Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 MART 2001 SAU
HABERLER
DUNYADA BUGÜN
ALİSİRMEN
Metin Oktay Aydın mı?
Türkiye'de çeşitli dönemlerde, gündemin üst sı-
ralanna çıkan "aydın" tartışması bu kez de, Me-
met Fuat ile Ferit Edgü'nün tartışmalanyla gaze-
te manşetlerine çıktı.
Memet Fuat, "Aydınlar Sözlüğü"ne Metin Ok-
tay'ı da almış, Edgü de, velev ki gol kralı bile olsa,
bir ayak topçusunun aydın olarak nitelenmesine
itiraz etmiş ve tartışma başlamış.
Dediğim gibi, bizde aydın kavramı üzerinde çok
tartışılmıştır.
Entelektüçliik zaten her yerde tartışılan bir ko-
nu.
Ancak burada çok önemli bir nokta üzerinde
durmamız gerekir, bizim toplumumuzda 19. yüz-
yılda gündeme giren bu kavram, Batı'dakinden
daha değişiktir.
Değişiklik Batılının daha donanımlı ve bilgili ol-
masından (ki her zaman öyle de değil) kaynaklan-
mıyor. Değişiklik, bizim toplumumuzun aydına
yüktediği işlevden doğuyor.
öerçekten sözcüğün Frenkçe anlamı, entelek-
tüel sözcüğünden geliyor. Entelektüel de entetek-
tüel, yani zekâ ve düşünce ile ilgili olan anlamını
taşıyor.
Dikkat edilirse burada, entelektüele yüklenmiş
toplumsal bir işlev yoktur.
Aydın kavramı bize ise, duruma uydurulan bir
sözcükle girmiş. Arapça aslında olmayan münev-
ver, tenvirden, aydınlanmadan geliyor.
Var olan tenvir kökünden Osmanh'nın türettiği
münevver, aydınlanmış, aydınlatmakla yükümlü
anlamını taşıyor.
Yani, bizim münevvere, Batılı entelektüele yük-
(enmemiş olan bir misyon yüklenmiştir.
Onun işlevi, efsanedeki Prometheus'un roiü gi-
bidir.
Ve bu durumda, çoğu zaman yazgısının da Pro-
metheus ile benzer olmasında şaşacak bir yön
yoktur.
• • •
Yıllar önce, Cumhuriyet'te yazdığım biryazı üze-
rine bir okur mektubu aldım.
Manisa'dan yazan okurum, "Siz aydınlar halkı
küçümsüyorsunuz" diyordu. Sonra da, tepkisinin
yaanın üzerinden biraz zaman geçtikten sonrabe-
lirtilmiş olmasının nedenini açıklıyordu.
Kendisi bir lokantada çalışmaktaymış ve kimi
geceler saat 2'den sonra Cumhuriyet'i okuyabili-
yonmuş, kimi zaman da, çok yorgun olduğundan
yazılann okunması, izin gününe kalabiliyormuş.
Bunca yıllık meslek yaşamım boyunca, beni en
çok heyecanlandıranlardan biri olan bu mektuba,
kendi köşemde yanıt verdim.
Sevgili ve değerli Cumhuriyet okuruna, halkın,
bir toplumda belirli bir anda yaşayan insanlann
toplamı olduğunu, hepimizin halkı oluşturduğunu
anlattıktan sonra, aydının ise kendi yakın çevresin-
den başlayıp ülkeyi ve dünyayı kapsayan sorun-
larla uğraşan, onlan öğrenen, okuduğunu hemen
kabul etmeyip kendi aklının ve bilgisinin süzgecin-
den geçiren ve edilgen geniş topluluklann aksine,
tepkisini ortaya koyan kişi olduğunu söyledikten
sonra, ağır bir işte çalıştıktan sonra gecenın saat
ikisinde gazetesine sanlan, ustelik okuduklannın
hepsini kendine sunulduğu gibi kabul etmeyen, et-
memekle de kalmayıp, tepkisini kendisine sakla-
mayıp dışa vuran, gerekli hedefe yönelten kişinin
aydının ta kendisi olduğunu belirtmeye çalıştım.
Benim sapına kadar aydın okurum, bu yanıtı ka-
bul etmiş olmalı ki, bir itiraz mektubu almadım.
• • •
Şimdi futbol yaşamının çok büyük bir bölümü-
nü izlediğim, kendisiyle sekiz on kez konuşmafır-
satı bulduğum merhum Metin Oktay'a gelelim.
Metin Oktay futbolun gerçek krallanndan biriy-
di, oyunuyla olduğu kadar davranışlan, insana yak-
laşunıylada....
Çok kişinin taşıyamadığı krallık unvanını o, ve-
fa, insanseverlik tevazuu ve terbiye duygulanyla
meczederek taşıdı.
Efsanesinin ölümünden sonra doğmuşlar tara-
fından da bilinmesi, yalnız müstesna bir golcü,
müthiş estetiği olan bir futbolcu olmasından de-
ğil, ama aynı zamanda bu nitelikleri yüzündendir
de...
Futbol yaşamının doruklannda olduğu bir dö-
nemde, o zamanlar sol sayılan Akşam gazetesine
verdiği bir demeçte "En sevdiğim yazar Çetin Al-
tan, çünkü o fırsat eşitliğini savunuyor, bizim ora-
da kaç yetenekli çocuktuk, ama bir tek ben çıka-
bildim, ama fırsat eşitliği olsaydı..." diyordu.
Şöhretinin ve başansının pınltısıyla başı dönen
egoist bir kişi olacağı yerde, ulkesindeki koşullan
irdeleyen bir adamın örneği değil de, nedir bu?
Başlıktaki soruya ben yanıt veremeyeceğim.
En doğrusu siz söyleyin: "Metin Oktay aydın
mıydı?"
FP kararına göre davranacak
Tayyip Erdoğan
pusuda bekliyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Siyaset-
te yeni oluşum konu-
sunda "Haarhk içinde
değil, hazır vaziyette-
yim" diyen Recep Tay-
yip Erdoğan ve FP'nin
"yenilikçi" milletvekil-
leri, kapatma davasmın
sonucunu bekliyor.
Hukukçu milletve-
killeri, Tayyip Erdo-
ğan'ın, siyaset yasağı-
nın kaldınlması için
Üsküdar Ağır Ceza
Mahkemesi'ne gelecek
ay yapacağı başvuru-
dan olumlu sonuç al-
masına olasılık tanımı-
yor. Bu durumda Ana-
yasa Mahkemesi'ndeki
kapatma davasının so-
nucunu bekleyecek
olan yenilikçilerin, ay-
nşmanm ardından
"emanetçi" bir isim
çevresinde toplanacak-
lan belirtildi.
Yenilikçiler, FP'nin
kapatılması durumun-
da kurulu partilerden
birinde çıkış yapmayı
da tartışıyor. Bu du-
rumda çok sayıda FP
milletvekili ile bazı
ANAP ve DYP'lilerin,
Yeniden Doğuş Partisi
(YDP), Millet Partisi
(MP) ya da Demokrat
Parti'de (DP) bir araya
gelebilecekleri belirtil-
di. YDP'nin eski Genel
Başkanı Hasan Celal
GüzeTin partiye üyeli-
ği Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca redde-
dilmişti. Korkut Ozal
da"gençpolitikacılarnı
önünü açmak" gerek-
çesiyle DP Genel Baş-
kanlığı'ndan geçen haf-
ta istifa etti.
Partide, Ecevit sonrası genel başkanlık için Zekeriya Temizel'in adı öne çıkıyor
DSP'de kurultay lıesaplaıiANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-DSP kurultayının erteleneceği ha-
berlerinin yarattığı tepki ve spekü-
lasyonlar üzerine kurultayın 29 Ni-
san Pazar günü yapılması kararlaş-
tınldı. Başbakan Bûknt Ecevit'in
dün DSP Genel Merkezi'nde yaptı-
ğı görüşmelerden sonra kurultay ta-
rihi kesinleştirildi ve birkaç gün
içinde gazetelerde takvimin ilan
edilmesi kararlaştınldı. Bu arada B-
DDK Başkanlığı'ndan istifa eden
Zekeriya Temizel'in de partiye üye
olacağı ve kurultayda PM listesin-
de aday gösterileceği haberleri ku-
lislerde yaygınlaştı.
DSP'nin 1997 yılı aralık aymda
yapılan kurultayının üzerinden üç
yıldan fazla sûre geçmesine karşın
• DSP'de kurultayın ertelenmesi konuşulurken "Ecevit sonbaharda kurultay yapacak
ve genel başkanlığı bırakacak. Yerine Derviş geçecek" benzeri spekülasyonlann
yoğunlaşması üzerine ertelenıeden vazgeçüdi. Temizerin önümüzdeki günlerde
partiye üye olacağı ve kurultayda da PM'ye aday gösterileceği dile getirildi.
yeni kurultay tarihinin aylardır be-
lirlenememesi çeşitli spekülasyon-
lara yol açtı. Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı'na yapılan başvuruda,
kurultayın nisan sonuna dek yapıla-
cağının bildirildiği öğrenildi. An-
cak daha sonra, ekonomik bunalım
ortamında kurultay yapüamayacağı
gerekçesiyle erteleme gündeme
geldi.
Kııruttay29Nisan'da
Erteleme olasıhğının "Ecevitson-
baharda kurultay yapacak ve genel
başkanhğı bırakacak.Yerine Kemal
Derviş geçecek" benzeri spekülas-
yonlan yoğunlaştırması üzerine er-
telemeden vazgeçüdi. Başbakan
Ecevit, dün sabah genel merkeze
gitti. Bu ziyaret sonunda kurultayın
29 Nisan'da yapılması ve bunun için
gazetelere ilanlar verilmesi karar-
laştınldı.
Eski bakanlardan Zekeriya Temi-
zel'in, solda yeni parti arayışlan ko-
nusunda "Bu tür harekeöerin nasıl
sonuçlandığını yakuı geçmişimizde
gördük. Kesinükk böyle bir hareket
içinde yer almam. Aynca bu tür gi-
rişimJerin solu böhnek gibi bir risk
taydığına da yineyakm tarihimizde
tanık oiduk" sözleri de farklı yo-
rumlara yol açtı. Temizel'in "ken-
disini DSP dışmda kahmş görmedi-
ğme" ilişkin sözlerine dikkat çeki-
lirken bazı DSP'liler, "TemizeL,
DSP üyesi bile değiL Her şey EcevhV
ler'e bağh. Eğer partiye çağırmaz-
larsa, üye yapmazlarsa teknik ola-
rak hiçbir şansı ohnaz" yorumunu
yaptı. Dün Temizel'in önümüzdeki
günlerde partiye üye olacağı ve ku-
rultayda da Ecevit'in listesinden
PM'ye aday gösterileceği söylenti-
leri kulislerde dile getirildi.
Temizel'in Ecevit sonrası DSP'de
liderlik yanşına gireceği vurgula-
nırken TBMM içinde de kendisiy-
le birlikte hareket eden bir grubun
bulunduğuna dikkat çekildi. DSP
kulislerinde Ecevit'in kendisinden
sonra "vefiaht* gösterip gösterme-
yeceği merak konusu olurken Ke-
mal Derviş'in ekonomide başanlı
ohnası dunımunda adımn öne çıka-
bileceğinin altı çizildi. Bu arada Ke-
mal Derviş'in ABD'ye giderken bir
dönem Ecevit'in veliahtı olacağı ha-
berleri yaygınlaşan Devlet Bakanı
Şükrü Sina Gürel'e vekâleti bırak-
masına da dikkat çekildi.
Bakanlar Kurulu'nda, hazırlanmakta olan yeni ekonomik program görüşüldü
Ecevit'ten bakanlara uyarı
AIHM
Kayıpiki
HADEP'li
için savunma
DtYARBAKIR(Cumhu-
riyetBürosu)-Türkiye, Şır-
nak'ın Silopi ilçesinde 25
Ocak'tan bu yana kayıp
olan HADEP Uçe Başkanı
Serdar Tanış ile partili Ebu-
betdr Deniz hakkında Avru-
pa Insan Haklan Mahke-
mesi'nin (AİHM) istediği
savunmayı gönderdi.
Yazıda, HADEP'lilerin
gözaltına alınmadığı iddıa
edildi. Türkiye'nin kayıp
HADEP'lilerle ilgili olarak
AİHM'ye 26 Şubat'ta gön-
dermesi gereken savunma-
sını 2 Mart'ta'gönderdiği
belirlendi.
Avrupa Konseyi Daimi
Temsilciliği aracılığıyla
göndenlen 4 sayfalık sa-
vunmada, Tanış ve De-
niz'in 25 Ocak'ta saat
14.00'te komutanla görüş-
mek üzere kendi istekleriy-
le Silopi Jandarma Komu-
tanlığı'na gittikleri, komu-
tanı bulamayınca bir başka
yetkiliyle görüşerek
14.30'da aynldıklan belir-
tildi.
Ecevit'in başkankğında toplanan Bakanlar Kurulu, yeni ekonomik programı
değerlendirdL Program için sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınacak. (AA)
ANKARA(CumhuriyetBüro$u)-Ba-
kanlar Kurulu toplantısında, hazırlan-
makta olan yeni ekonomik program de-
ğerlendınldi. Başbakan Bülent Ecevit,
bakanlar arasında çatışma olduğu gö-
rûntûsünün verilmemesi için özen gös-
terilmesi uyansında bulundu. Bunun
üzerine Başbakan Yardımcısı Devlet
BahçeE, MHP'li bakanlara kendi sorum-
luluk alanlan dışında demeç vermeme-
leri uyansını içeren bir yazı gönderdi.
Gündemsiz toplanan Bakanlar Kuru-
lu'nda, Devlet Bakanı Mustafa Yümaz,
belediye sınırlan dışındciki yapılaşmala-
ra ruhsat verilerek kaynak elde edilebi-
leceğini söyledi. Toplantıda bazı bakan-
lar ek ödenek isteminde bulundu. Baş-
bakan Yardımcısı Mesut Yümaz, teker
teker bu istemlerin sıralanmamasını is-
teyerek YPK toplantısında bunlann de-
ğerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Başbakan Ecevit, Suriye'de olduğu
için toplantıya katılmayan Tanm ve Kö-
yişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'ın
tartışma yaratan sözlerinden rahatsızlı-
ğuıı dile getirdi. İsim vermeyen Ecevit
"Baa bakanlar arasında çaüsma oldu-
ğu görüntüsü verihnemeli'' dedi. Top-
lantının ardından Bahçelı tarafından
MHP'li bakanlara göndenlen yazıda de-
meç yasağı getirildi.
Bakanlar Kurulu'nda yargı reformu
kapsamında F tipi cezaevlerinde yeni
düzenleme öngören TMY yasasuıdaki
değişiklik, infaz hâkimliği yasa tasansı
ve harç miktarlannın arthnlmasına iliş-
kin tasanlar ımzaya açıldı.
Toplantının ardından açıklama yapan
Devlet Bakanı Tunca Toskay, deprem
bölgesindeki SSK ve Bağ-Kur primle-
rinin 30 Haziran 2001 tarihine kadar er-
telendiğini söyledi.
Prof. Akşin, Kemalizm konusunda tutarlı isimlerle, yeni kadrolarla yola çıkacaklarını söyledi
'Ulusalcı SoP için çahşmalar hızlandı
BARIŞDOSTER
CHP'de istifa ve ihraçlann artma-
sma paralel olarak, solda uzun süre-
dir gündemde olan yeni oluşumlar
da çahşmalannı hızlandırdı. Solun,
ulusalcılığı ve Kemalizmi önde tu-
tan kanadındaki gelişmeler belirli
bir olgunluğa ulaşırken, yeni sosyal
demokrat partinin de önümüzdeki
günlerde daha somut adımlar atma-
ya başlayacağı vurgulandı.
CHP'deki istifalar ve tasfıye tar-
tışmalan, partiden kopan ya da kop-
mayı düşünen CHP'lileri yeni ara-
yışlara yöneltirken, sol kulvarda ça-
lışmalanna CHP'deki gelişmelerden
bağımsız olarak ve çok daha önce
başlayan yeni partinin, program ve
yapılanma tartışmalannda oldukça
yol aldığı belirtildi. Prof. Dr. Müm-
taz SoysaL Prof. Dr. Sina Akşin,
Prof. Dr. Erdoğan Soral, Dr. Attila
Erden ve Şakir Keçeh* gibi isimlerin
içinde yer aldığı Kemalist, altı ok-
çu, ulusal sol değerlere bağh, anti-
emperyalist, uluslararası ilişkilerde
bağunsızhk ve mütekabiliyet (kar-
şıhklılık) ilkesini esas alan hareke-
tin, önümüzdeki günlerde kamu-
oyunun gündemine daha çok gele-
ceği ifade edildi. Akşin, ortaya çıka-
cak olan partide, merkez solun ve
CHP'nin eskimiş, siyasal iddiası
kalmamış, siyaset yapacak yeni bir
ortam arayan isimleriyle birlikte ol-
malannın söz konusu olmadığını;
siyasal çizgisi belli, Kemalizm ko-
nusunda net ve tutarlı isimlerle, ye-
ni kadrolarla yola çıkacaklannı söy-
ledi.
Sosyal demokrat kulvarda ise Ay-
duı Güven Gürkan. SeyfıOktay, Şa-
hin Ulusoy, Ercan Karakaş gibi
isimlerin başını çektiği ve yaklaşık
2.5 yıldır üzerinde çalışılmakta olan
oluşumun, önümüzdeki günlerde iv-
me kazanacağı ifade edildi. Bu par-
tinin, CHP'den kopanlann ve küs-
künlerin partisi ohnayacağını savu-
nan Karakaş, mümkün olan en ge-
niş katılımı sağlayacaklann belirtti.
SîWIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
CHP
Muhalefet
Uç parça
CHP
MUTLUSERELt
ANKARA -Solda
yeni parti kurma gi-
rişimleri iki koldan
yürütülûrken, Sosyal
Demokrat Hareket (SDH) çerçe-
vesinde örgütlü bulunan Murat
Karayalçın ekibinin de SHP'yi
canlandırmak için harekete geç-
tiği ileri sürüldü. CHP'den istifa
etmesının ardından, yeni bir olu-
şumun başına geçmesi için çeşit-
li kesimlerin yoğun baskısı altın-
da kalan Erdal Inönünün bu is-
teğe olumsuz yaklaşması, grupla-
n farklı arayışlara yönlendirirken
CHP'den kopan muhalefet 3 par-
çaya bölündü. Eski Genel Baş-
kan Altan Oymenve bir grup es-
ki MYK üyesinin bugün, Inönü
ile bir görüşme yapacağı öğrenil-
di. Esenyurt Belediye Başkanı
Dr. Gürbüz Çapan, bugün düzen-
leyeceği basın toplantısıyla
CHP'den istifa edecek.
Prof. Dr. Mümtaz Soysal ve
Prof. Dr. SinaAkşin ile hareket e-
den grubun "uhısakı sol";
CHP'den istifa eden Ercan Kara-
kaş ve Aydın Güven Gürkan ile
hareket edenlerin de "sosyal de-
mokrat'* bir parti kurmaya yöne-
lik girişimlerine, Karayalçın'm
SHP'yi canlandırma gİrişiminin
de eklendiği ileri sürüldü. Inö-
nü'nün son anda, kendisi geri
planda olacak şekılde yeni bir
isim önerebileceği ve "adresgös-
terebieceği'' belirtiliyor. Eski il
başkanlannın da pazar günü An-
kara'da gerçekleştirdikleri top-
lantıda, daha önce öne çıkan gö-
rüş doğrultusunda, Inönü'den
randevu talebinde bulunma ve bir
görüşme yapma karan aldıklan
kaydedildi.
Altan Öymen, yeni bir parti
oluşumu için CHP'nin içinde bu-
lunduğu durum dışında Türki-
ye'nin içinde bulunduğu duru-
mun dikkate alınması gerektiği-
ni vurguladı.
Erruğrul Gunay. istifalann ve
bunlann yarattığı dalgalanmanın
parti içindeki muhalefetin kü-
çümsenmeyecek bir taban gücfi
olduğunu ortayakoyduğunu söy-
ledi. Günay,u
Bunlangend mer-
kez gibi gönnezden gefaneyi dof-
ru buhnuyorum" diye konuştu.
oralcalislar@yahoo.com
Diyarbakır'da HADEP dışındaki
solcuiann yeni oluşum konusunda
girişimleri olduğunu yazmıştım. Bu-
gün köşemi üç Diyarbakırlı sosyal
demokrata açıyorum. Faruk Ipek-
yüz, Bismil-Batman arasında 5500
nüfuslu Salat beldesinin CHP'li be-
lediye başkanı. Bölgenin CHP'li tek
belediye başkanı. Şeyhmus Dağ-
han, 18 Nisan 1999 seçimlerine ka-
dar eski Diyarbakır CHP İl Başka-
nı'ydı. Doktor Necdet Ipekyüz ise
eski Diyarbakır Tabipler Odası Baş-
kanı ve halen aynı odanın genel sek-
reteri. Onlarla, solun geleceği ve sol-
da yeni oluşum üzerine konuştuk.
Diyarbakır'ın sevilen ve etkili bu üç
politikacısı, CHP'nin birlik ihtiyacına
cevap vermediği gibi, izlediği siya-
setterle umut olmaktan çıktığı inan-
cında. Bu nedenle, yeni oluşum ko-
nusunda istekli olduklannı belirttiler.
Faruk Ipekyüz şunlan belirtti: "Diyar-
bakır Güneydoğu'nun kalbi.
CHP'nin bu yöreye ilişkin politikala-
nnı başından bu yana yetersiz bulu-
yoruz. Bölge sorunlanna duyariı, so-
lun evrensel değerierine sahip bir
Diyarbakır'dan Solda Yeni Oluşum
yeni oluşum burada ilgiyle bekleni-
yor. Eski CHP'liler, solpolitikaya gö-
nül vermiş insanlar, sivil kitle örgüt-
leri merakla atılacakyeni adımlan iz-
liyoriar. Bölgede şiddet sona erdi, a-
ma sorunlar orta yerde duruyor.
Şimdi burada solun zamanı. Sosyal-
demokratlar bölgeye ilgi gösterme-
li ve yeni birsiyaset anlayışıyla hare-
kete geçilmeli. Türkiye'nin batısıyla,
kuzeyiyle, güneyiyle ve doğusuyla
biheşmeyi amaçlayan, özgürlükçü,
demokratik, katıltmcı bir sol, bölge-
ye büyük yarahar sağlar. Bu neden-
leyenioluşumu heyecanlaizliyoruz."
Eski CHP İl Başkanı Şeyhmus
Dağhan'ın görüşleri ise şöyle: "Bu
oluşum eski CHP'lilerte sınıriı olma-
malı ve bir küskünler partisi özelliği
taşımamalı. CHP'nin eski yapılan-
masından da farklı özellikler taşıma-
lı. CHP, eskiden belli kişilere daya-
nıyordu ve gelenekselsiyaset tarzıy-
la burada örgütleniyordu. Yeni parti
kişilere değil, tabana dayanmalı,
aşağıdan yukanya doğru örgütlen-
meli ve bölge sorunlan duyariı dav-
ranmalı. örneğin Güneydoğu'dan
baktığımızda CHP'nin bu bölgeye
ilişkin hiçbir somut programı olma-
dığını görüyoruz. Bu nedenle CHP
bölgede hızla eridi ve hiçbir etkinli-
ği kalmadı. Dikkat ederseniz bölge-
deki önemli olayiann hiçbirinde CHP
yönetimini göremedik. Gaffar Ok-
kan öldürüldüğûnde CHP burada
yoktu.
Nevruz'da CHP yönetiminden
kimse yoktu. Her iki önemli olayda
dsr CHP, parti meclisi düzeyinde
temsil edilebilirdi. Bölgede CHP
Parti Meclisi üyeleri var, onlargele-
bilirlerdi. Bu bölgeyi yok sayarak
Türkiye politikası yapılamaz. Bu ne-
denle CHP yönetimine burada gü-
ven kalmadı."
Dağhan, "Solun evrenseldeğerie-
rini CHP'nin önemsemediği gibi bir
duygu içindeyiz. Yaşadığımızherkri-
tik olayda, CHP'nin birtepkigöster-
mesini, demokrasiye sahip çıkması-
nı bekliyoruz ve her seferinde hayal
kınklığına uğruyoruz. Yeni oluşum,
kendisini milliyetçi ve devletçi sınır-
lamalara mahkûm etmemeli. Solun,
dünyanın her yanında geçen"i olan
değerlere yönelmesini bekliyoruz.
Bu yönde gelişmesi için bizler de
katkı sunmaya hazınz." Doktor Nec-
det Ipekyüz de benzer duygular için-
de: "Eskiden bölgeye CHPheyetle-
rigeliher, rapohar yazahardı. Bu ra-
poharönemli tespitleriçerirdi. O dö-
nem şiddet dönemiydi. Şimdi yeni
bir durumla karşı karşıyayız. Şiddet
bitti, ancak bundan sonrası için ye-
ni saptamalar yapılmalı, yeni prog-
ramlar ortaya çıkanlmalı. Bölge bu
yeni dönemde yeni ilgi bekliyor. Bu-
nu en iyi, çağdaş değerlere sahip
yenibirsolpartiyapabilir. Bölge hal-
kı, bölgedeki sivil toplum örgütleri
bu oluşumu heyecanla, merakla
bekliyorlar. Meclis'te birsol partinin
olmamasının ne büyük olumsuzluk-
laryarattığınıyaşayarakgördük. Bu-
rada yeni oluşumu bekliyoruz."
Diyarbakır'dan görünen manzara
bu. Diyarbakır solu bekliyor, yerıi olu-
şumu bekliyor. Solun bütün renkle-
rtyle temsil edileceği, çokseslı, de-
mokratik, özgürlükçü bir partiyıbek-
liyor. Bakalım neler olacak, göece-
giz.
•••
ölüm oruçları iyice dramatfc bir
hale dönüştü. Adalet Bakanı, daha
inandıncı ve işin çözümüne katkıda
bulunacak adımlar atmalı. Aydntara
çağnda bulunuyor. Aydınlardan ön-
ce onun yapması gereken şeytervar.
Defalarca söz verdiği gibi F tip c e -
zaevlerinde uygulanan tecrit ve izo-
lasyon uygulamalannı bir an jrtce
sona erdirmeli.
Içeridekileri ikna edecek baz griri-
şimlerde bulunmalı. Operesyor ö n -
cesi sözleri arşivlerde dıruyor, bu
işin çözümü için orada vediği söz-
leri okumalı ve ondan sonra çajrKİa
bulunmalı. işin doğrusu bu.
Adalet Bakanı'ndan inisr/atif ssk-
liyoruz.