kalıyor. O zaman
bu arazi kimin sayılacak" sorusunu
yönelten Van Milletvekili Fethullah
Erbaş'a partili arkadaşı Mehmet
Aii Şahin yanıt verdi:
"Van Gölü, canavannın olacak!"
Ancak Aykut bu sorunu da
aynntılandırdı: "Sığınaklar açılıyor,
kazılar yapılıyor. Evler yıkılma
tehlikesiyle karşılaşıyor.
Nasıl ev yapılacak?" Yeniden
kafalannı kaşımaya başlayan
uzmanlann imdadına bu kez
komisyon başkanı
Emin Karaa yetişti:
"Arkadaşlar, kişisel sorunlanmıza
burada tek tek çözüm bulamayız.
2.5 yıldır çalışıyoruz. 1030 madde
üzerinde tek tek bu kadar detaylı
sorular sorarsanız nasıl
bitiririz bu tasanyı?"
DSP'ye üye olamayan genel
başkan adayı!
29 Nisan'da yapılacak
kurultayda, Başbakan
Bütent Ecevit'in bir
rakibi olacak. Bbette,
kurultaysaionuna
girmeyi
Eski DSP miltetvekiB
adaylanndan Eıtan
Kulfcıcan, yeniden
yaptlanma hareketinin
genel başkan adayı Bütent Ecevit
otacağmı açıkladı.
Kuttucan hazııiadtğı broşürde,
yargtstz hfazlarla örgûtieti
p»amparça eden genel metkez
diktatörlûğûne son vetmek*,
"DSPyi iki kişilik örgütünden ve
halkından kopuk otorftenin
efinden alıp sivtöeştirmek* gibi
hedeflerden söz ediyor. Hatta,
liderinin sürekli vurgu yapıtan
•dûrüsttüğünû" de tartışmaya
açıyor "Bir siyasetçinin
dûrûstlüğünün sadece kendi
* çıkannı düşvnm&mesi, cebine
para atmaması ile
sınıriandıniması yanlış
oiur. Özal döneminin
vurgunculan bile
Sayın Ecevit
döneminde kurtuluyor.
Kendi koltuğu
sallanmasın diye
soygun-vurgun
düzenini görmezlikten
geimek dürüstlük
mü?" Kutlucan'ın, bu
gorüşierini kuruttayda
DSP'lilere anlatma şansı
görünmüyor. Çünkü
kendisi parti üyesi bile değii.
Milletvekili seçilemeyince,
bürokraside gorev aldığından
partiden istifa etmiş, boylece
üyeliğini yrhrmiş. Üye olmadan
nasıf aday olabtteceğini
sorduğumuzda şu yanıtı verdi:
"MilletvekiHerinin bile üyeliği yok.
Yasaya göre, genel başkanlık
için üyeükzorunluiuğu
butunmuyor."
Gazeteciye kütüphane yasağı
TBMM'de siyasetçiler gazetecilere
kızmaya başladı mı, hemen bazı
yasak söylentileri dolaşmaya
başlar. "Gazetecileri kulislerden
atalım" sesleri yükselir. Son
günlerde gazetecilere duyulan
tepki, kütüphane yasağı olarak
yansıdı. Parlamento muhabirierinin
kütüphanedeki gazete ve dergi
okuma salonlanna alınması
yasaklandı. ANAP Van Milletvekili,
TBMM Dışişleri Komisyonu
Başkanı Kamran Inan, ortalıkta
gazetecilerin dolaşmasını
istemiyormuş... Bu vesileyle bazı
milletvekillerinin kütüphane adabını
sorgulayalım: TBMM kütüphanesi;
milletvekillerinin randevu verdıkleri
kişilerle buluşup, kahveler söyleyip
sohbet edecekleri, bağıra çağıra
cep telefonuyla konuşacaklan
yer midir?
Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Bülent Sanoğhı.
ankcum@ttnetnet.tr