Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10NİSAN2001SAU
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİSİRMEN
Bunlar ŞaşırmışAbicim
Dün bir yaşıma daha girdim, SSK borçları-
nın ödenmesinin 31 Nisan tarihine kadar uza-
tıldığını dinlerken.
Bunlar şaşırmışlar abicim! Herhangi birçö-
züm üretemeyince, atyları uzatıyorlar, 30 çe-
ken rjisana 31 çektiriyoıiar.
Osmanlı döneminde de bir aklıevvel, yılı se-
kiz aya bölmeyi, böylelikle 12 yerine 8 maaş
ödeyip tasarruf yapmayı önermişti.'
Hani, 31 Nisan açıklaması tek başına olsa,
insan dil sürçmesi deyip geçecek.
Ama öyle değil.
Ekonomiden sorumlu Bakan Kemal Der-
viş de IMF'nin Türkiye'ye yardım için askeri
harcamaları kısma şartını koştuğu haberine
tepki gösterip "IMF, Türkiye 'nin iç işlerine ka-
nşamaz" buyurmuş.
Ayıp oluyor Kemal Bey! Sanki bizi enayi ye-
rine koyuyormuşsunuz duygusu yerleşiyor
içimize.
Aynı duyguyu, ilk kez nisan sonu için dola-
n 1.100.000.-TL olarak açıkladıktan, yani Tür-
kiye için 2001 yılı enflasyonunun üç haneli
olacağını belli ettikten sonra, "Bakan olma-
saydım, paramı TL'ye yatınrdım" derken de
yaşattınız bize.
Hani hep dürüstlük ve şeffaflık esastı?
•••
Bunlar sahiden şaşırmışlar abicim.
• Kemal Derviş, Yunanistan Dışişleri Bakanı
ile devleti atlayıp bir işadamı aracılığıyla ran-
devu istiyor; şaşıran Yorgo Papandreu, Is-
mail Cem'e haber veımek zorunluluğunu du-
yuyor.
Eski Dünya Bankası Başkan Yardımcısı,
kendi ülkesinde sömürge valisi gibi davranı-
yor izlenimi yaratıyor.
Bunlar şaşırmışlar abicim.
Devletin arabalarını, lojmanlarını satarak
krizden çıkacaklannı sanıyorlar. Ama düşün-
müyorlar; değil ikinci, birinci el araba piyasa-
sında bile fıyatlar dolar olarak yüzde 50'ler
dolayında düşmüşken devletin eski arabala-
nnı kimin, hangi parayla nasıl alacağını...
Bunlar öylesine şaşırmışlar ki, memleketin
içinin dışının birbirine geçtiğini, iç işi falan kal-
madığını unutuyorlar.
Peki, programın başarıya ulaşması için IMF
desteğinin şart olduğunu, onun için de 15
yasanın 15 günde çıkanlması gerektiğini söy-
leyen Kemal Derviş değil miydi?
Onlar iç işlerimize karışmak değil miydi?
Birülkenin parlamentosunun öncelikle han-
gi yasaları çıkarması gerektiğinin talimatını
vermek, iç işlere kanşmak olmuyor mu?
• • •
' DYP'nin harika çocuklarından eski YÖK
Başkanı ve Milli Eğitim Bakanı, gazetelerde
tarikat ilişkileri çarşaf çarşaf haber olmuş bu-
lunan Mehmet Sağlam da partisinin şaşkın-
lar kervanına katıldığını belli ediyor.
Ekonomik durumun analizini yapmak, ne-
redeyse iki aydır yok olan programın nasıl ol-
ması gerektiğini anlatmak yerine, IMF'nin ye-
ni Türkiye masası şefine takmış. Sağlam,
Kahkonen'i kastederek,
- Bulgaristan 'ı batıran Finliyi Türkiye masa-
sının başına ğetiriyorlar, diyor.
Anlata anlata dilimizde tüy bitti. IMF'nin işi
Türkiye'yi kurtarmak değil, gelecek kredinin
geri ödeneceğinin güvencesini almak, para
verenlerin çıkarlannı korumak, müflis tücca-
nn durumunu denetlemek.
Türkiye'yi kurtarmak, Türklerin işi. Türki-
ye'yi batağa saplatmamak Türklerin görevi.
Parlamenter sistemlerde oy sandığında veri-
len vekâletle, bu görevi parlamento ve yürüt-
me vekâleten yürütürler.
Yürütemezlerse, kaç kez gördüğümüz gi-
bi, gidip IMF kapısına yüz sürerler.
Oooo, dilimizde tüy bitene kadar bıkmadan
söylediğimiz bu gerçeği, eski bakan ve hâlâ
pariamanter Mehmet Sağlam'a bile anlata-
mamışız ki, hâlâ altı yaşındaki çocuk mantı-
ğıyla, kendi kafasınca güya muhalefet yapı-
yor...
Bunlar gerçekten, hepten şaşırmışlar abi-
cim...
Bu durumda dolar hâlâ 1.250.000 civann-
da dolaşıyorsa, denizler nehirlere akmıyor,
dağlar çukura dönüşmüyor ve halk kafasın-
da huni, elinde zil, belinde ip çıkıp sokaklar-
da göbek atmıyor, sokak itleri hepimizin ha-
line kahkaha ile gülmüyorsa, yine de halimi-
ze şükredelim!
Ama böyle giderse...
TOBB kabinede
revîzyon istedi
ANKARA (Cumhu-
riyet Bûrosu) - Türkiye
Odalar ve Borsalar Bir-
liği'nin (TOBB) bugün
Ankara'da yapacağı
toplantıda, hükümete
yönelik kabinede deği-
şiklik isteminin dile ge-
tirilmesi bekleniyor.
Ekonomik krizden çı-
kış için yapılması gere-
kenlerde geç kalındığı,
yeni program hazırla-
nırken görüşlerinin
alınmadığı eleştirileri-
nin de toplantıda sırala-
nacağı belirtiliyor.
TOBB Başkanı Fuat
Miras, dün Genelkur-
may Başkanı Hüseyin
Kıvnkoğhryla görüştü.
Miras görüşmeyi doğ-
rulamazken Genelkur-
may'dan herhangi bir
randevu talebinin de ol-
mayacağını söyledi.
Miras, bugün yapıla-
cak toplantıda hüküme-
tın istifasını isteyen bil-
diri çıkacağına ilişkin
savlan da yalanladı. An-
cak Miras'ın, "Prog-
ramda Odalar Birti-
ğfnin görüşü ahnmad>-
ğı için yannld (bugünkü)
değerlendirme o günün
çerçevesi içinde yapıla-
cak. Dolayısıyla kendi
ektiklerini kendikrinin
biçmesi lazım, bizden
destek beklemesüüer"
sözleri dikkat çektı.
Ekonomik bunalımı görüşen Bakanlar Kurulu, sokaktaki tepkiyi yumuşatmaya çalıştı
Esnaf ve çiftçiye faiz kolayhğıANKARA (CumhuriyetBürosu)-Ekonomik
bunalımın esnafı sokağa dökmesinin ardından
hükümet, bu kesime yönelik bazı önlemleri
gündeme getirdi. Esnafa Halk Bankasf ndan
verilen kredilerin faiz oranlannın bunalun 6n-
cesi seviyeye indirilmesi kararlaştınlırken Zi-
raat Bankası kredileri için de aynı yöntemin iz-
lenmesi benimsendi. Küçük esnafi olumsuz et-
kilediği dile getirilen büyük marketlerin bele-
diye sınırlan dışına çıkartılmasını öngören ya-
sa tasansı, Bakanlar Kurulu'nun imzasına açıl-
dı. Devlet Bakanı Tünca Toskay, esnafkredi fa-
izlerindeki indirimin ekonomik programla çe-
lişmediğini bildirdi. Kamu çalışanlanna mart
ayı enflasyonunun farkı nedeniyle 15 Nisan'da
yüzde 2.7'lik zam verilecek.
Bakanlar Kurulu'nun ardından başına bilgi
veren Devlet Bakanı Toskay, vergı borcu bulu-
nan esnaf, sanatkâr ve çıftçilerin de içinde bu-
lunduğu sıkıntılı koşullann rahatlatılması ama-
cıyla iki önemli karar alındığını söyledi.
Vergiyi taksJttendirme sûresi uzaüldı
Birikmiş vergi borçlarının ödenmesınde ko-
laylık sağlanacagını kaydeden Toskay, şöyle
konuştu: "6Şubat2001 tarihindeyürürlüğeko-
nuian uygun koşullu tecil ve taksitiendirme uy-
gulamasında süre 30 Nisan 2001 tarihine kadar
uzaüldL Böylece daha önce süresi içinde baş-
vurmadığı için bu kolayuktan yararianama-
yanlara yeni bir hak tanınmış oldu. Tabü 1 ay-
hkgedkmeyle şu anda yürürlükte olan gerikme-
yi yasal faiziyle ödemek kaydryta."
Esnaf ve sanatkârlann Halk Bankası'na olan
eski kredi borçlannnı bugünkü yüksek oranla-
nn yerine daha önce geçerli olan yüzde 55 fa-
iz oranının uygulanacağını dile getiren Toskay,
bunun yılsonuna kadar süreceğini anlattı. Tos-
kay, uygulama nedeniyle Halk Bankası için ge-
rekli olan kaynağın Hazıne tarafından görev za-
ran olarak bu bankaya ödeneceğini söyledi.
SSKveBağ-Kurprimleri ~
Toskay, diğer önemli bir önlemin ise SSK ve
Bağ-Kur prim borçlarının ödenmesınde sağla-
nacak kolaylık olduğunu bildirdi. Toskay, "Ma-
liye Bakanlığı'nın biraz önce sağladığımız tecil
kolayüğma benzer bir kolayhk sağlanması be-
nimsendi" dedi. Toskay, Ziraat Bankası faizle-
rinin yükseltıbnesi nedeniyle oluşan olumsuz-
luklann giderilmesinin de kararlaştınldığını be-
lirtti. Toskay, esnaflar için alınan önlemin eko-
nomik programla çelişmediğini kaydederken
soru üzerine Merkez Bankası Yasa Tasansf nın
imzaya açıldığını söyledi.
Bakanlar Kurulu'nun ardından koalisyon li-
derleri, yaptıklan zirvede gelişmeleri değerlen-
dirdi. Zirveye Başbakan Ecevit, yardımcılan
Hüsamettin Özkan, Devlet Bahçeli, Mesut Yri-
maz ve Devlet Bakanı Kemal Derviş katıldı.
Bûyûk markeüer kent dışına
Bakanlar Kurulu'nda kentlerdeki küçük es-
nafı korumaya yönelik olarak büyük market-
lerin kent dışına taşınmasını öngören yasa
tasansı da imzaya açıldı. Tasarıya göre satış
alanı 400 metrekarenin üzerinde olan market-
ler, belediye imar alanının dışına taşınacak.
'De'erviş
evine dön' ve
'Hükûmet
istifa'
sloganlanyla
İTO önünde
toplanan
esnafa bir
konuşma
yapan Başkan
Mehmet
Yıkhnm,
"Eğer iki gün
içinde
hûkûmet
istifa etmezse
bendesizin
aranıza
katüacağun"
dedl
(Fotoğraf:
ÖZKAN
GÜVEN)
Ankara'da bir polis emeklisinin kendini yakma girişimi son anda engellendi
Emınonu esnafi ITO ya yuruduHaber Merkezi - Ekonomik kriz karşısmda hü-
kumetin tutumunu protesto eylemleri devam edi-
yor. Ankara'da bir polis emeklisinin ekonomik sı-
kıntıları nedeniyle kendini yakma girişimi son
anda engellendi. Istanbul Valisi ErolÇalar, kent-
te 30 Mart gününden bu yana 49 esnaf protesto-
su yapıldığını söyledi. _
Polis emeklisi RefikÖzcan, Çankaya Caddesi
ile 27 Aralık Sokağı'nın kesiştiği yerde benzin
döktüğü parkasını ateşe verdi. Parkanın alev al-
ması üzerine Özcan, parkayı çıkararak çitlerin
üzerine attı. Bölgede görevli trafik polis memu-
ru ise parkayı çitlerin üzerinden alarak yere attı.
Yanan parkayı omuzlanna alan Özcan, "Açnn, di-
leniyorum, sûrgunde yaşryorum" sözleriyle yol-
da yürümeye başladı. Özcan, emniyet yetkilile-
rinin olay yerine gelmesiyle gözalrına alınarak
karakola götürüldü. Emniyet Müdürlüğü'nden
akşam saatlerinde yapılan yazılı açıklamada,
Özcan'ın "akli dengesindeki bozukluktan" ötü-
rü malulen emekli edildiği belirtildi.
Bayındn-lık ve Iskân Bakanhğı önünden Baş-
bakanlık Merkez Binası'na doğru yürüyen ve
üzerinde "Başbakan'a bir sözüm var" yazılı be-
yaz önlük bulunan bir kişı de gözaltına alındı.
Istanbulda da Eminönü'nde bulunan Kapalı-
çarşı, Mısır Çarşısı, Mercan esnafi dün öğle sa-
atlerinde Yeni Cami'nin önünde toplanarak yü-
rüyüşe geçti. Yolu trafiğe kapatan grup, "Derviş
evine dön" ve "Hûkûmet istifa" sloganlanyla Is-
tanbul Ticaret Odası önünde toplandı. İTO Baş-
kanı Mehmet Yıldınm göstericilere hitaben yap-
tığı konuşmada esnaftan kendisine 2 gün daha
vermesini isteyerek "Eğer iki gün içinde hûkû-
met istifa etmezse ben de sizin aranıza katıla-
cağun
n
dedı.
Kamu kesiminde yapılacak tasarruf, programın açıklanmasına kadar aynntılandınlacak
Harcamalara 8ikı (leııetiıııANKARA(CumhuriyetBûrosu)-
Kamu kesiminde gidihnesi istenen
tasarruf uygulamalan, Bakanlar Ku-
rulu'nda değerlendirildi. Kamu har-
camalannın en önemli kalemlerin-
den olan personel, taşıt ve lojman
uygulamalannın sıkı denetim altına
alınması kararlaştınldı. Makam oto-
su kullanımına suıırlama geririmıe-
si amacıyla 237 sayılı yasanın uygu-
lanması kararlaştınldı. Buna göre sa-
dece Başbakan, bakanlar ve müste-
şarlar makam otosu kullanabilecek.
Yapılacak çahşmalann ardından
milletvekilleri lojmanlan da dahil ol-
mak üzere kamu lojmanlannnı satı-
şınadabaşlanacak. Başbakanlıkbü-
rokratlannın eşgüdümünde diğer ba-
kanlıklann müsteşarlannca yürütü-
len tasarruf çahşmalan, dün Bakan-
lar Kurulu'nda değelendirildi. Bü-
rokratlar tarafından hazn-lanan rapor
ilke olarak kabul edilirken uygulana-
bilir duruma getirihnesi için çahş-
malann sürdürülmesi kararlaştınldı.
Personel, taşıt ve lojman
Bürokratlar tarafından hazırlanan
tasarruf raporunun personel, taşıt ve
lojman olmak üzere üç ana başlık-
tan oluştuğu öğrenildi. Personel ta-
sarrufu için hak kazanmalanna kar-
şm emekli ohnayan çalışanann re-
sen emekliye aynlması seçeneği
üzerinde durulduğu bildirildi. Perso-
nel tasarrufu kapsamında kamudan
emekli olanlann öğretim görevlileri
hariç yeniden çalışmalannm engel-
lenmesi istendi.
Taşıt kaleminde tasarnıfa gidil-
mesi amacıyla makam otolannın
kullannmnı düzenleyen 237 sayılı
yasanın aynen uygulanması karar-
laştınldı. Bu yasaya göre sadece
Başbakan, bakanlar ve müsteşarlar
makam otosu kullanabilecek.
Bakanlar Kurulu'nda Devlet Ba-
kanı Gemici, tasarruf uygulamalan-
na TBMM lojmanlannın satışı ile
başlanmasmı istedi. Lojman konu-
sunda da bürokratlarca hazırlanan
rapor doğrultusunda uygulanabilir
duruma getirilmesi bennnsendi. Ra-
pora göre Cumhurbaşkanlığı, MÎT,
Içişleri, makam konutlan ve asken
lojmanlar güvenlikle ilgili konumla-
n nedeniyle satılamıyor..
Bakanlann tasarruf şovu
Bunalım nedeniyle tasarruf söy-
lemlerinin ön plana çıkması üzerine
ANAP'lı bazı bakanlar Bakanlar
Kurulu toplantısına sivil araçlany-
la geldi. IDevlet bakanlan Edip Saf-
ter Gaydah ve Rûştû Kâzun Yüce-
len kendi otomobilleriyle toplantıya
geldi. ANAP'h Turizm Bakanı Er-
kan Mumcu ise makam otosu yeri-
ne lüks bir cip ile Başbakanlığa gel-
di. Mumcu, popülist tasarruf söy-
lemlerini protesto etmek için ciple
geldiğini söyledi.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
Açıklamazsa biz de konuşuruz'
Bahçeli'den
Derviş'e 2
günlük süre
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - MHP Genel Başkanı, Başba-
kan Yardımcısı Devlet BahçeM, par-
tisinin Başkanlık Divanı'nda Dev-
let Bakanı Kemal Derviş'in eko-
nomik programı büyük bir olası-
lıkla çarşamba günü açıklayacağı-
nı belirterek "Açıldamazsa biz de
ozamankonnşuruz'' dedi. Bahçeli,
AB için hazırlanan ulusal program
ile yeni ekonomik programın bir-
leştirilerek "Toplumsal dönuşûm
projesi haüne getirilmesini" istedi.
Başbakan Yardımcısı Bahçeli,
Bakanlar Kurulu'nda gündemi de-
ğerlendiren bir konuşma yapö.
Bahçeü'nin konuşma metninin
toplantının arduıdan başına dağırıl-
ması dikkat çekti. Yaşanan ekono-
mik bunalımın toplumda sorunlar
yararüğını anlatan Bahçeli, "ŞHD-
di birtaknn çevreier Türkiye'nin
geHşmesini aksatmak veya kişiseJ
ihtiraslar sebebiyle ekonomik kri-
ze dönüştürmek gayreti içinde gö-
zûkûyor" dedı. Hükümetin kararlı
ve uyumlu bir tutum içinde olma-
sı gerektiğini dile getiren Bahçeli,
"Hedefı ve içeriği belli olmayan bir
gûven bunalımı tarnşması var. Gü-
ven sorunlannı çözmedeki kararfa-
hk, samimi ve tutarü poMtikalaris
sağlanabüir" diye konuştu.
Türkiye'nin önünde büyük fir-
satlar olduğunu savunan Bahçeli,
şöyle konuştu: "AB için haarİan-
mış bir ulusal programumz bulu-
nuyor. Haznianan Ulusal Ekono-
mik Program ifc ulusal programı
bûtûnkştirerek birtoplumsaldö-
nûşûm pojesi hahne getirebiliriz.
Arük VT>teuzhıklarla mücadeknin
yargı aşamasmda somut sonoçb-
nnaihtryacımızvar. Böyle geHşme-
kr tophımun geteceğe umuüa bak-
masını sağjar."
Bahçeli. esnaf eylemlerini mu-
halefet partilerininprovoke ettikle-
rini de savundu. Bahçeli, akşam
saatlerinde toplanan partisinin
Başkanlık Divanı'nda, Bakanlar
Kurulu'na ilişkin bilgi de verdi.
Bahçeli, bir divan üyesinin "Bağ-
KarTulanndurunıuneolacak" so-
rusu üzerine. "Onlar da hiç prim
ödemiyoriarmış. Ama üaç ve has-
tanemasraflan için trilyonlar gkti-
yor" diyerek kurul toplantısnıda
Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan'm
" Ya bu parayı banaverin ya da ben
Bağ-Kurlulardan alacağun" de-
diğıni aktardı.
[email protected]
Adalet Bakanı, F tipi cezaevlerinin,
insan haklanna, hukukun en temel il-
kelerine uygun olmayan bir özellik
içinde inşa edildiğini, tartışmalann so-
nunda kabul etmişti. Hatta daha da
ileri giderek Terörle Mücadele Yasa-
sı'nın 16. maddesi değişmeden bu
cezaevlerine nakil yapılmayacağına
söz vermişti. Sonra operasyon yapıl-
dı, operasyonu yapan güvenlik güç-
leri ve siyasetçiler, cezaevlerini dört
duvar arasındaki insanlardan kurtar-
dıklannı söylediler. 33 insan bu ope-
rasyonda yaşamını yitirdi. Operasyon-
cular, örgüt baskısından kurtanlarak F
tipi cezaevlerine nakledilenlerin hızta
ölüm orucunu bırakacaklannı öne sür-
müşlerdi.
ölüm orucunun günlerini saymak
mümkün değil. Üç tutuklu ve mah-
kûm ölüm orucunda yaşamını yitirdi.
önümüzdeki günlerde eğer bir çözüm
üretilemezse çok sayıda tutuklu ve
mahkûm daha yaşamını yitirecek.
Adalet Bakanı ile F tipi cezaevlerini
konuşurken, özellikle henüz yargıla-
nan ve kanun önünde masum sayıl-
ması gereken tutuklulann bu ceza-
Cezaevlerine Neden Çözüm Yok?
evinde tutulmalannın, sırf afiş yapıştı-
ran, pankart açan, gazete ve bildiri
dağrtan gençleri "terörist" saymanın
hukukun en temel ilkelerine aykın ol-
duğunu söylemiştik.
Kendisi de buna hak vermiş, ama
TMY'nin 16. maddesinin böyle bir
hükmü içerdiğini anlatmıştı. TMY'nin
16. maddesinin de değiştirilmesi ge-
rektiğini kabul etmişti.
Operasyondan bu yana 4 aya yakın
bir zaman geçti. Adalet Bakanı
TMY'nin 16. maddesinin değiştirilme-
si konusunda ciddi bir adım attı mı? F
Tipi cezaevlerinde uygulanan tecrit
konusunda bir çaba gösterdi mi? Da-
ha da önemlisi, sağlığı cezaevinde
yatmaya etverişli olmayan onlarca
gencin, Adli Tıp Kurumu tarafından
ciddi bir muayeneden geçirilmesi ko-
nusunda verdiği sözleri hiç anımsadı
mı? Ana davasından tahliye olan, an-
cak operasyon sırasında "devlet ma-
lına zarar verdiği" gerekçesiyle gıya-
bında tutuklanan ve ölümün eşiğin-
deki gençler için bir girişimde bulun-
du mu? Bu köşede Cem Yıldız'ın du-
rumunu defalarca dile getirdim. Bu
genç, çok basit bir davadan tutuklan-
dı, sonunda tahliye edildi. Devlet ma-
lına nasıl zarar verdiği bilinmeden, onu
tanımayan bir savcı tarafından tutuk-
lanma talebiyle mahkemeye sevk
edildi. Şimdi ölüm orucunda.
Diğer cezaevlerinde böyle birtutuk-
lama olmadı. Cem, operasyonda Üm-
raniye cezaevinde olmak yerine baş-
ka bir cezaevinde olsaydı şimdi ser-
bestti. ÜsküdarSavcısı neden bu ger-
çeği dikkate almaz? Yann Cem Yıldız
ve onun gibi birçok genç yaşamını yi-
tirirse Üsküdar Savcısı'nın yüreği sız-
lamaz mı?
Önümde yine cezaevinden gelen
mektuplar var. Onlan aktarmayı sür-
düreceğim. Bu sorunun daha fazla
ölümlere yol açmaması için yeni bir
duyariılık oluşuncaya kadar bu mek-
tupları, cezaevlerinde yaşananlan ak-
taracağım. Süleyman Şahin, Tekir-
dağ F Tipi cezaevinden yazıyor: "Ben
Süleyman Şahin. 19yaşındayım. Öğ-
renciydim. Şimdi Tekirdağ F Tipi Ce-
zaevinde 'yim. Demokratik bir ülkenin
öğrencilik hayatına son verdiği bir
genç. 'Örgüt üyeliği' iddiasıyla yargı-
lanıyorum. 2 ay önce Şişli Hanbiye'de
gözaltına alındım. 4 günlük sorgula-
madan sonra Beşiktaş DGM'ye götü-
rüldüm. Savcıya işkence gördüğümü
ve suç duyurusunda bulunmak iste-
diğimi söyleyince bana, 'Sen örgüt
üyesi misin' karşılığını verdi. Ablam
Meral Şahin, Kartal cezaevinde ölüm
orucunda. Ben de açlık grevine baş-
ladım. Benimle biriikte gözaltına alı-
nan 17 yaşında bir başka genç daha
tutuklandı. Adı Volkan Akpınar. Böy-
le çok genç var cezaevinde. Birçoğu
ölüm orucunda, durumlan kritik."
Ali Rıza Seçik ise, Edime'den yol-
ladığı mektubunda, hücre yaşamının
acımasızlığını dile getiriyor: "Ben yine
de şanslı olanlardanım. Kaldığımız
hücrede üç kişiyiz. Üçümüz de ayn
davalardanız. Bir de tek kişilik hücre-
lerde olup da bir aydırherhangi birar-
kadaşını göremeyenler var. F tipleri
bildiğiniz gibi. Tam anlamıyla bir tec-
rit yaşıyoruz. Sadece günlük gazete,
haftada yanm saat aile görüşü. Görüş
ve avukata kollanmıza girerekgötürü-
yoriar. Görüş yapılırken her iki tarafta
da gardiyan bekliyor. Sürekli baskı al-
tında tutmaya çalışıyorlar. Bir başka
arkadaşın ailesine merhaba dahi di-
yemiyoruz. Düşünün yıllarca birlikte
yattığımız, onca merhabamız, birlikte
bir sıcak çay içip tatlı bir sohbet yap-
tığımız insanlara, tel örgüler arasında
bile merhaba diyemiyoruz.
Ali Rıza Seçik soruyor: "Peki biz
böylesi bir yerde nasıl yaşayalım?
Ben de F tipltrinin insanı kişiliksizleş-
tirdiğini bildiğimden ölüme gönüllü
oldum. Adalet Bakanı örgüt zoru di-
yordu. Şimdi yalnız başımızayız. Bu
tamamen insanca yaşama sorunu."
Adalet Bakanı'na buradan bir kez
daha sesleniyorum: "Bir şeyler yap-
manız gerek. Bu sizin siyasi ve vicda-
ni göreviniz. Haydiçokgeçolmadan.
Yapabilecek şeyler var."