Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 MART 2001 PAZARTESİ
ROPORTAJ
Düyun-i Umumiye-i Osmaniye Varidatı Muhassasa Idaresi'nden îstanbul Lisesi9
ne ENTERNET
Osmanh, Avnıpa devktkrine borcunu ödeyemedL Alacakhlar 1881'dc kurulan Dü> un-i l mumiye İdaresi için Cağatoğlu'nda görkemli bir bina yapünh_
Takvimin tariholan yapraklan
rakvimin uçup giden yapraklannı yerine
koyma olanağı olsaydı da Kanuni Sul-
tan Süleyman'm "muhteşem" yıllanna
dönebilseydik... Görebilseydik; mül-
künde ticaret yapmalan için Fransızla-
ra kapitülasyon hakkı verecek denli zengin ve ken-
dini dünyanın tek imparatoru sanacak denli güçlü
Sultan Süleyman'ın, Viyana'dan eli boş dönünce ga-
nimete dayalı hazineyi ayakta tutabilmek için altına
baitırkatarak bastırdığı sikkeyle Osmanlı Imparator-
luğu'nun en parlak döneminde çökûşe doğru ilk adı-
mın nasıl atıldığını...
Paradaki altına değersiz bir maden kanştırmaya
"tağşiş" ve Kanuni'nin torunu ffl. Murat'ın 1584'te
100 dirhem gûmüşten 450 akçe yerine 800 akçe kes-
tirmesine de "maksus" denilmişti... Çünkü o devirde
bu devirdeki gibi enflasyon ve devalûasyon yoktu!
Takvimin yaprakları peş peşe düşerken keşfedile-
rek paylaşılan ve sanayileşmeyle parsellenen dûnya-
nın dışında kalarak hazinesinde farelerin cirit attığı
Osmanlı için son bir şans
kalmışn: Borçlanmak...
24Ağustosl854'ege-
lindiğinde Galata banker-
lerinden 5 milyon sterlin
borç almak Abdüünecit'e
"kısnıet'' oldu... Borçlan
yeni saraylar yaparak is-
raf eden ve "mürekkep
faiz"in ayırdına varama-
yan Osmanlı'da 200 mil-
yon sterline ulaşan dış
borçlann faizini dahi
ödenemeyecek duruma
gelindiğinde ise "cihan
imparatorluğıTnun mali
iflasını istemek Abdüla-
ziz'e "nasp" olacaktı...
II. Abdülhamit, 33 yıl
oturacağı tahta çıkar çık-
maz da Avrupalı alacak-
lılar Bab-ı Âli'de masaya
oturdu ve 1879'da Rü
sum-i Sitte'yi yani "alö
\ergTnin gelirini kendı
hanelerine yazdı... Os-
manlı'nın tuz, tütûn, içkı.
pul, ipek ve av vergileri-
ni toplama yetkisi yaban-
nasma yerleşir,
MaarifNezareti
ise Nadir
Bey'den aldığı
okûl olan "Nü-
mune-i Terak-
Wnin adını
1909yılındaîs-
tanbul tdadisi
yapar... Okul,
1910'da Fran-
egitime Toplanan vergilerin konulduğu oda-kasanın çeük kapısi— (Fotoğraflar: KADER TUGLA)
Tarihi bina, 1933ten beri tstanbul Lisesi'nin-.
cılara geçmişti. Bu da borçlann faizini karşılamaya
yetmeyince 1881 yılında bir kararname ile Osmanlı
gelirlerinin bir kısmını toplamak resmen Ingiliz,
Fransız, Alman, ttalyan, Avusturya ve Macaristan'la
Ingiliz-Fransız ortaklığı Osmanlı Bankası'na devre-
dildi.
Osmanlı'yı lcendl parasıyla vurdularl
Rüsum-i Sitte'nin yerine kurulan yönetime de ge-
nel borçlar idaresi anlamında kısaca Düyun-i Umu-
miye tdaresi; uzunca Düyun-i Umumiye-i Osmani-
ye Varidatı Muhassasa İdaresi; Osmanh gelirlerinden
genel borçlan tahsil edecek idare gibi bir şey dendi...
1910 yılında Maliye Nezareti'nde 5 bin 472 me-
mur çalışırken 1912 yılında Düyun-i Umumiye 8 bin
931 memur çahştınyordu ki.. Osmanlı, elinde kalan
birkaç verginin tahsilini de yabancılann yapmasını
isteyecek denli batmıştı!
Doğan AvaoğhTnun "Tûrkiye'nin DüzenTnde an-
lattığı olay, bir büyük dram olsa gerek: Düyun-i Umu-
miye kurulurken Osmanh 2 milyon lira ihtiyat akçe-
si verir.. Idare, parayı Îtalyan tahviline yaünr... Ital-
ya bu parayla Trablusgarp savaşını başlatır ve Libya
elden çıktığmda Italya'nın Osmanlı'ya ödediği 50
milyon frank tazminata Düyun-i Umumiye el koyar!
O savaşta. Mustafa Kemal Paşa da vardır...
Düyun-i Umumiye 188 l'de Istanbul'da kurulurken
Mustafa Kemal Selanik'te dünyaya gehniştir...
Takvimin yapraklan, sonradan ilginç bir tablo oluş-
turmak üzere peşi sıra düşmektedir...
tstanbul doğumlu Fransız mimar Akıandre Val-
hıry, Cağaloğlu'nun Haliç'e bakan yamacında Dü-
yun-i Umumiye'nin görkemli merkez binasının in-
şaatını sürdürürken 1884'te Selanikli Abdi Kamil
Efendi de Bahriye'den emekli yüzbaşı Nadir Bey'le
tstanbul'un konaklanndan birinde ilk özel okulu
açar... Nadir Bey bir yıl sonra ortağmdan aynlıp ye-
ni bir okul açtığında MaarifNezareti, çağdaş eğitim
veren okulu beğenip devlet adnıa satın alır...
Düyun-i Umumiye, 1897'de Cağaloğlu'ndaki bi-
sızca
başlayınca Osmanlı'da ilk kez "Hse" adı kullanı-
larak lstanbul Lisesi olur...
Bezm-i Âlem Sultan'm konağından Saint Benoit'in
binasına, Münür Paşa'nın konağından FuatPaşa'mn
köşküne kadar lstanbul'da dolaşmadık semt bırakma-
yan ve bu arada Osmanlf nın Almanya ile yakınlaş-
ması sonucu Almanca eğıtime geçen tstanbul Lise-
si, takvimin yapraklan yeteri kadar düşüp 1933'e
geldiğinde Cumhurbaşkanı
Kemal Atatürk'ünöuerisiy-
le Düyun-i Umumiye'nin
merkezine taşuıacaktır...
Cumhuriyet öncesinde ts-
tanbul Lisesi ile Mustafa
Kemal Paşa'nın yollan iki
kez kesişir...
tlki Çanakkale'de... tzci
oymağından 41 öğrenci sa-
vaşa gönüllü olarak katıhnış
ve hepsi şehit olmuştur...
îkincisi Sakarya'da... tzci
oymağı, Sakarya Meydan
Savaşı'ndan gazi olarak çık-
mıştır...
Düyun-i Umumiye, Lo-
zan 'da masaya yatınhr... An-
kara Hükümeti, Osman-
lı'nın borçlannı üstlenirken
Osmanh'dan bağımsızlığmı
\azanmış ya da toprak ahnış
devletlerin: Yunanistan,
Bulgaristan, Arnavutluk,
ttalya, Suriye, Lübnan, Fi-
listin, Ürdün, Irak, Hicaz,
Yemen'in borçlan da ayn bir
kalemde hesaplanır. Türki-
ye Cumhuriyeti'nin yapaca-
ğı ödemeler 1928'de karara bağlarur; liman ve güm-
rük vergilerini toplamaya devam eden Düyun-i Umu-
miye'ye artık tasını tarağuıı toplayıp gitmek düşer...
Cumhuriyet, 2000 küsur yılına kadar borç ödeyecek-
tir ama, hesap 1960'larda kapatılır... Türkıye Cum-
huriyeti'ne Osmanlı'dan kalan miras Düyun-i Umu-
miye'ye 34 milyon 597 bin
495 altın lira borç ve yanı sıra
karşılığı olmayan 158 milyon
lira kâğıt paradır!
Düyun-ı Umumiye'nin kos-
koca binası boş durmaktadır...
Osmanlı'nın tamtakır hazine-
sinin bedelini Çanakkale'de
vücudunu siper ederek ödeyen
ve ufuktaki tam bağımsızlık
için Sakarya'da gazilik unvanı
kazanan gençlerin lisesi bu
boşluğu doldurmaya layıktır...
Zaten Mustafa Kemal'in yeni
savaşı cehaletledir ve tstanbul
Lisesi'nin öğrencileri cephe-
nin yine en önündedir...
Bugün... Îstanbul Lisesi, Os-
manlı'nın "yüzkarası''nı tak-
vimin yapraklan arasında tari-
he gömmüş ve Türkiye Cum-
nın duvarlan gömme dolaptır... Dolaplar ve oda pa-
ra ve tahvil yerine şimdi temizlik malzemelerini ba-
nndırmaktadır ve çelık kapı artık anahtarlan kayıp,
tüm dilleri dışanda, yan açık kendi başına dunrîak-
tadır. Bir imparatorluğun hovardalığı sonunda emi-
len kanının toplandığı bu odanın önünde öğrencile-
rin panosu durmaktadır ve öğrenciler kasa odasıyla
değıl panoyla ilgılenmektedır. Düyun-i Umumiye'nin
ikinci kasası ise bodrum katındaki tuvaletin karşısın-
da arşiv olmuştur...
Genel mûdOrfln odasında ratlh'e ftzentl
Oç katında salon boyutunda 50'den fazla odası bu-
lunan binanın en görkemli odası okulun "şeref salo-
nu" yapılan Düyun-i Umumiye tdaresi Genel Müdür-
lük odasıdır. Stefanos Yerasimos'a göre mimar Val-
lury bu odada Fatih'in yapürdığı Çinili Köşk'teki
beşgen apsisten esinlenmiş ve uluslararası oryanta-
lizmin tuzağına düşmüştür.
Yüksekliği 10 metreden fazla sekizgen odanın, beş
duvan çift pencerelidir. Pencerelerde soldan sağa
doğru Haliç, Galata, Ortaköy, Kuleli, Üsküdar, Çam-
hca, Kızkulesi, Topkapı Sarayı, Ayasofya durmakta-
dır. Odanın tepesinde, kapısi çatı katında olan çepe-
çevre ahşap bir ıç balkon vardır... Pencere kollannda
"JJ" markası okunmaktadır. Yer, büyük boy parke-
dir. Duvarlar belli bir yere kadar masif ağaç kaplıdır.
Yerasimos'un "Neo-MogoT bir üslup olarak ta-
nımladığı binanın, her katta uzun bir koridorun iki ya-
nında dizilen odalan. içerden açılan kapılarla birbi-
rine bağlanmıştır.
Mavl ve turuncu vttrayların ışıflı
20 metreye varan yüksekliği ile ana kapıdan giri-
len holde çarpıcı bir görkem sergilenmeye çalışıl-
mıştır.
Griye çalan beyaz mermer sütunlarla desteklen-
miş, işlemeli mermer korkuluklu, ince ve geniş mer-
mer basamaklı merdivenlere, kubbeli tavandaki ma-
vı ağırlıkh ve turuncu vitraylann ışığı düşürühnüş-
tür. MeTdiven katındaki karşılıklı duvarda ahşap çer-
çeve içinde beş kollu aplik-
le aydınlatüan büyük boy
saatler hâlâ çalışmaktadır.
Paris'ten getirihniş Paul
Garnier duvar saatlerinden
bıri Osmanh için, öteki Av-
rupalılar için rakamlandınl-
mıştır.
Çatıdaki camekândan ge-
len ışık, koridorlarda açılan
boşluklar ve kenarlanndaki
cam bloklarla alt katlara ta-
şınmaktadır. Bina, yüzyıl
öncesinden kaloriferle do-
natıhnış ve fakat asansörü
sonradan iptal edihniştir.
Osmanlı borçlannın tah-
sil edildiği bu bina tarihin
eski yapraklannda kalırken
takvimin yeni yapraklann-
da Türkiye Cumhuriyeti'nin
Girişteki holün \itra\la bezenmiş kubbeli tavaıu.
huriyeti'nin yüzakı okullanndan biri ohnanın onu-
nıyla Düyun-i Umumiye'nin kasasmı, temizlik mal-
zemeleri deposu yapmıştır...
Büyük kasa, büyük bir odadır ve büyük kapıdan bi-
naya girdikten sonra giriş katın solundaki koridor ba-
şuıdadu". Kasa odasının iki kanş enindeki çeük kapı-
sını "Panzer S^\-" firması Berlin'de üretmiştir. Ka-
pmın yanında beş, alt ve üstünde ikişer dil vardır. tki
ayn anahtarla kilitleri çevirdikten sonra yuvarlak kol-
daki şifreyi çözmek gerekmektedir. Altı kat çelikle
desteklenen birkaç ton ağırhğındaki kapının ardında
demir bir parmaklık vardır. Kapıyı içerden çeviren
parmaklığın arkasında da odayı enlemesine kesen
başka bir demir parmaklık daha bulunmaktadır. Oda-
geleceği olan gençlere bırakıhnışnr...
Her okuldan olduğu gibi bu okuldan yetişen genç-
lerin de başhca sorumluluğu ülkenin yönetiminde
söz sahibi olduklannda, 1950'den sonraki 50 yıl için-
de 100 milyar dolan aşarak bağımsızlığıru tehdit ede-
cek şekilde Türkiye Cumhuriyeti'nin sutında büyük
bir kambur olan dış borçlann altından kalkacak po-
litikalar üretmektır... Îstanbul Lisesi'nin eski mezun-
lanndan Necmettin Erbakan ve Mesut Yılmaz bunu
başaramadığı ıçm Düyun-i Umumiye'nin eski kori-
dorlannda koşturan gençlerin sorumluluğu daha da
fazladır!
Çünkü takvimin yapraklan birer birer uçup gideT-
ken tanhin yapraklan aynı hızla çoğahnaktadır...
M E H M E T S U C U mehmet@cumhuriyetcom .tr
İnternet ve önündeki engeller
Merkezi Paris'te bulunan basm ku-
ruluşu Sınır Tanımayan Gazeteciler
(RSF), Türkiye'nin de aralannda bu-
lundugu toplam 59 ülkede internet eri-
şimi ve haberleştnesi önündeki engel-
leri konu alan bir rapor yayımladı.
Fransız internet gazetesi Trans-
fertnet'in işbirliğiyle hazırlanan ra-
porda, interneti tamamen sansüre uğ-
ratan otoriter ülkelerle birlikte, buna
kısmi düzenlemeler getirmek isteyen
ülkeler hakkmda da bilgiler yer alıyor.
Raporda Suudi Arabistan, Azerbay-
can, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekis-
tan, Tacikistan, Türkmenistan, Beyaz
Rusya, Myanmar, Çin, Kuzey Kore.
Küba, Irak, tran, Libya, Sierra Leone.
Sudan, Suriye, Tunus ve Vietnam in-
ternet düşmanı 20 ülke arasında tanı-
tddı.
Otoriter ülkelerde engellemeler, in-
tenıet ağının tamamen sansüre uğratıl-
ması biçiminde gelişirken daha de-
mokratik toplumlarda yetkililer,
"kontroklen çıkması" korkusuyla in-
ternete yasal çerçeve kazandınna giri-
şimlerini arttınyorlar.
2000 yılında ilk kez, bir internet ga-
zetesi çalışanı katledildi: Ukrayna'da,
"Ukrainskaia Pravda" isimli internet
gazetesinin kurucusu ve Yazıişleri
Müdürü Georgiy Gongadze, 16 Eylül
2000'de kayboldu. tki ay sonra gaze-
teci, başı kesihniş halde bulundu.
Yirmi milyon internet kullanıcısmın
bulunduğu Çin'de, internette haber ve
bilginin dolaşımı önünde çok sayıda
engel bulunuyor. İnterneti kontrol al-
tında tutmalan için oluşturulan polis
timleri çeşitli bölgelerde faaliyetlerini
sürdürüyor. Günümüz Çini'nde en az
3 'internet muhaüfr cezaevinde bulu-
nuyor. "Consultatkms" isimli internet
dergisinin Yazıişleri Müdürü Qi Yanc-
heo, "Düzeniyıkma girişiminde buhın-
mak", "tnternet araahğıyla hükümet
karşıü görüşler yaymak'' ıddiasıyla
yargdandığı dava sonucunda 4 yıl ha-
pis cezasına çarptınldı. lnternet suçla-
n ve internet muhalifleriyle mücadele
etmek adına Çin, çok çeşitli hukuki
yollara başvurdu. Ocak 2001 'de. Res-
mi Xinhua Ajansı "Her kim, internet
veya başka bir yoOa, casusluk faaöyet-
lerindebuhınur, devlet sım kapsanuna
giren bilgikri çalar, keşfeder, satın ahr
veya ifşa ederse, ölüm cezası \vya 10 yıl-
dan başlayarak müebbet hapse kadar
hapisle cezalandınhr" açıklaması yap-
tı. Yugoslavya Federal Cumhuriye-
ti'nde (YFC), gazeteci MiroslavFilipo-
viç, "casusluk'' ve "yalan haber yay-
mak" iddiasıyla 7 yıl hapis cezasına
mahkûm edildi. Yugoslav ordusunu
Kosova'da insan haklanna aykın hare-
ket etmekle suçlayan çeşitli yazılan,
"Institute for Ww and Peace Repor-
tmg" (IVvTR) kuruluşunun sitesinde
yayımlayan Filipoviç, Mayıs 2000'de
tutuklanarak 5 ay hapis yattı.
Kuzey Kore'de ise durum biraz fark-
h: Erişim olmadığı gibi bağlantı da
yok. Kim Jong-tl'in ülkesi, dünyada
internetin bulunmadığı tek ülke.
Kimi ülkeler internet haberlerine
gerçek bir sansür uyguluyor. Suudi
Arabistan, zararlı bulduğu siteleri
kontrol altmda tutmak amacıyla Djed-
dah'da gerçek bir "kontrol noktara"
kurdu.
Denetim altına almamayan internet
karşısında güç durumda kalmak iste-
meyen kimi demokratik ülkeler, art ar-
da sunulan internet yasa taslaklanyla
gündeme geliyorlar. İnternet ağının
henüz gelişmediği günlerde bile Fran-
sa, ağ kullarummı belirli bir yönetme-
liğe bağlamak istedi. 2000 yılında ise
Fransa'da, 1986 tarihli Iletişim özgür-
lüğû Yasası 'Bloche Yasaa'yla değiş-
tirildi. Bu yasayla site sahiplerine ad,
soyad ve adres bildinne zorunluluğu
getirildi..
İnternet haberleşmesinin anayasa-
da yapılan bir değişiklikle güvence al-
tına ahndığı Amerika Birleşik Dev-
letleri'nde (ABD) muhafazakâr sağ,
kısıtlayıcı yasalar çıkanlmasını sağla-
mak amacıyla "porno >-ayıhmını
w
koz
olarak kullanıyor. Haftaya bu raporun
Türkiye ile ilgilı bölümlennı yayım-
layacağız.
Arkadaş'tan iki yeni kitap
Bu hafta sizlere iki yeni kitap tanıtacağız. Arkadaş vayınlan, kullanıcılar
için çok güzel bir bilgisayar kıtaplan kütüphanesi kuruyor. lşte bunlardan
ikisi:
Microsoft YTsualBasfc6.0Getöştirrnek, Visual Basic ö.Oprogramlamaor-
tamında ustalaşmak ve COM nesneleri ile Microsoft ActiveX denetimleri
gibi bileşenleri kullanarak gelişmiş veritabam uygulamalan yaratmak için
temel programlama ve ılişkısel veritabam kavramlan hakkında bilgili ve
Visual Basic'in önceki bir sürumüyle uygylama geliştirmekte deneyimli
olan tüm okurlara hitap eden bir kaynak kitap olarak hazırlanmış.
Adım Adım W«b Veritabanı Geüştirme, bugün ve gelecekteki gereksin-
imlerinizi karşılayacak güçlü ve esnek web veritabanlanm nasıl yarata-
cağınızı gösteren başhca internet veritabam teknolojilenni açıklmak a-
macıyla hazırlanmış. Kitapla birlikte sunulan yugulama CD-ROM'unda,
> veri güdümlü örnek çözümler ve özelleştirilebilir komut dosyası kodlanna
, sahip oluyorsunuz. http://www.arkadas.com.tr, arkadas@arkadas.com.tr
Yeni Basın Meslek İlkeleri (!)
Bu yazı internet ortamında elime
geçti, sizinle paylaşmak istiyorum:
1- Patron ve öngördükleri dışında
kimsenin u^kı, cinsiyeti, sosyal düzeyi
ve dini inançlan bizi bağlamaz. Biz
işimize bakanz.
2- Düşünce, vicdan ve ifade özgür-
lüğü, genel ahlak anlayışı, din duygu-
lan, aile kurumunun temel dayanakla-
n da bizi bağlamaz. Yeter ki reytingi
bol olsun.
3- Paraya ya da hısse senedine tah-
vil edilmeyen haber, haber değildır.
Kalemini gerekirse kır, asla satma! Ki-
rala, daha çok kazanırsın.
4- Haberin yalan da olsa, itiraf etme.
Itiraf imaj götürür, iftira tiraj getirir.
5- Kişilerin özel hayatı gazeteciler
dışında kimseyi ilgilendirmez.
6- Yanlış haber, doğru haberden; ya-
lan haber ise her ikisinden daha iyidir.
7- Haber değeri ohnayan yatak oda-
sına girme, zaman kaybedersin.
8- Atlama! Atlat! Apar ve abart! Ha-
ber, gazetecinin ortak malıdır. Arşive
manşet olmaktansa, devam sayfasına
tek sütun ol.
9- Aksi gazeteyi tatmin edene kadar
herkes suçludur. Bir basm-yaym orga-
mnın tatmin ölçüsü serbest piyasa ku-
rallanna göre ayarlanır. Temınat mek-
tubu, beraat ilamından daha tatmin edi-
cidir.
10- Önce as, sonra yargıla! Haber
elinde patlayabilir.
11- Herhangi bir suçun en kestirme
faili, objektife en yakın kişidir.
12- Haber kaynağının gizliliği, pa-
zarlığa tabıdir.
13- Gazeteci, patronunu kızdıracak
yahut işten atılmasma yol açacak yön-
tem ve tutumla haber araştırmaktan sa-
knıır.
14- Kansız haber, cansız haberdir.
Yanında can çekişen baban bile olsa,
önce resmini çek, sonra hastaneye gö-
tür! Eğer bu bir kadınsa, deklanşöre
basmadan önce eteğini sıyırmayı unut-
ma!
15- Özel haberlerin bedeli, habeı
kaynağından tereddüde yer bırakma-
yacak bir şekilde tahsil olunur.
16- Basın özgürlüğü, gazetecınirj
onurudur. Bizi tekzip edenin...