17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MART 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sezer, lıiikiiıııeti uyardı Halkın desteğinin olmadığı birprogram başarıya ulaşamaz Sezer, bayram mesajı yayunladL ANKARA(Cum- huriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer, Kurban Bayramı ne- deniyle yayımladığı raesajda. yaşanan ekonomik sorunla- nn çözümü için ön- celilde yeniden gü- ven ortamının oluş- turulması ve toplu- mun çeşitli kesimle- rinden yükselen ses- lere kulak verilmesi gerektığini vurgula- dı. Halkın desteğinin olmadığı bir progra- mın başanya ulaşamayacağının altını çi- zen Sezer. anayasanın yeniden yapılandı- nlmasuun, yargı reformu üzerinde durul- masının ve devletın saydamlaştınlması- nın, denetimın sürekli ve geniş kapsamlı olmasının önemine işaret etti. Sezer. laik- Sanatcı Cirisimi Ttipi ve ölüııı oruçları son bulsıın' Haber Merkezi - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer. Başbakan Bülent Ecevit ve Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün Kurban Bayramı'nı kutlayan "Sanatçı Girişimi", " F tipi cezaevleri ve öliim oruçlanıun sona erdirilmesi" konusunda gerekli adımlann atılmasını istedi. Sanatçı Girişimi adına Edip Akbayram. Orhan Alkaya. Ataol Behramoğiu. Reis Çdik Bilgesu Erenus, Vecdi Sayar, Suavi imzasını taşıyan ve dün Cumhurbaşkanı Sezer'e gönderilen mektupta şöyle denildi: "-• ' "31Ocak2<H)1tarihindeW görüşmemizde F tipi cezaevierinin durumu ve özellikle de ölünı oruçlanıun sona erdirilmesi konulannda Adalet Bakanhğı'yla görüşmelerin yeniden başlaülmasına ilişkin olarak girişimde bulunacağmızı beurtmiştiniz. Bir bayram öncesinde bu vaadinizi saygıyla anımsanvoruz." Başbakan'a ve Türke mektup Başbakan'a gönderilen mektup şöyle: " F tipi cezaevlerinde yalnızlığa ve ölüme terk edilmiş, büyük çoğuıüuğu 'terör' diye nitelenebflecek herhangi bir eyleme de kanşmamış genç insanlaruı durumu bizleri varalamaktadır. Öliim onıçlannın, veriien sözlere ve insan onuruna yaraşır biçimde sona erdirilmesinc ilişkin olarak hükümetiniz göriişü nedir?" Adalet Bakanı Türk'e gönderilen mektupta da şu görüşlere yer verildi: " F tipivle ilgili olarak vermiş olduğunuz sözlerin toplum önünde ve açıkhkla bir kez daha tekran, bu cezaevlerinde sürmekte olan öliim oruçlanıun sona erdiribnesinde önemli bir etken olacakûr." liğin güvencesinin çağdaş yaşamı benim- semiş olan ulus olduğunu vurgularken AB hedefınin cumhuriyetin temel hedefleriy- le örtüştüğünü kaydetti. Cumhurbaşkanı Sezer, bayram nede- niyle yayunladığı 4 sayfalık mesajında, başta ekonomı olmak üzere siyaset ve yar- gı konulannda uyanlarda bulundu. Se- zer'in mesajı, ana hatlanyla şöyle: DemokratikJeşmedeki eksikükler ta- mamlanmah: Türkiye, yeni çağın gerek- tirdiği koşullan iyi anlamak, çağın değer- lerıni iyi kavramak ve yaşama geçirmek zonmdadır. Ulusumuzun gönencinin art- tınlması ve dığer ülkelerle ilişkilerimizin gehştirilmesi ıçin arayışlanmızı ve işbir- liği çabalanmızı sürdûrmeye kararlıyız. Akılcıve planlı eğitim: Toplumlann kül- türel değerlennden olan banş ve demok- rası anlayışının günlük yaşamdan politik üst yapıya kadar tüm katmanlara yerleşti- rilmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur. An- cak toplumlann sıyasal ve ekonomik ya- pılanmalannda görülen ve tüm işleyişi et- kileyen köklü dönüşümlenn gerçekleşme- si güçtür ve zaman gerektirir. Farkhhklara hoşgörü: Bırey hak ve öz- gürlüklerine duyulan saygı, demokratik hukuk devletinin ürünü, aynı zamanda da doğal sonucudur. Toplumda benımsenen demokrasi kültürü, insanlara başkalannın düşüncesine de saygılı olunmasını, sos- yal, siyasal ve kültürel farklılaşmalara hoşgörüyle bakılmasını öğretecektir. Hukuk devleti söyiemi yaşama geçirfi- meli: Türkiye'nın var olan demokrasısini çağdaş değerlere ulaştırabilmesi ıçin, bi- reyin kamusal ve toplumsal alandaki ro- lünü arttıran, hak ve özgürlükleri güven- ce altına alan bir yönetim anlayışına ge- reksinim vardı. Demokrasi bir süreçtir ve bu sürecin başanyla gehşmesındekı en bü- yük etken kararhlıktır. Ükadun anayasa değişUdiği olmalı: Tür- kiye, demokratikleşme alanındaki ılk adı- mı anayasa değişikliği ile atmahdır. Ülke- Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü YosufGökalp, Srvasta kamu kunun ve kuruhışlannın vetkifileriyle bir araya geîdi Gökalp, Srvas'ta bundan böyle sütû üretkmin kap«ındanalacaklannısö>ledi(AA) Siyasiler ve bürokratlar yurttaşlarla bayramlaşıyor Bayramda bfle ekonomi Ytort Haberleri Servisi - Kurban Bayramı nedeniyle devlet bakanlan ve bürokratlar yur- dun çeşitli bölgelerinde hem yurttaşlarla bay- ramlaştılar hem de ekonomideki gelişmeleri değerlendırdiler. TBMM Başkanı Ömer tzgi ve eşi Aysd tz- gi dün Çubuk'taki Süleyman Demirel Huzu- revi'ni ziyaret ederek yaşlılarla bayramlaştı- lar. Izgi, ziyaretin ardmdan gazetecilerin so- rulannı yanıtladı. Izgi, gazetecilerin. Kemal Derviş' in ekonomiden sorumlu devlet bakan- hğına atandığmı anımsatalarak yönelttikleri "Ekonomi dûzlüğe çıkar mı" sorusuna şu ya- nıtı verdi: "Türkiye, kendiekonomisini düzel- tir. Tûrldve kendi kendineyeter. Ancak bunun yaparken knni kunun ve kişflerden yararia- nabilir." Izgi, Gazi Kız Yetiştirme Yurdu'nu ziyare- ti sırasında da sorular üzerine, Zekeriya Te- mizel'in deneyimli ve tecrübeli bir bürokrat olduğuna dikkat çekerek "Saym Temizel keş- ke istifa ermeseydi'* dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenhk Bakanı Vaşar Okuyan bayram ta- tilini seçim bölgesi Yalova'da geçiriyor. Ba- sın toplantısı düzenleyen Okuyan, Derviş'in hükümet çalışmalanna katkı sağlayacak bir bakan olduğunu söyledi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin KrvrriGDğhıdün bayram tatılini geçıreceği An- tarya'daki Karpuzkaldıran Askeri Tesisleri'ne gıttı. Dışişlen Bakanı İsmaâ Cem ve Milli Eğitim Bakanı Metin Bostanaoğhı, TBMM Başkanvekili Vecdi Gönül ve CHP Genel Başkanı Deniz Bay kaJ'ın da tatılini Antal- ya'da geçirecekJeri bıldirildi. Devlet Bakanı Farnk Bal, dün Konya'da, Rüştü Kazmı Yüceten ise lçel'de yetkililerle görüşrüler. Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüs- nü Yusuf Gökalp ise dün Sıvas'ta kamu ku- rum ve kuruluşlarının yetkilileri ve oda baş- kanlanyla bir araya geldi. Gökalp toplanöda, köylünün sütünü toplamak için toplama mer- kezlerinin sayısını arttıracağını belirtti. Devlet Bakanı Mustafa Ydmaz ise Gazian- tep'in köylerinde incelemelerde bulundu ve yurttaşlarla bayramlaştı.Adalet Bakanı Hfls- metSamiTurk dün Samsun'a giderken spor- dan sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü'nün tatilını Kars'takı Sankamış Sançam Kayak Tesisleri'nde geçıreceği belirtildi. mizin, çağdaş ve demokratik uluslar top- luluğu içındeki saygınlığını arttırmak için özgürlükçü, katılımcı, güvenceli, devlet organlan arasmdaki görev ve yetkileri dengeleyen, hukuk devleti ilkesini üstün kılacak yeni bir anayasaya gereksinmesi vardır. Yargıreformu üzerinde duruimah: Top- lumumuzun temel önceliklerinden biri de ilke ve kurumlanyla hukuk devleti ilkesi- ne işlerlik kazandırmaktır. Güçler aynlı- ğı ilkesi, devlet organlannın tüm eylem ve işlemlennde hukukla bağh ohnası ve hu- kukla sınırlandınlması ile yaşama geçiri- lebüir. Yargının bağımsızlığını pekiştire- cek, zaman kaybının bireyler yönünden yol açtığı zararlan ortadan kaldıracak ve adalet düzeneklerinin hızh ışlemesini sağ- layacak biryargı reformunun üzerinde du- rulması gerektıği inancındayım. Yükselen seslere kulak verflmeti: Gelir dağılımında adaletı sağlamanın en etkin yolu, enflasyonu düşurmekten geçmekte- dir. Dar gelirliler ve üretim sektörü başta olmak üzere toplumun çeşitli kesimle- rinden yükselen seslere kulak venlmelidir. Halkın desteği olmadan ekonomik program başa- nh olamaz: Ekonomik uy- gulamalara halkımızın ve- receği desteğin her şeyden önemli olduğu hiçbir za- man unutubnamalıdır. Halkın desteğini ahnayan bir ekonomik programın başanya ulaşabüeceği dü- şünülemez. Devlet saydam olmalı: Yapısal, etik, ekonomik ve bürokratik nedenlerden kaynaklanan yolsuzluklar birçok çarpüdığa neden ol- maktadır. Tüm olumsuz sonuçlan ile büyük tehdit oluşturan yolsuzluklann önlenmesi için en temel önlem saydam bir devlet yapısının oluşturulmasıdır. Topyekûn ve sürekli de- netirn: Yolsuzluklann ön- lenmesinde denetim de önemli bir etmendir. Tüm kamu binmlen ile işlem- lerinın geleneksel düzenli- lik denetımJennın yapıl- ması kuşkusuz gerekli ve yararlıdır. Ülkemizi ve ge- leceğımizi tehdit eden bu toplumsal hastalığın gide- rilmesinde yöneticiler ve bireyler olarak hepimiz, üzerimize düşen görevleri ve sorumluluklan kararlı- lıkla yerine getirmeliyiz. AB, cumhuriyetin hede- fi: AB'ye tam üyelik, cum- huriyetin temel erekleriyle örtüşmektedir. Tam üyelik sürecinde ülkemizden beklenen düzenlemeleri, her şeyden önce kendi in- sanımızm gönenci ve mut- luluğu için yapmak zorun- dayız. Laikde\iet>-apısı korun- mah: Laık devlet yapısının korunmasında en büyük güvencemiz, çağdaş yaşa- mı benimsemiş olan ulu- sumuzdur. Acı dönem, aydmuğuı başkngKi: Ülkemiz bugün zorlu bir dönemeçten geç- mektedir. Karşı karşıya bulunuğumuz kimi sıya- sal, toplumsal, ekonomik ve hukuksal sorunlann be- lırli bir süreç içinde ulusu- muz ve devletimizce elbir- liği ve kararlılıkla aşılaca- ğına içtenlikle inanıyo- nım. IRMIKIAYDIN ENGÎN aenginCn doruk.net.tr Hani dünkü Tırmık^a birpun- duna getirip Karl Manc'ı anıp "Marx Amcam" diye bir nitele- me kullandım ya, herif, koca yazıdan orasını cımbızlayıp al- mış; iliğine kemiğine, bilincinin derinliklerine kazınmış antiko- münizmiyle bilgisayarının başı- na geçip bir e-mektup döşen- miş. Tabii yüreksiz olduğundan imza mımza da yok. E-posta adresi de"...lyahoo.com" diye biten, sahibi, sunucusu, kay- nağı belirsiz adreslerden biri. Uç-beş satırlık e-mektubuna "Aydın Efendi" diye başlamış ve soımuş: "Karl Marx denen dinsiz me- lun, amcanız olduğuna göre, soyunuz servet düşmanı, din- siz bir Yahudinin soyundan mı gelmektedir? Aynyeten amca- nız olduğuna göre validenizle münasebette bulunmasında itikadınızca cevaz varmıdır?.." ÇüşşşL Evet, "çüş" deyip, berbat Türkçesinin de, Türkçesinden de berbat düşüncesinin de bil- gısayarımı daha fazla kirletme- Marx Amcam Üstüne Bayram Sohbeti sini önlemek için ekrandan si- lip attım. Ardından da güldüm. Nasıl gülmem? -Galiba- 1961'de, yani deli- kanlılığın ergenlik sivilcelerin- den yeni kurtulmuş, Marksızm- le tanışmaya yeni başlamış, çi- çeği burnunda sosyalistliğin bütün hamhalatlığıyla önüne geleni "bilinçlendirmeye" ça- balayan bir öğrenciyken, yan- yıl tatilinde gittiğim babaevinde bilinçlendınme etkinliklerime Terzi Sadık'ı da kattım. Sömü- rü, artı-değer, özel mülkiyet, kolektif mülkiyet, devrim, diya- lektik, materyalizm, tarihi mad- decilik filan diye dağarcığımda henüz tomurcuk bile açmamış bilgileri (!) ortalığa döküp saçar- ken Terzi Sadık çelebice sözü- mü kesip sordu: - Duroğlum, birsoluklan. De bakalım bana, bu Karıl Marx kardeşim, sözgelimi bizim Sa- atçi Emin'/n Beşgöz Çeşme- si'ndekialtı dönüm tahasına da el koyacak mı?.. Elim degmişken Terzi Sadık'ı da bilinçlendiriyorum ya, bu kez de üretim araçlannın özel mülkiyeti, sermayenin mal, rant, para, hammadde ve satın alınmış ışgücü biçimleri üstüne yeni bir eğitim faaliyetine geç- tim... Düzensiz, derinliksiz, acemi- ce bilgilerım Terzi Sadık'ı ikna etmekten çok uzak, art arda or- talığa dökülürken bizi yanm ku- lak dinleyen küçücük kız karde- şim gözlerini kocaman koca- man açarak sordu: - Baba, Makıs kardeşim de- diğine göre, benim Cevdet Amcamdan başka bir amcam daha mı var?.. Hep biriikte güldük. Ama o günden sonra bizim evde Karl Marx'tan "Marx Amca" diye söz etmek de âdet oldu... Besbelli ki dünkü yazıya Karl Marx'ın "MarxAmcam" olarak gelıp oturmasına da belleğin diplerindeyatıpduran buanıy- ol açtı. ••• Peki anladık da, bu bayram sabahı bir "KarlMarx'lı Tırmık" nereden çıktı, diyenlere: Bir kere, bayramı bir "tatilfır- satı" olarak kavrıyorsanız, bu- nun bize yaran yok. Bayram da olsa, seyran da olsa, dokuz günlük tatili fırsat bilenler kent- leri boşaltmış da olsa, "medya amelesi" işinin başında... Yok eğer bayramı. bayram- lıklann giyılip aile büyüklerinin elleri öpülen bir dinsel tören olarak kavrıyorsanız, bunun da biz medya amelelerine yaran yok. Malum, gazeteciye her gün bayram! Bizler bayram boyunca da haber peşinde koşmaya, derie- nip toplanmış haberleri işleme- ye, haberleri ekranlara, gazete sayfalanna, radyo mikrofonla- nna yerleştirmeye, üstüne yo- rum, değeriendirme filan ekle- meye mahkûmuz... Tek farkımız ve lüksümüz, bu sabah biraz daha geç uyanabil- me "hakkı "ndan ibaret. örne- ğin bu satırlann yazan bugün sabah yedide değil, dokuz bu- çukta işbaşı yapmanın mutlu- luğunu -hâlâ- yaşamakta. Eee, bugün de haber peşin- de koşup, yakalanan haberleri değeriendirmeye, yorumlama- ya zorunluysak, bu toz duman- da, dalgalı kurun, serbest fa- izin, el konulan bankalann ka- muya yüklediği kamburun ça- pıhın, Kemal Derviş'e emanet edilen ekonomi ıçin yazılacak yeni reçetelerin değertendıril- mesine kadar bir dizi karmaşık "ekonomik-siyasal-sosyal" ol- guyu olanca duruluğu ile kav- ramak için Manc'tan başka başvurulabilecek bir başka gü- venilir bilge ve bilgin tanıyanı- nız var mı? Tutup ekranlan kaplayan, ga- zete sütunlanna doluşan "eko- vo/e"cilere başvuracak kadar da avanak değiliz hemalde... 'Derviş değil, şeyh gelse fark etmez' Hükümet ortaklan, geçen hafta ekonomide yaşanan bunalımı aşmak için zirve üstüne zirve yaptp Merkez Bankası Başkanlığı ve Hazine Müsteşariığı'na atamak için bürokrat arayıp durdu. Kulislerde ortada dolaşan isimler üzerine "şu şunun adamı, bu bunun adamı" değeriendinmeleri yapılırken Merkez Bankası Başkanlığı için Dünya Bankası Genel Başkan Yardımcısı Kemal Derviş'in adı gündeme geldi. Soyadı "Derviş" olunca bu isim üzerine yapılan yorum da farklı oldu. DYP Genel Başkan Yardımcısı Ismet Attila, partilı arkadaşlarıyla konuşurken "Hükümet ortaklan, Meh<ez Bankası Başkanlığı'na Kemal Dervış'i getireceklermiş" denilince ekledi: "Derviş değil, şeyh gelse artık fark etmez..." Kurban Bayramı ve hayvan hakları... Hayvan Islahı Yasası TBMM Genel Kurulu'nda görüşülürken ANAP grubunda garip bir hareketlilik yaşandı. ANAP grup başkanvekilleri, tasan üzerinde konuşacak milletvekili bulmakta güçlük çektiler. Tüm ısrariara karşm ANAP milletvekilleri, ağız birliği etmişçesine, "Kurban Bayramı öncesinde böyle bir tasan üzerinde konuşmam mûmkün değil" dryerek gruba "Hayır" yanıtı gönderiyorlardı. Sorunun nedeni çok geçmeden anlaşıldı. Bayramda seçim bökjelerine gitmeye haarlanan milletvekilleri, "hayvan ıslahı" tasanstnı "hayvan haklan" ile kanşnrmış, "Kurban Bayramı'nda her tarafkan gölüne dönüyor" diyen Çevre Komisyonu Başkanı Ediz Hun'a örgütlerden büyük tepki gelince, bayram arrfesinde konuşmak istememişlerdi... Aşık'ın '3 A' formülü ANAP Trabzon Milletvekili Eyüp Aşık, geçen yılın uzunca bir bölümünü Amerika'da, "dil öğrenmek, saç ektirmekle" geçirmişti. ABD dönüşünde "tzikser görünümü kadar, siyasi olarak da farklı söyiemi ile dikkat çekti; hatta partisi içinde "muhalif" kaldığı bile söylenebilir. Aşık, geçen günlerde de "hacca" gitti. Pariamentonun yeni "hacı vekil adayı" Aşık'la ilgili olarak kulislerde çeşitli yorumlar yapılırken en ilginci ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ersin Taranoğlu'ndan geldi. Taranoğlu, gazetecilerie sohbeti sırasında, Aşık'ın stratejisini "3 A" , foımülüne dayandırdı. Gazetecilerin meraklı bakışlan arasında Taranoğlu, konuya açıklık getirdi: "Biliyorsunuz Türkiye'de 3 A ile aranızı iyi tutacaksınız. Yani Amerika, Allah, Atatürk. Aşık, Amerika'yı halletti. Şimdi de Allah'a karşı göreviniyerine getiriyor. Sırada Ataturk var. O da, Aşık için zor olmaz. Işte o zaman Aşık'ı tutabilene aşkolsun..." Vekilin 'kirli çamaşır' derdi... Türk Medeni Yasa Tasansı'nın kadın ve erkeğe aile yaşamında eşit yükümlülükler getiren düzenlemeleri, erkek milletvekillerini telaşlandırdı. Adalet Komisyonu'nda, "Evlilik biriiğinden doğan yükümlütükt&in yerine getirilmemesi konusunda uyuşmazlığa dûşülmesi durumunda eşler hâkimin mûdahaiesini isteyebilir" hükmü görüşülürken milletvekilleri Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ü soru yağmuruna tuttular. "Sayın Bakan, ev işlerini yapmayan bir erkek yükümlülüğünü yerine getirmemiş sayılabilir mi? Bizim evde çamaşırian eşim yıkıyor? Bu durumda ne olacak?" diyen FP'Iİ Fahrettin Kukaracı'ya, Türk'ün yanıtı gecikmedi: "Yürvriükteki yasada kadının çamaşır yıkayacağı gibi bir hüküm var mı?" FP'li Fethullah Erbaş, "Ama bizim örfümüzde var" diyerek Kukaracı'ya destek verirken bu kez MHP'li Orhan Btçakçtkoğlu, "O zaman hâkJm mi gelip evdeki kirii çamaşırian yıkayacak" diye sordu. Tartışmalardan bunalan DSP'fi Yekta Açtkgöz, hemcinslerine teknolojideki gelişmeleri anımsattı: "Çamaşırian makine yıkıyor kardeşim, bilmiyor musun?" FP'liler de mi gözetliyor? Yanşma programlannın ardından Show TV'de yayımlanan "Biri Bizi Gözetliyor" programı da Meclis gündemine taşındı. FP Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya genel kurulda, "Bu program hakkında hemen her milletvekiline olduğu gibi bana da yoğun tenkit ve eleştiriler iletiliyor" diyerek önce Kültür Bakanı Istemihan Talay'dan yardım istedi. "Özel yaşamın daima mahrem olduğunu" söyleyen Talay ise bu konuda ancak RTÜK'ün harekete geçebileceğini vurguladı. Bunun üzerine Uzunkaya da RTÜK'e başvurdu. Bu durumda kafalarda bir soru oluştu? FP milletvekili "teşhircilik" olarak adlandırdığı programı izliyor muydu? Uzunkaya topu seçmenine attı: "Karşı cinslerin 24 saatlik özel yaşamlannın aile yaşantısının içine sunulduğu iddia ve ifade edilmektedir." ANAP'lılar nerede? DSP Grup Başkanvekili Emrehan Halıct, milletvekillerinin genel kurul çahşmalanna devamının sıkı takipçisi... Halıcı'nın hazıriadığı 2000 yılı devam raporuna göre; DSP'liler yüzde 58'le birinci, MHP yüzde 46 ile ikinci, ANAP'lılar ise yüzde 27.8 ile üçüncü sırada... En devamlı ilk 50 milletvekili sıralamasında da Emrehan Halıcı yüzde 98'lik katılım oranıyla ilk sırada geiiyor. İlk 50 sıralamasına MHP'den 4 milfetvekili gınyor. Bu dört milletvekili dışında listenin tamamını DSP'liler dokJuruyor. tlk 50 milletvekili sralamastnda, ANAP'tan ise tek bir milletvekili yer almıyor. Türev Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan. Bülent Sanoğlu. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle