Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23MART2001CUMA
DIZI
•I
J
ŞişeJenmiş su
sabşı antıyor
• Dış Haberier Servisi -
Dünya Su Günü'nde,
Dünya Doğa Fonu (WWF)
tarafından yapılan
açıklamada, musluk
sulannın kirlenmesi
yüzûnden gelişmekte olan
ülkelerde şışelenmiş su
satışlannın arttığı
belirtildi. WWF dün,
dünyada yılda 89 miryar
litre şişe suyu
tüketildiğini, bunun da 22
milyar dolarhk bir pazar
oluşturduğunu bildirdi.
Kirii suya karşı
kotayöntetn
• Haber Merkezi • Dünya
Sağlık Örgütü (WHO)
kirli sulardan kaynaklanan
ölümleri engellemek için
düzenlediğı kampanya
çeTçevisinde, suyu
dezenfekte etmek için
kolay bir yöntem açıkladı.
Bu yöntemle suyu
baktenlerden temizlemek
için güneş ışığı, plastik
meşrubat şişesi ve siyah
bir yûzey yeterli. SODIS
adı verilen yöntemle suyla
doldurulan şişe yatay
siyah bir yüzeyde beş saat
bekletiliyor. Gûneşın
sıcaklığı ve ultraviyole
ışınlar, kirli sudaki
hastalık yaratan mikro
organizmalan öldûrüyor.
Doktorlara
güventam
• Haber Merkezi- Son
zamanlarda artan doktor
hatalan ve skandallara
rağmen hp adamlarının en
fazla güven uyandıran
meslek grubu olduğu
anlaşıldı. îngiltere'de
yapılan bir anket,
insanlann en fazla
güvendiği meslek
sahiplerinin doktorlar
olduğunu ortaya koydu.
Ankete katılanlann yüzde
89'u doktorlann doğruyu
söylediğine inanırken en
az güven uyandıranlann
gazeteciler (yüzde 25) ve
politikacılar (yüzde 17)
olduğu belirlendi.
Afrocfistas'a
ziyaretçi akıu
• AYDIN(AA)-Aydınîl
Kültür Müdürü Özgen
Karaca, Aydın'da zıyarete
açık 8 ören yerini, 2000
>ıhiçensinde 345 bin
turistin ziyaret ettiğini
söyledi. Antık çağın en
önde gelen mimarlık,
sanat, heykeltıraşhk ve
tapınma merkezi olan
Karacasu tlçesi Geyre
Beldesi'nde bulunan
Afrodisias Antik Kenti'ni
yaz ve kış aylannda rekor
seviyede turistin gezdiğini
belirten Karaca,
" Yaptığımız istatistiklerde
antık kentlerimizi en çok
ziyaret edenlerin Yunan,
Ingıliz, ABD'li, Japon ve
Israilli turistler olduğunu
tespit ettik" dedi.
Kurumlar eleme
snavı temmuzda
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Kamu kurum ve
kuruluşlannın 'yardımcı,
stajyer, meslek ve maiyet
memuru' kadrolanna
alınacak kişilerin
belirlenmesi için temmuz
ayında smav yapılacak.
Sınava öğretmen adaylan
da katılacak. ÖSYM
tarafından yapılacak
Kurumlar için Merkezi
Eleme Sınavı'run (KMS)
temmuz ayı içinde hangi
gün yapılacağı
bildirilmezken KMS ile
personel alacak
kurumlann en geç 30 Mart
Cuma gününe kadar
ÖSYM'ye başvurmalan
istendi. Adaylar kendi
alanlarında sınava
girecekler. Sınav sonuçlan
iki yıl süreyle geçerli
olacak.
Yüzyılımızm
'Gündeminde
Neler var?
Server Tanilli 6
Marksizmi Ozgürce
Yörumlamak..Çağımızın sorunlarını, "Materyalist diyalektik"yöntemle, ancak onunla anlayabiliriz. Vaktiyle Sartre,
Marksizme bakıp "zamanımızın aşılmazfelsefesi" derken en başta kastettiği de buydu. Marksizmden
yola çıkan -ya da çıktığını söyleyen!- kimi siyasal rejimlerin başansızlığı, bu gerçeği gölgeleyemez.
~W-^ erlin Duvan yıkılırken
m 9 yükselen sevinç çığlıklan
ğ ^\ arasmda şu da vardı: "Marx,
JL~J öldü!" Sapla samanı
birbirine kanştrnp atılan bu
haykınşlar bir süre etkili de oldu.
Onu, sözde fıkir alanmda
payandalamak isteyenler çıktı
ortaya: Biri, "Tarihin Sonu*'nun
geldiğini ilan ederken bir başkası
"uygarhklar savaşı''ndan söz etmeye
başladı. Tartışmayı gerçeklikler
alanından kaydınp "büyük
insanlık"ı aldatmaya yönelik bu
kavram karmaşası bugün de sürüyor.
Ne var ki, ayaklar hafif hafıf de suya
değer halde. Sanayileşmiş ülkelerin
bağnnda grevler, işten çıkarmalar;
başka yerlerde srnıflar arasında
açılan uçurumlar, dahası açlık. ister
istemez "muzaffer kaprtalizm"'i
sorgulamaya götürüyor. Bu arada,
ağırlığrnı duyuran bir başka şey de
şu: Düşünen insanlar, bu olup biteni
bütünlüğüne açıklayacak bir "fîkri
çerçeve", giderek bir "siyasal amaç"
aranışı içinde: Vaktiyle, Marksızm
vardı ve başta gelen bir "referans
sistemi"ydi aydın dünyası için. Bir
süredir o yok; ama yeri de
doldurulamadığı için düpedüz
"entelektüel rahatsızhk" başlamıştır.
Bu durumda ilk hatırlananrn Marx
olmasmdan daha doğal ne olabilir?
Başta yayınlar, bılimsel toplantılar
onu gösteriyor.
Manfın mlrası nlçln
vazgeçilmezdlr?
• 1 ransa'nın tanrnmış
| H fılozoflanndan Jacques
A Derrida'nın 1993'te Fayard
Yayınları'nda çıkan Marx 'm
Hayaletleri adlı kitabı örneklerden
biri. Yalnız ülkesinde değil, Los
Angeles'tanTokyo'ya değin büyük
şöhreti olan filozofiin bir özelhği de
şu: Hiçbir zaman Marksist olmamış,
bugün de değil ve ayn brr yöntem
sahibi. Sapla samanı birbirine
kanştrnp Marx'ı da lanetlemeye
giden -o genel- çığlığa karşı isyan
halinde yazılmış bir eser, bir
"başkakhn" kitabı ve Manc'ın
düşüncesine çağınyor aydınlan.
Şöyle dıyor Derrida: "Pek az metin,
fdsefe geleneği içinde belki hiçbiri,
günümüzde daha ivedi değil venüği
dersle" ve eklıyor: "Marx obnadan,
onun anısı ve mirası olmadan geiecek
ohnaz!" Niçin mi? Çünkü, "İçinde
yaşadığmnz dünya, bu mirasın
damgasını taşıyor"; ve aşıkârdır ki
"Man'ın mirasçılanyız biz."
Güzel de, neyi alacağız o mırastan?
Mirasçı olmak seçmek demektir,
filozofumuza göre; ve bir değil,
bırden fazla "anlayış" vardır
Manc'ta. Öyle olunca. hangisini
alıkoyacağiz onlann, hangisine yol
vereceğiz?
Marx'rn mirası içinde, bugün mutlak
olarak gereksındığimiz anlayış,
Dernda'ya göre, "sosyal eleştiri,
köktenci eleştiri anlayışTdır.
Niçin mi o?
Çünkü, demokrasiyi "yeni dünya
düzeni" denen şey tehdit etmektedir.
Ve filozofumuz, "dünya iyi
gitıniyor" deyip bu "yeni düzen"in
"on yara"sını sayıyor ki, şunlar:
Işsizlik; bannaksız - umarsız yığınla
yurttaşm demokratik yaşama
katılmada dışlanması; binlerce
sürgünün, yurtsuzun, göçmenin
oradan orayaitilip atılması; ülkeler
arasındaki iktisadi savaş; insanlığın
büyük bir bölümünü umutsuzluğa
sürükleyen dış borçlandırmalar ve
öteki mekanizmalar; silah sanayisi
ve ticareti; nükleer silahlanmanın
genişleyip yayılması; halklar arası
savaşlar; mafya ve uyuşturucu
sağlayan güçler; uluslararası hukuk
ve kurumlann bugünkü durumu...
Şu acı saptamayı yapıyor
filozofumuz: "Yeryüzünde, hiçbir
zaman bu kadar erkek, kadın ve
çocuk kul-köle editip aç bırakıhnadı
ya da yok edihnedi" ve ekliyor:
"Tarihin sona erdiğini söylemenin
rahathğı içinde, überal demokrasi ve
kapftah'st pazar ülküsünün geüşini
şakımak yerine; ideolojilerin sona
erdiğini, büyük kurtana sözkrin
bittiğini kuttamak yerine, işte bu
çarpıcı gerçeküği gözden uzak
tutmayahm asla!"
Bu erkekler ve kadrnlar topluluğu,
bu acı çeken insanlık: "Yeni
Enternasyonal!" budur Dernda'ya
göre ve "yeni dünya düzeni"ne karşı
duran da odur.
Özetle, "insan haktarT adma
Marksizme "tertip" düzenlemek
isteyenlere karşı. filozofumuz bir
*karşı4eı1ip"le çıkıyor: "Demokrasi
için savaşta bize bir dfl
kazandırmada her zamankinden
daha gerekli olan, işte bu Marksist
eleştiri anlayışıdır" diyor. Ve bir
hatırlatmada bulunuyor:
"Demokrasinin her zamankinden
çok daha tehdit edildiği bir sırada,
demokrasinin aksiyonlan ve
kurumlan üzerinde yeniden
düşüruneh": bir başka deyişle, yalnız
dünyamızm durumu değil, Batılı
ülkelerde siyasal yaşamın,
tartışmarun ve karar alma sürecinin
yeni biçimleri üzerinde de durmalı.
İşte bütün bu konularda, aydınlann
sorumluluğuna çağnda bulunuyor
Derrida.
Manc'ın güncelliğl
nereden gellyor?
F
ransa'nın pek ciddi
dergilerinden Tekrama'run,
tanınmış tiyatrocu Jean-Pierre
yaratmryor. Değerierie donanmak,
piyasanın karşısnıa ağırhğını
koymak, başka değerierie ona karşı
çıkmak, insan saygınhğınm ya da
özgürtüğünün gereklerini dayatmak,
biz insanlara kahruştır!
T>
Pierre Beregovoy hükümetinde
iktisat ve maliye bakanlıgı yapmış
olan Mkbel Sapin, pek önemli bir
noktanın altmı çiziyor ve Marx için
"Tarihe boyun eğmemeyi öğretmiştir
bize" diyor. Düşüncesi sorulan
füozof Jacques Derrida da, çevirip
başka türlü belirtiyor aynı görüşü:
"Bize başkakhrmayı yeniden
öğretebihr o!" dıyor.
Manc'ın güncelliğini dile getiren
ilginç değerlendirmeler!
11 Mayıs 1998 günlü Le Monde'ua,
Komünist Manifesto'nun 150. yılı
vesilesiyle yapılan bir iki toplantıdan
hareketle, Marksizme ayırdığı
sayfalarda söylenenler bu güncelliği
daha da açıklıkla ortaya koyuyor.
Gerçekten, yazılar arasında, Paris'te
sosyal bilimlerle ilgili bir
yüksekokulun yöneticisi, aym
zamanda Saint-Simon VakfVnın
genel sekreteri olan. ciddi kitaplar da
değildir; bu, tarihi terk edip
mitoslara bağlanmak olur. Ancak
Marx, politikayı kurumsal boyutlan
ve hukukla olan -karmaşık- ilişkileri
bakımından pek düşünmemişti.
Böylece, Manc'la beraber
düşünmeyi sürdünnek isteyenlerin
önünde ivedi bir görev vardu":
"Demokrasi üzerinde düşünmek!"
Filozof, Marksizm söz konusu
oldukta, çağımızm gerçekliğini pek
çarpıcı biçimde özetliyor ve şöyle
diyor: "Marx'la düşünmek, Man'a
karşı düşünmek, ama onsuz asla!"
"Marx'la dü$ünmek.
Manc'a karşı düşünmek.
ama onsuz aslat"
B
öylece, Marx yalnız güncel
değil, ne olursa olsun kendini
dayaüyor da: Karşrmıza da
alsak hesaplaşmamız onsuz
mümkün değil. Nereden geliyor bu?
Doğrulan araştrrmada önümüze
koyduğu düşünme yönteminın
sağlamlığrndan! Çağımızm
sorunlarını, "Materyaüst divakktik"
yöntemle, ancak onunla
Vlncent'ın yazıp sahnelediğı Karl
Marx adlı oyun vesilesiyle
sendikacılan, sorumlu politika
adamlannı ve fılozoflan toplayıp
"Karl Marx hâlâ güncel mi" teması
çerçevesinde söyleştinrken dıle
getirilenler de ilginç.
Bir sendıkacı kadın, 43 yaşrndaki
Annick Coupe, "Marx üstüne fazla
bir bilgün yok, ama açıkça
gördüğüm şu ki, sınıf mücadelesi
sürüyor" dıyor ve şu örneği veriyor:
"Açınız gazeteyi, Renault 6000 işçiyi
çıkanyor, aynı gün hisse senetkri
borsada }iiksetiyor. Geçen yü Birleşik
Devletler'de, telefon fırması 40.000
kişiye yol vermiş, hisse senederi
firlamıştı. Kimi insanlann felaketi
başkalannın zengmhgini artbnyor!"
Mİchel Rocard hükümetinde sanayi
bakanlıgı yapmış Roger Fauroux,
"Marx, kapitalizmin kendi kendine
zehhieneceğini söylüyordu, ama
yanüdı" deyıp şöyle bağhyor:
"Iiberal kaprtaüzm, bu korkunç
makine, bir makine olarak kahyor.
Ancak piyasanın serbestüği,
dünyalann en iyisine götürmüyor;
hiçbir yere götürmüyor; hiçbir
buyruğu yok; hiçbir ahlaksal değer
yayımlamış Pierre RosanvaOon,
kendisiyle yapılmış bir söyleşide,
"Mars'ın incelenmesi bize çok şey
getirir; çünkü modern toplumun
özünü yakalamışbr o" diyor; ve
insan haklanyla Marksizmin ilişkisi
üzenne sorulan bir soruya yamt
olarak da bir yerde şunu söylüyor:
" İnsan haklan, çağdaş toplum için
müthiş bir kurtuhış aracıdır, ancak
sosyal değişmeyi de sadece onlann
üzerine kurmak mümkün değiL
Kıışkusuz, insan haklan bireyin
bağımsızhğını elde etmesmi
sağiayabihyor, özeti kamudan
ayınyor ve bir ölçüde, siyasal değişim
bu bağımsızhğın sonucudur. Ne var
ki, sosyal bağm reforma uğramasnu
da gerektiriyor bu değişUdik.
Marx'uı incelenmesi, işte bu noktada
çok şe>katabiBr bize!"
Paris üniversitelerinden birinde
öğretim üyesi olan filozof Daniel
Bensaid de, Marx'ı yeniden
yorumlayanlardan biri. Kendisiyle
yapılan söyleşide, yığınla sorunu
gözden geçirirken üzerinde bir
durduğu da şu: 1917'den sonra.
Marx adma yürütülmüş olan terörün
kaynağını onda görmek hiç de doğru
anlayabiliriz. Vaktiyle Sartre,
Marksizme bakıp "7amannn«m
aşılma? felsefesi" derken en başta
kastettiği de buydu. Marksizmden
yola çıkan -ya da çıktığım
söyleyen!- kimi siyasal rejimleTİn
başansızlığı, bu gerçeği
gölgeleyemez. Akla karşı akımlann
salguuna uğramış bir dünyada ve bir
Türkiye'de, aydınlann üzerinde
önemle durması gereken bir konudur
bu yöntem sorunu. Akla karşı
metafiziğe, dahası dinsel metafiziğe
sığınıp topluma mesaj verenlerin
cirit attığı bir ortamda,
sığrnacagımız tek kale, "eteştird ve
diyalektik akhn" kalesidir ve onun
sılahlandır. Bugün Batı'da, bu dünya
görüşü, her türlü resmi felsefenin
uzağında, giderek şu ya da bu
iktidann aforozuyla karşılaşma
kaygısrnı duymadan, nesnel ve
ağırbaşlı düşüncenin ve
incelemelerin konusu oluyor
yeniden.
Kitaplanyla, dergileriyle, konferans
vekongreleriyle...
Dansı ülkemizin başma!..
"İİTTİ
BIRBAKIMA
SERVER TANtLLİ
Nevruz Şenliğinde,
Diyarbakır'da...
20 Mart'ta Diyarbakır'daydım.
21 Mart Nevruz şenliğine katılmak için gitmiş-
tim.
Katıldım da...
Şenlik, kentin en büyük meydanında, sabah
10'da başladı. Böyle bir kalabalık görülmemiştir.
Kürt-Türk, Süryanî-Yezidî, Alevî-Sünnî, yaşlı-genç
dev bir insan kitlesi orada toplanmıştı. Türkiye'nin
hemen her yanından temsilci gruplar görülüyordu
flamalanyla.
Belediye Başkanı Feridun Çelik'in bir açış ko-
nuşmasıyla başladı şenlik. Pek anlamlıydı söyle-
diklen: Barışa, kardeşlığe, özgürlüğe, birlığe çağ-
nda bulundu; çağdaşlığı, ileriemeyi, geleceğe gü-
veni ekledi sözlerine.
Bir Nevruz şenliğinde başka ne diyebilirdi ki?
O meydanı dolduran hemen herkesin de duyup
düşündükleri buydu. Böylece, Belediye Başkanı,
sadece kendi fıkirierini dile getirmiyon pek de an-
lamlı bir günde, büyük yığının duygu ve düşünce-
terine tercüman oluyordu.
Toplayıcı bir Belediye Başkanı var Diyarbakır'ın.
Arkasından HADEP Genel Başkanı Murat Boz-
lak konuştu.
Aynı doğrultuda, olgun, düzeyti, ufuklu...
Ve dev Nevruz ateşini yaktı.
Sonra davullar çaldı.
O binlerce insan, orta yerde bir halaya yer açtı.
Hayır, böyle bir halay gönjlmemiştir Kadınlı-er-
kekli önce bir yüz kişi başlattı oyunu; sonra, hal-
ka genişledi, genişledı, beş yüz kişilik, bın kişilik
oldu.
Bir an geldi, tüm meydan hareketlendi.
O halaya daha büyük bir halay eklendi.
Ona da başkalan.
Bütün meydan dönüyordu.
Coşkuyla, kardeş kardeş, inançla.
Hayır, böyle bir halay görülmemiştir...
•
öğleden sonra bir panele katıldım.
"Kürt sorvnu ve Güneydoğu'nun kalkınması"
tartışılacaktı. Büyük bir agırbaşlılık içinde tartışıl-
dı da. Sıra bana geldiğinde, özetle şunlan söyle-
dim:
Böyle bir sorunumuz var; sorunlanmızın da -ne-
redeyse- başında gelen bir sorun. Bugüne değin
çozülemedı. Ama hiç çözülemeyecek de değil.
Gerçeklerin ışığında, tabusuz-yasaksız bakarsak
çözeriz.
Bakış önemli...
Başta, Kürt insanının kimliğine saygı geliyor. Di-
line, edebiyatına, tarihine saygı.
Ama sadece bu da değil: Bölgeyi, bölge halkı-
nı da katarak kalkındırmak gerekiyor. Bu ise, Iibe-
ral yöntemlerle olmaz, başta devletin öncülüğünü
gerektirir, iktisadi ve sosyal kalkınmanın lokomo-
tifi o olursa, işler yürur. Bu sorun, "Ulusal Prog-
ram "da, bu içerikle yer almalıdır. Söz konusu prog-
ram ise, güzel şeyler söylüyor; ama hinoğlunihce
bir şey de yapıyor: Bütün ülkeyi "pazar ekonoml-
s/"ne açıyor. Oysa, yalnız Doğu'nun değil tüm Tür-
kiye'nin dev sorunlan, ulusal açıyı ve kaygılan bir
yana bırakarak, piyasanın güçlerince çözülemez.
Ülke ise, böyle çözüleceğine inanan siyasal kad-
rolann elinde.
Ne yapmalı?
Şunu: Gerçekten ulusal, bağımsızlığa inanan,
ilerici ve demokrat güçlşn siyasal iktidara getirme-
liyiz.
Bu ise, halka, yani bizlere düşüyor.
Insanlanmıza önce bunun bilincini verelim: Her
türlü dinci, etnik, milliyetçi, dar ve bağnaz fikirte-
resırtçevirerek...
•
Panelden sonra Dicle Üniversitesi'ne gittik.
Anlamlı bir şeye karar vermiş ünıversite: Bir Kürt
dili ve edebiyatı bölümü açmak!
Törenle açtık da.
Doğaldır ki, bir noktada hayrete de düştüm: Di-
yarbakır gibi bir yerde yıllardır görev yapan bir üni-
versitede boyle bir bölüm nasıl olmuş da bugüne
değin akıl edilememiş. Bir çift söz de bana bıra-
kıldığında, hayretimi dile getirdim; bu son girişimin
sahiplerini de kutladım. "Üniversite, pek önemli
konularda öncü rolünü de oynar, oynamalıdır" di-
ye de ekledim.
Samimi düşüncem de budun ülkemizdeki üni-
versiteleri içine düştükleri çıkmazdan kurtaracak
olanlar, aynı zamanda kendi içlerinden çıkacak
"öncü" bilim ve kültür adamlandır da...
Akşamleyin, pek modern bir sinemaya, Dilan'a
götürdüler: "Memu Zın"\n fılmi vardı perdede;
Kürtçeydi, altyazılan daTürkçe. llgiyle izledik. Ko-
ca Ahmed-i Hani, nasıl da oya gibi işlemiştir bu
içli aşk öyküsünü!
Ertesi günü Strasbourg'a döndüm.
Banşa, kardeşliğe, geleceğin güzelliğıne daha
dainanarak...
Nice Nevruzlara sevgili okurlanm!..
Antonina {Turizm
KULTURTURLARI
23 - 25 Mart
Trnva, \JSOS, Bergamı, Sanai Tanhçısı Atılla Tuna
30 Man - 1 Nısan
Priene, Milet, Didim, Stratonike». LagUBt, Atind», tfev,
Atılla Tuna
7 - 8 Nısan
Safnnbolu, Amasra, Dr Elmon Hadçer
14-15 Nısan
l şak, Birgi, Kula, Sârdes, Ketekekjumese. f-. ~ -\
21-23 Nısan
Kıpadokyı, Dr Elmon Hançer .
20-23 Nısan
Binbirkilise, Manazaa, tbrala, Canhasan.
20-27 Nısan
Göaeydoğn Anadolu. Atılla Tuna
21 - 28 Temmuz
VAN BÖLGESt VE HAKKÛU
Prof Dr Oktay Bellı
YURT DIŞITURLARI
21-23 Nısan
SELANtK,KAVALA.FtLtPPİ,M thsan Tunay üe
8-15 Mayıs.
ERMENİSTAN, Ermenı sanatı \e tanhı uzmanı Dr Elmoı Hanıçer
de
24 Mart Cumartesı Fener, Balat, Ayvansam. Dr E mon
Hançer ile
25 Mart Pazar. Arkeokıji Mözesi, Ajasofya, MozaikVliizesı,
M thsan Tunay ile.
Rezervasyon 0 212 292 28 74 - 75