20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 NİSAN 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI / ekonomifrı cumhuriyet.com.tr 13 Tekstilde ortak eylem uyarısı • Ekonomi Senisi - Tekstil sektöründe işveren ile işçinin ortak eylemler düzenleyebileceği bildirildi. Işçi ile işveren sendikalannın katıldığı toplantıda, on binlerce işyerinin kapandığı ve 2 milyon kişinin işinden olduğu vurgulandı. TEKSlF, Tekstil Işçileri Sendikası, Öz Iplik-İş ve Türkiye Tekstil İşverenler Sendikası temsilcilerinin toplantjsında TEKSİF Başkanı Zeki Polat, bıçağın kemiğe dayandığını söylerken Tekstil işverenler Sendikası Başkanı Halit Narin, "Böyle giderse işçi-işveren kol kola gireriz, Ankara'ya da yürûrüz, Anıtkabir'e de" dedı. SSK ve Bağ-Kur alacakları • ANKARA (AA)- Bakanlar Kurulu tarafindan prim alacaklannın taksitlendirilmesi gündeme gelen SSK ve Bağ-Kur'un çeşitli resmi ve özel sektör kuruluşlan ile esnaf ve sanatkârlardan toplam 7 katrilyon 472 trilyon 66 milyar 185 rnilyon 141 bin 890 lira rutannda prim alacağı bulunuyor. SSK'nuı gecikme zammı dahil özel sektörden 1 katrilyon 121 trilyon 549 milyar 803 milyon 975 bin 760 lira, resmi sektör kuruluşlardan ise 294 trilyon 535 milyar 381 milyon 166 bin 122 lira tutannda alacağı var. Fransa'ya îttvalat yapOnmı • ANKARA (ANKA) - Ermeni soykınmını kabul eden Fransa'ya karşı geçen yılın son aylannda başlayan ticari yaptınmda bulunma eğilimi, genel ithalattaki artışın aksine bu ülkeden yapılan ithalatı azalma sürecine soktu. DlE'nin verileri, Türkiye'nin toplam ithalatının yüzde 23, AB ülkelerinden yapılan toplam ithalatın ise yüzde 22 arttığını gösteriyor. Tekel'in satışı yapgıda • ANKARA (ANKA) - Tek Gıda-Iş Sendikası, Tekel'in özelleştirme kapsam ve programına alınmasını öngören Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) karannın iptali ve yürütmeyi durdurma istemiyle dava açtı. Ankara 1 No'lu Idare Mahkemesi'ne sunulan dava dilekçesinde, sözkonusu ÖYK karannın hukuka aykın olduğu savunularak istemin gerekçeleri sıralandı. saülıyor • İZMİR(AA)- TARİŞ Pamuk Birliği Başkanı Mehmet Bakanoğlu, Güçbirliği Holding'in, Tire Iplik Fabrikası'nı satışa çıkardığını ve bu konuda pazarlıklann sürdüğünü söyledi. Bakanoğlu, holdingin, Tire Iplik Fabrikası'ndaki yüzde 85'likhisseyi devretmek istediğini kaydetti. Bakan Derviş, tepkileri azaltabilmek için ekonomik paketi kısmen açıklayacak am IMPyi beldiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ekonomiden so- rumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, program açıklaması- nın bugüne yetişmeyeceğini belirtirken "Cumaya (yann) kahr herhalde" dedi. Der- viş'in içeride giderek yükse- len tepkiyi azaltmak, "prog- ram gerikti" eleştirilerini kar- şılamak için IMF'nin onayın- dan bu ay sonunda geçecek programa ilişkin ön açıkla- malar yapması bekleniyor. Yapılacak açıklamanın prog- ramın bütününü kapsamaya- cağı belirtildi. Kurlann ser- best bırakılmasının ardından tartışılan "bant sistemi" uy- gulaması yeniden gündeme gelirken, IMF'yle yapılan gö- rüşmelerin ardından daha ön- ce yıllık yüzde 12-15 civann- da zam verilmesi beklenen iş- çilere ilk 6 ay için "0" zam, ikinci yanda ise her ay aylık enflasyon oranı kadar artış önerisi götürüldü. IMF'yle görüşmelerdeki diğer sıkıntı- lı konuyu ise bütçe büyüklük- leri ve askeri harcamalann kı- sılması konusu oluşturuyor. Derviş'in yann kamuoyu- na açıklanabileceğini belirt- tiği programla toplumda olu- şan beklentiler giderilmeye çalışılacak. Ancak, progra- mın bütünü ve dış destek ko- nusu 26-30 Nisan tarihleri • Programın bütünü ve dış destek konusu, 26-30 Nisan tarihleri arasında Washington'da yapılacak IMF ve Dünya Bankası'nın ilkbahar toplantılan çerçevesinde Türkiye'nin yeni programa ilişkin sunacağı niyet mektubunun onaylanmasının ardından ortaya çıkacak. arasında Washington'da yapı- lacak IMF ve Dünya Banka- sı'nın ilkbahar toplantılan çerçevesinde Türkiye'nin ta- ahhütlerini sıralayacağı niyet mektubunun onaylanmasının ardından ortaya çıkacak. Devlet Bakanı Kemal Der- viş'in başkanlığındaki heyet de bu toplantılara katılmak üzere ABD'ye gidecek. Tür- kiye'nin niyet mektubunun ise 28 Nisan taribinde görü- şüleceği belirtiliyor. IMF heyetinin, Türkiye'de- ki çalışmalanm tamamlama- sı durumunda, hafta sonu ya da hafta başında ABD'ye dö- neceği belirtiliyor. IMF heye- tiyle yapılan çalışmalarda bütçe büyüklükleri değerlen- diriliyor. Faizdışı fazlanın art- tınlmasını isteyen IMF, per- sonel ödeneklerindeki artışı da sınırlı tutmaya çahşıyor. Daha önce kamu toplusözleş- melerinde işçilere yıllık yüz- de 15 düzeyinde zam veril- mesi gündemdeyken, bu gö- rüşmelerin ardından ilk 6 ay için 0 zam önerisi çıktı. Per- sonel ödeneklerindeki artışın sınırlanması dışında, yatınrn Henüz ekonomikönlem paketi açıklanmanıasnıa karşm halkm hûkümete tepkisi bûyüyor. (REUTER) ödeneklerinin de arttınlma- yarak devalüasyonun ardın- dan doğal olarak yan yanya azaltılmış olacağı belirtiliyor. Hükümet içindeki tasarruf çalışmalanndan yeterli kay- nağın bulunamayacak olma- sı ise yeni vergi ve vergi artış- lannı gündeme getiriyor. Ya- tınmlarda ve cari harcamalar- da yapılacak kısıtlamalann da istenilen düzeyde faizdışı faz- la yaratmayacağı, bu nedenle askeri harcamalannda arttı- nlmayarak azaltılması isteni- yor. IMF Dışilişkiler Direktörü Tom Dawson'un önceki gün yaptığı basın toplantısmda, IMF'nin Türkiye'ye savunma harcamalannı kjsması yö- nünde telkinde bulunup bu- lunmadığına ilişkin soruya yanıt vermemesi de dikkat çekici bulundu. Başbakan Yardımcısı Me- sut Yılmaz'm yaklaşık 1 ay önce uygulanacağmı açıkla- dığı bant sistemi yeniden gündeme geldi. Dalgalı ku- run ardından dolarda aşın tır- manışı durdurabilmek için Merkez Bankası'nın belli se- viyelerde dolara müdahalesı- ni öngören bant sisteminde, aylık, 6 aylık, yıllık gibi deği- şik zaman dilimlerine göre kurun dalgalanabileceği bel- li bir aralık belirleniyor. Kamu işçisine sıfir zam önerisi• Ilköaykamu işçilerine sıfır zam, ikinci 6 ayda ise her ay aylık enflasyon kadar zam yapılması önerisine Türk-lş yanıt vermedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Hükümet, kamu toplusözleşmeleri için "sıflr" zam önerdi. İlk 6 ay kamu işçilerine sıfir zam, ikinci 6 ayda ise her ay aylık enflasyon kadar zam yapılması önerisine Türk-lş olumlu yanıt vermedi. Türk-lş, yann yapılacak Başkanlar Kurulu'nda öneriyi değerlendirecek. Sendikalara iletildi Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, dün Türk-lş ve Hak-Iş'i ayn ayn İstanbuVun ver^rekortmeniDemir Sabana İstanbul HaberServisi - lşa- damı Demir Sabancı, Istan- bul'un 2000 yıh vergi re- ^ kortmeni oldu. 2 trilyon 667 milyar lira vergi veren """^ SabancfyıDaimeSevgiGö- / nül ve Semahat Sevim Arsel takip ederken ünlü şovmen Beyazrt Oztûrk, 895 milyar lira ile sanatçı- lar arasında birinci oldu. Geçen yıl İstanbul vergi rekortmei geçen hafta vefat eden Niğdeli işa- damı Ayhan Şahenk olmuş, Demir Sabancı listede ikinci sırada yer al- mıştı. Geçen yılın birincisi Hüiya Avşar 766 milyar 556 milyon lira ile ikin- ci, Ibrahim Taltees 393 milyar 882 milyon lira ile ücüncü oldu. Diğer sanatçılar ve ödedikleri vergiler şun- lar Şener Şen, 203 milyar 912 milyon lira ile 4. olurken, Cem Yıhnaz 193 milyar 350 milyon lira ile 5. sırayı al- dı. ilk onda yer aJan diğer sanatçılar ise MuazzezErspy, Candan Erçetin, Sibel Aksüt. Mehmet AIi Erbil ve Türkan Şorayolarak sıralandı. Avukatlardan Derin Yarsuvat geçen yıl olduğu gibi bu yıl da birinci sırada yer aldı. 548 mil- yar lira vergi veren Yarsuvat'ı, 517 milyar 204 milyon lira ile isminin açıklanmasını iste- meyen bir kişi takip ediyor. Doktorlardan Ali Çetin Sanoğ- lu 94 milyar 9 milyon lira ile birinci oldu. Niyazi Selamet de 78 milyar 891 milyon lira ile ikinci oldu. Adam adama markaj Bu arada, istanbul Defterdan Ka- dir Boy, 2001 ydı hedeflerinde için- İstanbul Vergi Rekortmenleri Sıra No 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Adı Soyadı Demir Sabancı Daıme Sevgı Gönûl Semahat Seum Arsel SunaKıraç^ Suzan Sabancı Dioçer ^"iğdem Sabancı Bilen jevket Sabancı Sıtkı Çıftçi Ayhan Şahenk tsminin Aç. Istemiyor Tahakkak Eden Vergi 2.667 676.930 2.325 016.000 2.320 933.280 1.605.548.700 1.369.262.730 1.361 909.300 1.266 435.160 1.159.982.220 1.071.666.070 1.028.857.290 de en önemlisinin "tahakkuk vetah- silatı çok yakın markajda tutmak" olduğunu v urguJayarak "Istanbui'da 1 mflyona yakın mükelkf var. Böyie- sne ekonomik bir darboğazortamın- da, bunlardan zamanında vergi al- mak asfigörevimiz.Adam adama bir markaj izkyeceğiz'* dedi. Genel ekonominin yüzde 45'ini oluşturan kayıt dışı ekonominin yüz- de 20'sinin dahi kayıt altına alınma- sı durumunda devlet bütçesı açıkla- nnı kapatmada önemli bir kaynak oluşturulacağını ifade eden Boy, İs- tanbul Defterdarhğı 'nın geçen yıl bu konuda muazzam bir çahşma yürü- terek kayıtsız olarak çalıştığı belirie- nen 61 bin mükellefin kayıt altına altndığını anlattı. Boy, "Türldyeortalaması eğer yüz- de89 iseİstanbul'da tahsilat oraıu,ilk defabunun2 puan üzerineçıkmak su- retijle rekor kutb. İstanbul Defter- dariığı geçen yıl 11 katrilyon 26 tril- yon liravergitahsüaügerçekleştirmiş ohıp bu miktar genel bütçe vergi ge- Mrierinin yaklaşık yüzde43'ünedenk 'dedi ziyaret ederek kamu kesimi toplusözleşmeleriyle ilgili hükümetin sıfir zam öngören protokol önerisini iletti. İlk 6 ay için sıfir zam önerisini doğrulayan Keçeciler, "Yetküı kunıllarda görüşülecek, açddamayı önümüzdeld sah günü yapacağtz" dedi. "Krizin toplu iş sözleşmelerine etkisi oiacak. Ama ileride bunun telafi edilmesi için çahşacağız" diyen Keçeciler, ileride bu zararlann karşılanması için ne gibi modelin uygulanacağına ilişkin soru üzerine, "Ücretfcrin enilasyonun araoda bırakjjmayacağını kastedıyorum" dedi. Türk-lş Genel Başkanı Bavram Meral ise bugünkü krizin sorumlusunun işçiler, emekliler, memurlar olmadığını vurgulayarak sorunu aşabilmek için her ülkeseverin üzerine düşeni gücü oranında yapmasmı istedi. İşçinin kaybı yüzde 50 Meral, krizin en fazla çalışan kesimi etkilediğini, kriz öncesinde ortalama ücreti 800 dolar olan bir kamu işçisinin bugün ücretinin 400 dolara indiğini, kaybının yüzde 50 olduğunu vurguladı. Türk-lş Başkaru Bayram Meral, bir soru üzerine, "TOBB'nin daha önce gazetelere boy boy ilan verip arkasından bu açddamayı yapmasma bir türlü anlam veremedim. Bir iki hafta içinde ne değişti, bunu merak edryorum" dedi. Döviz fiyatlanndaki artışa karşın mart ayı ihracatı sadece yüzde 1.4 oranında yükseldi Ihracat lıayai kırıkfağı yarattıEkonomiServisi- Şubat ayın- da dalgalı kura geçilmesiyle birlikte döviz fiyatlannda yaşa- nan artış, ihracatı beklenen oranda arttırmadı. Mart ayı ih- racatı geçen yılın aynı dönemi- ne göre sadece yüzde 1.4 ora- nında yükseldi. Türkiye Ihra- catçılar Meclisi'nin (TİM) açıkladığı veriler, Türk Lira- sı'nın yüzde 50'ye yakın oran- da değer kaybetmesiyle sonuç- lanan devalüasyonun dışsatım- da patlama yaratacağına ilişkin beklentileri boşa çıkardı. TİM'in kayıtlanna göre, mart ayın- da 2 milyar 408 milyon dolarlık ihra- cat kayıt altına alındı. 2000 yılı mart ayında 2 milyar 374 milyon dolarlık ih- racat gerçekleşmişti. Ocak-Mart döne- mindeki ihracat toplamı, bir önceki yı- lın aynı dönemine göre yüzde 9.8 artış- la 7 milyar 271 milyon 32 dolar olarak hesaplandı. İhracat, ocakta yüzde 21.8, şubat ayında yüzde 8.4 artış gösterirken, 22 Şubat'ta dalgalı kur sistemine geçilme- Rekor Doğu ve Cüneydoğu Anadolu'dan Ekonomi Senia - Doğu ve Güneydoğu Anadolu ihracatçı birlikleri, yılın ilk 3 ayında ihracat artış rekortmeni oldular. TİM'in verilerine göre Güneydoğu Anadolu thracatçı Birlikleri, Ocak- Mart döneminde ihracatını 86 milyon 118 bin dolardan 132 milyon 626 bin dolara çıkardı. Artış oranı yüzde 54 oldu. Güneydoğu Anadolu'yu, Doğu Anadolu İhracatçı Birlikleri izledi. Doğu Anadolu ihracatçı Birlikleri, ihracatını yüzde 41.4 oranında artışla 55 milyon 597 bin dolara yükseltti. İlk 3 ayda en yüksek ihracatı, 2 milyar 70 milyon dolar ile İstanbul Maden ve Metal îhracatçı Birlikleri gerçekleştirdi. flcinci sırayı, 1 milyar 954.3 milyon dolarlık ihracat ile istanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri aldı. sinden sonra gerçekleşen yüksek oran- lı devalüasyona karşın mart ayında sa- dece yüzde 1.4 artabildi. 'Yangm bir an önce sönmeB' TİM Başkanı Okan Oğuz, geçen ay ihracattaki artış oranının düşük kalma- sının bunalım ortamından kaynaklan- dığmı öne sürerek "Esas olan devahl- asyon değil, yangunn bir an önce söo- dürülmesi ve istikrann tesüadir" dedi. Oğuz, değerlendirmesinde, ilk 3 ayhk rakamlann artışa işaret efmekle birlik- te, ihracatın genel seyri itibanyla önü- müzdeki aylara ilişkin endişelerinin sürdüğünü bildirdi. Oğuz, ihracat artı- şı ve dış ticaret dengesi açısından de- valüasyonu tek başına olumlu bir fak- tör olarak değerlendirmenin doğru ol- madığına dikkat çekti. Haar gjyimde gerileme Tanm ve madencilik ürûnleri ihra- catı mart ayında gerilerken, sanayi ürûnleri ihracatuîda yüzde 3.4 artış kaydedildi. Yıhn ilk 3 ayı itibanyla ise taşıt araçlan ve yan sanayi ihracatının yüzde 34 artışla 900 milyon dolara ulaş- ması dikkat çekti. Zeytin ve zeytinyağı, mart ayında yüzde 245.2, ilk 3 ayda yüzde 75.8 ile ihracat artış re- kortmeni oldu. Türkiye Dıracatçılar Meclisi verilerine göre, tanm sektörû- nün ihracatında yüzde 7.4 ve madencilik sektörü ihracatında yüzde 12 düşüş gözlendi. Sana- yi sektörünün ihracatında ise yüzde 3.4 artış sağlandı. Toplam ihracat içinde en büyük pa- ya sahip bulunan hazır giyim ve kon- feksiyon ihracatı 601.2 milyon dolar olurken geçen yılın aynı dönemine gö- re yüzde 8 gerileme gösterdi. Yılın ilk çeyreğindeki ihracat topla- mı, bir önceki yılın aynı dönemine gö- re yüzde 9.8'lik artışla 6 milyar 623 milyon 268 bin dolardan 7 milyar 271 milyon 32 bin dolara yükseldi. İŞÇİNİN EVREMNDEN ŞÜKRAN SONER Haber Var Haber Var Türkiye, yoğun bir krizin birbirinden önemli, birbiri- ni yok eden haberlerin içinde yaşadığı için aynmına varmıyor olabilirsiniz. Ama birazcık deneyimi olan ga- zeteci gerek televizyon, gerekse radyo ve gazeteler- de haberlerin içinin giderek ne kadar daha çok boşal- makta olduğunu gözlemliyordur. Son günlerde meslek içinde olan/ar, sayfa yapanlar arasında sık sık yinelenen sözcükler: "lyi kı Anadolu Ajansı var." Haberlerin içindeki bilgiler bırbirinin nere- deyse kopyası. Durumu idare etmek üzere yeniden ya- zılım, başlıklaria fark yapılmaya çalışılıyor. Olay yoğun- luğu nedeni ile haber bolluğu izlenimi var. Oysa olay- ların kaçınılmaz verdiği görüntüler, bilgiler dışında, ha- berin işlenmesi, gerçek boyutlan ile değerlendirilebil- mesi hak getire. Haberleri renklendırebilmek üzere ya- pılabilen en anlamlı iş, birinin söylediğini, suçlaması- nı aiıp bir diğerine soru olarak yöneltmek, böylece ha- ber üretmekle sınırlı kalıyor. Araştırmacı gazetecilik dibe vurdu. Hazır ne gelirse onlaria idare ediliyor. Elbette olaylann olmadığı, tatil günlerinde sayfalan, habersaatlerini doldurmak gide- rek zoriaşıyor. Eldeki bilgilerin değerlendirilememesi, bir rapor, bir dosyanın doğru dürüst yazılamaması ca- bası. Konulann en can alıcı noktaları okurun, izleyenin dikkatine sunulamıyor. Ucundan anlatmaya çalıştıklanm, gazeteciler ka- dar, onlardan belki de çok sizleri, okur ve izleyenleri il- gilendiriyor. Yüzlerce gazetecinin, binlerce medya ça- lışanının işten çıkanlması, en çok toplumun haber al- ma hakkına zarar veriyor. Zaten 1970'li yıllardan son- ra, gazeteciliğin gazete patronlannın elinden holding patronlannın eline geçmesi ile olanlar olmuştu. Gaze- teciliğin holding çıkarlarının emrine sunulması ile tır- manan yozlaşma, krizle, medyanın batağın odağında yer aldığı kirienme ile doruğa ulaştı. Bir yandan yaptığı işin gazetecilikle ilişkisi olmayan, sadece eline verileni sunan, görüntüsu, vitrini önemli manken güzeli hatunlar ile ünlü beylere ödenen yük- sek ücretler, diğer yanda gazetecilik başarı ödulleri alacak kadar iyi gazeteci ama kadrosu bile olmayan gazeteciler. Medya operasyonlannda, işten çıkarma- lannda bir ölçü düzene, çıkariara çomak sokacak ha- ber üretmemiş, yorum yapmamtş olmak. Diğer ölçü "tasamıfönlemleri" adına yapılan kelle hesabının için- de sayılmak. Holdinglerin içinde toptan işlem yapılı- yor. Hesabı yapılmayan tek şey, doğru dürüst haber üre- tecek kadrolan korumak. Ne zamandır tirajlan, rey- tingleri gazetecilik üzerine hesaplanmamış, promos- yonlar, holding çıkariannın bütünü üzerine oturtulmuş, medyada böyle bir mantık, arayış ne gezer? Metin Göktepe anısına verilen gazetecilik ödulleri toplantısını ızlemiş olmanızı isterdim. Cemiyetin kon- ferans salonunu ayakta doldurmuş gazetecilerin yan- sından çok fazlası işten atılmış olanlardı. Gazetecile- rin örgütsüz yakalanışı, içinde bulunulan olumsuz or- tam aslında çok utangaç, ürkek anlatımlaria dillendi- rildiği halde, nasıl da ürkütücü birtablo ortaya çıkıyor. Gazetecilerin de sonuçta çalışan, emekçi kimliği ve sendikal çatı attında örgütlü olmalan gerektiği sanki ye- niden keşfediliyor. Aynı gün Yunanistan'da gazeteci- lerin yaptıklan genel grevle kimi önemli hak kazanım- lan özlemle dile getiriliyor. Halkı asıl ilgilendiren boyut, gazetecilik mesleginin geçerli olmaması, işlememesinin sonuçlan.. her gün eksik okuduğunuz, izlediğınız, her boyutuna, gerçek- lere ulaşamadığınız haberlerde. Diğerierini bugünlük bir kenara atın, sözde sabah- tan akşama içinde yoğrulduğumuz kriz haberierine bir bakın. Önceki günkü ana haberierde, dünkü gazete manşetlerinde TOBB hükümeti istifaya çağınyor. Fuat Miras konuşmasında krizden saatlerönce uçurulmuş 5-10 milyar dolarcıktan söz ediyor. Bu çarpıcı suçla- ma günlerce araştınlmadan öylesine havada kalabili- yor. Enerji Bakanı ile ilgili suçlamalar kaç ay değil, kaç yıl- dırgündemde? Savcılık soruşturması ve dava iddiana- mesine resmen girmese ciddi anlamda ele alınabile- cek miydi? Türk parasının üzerinde irnzası olan Gazi Erçel'in devalüasyondan önce 52 milyariık birikimini dolara çevirmesi, elbette gazete manşetlerinde. Ama olay patlak vermeden bir gün öncesine kadar Türki- ye'nin krizden çıkışı ile ilgili en itibarlı ekonomi otorite- leri arasında görüşü alınanlann başında değil miydi? Ne fark eder? Zaten beyin yıkamada başrol oyna- yan ekonomi otoritelerinin tümü, sabahtan akşama, "krizden kurtuluş paketi" olarak bize daha hızlı, daha ucuza neyin varsa yabancılara satılmasını, olabildiğin- ce borç alınmasını dikte ettirmiyoriar mı? İlk kez sermaye cephesi, düzenin beyin yıkama çar- kının içinden kimi aykın, cılız sesler de çıkıyor. "Ure- timsiz krizden çıkış olmaz", "Kriz nedeniylezor durvm- daki şirketlerin yabancılara çok ucuza satılmalan ile Türkiye ekonomisi düze çıkmaz'\ "Iç piyasa böylesi- ne çökmüş, işletmeler böyle zor durumda iken yapı- lacak özelleştirmeler yanlıştır. Sadece yabancılann Türkiye'nin birikimlerini ucuza kapatmalanna yarar" diyenler de oluyor. Bize medyadan yansıyanlann bütününde temiz top- lum arayışlan, kiriilikle savaşarak ekonomiyi düze çı- karma çabalan giderek cılızlaşırken yine düzenin tek modelini, tek reçetesini dikte ettirebilme ağır basıyor. Tabii canı yanan toplumun dipten gelen patlaması izin verir, oyunu bozamazsa. [email protected] Dünya Bankası 2001 raporu Türkiye'ye pembe tablo WASHEVGTON (AA) - Dünya Banka- sı'nca yayırnlanan Kü- resel Gelişme Finans 2001 raporunda, mev- cut bunalıma karşın Türk ekonomisinin ge- leceğine ilişkin olum- lu bir tablo çizildi. VVashington'da yayım- Ianan raporun Türkiye bölümünde, bunalım- dan dolayı bu yıl dara- lacak olan Türk eko- nomisinin, gelecek yıl yeniden büyüyeceği ve liranın değer kaybı- na uğramasıyla Türki- ye'nin ihracatının arta- cağı ifade edildi. Öte yandan Dünya Bankası, global eko- nominin bu yıl önce yavaşlamasını, yıl so- nuna doğru yeniden canlanarak toparlan- masını bekliyor. Raporu yazanlardan Hans Tîmmer. küresel ekonominin giderek yavaşlamakla birlikte, erken canlanmanın hâ- lâ mümkün olması do- layısıyla sert inişten kaçınılabileceğini söy- ledi. Timmer. faiz ve ver- gi oranlannın düşürül- mesi. yüksek teknolo- ji piyasalannın yeni- den canlanarak bu sek- tördeki imalatçılann, atıl stoklan yeni ürün- lerle değiştirmeleriyle canlanma sağlanabile- ceğini belirtti. Tim- mer, buna karşılık, şir- ketlerin iflas ermeleri nedeniyle küresel eko- nomideki yavaşlama- nın, bankalann kredi- lendinne şartlannı sı- kılaştırmalanna neden olabileceğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle