Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 MART 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Tayfur Sökmen
• tstanbul Haber
Servisi - Eski Hatay
Cumhuriyetı'nin ilk ve
tek Cumhurbaşkanı
Tayfur Sökmen,
ölûmünûn 21. yılında.
Zincirlikuyu'da mezan
başında anıldı. Törende
konuşan Hatay
Dayanışma Deraeği
Başkanı Ahmet Alıç,
Sökmen'in. Hatay'ın
bağımsızlığına
kavuşması ve
Türkiye'ye katılması
için mücadele ettiğini
anımsatarak Sökmen'in
Atatürk ile iyi ilişkileri
sayesinde Fransız
işgalcilerinin ve
Batılılann Hatay
üzerindeki oyunlannı
bozarak anavatanla
bütünleşmesini
sağladığını söyledi.
Sezer yasayı
onayladı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, Elektrik
Piyasası Yasası'nı dûn
onayladı. Yasa ile iletim
sektörü dışmda elektrik
piyasası tamamen özel
sektöre devTediliyor.
Enerjide liberal
yaklaşımı egemen
kılmak amacıyla
doğalgaz piyasası yasa
tasansı ve petrol
piyasası yasa tasansı da
ı gelecek aylarda
TBMM'ye s- ı -
gönderilecek. Resmi
Gazete'de bugûn
yayımlanması beklenen
yasaya göre, 24 aylık
geçiş döneminin
ardmdan barajlar da
satılacak.
İzmir'de banka
ctolandırıcıUğı
• İZMİR(AA)-
Alternatıfbank'ın
kapatılan Kemeraltı
Şubesı'ndeki bazı
müşterilerin
hesaplanndan başka
hesaplara yaklaşık 400
milyar lira aktanldığı
ortaya çıkanldı.
Aralannda Izmır'in
köklü ailelennden Carfi
ailesinin kızı ve
damadının da bulunduğu
5 kişi gözaltına alındı.
TÜPkiye'den
Taliban'a tepki
• ANKARA
(Cıunhuriyet Bürosu) -
Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü Hûseyin Diriöz
dün yüptığı açıklamada,
Afganistan'ın büyük
bölümünü elinde
bulunduran Taliban
hareketinın, ülkedeki
Buda heykellerini yıkma
karanyla ilgili olarak
"Hiçbir gerekçenin
böyle bir tahribatı haklı
kılamayacağını" belirtti.
Hüafetin
kaldırılması
• ANKARA (AA)-
TBMM Başkanı Omer
Izgi, Hilafet lcurumu ile
"Şer'iye ve Evkaf
Vekâleti"nın
kaldınlmasmı öngören
ve öğretımde birliği
sağlayan yasalann kabul
edılmesinın yıldönümü
dolayısıyla bır mesaj
yayımladı. Izgi.
mesajında, "TBMM'nin
kabul ettiği bu yasalarla,
Cumhuriyetin,
egemenliğin kaynağı
konusundaki duyarlıhğı
ve laik niteliği ortaya
konuhnuş, ulus
egemenliğıne ters düşen
halifelik tasfıye
edilmiştir" dedi.
Ercan Karakaş, eski genel başkanlann uyansının dikkate alınmadığını söyledi
Solda yeııi oluşum çabasıtstanbul Haber Servisi-Es-
ki CHP Genel Başkanı Altan
Öymen ve CHP Partı Mecli-
si Üyesi Murat Karayalçın,
CHP'nin güçlenmesi için ça-
hştıklannı belirterek "Genel
Merkez'den kaynaklanan
haksızlık ve yanlışlıklann son
bulması ve dûzehilmesi, par-
tide hukuk ve demokrasinin
egemen olması CHP'yi güç-
lendirir" dediler.
Sol kanadın önde gelen
Seçim olsa
dokuzparti
katdabüecek
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Yüksek Seçim Ku-
rulu (YSK) tarafından, her
yıl ocak ayında siyasi parti-
lerin seçime katılabilme ye-
terliliklerinin belirlenerek i-
lan edilmesi kararlaştınldı.
YSK, 1 Ocak 2001 itiba-
nyla seçime katılma yeterli-
liğine sahip ve seçmen kü-
tüklerinin verileceği partiler
olarak ANAP. CHP, DP. DTP,
DYP, FP, HADEP, MHP ile
ÖDP'yi belirledi. YSK'nin.
seçmen kütûklerinin verile-
ceği siyasi partüerin belirlen-
mesiyle ilgili karan da Res-
mi Gazete'de yer aldı.
Kararda, yasaya göre, si-
yasi partilerin seçimlere ka-
tılabilmeleri için illerin en az
yansında, oy verme günün-
den en az 6 ay evvel teşkilat
kurmuş ve büyük kongrele-
rini yapmış olmalannm veya
TBMM'de gruplannın bu-
lunması zorunlu olduğunun
vurgulandığına dikkat çekil-
di.
• CHP'de sol kanadın önderlerinden Ercan Karakaş, mümkün olan en geniş
katılımla. eski yanlışlardan annmış bir oluşumun gerekli olduğunu söyleyerek
"Partide demokrasi ve tüzük işlese buna gerek kalmazdı ama işlemiyor. Bir taraf
öteki tarafi dışhyor. Beş eski genel başkanın uyansı da dikkate alınmadı. Parti
yönetiminin bu tavnyla bir arada olmamız imkânsız" dedi.
isimlerinden Ercan Karakaş
ise yeni bir oluşum için çalış-
malann sûrdüğünü söyledi.
Görevden ahnan Beyoğlu
llçe Başkanı Mehmet Ak-
dağ'ın ABD'de yaşamrnı yi-
tiren oğlu Onur Akdağ'm
Şişli Camii'ndeki cenaze tö-
renine katılan CHP'nin eski
genel başkanlan, parti içi ge-
lişmeleri değerlendırdiler. Al-
tan Öymen, eski SODEP,
SHP ve CHP genel başkanla:
nnın Baykal'a yazdıkları
mektubun ve hafta içinde
yaptıklan açıklamanın ardın-
dan, Baykal'dan bir çay dave-
ti aldıklannı anımsatarak
"Biz genelbaşkanla eskiarka-
daşız, her zaman çayiçebOiriz.
Ama mesele birtikte çay içme-
ÇtZMEDEN YUKARI m.kart@superonline.com.tr MUSA KART
miz değil, partideki sorunla-
nn çözülmesi" diye konuştu.
Baykal'ın, yazılanlan dikkat-
li okuması için özellikle mek-
tup yazdıklannı söyleyen Öy-
men, genel başkanın bunları
dikkatli okuduğuna ilişkin bir
işaret göremediklenni söyle-
di. Oymen, solda yeni bir olu-
şuma ilişkin çalışma ve söy-
lentilerin, parti içi sorunlar-
dan gelen arayışlardan kay-
naklandığını vurgulayarak
"Herkes bu işin sonunun nere-
ye varacağmı merak ediyor, bu
yönde füdr yürütüyor. Uma-
nm. sorunun çözümü için bay-
ramda adun aühr" dedi. Mu-
rat Karayalçın da halen CHP
PM üyesi olduğunun altını çi-
zerek, yeni oluşum yönünde
bir çaba içinde olmadıklannı
ifade etti.
Sıkıntılannı Baykal'a yaz-
dıklan bir mektupla ilettikle-
rini söyleyen Karayalçın,
CHP'nin başansma kâtkıda
bulunmaya çalıştıklanm vur-
guladı.
Ercan Karakaş ise önemli
olanm sol değerleri benimse-
yen bir parti olduğunu, böyle
bir oluşumda liderin adının
ikinci planda kalacağını söy-
ledi. Karakaş, CHP yönetimi-
nin kendi partililerine bile ta-
hammül edemediğini savun-
du ve şunlan dedi:
"Mümkün olan en geniş ka-
bhmla, eski yanhşlardan ann-
mış bir oluşum gerekli. Parti-
de demokrasi ve tüzük işlese
buna gerek kahnayılı ama iş-
lemiyor. Bir taraf öteki tarafi
dışhyor. Beş eski genel başka-
nın uyansı da dikkate alınma-
dL Parti yönetiminin bu tav-
nyla bir arada olmamız im-
kânsız, Yeni oluşum için karar
verdik. Gküşten Erdal Bey de
çok rahatsız, yeni bir oluşuma
sıcak bakacaktir."
Baykal, BDDK Başkanı'nın görevden aynlmasının yeni programa darbe vuracağını söyledi
leımzel uı ıstiıası olumsuz geJîşıneANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Ze-
keriya Temizel'ın BDDK baskanlığın-
dan ıstjfa etmesıni "son derece ohunsuz
birgefişme" olarak niteledi. Baykal, is-
tifa nedeninin çok önem taşıdığına dik-
kat çekerken bu durumun yeni progra-
mın başansına darbe vurabileceği uya-
nsında bulundu. Baykal, eski liderlere
çağnda bulunduğunu anımsatarak on-
lardan yanıt beklediğini, bayramdan
sonra görüşebileceklerini bildirdi.
Baykal, dün Ankara Ticaret Odası
(ATO) Başkanı Sinan Aygün'ü ziyaret
etti. Esnaf ve tüccar kesiminin "buruk
bflyrammı" kutlamak amacıyla geldik-
lerini belirten Baykal, Aygün'ün son
dönemde ekonomik programa ilişkin
olarak yaptığı bütün uyanlarda haklı
çıktığını söyledi. Baykal. "Birçıkışyo-
hı bulacağız, ama gerçekleri görmez-
OnurAkdağ
toprağa verildi
Yüksek Ksans eğnimi gördüğû ABDUe
geçirdiği kah) krizi sonucu yaşammı yitiren,
görevden ahnan CHP Beyoğlu Üçe Başkanı
Mehmet Akdağ'm oğlu Onur Akdağ, Şişti
Camii'nde küman cenaze namazının ardından
Zinciriikuyu MezarüğTndatoprağaverildi
Onur Akdağ'm cenaze törenine aflesi, yakuılan
ve aralannda Erdal Inönü, Altan Öymen,
Murat Karayalçın, Mehmet MoğuHay, Ercan
Karakaş. Gürbüz Çapan, Berhan Şimşek,
Kemal Nebktğlu, AH Özcan, Yüksel ÇengeL
Mehmet Sevîgen ve Etem Canknrtaran'm da
bulunduğu çok sayıda partfli kaoku.
den gelerek sahte umutlar veşerterek
çıkış yohı bulamayız'' diye konuştu.
Görûşme sırasında kendisine iletilen
Temizel'in istifası haberini değerlen-
diren Baykal, gelişmeyi son derece
olumsuz bulduğunu ve bunun nedeni-
nin çok önem taşıdığının altını çizdi.
Temizel'in son derece dürüst, saygın
bir yönetici olduğunu kaydeden CHP
lideri, "Görev yerine geürmedeki bir
anlaşmazhktan doiayı aynlmakzorun-
da kaldıysa bu çok tehiikelidir. Bu du-
rum, Kemal Derviş'm getirflmesiyle ya-
ratümaya çaltşılan olumlu havayı tam
tersine çevirebuecek bir oiumsuzlukta-
dır. Temizel'in eli kohı bağlandıysa,ça-
hşmasma güçlük çıkanldı> sa, görev ta-
nınnnrian kaynaklanan bir istifa ise
btından kaygı duyanm. Bu dunım, ye-
ni programın başansma darbe vurur"
değerlendırmesini yaptı.
Baykal. bir başka soru üzerine de Ke-
mal Derviş'in iyi yetişmiş bir iktisatçı
olduğunu, ancakTürkiye'deki sorunun
kişisel bilgi ve becerilerle aşılabilecek
bir durum olmaktan çıktıgını kaydetti.
Baykal, "Umanm, Derviş'm kaderi Te-
mizel'in kaderine benzemez" açıkla-
masını yaptı.
1IRMIKIAYDIN ENGtN aengin(adoruk.nettr
Yuf be!.. Hevesimı yine kursa-
ğımdabıraktılar...
Büyük tatilin başladığı, med-
ya merkezlerinde günübirlik ha-
ber koşuşturmasının görece
azaldığı şu etverişli koşullarda,
şöyte koltuğa yaslanıp dup bı-
teni serinkanlıhkla değertendire-
rek okura "Haş'şöyle!" dedirte-
cek bir yazı döktürmek vardı; en
azından niyet vardı.
Ömeğin, yaşanan çalkantının
olası olumlu sonuçlan üstünde
durulacakb. Soygun, uyuşturu-
cu ticareti, rant vurgununa da-
yanan ve üretmeden kazanma
umutlannı kışkırtan bir çapaçul
ekonominin yeterince dibe vur-
duğu vurgulanmaya çalışılacak-
tı. Kamu vicdanında -şimdilik
eyleme dönüşecek örgütlülüğe
ulaşmasa da- bu kirliliğe karşı
yeterince tepki biriktiğinin altı çi-
zilmeye çalışılacaktı.
Daha da ileri gidilecek; Türki-
ye'ye ha bire kredi açarak bir
yandan gırtlağa kadar borçlan-
dıran ama bir yandan da üfür-
sen devrileceğe benzeyen eko-
nomisini ayaklan üstünde tut-
maya çabalayan ABD ve bir öl-
çüde Avrupa Birliği'nin, Türki-
ye'de artık "kapitalizme benzer
Şöyle Tadını Çıkararak...
bir kapitalizm "in egemen olma-
sından yana olup olmadıklan
sorgulanacaktı.
"Kapitalizme benzer kapita-
lizm" ya da "kapitalizm gibi ka-
pitalizm" de ne ola ki, diye so-
ranlara:
Ne yani, şu anda Türkiye'de
egemen olan sisteme siz kapi-
taHzm mi diyorsunuz? Bu soru-
yu liberalizmin peygamberi, ser-
best piyasa ekonomisinin piri
Adam Smith belki, "Elbette, ne
var yani" diye yanıtlayabilirdi,
ama bu işi Adam Smith'ten çok
(çok, çok) iyi bildiğıni kanıtlamış
Karl Marx amcam gülerek göz-
lennı kırpar ve "Eğer Türidye'de-
ki bu sistem kapitalizm ise ben
de dini bütün birpapayım" di-
ye daJgasını geçerdi.
Kapitalizm dediğin, feodalizm
denen aşiret, kabile beyleri ege-
menliğinden daha ileri bir sis-
tem olsa gerek.
Kapitalizm, kendilerine "aris-
tokrat" etiketi takmış asalak fe-
odal egemenleri darmadağın
eden; atölyesinde, fabrikasında
üretim "yapbnp" ürünleri meta
pazanna süren, üretilmiş malla-
n pazarlayan anasının gözü, cin
fikirii, girişimci burjuvalann dü-
zenidir.
Sanayicisi meta ürettirir, tüc-
can meta pazariar, bankacısı
(banker) sanayiciye, tüccara
kredi vererek kârdan pay alır. ll-
kin kendi "ulusal" pazanna ege-
men olur, ardından dünya pa-
zarlanna açılır...
Rant vurgunu ile palazianan,
uyuşturucu ticareti ile sermaye
birikimi sağlayan, serbest piya-
sa ekonomisindeki toplumu da-
ha ileriye taşıyacak rekabeti,
mafya metotlarıyla rakibi saf dı-
şı bırakmak diye kavrayan bu
heriflerin sistemine kapitalizm
demek kapitalizme de kapita-
liste de ayıp dmaz mı?..
... Diyecektim...
•••
Bütün bu sorulan, yargılan art
arda sıralayıp halkın temiz top-
lum özlemi ile ABD'li ve AB'li
ağababalanmıan "kayıtdışı'ya
da "mafiosa"yada "vurgun'ya
da "rjortum" yada "soygun'gi-
bi sıfatlarla anılan Türkiye düze-
nine bir çekkJüzen verme egi-
limlerinin örtüşmeye başladığı-
na dikkat çekecektim. Ardından
ekonomiyi çapsız siyasetçi ta-
sallutundan belli ölçülerde kur-
tarabilecek bir "Kemal Derviş
sistemi"ne geçilip geçilmeye-
ceği sorusunu ortaya atacak-
öm.
En sonunda da yazıyı, "Yuf
olsun size kapitalistfer. Bu ülke-
de kapitalizm gibi bir kapitaliz-
mi önermek bile bencileyin
Marksistlere düşüyor" diye nok-
talayıp keyifle stntacaktım.
Olmadı.
önce ANAP ve MHP saflann-
daki siyaset esnafi, Emlak Ban-
kası ve Vakrflar Bankası gibi av-
laklan kaptırmamakta direndiler
ve başardılar.
"Umudumuz Ecevit"in yeni
ve son umudu "Kemal Derviş
formülû" de daha dogmadan
sakatkaldı.
•••
Yine de "N'apalım, keyifli bir
yazıyı kursağımızda bıraktılar;
ben de şiırden, sanattan, öme-
ğin, bin\aç gûn önce Aksanat
Kültür Merkezi'nde izlediğim,
tadı hâlâ damağımda kaldığın-
dan keyifle yalanıp durduğum
Knepp oyunu üstûne yazanm"
diye kendimi teselli ediyordum.
Haberden uzak, habercilik teta-
şından kurtulmuş, dokuz günlük
"düşük yoğunluklu habercilik"
koşullannın tadını çikarmak he-
saplan yapıyordum ki!..
Olmadı. Daha tatilin ilk günü,
haber merkezlerine Bankacılık
Denetieme ve Düzenleme Ku-
rulu Başkanı Zekeriya Temi-
zel'in beklenmedik istifasının
haberi düşüverdi.
Haydi bakalım, işin yoksa, ta-
tite çıkmış siyaset ulemasına
ulaşıp değerlendirmelerini al.
Haydi bakalım, bilgi ve veri ek-
sikliğinde bu istifanın önünü ar-
kasını, nedenini, sonucunu de-
ğeriendirmeye çalış...
•••
Hani ünlü bir halk deyişi var-
dır "Gazeteciye her gün bay-
ram", der.
Yanlış. O eskktenmiş.
Gazetecinin bayramı bile
yok...
Sizlere gelince...
Hepinize iyi bayramlar, iyi ta-
tiller...
POLİTİKA GUNLUGU
HtKMET ÇETtNKAYA
IrmaMarın Sessizliği...
Ne diyordu Efraim Huerta:
"Ürkerek çekilir sessizlik
yıldızsız gökyüzünden çekilir,
ağızlanmızın acelesinden,
solgun kamelyalardan, karanfillerden."
Yeni akıtılmış kan kadar ağır, uykulu gecede için-
de sönük ışıklan yok ettiğimiz mevsimler bitiyor gi-
biydi...
Saat kaçtı bilmiyorum!..
Irmaklann sessizliği bozuldu o anda; içimizde-
ki coşku bitti!..
Güçlü, kayrtsız bir aşkın perdeleri indi...
Bir çocukağlıyordugecenin içinde. Bir taşraka-
sabasının bilinen hüznü başlıyordu...
Karanlığın seslerinde kuru bir umutsuzluk var-
dı...
Katıksız kinınde toplanırken rüzgânn sesi, yürek-
lerde ve dudaklarda yabancı bir egemenlik gö-
rülüyordu...
Ağaçlar büyüyordu!..
Insanlar büyüyordu!..
llık birtoprakta yaşam dilleniyordu!..
Söyleyin.. acımak, kanatlan kesilmiş can çeki-
şen bir kuş muydu?
Renkli bir pencerede akşamüstü düşleri kurar-
ken, Lawrence'ın yeni duyarlıklan takılıyordu pe-
şimize...
Vakitsiz sevişmeler içinde büyüyen bizdik. De-
mir kapılar önünde aşkın acısını tadıyorduk:
"Seninki huysuz bir acı,
Oysa benim de yüzüm kara;
Sevgin köklüydü, eksiksizdi senin,
Benimki güneşe doğru büyüyen
Tutkusuydu çiçeğin."
Keskin aydınlıklardan bunalıyorduk o acıyı çe-
kerken...
Gözlerimize sis perdeleri iniyordu Anna Ahma-
tova'yı okurken...
Çok ırmaklı anlaşılmaz kentlere gidiyorduk bir-
iikte...
Karanp duran dallarda ay ışığı anyorduk...
Yan üşengeçtik, yan sevecen!..
• • •
Bir aşk türküsü var içimizde!..
Çocuksu bir hırçınlık!..
Vakit senin için de benim için de erken, karar-
sızlıklar üstümüzdeyken!..
Haydi gel şimdi bıraz da Eliot'tan konuşalım is-
tersen:
"Oyalandık bir vakit denizin sofralannda
Saçlanna kırmızı yosunlar takmış deniz perile-
riyle,
Boğulduk sonra uyanınca ansızın insan sesle-
riyle."
O incecik omuzlann kırbaç altında kızarmak için;
kırbaç altında kızarmak ve alev alev yanmak için
kuru sogukta...
Yanmak için kara bir mum gibi yakarmaktan
korkup titreyen ey narin omuzlu, büyulu bakışla-
nn becerikli güzeli...
Ey gül ağacı!..
Ey tath belal..
Ey Osip Mandelştam'ın çocuk parmaklı may-
munu!
Ben de yanmak için vanm adına dikilmiş mum
gibi!..
Çocukluk düşlenm, annemin çığlığıyla buluşur
geniş avlularda...
Tıpkı Sunay Akın gibi büyür gözlerim, kapılar
çalındığında:
"Aslında ben daha güzel ölürdüm
arka bahçede askercilik oynarken
tahta tüfeğımle toprağa uzanır
annemin sesiyle doğrulurdum hemen
- Çabuk kalk üstün kirlenecek hınzıri >
Yerdeyim yine bak anneciğim •
n'oiurkızma adımı çağır"
Kınk cam üstünde yürümek ve geçmek için
kanlı kumlan; ben de sevilmek için aşanm tüm
dağlan!..
• • •
Umutsuzluk içinde aşk acıst dörtnala yol alır;
sesin, gülüşün alt harf içinde çoğalııi..
Gümüş vazolardakı çıçeklerdir ayak bileklerinin
üstü, meyvesıyse unutkanlığın özü!..
"Sevgilim,
Kralı karanlık olan
bir ülkedir senin saçlann
alnın çiçeklerin bir havalanışı."
Hani zafer davullarıyla yürüyen bir ordu...
Cummings n düşleri gibi:
"başın dipdiri bir ormandır sesin
uyuyan kuşlaha dolu
oğul oğul ak andır memelerin
dalı üstünde gövdenin
gövden nisandır benim için
koltukaltlannda ilkbahann gelişi"
Bir aşk türküsü var içimizde...
Her ucunda aşk olan ağacın dallan!..
Aşk acıdır, aşk hüzün!..
Benimse hiç gitmediğim bir yerde, her türtü
yaşamın kendi sessizliği!..
hikmet.cetinkaya(« cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
1
Cumhurfyef
;
k ı t a p 1 a r ı
Hikmet Çetinkaya
ALACA BIR OFKE
Ey benim a> JıoUk gunkn heklewn Tıirkiyem1
Ey benim olume alfaş tutan halkım!.
Ey benim şafağın yolunu açan suskun akşamlann hüznünu
yaşam bıçimı sanan ınsanım!..
Ey benim ozgürlüklen Erbakan Hoca'nın takkesinde arayan
romantik aydmım
1
^Cumhurjyrt pağ PazaHama A Ş Tü'kocağı Cad No 39/41
•^ kitapkulubü •34324C3öal
oğlu-lstanbu! Tel" (212)514 01 96