16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 MART 2001 SAU HABERLER DUNYADA BUGÜN ALİSİRMEN Metin Oktay Aydın mı? Türkiye'de çeşitli dönemlerde, gündemin üst sı- ralanna çıkan "aydın" tartışması bu kez de, Me- met Fuat ile Ferit Edgü'nün tartışmalanyla gaze- te manşetlerine çıktı. Memet Fuat, "Aydınlar Sözlüğü"ne Metin Ok- tay'ı da almış, Edgü de, velev ki gol kralı bile olsa, bir ayak topçusunun aydın olarak nitelenmesine itiraz etmiş ve tartışma başlamış. Dediğim gibi, bizde aydın kavramı üzerinde çok tartışılmıştır. Entelektüçliik zaten her yerde tartışılan bir ko- nu. Ancak burada çok önemli bir nokta üzerinde durmamız gerekir, bizim toplumumuzda 19. yüz- yılda gündeme giren bu kavram, Batı'dakinden daha değişiktir. Değişiklik Batılının daha donanımlı ve bilgili ol- masından (ki her zaman öyle de değil) kaynaklan- mıyor. Değişiklik, bizim toplumumuzun aydına yüktediği işlevden doğuyor. öerçekten sözcüğün Frenkçe anlamı, entelek- tüel sözcüğünden geliyor. Entelektüel de entetek- tüel, yani zekâ ve düşünce ile ilgili olan anlamını taşıyor. Dikkat edilirse burada, entelektüele yüklenmiş toplumsal bir işlev yoktur. Aydın kavramı bize ise, duruma uydurulan bir sözcükle girmiş. Arapça aslında olmayan münev- ver, tenvirden, aydınlanmadan geliyor. Var olan tenvir kökünden Osmanh'nın türettiği münevver, aydınlanmış, aydınlatmakla yükümlü anlamını taşıyor. Yani, bizim münevvere, Batılı entelektüele yük- (enmemiş olan bir misyon yüklenmiştir. Onun işlevi, efsanedeki Prometheus'un roiü gi- bidir. Ve bu durumda, çoğu zaman yazgısının da Pro- metheus ile benzer olmasında şaşacak bir yön yoktur. • • • Yıllar önce, Cumhuriyet'te yazdığım biryazı üze- rine bir okur mektubu aldım. Manisa'dan yazan okurum, "Siz aydınlar halkı küçümsüyorsunuz" diyordu. Sonra da, tepkisinin yaanın üzerinden biraz zaman geçtikten sonrabe- lirtilmiş olmasının nedenini açıklıyordu. Kendisi bir lokantada çalışmaktaymış ve kimi geceler saat 2'den sonra Cumhuriyet'i okuyabili- yonmuş, kimi zaman da, çok yorgun olduğundan yazılann okunması, izin gününe kalabiliyormuş. Bunca yıllık meslek yaşamım boyunca, beni en çok heyecanlandıranlardan biri olan bu mektuba, kendi köşemde yanıt verdim. Sevgili ve değerli Cumhuriyet okuruna, halkın, bir toplumda belirli bir anda yaşayan insanlann toplamı olduğunu, hepimizin halkı oluşturduğunu anlattıktan sonra, aydının ise kendi yakın çevresin- den başlayıp ülkeyi ve dünyayı kapsayan sorun- larla uğraşan, onlan öğrenen, okuduğunu hemen kabul etmeyip kendi aklının ve bilgisinin süzgecin- den geçiren ve edilgen geniş topluluklann aksine, tepkisini ortaya koyan kişi olduğunu söyledikten sonra, ağır bir işte çalıştıktan sonra gecenın saat ikisinde gazetesine sanlan, ustelik okuduklannın hepsini kendine sunulduğu gibi kabul etmeyen, et- memekle de kalmayıp, tepkisini kendisine sakla- mayıp dışa vuran, gerekli hedefe yönelten kişinin aydının ta kendisi olduğunu belirtmeye çalıştım. Benim sapına kadar aydın okurum, bu yanıtı ka- bul etmiş olmalı ki, bir itiraz mektubu almadım. • • • Şimdi futbol yaşamının çok büyük bir bölümü- nü izlediğim, kendisiyle sekiz on kez konuşmafır- satı bulduğum merhum Metin Oktay'a gelelim. Metin Oktay futbolun gerçek krallanndan biriy- di, oyunuyla olduğu kadar davranışlan, insana yak- laşunıylada.... Çok kişinin taşıyamadığı krallık unvanını o, ve- fa, insanseverlik tevazuu ve terbiye duygulanyla meczederek taşıdı. Efsanesinin ölümünden sonra doğmuşlar tara- fından da bilinmesi, yalnız müstesna bir golcü, müthiş estetiği olan bir futbolcu olmasından de- ğil, ama aynı zamanda bu nitelikleri yüzündendir de... Futbol yaşamının doruklannda olduğu bir dö- nemde, o zamanlar sol sayılan Akşam gazetesine verdiği bir demeçte "En sevdiğim yazar Çetin Al- tan, çünkü o fırsat eşitliğini savunuyor, bizim ora- da kaç yetenekli çocuktuk, ama bir tek ben çıka- bildim, ama fırsat eşitliği olsaydı..." diyordu. Şöhretinin ve başansının pınltısıyla başı dönen egoist bir kişi olacağı yerde, ulkesindeki koşullan irdeleyen bir adamın örneği değil de, nedir bu? Başlıktaki soruya ben yanıt veremeyeceğim. En doğrusu siz söyleyin: "Metin Oktay aydın mıydı?" FP kararına göre davranacak Tayyip Erdoğan pusuda bekliyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Siyaset- te yeni oluşum konu- sunda "Haarhk içinde değil, hazır vaziyette- yim" diyen Recep Tay- yip Erdoğan ve FP'nin "yenilikçi" milletvekil- leri, kapatma davasmın sonucunu bekliyor. Hukukçu milletve- killeri, Tayyip Erdo- ğan'ın, siyaset yasağı- nın kaldınlması için Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi'ne gelecek ay yapacağı başvuru- dan olumlu sonuç al- masına olasılık tanımı- yor. Bu durumda Ana- yasa Mahkemesi'ndeki kapatma davasının so- nucunu bekleyecek olan yenilikçilerin, ay- nşmanm ardından "emanetçi" bir isim çevresinde toplanacak- lan belirtildi. Yenilikçiler, FP'nin kapatılması durumun- da kurulu partilerden birinde çıkış yapmayı da tartışıyor. Bu du- rumda çok sayıda FP milletvekili ile bazı ANAP ve DYP'lilerin, Yeniden Doğuş Partisi (YDP), Millet Partisi (MP) ya da Demokrat Parti'de (DP) bir araya gelebilecekleri belirtil- di. YDP'nin eski Genel Başkanı Hasan Celal GüzeTin partiye üyeli- ği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca redde- dilmişti. Korkut Ozal da"gençpolitikacılarnı önünü açmak" gerek- çesiyle DP Genel Baş- kanlığı'ndan geçen haf- ta istifa etti. Partide, Ecevit sonrası genel başkanlık için Zekeriya Temizel'in adı öne çıkıyor DSP'de kurultay lıesaplaıiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -DSP kurultayının erteleneceği ha- berlerinin yarattığı tepki ve spekü- lasyonlar üzerine kurultayın 29 Ni- san Pazar günü yapılması kararlaş- tınldı. Başbakan Bûknt Ecevit'in dün DSP Genel Merkezi'nde yaptı- ğı görüşmelerden sonra kurultay ta- rihi kesinleştirildi ve birkaç gün içinde gazetelerde takvimin ilan edilmesi kararlaştınldı. Bu arada B- DDK Başkanlığı'ndan istifa eden Zekeriya Temizel'in de partiye üye olacağı ve kurultayda PM listesin- de aday gösterileceği haberleri ku- lislerde yaygınlaştı. DSP'nin 1997 yılı aralık aymda yapılan kurultayının üzerinden üç yıldan fazla sûre geçmesine karşın • DSP'de kurultayın ertelenmesi konuşulurken "Ecevit sonbaharda kurultay yapacak ve genel başkanlığı bırakacak. Yerine Derviş geçecek" benzeri spekülasyonlann yoğunlaşması üzerine ertelenıeden vazgeçüdi. Temizerin önümüzdeki günlerde partiye üye olacağı ve kurultayda da PM'ye aday gösterileceği dile getirildi. yeni kurultay tarihinin aylardır be- lirlenememesi çeşitli spekülasyon- lara yol açtı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan başvuruda, kurultayın nisan sonuna dek yapıla- cağının bildirildiği öğrenildi. An- cak daha sonra, ekonomik bunalım ortamında kurultay yapüamayacağı gerekçesiyle erteleme gündeme geldi. Kııruttay29Nisan'da Erteleme olasıhğının "Ecevitson- baharda kurultay yapacak ve genel başkanhğı bırakacak.Yerine Kemal Derviş geçecek" benzeri spekülas- yonlan yoğunlaştırması üzerine er- telemeden vazgeçüdi. Başbakan Ecevit, dün sabah genel merkeze gitti. Bu ziyaret sonunda kurultayın 29 Nisan'da yapılması ve bunun için gazetelere ilanlar verilmesi karar- laştınldı. Eski bakanlardan Zekeriya Temi- zel'in, solda yeni parti arayışlan ko- nusunda "Bu tür harekeöerin nasıl sonuçlandığını yakuı geçmişimizde gördük. Kesinükk böyle bir hareket içinde yer almam. Aynca bu tür gi- rişimJerin solu böhnek gibi bir risk taydığına da yineyakm tarihimizde tanık oiduk" sözleri de farklı yo- rumlara yol açtı. Temizel'in "ken- disini DSP dışmda kahmş görmedi- ğme" ilişkin sözlerine dikkat çeki- lirken bazı DSP'liler, "TemizeL, DSP üyesi bile değiL Her şey EcevhV ler'e bağh. Eğer partiye çağırmaz- larsa, üye yapmazlarsa teknik ola- rak hiçbir şansı ohnaz" yorumunu yaptı. Dün Temizel'in önümüzdeki günlerde partiye üye olacağı ve ku- rultayda da Ecevit'in listesinden PM'ye aday gösterileceği söylenti- leri kulislerde dile getirildi. Temizel'in Ecevit sonrası DSP'de liderlik yanşına gireceği vurgula- nırken TBMM içinde de kendisiy- le birlikte hareket eden bir grubun bulunduğuna dikkat çekildi. DSP kulislerinde Ecevit'in kendisinden sonra "vefiaht* gösterip gösterme- yeceği merak konusu olurken Ke- mal Derviş'in ekonomide başanlı ohnası dunımunda adımn öne çıka- bileceğinin altı çizildi. Bu arada Ke- mal Derviş'in ABD'ye giderken bir dönem Ecevit'in veliahtı olacağı ha- berleri yaygınlaşan Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel'e vekâleti bırak- masına da dikkat çekildi. Bakanlar Kurulu'nda, hazırlanmakta olan yeni ekonomik program görüşüldü Ecevit'ten bakanlara uyarı AIHM Kayıpiki HADEP'li için savunma DtYARBAKIR(Cumhu- riyetBürosu)-Türkiye, Şır- nak'ın Silopi ilçesinde 25 Ocak'tan bu yana kayıp olan HADEP Uçe Başkanı Serdar Tanış ile partili Ebu- betdr Deniz hakkında Avru- pa Insan Haklan Mahke- mesi'nin (AİHM) istediği savunmayı gönderdi. Yazıda, HADEP'lilerin gözaltına alınmadığı iddıa edildi. Türkiye'nin kayıp HADEP'lilerle ilgili olarak AİHM'ye 26 Şubat'ta gön- dermesi gereken savunma- sını 2 Mart'ta'gönderdiği belirlendi. Avrupa Konseyi Daimi Temsilciliği aracılığıyla göndenlen 4 sayfalık sa- vunmada, Tanış ve De- niz'in 25 Ocak'ta saat 14.00'te komutanla görüş- mek üzere kendi istekleriy- le Silopi Jandarma Komu- tanlığı'na gittikleri, komu- tanı bulamayınca bir başka yetkiliyle görüşerek 14.30'da aynldıklan belir- tildi. Ecevit'in başkankğında toplanan Bakanlar Kurulu, yeni ekonomik programı değerlendirdL Program için sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınacak. (AA) ANKARA(CumhuriyetBüro$u)-Ba- kanlar Kurulu toplantısında, hazırlan- makta olan yeni ekonomik program de- ğerlendınldi. Başbakan Bülent Ecevit, bakanlar arasında çatışma olduğu gö- rûntûsünün verilmemesi için özen gös- terilmesi uyansında bulundu. Bunun üzerine Başbakan Yardımcısı Devlet BahçeE, MHP'li bakanlara kendi sorum- luluk alanlan dışında demeç vermeme- leri uyansını içeren bir yazı gönderdi. Gündemsiz toplanan Bakanlar Kuru- lu'nda, Devlet Bakanı Mustafa Yümaz, belediye sınırlan dışındciki yapılaşmala- ra ruhsat verilerek kaynak elde edilebi- leceğini söyledi. Toplantıda bazı bakan- lar ek ödenek isteminde bulundu. Baş- bakan Yardımcısı Mesut Yümaz, teker teker bu istemlerin sıralanmamasını is- teyerek YPK toplantısında bunlann de- ğerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Başbakan Ecevit, Suriye'de olduğu için toplantıya katılmayan Tanm ve Kö- yişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'ın tartışma yaratan sözlerinden rahatsızlı- ğuıı dile getirdi. İsim vermeyen Ecevit "Baa bakanlar arasında çaüsma oldu- ğu görüntüsü verihnemeli'' dedi. Top- lantının ardından Bahçelı tarafından MHP'li bakanlara göndenlen yazıda de- meç yasağı getirildi. Bakanlar Kurulu'nda yargı reformu kapsamında F tipi cezaevlerinde yeni düzenleme öngören TMY yasasuıdaki değişiklik, infaz hâkimliği yasa tasansı ve harç miktarlannın arthnlmasına iliş- kin tasanlar ımzaya açıldı. Toplantının ardından açıklama yapan Devlet Bakanı Tunca Toskay, deprem bölgesindeki SSK ve Bağ-Kur primle- rinin 30 Haziran 2001 tarihine kadar er- telendiğini söyledi. Prof. Akşin, Kemalizm konusunda tutarlı isimlerle, yeni kadrolarla yola çıkacaklarını söyledi 'Ulusalcı SoP için çahşmalar hızlandı BARIŞDOSTER CHP'de istifa ve ihraçlann artma- sma paralel olarak, solda uzun süre- dir gündemde olan yeni oluşumlar da çahşmalannı hızlandırdı. Solun, ulusalcılığı ve Kemalizmi önde tu- tan kanadındaki gelişmeler belirli bir olgunluğa ulaşırken, yeni sosyal demokrat partinin de önümüzdeki günlerde daha somut adımlar atma- ya başlayacağı vurgulandı. CHP'deki istifalar ve tasfıye tar- tışmalan, partiden kopan ya da kop- mayı düşünen CHP'lileri yeni ara- yışlara yöneltirken, sol kulvarda ça- lışmalanna CHP'deki gelişmelerden bağımsız olarak ve çok daha önce başlayan yeni partinin, program ve yapılanma tartışmalannda oldukça yol aldığı belirtildi. Prof. Dr. Müm- taz SoysaL Prof. Dr. Sina Akşin, Prof. Dr. Erdoğan Soral, Dr. Attila Erden ve Şakir Keçeh* gibi isimlerin içinde yer aldığı Kemalist, altı ok- çu, ulusal sol değerlere bağh, anti- emperyalist, uluslararası ilişkilerde bağunsızhk ve mütekabiliyet (kar- şıhklılık) ilkesini esas alan hareke- tin, önümüzdeki günlerde kamu- oyunun gündemine daha çok gele- ceği ifade edildi. Akşin, ortaya çıka- cak olan partide, merkez solun ve CHP'nin eskimiş, siyasal iddiası kalmamış, siyaset yapacak yeni bir ortam arayan isimleriyle birlikte ol- malannın söz konusu olmadığını; siyasal çizgisi belli, Kemalizm ko- nusunda net ve tutarlı isimlerle, ye- ni kadrolarla yola çıkacaklannı söy- ledi. Sosyal demokrat kulvarda ise Ay- duı Güven Gürkan. SeyfıOktay, Şa- hin Ulusoy, Ercan Karakaş gibi isimlerin başını çektiği ve yaklaşık 2.5 yıldır üzerinde çalışılmakta olan oluşumun, önümüzdeki günlerde iv- me kazanacağı ifade edildi. Bu par- tinin, CHP'den kopanlann ve küs- künlerin partisi ohnayacağını savu- nan Karakaş, mümkün olan en ge- niş katılımı sağlayacaklann belirtti. SîWIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR CHP Muhalefet Uç parça CHP MUTLUSERELt ANKARA -Solda yeni parti kurma gi- rişimleri iki koldan yürütülûrken, Sosyal Demokrat Hareket (SDH) çerçe- vesinde örgütlü bulunan Murat Karayalçın ekibinin de SHP'yi canlandırmak için harekete geç- tiği ileri sürüldü. CHP'den istifa etmesının ardından, yeni bir olu- şumun başına geçmesi için çeşit- li kesimlerin yoğun baskısı altın- da kalan Erdal Inönünün bu is- teğe olumsuz yaklaşması, grupla- n farklı arayışlara yönlendirirken CHP'den kopan muhalefet 3 par- çaya bölündü. Eski Genel Baş- kan Altan Oymenve bir grup es- ki MYK üyesinin bugün, Inönü ile bir görüşme yapacağı öğrenil- di. Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan, bugün düzen- leyeceği basın toplantısıyla CHP'den istifa edecek. Prof. Dr. Mümtaz Soysal ve Prof. Dr. SinaAkşin ile hareket e- den grubun "uhısakı sol"; CHP'den istifa eden Ercan Kara- kaş ve Aydın Güven Gürkan ile hareket edenlerin de "sosyal de- mokrat'* bir parti kurmaya yöne- lik girişimlerine, Karayalçın'm SHP'yi canlandırma gİrişiminin de eklendiği ileri sürüldü. Inö- nü'nün son anda, kendisi geri planda olacak şekılde yeni bir isim önerebileceği ve "adresgös- terebieceği'' belirtiliyor. Eski il başkanlannın da pazar günü An- kara'da gerçekleştirdikleri top- lantıda, daha önce öne çıkan gö- rüş doğrultusunda, Inönü'den randevu talebinde bulunma ve bir görüşme yapma karan aldıklan kaydedildi. Altan Öymen, yeni bir parti oluşumu için CHP'nin içinde bu- lunduğu durum dışında Türki- ye'nin içinde bulunduğu duru- mun dikkate alınması gerektiği- ni vurguladı. Erruğrul Gunay. istifalann ve bunlann yarattığı dalgalanmanın parti içindeki muhalefetin kü- çümsenmeyecek bir taban gücfi olduğunu ortayakoyduğunu söy- ledi. Günay,u Bunlangend mer- kez gibi gönnezden gefaneyi dof- ru buhnuyorum" diye konuştu. [email protected] Diyarbakır'da HADEP dışındaki solcuiann yeni oluşum konusunda girişimleri olduğunu yazmıştım. Bu- gün köşemi üç Diyarbakırlı sosyal demokrata açıyorum. Faruk Ipek- yüz, Bismil-Batman arasında 5500 nüfuslu Salat beldesinin CHP'li be- lediye başkanı. Bölgenin CHP'li tek belediye başkanı. Şeyhmus Dağ- han, 18 Nisan 1999 seçimlerine ka- dar eski Diyarbakır CHP İl Başka- nı'ydı. Doktor Necdet Ipekyüz ise eski Diyarbakır Tabipler Odası Baş- kanı ve halen aynı odanın genel sek- reteri. Onlarla, solun geleceği ve sol- da yeni oluşum üzerine konuştuk. Diyarbakır'ın sevilen ve etkili bu üç politikacısı, CHP'nin birlik ihtiyacına cevap vermediği gibi, izlediği siya- setterle umut olmaktan çıktığı inan- cında. Bu nedenle, yeni oluşum ko- nusunda istekli olduklannı belirttiler. Faruk Ipekyüz şunlan belirtti: "Diyar- bakır Güneydoğu'nun kalbi. CHP'nin bu yöreye ilişkin politikala- nnı başından bu yana yetersiz bulu- yoruz. Bölge sorunlanna duyariı, so- lun evrensel değerierine sahip bir Diyarbakır'dan Solda Yeni Oluşum yeni oluşum burada ilgiyle bekleni- yor. Eski CHP'liler, solpolitikaya gö- nül vermiş insanlar, sivil kitle örgüt- leri merakla atılacakyeni adımlan iz- liyoriar. Bölgede şiddet sona erdi, a- ma sorunlar orta yerde duruyor. Şimdi burada solun zamanı. Sosyal- demokratlar bölgeye ilgi gösterme- li ve yeni birsiyaset anlayışıyla hare- kete geçilmeli. Türkiye'nin batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle ve doğusuyla biheşmeyi amaçlayan, özgürlükçü, demokratik, katıltmcı bir sol, bölge- ye büyük yarahar sağlar. Bu neden- leyenioluşumu heyecanlaizliyoruz." Eski CHP İl Başkanı Şeyhmus Dağhan'ın görüşleri ise şöyle: "Bu oluşum eski CHP'lilerte sınıriı olma- malı ve bir küskünler partisi özelliği taşımamalı. CHP'nin eski yapılan- masından da farklı özellikler taşıma- lı. CHP, eskiden belli kişilere daya- nıyordu ve gelenekselsiyaset tarzıy- la burada örgütleniyordu. Yeni parti kişilere değil, tabana dayanmalı, aşağıdan yukanya doğru örgütlen- meli ve bölge sorunlan duyariı dav- ranmalı. örneğin Güneydoğu'dan baktığımızda CHP'nin bu bölgeye ilişkin hiçbir somut programı olma- dığını görüyoruz. Bu nedenle CHP bölgede hızla eridi ve hiçbir etkinli- ği kalmadı. Dikkat ederseniz bölge- deki önemli olayiann hiçbirinde CHP yönetimini göremedik. Gaffar Ok- kan öldürüldüğûnde CHP burada yoktu. Nevruz'da CHP yönetiminden kimse yoktu. Her iki önemli olayda dsr CHP, parti meclisi düzeyinde temsil edilebilirdi. Bölgede CHP Parti Meclisi üyeleri var, onlargele- bilirlerdi. Bu bölgeyi yok sayarak Türkiye politikası yapılamaz. Bu ne- denle CHP yönetimine burada gü- ven kalmadı." Dağhan, "Solun evrenseldeğerie- rini CHP'nin önemsemediği gibi bir duygu içindeyiz. Yaşadığımızherkri- tik olayda, CHP'nin birtepkigöster- mesini, demokrasiye sahip çıkması- nı bekliyoruz ve her seferinde hayal kınklığına uğruyoruz. Yeni oluşum, kendisini milliyetçi ve devletçi sınır- lamalara mahkûm etmemeli. Solun, dünyanın her yanında geçen"i olan değerlere yönelmesini bekliyoruz. Bu yönde gelişmesi için bizler de katkı sunmaya hazınz." Doktor Nec- det Ipekyüz de benzer duygular için- de: "Eskiden bölgeye CHPheyetle- rigeliher, rapohar yazahardı. Bu ra- poharönemli tespitleriçerirdi. O dö- nem şiddet dönemiydi. Şimdi yeni bir durumla karşı karşıyayız. Şiddet bitti, ancak bundan sonrası için ye- ni saptamalar yapılmalı, yeni prog- ramlar ortaya çıkanlmalı. Bölge bu yeni dönemde yeni ilgi bekliyor. Bu- nu en iyi, çağdaş değerlere sahip yenibirsolpartiyapabilir. Bölge hal- kı, bölgedeki sivil toplum örgütleri bu oluşumu heyecanla, merakla bekliyorlar. Meclis'te birsol partinin olmamasının ne büyük olumsuzluk- laryarattığınıyaşayarakgördük. Bu- rada yeni oluşumu bekliyoruz." Diyarbakır'dan görünen manzara bu. Diyarbakır solu bekliyor, yerıi olu- şumu bekliyor. Solun bütün renkle- rtyle temsil edileceği, çokseslı, de- mokratik, özgürlükçü bir partiyıbek- liyor. Bakalım neler olacak, göece- giz. ••• ölüm oruçları iyice dramatfc bir hale dönüştü. Adalet Bakanı, daha inandıncı ve işin çözümüne katkıda bulunacak adımlar atmalı. Aydntara çağnda bulunuyor. Aydınlardan ön- ce onun yapması gereken şeytervar. Defalarca söz verdiği gibi F tip c e - zaevlerinde uygulanan tecrit ve izo- lasyon uygulamalannı bir an jrtce sona erdirmeli. Içeridekileri ikna edecek baz griri- şimlerde bulunmalı. Operesyor ö n - cesi sözleri arşivlerde dıruyor, bu işin çözümü için orada vediği söz- leri okumalı ve ondan sonra çajrKİa bulunmalı. işin doğrusu bu. Adalet Bakanı'ndan inisr/atif ssk- liyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle