Katalog

1ONİSAN2001SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Emek Platformu mitingi Gazeteciler de alanlara çıkıyor SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk Haber Merkeri-Gaze- teciler Meclisi Girişi- mi 'nin son genel toplan- tısında alınan karar doğ- rultusunda gazeteciler, Emek Platformu'nun 14 Nisan'da Istanbul'daki mitingine katılacak. Gazeteciler, ellerinde rengârenk bayraklar ye- rine birer gazete ve baş- lannda baretlerle alanla- ra iniyor. Gazeteciler, böylece yıllardır izlediği mitinglerden binnin içinde yer alacak ve yine kendi meslektaşlan tara- fından izlenecek, haber yapılacak. Miting komitesi, gaze- teci örgütlerini, yazar, yayıncı, karikatürist ör- gütlerini, iletişim fakül- tesi öğrencilerinı de hep beraber yürümeye davet etti. Gazeteciler, meslek etiğine ve sosyal haklan- na sahip çıkmak için Türkiye'nin diğer mes- leklerinden insanlarla el ele yürüyecek. Komitenin aldığı karar doğrultusunda mitingde 'Habere Özgürlük', "Gazeteciler Meclisi Gi- rişüni" ve 'Gazeteci Kı- yımına Son" pankartla- n taşınacak. Gazeteciler kortejinde döviz de taşınacak. Dö- vizlerde daha önceki mi- ting komitesinin belirle- diği pek çok uygun slo- gan ve birey veya grup olarak her gazetecinin talepleri yer alacak. Iste- yen istedıği talebi hazır- ladığı dövizlere yazarak alanda dalgalandıracak. Diğer meslek örgütleri de kendi pankartlanyla gazetecilerin arasmda yer alacak. Miting ala- nında katılımcı gazeteci- ler arasında isteyenler fotoğraf makinelerini ta- karak 10 bın bıldiri dağı- tacak. Basında kıynn kara leke • tstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), mart ayının en önemli olaymın işten çıkanlan gazeteciler olduğunu belirtti. TGC, "Basında Mart Raporu"nu açıkladı. Işten çıkarmalann ulaştığı boyurun Türk basın tarihınde "kara bir leke" oluşturduğu vurgulanan açıklamada, "kıyım" düzeyine varan işten çıkarmalardan duyulan kaygı dile getirildi. EtkHi yağış geliyor • ANKARA (AA) - Türkiye, dün akşamdan ıtıbaren Orta Akdeniz'den gelen yağışlı havamn etkisine girdi. Devlet Meteoroloji Işleri Genel Müdürlüğü'nden yapılan 'meteorolojik uyan'ya göre yağışlar, bugün Güney Ege, Batı Akdeniz ve özellikle Göller yöresinde etkili olacak. Hava sıcaklıklan ise bugünden itibaren yağış alan yerlerde hissedilir derecede (8-10 derece) azalacak. Yağışlann, yann ve perşembe günleri yurdun kuzey, iç ve doğu bölgelerinde devam etmesi bekleniyor. Gaffar Okkan arasına klip • ŞANLIURFA (AA) - Şanlıurfalı Şair Bekir Şirinoğlu, 'Gün ışımaz silahlann gölgesinde' adlı şiiri, şehit Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve tüm şehit polislerin anısına klip yaptı. Şirinoğlu, yaptığı açıklamada, Türk Polis Teşkilatı'nın 156. Kuruluş Yıldönümü nedeniyle Şemsettin Belli'nin (Gün ışımaz silahlann gölgesinde) adlı şiiri, klip halinde 3.5 dakikalık bir CD'de topladığını söyledi. Şirinoğlu, şiiri, yöresel dilde, Okkan'ın cenaze töreni ve yöreden görüntülerle bir araya getirdiğini belirtti. Tekne alabora oldu • MUĞLA (AA) - Gökova Körfezi'nde, Önder Altaş'm kullandığı tekneye binen 10 kişilik Fransız turist grubu ile rehber Erhan Önal, Gökova Körfezi'ni gezmek için denize açıldı. Ancak, bir süre sonra eski olan balıkçı teknesi, su alarak alabora oldu. Fransız turistlerden 3'ü yüzerek sahile çıkarken, diğer 7 turist, rehber Erhan Önal ve tekne kaptanı Önder Altaş, çevredeki balıkçı teknelerince kurtanlarak sahile taşındı. ADSIi çift boşanamadı • ANTALYA (AA) - AIDS hastası olduğunu bilmesine ragmen evlenerek eşine fflV-1 ve HIV-2 virüsünü bulaştıran Ümit Ulukaya ile eşi Sevgi Ulukaya, dün görülen duruşmada da boşanamadı. Ulukaya çiftinin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen 'evliliğin feshi davası'mn dünkü 4. duruşmasına, davalı Ümit Ulukaya katılırken davacı Sevgi Ulukaya katılmadı. Mahkeme Hâkimi Yargıtay'a gönderilen dava dosyasının beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi. Gazdan zetörlendiler • KAHRAMANMARAŞ (AA) - Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde Yupkaya Yem Fabrikası'nda, işçi Bülent Yalavuz (24) temizlik için girdiği silodan çıkmadı. Yalavuz'un arkadaşlanna yanıt vermemesi üzerine siloya giren işçı Mustafa Yangın (31) da çıkamaymca, itfaiyeden yardım istendi. Itfaiye görevlilerinin silodan cesetlerini çıkardığı Yalavuz ve Yangın'ın metan gazından zehırlenerek öldükleri öğrenildi. Otopsisi tamamlanan küçük kızın 'tecavüze uğramadığı' belirtildi Susurhık'ta tophımsal öfkeHaber Merkea-Balıkesir'in Su- surluk ilçesinde Diyarbakırlı Re- cep İpek'in evinde öldürülmüş ola- rak bulunan 11 yaşındaki A.S.Ç'nin 'tecavüze uğramadığı' belirtildi. Otopsisi tamamlanan kü- çük kızın cesedi dün Bursa'dan Su- surluk'a getirilerek ikindi nama- zından sonra toprağa verildi. Em- niyet vejandarmanın geniş önlem- ler aldığı cenaze olaysız sona erdi. Küçük kızın katil zanlısı olarak insan Hakları Derneği Irkçılık kışkırtılıyor ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Insan Haklan Derneği (ÎHD), Su- surluk'ta bir kız çocuğunun öldü- rülmesinin ardından yaşanan olay- lan "organize bir grup tarafindân Kürt kökenli vurttaşlann ev ve iş- yerlerine sakhnlması" olarak değer- lendırdi. ÎHD Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Alataş, Susurluk'taki olayla- nn "tepki" sözcüğü ile açıklanama- yacağını ve "muhtemelfailin'' etnik kimliğinin öne çıkanlarak aynı et- nik kımliğe sahip yurttaşlann can ve mal güvenliğinin tehdit edilme- sini kabul edilemez olarak nitelen- dirdi. Alataş, "Suç işlediği varsayı- lan kişilerin ırk,cins,renk,siyasi gö- rüş gibi kbnlilderme bakılarak va- tandaşlann bir bölümûnûn toplu olarak hedef ahnmasL, can ve mal varhklanna saldında bulunulması, üzerinde ciddiyetk durulması gere- ken vahim bir durumdur" dedi. aranan Recep İpek'in annesi Ayşan Ipek, "Olayı oğlum yapmışsa, asü- masını istiyorum" dedi. Susurluk'ta günlerdir yaşanan gerginlik dün yerini sessizliğe bı- rakırken Bursa, Izmir ve Balıke- sir'den gelen takviye çevik kuvvet ekipleri yoğun güvenhk önlemlen aldı. Susurluk Kaymakamı Abidin Ünsal dün siyasi partilerin ilçe baş- kanlan ve Belediye Başkanı Hay- rullah Köroğlu ile emniyet yetkili- lerinin katılımıyla bir toplantı ya- parak yaşananlan değerlendirdi. Belediye Başkanı Köroğlu, toplan- tıdan aynlırken gazetecilere, A.S.Ç'nin öldürülmesinin tüm il- çeyi acıya boğduğunu belirterek "Ancak birtakun Idşiler bu üzücü olayı provoke ederek ticari ve siya- si kazanım elde etmek istiyorlar" dedi. Belediye Başkanı Hayrullah Kö- roğlu, ilçede üç günlüğüne içki ya- 11 yaşındaki A.S.C'nin ölümü sınıf arkadaşlannı üzûntûye boğdu. (AA) sağı getirildiğini, aynı süre içinde bazı restoranlann da kapatılacağı- nı bildirdi ve yurttaşlann sağduyu- lu davranmalannı istedı. Köroğlu, içki yasağı karannın muhtemel olaylann önüne geçilebilmesi için alındığını söyledi. Bursa Cumhuriyet Savcısı Ce- mil Kuyu,yapılan otopsiye göre küçük kızın iple boğularak öldü- rüldüğünün, cesedinde darp ve ce- bir izine rastlanmadığının belir- lendiğini belirtti.' Cemil Kuyu, "Irza geçmeye iSşkin herhangi bir bulgu elde edflemedL Otopa- ye göre bakjre" dedi. Dıyarbakır'ın Bismil ilçesine bağlı Aralık Köyü'nün Koopera- tif Mezrasf nda oturan 70 yaşın- daki Ayşan tpek ise oğlu Recep İpek'in 3 yıl önce köyden aynl- dığını, o tarihten bu yana kendi- sinden haber alamadıklannı ve bu olaydan büyük üzüntü duy- duklanm söyledi. A.S.Ç'nin iple boğularak öldü- rülmesi, Susurluk'ta toplumsal bir öfkeye dönüşmüştü. Geçen cuma günü kaybolan kızın cesedinin, Diyarbakırlı Recep Ipek'e ait evin bodrumunda bulunması sonrasın- da halk, bazı provokatörlerin de etkısıyle sokağa döküldü. Yüzlerce kdşi, "SusurrakKürt- lere mezar olacak", "Kürtkre 6hun", "Kahrolsun PKK" diye sloganlar attı. Katil zanlısı ipek'in çalıştığı, yine Diyarbakırh Sadık Çetin'in işlettiği Şahinler Dinlen- me Tesısleri yakılmak istendi. Bursa-tzmir karayolu trafîğe ka- patıldı. Yurttaşlan, MHP Ilçe Başkanı ÜmitÇanakçj'nın da ara- lannda bulunduğu bazı kişilerin tahrik etrigi ilen sürüldü. GÜNEYDOĞULU KADEVLARDAN E-MAİL Ben annem gibi olıııak îstemiyorum ıo Nisan * ^ ^^ Sall 2001, saat 18:30 \ . 1700-1750 Defoe-Robinson Crusoe Diderot&d'Alembert-Ansiklopedi Konuşmacılar: Prof. Dr. Zeynep Ergün Turhan Ilgaz KOIJOR S/S*KT Y a p ı K r e d l K ü l t û r Me^ezı Sermet Çrfter Araştırma Kütûphanesı YAY1NCIUK IstıkJal Cad. No.285. Kat 1, Beyoğlu İSTANBUL (AA) - "Abilerim ild ünhersite bitirmiş, ama be- nim okumama izin verilmiyor'', "Ben, annem gibi olmak istemi- yorum" diyen Güneydoğulu ka- dmlar, internet aracılığıyla gön- derdikleri e-mail mesajlannda "eşMik'' istedileT. Güneydoğu Anadolu Bölge- si'nde kadınlara yönelik sosyal projeler hazırlayıp uygulayan "Anakültür Bilimsel ve Kültürel Araşnrmalar Yavmcıhk ve Üre- tim Kooperatifi" adlı sivil top- lum kuruluşu, bir de iletişim Teknolojilerini Tanıtma-Eposta ile Mesaj Iletme Atölyesi kurdu. Bu atöryede, e-mail ile mesaj ya- zan kadınlar, gönderdikleri ile- tilerde bölgenin u kanayanyara- larma" dikkat çekerken öncelik- le her alanda "eşitiik" istekleri- ni dile getirdiler. Sivil toplum kuruluşunun "Anahaber'' adlı dergisinde yer alan mesajlardan derlediği bilgı- lere göre Diyarbakır Eğil'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü do- layısıyla e-mail yazanlar ve gö- rüşleri şöyle: Ayfer Köksal (17): Hep erkek baskısı var burada. Dünyada ka- dınlar erkeklerle eşittirler. Bura- daki kadınlar ise hep daha çok çalışıyorlar. Fatma İnci (20): Daha güzel şeyler yapmak istiyoruz. Burada kadın hakkı yok ki... Aygül Karakaş (17):Kadın hakkıyla ilgili bir şey bihniyo- rum... Ayşe Uygur (23): Kadmı döv- memek, kadına sevgi, saygı. Bunlardır kadın haklan... Deniz(20): Biraz sosyal etkin- likler olsun istiyoruz. Sibd (19): Okula gitmek ister- dim ama gidemedim. Babam izin veriyordu ama buranın âde- ti böyledır. Eğer giden olursa kö- tü bahsediyorlar. Kızlar 16 yaşı- na geldi mi evlendiriliyorlar. Cizre Şırnak'tan e-mail mesa- jı yazan kadmlardan Sümeyye Dildar da "Okuma hakkma sa- hip otanakistiyorunı" diyor. Sev- gi Tuza ise "Ozgürhığümüzün kısılmamasmı istiyonun" sözle- riyle adeta yardmı talebinde bu- lunuyor. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Sımrsız ütanmazlık Basiretsiz ve güvenilmez bir hükümetin yöneti- mi altında olmayacak şeyler yaşıyor, olmayacak şeyler gözluyoruz. Bazen, "Acaba birrûya mı gö- rüyomm?" düşüncesiyle kendimi çimdiklemek is- tiyorum. Gerçekten olacak işler değil bunlar. ••• önceleri, 'mahcup bazı sesler', yaşamakta ol- duğumuz siyasal ve ekonomik krizi, '28 Şubat Ka- rarian'na bağlayan konuşmalaryapmaya başladı. Derken sesleryükseldı ve bu saçrrjasapan görüş- ler miting alanlanna taşındı. Ve nihayet, kendini bilmez kimi sesler, bu saçmalıklan 'cuma hutbe- leri'nde dile getirmeye başladılar. Fazilet Partililer, kapatılma olasılığının azalma- sına paralel olarak seslerini yükseltiyorlar. Toplu-' mun hafızasının zayıflığina ancak bu kadar güve- nilebilir. Refahyol döneminde bu halkın çektikleri- ni ne çabuk unuttular? Ve herkesin o günleri unut- tuöunu sanıyoıiar. ışin kötüsü, genel bir 'unutkanlık' da gözlenmi- yor değil. DYP Genel Başkanı Sayın Tansu Çiller, kimilerinin gözünde umut olacak gibi görünüyor. Ve ben, çıldıracak gibi oluyorum. 'Siyaseten yol- suzluğun' zirve ömeklerini yaşatanlar, şimdi dü- rüstlükten ve namustan bahsediyorlar. Ve ben ger- çekten çıldıracak gibi oluyorum. • • • Fazilet Partisini ve faziletlileri, 'demokrat' sanan kimi gençler, Çağlayan'daki mitingden önce, Fti- pi cezaevleriyle ilgili bazı sloganlar atmak istemiş- ler. Sonunda bu gençleri, faziletlilerin elinden po- Itsler zor kurtarmış! Bu gençler de öğrenecekle'r, ama Fazilet ParÜ- si ve faziletliler demokrasiyi salt kendileri için is- terier. Kendi demokratik haklan engellendiği za- man, mutlak demokrattırlar. Fakat yetki kendile- rindeyken ya da 'güçlü' olduklan zaman, demok- rasiden nasiplerini almadıklannı hemen gösterir- ler. Aslında bu 'sorun', Türk siyasal yaşammın ge- nel birsorunudur. Bizim siyasetçilerden çoğu, mu- halefette olduklan zaman 'katıksız demokrat' ha- vasını verirler. Fakat ıktıdar ya da ıktıdar ortağı ol- duklan anda asıl yüzlen meydana çıkar. F tipi cezaevleriyle ilgili slogan atmak isteyen gençlerimiz de bunu öğrenecekler. ••• Türkiye'deki 'Islamcı' güçlerin yükselen bu ses- leri, öyle sanıyorum ki iktidara yakın kimi çevrele- ri müthiş mutlu ediyor. Kapalı kapılar ardında, "e^er bizi devirirseniz, işte bu adamlar iktidara ortakolurlar", gibisinden incilerdöktürdüklerinden eminim. Şeriat ve şeriatçı tehditlerin arkasına sığınmak artık kabak tadı verdi. 1995 seçimlerinden önce de Sayın Tansu Çiller aynı silahı kullanıyor ve ge- rek iç çevrelere gerek dış dünyaya "Eğer bizim önümüzü açmazsanız Refah iktidara gelir ve laik cumhuriyet tehlikeye düşer" mesajını veriyordu. Sonra da, 'şaibeli dosyalar'ın aklanması şartıyte gitti Refah Partisıne teslim oldu ve 'Refahyol hü- kümeti'ni oluşturdu. (Aslında galiba pek de fena olmadı. Kendini iktidar olmuş zanneden Refahlı- lar, gizli amaçlannı ortaya koyunca içyuzlerini gör- memiz mümkün oldu.) Ecevit'in geçmişinde de benzer bazı hatalar vardır. Bir zamanlar Türkeş'ın elinı sıkmayarak 12 Eylül'ü hazırlayan koşullara katkıda bulunan Sa- yın Ecevit, 'değiştiler' hayaliyle MHP'yi iktidara taşıdı. Sayın Sağlık Bakanımız, Ulaştınna Bakanımız, Imar Iskan Bakanımız vb. Türk siyasetine Sayın Ecevit'in anmağanıdır. Hele 1973 seçimlerinden sonra Milli Selamet Partisi'yle yaptığı koalisyon, devlet organlanndaki ilk 'Islâmcı örgütlenme'nin zeminini oluşturmuştu. (Doğrusunu isterseniz, bu hükümeti önceleri ben de desteklemıştim, ama hiçbir biçimde denetlenememeleri Türkıye'yi ina- nılmaz birkaosasokmuştu. 'MilliyetçiCephe'hü- kümetleri bu kaosun sonucu ortaya çıkmıştı.) Bu türden 'laiklik şantajlan' her alanda yapılıyor. Fatih Üniversitesi ile ilgili olumsuz rapor 25 Mart 1999'daverilmiş. (Bu tarihten iki hafta önce de, ay- nı kişilerin imzalanyla sunulan çok olumlu bir ra- por var). Raporun içenğini tartışamam. Ve söyle- nenler doğruysa, ki ben doğru olduğunu kabul ediyorum, böylesine ciddi bir rapor, neden iki yıl sumenaltında tutulmuş? Fatih Üniversitesi'ne bu rapordan sonra binlerce öğrenci kaydedilmiş ve yüzlerce öğrenci mezun olmuş... Şimdi ne gibi bir gelişme oldu ki, iki yıldan faz- la sumenaltındatutulan bu rapor meydana çıktı ve yaptınm uygulanmasına geçildi? Özenle aftını çi- zerek yineliyorum, endişeyı paylaşıyorum ve yap- tınma hiçbir itirazım yok. Fakat iki yıldır akıllan ne- redeydi? Umanm bunun nedenini soran birileri olacaktır... Benzer 'laiklik showlannı' yapan başkalan da var, ama bugünlük yerim kaJmadı. Sırası gelince onlan da yazanz. MimorSinon cınıldı Mimar Sinan, ölümünün 413. yıhnda, Süleymani- ye'deki türbesinde düzenlenen törenle anıldı. Mi- mar Sinan Üniversitesi (MSÜ) Rektörü Prof. E»r. VDdan Alptekin, Türk toplumuna ve dünyaya ev- rensel boyutta s'anat eseıİeri bırakan Münar Si- nan'ın mezannın içinde bulunduğu durumdan dolayı üzüntü duyduğunu belirtti. TMMOB Ml- marlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci de 1VÜ- mar Sinan için bir müze olmadığını anımsatarak Türkiye'nin mimarhk tarihinin en zengin ülkesi olmasma karşın hızla mimarlıktan uzaklaşüğun söyledi Mimariıkla ilgili gerekli yasalann çıkard- masmı beklediklerini ifade eden Ekinci,ancak söz konusu yasalann çıkanlmadığuu vurguladL