22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MART 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER RESTORAN GÖZDOYURAN TURHAN SELÇUK DURTJST TABİATLI İSTANBUL EFENDİSİ AEDÜLCANBAZ v IN HARİKULÂDE MACSRALAH-I KISIM IEKMİLİ BİRDEN CTOZiuîKJ.Ûî OSĞTIH tti VETÇ\, $OZV>E VATAM5£vER ÎFTE^î KİŞÎLtRİK Evren'e sıikast I tstanbul Haber Servisi - DHKP, C örgütü adına, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e Marmaris'te suikast düzenlemek için hazırlık yaptıklan iddiasıyla yargılanarak beraat eden Ercan Kartal ile ceza verilen 2 sanığın haklanndaki karann Yargıtay tarafindan bozulması üzerine yeniden yargılanmalanna devam edildi. Istanbul 6 No'lu DGM'deki duruşmaya Ercan Kartal katıldı. Oturumda güçlükle konuşan Kartal, F tipi cezaevinde gardiyanlar dışında insan yüzû görmediğini söyledi. İHümomıcu eylemi • tstanbul Haber Servisi - Siyasi tutuklu ve hükûmlülerin F tipi cezaevlerine karşı başlattıklan ölûm orucu eylemi 147. gûnüne ulaştı. Edirne F Tipi Cezaevi'nde Zeynel Abidin Şimşek, Özkan Güzel, Mahmut Yücel ve Mehmet Akbaba'da çeşitli sağlık sorunlannın gözlendiği öğrenildi. Haydar Mengi tutuMandı • Istanbul Haber Servisi - Fransa'dan yurda dönüşünde hakkındaki 3 ayn gıyabi tutuklama karan nedeniyle gözaltına alınan Haydar Mengi, 2 ayn suçtan tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi'ne gönderildi. Tansu Çiller'in eşi Özer Çüler'le Turban yolsuzluklan ile ilgili yargılandığı dava hakkında Mengi, "Otelime, Bayrampaşa Cezaevi'ne gidip 1 ay dinleneceğim. Sonra hâkim karşısına çıktığımda da serbest kalacağım. Çiller'le aynı koğuşa girersek güzel olur" dedi. Eröal, Belçika Damştayı'nda • BRÜKSEL(AA)- Sabancı ailesinin, Belçika'da gözaltında bulunan Fehriye Erdal'ın Türkiye'de işlediği suçlardan yargılanması için açtığı davanın ilk aşaması bugün Danıştay'da ele ahnacak. Sabancı ailesinin avukatı Fernand Schmitz, Fehriye Erdal'a karşı Belçika'da suç duyurusunda bulunma girişimlerini geçen kasım ayında başlattıklannı, aleyhinde dava açıldığını, Brüksel'de bir sorgu hâkiminin görevlendirildiğini ve dosyanın bugün Danıştay'da ele alınacağını bildırdi. Kadıköy Emniyet Müdürlüğü'nden aldığım 322195 No'lu ehliyetimi kaybettim Hükümsüzdür. AYŞEGÜL ALSANCAK Adli Tıp'ın Diyarbakır Cezaevi'ndeki olaylarda yaşamını yitiren Kadri Demir hakkındaki raporu: Dövülerek öldürüldü• Diyarbakır Cezaevi'nde 24 Eylül 1996'da çıkan olaylarda 10 tutuklu ve hükümlünün ölümü nedeniyle açılan davada, Kadri Demir adlı tutuklunun aldığı darp izleri nedeniyle yaşamını yitirdiği, Adli Tıp Kurumu raporuyla kesinleşti. Mağdur avukatlannın Demir'in sevkinden sorumlu görevlilerin tutuklanması istemi mahkeme heyeti tarafindan reddedildi. DtYARBAKIR (Cumhuri- yet Bürosu) - Diyarbakır Ceza- evi'nde, 10 kişinin ölümü ve 23 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar sonrası Ga- ziantep'e sevk edilen Kadri Demir'in dövülerek öldürüldü- ğüsaptandı. Diyarbakır E Tipi Ceza- evi'nde 24 Eylül 1996'da çı- kan olaylar sırasında 10 tutuk- lunun ölümü ile 23 tutuklunun yaralanmasuıdan sorumlu tu- tulan, 26*sı asker 39'u polis 65 güvenlik görevlisi ile 7 cezaevi yönetıcısi ve bir de cezaevi doktorunun aralannda bulun- duğu toplam 73 sanığın yargı- lanmasma 3. Ağır Ceza Mah- kemesi'nde devam edildi. 4 yı- la yakın bir süredir görülen da- vanın dünkü oturumuna, "su- çun işlenişi sırasında faiün bd- Û olmaması nedeniyle" TCY'nin 463. maddesince haklannda 8 yıl hapis cezası öngörüleo tutuksuz sanıklann hiçbiri katılmadı. Olaylar sırasında yaşamını yitirenkrin az sayıdaki yakını ile Diyarbakır Barosu'na ka- yıtlı avukatlar Sezgin Tannku- lu,VedatErtenve MahmutBa- ü duruşmada hazır bulundu. Duruşmada, Gaziantep'e sevk edilirken yolda cezaevi ring aracı içinde dövülerek öl- dürüldüğü iddia edilen Kadri Demir hakkında Adli Tıp Ku- rumu'ndan gönderilen otopsi raporu okundu. Raporda, De- mir'in ya cezaevinde ya da Ga- ziantep'e sevk edilirken aldığı darp izleri nedeniyle öldüğü- nün belırlendiği ifade edildi. Buraporüzerine söz alanmağ- dur avukatlanndan Sezgin Tannkulu, sevk sırasında mey- dana gelen ölümlerin sorumlu- lan hakkında da dava açılma- sı gerektiğıni söyledi. Tannku- lu, Kadri Demir'in sevkinden sorumlu olan görevlilerin tu- tuklanmasıru istedi. Daha sonra söz alan diğer avukatlar da sanıklann tutuk- lanması taleplerini yinelediler. Savcı ise mağdur vekilleri- nin tutuklama taleplerinin red- dini istedi. Kısa bir ara veren heyet, avukatlann taleplerini reddetti ve duruşmayı erteledi. GURBULAK Ortaköy'de Şehriban Coşkunfirat'ı 'şeytana kurban eûnek için öldürdükkri iddiasıyla' yargüanan 3 genç 25'er yıl hapis cezasına çarpünldı. Coşkunfirat aiksi duruşma sonrasmda adliyede arbede yaşanmasma neden oldu. (Fotoğraf: AA) Satamstgençlerdnayettenpişman tstanbul Haber Servisi - Şehriban Coşkunfirat'ı "şeytana kurban et- mek için öldürdükleri" iddiasıyla i- dam istemiyle yargılanan 3 genç, 25'er yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptınldı. Son sözlerinde yaptıkla- nndan pişmanlık duyduklannı be- lirten gençler, infaz yasası ve ceza- evinde kaldıldan süre göz önüne alındığında 7'şer yıl 10'ar ay hapis yatacaklar. Karar üzerine adliyede olay çıkaran Şehriban Coşkunfı- rat'ın acılı ailesi de "Sistemin ver- mediği cezayı biz kendi kanunlan- mızla vereceğiz" dedi. lstanbul 2. Ağır Ceza Mahkerne- si 'ndeki karar oturumuna tutuklu sa- nıklar Ömer Çelik, Engin Arsbn ve Zinnur Gülşah Dinçer katıldılar. Sa- vunma yapan sanıklardan Çelik, "Hakh bir şey yapmadığunızı biliyo- rum, pjşmanım" dedi. Dinçer savun- ma yaparken cinayete kurban giden Coşkunfırat'ın annesi Hatice Coş- kunnrat, "BircteŞehriban'asondmr diye bağırdı. "Aynı şey benim evladınun başına gelse ben de btri yaşatmayabiHrdinT diyen Dinçer, bu yaşta geleceğini et- kileyecek bu olaydan kurtulabilmek için yapacağı hiçbir şey olmadığuıı, pişman olduğunu söyledi. Mahkeme heyeti, sanıklara, "kas- ten adarn öldürmek'" ve "hırsıznk" suçundan 25'er yıl 6'şar ay ağır ha- pis cezası verdi. Oturum sonrasmda Hatice Coşkunfirat, basm mensupla- nna saldınrken Coşkunfırat'm kar- deşleri baygınlık geçirdi. 13TIR dolusu deri GURKANATA AĞRI - Ağn'mn Gürbulak Sınır Kapısı'nda yapılan 3 aşamalı operas- yonda yurda kaçak sokulan toplam 13 TIR dolusu yaş deri ve çeşitli mal- zeme ele geçirildi. "Puro" adı veri- len operasyonda, Doğubeyazıt Tarım llçe Müdürü'nün de aralannda bu- lunduğu 13 kişi tutuklandı. Dün de aralannda Gümrük Başmüdürü, yar- dımcısı ve bir memurun da bulundu- ğu 41 kişi gözaltına alındı. 6ayhktakip Ağn Emniyet Müdürlüğü Kaçakçı- lık ve Organize Suçlarla Mücadele ekiplerince Gürbulak Sınır Kapı- sı'nda düzenlenen operasyonlarda, 6 aydır izlenen bir çete ortaya çıkanl- dî. 3 aşamada yapılan operasyonun ilk etabında, yurda kaçak olarak so- kulan 6 TIR dolusu yaş deri ele geçi- rildi. Üçe Tanm Mûdürü de tutuMandı Sahte beyanname ve vergi kaçak- çılığı suçlanndan yakalanan, arala- nnda Doğubeyazıt llçe Tanm Müdü- rü Ali Kurban'm da bulunduğu 8'i şofor 13 kişi önceki gün çıkanldıkla- n mahkemece tutuklandı. Operasyonun ikinci aşamasında ise aralannda hayvan derisi, Iran ba- lı, meyve suyu, ipliğin de bulundu- ğu 7 TIR dolusu malzeme ele geçi- rildi. Olayla ilgili olarak 11 kişi ya- kalandı. Ülkücü mafya lideri, hortumculan ürküttüğü için yargılandığmı iddia etti Cakıcı'ııın ^vatandaslık' özleııii Alaattin Çakıcı, eyiemleriyle amhnaktan rahatsız oldu. tstanbul Haber Servisi - Ka- ragümrûk Spor Kulübü Loka- li'ne düzenlenen ve 15 kişinin yaralandığı silahlı saldından sorumlu tutulan ülkücü mafya lideri Alaattin Çakıcı ile diğer 21 sanığın yargılanmasma de- vam edildi. Çakıcı, basında yıl- larca gündeme gelen çete lide- ri olarak değıl. 'vatandaşÇakı- a' olmak istedığini söyledi. lstanbul 1 No'lu DGM'deki duruşmaya, aralannda Alaattin Çakıcı ve Banş Çaloa'nın da bulunduğu 12 sanık katıldı. Di- ğer sanıklar ise duruşmaya gel- medi. Çakıcı. Kandıra F Tipi Cezaevi*nden yoğun güvenlik • Karagümrük Spor Kulübü Lokali'ne düzenlenen saldınnın azmettiricisi olarak hâkim karşısına çıkan Alaattin Çakıcı, "Basında yıllarca gündeme gelen Çakıc] olarak değil, 'vatandaş Çakıcı' olmak istiyorum" dedi. Çakıcı, saldınyla ilgisinin olmadığını savundu. önlemleri altında, 'Akrep' ola- rak bilinen zırhlı araçla DGM'ye getirildi. Duruşmada sanıklardan Ömer Koç, Kara- gümrük'e gittiklerinde yolda karşılaşoklan birgrubun Çakı- cı aleyhine slogan atması üze- rine bugrupla tartıştıklannı, bu arada kaçarak Karagümrük S- por Kulübü Lokali'ne girdik- lerini belirten Koç, buradaki in- sanlan korkutmak amacıyla yere doğru ateş ettiklerini öne sürdü. Koç, "Isteseydikhepsim ökJürebüirdik" dedi. Alaattin Çakıcı da, saldm ta- limatını vermediğini sa\omarak "Basmda yıllarca gündeme ge- len Çakıa olarak değil, 'vatan- daş Çakıcı' olmak istiyorum. Bana vatandaş gözüyle bakıl- masıgerekir''dedi. Türkiye'de hortumculan ür- küttükleri için yargılandıklan- nı iddia eden Çakıcı şöyle ko- nuştu:" Hukukunüstünlüğüne inandığun için Türkrye'ye dön- düm. Avrupahlann bflmcinde genetik olarak Türk duşmanh- ğı var. Sakhnyı gerçeldeştiren- ler talimaö benden almadıkla- nnı söylemelerine karşın az- mertirici olarak yargıiamvo- rum. Hortumculan ûrküttök, bu nedenle ipimizi çektiler" Sanıklardan Yakup Çalacı, Cem Akarsu ve Cem Kork- maz'ın tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi. GEÇMÎŞTEN GELECEĞE ORHANERİNÇ Bahar Temidiği Bahann başlamasına bir haftadan az bir süre kakJı. Toplumumuzda ev hanımlannın yüzyıllar- chr sürdürdükleri gelenekler vardır. Bayram öncelerinde ve bahar mevsimine girilir- ken yapılan büyük temizlikler, hem önem verilen hem de özen gösterilen uğraşlardır. Aynı gereksinim artıkTürkiye için de zorunlu gö- rülüyor. Ancak bayram temizliğinin yeterince etkili ol- madığı görülüyor. Önümüzde kaçınlmaması ge- reken tek fırsat bahar temizliği. Temizliğe nereden başlanması gerektiği konu- sundaki deneyimlerden ders çıkarmadayaya kal- dığımız da ortada. Temizliğe merdivenin alt basamaklanndan baş- lamak gibi bir yanlışımız var. Bu yüzden de mer- divenden atttakileri süpürerek üst basamaklara çıktğımız için kiriilik aşağılarda sürüyor. Bu yüz- den merdivenin üst basamaklanna kadar çıkma- ya ya üşeniyor ya da bıkıyoruz. Gelin bu kez tersini yapalım. Temizliğe yukan- dan başlayalım. Haklannda kuşkular oluşan Ba- kanlar Kurulu üyelerinin durumlannı ele alalım. Id- dialar haksızsa en azından Meclis araştırması yo- luyla kanıtlayalım. Haklı yanlan olan varsa o güne kadarki hizmeoerine teşekkür edelim. Çünkü içinde bulunduğumuz dönemde Türkiye için gerekli olan tek şey güven. Fakat koalisyon hükümeti, oluşum amaçlan ne- deniyle bu güveni sağlamaktan uzak. Başbakan Ecevit'in kişisel olarak en ufak bir yolsuzlukla suç- lanamayacağını biliyoruz. Ama Başbakan'ın bu özelliği güven ortamının yaratılmasına ve korunmasına yetmiyor. Yolsuzlukla ilgili soruşturmalann ya ağır aksak yürütüldüğü ya da hazırlanan raporlann bekletil- diği söylentileri, arkadaşımız Çiğdem Toker'in (14.3.2001 Hürriyet) haberiyle söylenti olmaktan çıkıp kesinlik kazanıyor. • • • Herkese göre şaibeli Türkbank ihalesi sırasında Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel'in yapması gerekenleri yapmayarak "görevini ihmal" ettiği ka- nısını yansrtan Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun ra- poru, Erçel görevdeyken işleme konmamış. Er- çel'in istifasının ardından düğmeye basılmış. Demek ki hükümet, suç işlediği ileri sürülen bir rapora karşın Merkez Bankası Başkanı'nın görev- de kalmasına göz yummuş. Temizliğe hükümetten başlayalım dememin nedenlerinden biri de bu somut olay. Bu tür işlemlerin yaşamımıza yansıyan okjmsuz etkilerini Sayın Cumhurbaşkanı TBMM'yi açış ko- nuşmasında (1 Ekim 2000) vurgulamıştı. Anlaşılı- yor ki bir bölümünü yinelemekte yarar var "Yolsuzluğun'ûlumsuz etkileri, önce demokra- sinin temelini oluşturan hukuk devleti ilkesi alanın- da görûlûr, hukuka bağlılık ve güven yok olur. Bunun yanı sıra yolsuzluk, yasal otoriteye karşı duyulan saygıya büyük zarar verir. Siyasal otorite ile halk arasında yabancılaşma başlar. Ekonomikyolsuzluğun en belirgin örneğini oluş- turan kayıt dışı ekonomi ve genel anlamda vergi kaçırma olgusunun boyutlan çok yüksek düzey- tere ulaşır. Yolsuzluk ortamında büyük kaynaklann yitiril- mesi söz konusudur." Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu sözleri, söylendi- ği günlerde bir uyan sayılıyordu, ama artık bir sap- tama niteliğinde. "Zarann neresinden dönülse kâr- dır" derier. Hükümetin hiç olmazsa kendisini ye- nilemesi arbk kaçınılmaz görülüyor. Belki de ba- hara daha temiz bir Türkiye umuduyla girebilme- nin tek yolu olarak görülüyor. oerinc@cumhuriyetcom.tr. DÜZELTME 30 Eylül 2000 tarihli ga- zetenin 8. sayfasında mü- vekkilim SaimAn hakkın- da Ebru Toktar ısımlı mu- habir tarafindan gerçeğe aykın bir haber yazılarak yayımlanmıştır. Halbukı müvekkilimle ilgili olay aynen şu şekılde gelişmiş- tir. 100. Yıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Ta- rih Bölümü'nde öğretım görevlisi olan müvekkilim Saim An 8.5.2000 tarihın- de görevli bulunduğu sı- nıfta Islam Medenıyeti Ta- rihi dersinde Vakıflar ile il- gili olarak Islam hukukçu- lanndan olan Ze> d Bin Ali adlı düşünüriin görüşlennı öğrencilerine aktarmış ve o sırada derslerle ilgilen- meyen bir öğrenci Iranlı- lann bu düşünûre nasıl baktıklannı sormuştur. Müvekkilim de tran reji- minde bilim adamlarına gereken değerin venlme- diğini belirtmiş ve söz ko- nusu rejimin sakıncalı yönlerini anlatmıştir. Çün- kü îran rejiminın sakınca- lı yönlerinin öğrencilere aktanlması ve bu konu üzehnde hassasiyetle du- rulması için Adalet Ba- kanlığı Personel Genel Müdürlüğü tarafından; Van Devlet Güvenlik Mahkemesi Adalet Ko- misyonu Başkanliğı'na bir yazı gönderikniş ve bu ya- zı ile fakülte ve yükseko- kullarda bu konunun uz- man kışiler tarafindan önemle anlatılması isten- miştir. Müvekkilim bu ya- zıya istınaden Îran rejimi- nın sakıncalı yönlerini an- latmıştir. Fakat bu sırada başka bir öğrenci birdenbi- re bağırarak "Sen bana ve tüm Alevilere hakaret et- tin, ben Alevijim, sen bana hakaret edemezsin" şek- hnde aslı astan olmayan yalan beyanlarla ve de if- tıralar atarak yanına topla- dığı birkaç kişi ile Rektör- lük makamına çıkarak ger- çekdışı ifadelerle Rektör- lük makamını da aklatarak müvekkilımi kendi akılla- nnca şikâyet etmişlerdır. Rektörlük makamı da hıç- bır araştırma yapmadan ve sınıfta mevcut olan öğren- cilerin ifadelerine baş\ur- madan sadece şıkâyetçı olan 14 kişinin ıfadesıne dayanarak müvekkilim hakkında soruşturma aç- mış ve müvekkilımi gö- revden uzaklaştırmıştır. Ostelik şikâyetçı 14 öğren- ciden 6 tanesinin derste bulunmadığı. öğrenci yok- lama listesı ile bellı olmuş- tur. Bununla bırlıkte söz konusu derste mevcut olan 28 öğrenci, müvekkihmın ders esnastnda "Alevi" ke- limesinı dahı ağzına alma- dığını Van C. Başsavcıh- ğı'na verdiklen ıfadelenn- de belirtmişlerdir. Hal böyle iken yukanda tanhi yazılı olan gazetenizde ta- mamen gerçeğe aykın ola- rak müvekkılimı 'irticaa" diye suçlamak ve müvek- kilim ile ılgılı olayı "YÖK'te irtica temiziiği" diye kamuoyuna lanse et- mek son derece ayıp. basm meslek dkelenne ve ınsan haklanna aykındır. Mü- vekkilim her zaman. her yerde irtıcaya karşı müca- dele vermiştır Vermeye de devam edecektır. Av. F. V eysel SÖNMEZSOV
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle