Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15NİSAN2001PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Uras: Kafabrda
revizyon yapimalı
• Istanbul Haber Servisi
- Özgürlük ve Dayanışma
Partisi (ÖDP) Genel
Başkanı Uftık Uras,
Türkiye'ye gelmesi
beklenen dış kaynağın
sadece günübirlık dertlere
deva olacağını, iktisat
politikalanru
değiştirmedikçe ve
kafalarda revizyon
yapmadıkça,
ekonomideki kötü
gidişatın
düzelnlemeyeceğini
söyledi. Hükümetin
sürekli "Bizim
altematifimiz yok"
dediğine dikkat çeken
Uras, "Halkın ocağına
incir dikiyorlar" diye
konuştu.
Başkentm
borcu devlete
• ANKARA (ANKA)-
Başbakan Bülent
Ecevit'in Cumhurbaşkanı
adayı olarak gündeme
getirdiği Prof. Dr.
Mehmet HaberaTın
rektörlüğünü yaptığı
Başkent Üniversitesi,
kredi borcunu devlete
yükledı. Başkent
Üniversitesi, Hazine
garantisi ile yurtdışından
aldığı 17.5 trilyon liralık
kredi borcunu geri
ödemedi. Başkent
Üniversitesi 'nin borcunu
Hazine üstlenmek
zorunda kaldı.
Okuyan'dan
sopuşturma
• ANKARA(AA)-
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Yaşar
Okuyan'ın, SSK Ankara
Eğitim Hastanesi'nde
"Türkçe bilmeyen hasta
bir kadının tedavi
edilmediği" iddialan
üzerine soruşturma
başlattığı bildirildi.
Çahşma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı Basın
ve Halkla Uışkiler
Müşavirlıği'nden yapılan
yazılı açıklamada, Türkçe
bilmeyen bir hastanın
tedavi edilmediği
yönünde haberler
nedeniyle Bakan Okuyan
tarafından soruşturma
açıldığı belirtildi.
'Yeni hükümet
zorunlıı'
• ANKARA (AA)-CHP
Genel Başkan Yardımcısı
Cevdet Selvi, DÎSK'e
bağh Tüm Emekliler
Sendikası (Emekli-Sen)
3.0lağanGenel
Kurulu'nda yaptığı
konuşmada," Yeni bir
hükümetin oluşması
zorunlu hale gelmiştir"
dedi. Selvi, ülkede
yolsuzluklar önlenmeden
ekonominin
düzeltilmesinin mümkün
olmadığını. hükümetin
yolsuzluklan önleme
konusunda samimi
davranmadığını ve güven
kaybettiğini söyledi.
Türbana
tavizyok
• ANKARA (ANKA)-
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in
azarladığı TBMM Insan
Haklan Komisyonu'nun
Türban Alt
Komisyonu'na Başbakan
Bülent Ecevit ile TBMM
Başkanı Ömer Izgi de
randevu vermediler.
Ecevit ve Izgi'nin de
randevu talebine yanıt
vermemesi üzerine
komisyon, türban
konusunu TBMM'ye
laşıma planını da
gerçekleştiremedi.
Ecevit'i arayan IMF Başkanı Kohler, hükümetin programa desteğini kontrol etti
Hükümete IMF sorgusuANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Bülent Ecevit, 'çok yüklen-
dflderini' kabul ettiği halktan progra-
mın başanya ulaşması için yine destek
ve özveri istedi. Ecevit'i önceki gün
arayan IMF Başkanı Horst Kohler, hü-
kümetin programa yönelik desteğini
kontrol ederek, yasalaşması istenen ta-
sanlann hangı aşamada olduğunu sor-
du. Ecevit'in destek amacıyla G-7 ülke
devlet başkanlanna yazdığı mektupla-
ra olumlu yanıtlar geldiği öğrenildi.
Devlet Bakanı KemalDerviş'in prog-
ramı açıklamasının ardından Başbakan
Ecevit, ortaklan Devlet Bahçeü ve Me-
sut Yümaz ile 45 dakika görüştü. Ortak-
lanyla birlikte gazetecilerin karşısına
çıkan Ecevit, bir sayfalık yazıh metni
okudu. Hiçbir toplum kesiminden tam
destek gelmemesine karşın, programın
• Çok yüklendiklerini itiraf ettiği halktan yine destek ve özveri
isteyen Başbakan Ecevit, "Programın doyurucu bulunacağını
tahmin ediyorum. Pazartesiden itibaren yeni bir dönem başlıyor.
Bugüne kadar halka çok yüklendik, ama başka desteğini
isteyeceğimiz kimse yok" dedi.
birçok toplum kesimine danışılarak ve
büyük bir özenle hazırlandığını savu-
nan Ecevit, hükümet ve ortaklan adına
programı kararülıkla ve içtenlikle des-
teklediklerini bildirdi. Ecevit, "Progra-
ma en etldn desteğin halkımızdan gele-
ceğine inanıyoruz. Uzun yıllann biriki-
mi olan ağır ekonomik ve sosyal sorun-
larancakhalkunızındayanışnıasıveöz-
verisi ile aşılabilir" dedi.
Programın başansının yapısal deği-
şiklik getiren yasalann süratle yürürlü-
ğe girmesine bağh olduğunu belirten
Bülent Ecevit, "Programla ilgili yasa-
macabşmalannıntümüenkısazaman-
da sonuçlanacaknr" dedi. Türkiye'nin
önünde çetin bir dönem bulundugunu
anlatan Ecevit, "Bu programla, yıllar-
dır dar ve sabit geHrülere büyük sılon-
tılar çektiren enflasvon canavannı dize
getirebileceğiınize, ülkemizi enflasyon-
borç-faiz sarmahndan kurtarabBeceği-
mize ve toplumumuzu yoksulluktan ve
her türiüyolsuziuktan kurtararak hak-
ça bir düzenin yolunu açabileceğimize
inanıyoruz'' diye konuştu.
Ecevit'i önceki gün arayan IMF Baş-
kanı Kohler'in, fonun 3 sorusunu yö-
Derviş'ten inciler
Bugünler
kötü bir
rüya gibi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-u
Değerli ba-
sın mensuplan ve progra-
mı seyreden sevgüi Türk
vatandaşlan" diyerek
program açıklamasına
başlayan ekonomiden so-
rumlu Devlet Bakanı Ke-
mal Derviş'in söylemi
dikkat çekti. Siyasi bir
söylem de kullanması
dikkat çeken Derviş'in
çarpıcı cümleleri şöyle:
• Ekonomı matematığe
değil, psikolojiye bağh.
• Kamu bankalannda-
ki düzen değişikliği dev-
rimdir. Ülkemize, halkı-
mıza ve ekonomımize
hayırlı olsun.
• Bütçenin bu dar du-
rumunda herkesın ısteği-
ne uymak mümkün ol-
mayacak. Fakat her ke-
sim bilgisini, isteklerini
rahatça ESK çerçevesin-
de hükümete sunacak.
• Türkiye yüzde
6-7'lik bir büyümeyle 10
sene geçirebilirse o za-
man Avrupa düzeyinde,
Akdeniz'ın çok saygın,
ekonomi açısından çok
güçlü bir ülkesi haline ge-
lecek. Ve sanıyorum, bu-
günleri o zaman kötü bir
rüya gibi hatırlayacağız.
• Bugünü kurtaralım
diye yannımızın altına
dinamit koymayalım.
Muthı yannlar
inşa edeceğiz
• Halkımızın desteğıy-
le mutlu yannlar inşa et-
mek istiyoruz.
• Galatasaray'ın bir
stratejisi var. Bir de maçın
seyrine göre, rakibin ha-
reketlerine göre oyun sür-
dürülür. llk baştan her şey
öngörülemez. Her an ra-
kip ve hedef belli obnalı.
Fakat golü atmak için de
her firsatı kullanmak ge-
rekli. Strateji kadar oyun-
culann kalitesi de önem-
li. Birey olarak kalitesi,
fakat ondan da önemlisi
takım olarak hareket et-
meleri de çok önemli.
• Arkadaşlarla bir aile
gibiyiz. Ve bol bol gol ata-
cağinızı ümit ediyorum.
ÇÎZMEDEN YUKARI m.kart(g superonline.com.tr MUSA KART
Dalgalı kura geçmeden önce 4 müyar doları 600 bin TL'den alarak
servetlerine servet katan kişi ve kuruluşlarm açıkJanması bekieniyor
nelttiği öğrenildi. "Programın ciddiye-
tini ve yapılacak uygulamalara üişkin
takvim beUrienip bdirlenmediğini",
"15 yasanın bulunduğu aşamalarT ve
"hükümetin programa yönelik deste-
ğini'' soran Kohler'e. Ecevit'in, "TB-
MM geçen yılki hızma ulaşn. Programa
desteğimiz de tam" yanıtını verdiği öğ-
renildi.
Ecevit 'dış dtestek'te umudu
Ecevit, makamında görüştüğü bazı
gazetecilere Kohler'le görüşmesinin
ardından dış destek konusunda umut-
lu olduğunu anlatarak "IMFninistedi-
ği üç şart yerine geldL Vapüğun görüş-
me unıutlu olmama yol açıyor. Finans
sektörüyle ilgili kamuoyunun olumlu
tepld vennesini umuvorum" dedi.
Ecevit, programın yurttaşlarda yara-
tacağı etkiye ilişkin bek-
lentisini ise şöyle açıkla-
dı:
"Pazartesiden (yann-
dan) itibaren yeni bir dö-
nem başuyor. Halkın des-
teğinin olması son derece
önemli, bugüne kadar
halka çokyükiendik, ama
başka desteğini isteyece-
ğimiz kimse yok Destek
vereceğini umuyonun."
G-7'lerden yanıt
Ecevit, Cumhuriyet'e
yaptığı değerlendirmede
de programın en önemli
unsurunun dış destek ol-
duğunu belirterek şunla-
n söyledi:
"G-7 ülkeierine yazdı-
ğun mektuplara da yanıt-
lar gehneye başladL Bazı
ülkelerin yanıtlan ulaşü.
Tümü geUnce ortak bir
değeıiendirme yapılabi-
Kr. l mutlu gelişmeler var.
Sanıyorum önümüzdeki
hafta ortasuıdan sonra
somut sonuçlar alacağtz."
Ece\ ıt, mekrubuna ya-
nıt veren ülkelenn adlan-
nı açıklamak istemediği-
ni vurguladı.
Mitingyasağı
kakiınlabilir
Emek Platformu'nun
eylemlerinin ılımlı geç-
mesine de sevindiğini
vurgulayan Ecevit, bu
çerçevede bir aylık mı-
ting ve gösteri yürüyüşü
yasağının kaldınlabilece-
ğini açıkladı. Ecevit, ya-
sak süresine 1 Mayıs'ın
da girdiğinin anımsatıl-
ması üzerine, "Onu dü-
şünmemiştik" karşılığını
verdi.
MHP lideri Bahçeli, MYK toplantısında kabine revizyonu olmayacağını söyledi:
TÜSİAD ve TOBB haddini bilsin
EMİNEKAPLAN
ANKARA - MHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli. TÜ-
SİAD ve TOBB başta olmak üzere sivil
toplum örgütlerinin siyasete yön verme
sevdasından vazgeçmeleri gerektiğini be-
lirterek "Sivil toplum örgütleri haddini,
görevini ve sorumluluklannı bümetidir*
dedi. Bahçeli, birilerinin istemesiyle kabi-
ne revizyonu olmayacağını söyledi.
MHP lideri Bahçeli, dün partisinin Mer-
kez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısın-
da, ekonomide yaşanan gelişmeleri değer-
lendirdi. Basına kapalı yapılan toplantıda
ekonomik programa tam destek verdikle-
rini anlatan Bahçeli, IMF'den gelecek des-
teğin önümüzdeki hafta perşembe ya da
cuma günü netleşeceğini, buna göre mak-
ro hedeflerin yerine oturacağını söyledi.
Bahçeli, kamu ürünlerine yapılan zamla-
nn bir süre sonra duracağmı bildirdi.
Syasrti yöntendirmeye çahşmasınlar
Esnaf eylemlerini, TÜSlAD ve TO-
BB'nin hükümete yönelik açıklamalannı
değerlendiren Bahçeli. "Sivil topium ör-
gütleri, siyasi ahkâm kesmek yerine öneri-
leriyie ekonomiye yön vermelidirier. Ne
TÜSİAD ne de diğerteriyie kavgahoiama-
yız, ama sivaseti şekfflendirme çabasından
vazgeçmeh'dirter. Siyasetm boynuna ke-
ment geçütmeyiz" diye konuştu.
Birilerinin istemesiyle kabinede reviz-
yon yapılamayacağını anlatan Bahçeli, "2
bakamn değjşmesmi istiyorlar. Hadi şim-
di değiştirdik, 2 ay sonra 2'şerbakanın d»-
ha değiştirilmesini isterkrse o zaman ne
oiacak?Buçocukoyuncağınu?''dedı. Ba-
zı çevrelerin ekonomik krizi siyasi krize
çevirme çabası içinde olduğunu da kay-
deden Bahçeli, "Baa yeni ohışum peşin-
de olanlar var. Ama bir çöküntünün üze-
rinde bir fidan yetiştirme gayretleri başa-
nlı olamaz" diye konuştu.
IRMIKIAYDEV ENGtN aengin@doruk.net.tr
ÜĞÜ
Nihayet... Evet, nihayet
program açıklandı. Artık bir
programımız var. Rahatladık.
Programımız olmadan yaşa-
dığımız günler sona erdi. Dö-
nüp o günlere bakıyor ve "Al-
lah Allah, bir programımız ol-
madan nasılyaşamışız biz öy-
le" diye şaşıyoruz.
Milletçe ekran başına kilit-
lendik. Oteki işlerimizi ertele-
yip gözümüzü ve kulağımızı
ekrana dikip Kemal Derviş'i
dinledik.
Yalın, kısa bir basın toplan-
tısı oldu ve Kemal Derviş, tak-
sit taksit açıklanacağı anlaşı-
lan programının temel hedef-
lerini açık seçik cümlelerle
sergiledi. Belirtmek istedikle-
rini belirtti; geçiştirmek iste-
diklerini geçiştirdi.
TEFE'sini, TÜFE'sini, faiz dı-
şı bütçe dengesini, IMF des-
teğini erbabına bırakalım.
Kemal Derviş'in söyledikle-
rinin özü özeti şu:
Zor günler geçireceğiz. Fe-
Program Açıklandı, Oh Be!..
dakârtık yapmak zonındayız.
Başka türiü düze çıkamayız!..
Basın toplantısını izleyen
gazeteciler de basın toplantı-
sında Kemal Derviş'e eşlik e-
den ekonomi bürokrasisi de
kahvelerde, evlerde TV başına
toplanıp "programı dinleyen
ve anlamaya çalışan "halkımı-
zın hemen tüm kesimleri de
kafa salladılar. Kimsenin "fe-
dakâhığın kaçınılmazlığından"
kuşkusu yok...
Gibi!..
•••
"Fedakârlığm kaçınılmazlı-
ğı"ndan kuşkusu olmadığını
kafa sallayarak kabul edenler-
den:
Sanayici konuştu:
- Şart beyim. Fedakâriık
şart. Benim işçim fedakâriık
yapmak zorunda. Zam blrya-
na, ücret artışından bile vaz-
geçecek. Hatta bir süre için
şimdikinden de düşük ücret-
le çalışmaya razı olacak ki
ekonomi düze çıksın. Işçiler
mutlaka fedakâriık yapmak
zorunda. Sonra esnaf da fe-
dakâriıkyapacak. lcabında kâr
oranlannı düşürecek. Düşük
faizli Halk Bankası kredilerini
filan unutacak. Fedakâriık ya-
pacak. Memur da öyle. Zam
istemenin memleketi çökert-
mek anlamına geldiğini me-
mur da kavramak zorunda.
Sonra bankacılar. Bankalar,
sanayiciye açtıklan kredilere
yaptıkları kriz zammını geri
alacak. Fedakâriık yapılacak.
Başka çareyok...
Esnaf konuştu:
- Şart beyim. Fedakâriık
şart. Işçi, memur, sanayici,
bankacı mutlaka fedakâriık
yapacak. Köylü de yapacak,
çiftçi de çiftsiz de... Sonra
Halk Bankası da fedakâriık ya-
pacak. lcabında esnafa, zana-
atkâra açtığı kredileri ertele-
yecek, faizleri düşürecek. Fe-
dakâriık olmadan kurtuluş
yok...
Bankacı konuştu:
- Elbette fedakâriık. Gün fe-
dakâriık günüdür. Esnaf, me-
mur, işçi, sanayici, köylü...
Herkes, ama herkes fedakâr-
iık yapacak. Dişimizi sıkaca-
ğız. IMF'den, Dünya Banka-
sı'ndan gelecek kaynaklarla
bankalann elindeki hazine bo-
nolan dövize endeksli hazine
kâğıdı haline getirilerek; ayn-
ca bankalann açık pozisyon
sıkıntılan gevşetılerek banka-
cılık sisteminin çökmesi önle-
necek. Bu amaçla herkese
görev düşüyor. Eveeeet, her-
kes fedakâriık yapacak!
Köylü konuştu:
- Helbeeeeet gurban, feda-
kâriık şart. Şart ki ne şart. Bir
kere işçi, memur fedakâriık ya-
pacak. Ne o öyle? Gün yirmi
dokuz, maaş otuz. Olmaz. Fe-
dakâriık yapılacak. Tüccar,
fabrikacı, bankacı filan feda-
kâriık yapacak. Yoksabatanz.
Ziraat Bankası da fedakâriık
yapacak. Köylüye, çiftçiyeaçı-
lan kredileri geri ödememiz
mümkün değil. Bu kredilersi-
linecek. Sonra ToprakMahsul-
leri Ofisi, Şeker Şirketi, Tekel,
FİSKOBİRÜK, Çay-Kur, Ant-
Birtik filan da fedakâriık yapa-
cak. Köylünün tütününün, fın-
dığının, pamuğunun, pancan-
nın değerini verip alacak. lca-
bında değerinin de üstünde
alacak ki ekonomi kalkınsın...
•••
Ulusçak fedakâriık yapılma-
sı gerektiğinde görüş birtiğine
vararak Kemal Derviş'in prog-
ramını dinledik. Sonra her bi-
rimiz hayatımızın bundan son-
ra, bundan önce nasılsa öyle
devam edeceğini düşünerek
keyfimize baktık...
POLfflKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Haüra
Yağmur akşamüstü başlamıştı. O sırada deni-
zin üstüne sıs inmişti...
Kıyı kasabası yine hüzne.gömüldü...
Ben o saatlerde zamanın takvimine baktım.
Sonra kendi kendime sordum:
"Kimin umurunda yaşlanmak, yaşlılık nedirki?"
Brezilyalı şair Carlos Drummon de Andra-
de'nın 'eski zaman hatırası' köprülerin altındaki
altın rengi sulara gömülüyordu...
Ağız, burun ve gözler açıktı...
Gökyüzü yeşildi otlann üzerinde...
Hüznün acılar gibi silinmez sandığımız, geç-
mişin dünyası üzerinden süzülürken yitip giden
aşklann arkasından bakıyorduk...
Ben ise tıpkı Gvula lllyes gibi yeniden köşeme
çekilmiş, şafağı türkülerle karşılıyorum...
Türkücü kuşlar ve çocuklar seyrediyor beni...
Genç yıllanmın pınl pınl göğünde, çizgi çizen
mühendisler gibi gorünüyor yaban ördekleri...
Nedense hiçbirimiz bilmiyor gizli karanlığın ka-
ratahtalannı!..
Ay tutulması ise aklını kanştınyor çiçeklerin...
Bir kadın ve bir erkek yağmurlu akşamüstlerin-
de sevişmeye hazırlanırken, beş yıl öncesinin tut-
kusundan uzak kendi iç evrenlerinde tutuşan
acılaria mücadele ediyor...
Onlan gözlüyorum uzaktan...
Düşlerimde köpükler, yüreğimde kancalarsan-
ki demir alırcasına...
Bir kıyı kasabasındayım, aşk kapıyı çalmak üze-
re!..
Inatçı bir ruhla, doludizgin koşuyorum...
Bir ses ki bulut sisinin denizle buluştuğu yer-
de kulaklanmı sağır ediyor:
"Sen ordasın, başkaldıranyılmaz rüzgânn/kanı-
ma ışık kuleleri diktiğı yerde/tramvayın balkonun-
dan kopanlmış çiçeksin.
Biletsin, taze çiçeksin, kayıp gidersin;/'üstünde
yer adlan yazılı yapraklann/kesik koçanına kayar,
kayar gidersin.
Ne gülyanargövdende, ne ölü karanfiHer,/çağ-
daş bir menekşedir içindeki, birinin cebinde/yol-
culuk eden kitaptan çıkagelmiştir."
• • •
Yağmur iyice hızlandı...
Denize doğru o ahşap evin köşesinde bir ço-
cukağlıyor...
Soluksuz bir gecenin sabahında, bir akşamüs-
tünün hüznü içinde, bırakılmış umutian, yaşanmış
aşklan anımsıyorduk...
Bir kadın ve bir erkek...
Kadın, erkeğe "Sence sevgi nedir" diye sordu-
ğunda, yanıt alamıyordu...
Neden ve niçin?
Kadın inatçıydı:
"Yağmura, güneşe nasıl muhtaçsam, muhta-
cım sana..."
Duman gibi yayılıyordu ince bir yağmur...
Bir kıyı kasabasında hüznün yayıldığı saatter...
Pablo Neruda'nın hüzün içindeki günün akşa-
mı...
Türküsü söylenen bir hikâye, namussuzluğun
yananparmaklanyta alnımıza dokunması, ölümün
bir başka tMçtmiyfe denizin dalgalanyia buluşma-
sı gibıydı...
flkbahann sancağı, bir sandalcı türküsüyle umu-
dun son noktaya geldiği yerde bitişin habercisi
oluyordu...
Ne demişti son koriuştuklan o yıldızsız akşam-
da:
"Hâlâ bana âşık mısın?"
Yanıt venlmemişti!..
Kaçış başlamıştı!..
Doğanın tapınağı andıran sessizliğini siyah göz-
leri bozmuştu!..
Yüreğinde kendi delişmenliğini yaratan gülü, de-
niz ilkbahannın kışkırtan öpücüğünü yok etmişti...
Sonrası, Kenneth Rexrottı'un yumuşak ve ad-
sız mevsimlerinde dolaşmıştı...
Koyaklann renksiz günleri, isli ve yesil okaliptüs-
ler, kozaklı ağaçlar arasında yürümüştü...
Onun hiç bilmediği kestane çiçeklerine doku-
nurken kendi kendine mınldanmıştı:
"Hatıriıyor musun deniz kıyısında en son kah-
valtı ettiğimiz günü?"
• • •
Yağmur altında iskeleye doğru yürüdüm...
Rene Char'ın yazdıklan akfıma geldi:
"Sağnakyaklaştığındayaban güvercininin söy-
lediği türkü gibi, -yağmuria, açan güneşle toza
bulanırken hava- uyanıyorum yıkanmış, eriyorum
yükseldikçe. Bağını bozuyorum acemi göğün.
Yaslanmış, uzanmışım senin yanı başına, öz-
güriüğünü kıpırdatıyorum. Çiçeğini geri isteyen
bir toprak keseğiyim ben.
Yonulup biçim verilmiş birgöğüs varmı dünya-
da, seninkinden ışıltılı? Sormak ölmektir.
İç çekişinin kanadı, incecik bir tûy takıyoryap-.
raklann yüzüne. Sevgimin kargısı kapatıyor, son-
ra da içiyor yemişini.
Karanlıklanmın sevinçle kaplâdığı ince güzelli-
ğindeyim yüzünün.
Bana sessizliğini veren çığlığın ne güzel!"
hikmet.cetinkaya(g cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
Hikmet Çetinkaya
ALACA BİR OFKE
Ey benım aydınlık gunlen bekleyen Türkiyem1
.
E> bemm ölume altaş tutan haltam!
Ey benım şafağın yoiunu açan suskun akşamlaruı hûznûnü
yaşam bıçımı sanan ınsanım1
Ey benim özgurlûkTen Erbakan Hoca'nın takkesinde arayan
romantık avdınım!..
Cumhuriyet Çağ Pazariama A.Ş Turkocağı Cad No:39/41
kitap kulübü ,34334'Cagaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96