23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23MART2001CUMA DIZI •I J ŞişeJenmiş su sabşı antıyor • Dış Haberier Servisi - Dünya Su Günü'nde, Dünya Doğa Fonu (WWF) tarafından yapılan açıklamada, musluk sulannın kirlenmesi yüzûnden gelişmekte olan ülkelerde şışelenmiş su satışlannın arttığı belirtildi. WWF dün, dünyada yılda 89 miryar litre şişe suyu tüketildiğini, bunun da 22 milyar dolarhk bir pazar oluşturduğunu bildirdi. Kirii suya karşı kotayöntetn • Haber Merkezi • Dünya Sağlık Örgütü (WHO) kirli sulardan kaynaklanan ölümleri engellemek için düzenlediğı kampanya çeTçevisinde, suyu dezenfekte etmek için kolay bir yöntem açıkladı. Bu yöntemle suyu baktenlerden temizlemek için güneş ışığı, plastik meşrubat şişesi ve siyah bir yûzey yeterli. SODIS adı verilen yöntemle suyla doldurulan şişe yatay siyah bir yüzeyde beş saat bekletiliyor. Gûneşın sıcaklığı ve ultraviyole ışınlar, kirli sudaki hastalık yaratan mikro organizmalan öldûrüyor. Doktorlara güventam • Haber Merkezi- Son zamanlarda artan doktor hatalan ve skandallara rağmen hp adamlarının en fazla güven uyandıran meslek grubu olduğu anlaşıldı. îngiltere'de yapılan bir anket, insanlann en fazla güvendiği meslek sahiplerinin doktorlar olduğunu ortaya koydu. Ankete katılanlann yüzde 89'u doktorlann doğruyu söylediğine inanırken en az güven uyandıranlann gazeteciler (yüzde 25) ve politikacılar (yüzde 17) olduğu belirlendi. Afrocfistas'a ziyaretçi akıu • AYDIN(AA)-Aydınîl Kültür Müdürü Özgen Karaca, Aydın'da zıyarete açık 8 ören yerini, 2000 >ıhiçensinde 345 bin turistin ziyaret ettiğini söyledi. Antık çağın en önde gelen mimarlık, sanat, heykeltıraşhk ve tapınma merkezi olan Karacasu tlçesi Geyre Beldesi'nde bulunan Afrodisias Antik Kenti'ni yaz ve kış aylannda rekor seviyede turistin gezdiğini belirten Karaca, " Yaptığımız istatistiklerde antık kentlerimizi en çok ziyaret edenlerin Yunan, Ingıliz, ABD'li, Japon ve Israilli turistler olduğunu tespit ettik" dedi. Kurumlar eleme snavı temmuzda • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu kurum ve kuruluşlannın 'yardımcı, stajyer, meslek ve maiyet memuru' kadrolanna alınacak kişilerin belirlenmesi için temmuz ayında smav yapılacak. Sınava öğretmen adaylan da katılacak. ÖSYM tarafından yapılacak Kurumlar için Merkezi Eleme Sınavı'run (KMS) temmuz ayı içinde hangi gün yapılacağı bildirilmezken KMS ile personel alacak kurumlann en geç 30 Mart Cuma gününe kadar ÖSYM'ye başvurmalan istendi. Adaylar kendi alanlarında sınava girecekler. Sınav sonuçlan iki yıl süreyle geçerli olacak. Yüzyılımızm 'Gündeminde Neler var? Server Tanilli 6 Marksizmi Ozgürce Yörumlamak..Çağımızın sorunlarını, "Materyalist diyalektik"yöntemle, ancak onunla anlayabiliriz. Vaktiyle Sartre, Marksizme bakıp "zamanımızın aşılmazfelsefesi" derken en başta kastettiği de buydu. Marksizmden yola çıkan -ya da çıktığını söyleyen!- kimi siyasal rejimlerin başansızlığı, bu gerçeği gölgeleyemez. ~W-^ erlin Duvan yıkılırken m 9 yükselen sevinç çığlıklan ğ ^\ arasmda şu da vardı: "Marx, JL~J öldü!" Sapla samanı birbirine kanştrnp atılan bu haykınşlar bir süre etkili de oldu. Onu, sözde fıkir alanmda payandalamak isteyenler çıktı ortaya: Biri, "Tarihin Sonu*'nun geldiğini ilan ederken bir başkası "uygarhklar savaşı''ndan söz etmeye başladı. Tartışmayı gerçeklikler alanından kaydınp "büyük insanlık"ı aldatmaya yönelik bu kavram karmaşası bugün de sürüyor. Ne var ki, ayaklar hafif hafıf de suya değer halde. Sanayileşmiş ülkelerin bağnnda grevler, işten çıkarmalar; başka yerlerde srnıflar arasında açılan uçurumlar, dahası açlık. ister istemez "muzaffer kaprtalizm"'i sorgulamaya götürüyor. Bu arada, ağırlığrnı duyuran bir başka şey de şu: Düşünen insanlar, bu olup biteni bütünlüğüne açıklayacak bir "fîkri çerçeve", giderek bir "siyasal amaç" aranışı içinde: Vaktiyle, Marksızm vardı ve başta gelen bir "referans sistemi"ydi aydın dünyası için. Bir süredir o yok; ama yeri de doldurulamadığı için düpedüz "entelektüel rahatsızhk" başlamıştır. Bu durumda ilk hatırlananrn Marx olmasmdan daha doğal ne olabilir? Başta yayınlar, bılimsel toplantılar onu gösteriyor. Manfın mlrası nlçln vazgeçilmezdlr? • 1 ransa'nın tanrnmış | H fılozoflanndan Jacques A Derrida'nın 1993'te Fayard Yayınları'nda çıkan Marx 'm Hayaletleri adlı kitabı örneklerden biri. Yalnız ülkesinde değil, Los Angeles'tanTokyo'ya değin büyük şöhreti olan filozofiin bir özelhği de şu: Hiçbir zaman Marksist olmamış, bugün de değil ve ayn brr yöntem sahibi. Sapla samanı birbirine kanştrnp Marx'ı da lanetlemeye giden -o genel- çığlığa karşı isyan halinde yazılmış bir eser, bir "başkakhn" kitabı ve Manc'ın düşüncesine çağınyor aydınlan. Şöyle dıyor Derrida: "Pek az metin, fdsefe geleneği içinde belki hiçbiri, günümüzde daha ivedi değil venüği dersle" ve eklıyor: "Marx obnadan, onun anısı ve mirası olmadan geiecek ohnaz!" Niçin mi? Çünkü, "İçinde yaşadığmnz dünya, bu mirasın damgasını taşıyor"; ve aşıkârdır ki "Man'ın mirasçılanyız biz." Güzel de, neyi alacağız o mırastan? Mirasçı olmak seçmek demektir, filozofumuza göre; ve bir değil, bırden fazla "anlayış" vardır Manc'ta. Öyle olunca. hangisini alıkoyacağiz onlann, hangisine yol vereceğiz? Marx'rn mirası içinde, bugün mutlak olarak gereksındığimiz anlayış, Dernda'ya göre, "sosyal eleştiri, köktenci eleştiri anlayışTdır. Niçin mi o? Çünkü, demokrasiyi "yeni dünya düzeni" denen şey tehdit etmektedir. Ve filozofumuz, "dünya iyi gitıniyor" deyip bu "yeni düzen"in "on yara"sını sayıyor ki, şunlar: Işsizlik; bannaksız - umarsız yığınla yurttaşm demokratik yaşama katılmada dışlanması; binlerce sürgünün, yurtsuzun, göçmenin oradan orayaitilip atılması; ülkeler arasındaki iktisadi savaş; insanlığın büyük bir bölümünü umutsuzluğa sürükleyen dış borçlandırmalar ve öteki mekanizmalar; silah sanayisi ve ticareti; nükleer silahlanmanın genişleyip yayılması; halklar arası savaşlar; mafya ve uyuşturucu sağlayan güçler; uluslararası hukuk ve kurumlann bugünkü durumu... Şu acı saptamayı yapıyor filozofumuz: "Yeryüzünde, hiçbir zaman bu kadar erkek, kadın ve çocuk kul-köle editip aç bırakıhnadı ya da yok edihnedi" ve ekliyor: "Tarihin sona erdiğini söylemenin rahathğı içinde, überal demokrasi ve kapftah'st pazar ülküsünün geüşini şakımak yerine; ideolojilerin sona erdiğini, büyük kurtana sözkrin bittiğini kuttamak yerine, işte bu çarpıcı gerçeküği gözden uzak tutmayahm asla!" Bu erkekler ve kadrnlar topluluğu, bu acı çeken insanlık: "Yeni Enternasyonal!" budur Dernda'ya göre ve "yeni dünya düzeni"ne karşı duran da odur. Özetle, "insan haktarT adma Marksizme "tertip" düzenlemek isteyenlere karşı. filozofumuz bir *karşı4eı1ip"le çıkıyor: "Demokrasi için savaşta bize bir dfl kazandırmada her zamankinden daha gerekli olan, işte bu Marksist eleştiri anlayışıdır" diyor. Ve bir hatırlatmada bulunuyor: "Demokrasinin her zamankinden çok daha tehdit edildiği bir sırada, demokrasinin aksiyonlan ve kurumlan üzerinde yeniden düşüruneh": bir başka deyişle, yalnız dünyamızm durumu değil, Batılı ülkelerde siyasal yaşamın, tartışmarun ve karar alma sürecinin yeni biçimleri üzerinde de durmalı. İşte bütün bu konularda, aydınlann sorumluluğuna çağnda bulunuyor Derrida. Manc'ın güncelliğl nereden gellyor? F ransa'nın pek ciddi dergilerinden Tekrama'run, tanınmış tiyatrocu Jean-Pierre yaratmryor. Değerierie donanmak, piyasanın karşısnıa ağırhğını koymak, başka değerierie ona karşı çıkmak, insan saygınhğınm ya da özgürtüğünün gereklerini dayatmak, biz insanlara kahruştır! T> Pierre Beregovoy hükümetinde iktisat ve maliye bakanlıgı yapmış olan Mkbel Sapin, pek önemli bir noktanın altmı çiziyor ve Marx için "Tarihe boyun eğmemeyi öğretmiştir bize" diyor. Düşüncesi sorulan füozof Jacques Derrida da, çevirip başka türlü belirtiyor aynı görüşü: "Bize başkakhrmayı yeniden öğretebihr o!" dıyor. Manc'ın güncelliğini dile getiren ilginç değerlendirmeler! 11 Mayıs 1998 günlü Le Monde'ua, Komünist Manifesto'nun 150. yılı vesilesiyle yapılan bir iki toplantıdan hareketle, Marksizme ayırdığı sayfalarda söylenenler bu güncelliği daha da açıklıkla ortaya koyuyor. Gerçekten, yazılar arasında, Paris'te sosyal bilimlerle ilgili bir yüksekokulun yöneticisi, aym zamanda Saint-Simon VakfVnın genel sekreteri olan. ciddi kitaplar da değildir; bu, tarihi terk edip mitoslara bağlanmak olur. Ancak Marx, politikayı kurumsal boyutlan ve hukukla olan -karmaşık- ilişkileri bakımından pek düşünmemişti. Böylece, Manc'la beraber düşünmeyi sürdünnek isteyenlerin önünde ivedi bir görev vardu": "Demokrasi üzerinde düşünmek!" Filozof, Marksizm söz konusu oldukta, çağımızm gerçekliğini pek çarpıcı biçimde özetliyor ve şöyle diyor: "Marx'la düşünmek, Man'a karşı düşünmek, ama onsuz asla!" "Marx'la dü$ünmek. Manc'a karşı düşünmek. ama onsuz aslat" B öylece, Marx yalnız güncel değil, ne olursa olsun kendini dayaüyor da: Karşrmıza da alsak hesaplaşmamız onsuz mümkün değil. Nereden geliyor bu? Doğrulan araştrrmada önümüze koyduğu düşünme yönteminın sağlamlığrndan! Çağımızm sorunlarını, "Materyaüst divakktik" yöntemle, ancak onunla Vlncent'ın yazıp sahnelediğı Karl Marx adlı oyun vesilesiyle sendikacılan, sorumlu politika adamlannı ve fılozoflan toplayıp "Karl Marx hâlâ güncel mi" teması çerçevesinde söyleştinrken dıle getirilenler de ilginç. Bir sendıkacı kadın, 43 yaşrndaki Annick Coupe, "Marx üstüne fazla bir bilgün yok, ama açıkça gördüğüm şu ki, sınıf mücadelesi sürüyor" dıyor ve şu örneği veriyor: "Açınız gazeteyi, Renault 6000 işçiyi çıkanyor, aynı gün hisse senetkri borsada }iiksetiyor. Geçen yü Birleşik Devletler'de, telefon fırması 40.000 kişiye yol vermiş, hisse senederi firlamıştı. Kimi insanlann felaketi başkalannın zengmhgini artbnyor!" Mİchel Rocard hükümetinde sanayi bakanlıgı yapmış Roger Fauroux, "Marx, kapitalizmin kendi kendine zehhieneceğini söylüyordu, ama yanüdı" deyıp şöyle bağhyor: "Iiberal kaprtaüzm, bu korkunç makine, bir makine olarak kahyor. Ancak piyasanın serbestüği, dünyalann en iyisine götürmüyor; hiçbir yere götürmüyor; hiçbir buyruğu yok; hiçbir ahlaksal değer yayımlamış Pierre RosanvaOon, kendisiyle yapılmış bir söyleşide, "Mars'ın incelenmesi bize çok şey getirir; çünkü modern toplumun özünü yakalamışbr o" diyor; ve insan haklanyla Marksizmin ilişkisi üzenne sorulan bir soruya yamt olarak da bir yerde şunu söylüyor: " İnsan haklan, çağdaş toplum için müthiş bir kurtuhış aracıdır, ancak sosyal değişmeyi de sadece onlann üzerine kurmak mümkün değiL Kıışkusuz, insan haklan bireyin bağımsızhğını elde etmesmi sağiayabihyor, özeti kamudan ayınyor ve bir ölçüde, siyasal değişim bu bağımsızhğın sonucudur. Ne var ki, sosyal bağm reforma uğramasnu da gerektiriyor bu değişUdik. Marx'uı incelenmesi, işte bu noktada çok şe>katabiBr bize!" Paris üniversitelerinden birinde öğretim üyesi olan filozof Daniel Bensaid de, Marx'ı yeniden yorumlayanlardan biri. Kendisiyle yapılan söyleşide, yığınla sorunu gözden geçirirken üzerinde bir durduğu da şu: 1917'den sonra. Marx adma yürütülmüş olan terörün kaynağını onda görmek hiç de doğru anlayabiliriz. Vaktiyle Sartre, Marksizme bakıp "7amannn«m aşılma? felsefesi" derken en başta kastettiği de buydu. Marksizmden yola çıkan -ya da çıktığım söyleyen!- kimi siyasal rejimleTİn başansızlığı, bu gerçeği gölgeleyemez. Akla karşı akımlann salguuna uğramış bir dünyada ve bir Türkiye'de, aydınlann üzerinde önemle durması gereken bir konudur bu yöntem sorunu. Akla karşı metafiziğe, dahası dinsel metafiziğe sığınıp topluma mesaj verenlerin cirit attığı bir ortamda, sığrnacagımız tek kale, "eteştird ve diyalektik akhn" kalesidir ve onun sılahlandır. Bugün Batı'da, bu dünya görüşü, her türlü resmi felsefenin uzağında, giderek şu ya da bu iktidann aforozuyla karşılaşma kaygısrnı duymadan, nesnel ve ağırbaşlı düşüncenin ve incelemelerin konusu oluyor yeniden. Kitaplanyla, dergileriyle, konferans vekongreleriyle... Dansı ülkemizin başma!.. "İİTTİ BIRBAKIMA SERVER TANtLLİ Nevruz Şenliğinde, Diyarbakır'da... 20 Mart'ta Diyarbakır'daydım. 21 Mart Nevruz şenliğine katılmak için gitmiş- tim. Katıldım da... Şenlik, kentin en büyük meydanında, sabah 10'da başladı. Böyle bir kalabalık görülmemiştir. Kürt-Türk, Süryanî-Yezidî, Alevî-Sünnî, yaşlı-genç dev bir insan kitlesi orada toplanmıştı. Türkiye'nin hemen her yanından temsilci gruplar görülüyordu flamalanyla. Belediye Başkanı Feridun Çelik'in bir açış ko- nuşmasıyla başladı şenlik. Pek anlamlıydı söyle- diklen: Barışa, kardeşlığe, özgürlüğe, birlığe çağ- nda bulundu; çağdaşlığı, ileriemeyi, geleceğe gü- veni ekledi sözlerine. Bir Nevruz şenliğinde başka ne diyebilirdi ki? O meydanı dolduran hemen herkesin de duyup düşündükleri buydu. Böylece, Belediye Başkanı, sadece kendi fıkirierini dile getirmiyon pek de an- lamlı bir günde, büyük yığının duygu ve düşünce- terine tercüman oluyordu. Toplayıcı bir Belediye Başkanı var Diyarbakır'ın. Arkasından HADEP Genel Başkanı Murat Boz- lak konuştu. Aynı doğrultuda, olgun, düzeyti, ufuklu... Ve dev Nevruz ateşini yaktı. Sonra davullar çaldı. O binlerce insan, orta yerde bir halaya yer açtı. Hayır, böyle bir halay gönjlmemiştir Kadınlı-er- kekli önce bir yüz kişi başlattı oyunu; sonra, hal- ka genişledi, genişledı, beş yüz kişilik, bın kişilik oldu. Bir an geldi, tüm meydan hareketlendi. O halaya daha büyük bir halay eklendi. Ona da başkalan. Bütün meydan dönüyordu. Coşkuyla, kardeş kardeş, inançla. Hayır, böyle bir halay görülmemiştir... • öğleden sonra bir panele katıldım. "Kürt sorvnu ve Güneydoğu'nun kalkınması" tartışılacaktı. Büyük bir agırbaşlılık içinde tartışıl- dı da. Sıra bana geldiğinde, özetle şunlan söyle- dim: Böyle bir sorunumuz var; sorunlanmızın da -ne- redeyse- başında gelen bir sorun. Bugüne değin çozülemedı. Ama hiç çözülemeyecek de değil. Gerçeklerin ışığında, tabusuz-yasaksız bakarsak çözeriz. Bakış önemli... Başta, Kürt insanının kimliğine saygı geliyor. Di- line, edebiyatına, tarihine saygı. Ama sadece bu da değil: Bölgeyi, bölge halkı- nı da katarak kalkındırmak gerekiyor. Bu ise, Iibe- ral yöntemlerle olmaz, başta devletin öncülüğünü gerektirir, iktisadi ve sosyal kalkınmanın lokomo- tifi o olursa, işler yürur. Bu sorun, "Ulusal Prog- ram "da, bu içerikle yer almalıdır. Söz konusu prog- ram ise, güzel şeyler söylüyor; ama hinoğlunihce bir şey de yapıyor: Bütün ülkeyi "pazar ekonoml- s/"ne açıyor. Oysa, yalnız Doğu'nun değil tüm Tür- kiye'nin dev sorunlan, ulusal açıyı ve kaygılan bir yana bırakarak, piyasanın güçlerince çözülemez. Ülke ise, böyle çözüleceğine inanan siyasal kad- rolann elinde. Ne yapmalı? Şunu: Gerçekten ulusal, bağımsızlığa inanan, ilerici ve demokrat güçlşn siyasal iktidara getirme- liyiz. Bu ise, halka, yani bizlere düşüyor. Insanlanmıza önce bunun bilincini verelim: Her türlü dinci, etnik, milliyetçi, dar ve bağnaz fikirte- resırtçevirerek... • Panelden sonra Dicle Üniversitesi'ne gittik. Anlamlı bir şeye karar vermiş ünıversite: Bir Kürt dili ve edebiyatı bölümü açmak! Törenle açtık da. Doğaldır ki, bir noktada hayrete de düştüm: Di- yarbakır gibi bir yerde yıllardır görev yapan bir üni- versitede boyle bir bölüm nasıl olmuş da bugüne değin akıl edilememiş. Bir çift söz de bana bıra- kıldığında, hayretimi dile getirdim; bu son girişimin sahiplerini de kutladım. "Üniversite, pek önemli konularda öncü rolünü de oynar, oynamalıdır" di- ye de ekledim. Samimi düşüncem de budun ülkemizdeki üni- versiteleri içine düştükleri çıkmazdan kurtaracak olanlar, aynı zamanda kendi içlerinden çıkacak "öncü" bilim ve kültür adamlandır da... Akşamleyin, pek modern bir sinemaya, Dilan'a götürdüler: "Memu Zın"\n fılmi vardı perdede; Kürtçeydi, altyazılan daTürkçe. llgiyle izledik. Ko- ca Ahmed-i Hani, nasıl da oya gibi işlemiştir bu içli aşk öyküsünü! Ertesi günü Strasbourg'a döndüm. Banşa, kardeşliğe, geleceğin güzelliğıne daha dainanarak... Nice Nevruzlara sevgili okurlanm!.. Antonina {Turizm KULTURTURLARI 23 - 25 Mart Trnva, \JSOS, Bergamı, Sanai Tanhçısı Atılla Tuna 30 Man - 1 Nısan Priene, Milet, Didim, Stratonike». LagUBt, Atind», tfev, Atılla Tuna 7 - 8 Nısan Safnnbolu, Amasra, Dr Elmon Hadçer 14-15 Nısan l şak, Birgi, Kula, Sârdes, Ketekekjumese. f-. ~ -\ 21-23 Nısan Kıpadokyı, Dr Elmon Hançer . 20-23 Nısan Binbirkilise, Manazaa, tbrala, Canhasan. 20-27 Nısan Göaeydoğn Anadolu. Atılla Tuna 21 - 28 Temmuz VAN BÖLGESt VE HAKKÛU Prof Dr Oktay Bellı YURT DIŞITURLARI 21-23 Nısan SELANtK,KAVALA.FtLtPPİ,M thsan Tunay üe 8-15 Mayıs. ERMENİSTAN, Ermenı sanatı \e tanhı uzmanı Dr Elmoı Hanıçer de 24 Mart Cumartesı Fener, Balat, Ayvansam. Dr E mon Hançer ile 25 Mart Pazar. Arkeokıji Mözesi, Ajasofya, MozaikVliizesı, M thsan Tunay ile. Rezervasyon 0 212 292 28 74 - 75
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle