19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15NİSAN2001 PAZAR CUMHURlYET SAYFA V LJ .K. ku|tur @c um huriyetcom.tr 15 Penelope Cruz'un yeni filmi 'Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini'nin dünya prömiyeri Londra'da Oyuncuhıktankorkuyor• Tiyatro derslerinde kendimi çocuk gibi hissettim. Oyunculuğa tam anlamıyla âşık oldum. Hâlâ da böyle hissediyorum. Ama bir o kadar da korkuyonım. Arkadaşlar, aile, ilişkiler, kısacası hayatın kendisi zaten bir okul gibi. Bu okulda oyunculuk hakkında her geçen gün yeni bir şey öğrenilebilir. Inanılmaz... Kûltür Servisi - "Oyunculuğu seviyorum ama bir o kadar da korkuyorum. Film çekmeye Uk başladığım- da kendimi bir ördek gibi hissettim. Beceriksiz biri. bu işe uygun değilmişim gibL Hâlâ korkuyonım, sanınm bu korku geçmeyecek." Oyunculufu ciddiye alan ve çok korkan Penelope Cruz'un son olarak rol aldığı 'Yüzbaşı Corelli'nin MandoKni' filminin önümüzdeki hafta Londra'da dün- ya prömiyeri yapılacak. John Madden'ın yönettiği, Louis De Bernieres'in iki milyon satan ve 22 dile çev- rilen romanından uyarlanan 'Yüzbaşı Corelli'nin Mandotini'nde Cruz, başrolü Nicholas Cage ile pay- laşıyor. Film, 2. Dünya Savaşı sırasında ltalyan istila- sına direnen küçük Yunan kasabası Cephallonia'da yaşanan epik bir aşk hikâyesini konu ediniyor. Tüccar bir baba ile kuaför bir annenin üç çocuğu- nun en büyüğü olarak 1974'te Madrid'de doğan Cruz, dört yaşında bale kurslanna gönderilir. Ulusal Kon- servatuvar'da zorlu bir eğitim sürecinden geçerek 10 yıl klasik bale ve 3 yıl Ispanyol balesi çalışır. "Bale, doğallık, ritm ve disiplin duvgumu geliştirdi. Bu, ka- mera karşısında çok işime yaradL" Sonra 4 yıl Chris- tina Rota's Theatre ScnooFda aldığı tiyatro dersleri sa- yesinde oyunculuğu kafasına koyar. "Kendimi çocuk gibi hissettim. Oyuncuhığa tam anlamıyla âşık oMum. Hâlâ da böyle hissediyorum. Arkadaşlar, aile, ilişkiler, kısacası hayaon kendisi zaten bir okul gibL Bu okulda oyunculuk hakkında her geçen gün yeni bir şey öğre- nilebilir. İnanıünaz.»" 'Pedro Almodovar yaşamımı değjştirdi' Oyunculuk yaşamı, 17 yaşındayken çok fakir, ka- sabalı bir fahişeyi carüandırdığı 1992 tarihli Bigas Lu- na'run yönettiği Mamon Jamon' fümiyle başlayan Cruz, cömertçe sergilediği düzgün fiziği, çizdiği cil- veli kız portresi ve doğal Ispanyol çekiciliğiyle ulu- sal bir fantezi haline gelir ve hiç beklemediği bir an- da en seksi yıldız ilan edilmenin şaşkınlığını yaşar. "Bununla nasü başa çıkacağunı bilemedim. Bir seks Cage ve Cruz 'Yüzbaşı Corelli'nin Mandotini'nde. objesi olarak görülmek istemiyordum. Bir süre bu imajdan uzak durmayı tercih cttim. Saçlanmı kısacık kestirdim, hiçbir sevişme ve öpüşme sahnesinde rol al- madım- Birçok insan buoun kariyerimi riske atacağı- nı söylediyse de yalnızca kendimi dinledim." 1992'de rol aldığı bir diğer film olan, 9 'GoyaÖdü- lü' ile 'eniyiyabancı film' Oscarlı, Stephers Frears'ın yönettiği 'GüzeUik Çağı'nda, çok zengin bir adamın dört kızından bırini canlandınr. Dil problemi önünde büyük bir engeldir. Bu yüzden 1995'te Keanu Re- eves'in oynadığı 'Bulutlann Otesi'indeki rolü Aitana Sanchez-Gijon 'a kaptınr. "Ingilizceyi üç ketimeyle ko- nuşuyordum." Kısa sürede yoğun bir çalışmanın ar- dından kınk bir aksanla da olsa lngilizce konuşmayı öğrenir ve 1998'de YVoody Harrelson'la oynadığı'th- tirasTomurcuklan'nda lngilizce konusur. 1999'daİs- panya'ya giderek 'Çıplak Ten' ve 'Ûstteki Kadm' filmlerinde oynadığı ve 'en sevdiğiyönetme- ni' Pedro Almodovar' ın 'Annem Hakkm- daldHer Şey'inde rol alır. "Pedro Almo- dovar yaşamımıdeğiştirdi. Usanmadan öğretti. Yönetmek— Evet o tam bir yö- netmendir." Gelen şöhreti ülkesini ve ailesini unutması anlamına kesinlikJe gelmi- yordu ve sırfbabaannesi istediği için günübırlik Madrid'e uçtuğu oluyor- du. Tam bir yardımsever olan Cruz, bu yönünü reklam etmekten özellik- le kaçınıyor. Düzenli olarak Ispanyol yardım organizasyonu Sabera Vakfı ile birlikte Kalküta'daki 'MotherTere- sa Yardnn Kurumu'nun faaliyetlerine katıhyor ve bu amaçla dünyanın her yerine seyahat ediyor, bağışlarda bu- lunuyor. "Büiyonım belld çok az şey değişecek, sonınlar çözülmeyecek. A- ma vazgeçmeyeceğim. Hindistan'da- ki o faldrİik, o çocuklann halL Ağ- lamaktan hiçbir şey yapamaz ol- muştum. Unutmayacağım.'' 2000 yıhnda kısa süreli sevgili- si Matt Damon ile başrolü pay- laştığı ve Billy Bob Thornton'un yönettiği bir western-drama 'Bö- tün Güzel Atiar' ile seyırcilerle buluşur. Filmden kazandığı tüm parayı Sabena Vakfi'na bağış- lar. Amerika'da yıldızlık merte- besine yükselebilen ilk Ispan- yol aktristi olan 26 yaşındakı Cruz, aynı zamanda Sophia Lo- ren'den bu yana başanlı olabilen birkaç yabancı aktristen biri. Daha önce GretaGarbo, Marle- ne Dietrich. Ingrid Bergman ve Katherine Hepbum gıbı az sayı- da yıldızın bunu başarabildiği dü- şünülürse Cruz'u zorlu ve eleyici bir yol beklediği kesin. Fakat yük- sek profilli projelerde yer al- ması kariyerinin doğru bir yönde geliştiğinin gös- tergesi. Ne de olsa işi- ni ciddiye alan bir aktrist ve korku- yor. Bugünkü programda klasiklerle deneysel yapıtlann yanı sıra belgeseller de yer alıyor Alec Gııiııness'in binbir yüzii CUMHUR CANBAZOĞLU Festivalde ikinci gün ve Emek'in programı Tavernier'nin Şölen Başla- sm'ıyla açılıyor. Alexander Du- mas'nın romanından beyazperdeye aktanlan filmin anlatımı, kahra- manlann ve kalabahklann sürekli öne çıkanlmasıyla sık sık tempo yi- tirse de tarihi öykülere sinemada na- sıl farklı tat ve yeni çehre verilebi- leceği konusunda bir başvuru kita- bı niteliğinde. Philippe Noiret sıra- dışı. Bu yıl festivalin açıhşını yapan Ajıita Treni Kaçırmadı ise yine 'kı- n k kalplerkulübü' üyesı iki sıradan insanın aşkı; aynca Ventuna Bons'un sinemasıyla taruşmak için iyi de bir olanak. Emek'in son filmi Paramparça Aşklar-Köpekler ise geçen yıl her festivalden övgülerle evine dönen bir yapıt oldu. Alejandro Gonzales Inarritugenç bir yönetmen ama bu- günün sinemasındaki geçerli dili iyi tarayor ve Tarantmo'nun çizgisin- den aynlmayarak kan, ironi ve eğ- lecce kokteylinin tadını kıvamında tutnayı başararak kabul gören işler üırtiyor. Üç bölümlük filmin ilk kıs- rnrıda videoklip renkleri ve el ka- naerası çok etkileyici; zaten seyirci- y i Je bir kez konunun içine çektik- ter sonra gerisi geliyor. Insanlar ve k<bekler; aynca kurtlar, bir de her şe}m karmakanşık yaşandığı Mek- sika'nın kişiliğinde 3. Dünya. Atlas'ta Haneke üçlemesinin ikin- c i jyağı Benny'nin Vldeosu var. Ha- n*ece. orta sınıf bir ailede klasik ku- İSTANBUI 20.ULUSLARARASI K M Z T İŞTANBUL. . UAKFI FİLM FESTIUALI rallar ve ahlak öğretisiyle yetişen bir çocuğun, videonun sunduğu sanal dünyada yaşadıklannı, aniden patla- yan şiddeti anlatıyor. Deneysel işle- ri sevenlere... iki yıl önce festivale konuk olan Tom Tykwer ise (Koş Lola Koş) di- ğer yapıtlanndan farklı bir konunun peşinde: Sadakat. Senaryosunu Kî- esknvski'nin yazıp çekmecede bek- lettiği öykünün başrolünde Cate Blanchett var. Carne'den Cennetin Çocuklan Sinepop'ta ise AlecGuinness'i an- mak için programa alınan Yumuşak Kalpler (yön: Robert Hamer-1949) öne çıkıyor. Muhteşem bir kara ko- medi olan yapıtta Guinness, biri ka- dın sekiz tipi tek başına canlandıra- • Philippe Noiret 'nin sıradışı yorum sunduğu Tavernier'nin 'Şölen Başlıyor', Alec Guinnes'in biri kadın sekiz tipi tek başına canlandırdığı 'Yumuşak Kalpler' bugünün ilgi çekici filmleri. rak kendisine neden 'binbir surat' dendiğini kanıtlıyor. Filmde döne- min atmosferi ve sosyal eleştirisi üst düzeyde. Sürprizi sevenler için de Kabahat VoHaire'deiyi bir seçim olabilir. Av- rupa'ya adreslenmiş göçmenlerin sorunlarma Tunus'tan keskin bir ba- kış Kiechiche'nin filmi. Klasik tutkunlan için, Marcel Carne'nin Fransız Tiyatrosu'ndaki halk işi yorumlardanpantomime ka- dar bir dizi stilleri denediği Cenne- tin Çocuklan günün en önemli ya- pıtı. Çekimleri, çeşitli kazalar nede- niyle tam bir yılda tamamlanabilen, 1990 yılında Fransızlar tarafından tüm zamanlann en iyi Fransız filmi seçilen Cennetin Çocuklan, mutlu- luğun ulaşılmazhğı üzerine, hayal- le gerçek, sanatla yaşam arasmda gidip gelen hoş bir yorum... Sundance'm en iyi belgeseü îtalyanlar 50 yıldır mafyaya dair her türlü öyküyü bir şekilde sinema- ya taşıdılar ve bundan sonra yapıla- cak işlerüı diğerlerini tekrarlama- ması çok güç. Ancak Marco Tullio Gktrdana'nın (Pasokmi, Un Delitto ItaKano'yu da yapmıştı) Yüz Adnn'ı konuyu şova dönüştürmeden, ger- çek mekânlannda vererek festival- deki ltalyan Sineması bölümünün en iyi yapıtlanndan birini getiriyor. Beyoğlu Sineması'nda Sundan- ce'dan en iyi belgesel ödülünü çıka- ran Uzun GecedenGündüze, Güney Afrika'daki ırkçılığın uzantılannı, insanın insana neler ettiğinin belge- lerini sunuyor. Geçen yıl Buena Vısta Social Chıb, festivalde Küba müziğinin günde- me taşunıştı; bu yıl da Fernando Tnıeba'nın 54. Sokak'ı aynı sıcak havayı estireceğe benziyor. Latin cazının önemli şahsiyetleriyle söy- leşiler, stüdyo çahşmalanndan not- larla 100 dakikalık renkli bir belge- sel 54. Sokak. Rexx ise Kadıköy yakasındaki tek salon olduğundan programı her gün en iyi örneklerle dolu. Pons'un Ol- mek i (Veya Ölmemek) ile Iranlı Pa- nahi'nin Daire'si favori filmlerimiz. Kenneth Branagh'ın yeni müzikali Aşkm Boşa Giden Emeği ise adını çağnştoan bir şekilde orta halli bir yorum. Budapeşte'den 100 kemanla Çigan müziği ÇZTçuı Senlonisi Orkestrası üç konser için Istanbul'da. Kültür Servisi - Dünyanın en büyük Çigan senfoni orkestrası olan Budapeşte Çigan Senfonisi Orkestrası (Szatagu Cinanyzenekar) üç konser için Istanbul'da. 20 Nisan saat 21.00 ve 21 Nisan saat 16.00 ve 21.00'de Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda konser verecek olan orkestra, 1985 yılında Macaristan'ın en ünlü Çigan solisti Sandor Jaroka'mn cenazesine gelen tüm Çigan müzisyenlerin aynı anda çalmaya başlamasıyla kuruldu. Bugüne kadar pek çok Avrupa ülkesinde sayısız konser veren orkestra 1997 yılında Türkiye'ye de gelmişti. Laszko Berki, 1997'deki ölümüne kadar orkestra şefliğini üstlendi. Macar Çigan müziğinin ünlü isimlen Lakatos, Lendvai, Csocsi, Boross ve Berki'yi bir araya getiren orkestranın bugünkü şefi Sandon Rigo Buffo. aynı zamanda orkestranın sanat yönetmenJiğini de üstleniyor. Macar Parlamentosu'nun azınlıklar temsilcisi Joszef Daduly ise orkestranın başkanlığını yapıyor. Elli keman, on viyolonsel, on çello, on bir kontrbas, dokuz klarnet. altı çembolinin yer aldığı orkestranın repertuvannda yalnızca 'Macar Csardas' değil, klasik müzikten Macar folk müziğine kadar çok çeşitli örnekler yer alıyor. Brahms'm 'Macar Dansı' ve Strauss'tan parçalar bunlardan birkaçı. Konser biletleri Biletix Satış noktalan ve Biletix Çağn Merkezi'nden edinilebilir. (454 15 55) KUŞBAKIŞI MEMET BAYDUR Bir f Körfet Sorunıı Tuzluklar Apo'ya benziyormuş. Istanbul/Zeytin- burnu'nda bir ocakbaşında bulunan on iki adet tuz- luk ve o işyerinin sahibi dikkatli polislerimirce gö- zaltına alındı geçenlerde. Ihbar varmış. Kara kaşlı, kara bıyıklı ve göbekli bir erkek figüründen ibaret olan tuzluk, Apo'ya benzetilmiş. Tuzluk bu, Apo'ya benzese ne olur, benzemese ne olur demeyin. Tuz- luk sorunu, Nâzım Hikmet uyduruk bir gerekçey- le hapise atıldığından beri bizim devletimiz için de- rin ve büyük bir sorundur. Düşman her yerdedir. Tuzluk kılığında da yıkıcı faaliyet gösterebilir, şair kimliğinde de. Yıllarca önce, artık piyasada olmayan Bahar si- garasının paketindeki çizimin başına gelenleri anım- sıyorum. Bahar filtresiz, incecik birhanım sigarasıy- dı. Daha çok anneanneler, hanım nineler filan içer- di. O yıllann san paketli Yeni Harman'ı, enfes paket- li Sipahi Ocağı ya da yassı Yenice sigarası yanında pek esamesi okunmazdı. Ama günlerden bir gün, görev başında bir vatandaşın ihbarı üstüne bir so- ruştunma açıldı. Bahar sigarasının paketini ters çe- virip üstündeki ambleme yandan bakarsanız Mao'nun görüntüsü çıkıyormuş ortaya! Bizim Tekel idaresiyle pek bir ilgisi olmayan Çin Halk Cumhuri- yeti lideri Mao'nun yüzü, ters çevrilip yandan bakı- lan Bahar sigarasının paket kapağında görülüyor- du kimi vatandaşlar tarafından. Soruşturma açıldı. Apo'ya benzeyen tuzluklar gibi, gazetelere haber ol- du bütün bunlar. Zamanla her şey anlaşıldı elbette, ama bugün, 2001 yılında bile anlaşılmayan bir iki önemsiz aynntı var. Tuzluk Apo'ya benziyorsa, sigara paketinin üstün- de tersten bakılınca Mao'nun yüzü varsa ne olur? Bunu anlayabilmiş değiliz, bu ülkenin hâlâ aklını yi- tirmemiş yurttaşlan olarak. Tuzluk Apo'ya benziyor- sa biberlik kime benziyor? Son yirmi yılın politik ki- şileri arasında hangisi "turşu kûpüne", kim "kür- danlığa" benziyorgibi bir soruşturma gerekir mi? Bir ocakbaşında masanın üstündeki her şeyi bir ünlü- ye benzetmeye başlarsak işin içinden çıkamayız. Kim patlıcan közlemedir, kim domates ezme, nasıl karar vereceğiz. Hıyan bol bir cacığı kime benzete- biliriz? En iyisi tuzluklan rahat bırakmaktır. Yoksa pa- ranoya kebabı yediğimizin resmidir. Sağlık kuruluşlannda yüz yıldır bilinen bir fotog- raf vardır: Beyaz giysili, kepli bir bayan hemşire sağ elinin işaret parmağını dudaklannın üstüne koyar. Bir sus işareti. Evrensel bir "gürûltü yapmayınız" işa- retidir bu. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kütüp- hanesi, bu yüz yıllık evrensel görüntüyü değiştir- miş. Orada artık bıyıklı, gürbüz bir erkek fıgürü ya- pıyor bu "sus" işaretini. Kütüphane yetkilileri, "Fo- toğraf dikkati çektiği için daha iyi sessizlik sağlanı- yor" demişler. Bir kadın sus derse susanm, ama bı- yıklı gürbüz bir bey sus derse, neden bilmem, ken- di çapımda küçük bir gürültü çıkarmak isterirn. Er- ciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi benimle aynı düşün- cede değil. Bu bıyıklı "sus" deyince herkes susar sanıyorlar. Daha iyi bir sessizlik sağlanıyormuş! Da- ha iyi. • • • Bendeniz doğma büyüme Ankaralıyım. Elli yıldır, irili ufaklı aralıkJarla da oJsa bu kentte yaşıyorum. Son kırk yılın bütün mimari cinayetlerine tanık ol- dum. Atakule'den Kuğulu Park'ın şimdiki haline; Kı- zılay Meydanı'nda yapılan rezillikten çeşitli beledi- yelerin zevksizlik ürünlerine kadar her şeyi öfkeli bir çaresizlikle seyrettim kırk yıldır. Artık bu kentin yal- nızca "kurtanlmış" beş on bölgeden ibaret olduğu- nu biliyorum. Bunlardan biri de Kızılay'daki Körfez Lokantası. Mal sahibi, bu iki katlı inanılmaz güzel- likteki binayı yıkmak istiyor Nazmi Bey'den garson- larına, sobasından bahçesine kadar bir Ankara amblemine dönüşmüş bu yapıya yazık olacak. Kı- şı ayn güzeldir Körfez'in, yazı ayrı. Olağanüstü bir mutfağı, beyaz örtülü masalarda pek ucuza sunar sadık müşterilerine. Körfez'de hiçbir zevksizlik, ba- yağılık, hırtlık yoktur. Daha iyi günlerden kalma tıl- sımlı bir armağangibidirAnkaralılar için. Üzerine tit- renmesi gereken bir mekân. Umanm yerli yerinde kalır. Körfez'in gidişi pek yorucu olacak Ankara ken- ti için. Benden söylemesi. • • • Memet Fuat'/n "Aydınlar Sözlöğü" kitabı üstü- ne yapay bir tartışma çıktı. Sayın Fuat gazetemiz- de tutarlı bir açıklama yaptı bu konuda. Ben yalnız- ca şunu ekleyerek kapatıyorum bu Kuşbakışı'nı: Is- mail Dümbüllü ya da Metin Oktay elbette aydın- dır. Binleri size "aydın" derse aydınsınızdır. Kendi kendinize bağınp çağırmakla olmaz. Ancak 'kimse' olursunuz o zaman. ISTANBUL FİLM FESTİVALİ'NDE BUGÜN • BEYOĞLU EMEK'te saat 10.30'da Şölen Başlasm, 13.30'da Anita Treni Kaçırmadı, 16.00'da Paramparça 'Aşklar-Köpekler', 19.00'da Anita Treni Kaçırmadı, 21.30'da Paramparça 'Aşklar-Köpekler' adlı filmler göstenlecek. (293 84 39) • BEYOĞLU ATLAS'ta saat 10.30'da Amargosa, 13.30'da Benny'nin Vldeosu, 16.00'da Prenses ve Şövalye, 19.00'da Benny'nin Videosu, 21.30'da Prenses ve Şövalye isimli filmler göstenlecek. (252 85 76) • BEYOĞLU StNEPOP'ta saat 10 30'da Yumuşak Kalpler, 13.30'daBüükte. 16.00'da Kabahat VoKaire'de, 19.00'da Yüz Admı, 21.30'da Cennetin Çocuklan isimli filmler göstenlecek. (25111 66) • BEYOĞLU BEYOĞLU'nda saat 10.30'da Uzun Geceden Gündüze, 13.30'da 54. Sokak, 16.00'da Karanhk Armoniler, 19.00'da 54. Sokak, 21.30'da Karanhk Armoniler isimli filmler izlenebilir. (251 32 40) • KADIKÖY REXX'te saat 10.30'da Daire, 13.30'da Ölmek (Veya Ölmemek), 16.00'da Aşkm Boşa Giden Emeği, 19.00'da Harry, İyüiğinizi İsteyen Bir Dost 21.30 'da Sadakatsiz isimli filmler yer alacak. (336 01 12) BUGÜN • SALtH ZEKİKOLAT KÜLTÜREVİ'nde saat 14.30'daki Yazmunızda Kadm Öykücüler isimli panele Jale Sancak, Yasemin Yazıcı, Nalan Barbarosoğhı katılacak. (449 18 84) • LÜTFİ KIRDAR KONSER SALONU'nda saat 20.30'da Rengim Gökmen yönetiminde Çaykovski Senfoni Orkestrası'nm konseri izlenebilir. (293 30 55)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle