Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURlYET 5 MART 2001 PAZARTESİ
\ HABERLER
Devlet Bahceli:
Gerekirse
hükümeü
bozanm
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Kemal Der-
viş'in geniş yetkilerk do-
natılıp 'sûper bakan' ola-
rak sunulması MHP'de en
üst düzeyde rahatsızlık
yarattı. MHP Genel Baş-
kanı ve Başbakan Yardım-
cısı Devlet Bahçefi'nin
atamaya tepki gösterip
"Gerekirse hükümeti bo-
zar seçimegkterim" dedi-
ği belirtıldi.
MHP'nin yayın organı
Ortadoğu gazetesinin
dünkü sayısmda yayımla-
nan "Hükümetiborânm"
başlıklı haberde, hüküme-
tin MHP kanaduun koor-
dinatör bakanlık uygula-
masına ANAP'la birlikte
karşı çıktığı belirtildi.
Başbakan Bülent Ece-
vif in Derviş'e ilişkin ısra-
n üzerine hükümetproto-
kolünü anımsatan Bahçe-
li, kendisine bağlı bakan-
lannbaşanh olduğunu sa-
vunarak düzenlemenin
Başbakan tarafindan ya-
pılmasmı önerdı. Bahçe-
h, "Sayın Derviş'in ba-
kanhğa getirilmesine ko-
alisyondaki uzlaşma kûV-
türüne olan hassasiyeti-
nüzden dolayt nezaketen
karşı çıkmadık. Ortada
bu protokol varken a>km
davranışlar uzlaşmaya da
avkırı otur. Gerekirse hü-
kümetibozarak seçimede
gSdebinriz" dedi.
Erdem Akyüz-.
Ekonomi
ihale
edildi
İstanbul Haber Servisi
- Hukukun Egemenliği
Derneği Genel Başkanı
Av. ErdemAkyüz, Kemal
Deniş'i siyasete katılma
cesaretinden ve elde etti-
ği uluslararasıbaşanlann-
dan dolaytkutladığını, an-
cakbu kutlamayı, şu anda
yaptığı işlere yansıtmakta
zorlandığını bildirdi.
Erdem Akyüz yaptığı
yazıh açıklamada, Der-
viş'in, şu anda yaptığı işe
seçiliş nedenirun, JMF,
AB, Dünya Ticaret Orgü-
tü ve Dünya Bankası gi-
bı kuruluşlarla olanilişki-
leri olduğunu savundu.
Akyüz,"Bu atama, Türk
ekonomisinin,uluslarara-
sı kunıluşlara ihale edü-
mesi, ekonomi yönetinü-
nin özeUeştirümesktir"
>
de-
dı. Açıklamada, Der-
viş"ın, ıddıa edılen seçiliş
nedenlerineuyması halin-
de Türk ekonomisinin,
uluslararası örgütlerinku-
şatması altına gireceği,
nedenlere uymayıp milli
ekonomiyi gözettiği ve
değişmez liderierin istek-
lennı yerine getirmediği
takdirde ıse kısa zamanda
'nankör' edebiyatına
konu olacağı ifade edildi.
Yaşar Okuyan.
Temizel
fazla
alıngan
YALÖVA(AA)-Çalış-
ma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Yaşar Okuyan,
Kemal Derviş'in, hükü-
met çalışmalarına katkı
sağlayacak bir bakan ol-
duğunu söyledi.
Okuyan, bayram tatili
için geldiği Yalova'da dü-
zenledıği basın toplantı-
sında, Türkiye'nin ekono-
mikyaptsında mutlaka re-
formyapılması gerektiği-
nibelirttı. ZekeriyaTenü-
zel'in Bankacılık Denet-
leme ve Düzenleme Ku-
rulu Başkanhğı görevin-
den istifasına da değinen
Okuyan, "Temizel'm isti-
fasından üzüntüduydum.
Saym Temizel fazla abn-
ganlık göstermiştir. Böyte
bir alınganlığı gostermeye
hakki)ok'"dedi.
Başbakan Ecevit, Türk ulusunun en büyük güvence olduğunu söyledi:
Krizibirlikte aşacağız
Başbakan Bülent Ecevit
• Kurban Bayramı
nedeniyle yayımladığı
mesajında, bayramlann
ulusal birliğin, toplumsal
dayamşma ve huzurun
simgesi olduğunu belirtti.
Başbakan Yardımcısı Bahceli
• "Birlikveberaberlik
içerisinde ekonomimizi
kmlgan zeminden kurtanp
daha sağlıkh ve istikrarlv
şartlara kavuşturmak mümkün
olacaktır."
ANKARA (Cıımhuriyet Bürosu) -
Ekonomik bunahmrn sorumlusu h-
derler, Kurban BayTamınedeniyle ya-
yımladıklan mesajlarda, Türkiye'nin
bir an öncebu sıkıntılardan kurtulma-
smı dilediler.
Başbakan Bülent Ecevit, Türk ulu-
sunun en zor koşullarda bile birliğine
sahip çıkmasınm, her türlü sorunun
üstesinden gelmedeki en büyük gü-
vencesi olduğunu söyledi. Ecevit,
"Son günkrde yaşadığutuz ekonomik
sorunlanmızıda bu çerçevede çözebi-
teceğjomizeinaıuyorum" dedı.
Başbakan Ecevit, Kurban Bayramı
nedeniyle yayımladığı mesajda, bay-
ramlann ulusal birliğin, toplumsal da-
yanışma ve huzurun simgesi olduğu-
nu belirtti. Ecevit mesajmda, Türk
ulusunun en zor zamanlarda bıle sa-
hıp çıktığı birliği sayesinde, ekono-
mik krizin de üstesinden gelineceği-
ni savundu.
Devlet Bakam ve Başbakan Yar-
dımcısı Devlet Bahçeti, son günlerde
yaşanan ekonomik krizm bir an önce
aşüması için bütün önlemlerin hızla
alınması gerektiğini belirterek "tnşal-
lah hep bitükte, milletolarakbirlik ve
berabertik içerisinde ekonomimizi kı-
rügan zemindenkurtanp daha sağük-
h ve istikrarh şartiara kavuşturmak
mümkün olacaktır"" dedi. Bahceli, hü-
kümetin ekonomik depremin yarattı-
ğı sıkıntılann en az zararla atlatılma-
sı, ekonomininen kısa zamandarahat-
laması için elinden gelen çabayı gös-
terdiğini kaydetti.
ANAP Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Mesut Yümaz bayramın
yurttaşlannkucaklaşmalanna, kırgın-
îıklannı unutmalanna,kin ve nefretin
Ekonominin yeni patronu Kemal Derviş'ten iyimser açıklama:
Kritik 3-4 hafta yar• Şubat ayı enflasyon
rakamlarırun sevindirici
olduğunu fakat son
gelişmeleri
yansıtmadığını belirten
Derviş, '3-4 haftayı
çıkartırsakbence
yolumuz açüacak' dedi.
İSTANBUL / ANKARA
(Cumhuriyet) - Ekonominin
yeni patronu Devlet Bakanı
Kemal Derviş. ekonomideki
en büyük sikıntının önümüz-
deki 3-4 haftada yaşanacağt-
tu belirterek "Bu 5-4 haftayı
çıkartırsak beoce yotumnz
açüacak^dedi.
Bakan Kemal Dervi|> örfc
ceki akşam geldiği îstan-
bul'da akademisyen arkadaş-
lanyla görüştü. Geceyi Prof.
DT. Asaf Ssvaş Akad'm evin-
de geçiren Derviş, dün Çıra-
ğan SarayTnda Dışişleri Ba-
kanı tsmau Cem ile buluştu.
Yeni ekip haarfağı
Cem ile görüşmesinin ar-
dmdan sorulan yamtlayan
Derviş, yeni ekonomik prog-
ramın hazırhklannı sürdür-
düklerini belirtti. "Yeni eldp
kuruyor musunuz" sorusuna
Derviş, "Kurmaya çabşıyo-
ruz. Zaten Ankara'da çokiyi
arkadaşlanm işbaşaıda" ya-
mtını verdi. Derviş, Cem ile
diplomatikilişkiler ve ulusla-
rarası sorunlarkonusunda gö-
rüştüklerini ifade ederek aka-
demisyen arkadaşlanyla uy-
kusuz ama yararlı bir gece ge-
çirdıkJerini anlattı.
Derviş, arabasının içinde
yaptığı telefon görüşmesini
dudakokuma yöntemiyle çö-
zülerek bir televizyon kana-
lında yayınlanmasıyla ügili
olarak da "O yöntemi biraz
düzehirsenjz iyi ohır. Çünkü
tamamenyanbş.Yadudalda-
CHP Cenel Başkanı Baykal
• "Türkiye'nin ekononuk
krizden çıkanlması için
yapüacak her türlü
mücadeleye öncülük etmeye
talibiz. Ateşten gömlek
giymeye hazuız."
ortadankalkmasma aracı olmasau di-
ledi. Yılmaz, "Tophım olarakyaşadv-
ğınuz ekononuk ve siyasal akıntılar-
dan kurtulabihnekiçinmorak ihtiya-
cımızvardır.KurbanBayTamı'ndaih-
byacnmz olanbu morak kavuşacagV
mıza inanıyorum" dedi.
Baykal: GorevetaKbiz
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal,
Türkiye'nin ekonomik krizden çıka-
nlması içinyapüacak mücadeleye ön-
cülük etmeye talip olduklannı belir-
terek "Ateşten gömlek giymeye haz»-
nz" dedi. Baykal, son 5 yıl-
da kişisel servetin arttığını,
ulusal servetin ise azaldığj-
m vurgulayarak yolsuzluk-
lan önlemeden enflasyonla
mücadeleyibaşanya ulaştır-
manın mümkün olmadığını
söyledi. Baykal, mesajında
şu görüşlere yer verdi:
"Enflasyonla mücadete,
geniş halk kesimlerine bü-
yük yük geüriyor. Hüküme-
tin uyguladiğ» ekonomik
program ve enflasyonla mü-
cadele yönethni sonunda,
yûzbinlerce kişiişsizkala-
raksokaklara dokühnüşrâr.
Geniş haöt ktOderi yoksuV-
laşnuşür. Halk, kaüandığı
buncazorluğakarşmyolsuz-
luklarmsryasisoruınlulann-
dan hesap sorulduğunugör-
mek istiyor. Bu boyutta ytA-
suztuklarm, sryasi bağjanü-
sızyapdamayacağuu biByor.
Bu nedenle halk, yoteuzluk-
lann siyasi bağlantüarmın
ortaya çıkanunasuu bekli-
Istanbul'da akademisyen arkadaşlanyla görüşen Bakan Kemal Derviş daha sonra Ç>
rağan Sarayı'nda Dışişleri Bakam İsmail Cem ile de bir görüşme yaptı. Cemfledqdoma-
tikffişkOerve uluslararası sorunlan g^iştûğüiıübeBrten Derviş, görüşmeninardmdan
Ankara'ya döndü. (Fotoğraf: AA)
nmdabir şey var,ya aanyön-
teminizde'* dedi.
KemalDerviş, tstanbul'dan
dönüşünde Ankara'da gazete-
cüerin sorulannı yanıtladı.
Şubattakî enflasyon rakamla-
nnın sevindirici olduğunu,
ancak bu rakamlann son ge-
lişmeleri yansıtmadığını be-
lirtenDerviş, geîecek iki ayın
enflasyon rakamlaraun böyle
olmayacağuu söyledi.
Gazetecflere sitem
Derviş, gazetecilerin 'Sia
ekonoıninmkurtarKisi(4arak
görüyoriar' şeklindeki değer-
lendirmeleri üzerine, "Çok
önemayorsunuz. Hep tekrar-
hyorum. Hakikaten önemsi-
yorsunuz. Ama inşallah hep
beraber yararh işter j-apaca-
ğa"dedi.
KemalDerviş, Türkiye gel-
diğindenberi attığı her adımı
izleyen gazetecelere de tepki
göstererek "Ne olur birazcık
rahat bırakm da biraz çahşa-
hm, Hepimiziçinbiraz çahşa-
ten" dedi.
Derviş, saat 17.00'de Hazi-
ne Mûsteşarlığı'nda ekonomi
bürokratlanyla bir araya gel-
di. Yaklaşık 4.5 saat süren
toplantıya Hazine Müsteşar
Vekıh Ferhat Endl, Merkez
Bankası Başkanı SüreyyaSer-
dengeçti, Dış Ticaret Müste-
şan Kürşad Tüzmen, Maliye
Bakanlığı Bütçe ve Mali
Kontrol Geneî Müdürü Dor-
muş Öztek, Merkez Bankası
Başkan Yardımcısı Şûkrü Bt-
nay, DevletPlanlama Teşkila-
tı Müsteşan Akın tznürİioğhı
ile Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulu'ndan yet-
kiüler katıldı.
Çffler. Türkiye sahipaz
DYP Genel Başkanı
Tansu ÇiDer, uygulanan
çok yanlış ekonomik poli-
tikalann sonucu olarak
yurttaşlann kurban Bayra-
mı'nda sorunlann altında
ezildiğini belirterek "Şün-
di ülkemiz tam bir kaosun,
iflasm ve kördüğümün or-
tasmdadır. TürkiyemMn
içeride ve dışanda dağ gibi
meseleleri sahipsiz kalmış-
tur" dedi. Çiller, çözümün
TBMM'de olduğunu kay-
detti.
Meral: Çözûm halkta
Türk-tş Genel Başkanı
Bayram Meral, yaşanan so-
runlann tümünün, halka ve
halkın gücüne dayamlarak
aşılacağına inandığıru be-
lirterek çözümün 1MF re-
çetelerinde değil halkın
kendinde olduğunu vurgu-
ladı.
"Hak-îş GenelBaşkanı Sa-
lim Uslu, işçi, memur,
emekli, esnaf, dar gelirli ve
işsizlenn bayrama ekono-
mik kriz, siyasi kaos, tedir-
gin bekleyiş ve demoralize
bir şekilde girdiklerini kay-
detti.
SlFIR NOKTASI /ORALÇAHŞLAR oralcalislarQyanoo.com
Yüzterce gazeteci rneslekta-
şımız bu bayrama işsiz giriyor.
En sıkıntılı günlerimde hep ya-
ntmda gördüğüm sevgili arka-
daşlanm Nilgün Cerrahoğlu,
Duygu Asena, Zeynep Oral,
Zeynep Atikkan, Ümur Talu,
Şahin Alpay, Ptnar Türenç ve
Yalçın Doğan'ın da aralannda
bulunduğu çok sayıda gazete-
ci, bu bayramda meslektenni
yapamaz hale getirildiler. Eko-
nomideki krizin faturası, bu
krizte ilgisi olmayan insanlara
fatura edildi.
Şimdi bayram, üstelik de
Kurban Bayramı. Buyazıyı yaz-
dığım sırada Istanbul sokakla-
nnı kurbanlık hayvanlann ses-
teri kaplamıştı. Sabahleyin, so-
kak ortalannda boğazlanacak-
lar. Bu boğazlama sahneleri,
herkesin gözü önünde yapıla-
cak. Çoluk çocuk bu boğazla-
ma sahnesini seyredecekler.
Bunun da din adına, inanç adı-
na yapıtdığı söylenecek.
Kurban kesme geleneğinin,
tektannlı dinlerden çok daha
eski bir tarihi var. Antik çağlar-
da kadın, kız ve çocuklar kur-
Sokaklarda Kurbanların
Kesilmediei Günlere
ban edilirdi. Bu vahşi gelenek
adım adım degişti ve giderek
hayvan kurban etmeye dönüş-
tü. Özellikle Müslürnanlann bir
kesimi bu kurban getenegini ıs-
rarla sürdürdü.
Kurban kesmenin, dini gö-
revterin içinde var olup olmadı-
ğı tartışması yapılıp duruyor.
Son günlerde birtez dahaorta-
ya atıldı. Bu teze göre tavuk da
kurbanedilebilirmiş! Al sanabir
tarttşma daha. Tavuk mu kur-
ban etsek, koyun mu, danamı?
Günlerdir bu konuşuluyor. So-
nuçta bir inanç ugruna bir şey-
lerin kurbanedilmesi gerekiyor.
• • •
Her inanç akımının, her dinin
ortayaçıktığı sıradaki dönemin
koşullanna uygun kurallan var.
Örneğin islamiyetin ilk ortaya
çıkış yıllannın üzerinden 1400
yıldan fazla bir zaman geçmiş.
O günün ihtiyaçlan, o günün
kültürüyle bugünün ihtiyaçlan
ve küttürü aynı olabilir mi? O
yıllarda İslamiyetin kurulması
veyayılması savaşlarla gerçek-
leşmiş. Bu savaşlar uzun yıllar
sürmüş. Sonra Haçlı Seferle-
ri'yle Hıristiyan dünyası Müslü-
rnanlann üzerine yürümüş.
O günün dünyası kılıç ve çıp-
lak zora dayalı bir dünyaymış.
Diyebilirsiniz ki, bugünun dün-
yası farklı mı? Evet, şiddet ve
zor hâlâ bugünün dünyasının
da en belirieyici öğeleri, ama
1400 yıldan bu yana çok şey
değişti. Hukuka uygun devlet-
ler kuruldu, insanlann en temel
haklannı koruyan kurallar, sis-
temler geüştirildi.
O dönemlerin özellikle kur-
ban gibi, sertlik ve kan içeren
gelenekteri neden hâlâ sürdü-
rülmek istenir? Bunun inanç-
tan çok bir toplumsal durumu
yansıttığtnı kabul etmeliyiz.
Toplum içindeki şiddet, her ala-
nayansıdığı gibi geleneklere de
yansıyor.
Örneğin bizim toplumumuz,
son 15-20 yılınt çok büyük k:
çatışmalarla geçirdi. Bunlar
tpplumun ruh halini de etkiliyor.
Örneğin kapalı mekânlarda
çok yüksek hacimli ses cihaz-
lanylamüzikyapmaksonyıllar-
da çokmodaoldu. Gürültü, bu-
ralarda her şeyin üstüne çıkı-
yor. Kendimi çok yabancı his-
settiğim bu rahatsız edici me-
kânlarda, insanlann hiç aldır-
madan dans edip duaımdan
şikâyetçi olmamalannaşaşıyo-
rum.
Bir insan, neden yüksek ses-
ten ve bağırtılardan rahatsız oi-
maz? Bir insan, evinin önünde
kurban kesilmesine, sokakla-
nn kana boğulmasına neden
tepki göstermez? Neden bu
kurban geleneği en vahşi biçi-
miyte sürüp gider? Bunca eko-
nomik krize karşın, ortahalli in-
sanlar, kıt gelirli insanlar, ille de
sokaklan niçin kana bulamak
isterler?
Bunun, inancın ötesinde bir
toplumsal kültür olduğu bk
gerçek. Hangi ortamda yaşar-
san, nasıl birtoplumsal ilişkiler
ağı içinde yetiştrsen ona uygun
bir kültür oluşturursun. Kurba-
nın hâlâ bu kadaryaygın olma-
sı, bunlann korkutucu sahneter
halinde sokaklarda gerçekleş-
tirilmesi, bu ülkedeki toplum-
sal ruh sağlığını gösteriyor.
• • •
Bundan kurtulmak zorunda-
yız. Hiç olmazsa belediyeterin
işe elkoyarak kurbanlann mez-
bahalardakesilmesinı sağlama-
lan gerekir. Her şeye kadir dev-
tet, bu vahşi âdeti en aandan
sokaklardan kaldırrnak için ne-
den hareketegeçmiyor? Neden
kolunu kıpırdatmıyor? Herhal-
de var bunun da bir hikmeti.
Hepinize, sokaklannda kur-
banlann kesilrnediği, banşçı,
huzurlu bayram günleri dilryo-
rum.
2000'Lt YTLLARDA
ERDAL ATABEK
YeniÇağınKurbanlan...
"Tavuk kurban edilir mi, edilmez mi" tartışma-
sına açıklık kazandınlması iyi oldu. Horozlar bu
açıklama tte kurtuldu, koçlar da kulak kabarttıkla-
nyla kaldılar. Bu bayram koçlan kurtaran ise dinte
imanla ilgisi olmayan "dolar" oldu. Dolann ani bir
fırlamayla erişilmez noktalara gelmesi kurbanlık
hayvan fiyatlannı yükselttiği için büyük olasıiıkla
koçlann, onlannyanındada inekle develerin bir bö-
lümü buyılı kazasız belasız atlatacaktır. Avrupa'da-
ki şap hastalığı da Avrupa dışındaki koçlara kur-
ban olma yolunu açtı. Avrupa'daki dindaşlanmız
Kazakistan'a kadar uzanıp kurbanlık hayvan ge-
tirtme girişiminde bulunuyorlarmış.
"Kurban olgusu" insanlıktarihi kadar eski. İlk in-
sanlardan başlayarak insanoğlunun, avının bere-
ketli olması için, bir diteğinin gerçekleşmesi için,
kendisinin, yakınlannın kazadan beladan korun-
ması için Tann'ya canlı kurban etme", böylelikle
Tann'nın gazabını yatıştırma, onun merhametine
stğınma inancı süregelmiştir. ilkkültürlerde bu can-
lı "insan "dır. Bir bakire kızı sunakta kurban etmek
geleneği daha sonra tektannlı dinlerde canlı hay-
vana dönüşmüştür. Islam dinindeki kurban da
"Oğlunu Tann'ya adayan Ibrahim Peygamber'in
bu adağını yerine getirmek için oğlu İsmail'/ kur-
ban etmek üzene iken gökten Tann tarafindan gön-
derilen bir koçun kurban ediimesi ve oğul Isma-
il'in bağışlanması" olayına dayantr. Hıristiyanlıkta
oğulun adı Ishaktir, o da gökten gelen koçun kur-
ban edılişiyle kurtulmuştur.
Böylece adaklar, istekler.Tann'dan dilekler "koç
kurban edilerek" ifade edilen şükranla bütünieşe-
cektir. Gücü yeten Müslümanlar için kurban kes-
mek ibadet kabul edilecek, evin gereksinmesi için
aynlan bölümün dışındaki kurban eti de yakınlara
ve et bulamayanlara verilecektir.
Ancak gözden kaçmaması gereken bir gerçek
var, "insan kurban etme geleneği" ortadan kalk-
tı mı, yoksa sadece biçim mi değiştirdi?
Dûnya artık "insanlann kurban edilmeleri" ne
tanık olmuyor mu?
Açlık içinde kıvranan milyonlarca insan "kur-
ban" degil mi? Birteşmiş Milletler'e göre dünya-
daki 70 milyon insan dolaylı, örtülü falan değil,
doğrudan açlık içinde.
Bu sayıntn en az on kah insan da yetersiz bes-
lenmenin, kötü yaşam koşullannm, yetersiz sağ-
lık hizmetinin "kubanlan" değil mi?
Tannlannyerini 'dünya egemenleri" almadı mı?
Tannnın gücünün Özelliği "ölüme ya da kalıma
kararverme gücü"değil mi?..
Şimdi "Dûnya Egemenleri", insanlann ölümüne,
açlıktan sürünmesine, en kötü koşullarda yaşama-
sına ya da dünya refahından en büyük paylan ala-
rak süper lüks yaşamasına karar vermiyor mu?
"Dünya Egemenleri" çokuluslu şirketler değil
mi?
Bu "çokuluslu şirketler" ulusal devletleri iste-
dikleri gibi yönetmiyor mu?
Artık "u)us-devter"in sonu geldi, artık "gelirda-
ğılımı dengesinin modası geçti, arttk emek ancak
sermayeye yarariı olduğu ölçüde önemlidir" cten-
miyor mu?
"hsanın değeri ancak sahip olduklan kadardıf
kuralı geçerti kılınmadı mı?
"Ancak parası olanlar iyi okullarda okuyabilir"
denmedi mi?
"Ancakparası olanlarsağlıkh olabilir" denmiyor
mu?
"Ancak parası olanlaryaşasın" demekdeğil mi-
dir bütün bunlar.
Son yaşanan ekonomikfelakette, birmilyon do-
lan olanın parası iki milyon dolara çıkmadı mı?
Aynı ekonomik felakette bir ay çalışıp üç yüz
milyon TL (turkish lira) alanın parası 200 milyon
TL'ye inmedi mi?
Kim kimin kurbanı oldu?
Türk lirası Amerikan dolannın kurbanı olmadı
mı? Zaten hep kurban değil miydi?
Emekçi, isfjfçinin kurbanı olmadı mı?
insan paraya kurban edilmedi mi?
İnsan nicedir paranın kurbanı değil miydi?
Ama aslında kurban olan da kendi kendinin kur-
banıdır.
Boynunu kuzu kuzu uzatmayanı kimse kese-
mez.
Boynunu taşa koyanı kesecek bir kasap ise her
zaman bulunur.
Önemli olan "neden hep kendinin kurban oldu-
ğunu" anlayabilmektir.
e-mail: erdalatakcasuperontine.com
Faks:0212-5139098
Cumruk Mustesarı Saygılıoğlu-.
Rüşvet cıhın da
veren de ahlaksız
ANKARA (AA) -
Gümrük Müsteşan
NevzatSaygıhoğJu, rüş-
vet ve yolsuzluklar ko-
nusunda Türkiye'nin
kokuştuğunu, gümrük-
lerin ve diğer kamu ku-
ruluşlaraun da bu ko-
kuşmuşluktan payını
aldığuu söyledi.
Saygıhoğlu, Türkiye
Ekonomik ve Sosyal
Etütler Vakfi'nın (TE-
SEV) Türkiye'de Yol-
suzluk Hane Halkı
Araştoma Sonuçlan'nı
değerlendirdi. Güm-
rükçülerin rüşvette tra-
fik polislerini izlediği
araştırmada, sıralama-
nın çok önemli olmadı-
ğıru kaydeden Gümrük
Müsteşan, "Kamudaki
rüşvet yelpazesinin bu
kadar geniş obnası dû-
şûndürûcüdür" dedi.
Vatandaşın rüşveti ya
tıkanan bürokrasiyi aş-
mak ve hakkını almak
için ya da haksız, ka«
nunsuzbirişlem yaptır-
makiçinverdiğini ifade
edan Saygılıoğlu, rüş-
vetin alanlar yönünder
de şu değerlendirmed«
bulundu: "Bu konud;
kamu açısından 3 ger
çekle karşı karşıyayıs
BunlannUki ücretleıi
düşüklüğü. Burokra»
deki dağmıkhk, bu çaı
km bir başka neden
Aynı işi yapan birdt
fazla idarenin yanı sv
aynıbirimdeb3ebir k
nuda birden fazla n
kanizmabulunuyor. İ
ni yaparken birini :
san, diğerine takıhş'
sun. Aynı şekilde I
rumsal etiğjn obman
da bir diğer uasurr
Saygılıoğlu.mşve
yolsuzluklarlaınücz
lede Önceliklebuna
den olan etmerierir
tadan kaldmlraası
rektiğini de \Turgt
ve "Rüşvet alanm a
ahlaksız olduğı y*
rüşvet veren dt al
sodu-
n
diye kouış