Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 MART 2001 PAZAR
10 PAZAR YAZILARI dishab@cumhuriyet.com.tr
Sevgi, Zafer, Feridun ve 'öteki'ler...Siz istediğiniz kadar bir yerinizi yırtın, galiba
eşyanın tabiatı gereği, bazılansizi
duymamakta kararlı kalacak. Özel 'basın-yayın
girişimcia'. tûysüz baldır bacak sallanmadığı,
resmi 'çağdaş karar verici' kurtbaşh kol
kaldınlmadığı sürece karşısındakinı 'Uginç' ve
'işe yarar' malzeme görmüyor. Türkiye'de
kendini eşsiz bir patavatsızhkla hem 1., hem
2., hem de 3. gücün yerine koyan 4. güç
medya, Türkçe avantajıyla Avrupa'ya
uzandığında keyfiliği had safhaya çıkarttığı
yetmiyormuş gibi 'gurbetçi' kamuoyunu 'Tek
El'den belirleyen güç olmaya çalışıyor. Bu
nedenle yurtdışında 'Cumhuriyet-Avnıpa' gibi
ciddi bir seçenek heyecanla beklenirken,
Tûrkiye'nin sözde 'bir numaraa', pardon 'bir
numarah' gazetesinin havlu atmasından sonra
piyasa lslamcılar, aşınlar ve 'TekEl'lere kaldı.
Yurtdışında olup biteni, özellikle de Türk ve
Türkiyeli diyasporayı ilgilendirebilecek
haberîeri -gazetecilik ilkelenni hiçe sayarak-
kendi tekkelerinin çıkarları açısından
değerlendiren, yani çoğu zaman 'ûç maymun'u
oynayan Türk gazeteleri Paris'teki bir 'ohyı'
niye 'atiaddar' 'CHay\ A\Tupa'nın en kitlesel
kültürel faahyetı kabul edilen, 16-21 Mart
tarihleri arasında 21. buluşması Paris'te
gerçekleşen 'Sakm du Iivre/Kitap Fuan'ydı.
Ozeliyle, resmisiyle Tûrkiye'nin hiçbir zaman
katılmadığı, katılamadığı (herhalde!) Kitap
Fuan'nın 2001 yılı 'şeref kouuğu'
Almanya'ydı. Yaşayan neslin, başta Günter
Grass, VoDcer Braun, Hans Magnus
Enzensberger, Botho Strauss, Patrick Süskind
ve Doris Dürri gibi büyük isimlerinin yanı sıra
taze neslin Karen Duve, Barbara Honigmann,
PARIS
UĞUR
HÜKÜM
Ingo Schulz, Jakob
Arjuni gibi 30 kadar
örneği de fuarda
hazır bulunuyordu.
Fuara katılan 60
Almanyazann
arasında yabancı
kökenlilere özel yer
aynlmıştı. Zira bu
'öteküer' iyi yaayor, iyi de 'saöyordu'. Bu
vesileyle Grass'la Alrrian ve Fransız radyo ve
TV'lerinde boy gösterenler arasında ciddi bir
okur kitlesi olan ve Fransızcaya 'HaUç
Köprüsü' adıyla çevrilen ikinci kitabıyla
Emine Sevgi Ozdamar göze çarpıyordu. Yazar,
tiyatro oyunculuğuyla başlayan sanat hayatı
grafığini edebiyatla hızlandıranlann
başındaydı. Açık orurum, konferans ve imza
saatlerinin aranan kişiliği Sevgi'nin kitabı,
fuarda Alman edebiyatını temsil edecek 35
kitap arasına da seçilmişti. Fransızca,
Ispanyolca, Hollandaca, Norveççe, Fince,
Polonyaca ve Yunancaya çevrilmiş ilk kitabı,
'Hayat Bir Kervansarav dır' 10 yıl kadar önce
Varlık Yayınlan'ndan Türkçe de çıkmış.
'Gençfik Ayinkri'nde, "Kjme aittir bu ülke \aş
getmce/yağmura ya da polise değüse kune"
veya "Ofketenin/gül ayakta/dimdik/toprak
otmadan/saksı ohnadan" diye dillenen Zafer
Şenocak ise Almanca yazan Türklerin en
üretkeni. Siyasal bilimler ve felsefe eğitimine
eklemlediği edebiyatta verdiği çok sayıda eseri
arasında Almanca 6 şiir, iki de denefne kitabı
var. Zafer'in Fransızca da 3 kitabı çıktı.
En gençleri, 1964 doğumlu Feridun Zaimoğlu
ise Almanya'da ilk iki kitabıyla şimdiden kült
Dolmabahçe köftecisi
neden siyah beyaz?
Yetişkin hayatımın şu
ana kadarki ilk yansını
geçirdiğim kent ile
ikinci yansını
geçirmekte olduğum
kent arasında gidip
gelırken kaçınılmaz
olarak, hep ilginç ve
çarpıcı karşılaştırmalar
yapmışımdır. Sadece
bu iki kentin
insanlannı ve
yaşam kalitesini,
trafiğin ters yönünü,
direksıyonlann "yanhş'
' yerde olmasını filan
değil, bu kentleri
kendileri yapan tüm
özellikleri sürekli
olarak kafamda
tartışmış ve artılannı,
eksilerini defalarca
bilincimin otopsi
masasma
yatırmışımdır.
Bu otopsilerin çoğu da
Londra-Istanbul-
Londra hattmda 10 bin
metre yükseklikte
bulutlann üzennde
uçarken yanınızdaki
yolcunun bir sorusu
üzerine "tetUdenir*.
Nedense, yanlış
biçimde hep bizim
şehırlerarası
otobüslerde
yaşandığını
zannettiğimiz
" Yolculuk nereye
hemşerim?.. Memleket
nire" muhabbetı, bu
görece raf ine
mekânlarda da yaşanır.
Yanınıza oturan,
yolda,(!) ister
"doğduğunuz" yerden
ister "doyduğunuz"
yerden olsun, kimi
zaman bir meraklı
turşucu çıkar kı, gayet
iyi bildiğim îstanbul-
Erzurum-tstanbul
hattının yolculanna taş
çıkanrcasına sorgular
sizi.. Bu kez de öyle
oldu. Bu kez de,
doyduğum ülkenin bir
vatandaşı, her ne kadar
söze "Memleket nire"
diye başlamasa da
doğrudan "Sizin oralar
nasüdır" sorgusuna
başladı. Işin kötüsü.
böyle durumlarda size
doğrudan yüklenen
kutsal "turizm etçiliğj"
misyonuna ihanet
etmemek için
başınızdan savmak
lüksünüz de yoktur.
Başladık anlatmaya...
Tabii, âdet olduğu üzre
ilk uyanmız "Aman,
karşıdan karşıya
geçerken mahım
paralel beyaz boyalı
kalın çizgilere
aldanma.. Araçlar
orada daha çok
bjzlanuiar.." bir de
"tstanbuTda ne içersen
iç çeşmeden akan suyu
ağzma alma.. bir daha
LONDRA
ZAFER
ARAPKtRLİ
iflah ounazsın"
şeklindeydi. Yol
arkadaşımız ise beni
şaşırtmaya yemın
etmiş sanki. Bütün
bunlan zaten bildiğini,
Türkiye'deki
ekonomık ve siyasal
bunalımı en ınce
detaylanna (Kemal
Derviş'ın gözlük
numarasına) kadar
okuyup izlediğıni,
kendisine Istanbul'un
en ünlü stadını
anlatmamı istedi. Eh,
benim için de
dünyanın gelmiş
geçmiş en ünlü
futbolcusu Pete'nin
bile "Dünyanın en
güzel stadyumu" diye
tanımladığı
Dolmabahçe-
Mithatpaşa-lnönü-BJK
Stadı'nı anlatmaktan
daha güzel bir şey
olabilir miydi?
Küçüklüğümün,
babamın omzuda
w
duhuliye"deki demir
parmaklıklann
arasından sahayı zar
zor gören bir yerden
Ali thsan'lan,
Recep'leri, Suat'ları
seyrettiğim günlerden
başlayıp ağzımın suyu
aka aka Necmi, Ysvuz,
Fehmi, Suat, Süreyya,
Kaya, K. Ahmet,
Sanh— diye devam
eden kadrolan, Metin,
AK Feyyaz'lı yıllan,
"Ferdinand'dan müjde
size.~" diye şarkılar
söylediğimiz yıllan
anlattım. Burada
yazılan destanlan,
ağladığımız ve
güldüğümüz günleri,
dünyanın başka hiçbir
yerinde kentin 5 ayn
yönüne doğru 10
dakikada dagüan bir
kalabalığı bu kadar
mükemmel biçimde
toplayıp dağıtan bir
mekân olamayacağını
anlattım. Ilgiyle
dinledi. Etkilenmiş
göründiL lnönü'ye
mutlaka gideceğini
söyledı. Sevindim.
Aynldık. Dönüşte
izlenimlenni
anlatmaya söz verdi.
Londra'da tekrar
karşılaştığımızda
yüzünde bir kırgınlık
ifadesı vardı. "Senin
futbol mabedinin
önfinden geçtim. Senin
stadı yıkmışlan. Yerine
büyük bir köfteci
yapnuşlar.. ne Pele'si,
ne Necmi'si, ne
Feyyaz'ı ne de Kartal'ı,
künseyi göremedim.
Beni kandırduT dedi.
Sadece köftecinin
renklerini merak
etmiş. "Neden siyah-
beyaza bovanuşlar?"
Bilgisayar Kullanan Gerçek Aydınlar!..
NASIL KULLANIYORSUNUZ Bılgısayarınızı ?
1 - 2 parmakla BİLİNÇSİZCE mı ?
10 parmakla + bakmadan UZMANCA mı
9
Aradaki farkı düşünmek istemiyorsanız:
YAZIK DEĞİL Mİ2££ l
14 Dunya Rekoru
28 Dünya Şampıyonlugu
76.231 Gence Meslek-ls
^fj^r^ www.sampiyon-kurslari.com.tr - sampiyon@suporonline.com
ONPARMAKLA + BAKMADAN
BİLGİSAYAR KULLANIMI
İŞLETMENÜK + MUHASEBE
DAKTİLO + YABANCI DİL
ESKI FIYATLARLA
Beyazıt: 517 92 57 Kadıköy: 3361150 Şişli: 230 90 37 Bakırköy: 56129 0£
338 08 42 234 30 49 571 31 31
Hiroşima 6.4'le
sallandı: 2 ölü
Japonya'nm
güneybansmdaki
Hiroşima kenti ve
çevresmi dün vuran
Rkhterölçeğmegöre
6.4 büyüklüğünde
depremde 2 kişi öldü,
yaklaşık20kişide
yaralandı. 60
yaşlannda bir kadm
üzerine beton duvarm
düşmesi sonucu,
50yaşındakibir
kadm dabaşma
kiremit düşmesi
sonucu yaşamını
yitirdL 4evyanarken
Hiroşima caddelerinde
çatiaİdar
meydana
süpermarkederdeki
mâfiar yertere sacudı.
(REUTERS)
Her şey bir masal gibi
Eğer bu yazıyı pazar sabahı kahvaltı
ederken okuyorsanız, beni bu defalık
bağışlayın. Konuya bir Arjantin
atasözüyle gireceğim: "Eğerbt.'un
değeri oissydı Tann yoksulu g.'tsüz
ytntsnhT Buna bizim, "Zenginin
gönlüoiana kadar rukaranmcanı
çdcar"ı da eklenebilir. Gerçekten de
ûluslararası politik olaylar öyle bir
gelişme gösteriyor ki benim akhma,
sanki her köşede Dario Fb tiyatro
çadınnı kurmuş ve bu tıplen karşımıza
çıkarmış gibi geliyor. Isveç halen
Avrupa Birliği'nin Dönem Başkanı.
Eğer bu yazı bu pazar çıkarsa, Isveç ilk
önemli zirveye ev sahipliği etmiş
olacak, bir gün öncesıne kadar.
Toplantılarda dağıtılan tükenmez
kalemlerden çikolatalara, kullanılan
telefonlardan bilgısayarlara ve hatta
uçak/taksi servisine dek hemen her şey
sponsorlara bırakıldı.Kıtada bir yandan
çaresiz üreticiler, gerek deli dana, gerek
de şap hastalığı nedeniyle capacanlı ve
sağhklı hayvanlan yok etmekteler.
Makedonya kaynamakta. Rusya Devlet
Başkanı Vladimir Putin, "Önce
Arnavuüarm etine sflahlan verdüer,
şimdi ipin ucunu kaçmhbr" diyor. AB
maliye bakanlan, dünyanın en gariban
46 ülkesinden alınan gümrüğü aşamalı
olarak ve 2005 yılından başlayarak
kaldırmaya karar veriyor. Halen etlı bir
ürüne AB yüzde 836 oranmda gümrük
uyguluyor. Gariban ülkelerin gıda
maddelehne genel olarak konulan
gümrük oranı, gelişmiş ülkelerin
endüstri ürünlerine konulanın tam beş
katı. Tuzu kuru Avrupa ülkelen, bu en
az gelişmiş ülkelerin yılda dünya
ihracatırun yüzde 1 'ini geçmeyen şeker,
et ve sütlü ürünlerinin "Schengen
DükahğTna ulaşmasını güçleştirmek
için elınden geleni yapıyor. Isveç
Başbakanı Göran Persson ile AB
Komisyonu'nun Başkanı Romano
Prodi'nin arası biraz açık. Şu ya da bu
konuda. (Patent meselesi, karar
alınmasının gecikmesi, tanm
reformundaki
STOCKHOLM çıkmaz vs.)
Aynızamanda,
zenginler
kulübüAB,
kapüannı dış
dünyaya
kapanyor. İster
tsveç vatandaşı
olsun, ister başka bir AB ülkesi
vatandaşı, kişı eğer teni karaysa her
şeye hazırlıklı olmalı. Çünkü uçak
şirketleh, taşıdıklan yolculardan
ulaştıklan ülkeye girme hakkı olmayan
her yolcu için para cezası ödemek
zorundalar. Üstelik bu yolcu ucağa
binerken geçerli belgeler göstermiş olsa
bile. Eğer bu belgeleri inişte de
gösteremiyorsa -çünkü mültecilerin
çoğu elindeki belgeleri ya uçakta yok
ediyor veya bir başkasına veriyor- suçlu
GÜRHAN
UÇKAN
yine uçak şirketi oluyor. Teni kara veya
görünüşü
tt
(^ayt" olan, ama gerçekten
de bir AB ülkesi vatandaşı yolcu da her
an aşağılanmaya, uçağa sokulmamaya
ve havaalanında hırpalanmaya hazır
olmalı. Çünkü kontrolü yapan personel,
öylesine "ashndan hakiki'' belgeler
görmüş oluyor ki, gözü tutmadığı
kişinin elindeki pasaporta
güvenmeyebiliyor. Isveç 25 Mart'ta
Schengen'e girmiş olacak. Arlanda'da,
gelen yolculann "özel nmamek"
görmesi için 6 kabin daha alelacele
hazırlandı. Bu kaçamaklan saymazsak
Isveç'in Dönem Başkanlığı'nın iyi
gittiğini söyleyebiliriz. Kodamanlar
buluşacaklar, basında pek tutulan
esprileri yapacaklar, limozinlere
binecekler ve müthiş kararlar alacaklar.
Avrupa, bütün dünyaya kapanarak "10
yıl içinde, dünyanm en rekabete açık ve
modern ekonomisi'' hedefine bıraz daha
yaklaşacak. Şık insanlar, janti rollerde,
pınl pml bir "şw" -affedersiniz-
yapacaklar. Bir gecede cebindeki ve
daha kötüsü, olmayıp da öle bayıla
beklediği maaşı daha gelmeden yüzde
30-40 kırpılıveren insanlar, tüketim
toplumunun etyemez hayvanlara,
yemlenne kanştınlan kadavra ununu
yedirmek zorunda kalan köleleri,
"Füler tepişirken olan çimlere oiur"dan
payına düşeni alan yoksullar yanık
hayvan kokulanm soluyarak gelecekten
bir şeyler ummaya çalışacaklar.
obnuş bir yazar. 'Abschaum /Iskarta-Köpük
Tabakaa' başlıkh hemen hemen otobiyografîk
(olduğu söylenen, zira biz okumadık, kitabın
altbaşlığmda 'Ertan Ongun'un Gerçek Hayat
Hikâyesn romandan uyarlanmış. 2000
sonunda gösterime giren 'Kanak Attack' adlı
fıhn halen Alman toplumunda tartışıhyor.
Özellikle de ikinci, üçüncü nesil genç Türkler
arasında. "Kıışku Hinamit gibidir" diyen
Feridun tıp ve güzel sanatlar okumuş,
senaryosunu yazdığı fıbnle başlathğı tartışma
Alman toplumuna olduğu kadar göçmenlere
de eleştiri getiriyor. 'Kanak', Pasifik
Okyanusu'ndaki Fransız sömürgesi Yeni
Kaledonya Adası'nın yerlilerine takümış isim.
Yüzyıl başında Fransız ırkçılaruun karaderili
yabancılar için kullandığı bu deyim, şimdi
Fransızcada uicçı içeriğini kaybetmiş etnik bir
sıfat olarak yaşarken, bugünkü
Almancaya tüm yabancılan
(beyaz Avrupalılar hariç tabii ki)
kapsayan bir ırkçı deyim
biçiminde yerleşmiş. Her geçtiği
yerde ilgi haleleri ve heyecan
dalgalan yaratan Fendun aynı
zamanda ressam, gazetecı.
Hakkında 'Türklerin Makobn
X'i ifadesi bile kullanılan
Feridun Zaimoğlu'nu yakından
tanımakta yarar var. Sonuçta,
1871 Paris Komünü'nden beri ilk
kez sol partilerin Paris belediye
yönetimini aldığı tarihi hafta
sonu ile denk düşen kitap fuan
vesilesiyle tarihi bir olay daha
yaşıyorduk. Üç Türk kökenli
yazar, 3 özgün yaratıcı zenginlik,
Alman edebiyatı ve düşün
yaşamı kanalıyla Fransa ile
tamşıyorlardı. Konuyla birinci
dereceden ilgilenmesi gereken
Türkiye varaklannda bu haberin
esamisi okunmazken (bizim
haberimiz ohnadan yazıp çizen
varsa özür dileriz), onlar
Tarkan'ın Paris defılesindeki saç
modelini eleştirmek için yanş
ediyordu. Fransa Cumhurbaşkanı
Jacques Chirac ve Almanya
Başbakanı Gerhard Schröder'in
açılışını yaptıklan 55.000 m2'ye
dağılmış bu yılki fuara 240.000
biletlı gırış kesihniş (1997'de
200.000, 98'de 220, 99'da 221,
2000'de 234.000), 1800 yazar
kitabını imzalamış, 30.000
profesyonel, 26 ülkeyi kapsayan
450'si yabancı 1650 yayınevı,
1600 gazeteci, 60 basın-yaym
aracı yahıızca sponsor olarak
katıhnış. Onlann ne umuru?..
Sevgi, Zafer ve Feridun'un Paris
çıkarması neyimize gerek.
Bizim tarihimizde anlı şanlı
Viyana veya Galatasaray
çıkarmalan var; değil mi
efendim?.. Bir de 'ötekfler' var,
değil mi efendim? Bir de
'öteküer' var burada. Henüz çok
gençler... Yetenekleri onlan
elbette taşıyor. Ancak ivme
verecek bir yel arıyorlar.
Fransa'daki Türkiye kökenli
kuruluşlann mavi boncuğu
'Elek' derneğinin açtığı edebiyat
yanşmasını kazanan Ozkm; dev
plak-kitap satış zinciri 'Fnac'
firmasına, 'kendi olanaklanyla
prodüksiyon yapan başanh genç
seskr' arasındaki Gülseren;
yaşınm küçüklüğüne karşm
çizgisi ve renklerinin
olgunluğuyla resimlerini
görenleri çarpan Çağdaş.. 4.
güç, geldinse üç defa vur lütfen!
"Bebekler, çiçeği insanlığımızın
Güllerin en hası, en goncası
Sarışın bir ışıkparçası kimi
Kimi kapkara üzüm tanesi"
(A.B.)
Hoş geldin
ASLIDENİZ
24 03 2001
Süreyya (Temırcan)-Mustafa Çolak
Ebru Alan ile Ulaş Topçu «
evlendiler.
îstanbul, 24 Mart 2001
Kutlar, mutluluklar dileriz.
M. VE S. KARAÖREN'LER „
V J
TRABZON ASLtYE 2. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN tLAN
DosyaNo: 1996/279
Davanın kabulü ile, dava konusu Trabzon ılı 2 nolu Çöm-
lekçı Mahallesı ada no: 396, parsel no: 35 olan 70.20 m2
yûzölçümlü taşınmazın tapusunun iptali ile Gülbaharhatun
Vakfi adına tapuya tesciline, 1.800.000 TL. harcın davalı
Maliye Hazinesi dışındaki davalılardan ahnmasına,
5.000.000 TL vekalet ücretinin davalılardan ahnarak dava-
crya verilmesine, 77.165 000 TL mahkeme masraftnm da-
valılardan alınarak davacıya verilmesine, kanun yollan açık
olfflak üzere verilen karar davacı temsılcısımn yüzünde da-
valılann yokluklannda karar verilmiş olup adresı meçhul
olan davâhlar Mehmet kızı Zekiye, Haşim kızı Cevahır,
Afet, Yusuf (Kumazoğlu)'na karar tebliği olarak ılanına, bu
davalılann yasal süre içinde karan temyız etmedıkleri tak-
dirde kesınleştinleceğı hususu karar tebliği yenne geçerli
olmak üzere üan olunur. Basın: 4912
Satılık Broadway 1995 Modei 110.000 km.
4.000.000.000 TL. 0532 281 5216
KAKIAL 3. ASIİYE HUKUK
HÂKtMLİĞt'NDEN
EsasNo 1990/802
Davacı Hasan Sezgın vekılı ve müdahıl davacı Halil
Öner taraftndan, davalı Maliye Hazinesi. Kartal Beledı-
yesı, Onnan Genel Müdürlüğü aleyhıne açılan tescıl
davasuun yapılan yargılaması snasında. Dava konusu
Kartal, Yakacık, Ortadağ mevkıınde kâın, doğusu: Pa-
şaköy, şarapçı yolu, batısr Samandıra, 1506 ve Yaka-
cık, 6251 ada, 3 parsel, kuzeyr Samandıra, eski 1132,
yeni 1389 parsel, güneyi Yakacak, 6251 ada, 1 parsel
ile çevnü (15 609.42) m2 alanL tasmmazın 100 pay ıü-
banyla 70 payının davacı Hasan Sezgın ve 30 payının
davacı Hahl öner adma MK. 639/1 ve 3402 sayılı Ka-
dastro Kanunu'nun 14 maddesı uyannca tesciline ka-
rar verilmesı talep edılmiştır. Işbu taşınmaz üzennde
hak iddia edenlenn ılandan ıtıbaren 3 ay içinde ıtıraz
davası açabüecelden ılan olunur. Basın. 14776
SEFERÖdSAR ASIİYE HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
2000/73 Es 200103 K.
Davacı Gülter Gülbağ tarafından davaldar Neşet Gülbağ vs.
aleyhlenne açılan ıştırak halındekı müliayettn muşterek mülkı-
yete çevrilmesı davasında. Mahkememızce yapılan yargılama
sonunda davanın kabulü ile Sefenhısar ılçesi Camıkebır Ma-
hallesı 141 ada 14 no'lu parselın verasette ıştırak halinin ıpta-
h ile en son tapu kaydındakı temlikler ve veraset ılamı uyann-
ca Gülter Gülbağ'ın 39/48 hısse Mahmut Gülbağ'ın, Mehmet
MuharTem Gülbağ, Haüce Şaka, Neşet Gülbağ, Necla Gülbağ,
tbrahım Gülbağ, Güler Özen, Nedret Gülbağ ve Emel Gül-
bağ'a 1/48'er hisseli olarak müşterek mülkıyete çervılmesıne
ılişkin 15.2.2001 tanhlı ışbu hüküm davalılardan adresı tespit
edılemeyen Rıfat kızı Emel Gülbağ'a davetiye yenne kaim ol-
mak üzere ilanen tebliğ olunur. 13.3.2001 Basın: 14394
Eskı tüfeklerden, devnmci dost
HALtL
DUMANOĞLU'nu
kaybettik. Acımız sonsuzdur.
Cenazesi 25.3.2001 Pazar günü Karacaahmet
Camii'nde kılınacak ikindı namazmı müteakıp
Ümraniye Kocatepe Mezarlığı'na derhedılecektir.
AİLESİ VE DOSTLARI
ANKARA 29. ASLtYE HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
DosyaNo 1999/706
Davalılar 1) Mustafa Çelık, 2) Güner Aktaş
Davacı Ortaş ln§. vekılı tarafından davalı Neci? Tann-
verdı, Rıfat Tannverdı ve aleyhlennıze açılmış bulnnan ta-
pu ıptalı davasuun mahkemenuzde yapılan açık yajgılama-
sı sonunda, davacuıın davasının davalılar Necıp ^e Rıfat
yönünden kabule binaen kabulüne, Yıldızevler Mzh. 7766
ada, 17 parseli teşkıl eden 2 normal kat 7 nolu hagımsız
bölümde davalı Rıfat'm 140/560, davab Necıp'ın 4O/56O>
hıssesuün bu davalılar üzennden ıptalı ile davacı şi±et adı-
na tapuya kayıt ve tescıhne, dığer davalılar Mustaft ve Gü-
ner yönünden delüler toplanmadığındanve subuta aınedı-
ğuıden davanın reddıne ve davalılann 7 nolu bağııısız bö-
lümde 140/560'ar paylannın Güner ve Mustafa izennde
ıpkasına (bırakılmasına) karar verümiş olup, ışhı karar
özetınm gazete yaytm tanhınden 10 gün sonra taafınıza
tebliğ edilmiş sayılacagı üan olunur. Basıc 13951
BAKIRKÖY 2. SULH HUKUK HÂKtMLİĞt'NDEN
Sayı: 2001/149
Mahkemennzde göriihnekte ola vasi taymı davası sebebi Ue;
Eızmcan ıli Kemalıye ılçesi Yağmurdere Mah Cilt. 29, Hane 15'denûfusakayrtlıbulunanÖmerileFatma'danolma r-36d.to
Ahmet Orhan Antan'ın vesayet altına ahnarak kendisine aynı yerde nüfusa kayıtiı bulunan Ahmet Orhan ile Ayşe Türkar ian cl-
ma 1955 d.lu oglu Lutfı Aydın Antan, mahkememızce venlen 19.3.2001 tanhlı ve 2001/149 esas, 2001/169 esas ve kanr sayıh
karar ile vası olarak tayin edılmiştır. Basın 14808