16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 MART 2001 10 DIŞ HABERLER [email protected] KAVŞAK OZGEN ACAR Tarihi değiştiren sergi Almanya'nın kültüryaşamındaki gelişme- leri görmek, geleceğe yönelik projeleri öğ- renmek olanağını elde ettik. Gezinin oda- ğı "Troia: Düş ve Gerçek" sergisi idi. 9 yaşında bir AJman çocuğunun düşü- nün gerçeğe dönüşmesi, Aiman halkı için 130 yıldır bir guaır kaynağı olmuştu. Al- manlar için "Troia" ile bu gızemli kenti bu- lan Heinrich Schliemann'ın adı özdeşti. Av- njpalının gözündeTroia,Antik Yunan uygar- lığının bir simgesı ıdi. Alman edebiyatını, re- sim, heykel sanatını, hatta müziğini Izmirli hemşerimiz ozan Homeros'un llyada ve Odysseia destanlan yönlendirmişti. Bir başkaAlman Prof. Dr. Manfred Korfmann 1988'den bu yana Troia'da yapbğı arkeolo jik kazılardaki buluntularta bu inancı tersi- ne çeviren sonuçlarefde etti. Bulgulannı her yıl çeşitli makale ve konferanslaria bilim dünyasına sunmakla yetinmedi, sonra iki Alman kentindedaha açılacak bu sergiyj ha- arladı. AJman halkına, Avrupaiılara Troia'da- ki düş ile gerçek arasındakı farkı gösterdi. Serginin açılışında konuşan üçAlman, "Av- rupa kültürünûn kökeni Anadolu uygarlı- ğıdır. Bunun daen önemlihalkası Troia'dır" sozleri ile sergiyi kutsadılar. Alman basını sergiye daha açılmadan ilgi göstermiştj. Bu yayınlann etkisine Bertin'deki rehberi- mizin "Troia'nın Yunan değil Anadolu uy- gatiığı olduğunu öğrendik" sözterinde ta- nık olduk. Ertesi gün tekrar sergiye gittiği- mizde binanın dışında, yağmurlu birhava- da, insanlann yaklaşık 100 metrelik bir kuy- rukta bekleştiklerini gördük. Almanlann, sergi mağazasından yalnız- ca Troia ile ilgili kitaplar, hazinedeki takıla- nn kopyalannı değil, Türkiye hakkında çe- şitli kitaplan, hatta Türkiye karayolu hari- talannı satın aldıklannı gördük. Hiçbir baş- ka tanrtım olayı bu serginin yarattığı olum- lu etkiyi yaratamazdı. Avrupa'mn kültür Berlîn On yıl sonra 8er- lin, Avrupa'nın siya- sal olrnasa bile ke- sinlikle kültür baş- kenti olacak. Ber- lin'de 17 müze var. Bunlardanbeşt'M/- zelerAdası" denilen, araJannda Bergama Zeus Sunağı, Milet Kapısı ve Babiî Ku- tesi gibi görkemli ya- pıtfann dasergitendi- ği Bergama Müze- si'nin de bulunduğu bir adada kurulu. Bu müzelerin yeni- lenmesi, sergideki eserterin düzenlen- mesi için lOyıllık bir plan uygulanıyor. Mi- tet Kapısı tektekpar- çalanıp çağdaş tek- notoji ileyeniden bir- • leştinlecek. Aynı uy- gulama Zeus Tapı- nağı için de yapıla- cak. Böylece geçen yüzyıldaki teknoloji- ,*f»n yarattığı saknca- ter giderilecek. Ber- Rn'deyainGcabuye- nileme çafışmaları için10yılda2mJlyar mark harcanacak. Almanya'da yeni birküftürsıyasası dtk- kati çekiyor. Müzeter "Avnjpa Kültürû"ve 'AvrupaDışıKültûr- ler"diyeiki ayngrup- tatoptenfyor. Örneğin LatınAmerika, Asya, ABD-Kanada.Afrika sanat yaprtlannın ser- gilendiği ve destek- (endiği yeni bir müze yaratılıyor. Böytece Almanya, gelecek yüzyıllann sanatteke- line yönelik bir yapı- lanma yolunda Sak- sonya eyaletinde, bütçenin yüzde 3'ü oJan 900 mByon mark kültüreaynlıyor. Tür- kiyedevtet bütçesin- den kültüre aynlan pay ise binde 2.5! Dünyanın çeşrtli yö- relerinden genç sa- natçılann Afenanya'ya çekilmesi girişimteri- nin olumlu sonuçla- nnı Dresden'de gör- dük. Bir Rus'un yö- nettiği Giselle bale- sinde başroide bir * Çinli, "/M/"de Türk Erkan Kurt dans ! ediyordu. Kadroda ı AJman'dan çok Rus, " Polonyalı, Çek ve Slovak balerinler l ağırSktaydı. Genç sa- ^ natçılar ülkeJerine (o- yasla daha iyi olanak sağlayan Dresden'e goç etmişlerdi. Dresdenlöerdege- teceğin ünlülerini iz- lemenin sevinci için- , deyditer.200binnü- fuslu Erfurt kentin- deki basın kufübü- nün martprogramm- da rock tarihi dinie- tisi,bircaz"/amses- sion \ Frank Smat- ra gösterisi, Latin dans partisi, Afrika müziği konseri gibi etkiniiklerdikkati çe~ kiyordu. Kenttn bir meydanında, klasik Alman binalanndan farklı, modern çizgi- terin egemen otdu- ğu birbinanın ise so- yadı Oktay olan bir Türk mtmannca ya- pıldığını öğrendik. VVteimar'dabirgale- ride ise Yelda Çam- cı adlı bir ressamın yapıtfansergilenryor- du. Almanlar, ülke- lerindeki 2 milyonu aşkın Törk'ün kendi içlerine kapanık ya- şamalarından üz- günler. Kim bilir iç- terBide çeşitJJolanak- lar sağlanacak nice sanatçı kaybolupgi- diyordu? Türkiye'ye karşın başan! natçılannı, bilim insanlannı yeni- den ön plana çıkararak aradaki dostluklan pekiştirirler. Türk hü- kümeti de Troia sergisinin açılışı- na Almanya'da tanınan Türk sa- natçılannı, bilim insanlannı gön- derebilirdi. Oysa, Almanya'nın li- yakat nişanı verdiği Türk-lslam Eserleri Müzesi Müdiresi Dr. Na- zan Ölçer'i Almanlar sergiye da- vet ettikleri haJde Kültür Bakanlı- ğı her nedense bu değerli müze- ciye izin vermemiştı. VVashington'da başlayan Ame- rika-Türkiye Konseyi (ATC)toplan- tısına iki ülkenin ışadamlan, yük- Anıtlar ve Müzeler Genel Mü- dürlüğü'nde bazı ilgililer başlan- gıçta bu sergiye karşı çıkmış, "yurtdışına aıtk sergigönderilme- sinin düşünülmediğini" söylemtş- lerdi. Türk Cumhurbaşkanı dev- reye girince sergi gerçekleşmiş- ti. Oysa Meksika gibi bazı ülke- ler, kaçınlan eserlerini almamala- n karşılığında bazı Amerika mü- zeterine 3-4 yılda bir geçici sergi göndermeyı öngören anlaşmalar imzalamışlardı. Serginin açılışında Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Sezer, Tür- kiye'deki bazı aklıevveller ile Al- manlara şu iletiyi verdi: "Türki- ye kendi topraklan üzerinde doğmuş ve filizlenmiş olan kûl- türleri, yurtdışında düzenlenen sergilerle dünyaya da tanıtma- ya çaJışmaktadır. Bu serginin de on bir ayboyunca Almanya 'nin çeşitli kentlerinde kamuoyuna sunulacak olması, Türkiye'nin bu konudaki kararttltğını orta- ya koymaktadır." Bu tür sergilerde rastlanan genel bir uygulamayı Türkiye yine göz ardı etti. ömeğin, "Rus Çariçesı Katherina'nin Mücev- herieri" gibi sergilerABD ya da Avrupa'da açıldığında genel- likle bir üçlü uygulamaya gıdi- çılan gösteriler yapariar. Üçüncü ayak olarak yerel dev mağaza- larda Rusya ürünlerinin satıldığı özel haftalardüzentenir. Hiç olmaz- sa ekimde Viyana'daki Efes, ka- sımda Bonn'daki Hitrt sergilerin- de bu fırsatlar kaçınlmaz, tüm ti- caret odalan ile sanat kuruluşla- n hazıriıklara hemen başlarlar. Bu tür uluslararası ilişkilerde yabancılar, o ülkenin tanınan sa- sek düzey temsilcileri katılır. Her yıl bir de kültürel etkinlik düzen- lenir. Bu yılki toplantı için Zeug- ma secilmiş, program katılımcıla- ra dağıtlmtştı. Amerika medyasın- da, baraj sulan atünda kalacağı için eleştirilen Türkiye'nin Zeugma'y' kurtarma çabalan da saydam fo- toğraflar eşliginde anlatılacaktı. Kazjlara başından beri katlan Ga- ziantep Müzesi arkeoloğu Meh- metÖnai bu konuşmayı yapacak- tı. Önceki gün VVashington'dan gelen bir haberde Kültür Bakan- lığı'nın, değil önaJ'a izin vermek, esersayımı için geçici olarak Ada- na Müzesi'nde görevlendirildiği duyuruldu. Kültür Bakanı Istemihan Ta- lay bile bu görkemli serginin açı- lışına, Cumhurbaşkanı Sezer ile Başbakan Bülent Ecevrt arasın- da MGK'de yaşanan olayı pro- testo ederek Stuttgart'a gitmedi. Türkiye açısından böylesine önemli iletilerin verildiği bir sergi- yi medyamız da algılayamadı. Ser- ginin açılışı, bazı gazetelerimiz- de tek sütunluk dahi haber ol- madı. Hüm'yet'inAvrupa baskı- sının birinci sayfasının üst man- şeti "Sezer, Troia hazinesini ge- h istedi" biçimindeydi. Sezer konuşmasında, değil böyle bir şey söylemek, ima dahi etme- mişti. Gazete, Troia hazinesinin Almanya'da değil Rusya'da ol- duğunu bilmiyordu. Sergiden, açılışından tek sa- tırla söz etmeyen Milliyet'in bir- kaç gün sonraki dokuz sütun- luk başlığı "Troia Sergisinde Prezervatif" idi. Sergi dort bö- lümdü. llk bölümlerde Home- ros'un Troia'sı, Schliemann'ın Troia'sı, Troia'nın Anadolu ile bağlantısı kıyaslamalı ömek- lerle ziyaretçiye sunuluyordu. Dördüncü bölümde ise Troia üze- rine çevrilmiş filmler videodan gösteriliyor, Troia adı ile (Türki- ye'deki Troy birası da dahil) dün- yada satılan ürünler sergilene- rek ziyaretçiye kentin günümüze etkisi de anlatılıyordu. "Trojan (Troialı)" marka prezervatiflere de yer verilmişti. Milliyet refikimiz için Troiasergisi haberdeğikji. Ha- ber prezervatifti! Elmek: [email protected]; 0312.46815 79 Cem, Ulusal Program'ı Brüksel'de Verheugen'e sundı amAB'de• Komisyonun genişlemeden sorumlu üyesi Verheugen, reformlann en kısa sürede hayata geçirilmesi gerektiğini kaydederek bunun Türkiye'ye bağlı olduğunu söyledi. BRÜKSEL(AA)-Dışişleri Baka- ıu İsmafl Cem, Türkiye'nin AB Ulu- sal Programı'nı (UP), AB Komisyo- nu'nun genişlemeden sorumlu üye- si Günter Veirheugen'e sundu. Cem ve Verheugen, görüşmenin ardm- dan yaptıklan ortak basın toplantı- sında, Türkiye-AB ilişkilerinin sağ- hklı bir diyalog çerçevesinde yürü- tüldüğünü söylediler. AB Komisyonu'na katkılan nede- niyle teşekkür eden îsmail Cem, Ulusal Program'm Türkiye tarihinin en kapsamlı uzlaşma belgesi ve de- mokratikleşme programı olduğunu söyledi. Cem, bir dönüm noktası oluşturduğunu söylediği UP'nin ha- yata geçirilmesi için AB ile işbirli- ği içinde çahşılacağını bildirdi. Verheugen de açıklamasında, Türk hükümetinin UP'yi onaylamasın- dan duyduklan memnuniyeti dile 58 çocukyanamköldü Dtş Haberler Servisi - Kenya'da bir ortaokulun yatakhanesinde çı- kan yangında 58 öğrenci yanarak öldü. Yanguun, kundaklama sonu- cu çıktığından kuşkulanılıyor. Kyanguli ortaokulunun yatakha- nesinde önceki gece çıkan yangın- da, yaşlan 15-18 arasmda olan 130 öğrenciden 58'i öldü. 28 öğrenci de ağır yaralı olarak hastaneye kaldı- nldı. Kundaklamadan kuşkulanan polis, yangının hemen arduıdan bi- rilerinin benzin kokusundan söz et- tiğini açıkJadı. Öğrenciler uyuduk- lan için alarma basamadıklanndan okulda gece görevinde bulunan 6 bekçınin de olaya çok geç müdafaa- le ettiği bildiriliyor. getirerek belgenin, Tüı kiye'nin AB 'ye tam üye liğe hazırlanmasmd önemli birdönemeç oldu ğunu ve Türkiye'nin mo dern demokrasiye geçişi nin temel noktasuu oluş- turduğunu anlattı. Programm çokkapsam- lı bir reform programı ol- duğunu belirten Verhe- ugen, siyasi ve ekonomik reformlann hayata geçiril- mesi için harcanacak ça- balann önemine değindi. Verheugen, programda öngörülen reformlann mümkün olduğunca süratli bir şekil- dehayata geçirilmesi gerektiğini kay- dederek bunun Türkiye'ye bağh ol- duğunu söyledi. UP'nin AB alt ko- misyonJarında aynntılı olarak ince- lendikten sonra değerlendirileceği- ni ve Türkiye'ye görüş bildirileceği- ni ifade eden Verheugen, "Komıs- yon, Türkiye ile diyaloğu derinkştir- mek için her türlü firsan kufla- nacaktır" diye konuştu. Cem ile Verheugen göriişme- sinde Türkiye'deki ekonomik gelişmelerin de aynntılı olarak ele alındığı öğrenildi. Gözterekonomide Diplomatik kaynaklar, Ver- heugen'in Cem'e Stockholm zirvesi hakkında bilgı verdiği- ni, AB ekonomi ve maliye ba- kanlannın Türkiye'deki ekono- mik gelişmeleri mceledikleri- ni, hükümetin çabalanna destek verdiklerini ve bu desteğin zir- vede yapılan bir açıklamayla da teyit edildiğini ifade ettiğini bil- dirdiler. Ekonomik reform ça- balanna manevi destek veren AB Komisyonu'nun maddi kat- kılar için de çaba harcayacağı belirtiliyor. Bu çabalann Avru- pa Yatınm Bankası'nm Türk projelenne katkılannda yoğun- laşması bekleniyor. Verheugen'in görüşmede, UP'de öngörülen reformlann süratle hayata geçirilmesinin önemıni vurgularken ölüm ce- zasının kaldınhnası gibi baza konulara AB 'nin verdiği önce- liği hatırlattığı öğrenildi.Cem, daha sonraABD'ye gıttnek üze- re BrükseFden aynldı. Kutlamaya değer! GSIOTBGG IS-TIM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle