Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 NİSAN 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYF/
HABERLER
11 yasındaki s.N. öldürülmüştü
Antalya'da katil
zanlısı yakalandı
SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçıık
ANTALYA (AA) -
Antalya'da önceki gün
tecavüz edildikten son-
ra bıçaklanarak öldürü-
len SJ^.'nin katil zanlı-
sı yakalandı.
Antalya'nın Düden-
başı Mahallesi Demir-
gül Sitesi'nde pazartesi
günü evinde tecavüz
edildikten sonra göğ-
sünden ve kalbinden 8
bıçak darbesiyle öldü-
rülen S.N.'nin (II) ka-
tilinin, aynı apartman-
da oturan komşusu Er-
can T. (25) olduğu bil-
dirildi. İki gün olayla il-
gili geniş çaplı soruş-
turma yapan Antalya
Emniyet Müdürlüğü
Cinayet Bürosu ekiple-
ri, gece Ercan T.'yi gö-
zaltına aldı.
Polis yetkilileri, gö-
zaltına ahnan katil zan-
hsı Ercan T.'nin, Demir-
gül Sitesi'nde apartman
yöneticisi olan küçük
S.N.'nin annesi Afet
N.'nin de olmadığı bir
sırada eve girdiğini, kü-
çük S.N.'ye apartman
aidatlannın yerini söy-
lettirdikten sonra, vit-
rinde bulunan 140 mil-
yon lirayı aldığını ve kı-
za tecavüz ettikten son-
ra bıçakla öldürdüğünü
itiraf ettiğini belirttiler.
Yetkililer, katil zanlı-
sı Ercan T.'nin cinayeti
işledikten sonra, olay
yerinden kaçtığını, kent
merkezindeki Muratpa-
şa Camisi'nin tuvaleti-
ne giderek kanlı elbise-
lerini değiştirerek bun-
lan çöpe attığını kaydet-
tiler.
S.N.'nin ailesinin kal-
dığı apartmanda oturan
Ercan T.'nin, su tesisat-
çısı olduğu öğrenildi.
BİR HAYVANSEVEFL
Kütahya CHP'de
200 istifa
• KÜTAHYA (AA)-
CHP Kütahya il örgütüne
üye yaklaşık 200 kişi,
partideki "antidemokratik
yönetim anlayışına" tepki
gerekçesiyle partiden
istifa etti. Istifa edenler
arasında, 1972-1976,
1978-1988, 1992-1998
yıllan arasında CHP
Kütahya tl BaşkanlığVnı
yürüten ve bu özelliğiyle
CHP'de en uzun süre il
başkanhğı yapan partili
unvanına sahip olan Fevzi
Esendemir de bulunuyor.
Sivi havaalık
tasarısı Meclis'te
• ANKARA
(Cıunhuriyet Bürosu) -
Uçak biletlerinde
yapılacak artışlarda
Ulaştırma Bakanlığı'nı
devre dışı bırakan Türk
Sivil Havacıhk Yasası'nda
değişiklik öngören yasa
tasansı, dün TBMM
Başkanlığı'na sunuldu.
Tasanda, "Ruhsat sahibi,
ücret tarifeleri ile birlikte
uygulama tarihini ticari,
mali ve ekonomik
koşullara uygun olarak
belirler ve yürürlüğe
koymadan 3 gün önce
üçüncü kişilere duyurur.
Uçuş tarifeleri, Ulaştırma
Bakanlığı'nca
onaylandıktan 7 gün sonra
yürürlüğe girer" denildi.
Çiftçi sopunları
Köşk'e taşındı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, dün Sıvas
Ziraat Odası Başkanı
Ahmet Ataman ve
beraberindeki heyet ile
görüştü. Ataman'm
görüşmede, çiftçinin
sorunlanna değinerek
Ziraat Bankası'nm
tanmsal kredi faiz
cranlannın düşürülmesini
istediği öğrenildi.
Memurmaaşı
zamlarına tepki
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye Kamu
Çalışanlan Sendikalan
Konfederasyonu,
nemurlara yapılması
lararlaşnnlan zamla
naaşlarda 4-6 milyon
Iralık artış olacağmı
telirterek bunun bir
bjlümünü 16 Nisan'da
Devlet Bakanı Kemal
Derviş'e göndereceklerini
hldirdi.
Agaçdüone
şenliği
I Haber Merkezi -
Sıbancı Üniversitesi
ö|renrileri tarafindan
dizenlenen ağaç dikme
şaılığuun ikincisi bu yıl,
15 Nisan Pazar günü
röiversitenin Tuzla'daki
kunpusunda yapılacak.
Şenlik kapsamında 1500
zçaç dikilecek.
175. gününe giren F tipi eylemlerinde yaşamını yitirenlerin sayısı 6'ya yükseldi
İkî kişi daha öldüMBaştarafi 1. sayfada
Tutuklu ve Hü-
kümlü Aileleri
Yardımlaşma Der-
neği (TAYAD) adına
yapılan açıklamada,
"Zorla beslemek için
hastaneye kaldınlan
kızımız, 'yaşahnak'
adına yaptlan müda-
hale işkencesh/le öklü-
rüldü'* denildi.
31 yaşındaki Nergiz Gühnez, eyle- 171. gündür ölüm
minin 123. günüde yaşamnu yitirdi orucunda olan Ersoy'un
tt%,
30 kiloya kadar düştüğü belirtil-
di. Ersoy'un cenazesi, Bursa
Adli Tıp Morgu'ndan babası Hı-
dır Ersoy tarafindan teslim alın-
dı. Ersoy, karayolu ile memleke-
ti Tunceli'ye gönderildi.
"Hayata Dönüş" operasyonu-
nun en uzun sürdüğü Ümraniye
Cezaevi'nden Kartal Özel Tip
Cezaevi'ne sevk edilen Tunceli
nüfiısuna kayıtlı Nergiz Gülmez
(31), eyleminin 123. gününde
Kartal Devlet Hastanesı'nde ya-
şamını yiürdi. Gülmez'ın cenaze-
si, Sangazi Cemevi'nde düzenle-
necek törenin ardından Sangazi
Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
Nergiz Gülmez'ın ölüm ha-
beri üzerine Insan Haklan Der-
neği Istanbul Şubesi önünde ya-
pılan siyah-sessiz oturma eyle-
mine katılan anne Seivi Guhnez,
"Çocuklanmız 'Hücre duvarlan
yıkılsın' dedüer, başka ne dediler.
Adalet Bakanı öiümlere duyar-
sz, istifa etsin. Çoculdannuzölü-
yor. Kızunzoria müdahaleyi pro-
testo için 23 Mart'tan beri su, şe-
Fatma Ersoy'un ablası
Devlet, ölümleri
yalnızca seyrediyor
FERİTDEMtR
TUNCELI-Ftipice-
zaevi uygulamasım
protesto etmek için 171
gündür ölüm orucunda
bulunan ve 27 yaşında
yaşama veda eden Fat-
ma Ersoy, Tunceli'de
bir gecekonduda doğ-
du. Kardeşi Kader Er-
soy, ablası gibi ölüme
yatan birçok kişinin
ölüm sınınnda olduğu-
na dikkat çekti. Ersoy
ailesi, Tunceli'nin
Cumhuriyet Mahalle-
si'nde küçük bir evde
yaşıyor. Fatma Ersoy,
birpetrol istasyonunda
işçi olarak çalışan Hı-
dır Ersoy'un 6 çocu-
ğundan en büyüğüydü.
Ailesinden aynydı.
Konya'da hemşire ola-
rak çalışıyordu. 1984
yılmda "DHKP-C'ye
yardun ve yatakbk et-
mek" suçundan Malat-
ya DGM'ce tutuklana-
rak 12 yıl hapis cezası-
na çarptmldı.
Fatma Ersoy, 19 Ara-
lık'ta 20 cezaevine aynı
anda düzenlenen "Ha-
yata Dönüş" operasyo-
nu sırasında Çanakkale
Cezaevi'ndeydi. 3 gün
süren operasyonda
ölüm orucunda olması-
na karşın direndi. Ope-
rasyonun ardından Kü-
tahya Cezaevi'ne sevk
edildi. Ersoy, ölüm oru-
cunu burada da sürdür-
dü. Ancak dün inandığı
"dava" uğruna ortaya
koyduğu vücudu daya-
namadı.
Beklenen ölüm ha-
beri, Tunceli'de yaşa-
yan Ersoy ailesinin yü-
reğini yaktı. Soğukkan-
lılığını korumaya çalı-
şan kardeşi Kader Er-
soy, "Abiam inandığı
darva uğruna hayatmı
ortaya koydu" diye ko-
nuşru. Kader Ersoy,
devletin, F tipi uygula-
masından bir an önce
vazgeçmesi gerektiğini
vurgulayarak şöyle ko-
nuştu: "Yüzlerce tutuk-
lu ölüme yato. Bu uygu-
latnadan vazgeçiîirse
belki birçok tutsak kur-
tanlabilir. Devlet bu
ölümleri sadece seyre-
diyor. Kimse bir çözüm
yohıaramıyor. Abiamın
ölümünden de devlet,
Adalet Bakanı sonım-
ludur."
Anne Hayriye Ersoy
ile baba Hıdır Ersoy,
beklenen ölümün ar-
dından hiçbir şey söy-
leyemediler. Sadece
Bursa Adli Tıp Grup
Başkanlığı Mor-
gu'ndaki kızlannın ce-
nazesini alarak memle-
ketlerine getirdiler.
4. f
v • •
\ s
i
. ;
kervetuzabnıyordu.Bana'Hüc-
relere girmek yerine ölümü ter-
cih ediyorum' dedi" diye konuş-
tu. Gülmez"in avukatı Mihriban
Kırdök de "Adalet Bakanlığı du-
yarsızsa hükümet adım atsuı.
Bunlarsiyasideğfl insani talepier.
Kutsalolandevlet değiL insan ya-
şamıdır.Hükümetölümleredaha
fazia seyird kalmasm" dedı.
Ölüm orucu eyleminde daha
önce de Sincan F Tipi Ceza-
evi'nden CengizSoydaş, Edirne
F Tipi Cezaevi'nden Adil Kap-
fam, Kandua F Tipi Ceza-
evi'nden Bülent Çoban
ile tutuklu yakını Gülsü-
man Ada Dönmez haya-
tmı kaybetmişti.
'tnadaşnıadaıı
vazgeçilsin'
DlSK Genel Sekreteri
MuratTokmak tarafindan
yapılan yazılı açıklamada,
"Hükümetin Hayata Dö-
nüşOperasyonu adryia uy-
guladığı politika her geçen
günsorunuyeniden derin-
leştiren sonuçlar doğur-
maktadır. Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk'fi za-
man yitirmeden sorunu
çözümekavuştujrmaya da-
vet ediyoruz" denildi.
Tüm Belediye ve Konut
Işçileri Sendikası Genel
Başkanı Muzaffer Ünlü
ise insanlann hayatına mal
olan bu "inadaşmadan"
zaman kaybetmeden vaz-
geçmesi gerektiğini belirt-
ti. IHD Istanbul Şubesi
üyeleri, "Kardeş Tutuklu
Kampanyas" etkinlikleri
çerçevesinde, F tipi ce2a-
evlerindeki tutuklu ve hü-
kümlülere Galatasaray
•Postanesi'nden kart gön-
derdiler.
İşsizgcızeteciden protestoyürüyüşü
Basın sektörünün yaşadığı sonınlan ve ekonomik kirizi protesto eden Sem-
ra Bazer adli işşiz gazeteci, protesto için Ankara'ya yürSmeye başladı. Ba-
zer'in bir süre önce ya>ın hayatına son veren Dünva Ğlobal adta derginin sa-
hibi olduğu ve ekonomik krîz nedeniyle dergjyi kapatmak zoruoda kakfağt
öğrenildi. Boğaziçi Köprüsü'nden yürümeye başlâyan Bazer, birfcaç idlo-
metreyürûdükten sonra gözaftına aluıdı. Üsküdar EmniyetMSdörhığö Te-
rörie Mücadele Şubesi'nde sorgulanan Bazer daha sonra serbest bvakddh.
Yürüyüşünedevam eden Bazer, 20 gün sonra ulaşmayıplanhMhğıAııkaraya
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e bir dilekçe sunacak. (Fotoğraf: AA)
Refakatçiye ian
Adalet Bakanlığı, cum-
huriyet savcılıklanna
gönderdiği genelgede,
hastanelerdeki tutuklular
için refakatçi alınabilece-
ğini belirtti. Genelgede,
tutuklu ve hükümlüleri
eylemlerinden vazgeçir-
me noktasmda refakatçi-
lerin yararlı olabileceği
kaydedildi.
Medeni Yasa Tasansı görüşmelerinde FP'liler, bazı maddelerin Isviçre'den alınmasına tepki gösterdi
Bu kez de Hercüme yasa' tarbşması
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Adalet Komisyonu'nda Türk
Medeni Yasa Tasansı görüşülürken
FP'li milletvekilleri ile Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk arasında tartışma
yaşandı. Tasannm kabul edilen madde-
lerine göre, sağ kalan eş, oturulan ko-
nutun mülkiyet hakkını isteyebilecek.
TBMM Adalet Komisyonu'nda,
Türk Medeni Yasa Tasansı üzerindeki
görüşmelere dün devam edildi. Görüş-
meler sırasında FP'ü milletvekilleri ile
Adalet Bakanı Türk arasında "tercüme
yasa" tartışması yaşandı. FP'li Fahret-
tin Kukaracı, tasannın "olağan usul ile
tasfiye" başlığıyla getirilen düzenle-
menin yürürlükteki yasada olmadığını
anımsatarak "Bunu tsviçre'den mi ab-
yoruz, yoksa kendi irademizk mi getir-
dik" diye sordu. Adalet Bakanı
Türk'ün, "Kendi düzt'nkmemiz" de-
mesi üzerine FP'li Mehmet AK Şahin,
"Demek ki kendi irademizk bir şeyler
yapabioyormuşuz" dedi.
FP'li Ramazan Toprak da, tasanda-
ki bazı hükümlerin îsviçre Medeni Ya-
sası'ndan aynen ahndığını belirterek
"Sayin bakan, bu tercümereformumu
oluyor" diye sordu.
Türk: Komplekse gerek yok
Bu açıklamalara sinirlenen Adalet
Bakanı Türk, "Birçok ülke başka ülke-
lerden yasa alabilir. Osmanh dönemin-
de de aluunışür. Şeriat hukukundan la-
ik hukuka geçmek bir refonndur.
Komplekse kapihnaya gerek yok" dedi.
Tasanyı hazırlayan komisyonun üye-
si Prof. Dr. Ahmet Kıhçoğlu, tasan ile
îsviçre Medeni Yasası arasında farklı-
lıklar olduğunu belirterek "35 kişilik
komisyon, hiçbir zaman tercüme ko-
misyonu ohnadL Her maddeyi tek tek
irdeJeyerek ülke koşullanna uygun
olanlan aldık" dedi. Bakan Türk de
"Burada kabul edilen bir yasa, başka-
lannın değü Medis'in iradesi ile olabi-
Ur* diye konuştu.
ARAYIŞ
TOKTAMIg ATEŞ
Yapılan Hatalar
Son günlerdeki yazılanma bakıyorum da, benim
'marazi iyimseMğim' gene bir buhran geçiriyor gi-
bi. Ama öyle şeyler yaşıyor ve öyle şeyler görüyo-
ruz ki iyimser olma olanağı pek kalmıyor. Ama laf
aramızda kalsın, 'kuynığu dik tutmaktan' vazgeç-
miş de degilim.
• • •
Yıllardan beri en olmayacak hatalan yapanlar,
şimdi 'kurtancı' rolüne soyunuyorlar. Siyasetçileri-
miz, suçu hep kendilerinden önceki yönetimlere yi-
kıyorlar. Kimi bakımlardan haksız da sayılmazlar.
Gerçekten, geçmişten miras olarak devralınan çok
olumsuzluklar var. Peki ama bunlan 'dûzeltmemek'
de ciddi bir kusur değil mi? Acaba bunlann düzel-
tilmesi için dışandan uzman getirilmesi mi gereki-
yor?
Omeğin mevduata devlet garantisi, dünyantn ne-
resinde görülmüş bir 'rezilliktir?'. Yan yana iki ban-
kadan biri, öbürünün iki katı faiz verirken bu yüksek
faize talip olan insanın hiçbir 'riskinin' olmamasını
mantıklı bir biçimde izah edebilir miyiz?
Hiç sanmıyorum.
Böyle bir düzenleme, eski hükümetler tarafindan
yapılmış olsa bile, günümüz hükümetlerini kurtar-
maz gibime geliyor.
• • •
Aslmda bu 'çarpıklık' 12 Eylül'ün hemen sonra-
sında başladı. Çok yüksek faiz hayallerine kapılan
kimi küçük tasarruf sahipleri paralannı sahte ban-
kerlere kaptınnca kızılca kıyamet koptu. Ve kandı-
nlan bu tasarruf sahipleri, zarariannı devletin öde-
mesini istediler. Aslında bu talep, 'gülünç've 'man-
tıksız' bir talepti. Zira devlet bunlara hiçbir güven-
ce vermemişti ve falzlerini tıkır tıkır alırken bunu
devletle paylaşmayı hiç düşünmemişlerdi...
Fakat devlet bu insanlann zarariannı önemli ölçü-
de karşıladı. O zamanlar bunun nedeninin, parası-
nı kaptıranlar arasında çok sayıda emekli subayın
varlığı olduğu ileri sürülmüştü. Kimbilir, belki de dog-
ruydu. Vebali söyleyenlerin boynuna...
Ve o dönemden sonra, yüksek kazanç sağlamak
için 'macera arayan' tüm vatandaşlanmız, zararia-
nnı devletin karşılamas/ için kuyruğa girdiler. Belli bir
rakama kadar 'anlaşılabilir' olan mevduat garantisi
de bu dönemde sınırsız hale getirildi. (Fakat para-
lannı off-shore'a yatıran tasarruf sahiplerinin zarar-
iannı devletin karşılamasını anlamak asla mümkün
değil. Bir ara, 20 milyara kadar olan alacaklannı
devletin karşılayacağı dile getiriliyordu. Bilmem ne
ofdu).
• • •
Uzun boyu ve sürekli farklı ideolojilerin gazetele-
rinde boy göstermesiyle ünlü eski bir arkadaşım,
son dönemlerde yazdığı bir gazetede, "Artık para
kazanmanın en sağlam yolunun, insanın cebinde-
ki parasını iyi kullanması olduğu anlaşıldı" gibisin-
den incilerdöktürüyordu. Gene aynı gazetede, dün-
yanın en uzak noktalanndaki turizm merkezlerinde
çok sayıda vatandaşımıza rastladığ/ndan bahisle,
"Artık kaçamak yapmak çok zorlaştı" gibisinden
yazılaryazıyordu...
Ve bu saçmalıklar hiç tepki çekmiyordu. Isviçce
kumarhanelerinde Türkçe bilen krupiyearanmasın-
dan övünç payı çıkartan 'zibidiler' de vardı. Şimdi
geldiğirniz noktaya bakın...
Herkes suçu bir başkasına atmaya çabalıyor.
•••
Hükümetimizin son tasarruf genelgesinin, bence
hiçbir 'kıymet-i harbiyesi' yok. Ne makam arabası
saltanatına son verebilirier, ne lojman saltanatına.
Zaten kamu kurumlannın kullandıkları arabaiann
büyük çoğunluğu, devleti soymak için kurduklan
vakıflann üzerine kayıtlı. Onlan kim engelleyebilir?
Lojman meselesi çok daha girift bir mesete. özel
sektörde alabilecekleri paranın çok daha attına ça-
lışan özverili kimi kamu göreviileri için lojman, dü-
şükgelirierini kısmen gideren biraraç. Bunu ellerin-
den alırsanız çoğu başka iş aramaya başlar.
Masa başında karar almak kolaydır, ama bu ka-
rarlan yaşama geçimnek düşünüldüğü kadar kolay
degildir.
•••
Geçenlerde, Azerbaycan'da darbeye kanştığın-
dan bahisle, bizim üniversitenin hukukfakültesi öğ-
rencilerinin, anayasa hukuku dersine girmesini is-
temedikleri Ferman Demirkol uğradı. Garip gele-
cek ama, Demirkol, ögrenciler konusunda, kendini
görevlendirenlerden çok daha demokrat bir izlenim
verdi...
Düşüncelerine elbette katılmıyorum. Fakat fena
halde 'kullanılmış' olduğu anlaşılıyor. Işin kötüsü,
hâlâ 'kullanılıyor
1
.
•••
Belli bir dönemde yapılan hatalann faturası, bir
gün geliyor, adamın bumuna dayatılıyor.
Birey de olsa, devlet de olsa fazla fark etmiyor...
TBMM'ye başvuru:
Yurttaşlıktan
istifa ediyorum
Istanbul Haber Servi-
si - "Tüm ekonomi ve
matematik bilimlerini
inkâr ederek enflasyon-
la mücadelede başanh
oiduğunu iddia eden hü-
ktfrnete artık güvenim
kainmh. 1965 yıhndan
beri sürdürdüğüm yurt-
fcaşhk görevimden istifa
etmek zorunda kahyo-
rum—" Bu sözler. yurt-
taş Hasan Birol Dalaka
ait. Yurttaş Dalak, yurt-
taşlıktan çıkmak istiyor.
Nedeni malum: Eko-
nomik kriz ve hüküme-
tin istifa etmemesi...
Hasan Birol Dalak, bir
muhasebeci ve 200 mil-
yon lira olan ücretle ge-
çinmeye çalışıyor. 1999
yıhnda 300 Amerikan
Dolan'na eşit olan ma-
aşı, 2001 yıhnın nisan
ayında 175 ABD Dola-
n'na eşitlendiğinden o
da çareyi TBMM'yf * di-
lekçe yazmakta tjulu-
yor. TBMM'ye olan
başvurusunda Dalak,
şöyle diyor: "Tü m eko-
nomi ve matero.atik bi-
limlerini inkâr • ederek
enflasyonla mf jcadelede
başanh olduf unu ve va-
tandaşuu. >a.ıi beni enf-
lasyona ezdiı mtyeceğini
iddia ederel«. istifa etme-
mekte dirc nen Türkiye
Cumhurr/eti Hüküme-
ti'ne artilı güvenim kal-
madL r>e>1etine karşı
yurttaş'd'k görevini ek-
siksiz ystpmaya çalışan
bir T'jrk vatandaşı ola-
rak hl. 1.1965 tarinin-
den bf;ri sürdünnekte
oMuğıun yurttaşnk gö-
re-.'irıden, devletin bana
kan,ı yükümlülfikierini
yerine getirmemekte di-
remmesinden dolayı isti-
fa etmek istiyorum."