19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10NİSAN2001SAU HABERLER DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN Bunlar ŞaşırmışAbicim Dün bir yaşıma daha girdim, SSK borçları- nın ödenmesinin 31 Nisan tarihine kadar uza- tıldığını dinlerken. Bunlar şaşırmışlar abicim! Herhangi birçö- züm üretemeyince, atyları uzatıyorlar, 30 çe- ken rjisana 31 çektiriyoıiar. Osmanlı döneminde de bir aklıevvel, yılı se- kiz aya bölmeyi, böylelikle 12 yerine 8 maaş ödeyip tasarruf yapmayı önermişti.' Hani, 31 Nisan açıklaması tek başına olsa, insan dil sürçmesi deyip geçecek. Ama öyle değil. Ekonomiden sorumlu Bakan Kemal Der- viş de IMF'nin Türkiye'ye yardım için askeri harcamaları kısma şartını koştuğu haberine tepki gösterip "IMF, Türkiye 'nin iç işlerine ka- nşamaz" buyurmuş. Ayıp oluyor Kemal Bey! Sanki bizi enayi ye- rine koyuyormuşsunuz duygusu yerleşiyor içimize. Aynı duyguyu, ilk kez nisan sonu için dola- n 1.100.000.-TL olarak açıkladıktan, yani Tür- kiye için 2001 yılı enflasyonunun üç haneli olacağını belli ettikten sonra, "Bakan olma- saydım, paramı TL'ye yatınrdım" derken de yaşattınız bize. Hani hep dürüstlük ve şeffaflık esastı? ••• Bunlar sahiden şaşırmışlar abicim. • Kemal Derviş, Yunanistan Dışişleri Bakanı ile devleti atlayıp bir işadamı aracılığıyla ran- devu istiyor; şaşıran Yorgo Papandreu, Is- mail Cem'e haber veımek zorunluluğunu du- yuyor. Eski Dünya Bankası Başkan Yardımcısı, kendi ülkesinde sömürge valisi gibi davranı- yor izlenimi yaratıyor. Bunlar şaşırmışlar abicim. Devletin arabalarını, lojmanlarını satarak krizden çıkacaklannı sanıyorlar. Ama düşün- müyorlar; değil ikinci, birinci el araba piyasa- sında bile fıyatlar dolar olarak yüzde 50'ler dolayında düşmüşken devletin eski arabala- nnı kimin, hangi parayla nasıl alacağını... Bunlar öylesine şaşırmışlar ki, memleketin içinin dışının birbirine geçtiğini, iç işi falan kal- madığını unutuyorlar. Peki, programın başarıya ulaşması için IMF desteğinin şart olduğunu, onun için de 15 yasanın 15 günde çıkanlması gerektiğini söy- leyen Kemal Derviş değil miydi? Onlar iç işlerimize karışmak değil miydi? Birülkenin parlamentosunun öncelikle han- gi yasaları çıkarması gerektiğinin talimatını vermek, iç işlere kanşmak olmuyor mu? • • • ' DYP'nin harika çocuklarından eski YÖK Başkanı ve Milli Eğitim Bakanı, gazetelerde tarikat ilişkileri çarşaf çarşaf haber olmuş bu- lunan Mehmet Sağlam da partisinin şaşkın- lar kervanına katıldığını belli ediyor. Ekonomik durumun analizini yapmak, ne- redeyse iki aydır yok olan programın nasıl ol- ması gerektiğini anlatmak yerine, IMF'nin ye- ni Türkiye masası şefine takmış. Sağlam, Kahkonen'i kastederek, - Bulgaristan 'ı batıran Finliyi Türkiye masa- sının başına ğetiriyorlar, diyor. Anlata anlata dilimizde tüy bitti. IMF'nin işi Türkiye'yi kurtarmak değil, gelecek kredinin geri ödeneceğinin güvencesini almak, para verenlerin çıkarlannı korumak, müflis tücca- nn durumunu denetlemek. Türkiye'yi kurtarmak, Türklerin işi. Türki- ye'yi batağa saplatmamak Türklerin görevi. Parlamenter sistemlerde oy sandığında veri- len vekâletle, bu görevi parlamento ve yürüt- me vekâleten yürütürler. Yürütemezlerse, kaç kez gördüğümüz gi- bi, gidip IMF kapısına yüz sürerler. Oooo, dilimizde tüy bitene kadar bıkmadan söylediğimiz bu gerçeği, eski bakan ve hâlâ pariamanter Mehmet Sağlam'a bile anlata- mamışız ki, hâlâ altı yaşındaki çocuk mantı- ğıyla, kendi kafasınca güya muhalefet yapı- yor... Bunlar gerçekten, hepten şaşırmışlar abi- cim... Bu durumda dolar hâlâ 1.250.000 civann- da dolaşıyorsa, denizler nehirlere akmıyor, dağlar çukura dönüşmüyor ve halk kafasın- da huni, elinde zil, belinde ip çıkıp sokaklar- da göbek atmıyor, sokak itleri hepimizin ha- line kahkaha ile gülmüyorsa, yine de halimi- ze şükredelim! Ama böyle giderse... TOBB kabinede revîzyon istedi ANKARA (Cumhu- riyet Bûrosu) - Türkiye Odalar ve Borsalar Bir- liği'nin (TOBB) bugün Ankara'da yapacağı toplantıda, hükümete yönelik kabinede deği- şiklik isteminin dile ge- tirilmesi bekleniyor. Ekonomik krizden çı- kış için yapılması gere- kenlerde geç kalındığı, yeni program hazırla- nırken görüşlerinin alınmadığı eleştirileri- nin de toplantıda sırala- nacağı belirtiliyor. TOBB Başkanı Fuat Miras, dün Genelkur- may Başkanı Hüseyin Kıvnkoğhryla görüştü. Miras görüşmeyi doğ- rulamazken Genelkur- may'dan herhangi bir randevu talebinin de ol- mayacağını söyledi. Miras, bugün yapıla- cak toplantıda hüküme- tın istifasını isteyen bil- diri çıkacağına ilişkin savlan da yalanladı. An- cak Miras'ın, "Prog- ramda Odalar Birti- ğfnin görüşü ahnmad>- ğı için yannld (bugünkü) değerlendirme o günün çerçevesi içinde yapıla- cak. Dolayısıyla kendi ektiklerini kendikrinin biçmesi lazım, bizden destek beklemesüüer" sözleri dikkat çektı. Ekonomik bunalımı görüşen Bakanlar Kurulu, sokaktaki tepkiyi yumuşatmaya çalıştı Esnaf ve çiftçiye faiz kolayhğıANKARA (CumhuriyetBürosu)-Ekonomik bunalımın esnafı sokağa dökmesinin ardından hükümet, bu kesime yönelik bazı önlemleri gündeme getirdi. Esnafa Halk Bankasf ndan verilen kredilerin faiz oranlannın bunalun 6n- cesi seviyeye indirilmesi kararlaştınlırken Zi- raat Bankası kredileri için de aynı yöntemin iz- lenmesi benimsendi. Küçük esnafi olumsuz et- kilediği dile getirilen büyük marketlerin bele- diye sınırlan dışına çıkartılmasını öngören ya- sa tasansı, Bakanlar Kurulu'nun imzasına açıl- dı. Devlet Bakanı Tünca Toskay, esnafkredi fa- izlerindeki indirimin ekonomik programla çe- lişmediğini bildirdi. Kamu çalışanlanna mart ayı enflasyonunun farkı nedeniyle 15 Nisan'da yüzde 2.7'lik zam verilecek. Bakanlar Kurulu'nun ardından başına bilgi veren Devlet Bakanı Toskay, vergı borcu bulu- nan esnaf, sanatkâr ve çıftçilerin de içinde bu- lunduğu sıkıntılı koşullann rahatlatılması ama- cıyla iki önemli karar alındığını söyledi. Vergiyi taksJttendirme sûresi uzaüldı Birikmiş vergi borçlarının ödenmesınde ko- laylık sağlanacagını kaydeden Toskay, şöyle konuştu: "6Şubat2001 tarihindeyürürlüğeko- nuian uygun koşullu tecil ve taksitiendirme uy- gulamasında süre 30 Nisan 2001 tarihine kadar uzaüldL Böylece daha önce süresi içinde baş- vurmadığı için bu kolayuktan yararianama- yanlara yeni bir hak tanınmış oldu. Tabü 1 ay- hkgedkmeyle şu anda yürürlükte olan gerikme- yi yasal faiziyle ödemek kaydryta." Esnaf ve sanatkârlann Halk Bankası'na olan eski kredi borçlannnı bugünkü yüksek oranla- nn yerine daha önce geçerli olan yüzde 55 fa- iz oranının uygulanacağını dile getiren Toskay, bunun yılsonuna kadar süreceğini anlattı. Tos- kay, uygulama nedeniyle Halk Bankası için ge- rekli olan kaynağın Hazıne tarafından görev za- ran olarak bu bankaya ödeneceğini söyledi. SSKveBağ-Kurprimleri ~ Toskay, diğer önemli bir önlemin ise SSK ve Bağ-Kur prim borçlarının ödenmesınde sağla- nacak kolaylık olduğunu bildirdi. Toskay, "Ma- liye Bakanlığı'nın biraz önce sağladığımız tecil kolayüğma benzer bir kolayhk sağlanması be- nimsendi" dedi. Toskay, Ziraat Bankası faizle- rinin yükseltıbnesi nedeniyle oluşan olumsuz- luklann giderilmesinin de kararlaştınldığını be- lirtti. Toskay, esnaflar için alınan önlemin eko- nomik programla çelişmediğini kaydederken soru üzerine Merkez Bankası Yasa Tasansf nın imzaya açıldığını söyledi. Bakanlar Kurulu'nun ardından koalisyon li- derleri, yaptıklan zirvede gelişmeleri değerlen- dirdi. Zirveye Başbakan Ecevit, yardımcılan Hüsamettin Özkan, Devlet Bahçeli, Mesut Yri- maz ve Devlet Bakanı Kemal Derviş katıldı. Bûyûk markeüer kent dışına Bakanlar Kurulu'nda kentlerdeki küçük es- nafı korumaya yönelik olarak büyük market- lerin kent dışına taşınmasını öngören yasa tasansı da imzaya açıldı. Tasarıya göre satış alanı 400 metrekarenin üzerinde olan market- ler, belediye imar alanının dışına taşınacak. 'De'erviş evine dön' ve 'Hükûmet istifa' sloganlanyla İTO önünde toplanan esnafa bir konuşma yapan Başkan Mehmet Yıkhnm, "Eğer iki gün içinde hûkûmet istifa etmezse bendesizin aranıza katüacağun" dedl (Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN) Ankara'da bir polis emeklisinin kendini yakma girişimi son anda engellendi Emınonu esnafi ITO ya yuruduHaber Merkezi - Ekonomik kriz karşısmda hü- kumetin tutumunu protesto eylemleri devam edi- yor. Ankara'da bir polis emeklisinin ekonomik sı- kıntıları nedeniyle kendini yakma girişimi son anda engellendi. Istanbul Valisi ErolÇalar, kent- te 30 Mart gününden bu yana 49 esnaf protesto- su yapıldığını söyledi. _ Polis emeklisi RefikÖzcan, Çankaya Caddesi ile 27 Aralık Sokağı'nın kesiştiği yerde benzin döktüğü parkasını ateşe verdi. Parkanın alev al- ması üzerine Özcan, parkayı çıkararak çitlerin üzerine attı. Bölgede görevli trafik polis memu- ru ise parkayı çitlerin üzerinden alarak yere attı. Yanan parkayı omuzlanna alan Özcan, "Açnn, di- leniyorum, sûrgunde yaşryorum" sözleriyle yol- da yürümeye başladı. Özcan, emniyet yetkilile- rinin olay yerine gelmesiyle gözalrına alınarak karakola götürüldü. Emniyet Müdürlüğü'nden akşam saatlerinde yapılan yazılı açıklamada, Özcan'ın "akli dengesindeki bozukluktan" ötü- rü malulen emekli edildiği belirtildi. Bayındn-lık ve Iskân Bakanhğı önünden Baş- bakanlık Merkez Binası'na doğru yürüyen ve üzerinde "Başbakan'a bir sözüm var" yazılı be- yaz önlük bulunan bir kişı de gözaltına alındı. Istanbulda da Eminönü'nde bulunan Kapalı- çarşı, Mısır Çarşısı, Mercan esnafi dün öğle sa- atlerinde Yeni Cami'nin önünde toplanarak yü- rüyüşe geçti. Yolu trafiğe kapatan grup, "Derviş evine dön" ve "Hûkûmet istifa" sloganlanyla Is- tanbul Ticaret Odası önünde toplandı. İTO Baş- kanı Mehmet Yıldınm göstericilere hitaben yap- tığı konuşmada esnaftan kendisine 2 gün daha vermesini isteyerek "Eğer iki gün içinde hûkû- met istifa etmezse ben de sizin aranıza katıla- cağun n dedı. Kamu kesiminde yapılacak tasarruf, programın açıklanmasına kadar aynntılandınlacak Harcamalara 8ikı (leııetiıııANKARA(CumhuriyetBûrosu)- Kamu kesiminde gidihnesi istenen tasarruf uygulamalan, Bakanlar Ku- rulu'nda değerlendirildi. Kamu har- camalannın en önemli kalemlerin- den olan personel, taşıt ve lojman uygulamalannın sıkı denetim altına alınması kararlaştınldı. Makam oto- su kullanımına suıırlama geririmıe- si amacıyla 237 sayılı yasanın uygu- lanması kararlaştınldı. Buna göre sa- dece Başbakan, bakanlar ve müste- şarlar makam otosu kullanabilecek. Yapılacak çahşmalann ardından milletvekilleri lojmanlan da dahil ol- mak üzere kamu lojmanlannnı satı- şınadabaşlanacak. Başbakanlıkbü- rokratlannın eşgüdümünde diğer ba- kanlıklann müsteşarlannca yürütü- len tasarruf çahşmalan, dün Bakan- lar Kurulu'nda değelendirildi. Bü- rokratlar tarafından hazn-lanan rapor ilke olarak kabul edilirken uygulana- bilir duruma getirihnesi için çahş- malann sürdürülmesi kararlaştınldı. Personel, taşıt ve lojman Bürokratlar tarafından hazırlanan tasarruf raporunun personel, taşıt ve lojman olmak üzere üç ana başlık- tan oluştuğu öğrenildi. Personel ta- sarrufu için hak kazanmalanna kar- şm emekli ohnayan çalışanann re- sen emekliye aynlması seçeneği üzerinde durulduğu bildirildi. Perso- nel tasarrufu kapsamında kamudan emekli olanlann öğretim görevlileri hariç yeniden çalışmalannm engel- lenmesi istendi. Taşıt kaleminde tasarnıfa gidil- mesi amacıyla makam otolannın kullannmnı düzenleyen 237 sayılı yasanın aynen uygulanması karar- laştınldı. Bu yasaya göre sadece Başbakan, bakanlar ve müsteşarlar makam otosu kullanabilecek. Bakanlar Kurulu'nda Devlet Ba- kanı Gemici, tasarruf uygulamalan- na TBMM lojmanlannın satışı ile başlanmasmı istedi. Lojman konu- sunda da bürokratlarca hazırlanan rapor doğrultusunda uygulanabilir duruma getirilmesi bennnsendi. Ra- pora göre Cumhurbaşkanlığı, MÎT, Içişleri, makam konutlan ve asken lojmanlar güvenlikle ilgili konumla- n nedeniyle satılamıyor.. Bakanlann tasarruf şovu Bunalım nedeniyle tasarruf söy- lemlerinin ön plana çıkması üzerine ANAP'lı bazı bakanlar Bakanlar Kurulu toplantısına sivil araçlany- la geldi. IDevlet bakanlan Edip Saf- ter Gaydah ve Rûştû Kâzun Yüce- len kendi otomobilleriyle toplantıya geldi. ANAP'h Turizm Bakanı Er- kan Mumcu ise makam otosu yeri- ne lüks bir cip ile Başbakanlığa gel- di. Mumcu, popülist tasarruf söy- lemlerini protesto etmek için ciple geldiğini söyledi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR Açıklamazsa biz de konuşuruz' Bahçeli'den Derviş'e 2 günlük süre ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - MHP Genel Başkanı, Başba- kan Yardımcısı Devlet BahçeM, par- tisinin Başkanlık Divanı'nda Dev- let Bakanı Kemal Derviş'in eko- nomik programı büyük bir olası- lıkla çarşamba günü açıklayacağı- nı belirterek "Açıldamazsa biz de ozamankonnşuruz'' dedi. Bahçeli, AB için hazırlanan ulusal program ile yeni ekonomik programın bir- leştirilerek "Toplumsal dönuşûm projesi haüne getirilmesini" istedi. Başbakan Yardımcısı Bahçeli, Bakanlar Kurulu'nda gündemi de- ğerlendiren bir konuşma yapö. Bahçeü'nin konuşma metninin toplantının arduıdan başına dağırıl- ması dikkat çekti. Yaşanan ekono- mik bunalımın toplumda sorunlar yararüğını anlatan Bahçeli, "ŞHD- di birtaknn çevreier Türkiye'nin geHşmesini aksatmak veya kişiseJ ihtiraslar sebebiyle ekonomik kri- ze dönüştürmek gayreti içinde gö- zûkûyor" dedı. Hükümetin kararlı ve uyumlu bir tutum içinde olma- sı gerektiğini dile getiren Bahçeli, "Hedefı ve içeriği belli olmayan bir gûven bunalımı tarnşması var. Gü- ven sorunlannı çözmedeki kararfa- hk, samimi ve tutarü poMtikalaris sağlanabüir" diye konuştu. Türkiye'nin önünde büyük fir- satlar olduğunu savunan Bahçeli, şöyle konuştu: "AB için haarİan- mış bir ulusal programumz bulu- nuyor. Haznianan Ulusal Ekono- mik Program ifc ulusal programı bûtûnkştirerek birtoplumsaldö- nûşûm pojesi hahne getirebiliriz. Arük VT>teuzhıklarla mücadeknin yargı aşamasmda somut sonoçb- nnaihtryacımızvar. Böyle geHşme- kr tophımun geteceğe umuüa bak- masını sağjar." Bahçeli. esnaf eylemlerini mu- halefet partilerininprovoke ettikle- rini de savundu. Bahçeli, akşam saatlerinde toplanan partisinin Başkanlık Divanı'nda, Bakanlar Kurulu'na ilişkin bilgi de verdi. Bahçeli, bir divan üyesinin "Bağ- KarTulanndurunıuneolacak" so- rusu üzerine. "Onlar da hiç prim ödemiyoriarmış. Ama üaç ve has- tanemasraflan için trilyonlar gkti- yor" diyerek kurul toplantısnıda Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan'm " Ya bu parayı banaverin ya da ben Bağ-Kurlulardan alacağun" de- diğıni aktardı. [email protected] Adalet Bakanı, F tipi cezaevlerinin, insan haklanna, hukukun en temel il- kelerine uygun olmayan bir özellik içinde inşa edildiğini, tartışmalann so- nunda kabul etmişti. Hatta daha da ileri giderek Terörle Mücadele Yasa- sı'nın 16. maddesi değişmeden bu cezaevlerine nakil yapılmayacağına söz vermişti. Sonra operasyon yapıl- dı, operasyonu yapan güvenlik güç- leri ve siyasetçiler, cezaevlerini dört duvar arasındaki insanlardan kurtar- dıklannı söylediler. 33 insan bu ope- rasyonda yaşamını yitirdi. Operasyon- cular, örgüt baskısından kurtanlarak F tipi cezaevlerine nakledilenlerin hızta ölüm orucunu bırakacaklannı öne sür- müşlerdi. ölüm orucunun günlerini saymak mümkün değil. Üç tutuklu ve mah- kûm ölüm orucunda yaşamını yitirdi. önümüzdeki günlerde eğer bir çözüm üretilemezse çok sayıda tutuklu ve mahkûm daha yaşamını yitirecek. Adalet Bakanı ile F tipi cezaevlerini konuşurken, özellikle henüz yargıla- nan ve kanun önünde masum sayıl- ması gereken tutuklulann bu ceza- Cezaevlerine Neden Çözüm Yok? evinde tutulmalannın, sırf afiş yapıştı- ran, pankart açan, gazete ve bildiri dağrtan gençleri "terörist" saymanın hukukun en temel ilkelerine aykın ol- duğunu söylemiştik. Kendisi de buna hak vermiş, ama TMY'nin 16. maddesinin böyle bir hükmü içerdiğini anlatmıştı. TMY'nin 16. maddesinin de değiştirilmesi ge- rektiğini kabul etmişti. Operasyondan bu yana 4 aya yakın bir zaman geçti. Adalet Bakanı TMY'nin 16. maddesinin değiştirilme- si konusunda ciddi bir adım attı mı? F Tipi cezaevlerinde uygulanan tecrit konusunda bir çaba gösterdi mi? Da- ha da önemlisi, sağlığı cezaevinde yatmaya etverişli olmayan onlarca gencin, Adli Tıp Kurumu tarafından ciddi bir muayeneden geçirilmesi ko- nusunda verdiği sözleri hiç anımsadı mı? Ana davasından tahliye olan, an- cak operasyon sırasında "devlet ma- lına zarar verdiği" gerekçesiyle gıya- bında tutuklanan ve ölümün eşiğin- deki gençler için bir girişimde bulun- du mu? Bu köşede Cem Yıldız'ın du- rumunu defalarca dile getirdim. Bu genç, çok basit bir davadan tutuklan- dı, sonunda tahliye edildi. Devlet ma- lına nasıl zarar verdiği bilinmeden, onu tanımayan bir savcı tarafından tutuk- lanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Şimdi ölüm orucunda. Diğer cezaevlerinde böyle birtutuk- lama olmadı. Cem, operasyonda Üm- raniye cezaevinde olmak yerine baş- ka bir cezaevinde olsaydı şimdi ser- bestti. ÜsküdarSavcısı neden bu ger- çeği dikkate almaz? Yann Cem Yıldız ve onun gibi birçok genç yaşamını yi- tirirse Üsküdar Savcısı'nın yüreği sız- lamaz mı? Önümde yine cezaevinden gelen mektuplar var. Onlan aktarmayı sür- düreceğim. Bu sorunun daha fazla ölümlere yol açmaması için yeni bir duyariılık oluşuncaya kadar bu mek- tupları, cezaevlerinde yaşananlan ak- taracağım. Süleyman Şahin, Tekir- dağ F Tipi cezaevinden yazıyor: "Ben Süleyman Şahin. 19yaşındayım. Öğ- renciydim. Şimdi Tekirdağ F Tipi Ce- zaevinde 'yim. Demokratik bir ülkenin öğrencilik hayatına son verdiği bir genç. 'Örgüt üyeliği' iddiasıyla yargı- lanıyorum. 2 ay önce Şişli Hanbiye'de gözaltına alındım. 4 günlük sorgula- madan sonra Beşiktaş DGM'ye götü- rüldüm. Savcıya işkence gördüğümü ve suç duyurusunda bulunmak iste- diğimi söyleyince bana, 'Sen örgüt üyesi misin' karşılığını verdi. Ablam Meral Şahin, Kartal cezaevinde ölüm orucunda. Ben de açlık grevine baş- ladım. Benimle biriikte gözaltına alı- nan 17 yaşında bir başka genç daha tutuklandı. Adı Volkan Akpınar. Böy- le çok genç var cezaevinde. Birçoğu ölüm orucunda, durumlan kritik." Ali Rıza Seçik ise, Edime'den yol- ladığı mektubunda, hücre yaşamının acımasızlığını dile getiriyor: "Ben yine de şanslı olanlardanım. Kaldığımız hücrede üç kişiyiz. Üçümüz de ayn davalardanız. Bir de tek kişilik hücre- lerde olup da bir aydırherhangi birar- kadaşını göremeyenler var. F tipleri bildiğiniz gibi. Tam anlamıyla bir tec- rit yaşıyoruz. Sadece günlük gazete, haftada yanm saat aile görüşü. Görüş ve avukata kollanmıza girerekgötürü- yoriar. Görüş yapılırken her iki tarafta da gardiyan bekliyor. Sürekli baskı al- tında tutmaya çalışıyorlar. Bir başka arkadaşın ailesine merhaba dahi di- yemiyoruz. Düşünün yıllarca birlikte yattığımız, onca merhabamız, birlikte bir sıcak çay içip tatlı bir sohbet yap- tığımız insanlara, tel örgüler arasında bile merhaba diyemiyoruz. Ali Rıza Seçik soruyor: "Peki biz böylesi bir yerde nasıl yaşayalım? Ben de F tipltrinin insanı kişiliksizleş- tirdiğini bildiğimden ölüme gönüllü oldum. Adalet Bakanı örgüt zoru di- yordu. Şimdi yalnız başımızayız. Bu tamamen insanca yaşama sorunu." Adalet Bakanı'na buradan bir kez daha sesleniyorum: "Bir şeyler yap- manız gerek. Bu sizin siyasi ve vicda- ni göreviniz. Haydiçokgeçolmadan. Yapabilecek şeyler var."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle