23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 MART 2001 PAZARTESİ ROPORTAJ Düyun-i Umumiye-i Osmaniye Varidatı Muhassasa Idaresi'nden îstanbul Lisesi9 ne ENTERNET Osmanh, Avnıpa devktkrine borcunu ödeyemedL Alacakhlar 1881'dc kurulan Dü> un-i l mumiye İdaresi için Cağatoğlu'nda görkemli bir bina yapünh_ Takvimin tariholan yapraklan rakvimin uçup giden yapraklannı yerine koyma olanağı olsaydı da Kanuni Sul- tan Süleyman'm "muhteşem" yıllanna dönebilseydik... Görebilseydik; mül- künde ticaret yapmalan için Fransızla- ra kapitülasyon hakkı verecek denli zengin ve ken- dini dünyanın tek imparatoru sanacak denli güçlü Sultan Süleyman'ın, Viyana'dan eli boş dönünce ga- nimete dayalı hazineyi ayakta tutabilmek için altına baitırkatarak bastırdığı sikkeyle Osmanlı Imparator- luğu'nun en parlak döneminde çökûşe doğru ilk adı- mın nasıl atıldığını... Paradaki altına değersiz bir maden kanştırmaya "tağşiş" ve Kanuni'nin torunu ffl. Murat'ın 1584'te 100 dirhem gûmüşten 450 akçe yerine 800 akçe kes- tirmesine de "maksus" denilmişti... Çünkü o devirde bu devirdeki gibi enflasyon ve devalûasyon yoktu! Takvimin yaprakları peş peşe düşerken keşfedile- rek paylaşılan ve sanayileşmeyle parsellenen dûnya- nın dışında kalarak hazinesinde farelerin cirit attığı Osmanlı için son bir şans kalmışn: Borçlanmak... 24Ağustosl854'ege- lindiğinde Galata banker- lerinden 5 milyon sterlin borç almak Abdüünecit'e "kısnıet'' oldu... Borçlan yeni saraylar yaparak is- raf eden ve "mürekkep faiz"in ayırdına varama- yan Osmanlı'da 200 mil- yon sterline ulaşan dış borçlann faizini dahi ödenemeyecek duruma gelindiğinde ise "cihan imparatorluğıTnun mali iflasını istemek Abdüla- ziz'e "nasp" olacaktı... II. Abdülhamit, 33 yıl oturacağı tahta çıkar çık- maz da Avrupalı alacak- lılar Bab-ı Âli'de masaya oturdu ve 1879'da Rü sum-i Sitte'yi yani "alö \ergTnin gelirini kendı hanelerine yazdı... Os- manlı'nın tuz, tütûn, içkı. pul, ipek ve av vergileri- ni toplama yetkisi yaban- nasma yerleşir, MaarifNezareti ise Nadir Bey'den aldığı okûl olan "Nü- mune-i Terak- Wnin adını 1909yılındaîs- tanbul tdadisi yapar... Okul, 1910'da Fran- egitime Toplanan vergilerin konulduğu oda-kasanın çeük kapısi— (Fotoğraflar: KADER TUGLA) Tarihi bina, 1933ten beri tstanbul Lisesi'nin-. cılara geçmişti. Bu da borçlann faizini karşılamaya yetmeyince 1881 yılında bir kararname ile Osmanlı gelirlerinin bir kısmını toplamak resmen Ingiliz, Fransız, Alman, ttalyan, Avusturya ve Macaristan'la Ingiliz-Fransız ortaklığı Osmanlı Bankası'na devre- dildi. Osmanlı'yı lcendl parasıyla vurdularl Rüsum-i Sitte'nin yerine kurulan yönetime de ge- nel borçlar idaresi anlamında kısaca Düyun-i Umu- miye tdaresi; uzunca Düyun-i Umumiye-i Osmani- ye Varidatı Muhassasa İdaresi; Osmanh gelirlerinden genel borçlan tahsil edecek idare gibi bir şey dendi... 1910 yılında Maliye Nezareti'nde 5 bin 472 me- mur çalışırken 1912 yılında Düyun-i Umumiye 8 bin 931 memur çahştınyordu ki.. Osmanlı, elinde kalan birkaç verginin tahsilini de yabancılann yapmasını isteyecek denli batmıştı! Doğan AvaoğhTnun "Tûrkiye'nin DüzenTnde an- lattığı olay, bir büyük dram olsa gerek: Düyun-i Umu- miye kurulurken Osmanh 2 milyon lira ihtiyat akçe- si verir.. Idare, parayı Îtalyan tahviline yaünr... Ital- ya bu parayla Trablusgarp savaşını başlatır ve Libya elden çıktığmda Italya'nın Osmanlı'ya ödediği 50 milyon frank tazminata Düyun-i Umumiye el koyar! O savaşta. Mustafa Kemal Paşa da vardır... Düyun-i Umumiye 188 l'de Istanbul'da kurulurken Mustafa Kemal Selanik'te dünyaya gehniştir... Takvimin yapraklan, sonradan ilginç bir tablo oluş- turmak üzere peşi sıra düşmektedir... tstanbul doğumlu Fransız mimar Akıandre Val- hıry, Cağaloğlu'nun Haliç'e bakan yamacında Dü- yun-i Umumiye'nin görkemli merkez binasının in- şaatını sürdürürken 1884'te Selanikli Abdi Kamil Efendi de Bahriye'den emekli yüzbaşı Nadir Bey'le tstanbul'un konaklanndan birinde ilk özel okulu açar... Nadir Bey bir yıl sonra ortağmdan aynlıp ye- ni bir okul açtığında MaarifNezareti, çağdaş eğitim veren okulu beğenip devlet adnıa satın alır... Düyun-i Umumiye, 1897'de Cağaloğlu'ndaki bi- sızca başlayınca Osmanlı'da ilk kez "Hse" adı kullanı- larak lstanbul Lisesi olur... Bezm-i Âlem Sultan'm konağından Saint Benoit'in binasına, Münür Paşa'nın konağından FuatPaşa'mn köşküne kadar lstanbul'da dolaşmadık semt bırakma- yan ve bu arada Osmanlf nın Almanya ile yakınlaş- ması sonucu Almanca eğıtime geçen tstanbul Lise- si, takvimin yapraklan yeteri kadar düşüp 1933'e geldiğinde Cumhurbaşkanı Kemal Atatürk'ünöuerisiy- le Düyun-i Umumiye'nin merkezine taşuıacaktır... Cumhuriyet öncesinde ts- tanbul Lisesi ile Mustafa Kemal Paşa'nın yollan iki kez kesişir... tlki Çanakkale'de... tzci oymağından 41 öğrenci sa- vaşa gönüllü olarak katıhnış ve hepsi şehit olmuştur... îkincisi Sakarya'da... tzci oymağı, Sakarya Meydan Savaşı'ndan gazi olarak çık- mıştır... Düyun-i Umumiye, Lo- zan 'da masaya yatınhr... An- kara Hükümeti, Osman- lı'nın borçlannı üstlenirken Osmanh'dan bağımsızlığmı \azanmış ya da toprak ahnış devletlerin: Yunanistan, Bulgaristan, Arnavutluk, ttalya, Suriye, Lübnan, Fi- listin, Ürdün, Irak, Hicaz, Yemen'in borçlan da ayn bir kalemde hesaplanır. Türki- ye Cumhuriyeti'nin yapaca- ğı ödemeler 1928'de karara bağlarur; liman ve güm- rük vergilerini toplamaya devam eden Düyun-i Umu- miye'ye artık tasını tarağuıı toplayıp gitmek düşer... Cumhuriyet, 2000 küsur yılına kadar borç ödeyecek- tir ama, hesap 1960'larda kapatılır... Türkıye Cum- huriyeti'ne Osmanlı'dan kalan miras Düyun-i Umu- miye'ye 34 milyon 597 bin 495 altın lira borç ve yanı sıra karşılığı olmayan 158 milyon lira kâğıt paradır! Düyun-ı Umumiye'nin kos- koca binası boş durmaktadır... Osmanlı'nın tamtakır hazine- sinin bedelini Çanakkale'de vücudunu siper ederek ödeyen ve ufuktaki tam bağımsızlık için Sakarya'da gazilik unvanı kazanan gençlerin lisesi bu boşluğu doldurmaya layıktır... Zaten Mustafa Kemal'in yeni savaşı cehaletledir ve tstanbul Lisesi'nin öğrencileri cephe- nin yine en önündedir... Bugün... Îstanbul Lisesi, Os- manlı'nın "yüzkarası''nı tak- vimin yapraklan arasında tari- he gömmüş ve Türkiye Cum- nın duvarlan gömme dolaptır... Dolaplar ve oda pa- ra ve tahvil yerine şimdi temizlik malzemelerini ba- nndırmaktadır ve çelık kapı artık anahtarlan kayıp, tüm dilleri dışanda, yan açık kendi başına dunrîak- tadır. Bir imparatorluğun hovardalığı sonunda emi- len kanının toplandığı bu odanın önünde öğrencile- rin panosu durmaktadır ve öğrenciler kasa odasıyla değıl panoyla ilgılenmektedır. Düyun-i Umumiye'nin ikinci kasası ise bodrum katındaki tuvaletin karşısın- da arşiv olmuştur... Genel mûdOrfln odasında ratlh'e ftzentl Oç katında salon boyutunda 50'den fazla odası bu- lunan binanın en görkemli odası okulun "şeref salo- nu" yapılan Düyun-i Umumiye tdaresi Genel Müdür- lük odasıdır. Stefanos Yerasimos'a göre mimar Val- lury bu odada Fatih'in yapürdığı Çinili Köşk'teki beşgen apsisten esinlenmiş ve uluslararası oryanta- lizmin tuzağına düşmüştür. Yüksekliği 10 metreden fazla sekizgen odanın, beş duvan çift pencerelidir. Pencerelerde soldan sağa doğru Haliç, Galata, Ortaköy, Kuleli, Üsküdar, Çam- hca, Kızkulesi, Topkapı Sarayı, Ayasofya durmakta- dır. Odanın tepesinde, kapısi çatı katında olan çepe- çevre ahşap bir ıç balkon vardır... Pencere kollannda "JJ" markası okunmaktadır. Yer, büyük boy parke- dir. Duvarlar belli bir yere kadar masif ağaç kaplıdır. Yerasimos'un "Neo-MogoT bir üslup olarak ta- nımladığı binanın, her katta uzun bir koridorun iki ya- nında dizilen odalan. içerden açılan kapılarla birbi- rine bağlanmıştır. Mavl ve turuncu vttrayların ışıflı 20 metreye varan yüksekliği ile ana kapıdan giri- len holde çarpıcı bir görkem sergilenmeye çalışıl- mıştır. Griye çalan beyaz mermer sütunlarla desteklen- miş, işlemeli mermer korkuluklu, ince ve geniş mer- mer basamaklı merdivenlere, kubbeli tavandaki ma- vı ağırlıkh ve turuncu vitraylann ışığı düşürühnüş- tür. MeTdiven katındaki karşılıklı duvarda ahşap çer- çeve içinde beş kollu aplik- le aydınlatüan büyük boy saatler hâlâ çalışmaktadır. Paris'ten getirihniş Paul Garnier duvar saatlerinden bıri Osmanh için, öteki Av- rupalılar için rakamlandınl- mıştır. Çatıdaki camekândan ge- len ışık, koridorlarda açılan boşluklar ve kenarlanndaki cam bloklarla alt katlara ta- şınmaktadır. Bina, yüzyıl öncesinden kaloriferle do- natıhnış ve fakat asansörü sonradan iptal edihniştir. Osmanlı borçlannın tah- sil edildiği bu bina tarihin eski yapraklannda kalırken takvimin yeni yapraklann- da Türkiye Cumhuriyeti'nin Girişteki holün \itra\la bezenmiş kubbeli tavaıu. huriyeti'nin yüzakı okullanndan biri ohnanın onu- nıyla Düyun-i Umumiye'nin kasasmı, temizlik mal- zemeleri deposu yapmıştır... Büyük kasa, büyük bir odadır ve büyük kapıdan bi- naya girdikten sonra giriş katın solundaki koridor ba- şuıdadu". Kasa odasının iki kanş enindeki çeük kapı- sını "Panzer S^\-" firması Berlin'de üretmiştir. Ka- pmın yanında beş, alt ve üstünde ikişer dil vardır. tki ayn anahtarla kilitleri çevirdikten sonra yuvarlak kol- daki şifreyi çözmek gerekmektedir. Altı kat çelikle desteklenen birkaç ton ağırhğındaki kapının ardında demir bir parmaklık vardır. Kapıyı içerden çeviren parmaklığın arkasında da odayı enlemesine kesen başka bir demir parmaklık daha bulunmaktadır. Oda- geleceği olan gençlere bırakıhnışnr... Her okuldan olduğu gibi bu okuldan yetişen genç- lerin de başhca sorumluluğu ülkenin yönetiminde söz sahibi olduklannda, 1950'den sonraki 50 yıl için- de 100 milyar dolan aşarak bağımsızlığıru tehdit ede- cek şekilde Türkiye Cumhuriyeti'nin sutında büyük bir kambur olan dış borçlann altından kalkacak po- litikalar üretmektır... Îstanbul Lisesi'nin eski mezun- lanndan Necmettin Erbakan ve Mesut Yılmaz bunu başaramadığı ıçm Düyun-i Umumiye'nin eski kori- dorlannda koşturan gençlerin sorumluluğu daha da fazladır! Çünkü takvimin yapraklan birer birer uçup gideT- ken tanhin yapraklan aynı hızla çoğahnaktadır... M E H M E T S U C U mehmet@cumhuriyetcom .tr İnternet ve önündeki engeller Merkezi Paris'te bulunan basm ku- ruluşu Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Türkiye'nin de aralannda bu- lundugu toplam 59 ülkede internet eri- şimi ve haberleştnesi önündeki engel- leri konu alan bir rapor yayımladı. Fransız internet gazetesi Trans- fertnet'in işbirliğiyle hazırlanan ra- porda, interneti tamamen sansüre uğ- ratan otoriter ülkelerle birlikte, buna kısmi düzenlemeler getirmek isteyen ülkeler hakkmda da bilgiler yer alıyor. Raporda Suudi Arabistan, Azerbay- can, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekis- tan, Tacikistan, Türkmenistan, Beyaz Rusya, Myanmar, Çin, Kuzey Kore. Küba, Irak, tran, Libya, Sierra Leone. Sudan, Suriye, Tunus ve Vietnam in- ternet düşmanı 20 ülke arasında tanı- tddı. Otoriter ülkelerde engellemeler, in- tenıet ağının tamamen sansüre uğratıl- ması biçiminde gelişirken daha de- mokratik toplumlarda yetkililer, "kontroklen çıkması" korkusuyla in- ternete yasal çerçeve kazandınna giri- şimlerini arttınyorlar. 2000 yılında ilk kez, bir internet ga- zetesi çalışanı katledildi: Ukrayna'da, "Ukrainskaia Pravda" isimli internet gazetesinin kurucusu ve Yazıişleri Müdürü Georgiy Gongadze, 16 Eylül 2000'de kayboldu. tki ay sonra gaze- teci, başı kesihniş halde bulundu. Yirmi milyon internet kullanıcısmın bulunduğu Çin'de, internette haber ve bilginin dolaşımı önünde çok sayıda engel bulunuyor. İnterneti kontrol al- tında tutmalan için oluşturulan polis timleri çeşitli bölgelerde faaliyetlerini sürdürüyor. Günümüz Çini'nde en az 3 'internet muhaüfr cezaevinde bulu- nuyor. "Consultatkms" isimli internet dergisinin Yazıişleri Müdürü Qi Yanc- heo, "Düzeniyıkma girişiminde buhın- mak", "tnternet araahğıyla hükümet karşıü görüşler yaymak'' ıddiasıyla yargdandığı dava sonucunda 4 yıl ha- pis cezasına çarptınldı. lnternet suçla- n ve internet muhalifleriyle mücadele etmek adına Çin, çok çeşitli hukuki yollara başvurdu. Ocak 2001 'de. Res- mi Xinhua Ajansı "Her kim, internet veya başka bir yoOa, casusluk faaöyet- lerindebuhınur, devlet sım kapsanuna giren bilgikri çalar, keşfeder, satın ahr veya ifşa ederse, ölüm cezası \vya 10 yıl- dan başlayarak müebbet hapse kadar hapisle cezalandınhr" açıklaması yap- tı. Yugoslavya Federal Cumhuriye- ti'nde (YFC), gazeteci MiroslavFilipo- viç, "casusluk'' ve "yalan haber yay- mak" iddiasıyla 7 yıl hapis cezasına mahkûm edildi. Yugoslav ordusunu Kosova'da insan haklanna aykın hare- ket etmekle suçlayan çeşitli yazılan, "Institute for Ww and Peace Repor- tmg" (IVvTR) kuruluşunun sitesinde yayımlayan Filipoviç, Mayıs 2000'de tutuklanarak 5 ay hapis yattı. Kuzey Kore'de ise durum biraz fark- h: Erişim olmadığı gibi bağlantı da yok. Kim Jong-tl'in ülkesi, dünyada internetin bulunmadığı tek ülke. Kimi ülkeler internet haberlerine gerçek bir sansür uyguluyor. Suudi Arabistan, zararlı bulduğu siteleri kontrol altmda tutmak amacıyla Djed- dah'da gerçek bir "kontrol noktara" kurdu. Denetim altına almamayan internet karşısında güç durumda kalmak iste- meyen kimi demokratik ülkeler, art ar- da sunulan internet yasa taslaklanyla gündeme geliyorlar. İnternet ağının henüz gelişmediği günlerde bile Fran- sa, ağ kullarummı belirli bir yönetme- liğe bağlamak istedi. 2000 yılında ise Fransa'da, 1986 tarihli Iletişim özgür- lüğû Yasası 'Bloche Yasaa'yla değiş- tirildi. Bu yasayla site sahiplerine ad, soyad ve adres bildinne zorunluluğu getirildi.. İnternet haberleşmesinin anayasa- da yapılan bir değişiklikle güvence al- tına ahndığı Amerika Birleşik Dev- letleri'nde (ABD) muhafazakâr sağ, kısıtlayıcı yasalar çıkanlmasını sağla- mak amacıyla "porno >-ayıhmını w koz olarak kullanıyor. Haftaya bu raporun Türkiye ile ilgilı bölümlennı yayım- layacağız. Arkadaş'tan iki yeni kitap Bu hafta sizlere iki yeni kitap tanıtacağız. Arkadaş vayınlan, kullanıcılar için çok güzel bir bilgisayar kıtaplan kütüphanesi kuruyor. lşte bunlardan ikisi: Microsoft YTsualBasfc6.0Getöştirrnek, Visual Basic ö.Oprogramlamaor- tamında ustalaşmak ve COM nesneleri ile Microsoft ActiveX denetimleri gibi bileşenleri kullanarak gelişmiş veritabam uygulamalan yaratmak için temel programlama ve ılişkısel veritabam kavramlan hakkında bilgili ve Visual Basic'in önceki bir sürumüyle uygylama geliştirmekte deneyimli olan tüm okurlara hitap eden bir kaynak kitap olarak hazırlanmış. Adım Adım W«b Veritabanı Geüştirme, bugün ve gelecekteki gereksin- imlerinizi karşılayacak güçlü ve esnek web veritabanlanm nasıl yarata- cağınızı gösteren başhca internet veritabam teknolojilenni açıklmak a- macıyla hazırlanmış. Kitapla birlikte sunulan yugulama CD-ROM'unda, > veri güdümlü örnek çözümler ve özelleştirilebilir komut dosyası kodlanna , sahip oluyorsunuz. http://www.arkadas.com.tr, arkadas@arkadas.com.tr Yeni Basın Meslek İlkeleri (!) Bu yazı internet ortamında elime geçti, sizinle paylaşmak istiyorum: 1- Patron ve öngördükleri dışında kimsenin u^kı, cinsiyeti, sosyal düzeyi ve dini inançlan bizi bağlamaz. Biz işimize bakanz. 2- Düşünce, vicdan ve ifade özgür- lüğü, genel ahlak anlayışı, din duygu- lan, aile kurumunun temel dayanakla- n da bizi bağlamaz. Yeter ki reytingi bol olsun. 3- Paraya ya da hısse senedine tah- vil edilmeyen haber, haber değildır. Kalemini gerekirse kır, asla satma! Ki- rala, daha çok kazanırsın. 4- Haberin yalan da olsa, itiraf etme. Itiraf imaj götürür, iftira tiraj getirir. 5- Kişilerin özel hayatı gazeteciler dışında kimseyi ilgilendirmez. 6- Yanlış haber, doğru haberden; ya- lan haber ise her ikisinden daha iyidir. 7- Haber değeri ohnayan yatak oda- sına girme, zaman kaybedersin. 8- Atlama! Atlat! Apar ve abart! Ha- ber, gazetecinin ortak malıdır. Arşive manşet olmaktansa, devam sayfasına tek sütun ol. 9- Aksi gazeteyi tatmin edene kadar herkes suçludur. Bir basm-yaym orga- mnın tatmin ölçüsü serbest piyasa ku- rallanna göre ayarlanır. Temınat mek- tubu, beraat ilamından daha tatmin edi- cidir. 10- Önce as, sonra yargıla! Haber elinde patlayabilir. 11- Herhangi bir suçun en kestirme faili, objektife en yakın kişidir. 12- Haber kaynağının gizliliği, pa- zarlığa tabıdir. 13- Gazeteci, patronunu kızdıracak yahut işten atılmasma yol açacak yön- tem ve tutumla haber araştırmaktan sa- knıır. 14- Kansız haber, cansız haberdir. Yanında can çekişen baban bile olsa, önce resmini çek, sonra hastaneye gö- tür! Eğer bu bir kadınsa, deklanşöre basmadan önce eteğini sıyırmayı unut- ma! 15- Özel haberlerin bedeli, habeı kaynağından tereddüde yer bırakma- yacak bir şekilde tahsil olunur. 16- Basın özgürlüğü, gazetecınirj onurudur. Bizi tekzip edenin...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle