Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 MART 2001 PAZARTESİ
4 HABERLER
Baykal
sendikacılarla *
• ANKARA (ANKA)-
CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal, geçen
günlerde Istanbul'da
ekonomistlerle yaptığı
toplantının ardmdan bu
kez de Ankara'da
sendikacılarla bir araya
gelecek. Baykal, yann
507
ye yakın sendikacının
katıhmıyla bir toplantı
düzenleyecek.
Mengi asker
• ANKARA (AA)-
TURBAN'm eski
Kuşadası Marina
Müdürü Haydar
Mengi'nin, askerlik
yükümlülüğünü yerine
getırmediği ortaya çıktı.
45 yaşında olan Mengi,
cezaevinden tahliye olur
olmaz vatani görevini
yapması için şubeye
teslim edilecek.
Kayıplar için
protesto
• ANKARA (AA)-
Halkın Demokrasi Partisi
(HADEP) Ankara II
Başkanlığı yönetici ve
üyeleri, kayıp olduğunu
iddia ettikleri kişilerin
bulunması amacıyla
eylem yaptılar. Ankara II
Başkanlığı önûnde
toplanan 50 partili, olayı
alkışlarla protesto etti.
Çevrecilerden
eylem
• Istanbul Haber Servisi
- Doğa Savaşçılan Çevre
Örgütü üyeleri, Şile
Limanı'nda yaklaşık 4 ay
önce batan 'K.
Şahinkaya' gemisinin
neden olduğu kirliliğe
dikkat çekmek amacıyla,
batığın üzerine,
'Denizler mavi, kıyılar
temiz kalsın' yazılı
pankart asarak, boyayla,
"Bu leş Şile'ye
yakışmadı" yazdılar.
Kışlah Küftüp
Merkezi
• ADAPAZARI
(Cumhuriyet) - Çağdaş
Yaşamı Destekleme
Derneği (ÇYDD)
Beşıktaş Şubesi'nce
Adapazan'nda yaptınlan
Ahmet Taner Kışlah
Kültür Merkezi dün
törenle hizmete açıldı.
Mithatpaşa
Mahallesi'nde yaptrnlan
merkezin açıhş töreninde
konuşan ÇYDD Genel
Başkanı Prof. Dr. Tûrkân
Saylan, karanlık güçler
tarafından öldürülen
Kışlah'nm, Adapazan
halkı tarafından çok iyi
bilinmesini istedi.
Picasso
opepasyonu
• tstanbul Haber Servisi
- Ünlü Ispanyol ressam
Pablo Picasso'ya ait
olduğu öne sürülen 2
adet tabloyu. 3 milyon
dolar karşılığında abcı
gibi davranan polise
satmak isterken
Üsküdar'da yakalanan,
Van Bağımsız
Milletvekili Mustafa
Bayram'ın yeğeni ve
şoförünün de aralannda
bulunduğu 4 kişinin
sorgusu sürüyor.
Operasyonun yapıldığı
evin yakınında
otomobılinin içinde
bekleyen milletvekili
Bayram ise kendisini
gözaltına almak isteyen
polislerle bir süre
boğuştuktan sonra
kımliğinı göstermesi
üzerine serbest bırakıldı.
• ANKARA (ANKA)-
Yargıtay Cumhunyet
Başsavcısı Sabih
Kanadoğlu'nun, esas
hakkmdakı mütalaasmda
mılletv ekilliklerinin
düşürülmesini istediği
Ismail Alptekin ve
Mehmet Ozyol, FP'nin
savunmasını iletmesüıin
ardından Anayasa
Mahkemesi'ne
başvurarak "kişisel
olarak kendilerinin de
dinlenmesini"
ısteyecekler.
Fatih Üniversitesi'nin üzerinde olması gereken malvarlığı iki vakfa kayıtlı
YOK Yasasrna karşı hfleEBRUTOKTAR
ANKARA - Fatih Üniversitesi'nin
kurucu vakfı olan Türkiye Sağlık ve
Tedavi Vakfı (TSTV), YOK Yasası ve
Vakıf Yükseköğretim Kurumlan Yö-
netmeliği'ne göre üniversiteye geçir-
mesi gereken malvarlıklarını devret-
medi. Üniversitenin üzerinde olması
gereken taşmır taşınmaz tüm malvar-
lıklannın TSTV ve Sema Eğitim ve
Öğretim AŞ üzerinde kayıtlı olduğu
saptandı.Üniversite, Vakıf Yükseköğ-
retim Kurumlan Yönetmeliği'ne uy-
mayıp devir işlemini gerçekleştirme-
yerekhile yaptı. Böylece üniversite ka-
patıhnası durumunda, hiçbir malvarlı-
ğıru kaybetmeyecek.
TSTV üzerinde Ankara Orman Çift-
liği'nde 2 hastane binası, Ankara Çan-
kaya'da 1 apartman dairesi, Ankara
Mamak'ta 2 arsa, Ankara Altmdağ'da
400 öğrenci kapasiteli 1 okul binası.
• Üniversitenin kapatılması olasılığına karşın malvarlıklannın
devredilmediği belirlendi. Bu nedenle Fatih Üniversitesi,
kapatılması halinde hiçbir malvarlığını kaybetmeyecek.
Istanbul Büyükçekmece'de 22 bin met- Üniversitenin yeni taşınmaz mallan
rekare kapalı kullanım alanı olan üni-
versite eğitim birimi, Konya Selçuk'ta
18 bin metrekare kapalı kullanım ala-
nı olan üniversite eğitim birimi, İstan-
bul Sanyer'de 1 arsa, Edirne tpsala'da
1 arsa bulumryor. Ankara'daki hastane
binalan Fatih Üniversitesi Hastanesı bi-
naları olarak kullanılmasına karşın,
üniversitenin kuruluş aşamasında taah-
hüt edilen bu binalar üniversiteye dev-
redilmedi.
MaDar vakıf ûstûne kayıth
Istanbul 'daki üniversite tesisleri Bey-
hkdüzü Eğitim ve Anonim Şirketi ta-
rafından, Türkiye Sağlık ve Tedavi
Vakfi'na tahsis edildi. Vakıf ıse bu te-
sislen üniversiteye devretmedi.
olan "Ankara YenimahaDe'deki 26 bin
625 mctrekaretikarazi,IstanbulBüyük-
çekmece'deki 144bin 500metrekarear-
sa, buradaki 23 biokfakültebinası,3 er-
kek, 2 kız öğrenci yurdu, 1500 kişilik
konferans salonu, kütüphane, yemek-
hane,kapahsporsakmu,lojmanlar,ahş-
veriş merkezi ve 400 kişilik otel, Istan-
bul Maltepe'delti 4 bin 375 metrekare
arsa üzerinde 5 blok eğitim birimi, 500
öğrenci kapasiteli yurt, yemekhane,
konferans salonu, misafir ve öğretmen
lojmanlan ile tstanbulKocamustafapa-
şa'da Sağhk Tedavi ve Rehabiütasyon
Merkezi'' de üniversiteye devredilme-
di. 144 bin 500 metrekarelik arsanrn
Sema Eğitim ve Öğretim AŞ'ye ait ol-
duğu, 20 yılhğına Fatih Üniversitesi 'ne
devredildiği, ancak 20 yıl sonunda bu
arsa üzerinde Fatih Üniversitesi'nin ya-
pacağı her türlü bina ve tesisin arazi ile
bırlikte tekrar Sema Eğitim ve Öğretim
AŞ'ye iade edileceği saptandı.
YOK tarafından hazırlanan "Fatih
Ünivcratesi'nin Mal Variığı ve Mali
Kaynaklan ile Ugili tnceieme Rapo-
ru"nda şu saptamalara yer verildi:
• Kuruhışsamasmda Fatih Ünrversi-
tesi'ne devredüeceği taanhût edilen ta-
şuunaz mallar üniversiteye devredO-
medL
• Vakıf Yükseköğretim Kurumlan
Yönetmeliği'nin 8. maddesine göre,
eğitimde yetersizliği belirlenen, yasal
mevzuat hükümlerine aykın hareket e-
den, Atatürkilke ve inkılaplan ve özel-
likle laiklilde bağdaşmayan faaliyetle-
ri belirlenen vakıf üniversitelerinin ta-
şınır ve taşınmaz tüm malvarlıklannın
önceden belirlenmiş bır devlet üniver-
sitesine devri öngörübnektedir.
Devlet Bakanı Derviş, ABD dönüşü Ekonomik ve Sosyal Konsey'le görüşecek
Yeni programa iç destek arayışıANKARA(CumhuriyetBü-
rosu)-Almanya ve ABD'de dış
kaynak arayan ekonomiden
sorumlu Devlet Bakanı Kemal
Derviş'in dönüşünün ardın-
dan, Türkiye haftayı yoğun
ekonomi gündemiyle geçire-
cek. Üç kamu bankasına ortak
yönetim kurulu oluşturmak
için başta Ziraat Bankası ol-
mak üzere Emlak Bankası ve
Halk Bankası 'nin genel kurul-
lan yapılacak. Ekonomik ko-
nularda kararlar almak üzere
Yüksek Planlama Kurulu 30
Mart günü toplanacak. Derviş,
Ekonomik ve Sosyal Kon-
sey'de programa fedakârlık
arayışuu sürdürecek.
Derviş, temaslarda bulun-
mak üzere gittiği Washing-
ton'da dün gece Türkiye'nin
Washington Büyükelçili-
ği'nde, Türk-Amerıkan Kon-
seyi toplantılanna katılmak
üzere burada bulunan ekono-
mi yetkihleriyle, Türk ekono-
misindeki son duruma ilişkin
değerlendirme toplantısı ger-
çekleştirdi. Derviş, bugün
Türk-Amerikan Konseyi'nin
Washington'daki yıllık kon-
feransmın açıhş resepsiyonu-
na kaülacak. Derviş, bugün
IMF Başkanı Horst Köhkr,
Dünya Bankası Başkanı Ja-
mes NVoHensohn ve ABD Ha-
zine Bakanı Paul O'NeJO ile
bir araya gelecek. ABD'deki
programı çerçevesinde yann
Bahçeli:Siyaset
tenjlerivar
MHP Genei Merkezi'nce
dûzeoknen "3. Bölge İstişare
ToplanüsT dün Antalya'da
başladı. Toplannya, Devlet
Bahceti'nin yam sra MHPTi
- lObakanflepartininüst
düzeyyönetidkri kadkh.
Başbakan Yardımcısı ve MHP
Genel Başkanı Devlet BafaçeB,
ekonomik kriz ik Ugifa'olarak,
geçmişte benzeri çabaiarm
sonuç vermediği bifa'nmesine
karşın bazı çevrelerin yine
"süıirfi siyasi formül ve
reçete" pazartadığını belirtti.
Bahçeli, «Hiç Idmsenin,
kendmi Türk tophımundan
daha akülı ve kararh
zannederek dıırunıdan vazife
çıkarmasına gerek yokftır"
dedi Bahçeli bazı kesimlerin
"siyaset terziKği" misyonunu
üsrJendiklerini öne sürdü.
Türk-Amerikan Konseyi'nin
kahvaltısına katılacak olan
Derviş' in, yabancı basınla bir
araya geldikten sonra, çar-
şamba günü VVashington'dan
aynlması bekleniyor
Derviş'in yurtdışındaki dış
kaynak arayışının, yeni prog-
ram ortaya çıkmadan netleş-
mesi bekJenmiyor. IMF ve
Dünya Bankası'nın yeni
kaynağa sıcak bakmadı-
ğı, öncelikle açılmışolan
kredilerin öne çekilerek
kullanımını değerlendi-
receği anlaşıhyor.
Bu çerçevede,
IMF'den 6.25 milyar do-
larlık kalan ek rezerv ola-
nağı ve 17. stand-by kre-
di dılımlennın en az ya-
nsmın mayıs ayı başında
Türkiye'ye gönderilme-
si ve Hazine'nin de kul-
lanımına sunuhnası ola-
sıhgı üzerinde duruluyor.
Dünya Bankası'ndan da
mali sektör reformu kap-
sarrunda özellikle kamu
bankalannın zaraıian ve
fondaki bankalann bank-
lan için kullanılmak üze-
re ahnacak kredinin art-
tınlması ıstenıyor.
Yenjvergfler
Dış kaynakta beklenen
gelişmelerin sağlanama-
ması, hükümetin iç kay-
naklar üzerinde daha cid-
di durmasına neden ola-
MÜStAD BAŞKANI ALİ BAYRAMOĞLU^NDAN EKONOMtSTLERE AĞIR ELEŞTÎRÎ: n İ yetSmeri'nt^
— " ~ — — — — — — ^ ^ — ^ — gebneyeceğiaçıklaınala-
Onlan Sıhhiye Meydanı'nda saflaııclıracaksm 5^SS£» •' bekleniyor. Aynca akar-
yakıt zamlannın otoma-
tiğe bağlanmasıyla akar-
yakıt tüketım vergisi de
düzenli olarak artıyor.
Derviş'in ABD'den
dönüşünün ardından
IMF'ye sunulacak yeni
programı kesinleştirme-
ye yönelik çalışmalar ya-
pılacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Müstakıl Sanayici ve
Işadamlan Derneği (MÜSİ-
AD) Başkanı Ali Bayramoğfu,
son Hazine ihalesini öven eko-
nomistlere "Onlan Sıhhiye
MeydanTnda saOandıracak-
sın" diye tepki gösterdi.
MÜSlAD'm il genel kurulu
toplantısına FP Genel Başkanı
Recai Kutan da katıldı.
Kongrenin açılışında konu-
şan Ali Bayramoğlu, televiz-
yon programlannda bazı eko-
nomi profesörlerinin ''Türki-
ye'nin ödediği faiz değil, borç-
lamp borçlanmaması önemli"
dediklerini anmısatarak sözle-
rini şöyle sürdürdü: "Türki-
ye'yi bu kafalar bu duruma ge-
tirdi Onlan alaeaksın Sıhhiye
Meydanı'nda sallandıracaksın.
Türkiye o zaman kurtulur. Ni-
ye? Çünkü Türidye'yi onlar bu
hale getirdiler. Türkiye'yi sö-
mürdüler sömürdüler bitme-
dL"
Devlet Bakanı Kemal Der-
viş'in iyi niyetle çahştığım, an-
cak ona acıdığını söyleyen
Bayramoğlu, "10 günde Der-
viş'i de hanettik" dedi. Derne-
ğin onursal genel başkanı Hü-
daverdi Çahş da, U
İS soysuz
jşadammm eByle Türkiye soyu-
lup soğana çevriliyor. Hortum-
lamaya ahşmış işadamlan ve
devlet adamlan hortumlama
çapının büyümesini istiyorlar"
dıye konuştu.
~~S)[JFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislareyahoo.com
ölüm oruçlannda ölüm baş-
ladı. Önümde Bayrampaşa
Devlet Hastanesi'nde yatan tu-
tuklularla ilgili son bilgiler duru-
yor. Buraya zorla müdahale
için getirilen tutuklular, bu du-
rumu protesto için 23 Mart
2001 tarihinden itibaren su, şe-
ker ve tuz aiımını kestiklerini
açıklryorlar. Eğer geldikleri ce-
zaevlerine geri gönderilmezJer-
se bu tutumu sürdüreceklerini
belirtiyorlar.
ölüm oruçlan, önümüzdeki
günlerde, yeni ölüm ihtimalleri
yüzünden yeniden gündeme
gelecek. Aslında bu köşede
aylardır, bu soruna bir çözüm
bulunması için çağn yapıyoruz.
Ftipi cezaevlerinde uygulanan
tecrit sistemi, en temel insan
haklanna aykın olduğu gibi,
Adalet Bakanlığı'nın bugüne
kadar verdiği sözlere de aykın.
Bir ülkenin adalet bakanının
en temel insan haklanna aykı-
rı bu uygulamalann, Terörle
Mücadele Yasası'nın 16. mad-
desi gibi her türlü hukuki anla-
yışı çiğneyen bir maddeye da-
Yeni Oluşum ve Ölüm Oruçlan
yandığını söylemesi çok acı.
TMY'nin 16. maddesi 10 yıldır
yürürlükte, ama hiçbir adalet
bakanı bu ayıplı maddeyi uy-
gulamaya kalkmadt. Henüz
suçluluğu bile kanıtlanmamış
insanlar, yani tutuklular da şu
anda F tipi cezaevlerindeler ve
onlar da malum "terörist" mu-
amelesi görüyorlar.
Cezaevleri ayıbına son ver-
mek için bugün kendisine sol-
cu ismini veren partiler kıllannı
bile kıpırdatmıyorlar. Orada in'
sanlar en temel insan haklannı
kullanamıyorlar. Çok anormal
uygulamalarla yüz yüze geli-
yorlar ve kimsenin sesi çıkmı-
yor.
Operasyonda Istanbul'daki
cezaevlerinde bulunanlar ne
yaptıkları bilinmeden ve her-
hangi birsoruşturma olmadan
"devlet malına zarar vermek"
gerekçesiyle toptan tutuklan-
dılar. Bu yüzden tahliye olan,
son çıkanlan erteleme yasasın-
dan yarariananlar da cezaevin-
den çıkamadılar. Bunu vicdan-
sızlık olarak yorumlamak bile
yeterii değil.
•••
Bu köşeyi, pazartesi ve salı
günleri "solda yeni oluşum"
konusundaki tartışmalara ayı-
nyordum. Ancak, cezaevlerinin
durumuna bakınca, bu ülkenin
bir muhalefeti kalmadığını fark
ettim. Daha doğrusu etkili bir
muhalefeti yok. F tipi cezaev-
leriyle ilgili yapılan hukuksuz-
luklara ve kanunsuzluklara tep-
ki gösterecek güçlü bir siyasi
irade yok.
Türkiye'nin birsol muhalefe-
te ihtiyacı olduğunu günümüz-
de daha çok hissediyoruz. Ön-
ceki gün Ercan Karakaş, Ha-
lil Ergün ve Perihan Ergun da
yeni oluşum ve yeni parti gere-
ğini vurgulayarak CHP'den is-
tifa ettiler. Diyarbakır'da konuş-
tuğum birçok CHP'linin de eği-
limi bu yöndeydi. Diyarbakır'da
HADEP dışındaki sosyal de-
mokratlar ve sosyalisrJer de ye-
ni bir parti diyoriar. Yeni bir sol
parti artık Türkiye'nin günde-
minde.
Denizli'den, "Gelişim Gru-
bu" adına bir açıklama yolla-
yan doktor Hamdi Erol bir
çağn yaparak "Türkiye'nin ye-
ni bir oluşuma ve yeni birpar-
tiye ivedilikle gereksinimi var"
diyor. Erol ve arkadaşlan şun-
lan belirtiyorlar: "Yeni partinin
daha geniş toplum kesimlerini
ve bütün Türkiye 'yi kucaklaya-
bilmesi ve halkı peşinden sü-
rükleyebilmesi, kısa sûrede kit-
leselleşmesiiçin CHP'den bö-
lûnmüş ve CHP'likûskünlerta-
rafından hatta eski SHP'liler
tarafından kurulmuş bir parti
gibi görülmemesi gerekiyor."
Halil Ergün, istifasını açıkla-
dığı dilekçesinde şu noktaya
dikkat çekiyor: "Ne yazık ki
otohter devletin kanatlan altın-
da solculuk yapılamıyor. 'Kur-
tana'liderferie parti içidemok-
rasi üretilemiyor, toplumun ta-
Iepleh tartışılamıyor. Türki-
ye'nin bir sol partiye ihtiyacı
var. Yeni bir siyasi kûltûr anla-
yışı için, solun, muhalif gûçle-
rin, demokrasi, özgûrtük, banş
ve eşitlik isteyen tüm halkın
umutlanna ve mücadelesine
tercûman olacakyeni bir parti
için çalışmak ye çaba göster-
mek için istıfa ediyorum."
• • •
F tipi cezaevlerindeki uygu-
lamalar sürüyor. ölüm oruçlan
sürüyor. Birçok tutuklu ve
mahkûm sakat katdı. F tipi ce-
zaevlerindeki uygulamalann
birçoğu en temel hukuk kural-
lanna aykın. Adalet Bakanhğı,
bunlann haksız olduğunu bili-
yor ve kabul ediyordu. 19 Ara-
lık'tan bu yana sesini çıkarmı-
yor.
Yeni btr parti için soicularye-
ni araytşiar içine giriyoriar. Tür-
kiye krizden çıkış yolu anyor.
Türkiye geleceğini anyor. İn-
sanlar cezaevlerinde yaşamla-
nnı yitiriyorlar.
2000?
Lt YILLARDA
ERDAL ATABEK
Yaşamm Sorumluluğu,
Kimde?..
'Isaac Nevrton'un Üniversite Yıllan' başlıMı yazı-
ma çesitli değerlendirmeJer ve yanıtlar aldım. Yurti-
çinden ve dışjndan, konunun önemine değınen e-
mail'ler ulaştı. Istanbul Üniversitesi Astronomi ve
Uzay Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dur-
sun Koçer, tetefonla arayarak yazımın fotokopisini
panoya astıkJannı söyleyerek kutladı. Her zamanki
incelikli dikkatine ve dürüst bilim insanlığıyla verdi-
ği duyariı desteğe teşekkür ediyorum.
Konu, 'Yaşamm sorumluluğu kimde' sorusuna
verilen yanıtiann önemini ele almaktadır. Bu soruya
çeşitii yanıtlar verilebilir
• "Yaşamımm sorumluluğu, beni hayata getirdik-
leri için ailemdedir' denebilir.
• 'Yaşammın sorumluluğu içinde yaşadığım ko-
şuliardır' denebilir.
• 'Bu sorumluluk sosyal ve ekonomik sistemin-
dif denilebilir.
• "Yaşamın sorumluluğunu herkesin kaderi belir-
ler" denebilir.
• 'Yaşamımın sorumluluğu benimdir' denilebilir.
İnsanlar genet olarak bu yanıtlardan birini seçer-
ter ya da birkaç etkeni yaşamın sorumlusu' kabul
ederter.
Ömer G. aynı konuda ilettiği e-mail'de şu yoru-
muyaptyor
'Sayın Atabek,
Ben 21 yaşında, üniversiteli bir gencim. Birçok
konuda görüştehnize katılsam da bir iki nokta, bir
genç olarak beni rahatsız etti.
Ûzerimizde gerçekten de varolan rehavetin tek
sorumlusu olarakgençterigöstemıeniz. Sadece re-
havet de değil sorunlanmız. Amaçsızlık, karaharda
bağımlılık, özgüriük isteminin olmaması, eylemsJz-
lik, iradesizlik, ebeveyne aşın bağımlılık, lüks düş-
kûnlüğü, aşın bireycilik vb.
Tüm dünya gençlığı gibi biz de acınacak durum-
dayız; güçsüz, kışiliksiz.
Ancak bunun suçu sadece bizim mi, yoksa asıl
paysizde mibilemiyorum. Açıkçası, ben istemedim
sabahtan akşama kadar televizyon seyretmek, ben
istemedim sınavlara girmek lOyaşımdan ben, ben
istemedim hayatımın her anını sırat köprûsünden
geçer gibi hissederek yaşamak. Bireyciliği kendi
başıma öğrenmedim, hayatımın başka amaçlan da
olabilirdı, ama para en yüce amaç olarak konmuş-
tucoktan.
Once şahsınızın yaş grubuna bir gönderme yap-
mantz daha doğru olur diye düşünüyorum. Çünkü
gençlerin, sizin iyi niyetli yazıntzdan pek bir şey ç/-
karacak durumda olmadıklannı söyleyebilirim (ki
Cumhuriyet gazetesinden ziyade, belli gazeteterin
pazar eklerini okumayı tercıh ediyorlar.) Hıç olmaz-
sa annelerimiz, babalanmız sizin vasıtanızla biraz
vicdan azabı çekerler. Bütün 68 ruhunu acımadan
öldürdükleri ve bizi düşünsel anlamda öksüz bırak-
tıklan için.'
Üniversiteii bir genç olarak ömer G.'ye duyariılı-
ğı için bir kez daha teşekkür ediyorum. (Itetisini da-
ha önce yanıtlamış ve yayımlayabilmek için iznini is-
temiştjm). ömer'in bize ilettiği görüşler birçok ba-
kımdan önem taşıyor.
Öncelikle, anne-babalann çocuklanna karşı dav-
raruşlan, çocuklanndan bektentilen, onlan nasıl yön-
tendirdikleri gerçekten de çok büyük bir önem taşı-
maktadır.
önemli soru şudun Birinsanın yaşammın sorum-
luluğu ne zamana kadar ailesine aittir? Ne zaman-
dan sonra kendisine ait olacaktır? Bir insanın yaşa-
mmın sorumluluğu hangi koşullarda ailesine ait ola-
cak, hangi koşullarda kendisine bırakılacaktır? Bir
insanın yaşammın sorumluluğu hangi alanlarda ai-
lesine, hangi alanlarda kendisine ait olacaktır?
Doğru yanıt ne olabilir? 'Bir insanınyaşammın so-
njmluluğu asıl olarak kendisine aittir ve öyfe olma-
Itdır". Ailenin bütün çabası, bütün hedefi bu olmalı-
dır. Eğitimin bütün programian da bu hedefe yöne-
lik otmalıdır.
'İnsan; kendisini yönetebilmeli, yaşammın bütün
sorumluluğunu kendisı taşımalıdır
1
'.
Bunu yapabilmesı için de doğumundan başlaya-
rak her gelişme aşamasında, 'yapabilecekleri ona
öğretilmeli, yapabilmesı sağianmalıdır".
Hayatta amaç belirleme, amaca yönelme, prog-
ram yapabilme, uygulamada sebat gösterebilme,
yanlışlannı görrne, doğrulannı değerlendirebilme,
hep kendisorumluluğunu bilme ve taşıma gücü 'ne
bağltdır
Bir çocuğa bunu ögretmeyen aileler, sonra da
gencin bu sorumluluğu taşıyamadığını, taşımak da
istemeyeceğini göreceklerdir. O zaman çocuklann-
dan yakınmaya da haklan olmayacaktır.
Aşın korumalı çocuk yetiştirme küttürü, çccukla-
ra sorun çözmeyi öğretmede yetersizdir.
Bu durumda yetişen bir çocuk da bütün sorunla-
nnın çözümünü başkalanndan beklemekte, kendin-
den başka herkesi suçlama hakkını kendinde gör-
mektedir.
Aitetenn çaresizliği de, aşın rekabete dayalı bir ya-
nşa sürüktenen genel eğilimden kaynaklanmaktadır.
Aileler de bu durvım karşısında beklentilerini yüksett-
mekte, çocuklannı bu yanşa sokmaktan kaçınama-
maktadır. Bu durumda yapılacak olanlar nelerdir?
Konuyu sürdüreceğiz.
e-mail: erdaiatak@superoniine.com
ANKARA 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
ÎLAMSIZTAKİPLERDE ÖDEME EM Rİ
DosyaNo 2000,11683
Alacaklı: Oğuz Sanı
Borçlu: Cem Çetinkaya: Dolmabahçe Caddesi No 2 3
Beşıktaş. Istanbul
Borç miktan: 1.0O0.000.000.-TL ve masraflan.
Müstenidat: Elden verilen borç - tlamsız.
1. Borçlunun adresı meçhul kaldığmdan İŞIHJ ödense
emrinin teblıği tanhinden itibaren borç ve tabp nasrafla-
rmı 7 gun içinde ödemenız, borcun tamamına veya bır lus-
mına veya alacaklının takibat ıcrası hakkına dar bır itıra-
zmız varsa, senet altındakı ımza sıze ait değılse yine bu 7
gün içinde aynca ve açıkça bildırmenız, aksı halie ıcra t^-
kibinde bu senedın sızden sadır olmuş sayılacağını, unzsfe-
yı reddettığınız takdırde merci önünde yapılacık duıuş-
mada hazır bulunmamz, buna uymazsanız vafcı ıtirazınm-
zın muvakkaten kalduılacağını. senet veya bora ıtıraza-
nızı yazılı veya sözlü olarak ıcra daıresıne 7 gJn ıçıacfce
bUdırmedığııuz takdırde aynı müddet içinde tc. tf. Kaan—
nu m. 74 gereğınce mal beyanında bulunmaz ve>a haluiar-
te aykın beyanda bulunursanız hapisle cezalananlacağm—
nız, borç ödemez veya ıtıraz edılmezse cebn ıcra'a devim
edileceği, kanuni 7 günlük müddete 15 gun ılave ile 2 2
gün ıçensınde yukanda yazılı hususlann yenne {etınlmo—
sıne dair ihtan ödeme enm yenne kaım olmak izere ia—
nen teblığ olunur.
Basın: 15586