Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15NİSAN2001 RAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAM
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
Kalabalık bir medya ordusu... Sekiz, betki de daha
fazla TV istasyonu basın toplantısınt naklen veriyor.
Ama dikkat çeken acayip düzenleme. Bürokratla-
nyla Kemal Derviş, yeni programı Hazine'de açıkla-
dıktan sonra hükümetimizi var eden üç partinin üç
kudretli lideri Başbakanlık'ta sahneye giriyor.
Manzaraşu: Sanki iki ayrı gruptan oluşan bir hükü-
metvaıi
Bu düzenlemeye neden gereksinildi acaba?
Yoksa ortaklar bu davranışlanyla destek bizden a-
ma sorumluluk Derviş'in boynuna demeye mi getiri-
yorlar?
"İki ayaklı uygulama " çeşitli yorumlara yol açtı.
G-7'ler gelecek hafta toplanacaklarmış, dolarsal
"dış" vaziyet bu haftaaçığa kavuşmadığı için.. prog-
ram amma da gecikti ha diyenlerin ağzına bir parmak
bal çalmak amacryla iç ve dış kaynaklardan yoksun
bir krtapçik ile kamuoyu "tatmın edilmek istenili-
yor'muşşşş!
Kemal Derviş'in işi zor. Göreve başladtğından beri
toplumda aradığı desteğı bulamadı.
Üstelikekonorruden çakanlar, "temel 'değerlerimiz-
de' b/rden sıfıra doğru bir tükeniş başlarsa" Türki-
ye'nin önüne geçilmesi çok zor çöküş dönemine gi-
receğinden söz ediyor.
Derviş, hem umut hem de karamsariık içeren ko-
nuşmasını sürdürürken sürekli anımsanan kimi soru-
lar geçiyor aklımdan:
Bu hükümet yeni programı uygulayabilecek mi?
Yürütebilecek mi? Şu anda Başbakan'ın sık sık so-
zünü ettiği "uyum" hem hükumette hem de -bürok-
rasi-IMF ve siyaset üçgeninde- sürecek mi?
Güven duyulmayan bir hükümete ve destek verdi-
ği Derviş programına güvenilebilinir mi?
Derviş'in aradığı destekler nerede? TÜSİAD hükü-
meti değil, prograını desteklediğini söylerken, hükü-
metin hazıriadığı savlanan programı da kerhen des-
teklemiş olmuyor mu?
TOBB hükümete güven duymuyor, tabii olarak hü-
kümetin destekledıöi programa da...
Türk-lş, Hak-tş, DİSK, esnaf demekleri ve kamuoyu
araştırmalanna göre halk.. hükümete güvenmiyor, işin
başında olan Derviş'in başart şansına kuşkuyla bakı-
yor
Neyi bekliyor Derviş?
Işte bu ahval ve şerait içinde çağdaş dervişimiz ka-
muoyunu aydınlatmasına aydınlattı da, ne dedi?
Dedi ki: Bu yıl onanm yılı. Sonraki günier -çok din-
lediğimiz plak- pariakmış! Halka her zaman doğruyu
söyleyeceğinin ve de kendisinden günü idare eden
çözümler beklenmemesinin altını çizerekTürktipi po-
litikacı olmadığının ilk kanıtını verdi..
Bu yılın, öncelikle önumüzdeki üç ayın "çofczor" ge-
çeceğine değinirken; enflasyon tahmini bu yıl TE-
FE'de yüzde 57, TÜFE'de yüzde 52. Ama, 2002'de
enflasyon yüzde 16 olacakmış?
Herkesten -daha ne ölçülerde belli değil-" fedakâr-
lık" istedi.
Ve Başbakanlık'ta yine -bitmez tükenmez- zirveler-
den biri. 13.30'da basına konuşması beklenen Ece-
vit, 45 dakika gecikti. Çok uzun konuştu, 5 dakika!
"Programa tam destek" dedi.
Ne diyebilirdi ki... Geçmiş hatalannı, iki krizdeki so-
rumluluğunu, yanlışlannı sayıp dökecek değildi ya.
Elbette destekten, -Derviş gibi- geleceğin pariak
günier vaat ettiğinden bahsedecekti. Etti de.
Son söz: Ortian Veli'nin günümüzde halkımızın du-
rumunu anlatan 50 yıllık şu harika mısralannı beceri
sahibi biri bestelese:
"Cep delik cepken delik/ Ven delik kaftan delik/Don
delik mintan delik/ Kevgirmisin be kardeşlik".,
... Halkımız durup durup çığıracağı 2000/2001 yıl-
lannı özetleyen ulusal bir şarkıya ya da türküye kavuş-
muş olmaz mı?
BDDK Başkanı Engin Akçakoca:
Geleceğe ümitle
bakıyorum
Ekopomi Servisi -
Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme Kurumu
(BDDK) Yönetim Kuru-
lu Başkanı Engin Akça-
koca, Türk bankacılık
sektörünün çok iyi yolda
gittiğini ve iyi şeyler ya-
pacaklarını belirterek
"Geteceğeümitfc bakıyo-
rum" dedi.
Bankacılık sisteminin
temel sorunlan belirle-
nerek sektörün daha sağ-
lıklı, etkin bir yapıya ka-
vuşturulması için BD-
DK Başkanı Engin Ak-
çakoca, Tasarruf Mev-
duatı Sigorta Fonu'nda-
ki (TMSF) Bankalar Yö-
netim Kurulu Başkanı
Tevfik Alünok ve üst dü-
zey yetkililer ile IMF,
Dünya Bankası ve ABD
Hazine Bakanlığı vız-
manlan, dün tstanbul'da
bir araya geldi. BDDK
Yönetim Kurulu Başka-
nı Engin Akçakoca, viz-
yonlan, görev bildirge-
leri, stratejileri ve hare-
ket planlannmne olduğu
konusunda beyin firtına-
sı arama konferansı yap-
tıklannı belirtti. Tûrki-
ye'deki ticari bankacılık
sistemi ve TMSF'deki
bankalar şeklinde iki ko-
nuyu ele aldıklannı ifa-
de eden Akçakoca, sek-
törün geleceğine ilişkin
olarak da, çok iyi yolda
gittiklerini, çok iyi şeyler
yapacaklannı ve gelece-
ğe ümitle baktığını söy-
ledi.
Program yetersiz• Baştarafi 1. Sayfada
10'luk enflasyonun biraz daha üzerinde bir
gerçekleşme beklediklerini söyleyen Der-
viş, bireysel yatınmcılann aldığı Hazine
borç kâğıtlannın beyanname dışı tutulaca-
ğını, servet vergisinin kesinlikle getirilme-
yeceğini açıkladı.
Derviş, dün Hazine, Maliye, Dış Ticaret ve
DPT müsteşarlan ile Merkez Bankası ve
Özelleştirme Idaresi başkanlannın katıhmıy-
la 'Türkiye'nin Güçlü Ekonomiye Geçiş
Programı'nı açıkladı. Derviş, programın dün
resmen IMF'ye sunulacağını bildirirken 10-
12 milyar dolarlık dış destek sağlamaya ça-
lıştıklannı, kur ve para politikasının buna gö-
re şekillendirileceğini kaydetti. Derviş, kur
ve enflasyonun birbirini,körükleyen kısır bir
döngü olduğunu, ancak ne hükürnetin ne de
Merkez Bankasf nın belli bir kur hedefinin
olması gerektiğini söyledi.
Zaten yüksek olan borçlara çok büyük
borçlar eklenerek sorunun çözülemeyeceği-
ni vurgulayan Derviş, dış kaynak konusun-
daki çalışmalan gelecek hafta sonuçlandır-
mayı hedeflediklerini belirtti. Derviş, ilk 2-
3 ay değil, ama sonraki 1-2 yılda çok kârlı
çıkacaklannı söyleyerekyabancı sermayeye
Türkiye'ye yatınm yapmalan çağnsında bu-
lundu.
Programın yahıızca istikrar programı de-
ğil, yapısal dönüşümü de öngördüğünü vur-
gulayan Derviş, "Evet bepimiz kemerleri a-
kacağtz" dedi. Derviş, ana ilkelerini de şöy-
le ortaya koydu:
"En önemM halka doğruyu söylemek,
Devtetin borcu varsa, bu, kamu bankalann-
da giztetuneyecek. tkinci ilkemiz, bugünü
kurtarahm, yannımıza ipotek koymayahın.
Türkiye gibi nüfusu genç bir ülkede, kısa va-
deti hesap değil, uzun vadeli strateji üretme-
miz gerekiyor. Bizden, arkadaşlanmdan gü-
nü idare eden çözütn bekkmeyin"
Sosyal boyut başka bahara
Programda; eğitim, sağlık, teknoloji ve
sosyal harcamalara yeterli kaynak tahsisi, ge-
lir dağılımının düzeltilmesi, yoksullukla mü-
cadele ve bölgesel gelişmişlik farkımn azal-
tılması başka bahara bıraküdı. Bu hedefler
"Uzun dönemli perspektiT' bölümü altında
metnin son sayfasında yer alırken kamu fi-
nansman dengesinin kalıcı biçimde iyileşti-
rilmesine bağlandı.
Programda, büyümenin 2001 yılında eksi
yüzde 3,2002'de yüzde 5 olnvası öngörüldü.
Programın kararhlıkla uygulanması sonu-
cunda yılın ikinci yansında fiyat artışlannın
yavaşlama eğilimine girerek aylık fiyat artış
hızmın yılın son döneminde yüzde 2 civan-
na gerilemesi de hedefler arasında yer aldı.
Gelirlerin ulusal gelire oranı 2000 yılında-
ki yüzde 25.9 düzeyinden 2001 yılında yüz-
de 25.5'e inerkenvergigelirlerininpayı yüz-
de 21 'den yüzde 20.5'e çekiliyor. Ancak do-
laysız vergilerin vergi gelirleri içindeki payı
düşürülürken halka yüklenecek olan dolayh
vergiler arttınlıyor. Dolayh vergilerin ulusal
gelire oranı, 2000 yılındaki yüzde 12.4'ten
yüzde 13.3'eçıkanlacak.Faizdışındakihar-
camalann ulusal gelire oranı yüzde 20.5'ten
yüzde 19.7'ye,perso-
nel ödenekle-
rinin
pa-
Vergi faize gidecek
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ekonomiden sorumlu
Devlet Bakanı Kemal Derviş,
beklenen program açıklaması-
nın büyük bölümünde durum
saptamasına yer verdi. Derviş,
2001 yılında toplanan vergüerm
yüzde 95'inin faize gideceğini
açıkladı. Düzenlediği basın top-
lantısuıda durum saptaması ya-
pan Derviş, geçen yüzyılın dün-
yada ve TürkiyeYie özel sektör-
kamu sektörü tartışmalanyla
geçtiğini, bu tartışmalann artık
yeni bir senteze geldiğini söyle-
di. Derviş, "Güçlübir öike,eko-
Domi için, özel sektörün rahat
bir şeldkk, güvenBk içinde ça-
Bşmas şartör. Güçlü bir devİet,
refeA yaratan bir özel sektör ol-
madan ortaya çıkamryor. Nastl
saygm bir devlet için güçlü bir
özel sektör gerekiyorsa a\iu şe-
kflde refafa yaratan bir özei sek-
töriçin denetim ve sosyal destek
göreviniyapan güçlü bir deviete
• deibtiyaçvar.Benceartıkbtıtar-
| öşmayıgeridebırakahnLBence
I bu çok önemli Eski taröşmalar
degü, yeni pratik çözümler ara-
| mattyE" diye konuştu.
Derviş, çok büyûk hızla önü-
müzdeki 2-3 ay içinde rahat du-
ruma geünemeyeceğini söyier-
ken "Türkiye'nin başma gekn.
907
hyıBannborçdinaniiğisonu-
cunda gövesin kaybohnasıdır.
Bu borç dinamiğni durdurdu-
ğumuz anda ve gerçekten yeni
biryapıileişegirişeceğimizeke-
ÜD karar verdiğimiz zaman ve
bu konodaherkesin inandığı an-
da sanryorum Türkiye büyük
kaynaldanm üretime, ihracata
dönüştürebüir'' dedi. Derviş,
yüzde 6-7'lik büyümenin müm-
kün olduğunu belirtirken bu bü-
yümeyle 10 yıl geçirilebilirse
Avrupa düzeyine gelinebilece-
ğini savunarak
u
Samyonım,bu-
günierio zaman kötit bir rfiya
gibi hatuiayacağiz'' dedi.
Bdyle devam ecHlniez
Derviş, kamu kesimi toplam
borç stokunun ulusal gelire ora-
nının 1990 yılında yüzde 29 iken
1999'da bu oranınyüzde 61 *e u-
laştığmı, 2001 yılmda da yüzde
65'eçıktığımbildjrdi. "Borçsto-
kunun iki misHne çıkmaa Türk
devtetini ve Türk ekonomisini
büyükbiryükaltınasokmuştur''
diyen Derviş, 1990'da Türki-
ye'nin feiz giderinin geürlerinin
yüzde 31'ine denk gelirken
2001 yıhnda her 100 liralık ver-
gi gelirinin 95 hrasuun faize gi-
deceğini açıkladı. Bu şekilde de-
vam edilemeyeceğini, bu çarkta
dönülemeyeceğini vurgulayan
Derviş, "Eğer ödenenfaiz,red
olarak enflasyon düstükten son-
ra büyümenin çok üstünde ise
{fengeyegelmek mümkün oima-
yacaktnr. Mutlaka reel faizle bû-
yümeyi birbirine >^klasünp hat-
ta büyüme\i reel faizin üzerine
çtkannamız gerekecektir. 1992-
1999 döneminde yühkortalama
GSMH büyüme hm yüzde 4'öa
attmdakaorkeniçborçbnma re-
el faiz oranı yüzde 32 ohnaştar.
Reel faiz ortahunası 19901ı y&-
larda yüzde 25-30olmu^ur.Halr
buki büyüme hrnm^ maaksef
\-uzde 2-3te kafamftB-'' diye ko-
nuştu.
Derviş bu yapının nedenleri
de anlatılırken mali sistemle ü-
gili de şu saptamalar yapıldı;
"Dcvlet iç borçiamna senetieri-
nin, mevduat bankalaruun top- ,
lam aktifkri içindeki payı 1990 '
yıhnda yüzde lO'dan 1999'da >
yüzde 23'e çıkmışür. Aynı dö- '
nemdeözelsektöreaçüankredi- '
lerintoplam aktifler içindekipa-
:
yı ise yüzde 36'dan yüzde 24'e [
inmiştir. BÖykce bankalar, üre- i
tkiyivereelekonomiviyeterliöl- '
çude destekJeyemenüştir. Döviz î
tevdiat hesaplannın repo dahS >
toplam mrvduatiar içindeki pa-
yı 1990 yıhnda yüzde 25ten
1999'da yüzde 42'ye yüksdmiş-
tir. Toplam mevduaön yansuta
yakın bir kısmının döviz tevdiat
hesaplanna yönetanesinin yanı :
sıra bankalann yurtdışından
:
borçjanmalanndaki arüş döviz
y^kumlülükkrini önemli ölço-
deyükseltmistir.''
yı yüzde 7.9'dan yüzde 7.8'e, yatınmlann
payı da yüzde 2.8'den yüzde 2.6'ya düşürü-
lürken faiz dışındaki transfer kalemi de yüz-
de 7.9'dan yüzde 7.4'e indiriliyor.
Devlet de kemer sıkacak
Faiz dışı fazlanın ulusal gelire oramnın
toplamkamuda 2001 yılında yüzde 5.5,2002
yıhnda yüzde 6.5 olması, konsolide bütçede
ise 2001 yılında yüzde5.1,2002'de yüzde5.6
olması öngörüldü. KÎT'ler ve diğer kamuda
ise 1999 ve 2000 yılında eksi olan faiz dışı
fazla dengesinin 2001 ve 2002'de arhya geç-
mesi benimsendi. Programın başanya ulaş-
ması için faiz dışı kamu dengesinde başan
gösteriknek zorunda olunduğunu; bunun ko-
lay oknayacağını, en başta devletin tasarruf
etmesine bağlı olduğunu söyleyen Derviş,
"Bu güçlü poBtikayı hepimiz desteklemettyiz.
Bunun sayesinde enflasyon a>hkolarakyûso-
nunda yeniden yüzde 2'ye inebilecek" dedi.
Programda yer alan harcama önlemleri
kapsamında, faiz dışındaki harcamalar 2000
yılına göre 2001 'de yüzde 9 oranında reel
olarak azaltılacak. Bu yatınm, personel,
cari harcamalann 2000 yılı düzeyinin de
altına indirilmesi anlamına geliyor.
Programda, Maliye Bakanı'nm uygun
gördüğü ödenek kalemlerinde blokaj
uygulayacağı, diğer cari, yatınm ve
bazı transfer harcamalanndaki artı-
şın da kur ve enflasyonun altında tu-
tularak ulusal gelirin yüzde 1.5' i ka-
dar tasarruf sağlanacağı yer alıyor.
Diğercari transferler kaleminde de ya-
pılacak kesintilerle ulusal gelirin
yüzde 0.3'ü oranında tasar-
ruf sağlanacağı belirtiliyor.
Sağlık, eğitim ve güvenlik
hizmetleri dışmda yeni per-
sonel ahmı
tt
muüaka gerekli"
durumlarla sınırlandınhrkentoplam me-
mur sayısmda artışa gidilmeyeceği kay-
dediliyor. Gider artışuıa yol açacak teşki-
lat genişlemesi ve kaynağı olmayan har-
cama teklifleri getirilmeyeceği belirtilen
programda, KTT'lerin personel sayısmın art-
tınlmayacağı, fazla mesai, ikramiye ve prim
ödemelerinde kısıntrya gidileceği, cari harca-
malannkontrol altınaaluıacağı ifade ediliyor.
Tanmsal desteklemelerin öngÖrülen enf-
lasyonu aşmayacak şekilde yapılacağı ve ku-
ruluşlann finansman olanak-
lanna göre mıktar kısıtlama-
sına gidileceği vurgulanan
programda, sosyal güvenlik
kurumlanmn sağlık har-
camalannın disiplin altına
alınması, kamuda taşıt kul-
lanımının sınırlanması ön-
görülüyor.
ATV'dc artı$
Derviş, vergide bazı ufak
ayarlamalar olabileceğini
belirtirken ciddi bir yeni ver-
ginin olmayacağını söyledi.
Gazetecilerin, servet vergisi,
döviz işlemlerine vergi, re-
poya sınu"lama gibi söylen-
tileri anımsatmalan üzerine
Derviş,
u
Bu söylenenler
dışuıda bir şey düşün-
müyoruz, özeOikk servet ver-
gisi söz konusu değüdir.
Piyasalan tedirgin edecek
herhangi bir tedbir söz
konusudeğü" dedı.Gelırart-
tıncı düzenlemeler çer-
çevesinde AkaryakıtTüketim
Vergisi'nin en az hedeflenen
enflasyon ölçüsünde oknak
üzere arttınlacağı ve ulusal
gelirin yüzde 2.8'i düzeyinde
tahsüat yapılacağı kaydedil-
di. Ithalata dayalı enerji ve
petrol sektöründe, kurdaki
değişiklikler, artan maliyet-
ler ve ekonomik gerçekleri
yansıtacak şekilde geciktiril-
meden fiyat artışlan yapıla-
cağı açıklanan programda,
vergi denetimlerinin art-
tınlacağı, vergi gecikme faiz
ve cezalannm enflasyonla
uyumlu olarak arttınlacağı
bildirildi. . v.
Ozel bankalar kvırtanlıııaya çahşılıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Açıklanan programda, kamu bankala-
ruun ihtisas kredilerinin faiz oranlan-
nın yükseltileceği ve şube sayüaruun
azaltüacağı ortaya konuldu. Fondaki
bankalardan 6 Nisan'a kadarteklif gel-
memiş olanların da Sümerbank ya da
başka bir banka çatısı altında kapatıla-
cağı açıklanırken özel bankalann da
sermaye artışı, mali olmayan iştirakle-
rinin satışı, dönem kârlanıun serma-
yeye eklenmesi gibi yöntemlerle kur-
tanlmaya çalışıldığı kaydedildi. Ban-
kalara sağlanan devir ve birleşme ko-
laylıklan, şirketlere de sağlanacak.
Ekonomiden sorumlu Devlet Baka-
nı Kemal Derviş, kamu bankalannda-
ki düzen değışikliğini "devrün" olarak
nıtelendirirken 1992 yılında hıç görev
zaran obnayan kamubankalannın bu-
gün ulusal gelirin 5'te l'i düzeyinde
görev zararlan olduğuna dikkat çekti.
Bunun zaten kamuya ait borç stoku ol-
duğunu, Hazine'nin devrahnasıyla da
en düşük maliyetle borç stokunun yö-
netibnesinin sağlanacağını anlatan
Derviş, "Bu bankalann bir an önce
üretici>"e.çiftçiye,esnafa destek d^uıda-
ki mecburiyetierinden kurtanhnalan
gerekiyor. CkkBve herhangibir pothik
müdahaleohnakstzmçahşmalan gere-
kiyor'' dedi. Derviş, özel bankalara
ilişkin olarak da "En önemüsi, ayakta
kalan bankalan, ekonomiye hizmet et-
mekrine yardımcı olacak bir düzen
içinde denetiemek ve sahiplerinden de
sermaye artünmına gitmelerini hem
özendirmek hem de istemektir" diye
konuştu. Hazine'nin bu yıl içinde ka-
mu ve fon bankalanna 10.3 katrih/on
lira aktardığı açıklanırken kamu ban-
kalanyla ilgiliyapüanlar ve yapılacak-
lar şöyle sıralandı:
• Mevcut görev zararianna ttişldn
kararnamelerin iptatine ilişkin karar-
name Başbakanhk'a sevk edüdL Ka-
nunlaria verüen görevlerin tasfıv esine
fl^kin yasa çahşması surüyor.
•Kamu bankalannın sermayeleri ye-
terli seviyeye getirilip arttınlan serma-
ye tutarlan hemen ödenecek.
• Her kamu bankasının ihtisas ala-
nmdakikredüeri, kaynak maKyetierini
dikkateahnaraksürdürülecek.(Kamu
bankalaruunkredifaizleri yükselecek.)
• Emlak ve Ziraat Bankası'nın bir-
leştinlmesi çalışmalan sürüyor.
• Kamu bankalannın verimsiz şu-
beleri kapatüacak, personel emekUliğe
teşvikedOecek.
• Kamu bankalannın görev zararla-
nnın ödenmesi, idari ve yasal takibi
ortadan kaldırması mümkün değildir.
• Kamu bankalaruunşubat sonu iü-
banyla gecelik vükümlülüklerinin 3te
2'si karşıhğmda piyasa koşullanna uy-
gun Hazinekâğıdıverflmiştir. Kalankv-
sım için mayıs sonuna kadar Hazine
kâgKU verilecektir.
Programda. fondaki bankalara iliş-
kin olarak da şu bilgiler verildi:
• Sümerbank bünyesinde birleştiri-
len 5 bankanm çabşan savısı devir tari-
hinde 9 bin 141 iken Mart 2001 itiba-
nyla 4 bin 5%'ya, 396 olan şube sayısı
da 213'e indirüdl Şube sayısı Haziran
2001 itibarryla 134'e indirüecek.
• Demirbank'ın satış sürecine ilişkin
teklif değeriendirmeleri nisan sonuna
kadar bitinlecek. Fondaki bankalardan
6 Nisan 2001 tanhine kadar teklif gel-
memiş olanlar, Sümerbank veya bir dı-
ğer geçiş bankası bünyesinde birleşti-
rilecek. Çalışan sayısı azaltılacak.
• Bankalar Yasası'nda yapüacakde-
ğışikuklefonbünyesindeki bankalann
alacaklarnun tahsil kabütyetinin artn-
rılması sağlanacak.
Özel bankalara ilişkin olarak ise
BDDK'nin yürüttüğü çahşmalar da
şöyle ortaya konuldu:
• BDDK, sermaye yetertüigi kriter-
lerini dikkate alarak özel bankalar ile
sermaye artonmıveyenidenyapûanma
planlanüzerinde anlaşmalar yapnıak-
tadır. Bu çahşmalar htdanacak.
• Bankalann dönem kârlannı ser-
mayeye eklemeleri saglandı.
• Hem bankalann hem de şirketie-
rin devh"vebiıieşmelerini kolaylasüra-
cak çahşmalar sürdürülüyor.
• Makul bir geçiş dönemi tanınarak
bankalann mali olmayan iştiraklerinin
özkaynaklara oranı dararalıyor.
• Bankalar Yasası'nda yapuacakde-
ğişikakle özel karşıhklann Kurumlar
Vergisi matrahuun tespitinde gider sa-
yıhnası konusundakiyasal düzenleme-
lere açıkhk kazanduılmaktadır.
• Bankacıhk sistemindeki gelişme-
ler çerçevesinde uzun vadeli yatınm-
lan özendirmek, tasarruf araçlan ara-
sındaki farklıuklan gidermek amacıy-
la vergi ve munzam karşıhklar gözden
geçirilecek.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
lunduğu durum, 9O'lı yıllar boyunca gelir gider kriz-
lere dayandınlmış ve sorumluluk genişletilmiş.
2- Enflasyon canavarı dünü "ulusal bayram" ilan
etse yeridir. 2000 yılı başında, 2001 enflasyonunun
yüzde 10'larda olacağı öngörülmüş, 2002'den itiba-
ren ise tek haneli enflasyon sürecine gireceğimiz
açıklanmıştı. Gerçek öyle olmadı, bir ayda bir yıllık
hedef aşıldı.
Sanki daha önceki hedefler de harfi harfine tut-
muş gibi Derviş'in programında 2001 enflasyonu
TÜFE'de 52.5, TEFE'de 57.6 olarak öngörülüyor.
Küsuratlan da ekleyerek bizi tefe mi koyuyorlar bi-
linmez, ama 9O'lı yıllardan 2000'lere hiçbir enflas-
yon hedefinin tutmaması, bizi bu rakamlar konu-
sunda da umutsuzluğa itiyor.
3- Programın önemli bir bölümü durum saptama-
sına ilişkin. Iç-dış borç, zorunlu küçülme, bankala-
nn durumu... Bildiklerimizi öğrenmiş olduk. Progra-
mın bu yanı ve bütünü dikkate alındığında krizden
10 gün sonra açıklanabilecek olan bir ıçeriğe sahip.
4- Derviş'in basın toplantısı iki saate yakın sürer-
ken Başbakan Bülent Ecevit ve yardımcılannın üç
dakikalık bir basın toplantısıyla programın arkasın-
da olduklannı açıklamalannı nasıl yorumlamalı?
Derviş, hükümetin bir bakanı olduğuna göre elbet-
te program da hükümetin ama, ola ki ileride başa-
nsızlık söz konusu olursa hükümet üyeleri şöyle bir
savunma yapmanın da altyapısını hazırlamış oldu-
lar:
"Bu programı Dünya Bankası deneyimi var diye
Derviş'e yaptırdık. O da beceremedi..."
Başan Öne çıkarsa da söyleyecekleri hazır:
"Hükümetin programı isteneni vermiştir..."
Dalgalı destek
5- Kimi rakamlarda bindelik küsuratlar bite verilir-
ken bazı hedeflerin "mevsimlik" olması Derviş'in bü-
tün zaman ve rakam dilimlerine duyduğu saygının
ürünü olsa gerek!
Enflasyon yaz mevsiminde azalacak... Sonbahar-
daturizm geliri ekonomiyi canlandıracak...
6- Programın en etkin bölümünün "gaz" olduğu-
nu söyleyebiliriz. Derviş, yer yer Martin Luther K-
ing havasındaydı...
Hani bırakıversen, "Bir hayalim var... Türkiye üç
yılda dünya devleti oluyor, beş yılda Mars'a astro-
not yolluyor, on yılda Uranüste ûs kuruyor" diye-
cekti...
Belki de Derviş Türk toplumunun psikolojisini de
dikkate alarak konuşmayı düşündü. Yeıi geldikçe
gaz verdi, yeri geldikçe gaz aldı...
7- Yabancı destek konusu bilinmezliğini koruyor.
Son dönemde dalgalanmaya bırakılan pek çok şey
gibi destek rakamı da dalgalı... 40'a kadar çıktı, 25
milyar dolar diyen oldu, bir ara 6'ya kadar düştü,
sonra 12 oldu, son olarak 16 gibi görünüyor.
Önumüzdeki çarşambadan sonra bu rakamlardan
birinin tutması beklenıyor. Gerek Ecevtt gerekse Der-
viş, dış destek konusunda çok umutlu gelişmeJer ol-
duğunu söylüyorlar; rakam vermiyorlar. Ecevit, dün-
kü görüşmemizde G-7 ülkelerine yazdığı mektupla-
ra da olumlu karşılıklar gelmeye başladığını söyle-
di.
Tutmamasını dileyelim, ama bızim öngörümüz şu:
IMF'nin Kore'ye, Meksika'ya krizden çıkış için 40-
50 milyar dolar yardımda bulunmasının nedeni, bu
ülkelerdeyabancı banka ve kurumlann da batmış ol-
masıydı. Onlan kurtardı. Türkiye'de yabancılar pa-
rasını alıp gittiğine göre dış destek 10 milyar dolar
düzeyini geçmeyecek!
8- Ekonominin durumu, kaza yapan araçtan he-
zimete uğrayan futbol takımına, ameliyat masasın-
dan laboratuvara kadar pek çok şeye benzetiliyor.
Dün yenen goller aktanldı, aracın tamir edilmesi
gereken yerieri söylendi, laboratuvar sonuçları açık-
landı...
Ancak ortada hâlâ güven veren bir rotanın olma-
dığını görüyoruz. Açıklanan programı daha çok bir
"taslak" olarak değerlendirip atılacak adımlan top-
lumun tüm kesimleriyle paylaşarak saptamak gere-
kiyor.
Aksi halde harcanan çabalar, aracı çalıştırmadan
sürekli vites değiştirip gaza basmaya benzeri
ankcum9ttnetnettr
Programın temeli
15 yasadan oluştu
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)-Ekonomiden
sorumlu' Devlet Bakanı
KemalDerviş'in beklenen
program açıklamasının te-
melini, IMF'nin parasal
destek ve program onayı
için ön koşul olarak çıka-
nlmasuıı istediği 15 yasa
oluşturdu. Derviş, iş gü-
vencesi yasasının mutlaka
çıkanlacağını söyledi. Ya-
salannbu ayın sonuna ka-
dar hızla çıkacağını söyle-
yen Derviş, dışandan bu
yasalan geçirin diye bir
mekanizmanın yürümedi-
ğini ileri sürdü. Derviş'in
programın 4 ayağı için çı-
kanlan ve çıkanlacak ya-
salara ilişkin savunduğu
görüşler şöyle:
• Merkez Bankası Av-
rupa standarüanna uy-
gun, ve bağnnsız oiacak.
• Bankalann alacakla-
nnıntahsilatı içinhazırla-
nan taslak Başbakanlığa
sunulmak üzere.
• KtT'lerin faahyede-
rinde zarar oluşturacak
görevlerin en aza indirfi-
mesme ifişknı düzenleme-
ler yapuacak.
• BorçlanmaYasası'yla
iç ve dış borçlanma ile
devletin garantı verme sis-
temi tek bir yasayla dü-
zenlenerek, suurlan belir-
lenrruş açık kurallara bağ-
lanacak. Borçlanma poli-
tikası tek elden Hazine ta-
rafindan yönetilecek.
• TBMM'ye sunulan
KamulaşOrma Yasası'yla,
kaynağı olmayan kamu-
laştrma yapuamayacak.
• Kamu îhale Yasa-
sı'yla uygulama projesine
dayalı anahtar teslımi iha-
le yapüara, etkin ve reka-
bete açık ihale yöntemi iz-
lenecek, projelerde mali-
yet artışı önlenecek.
• Kapatümış olan 46
bütce ve 6 bütçe dışı fona
ek olarak 17fondaha ka-
patüacak.
• Şeker Yasası'yla
2002- 2003 üretim döne-
minden itibaren devlet fi-
yat açıklamayacak.
•TütünYasası'yla, 2002
üretim döneminden itiba-
ren devlet hesabına ahm
yapılmayacak. TEKEL'in
özeDestinnesinin altvaptsı
hazuianacak.
• Doğalgaz Yasası'yla
doğalgazpıyasası serbest-
leştirilecek.
•TeJekom'unözeUeştir-
mesi için altm bisse d^m-
dakihisselerin stratejikor-
tağa bioksaoş,halkaa n ve
çahşanlara saöş yoflanyla
özefleştirümesi, yabanaya
bktk saüş oraoının yüzde
50'nin altında obnasuıa
olanak sağlayacak yasal
süreç başlatıkh,
• Sıvil Havacıhk Yasa
Tasansı'yla, havayollan-
nın iç hat uçuş fıyatlannı
serbestçe belirlenmesine
olanak sağlanacak.
• İş Güvencesi Yasası
mutlaka çıkanlacak.
• Tanmda, dünya fiyat-
lan ve piyasalan ne gerek-
tiriyorsa üretimin o alanla-
ra kayması gerekiyor.