Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 MART 2001 PERŞEMBE
4 HABERLER
DUN^ADA BUGUN
ALtSİRMEN
IşinKolayı •
Güzel bir kızdı, mağrur, dürüst, çalışkan. Kedi
düşkünüydü.
Oğlanın karşısına oturmuş, kucağında kedisi
Yumuş, bir yandan onu okşuyor, bir yandan da ko-
nuşuyordu:
- Bu evde Yumuş benim için herkesten önce ge-
lir.
Sevgi skalasındaki konumunun kedinin altına
düşmüş olmasına alınmış olan asi ve serseri de-
likanlı kızmıştı, hiç çaktırmadan kedinin kuyruğu-
nu fena halde çekti.
Neye uğradığını şaşıran "sevgili kedi" kıza öy-
le bir pençe attı ki...
Kedi bu! Neden - sonuç ilişkisine, neyin nere-
den kaynaklandığına bakacak değildi ya, tepkisi-
ni ilk önüne gelene gösterirdi.
Bu eski öyküyü, FP'li Cemil Çiçek'in, partisi-
nin Meclis grubunda yaptığı konuşmayı okurken
anımsadım.
Öylesine esip gürlemiş ki Cemil Çiçek...
Yeni hükümeti, "IMF'nin içgüveysine" benzet-
miş ve müstakil karar veremeyeceğini buyunmuş,
hızını alamamış, "Ikinci Damat Ferit Hükümeti"
olarak nitelemiş, ardından da Kemal Derviş için
Daltonlar'a karşı Red Kit benzetmesi yapmış.
Bu veya benzeri lafı söyleyen çok kişi var şu sı-
rada.
Topiumun öfkesi burnunda, kimi görürse karşı-
sında onu tırmalamaya hazır.
Ama yine de derim, şaşkın kediye benzemeye-
lim ve haksızlık etmeyelim 57. Hükümet'e. Çün-
kü onu oluşturanlara sövmek işin koiay yanı.
• • •
57. Hükümet'in, IMF ne söyterse yapmak zorun-
da olduğu doğrudur. Çünkü şu anda Türkiye'de
iktidar olanlar ile olması olasılığı bulunanlann ya-
pabilecek başka hiçbir şeyleri yoktur.
Prof. Dr. Gencay Şaytan, daha geçen gün bu
sütunda, Türkiye ve benzeri ülketerdeki demok-
rasinin çıkmazını anımsatıyordu. Artık yatınm, üre-
tim ve paylaşımda seçilmişlerin söz hakkı yok,
onlann yerine karan küreselleşen sermayenin ör-
gütleri veriyor.
Yalnız Türkiye için geçerii değil bu durum.
"Kaka IMF!" diye haykırmanın da bir âlemi yok.
IMF kendiliğinden gelmtyor, müflıs ülke, onu yal-
var yakar çağırıyor. Bugünkü konumuzun müflts
ülkesi Türkiye'dir.
Hiç kimse bu iflasın sorumluluğunu tek başına
57. Hükümet'in üstüne yıkmasın.
iflas elli yıllık ekonomik politikalann iflasıdır.
Siyaset sahnemizde, bu politikaiara ortaklık et-
meyen bir tek parti yoktur.
Fazilet Partisi'nin ve devamı olduğu ondan ön-
ceki Erbakan partilerinin, siyaset sahnemizdeki
öbür örgütlerden farklı olduğu doğrudur.
Ama bu farklılık, ekonomik politikaJarda değil,
salt aydınlanmaya öbür kuruiuşlardan daha fazla
ve daha köklü bir düşmanhk noktasında odaklan-
maktadır.
Yoksa sanal temeller atarak, halka palavra sı-
kan Erbakan'ın ekonomik polftikasınin, ne üreti-
mi boşlamakta, ne gelir dağılımını bozmakta, ne
dışa bağımlılıkta, ne de lüpçülükte diğerierinden
farkı var.
Cemil Çiçek, önce Refahlı sonra Faziletli olan
Istanbul Anakent Belediyesi'nin, yedi yılda Nuri
Albayrak a aktardıklanna bir baksın!
Cemil Çiçek, Halk Ekmek'i ihalesiz ete geçiren
ve halkın ekmeğinin her birinin 5 bin lirasını hor-
tumladığı iddiası gazetelerde haber olarak çıkan
Albayrak ile ilgili gerçekleri yakından izlesin!
• • •
Yanlış anlaşılmasın! Amacım RP ve onun deva-
mı olan FP'yi suçlamak değil. Çünkü onlar da di-
ğerierinden ne daha fazla kötü ne de daha fazla
namusluduriar.
Tek farklan, şeriatçılıkta daha köktencidirier,
hepsi o.
Ama Türkiye yanm yüzyılı aşkın süredir, herke-
se demokrasi diye yutturulmaya çalışılan bir avan-
ta ve yağma ekonomisiyte, görmekte olduğu ya-
nm yamalak saadet zinciri rüyasından duvaratos-
layıp acı biçimde uyanmıştır.
Ve yanm yüzyılı aşkın süredir "bişşiiy olmaz abi-
ii!" diye sarsak sarsak sayıktayan toplum, birden
IMF'nin, Dünya Bankası'nın kapısında, son anda
da Dünya Bankası Başkan Yardımcısfnın eteğine
sanlarak "kurtar beni abiii!" diye yalvar yakar ol-
muştur.
Üstelik bunu yaparken, ilk fırsatta tekrar eskiye
dönüş umutlannı da saklı tutmaktadır.
Böylesine krizi, her katmantyla hak etmiş bir
topiumun bütün sorumluluğunu 57. Hükümet'in
üstüne yıkmak, gerçekte yaşanan krizden de da-
ha vahimdir.
Çünkü en vahimi krizin kendisi değil, topiumun
bunun neden patlak verdiğini anlamamış ya da
anlamak istememiş olmasıdır.
Banka boşaltmayla elde edilen her türlü varlığa fonun el koymasının yolu açılmaya çalışılıyor
Batık tahsüah için yeni yasaBANUSALMAN
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
Bankalar Yasası'nda değişiklik yapıl-
mak üzere Zekeriya TemizeTin baş-
kan olduğu dönemde Bankacılık Dü-
zenleme ve Denetleme Kurulu'nca
hazırlanan, ancak Bakanlar Kuru-
lu'ndan çıkanlamayan taslakta, ban-
kalann içini boşaltanlann mal varlık-
lanna inilmeye çalışılırken fona alın-
mış bankalan da kapsayacak biçim-
de geriye dönük uygulama öngörülü-
yordu. Taslakta, bankalann içinin bo-
şaltılması için kullanılan yöntemler-
le elde edilen para, mal ve her türlü
variığa fonun el koymasının yolu açıl-
maya çalışılırken alacaklann tahsıli
için dava süreçlerini hızlandıracak
düzenlemeler getiriliyor.
Bu taslağın yeni dönemde yapıla-
cak yasa çahşmalannda da esas alı-
nacağı belirtiliyor.
Taslakta öngörülen düzenlemeler
şöyle:
Off-shore'lara kısıtlama:
Banka sahiplerinin, kendileri ya da
• Zekeriya Temizel'in başkan olduğu dönemde BDDK'ce hazırlanan, fakat Bakanlar
Kurulu'ndan çıkanlamayan yasa taslağıyla batık banka satılsa da takibini devlet yapıyor.
TMSF'deki bankanın 3. kişilere devrinde, bankanın eski yönetici ve denetçileri hakkında
açılmış davalan fon takip ediyor.
nüfuzu altında olan yurtdışındaki kı-
yı bankalan dahil her türlü mali ku-
rumların reklam. ilan ve tanıtımlan-
nı yapmalan, tasarruf sahiplerini bu-
ralara mevduat yatırmaya "teşvik ve-
ya tahrik etmek suretiyle mutat ban-
kacıhkfaaüyetlerinin hacmiUeuyum-
lu ounayan" yoğunlukta para havale
etmeleri, bunlann adına mevduat
cüzdanı vermeleri "izinsiz mevduat
kabulüne araahk" sayıhyor. Bu iş-
lerde çalışanlara teşvik primi ödemek
ve bu amaca yönelik benzeri işler
yapmak da izinsiz mevduat kabulü-
ne aracılık tanımına alınıyor. Bu fi-
ilin cezası, Bankalar Yasası'nda 3 yıl-
dan 5 yıla kadar hapis, 3 milyardan 5
milyar liraya kadar ağır para cezası,
işyerlerinin de sürekli ya da geçici
olarak kapatılması olarak öngörülü-
y°î:-
ÖZel mahkeme: Fondaki ban-
kalann ya da fonun kamu alacağı çer-
çevesinde açacağı hukuk davalan ile
tasfıyeleri fon tarafrndan yürütülen
bankalann iflas idarelerince açılacak
davalanna hangi ticaret mahkemesi-
nin bakacağını Hâkinıler ve Savcılar
Yüksek Kurulu (HSYK) belirleye-
cek. Istanbul'da bu davalara ve borç-
lular hakkında açılacak iflas davala-
nna bakmaya yetkili ayn ticaret mah-
kemeleri kurulacak. Bunlann yeri ve
sayısını HSYKbelirleyecek. Açılmış
olan davalar da bu mahkemelere dev-
redilecek.
Satılsa da batık takibi dev-
lette: Fondaki bankanın 3. kişilere
devrinde, bankanın eski yönetici ve
denetçileri hakkında açılmış davala-
n fon takip edecek ve sonuçta hük-
molunacak tutar da fona ait olacak.
Bu düzenlemeyle dava yükü fona bı-
rakılarak bankalann satışının önünde
engel olarak görülen durum değişti-
riliyor. Bankalar Birliği'nin bir araş-
tırması, açılmış davalarla hiçbir yö-
neticinin uğraşmak istemeyeceğine
dikkat çekiyordu.
Alacaklara hem lcra-lflas
hem amme alacafiı uygula-
masi: Fonun devraldığı bankanın 3.
şahıslardan alacaklanna da Amme
Alacaklannnı Tahsili Usulü Hakkın-
daki Kanun uygulanacak. Fon bu ala-
caklara ilişkin olarak daha önce lcra
ve İflas Yasası'na göre açılmış dava-
lara kaldığı yerden devam edebilecek
ya da davadan vazgeçerek Amme
Alacaklannın Tahsili Usulü Hakkın-
da Yasa hükümlerini uygulama kara-
n da verebilecek. Fon, amme alacak-
lan yasasrnuı Maliye Bakanlığı, tah-
sil dairesi ve diğer makam, merci ve
komisyonlara verdiği yetkilere de sa-
hip olacak.
Yüksek Denetleme Kurulu müfettişleri, Emlakbank'taki 10 yıllık peşkeşe isyan etti
MHP eııılak rantından vazgeçmiyor
• Kredilerden 489 trilyon
liralık batığı olan banka,
elindeki tüm konutlan satsa bile
inşaat sektöründen de 981
trilyon lira zarar ediyor.
BÜLENTSARIOĞLU
ANKARA - MHP'li Devlet Bakanı
Farnk Bal'ın tt
Emlak Müsteşartığr
aracılığryla elinde tutmak ıstediğı bü-
yûk "emlak ranü" Başbakanlık Yük-
sek Denetleme Kurulu'nun (YDK) son
incelemesinde aynntılanyla ortaya
konuldu. YDK müfettişleri, 10 yıla ya-
yılan usulsüz uygulamalan, "başbın-
pçta zarar edeceği hesaphnan proje-
, lerie büyûk stoklar ohıştaındduğıınu,
kaynaJdarm israf edüdiğini'' belirttiler.
Bankanın, elindeki tüm stoklan rayiç
bedelle satması durumunda bile 981
trilyon lira zarar edeceği hesaplandı.
Devlet Bakanı Bal, Emlakbank'ın
özelleştirilmesine karşı inşaat faaliyet-
lerinin kurulacak "Embk Müsteşarn-
ğı"na devredilmesini istiyor. MHP'li
Bakan'ın bırakmak istemediği büyük
rant, TBMM KİT Komisyonu'nda ge-
lecek aylarda ele alınacak YDK rapo-
runda işlendi. Başbakanlık YDK mü-
fettişlerinin inşaat projeleri ve ticari
kredilerle ilgil genel bazı saptamalan
Ş
İnşaat projeleri
• Banka, Türkiye'nin en büyük gay-
rimenkul birikimine sahiptir. Zarar ede-
ceği başlangıçta etütlerle belirlenen ba-
zı inşaat projelerininkabul işlemlerinin
sonuçlanmasıyla birlikte büyük inşaat
zararlan yansımaya başlamıştır.
• Projelerde banka aleyhine görülen
sözleşme hükümleri ve risk karşılıkla-
rmın iyileştirilmesi için; YDK raporla-
nnda, Başbakanlık müfettişleri, Ban-
kalar Yeminli Murakıplan ve banka tef-
tiş kurulu raporlannda değinilen uya-
nlara kayıtsız kalındı.
• İnşaat sektöründe gerçekleştirilen
projelerle, aynca sağlam güvencelere
baglanmadan yapılan ve birçoğu usul-
süz olan kredi kullandınmlanyla kay-
naklar israf edildı.
İĞNELÎ FIRÇA
111
LIFwBİ/:
1^•1
P f P0WK
wçtmm
ZAFER TEMOÇtN
• Bankanın 1999 faaliyet yılı kân,
gerçek bankacılık işlemlerinin sonucu
olmayıp, gayrimenkullerin kayıtlı de-
ğerleri ile devir değerleri arasmdaki
430 trilyon liranın gelir yazıhnası ve
fona aktanlan değer artışlannın sonu-
cudur.
• Emlakbank'ın zararlı durumunun
oluşumunda, hatalı plasman politikası
başlıca etken olmuştur.
• Sosyal ve ekonomik içerikli olma-
yan projelere kaynak dağıtıldı.
• Takipteki alacaklar; itfaya bağla-
nan, ertelenen gayri nakdi kredilerle
489 trilyon liraya ulaştı. Takipteki ala-
caklar, özellikle son 3 yıl itibanyla 2 i-
la 5 misline yakın arttı. Banka, bu alan-
da kamu bankalan ve dokuz banka sı-
ralamasında 3. sıradan 1. sıraya geldi.
Takipteki alacaklann değişim oranı
yüzde 374'e çıktı. Gecikmiş kredi ala-
caklan son yıl yüzde 327 oranında bü-
yük boyutlarda arttı.
• Gayri nakdi kredilerde beş yıl ön-
cesi 83 trilyon olan taahhütler son yıl
814 trilyon liraya yükseldi.
• Mali bünyelerindeki olumsuzluk-
lar dikkate alınmadan firmalar ile kre-
di ilişkisine girildi. Bazı fırmalann öde-
me güçlüğüne girdiklerine ya da mali
bünyelerinin oldukça kötüleştiğine iliş-
kin göstergeler bulunmasına karşın li-
mitleri arttınldı. İlk defa kredi ilişkisi-
ne girilecek fırmalar hakkında gereken
arastırma yapılmadı.
• Grup firmalannın kredilendirilme-
sinde grubun mali bünyesinin analizi
için konsolide grup raporlannın düzen-
lenmesine gereken önem verilmeyerek
fırma bazında değerlendirme yapıldı.
Firmanm mali durumu yetersiz olsa da-
hi gruba yönelik sübjektif değerlendir-
meler sonucunda fırmanın ve grubun
finansal gücünü aşan kredilendirmeler
gerçekleşti.
iflas bürosuna fon temsll-
CfSİ: Fona borçlu olanlann iflası du-
rumunda iflas bürosuna fon temsilci-
si de katılacak. İflas idaresi üyeleri,
fon talep ederse tetkik mercünde fo-
nun göstereceği iki aday arasından se-
çilebilecek.
Borçlulara yurtdısı yasaği:
Fonun talebi üzerine, fona borçlulara
Pasaport Yasası uyannca, yurtdışına
çıkış izni ve pasaport verilmeyecek.
Ortakların slrketterlne el
koyma: Fon, el koyduğu bankanın
ortaklann paysahibi olduğu şirketler-
deki hisseleri, alacaklannı tahsil ede-
bilmek için yararlı görürse alacağına
mahsuben devralabilecek. Banka sa-
hiplerinin şirketlerine, fona borçlu
olanlann borç tutannın ödenmiş ser-
mayelerini aşması durumunda da
"muaccel (acek, peşiıı)n
hale gelmiş
alacaklar ile taksitlerden herhangi bi-
risi süresinde ödenmemiş ödeme pla-
nına bağlı alacaklann tamamını, tak-
sitlendirmeye ilişkin sözleşmeye bağ-
lı kalmaksızın ve başkaca işleme ge-
rek olmaksızm kısmen ya da bütünüy-
le sermayeye eklemek su-
retiyle fon iştirak edebile-
cek.
Bosaltma yön-
temlerlne karşı
atak: Banka sahiplen ve
yöneticilerinin banka kay-
naklannı ve varlıklannı
rehnetmek, teminat göster-
mek, ekonomik gücü ol-
mayan kişilere kredi ver-
mek, karşıhğuıda kredi te-
min etmek için kredi kul-
landırmak (back to back),
yurtiçi veya yurtdısı banka
ve kuruluşlarda depo vesa-
ir adlarla hesap açtırmak
ve bu hesaplan teminat
göstermek gibi şekillerde
kendileri ya da 3. kişiler
adına edindikleri para,
mal, her türlü hak ve ala-
caklan, fon devralacak.
Bankanın Istlrak
yönetlmlerlni dev-
ralma: Fon, el koyduğu
bankanın kısmen ya da ta-
mamen hisselerine sahip
olduğu, doğrudan ya da
dolaylı olarak yüzde 50 ve
daha fazla hissesine sahip
olduğu iştirakleri ya da his-
seleri bankaya rehinli olan
şirketlerin yönetim, müdür
ve denetim kurulu üyeleri-
nin tamamını ya da bir kıs-
mını görevden alabilecek
ya da üye sayısını artnrarak
yönetimde söz sahibi ola-
bilecek.
Fona genls yetkl:
Fonun ortak ve yöneticile-
rin şirketleri ve malvarlık-
lanna ilişkin olarak yapa-
cağı işlemlerde mevcut
hissedarlara "rüçhan hak-
kmm'1
doğmayacağı belir-
tiliyor. Fona tanınan tüm
bu yetkilerin de herhangi
bir işleme gerek olmaksı-
zın ve diğer yasa hükümle-
ri uygulanmaksızm fon ka-
ranyla işlemesi öngörülü-
yor. Fon tarafindan alaca-
ğına mahsuben devralın-
masına kararverilen taşınır
ve taşınmaz mallar ile hak-
lar, fonun bildirimi üzerine
mahkeme karanna gerek
olmaksızm fon adına ilgili
sicile tescil edilebilecek.
TEKZIP
12.10.2000 tarihli Cumhuriyet
Gazetesi'nin 4. sayfasında "İKjid-
ler Görfinenden Daha Kanşık''
başlıklı haberde; müvekkilımin de
Egebank soruşturması kapsamında
görev yerinin degiştirUdiğı ve olay-
lara kanştığı yönûnde son derece
talihsiz, asılsız ve üzücü bir iddia
ortaya atılarak müvekkilim hakkın-
dahaysiyet kıncı ve kışılik haklannı
ağır bir şekilde ihlal edici nitelıkte
bir yalan haber yayınlanmıştır.
Yayında ileri sürûlen ıddialar
tamamen gerçeğe aylan vemesnet-
sizdir. Bizzat müvekkilim ortaya
atılan bu iddialar üzerine,
dilekçeyle Istanbul Valiliği'ne
müracaatederek "kendiahakkmda
herfaangi bir soruştumu olup oJ-
madığınr sorarak hakkında hiçbir
soruşturmanın ohnadığını öğren-
miştir. Yapılan görev değişikliğinin
tller Kanunu'nun 11-ç maddesine
göre yapılan normal bir atama
olduğu bildirilmiştir.
Gazetecilik ciddi bir iştir. En
kûçük bir hata ve sorumsuzluk in-
sanlann kişilik haklannı ihlal ettiği
gibi onlan çok ciddi zan altında
bırakarak toplum içerisinde ne
kadar kötü bir duruma düşüreceği
aşikârdır. Bir de bu kişi topiumun
emniyetini temin etmekle görevli
ve bu görevini ağır şartlar altında,
büyük fedakârhklarla yerinegetiren
bir üst düzey Emniyet Müdürü
hakkında ortaya atılırsa, sonucun o
kişi hakkında ne kadar ağıriaşacağı
da herakıl sahibi kişinın idrak ede-
bıleceği bir husustur.
Müvekkilim, anayasa ve kanun-
lar çerçevesmde görev yapan, şere-
fıyle ve bûyük bir özveriyle
görevinin gereklerini yerine ge-
tirmeye gayret eden, ortaya atılan
çirkin iddıalarla uzaktan yakından
ilgisi olmayan bir devlet memu-
rudur. Haberi yapan kişi veya ku-
rum, haberi yaparken bir kez olsun
müvekkilimi arayarak gerçekleri
sormuş olsaydı bu durumu kolayca
öğrenebilirdi. Ancak araştırmacı
gazetecilik yerine "kohya gazete-
ciBt" seçilerek namuslu ve dürüst
ınsanlar çok zor durumlara
düşürülmektedir.
Sonuç olarak; müvekkilim
hakkında açılmış bir soruşturma ve
açığa alma işlemi varid olmadıgı
gibi, müvekkilim halen "görevinin
btpnda"dır. Ortaya atılan iddıalar-
la hiçbir ilgisi yoktur. Söz konusu
habertamamen gerçek dışı olup, in-
saf ölçüleriyle bagdaştıramaya-
cağınuzı yûce halhmi7in takdinne
sunuyoruz.
Emniyet Müdürü Necdet Kut-
lutürk vekili
Av. AU Çelik
Çüler 'halüsinasyon
9
diyemedi
OTP Bderi T«BO Çfflö-, Devlet Bakanı Kemal Derviş'ten 'Dûnya Bankaa'mn
meranru' diye söz ederken hazıriık çaltşmalan süren yeni programm da bir an
önce açıklanmasını istedi Çüler, konuşma» sırasında 'halüsinasyon' sözünü
tdaffuz ederaeyince zor anlar yaşadı. Çflkr. partisinin TBMM Grubu'nda yapûğı
kom^mada, bâ^ta Başbakan Büient Ece\it olmak üzere hükümet ortaklanna sert
eJeştirifcr yönetrti. Konuşmasında hükümete >üklenme>e devam eden Çiller,
koaüsyonu 'hayaller' orta>-a kcrmıakla suçlarken 'halüsinasyon' sözcûğfine
takdm. Çffler, yaklaşık 7 kez bu sözcuğü telaffuz etmeye çalışırken salondan hafıf
gülüşmeler doyuldu. Çifler'in bu zor anı şöyie yansıdı: "Tûrİdye gibi bir ülkeyi bu
tür halüsanattan, bu tur hayali ghişimleıie halüsü. halü. haliL „ Bunu
söykmekte, Tfirkçesini ifade efmekte sıkmh çekryonım."
Üç bakana operasyon, genel merkezden döndii
DSP'de kabine değişikliği
Rahşan Ecevit'e takıldı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hüküme-
tin DSP kanadında 20 Şubatbunalımırun hemen
ardından yapılması planlanan kabine revizyonu-
nun, Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit ta-
rafindan engellendiği öne sürüldü. Kulislere sı-
zan söylentilere göre, ekonomi yönetüninin Re-
cep Önal'dan alınıp Devlet Bakanlığı'na Kemal
Derviş'in getirildiği süreçte DSP kanadından 3
bakanın da değiştirilmesi tasarlandı. Revizyonu
Başbakan Yardımcısı Hüsamerdn Ozkan'rn is-
tediği, ancak Rahşan Ecevit'in karşı çüanası
üzerine değişikliğin ekonomi yönetüninin Ö-
nal'dan alınması ile srnrrlı kaldığı dile getirili-
yor.Başbakan Büient Ecevit'in sağ kolu konu-
mundaki Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Öz-
kan ile genel merkez arasmdaki soğukluğun,
son kabine revizyonu girişiminde yaşandığı TB-
MM kulislerinde konuşuluyor. DSP'de, "dondu-
rulan" kabine revizyonunun perde arkasıyla il-
gili olarak kulislere yansıyan söylentiler şöyle:
Ekonomik bunalım sonrasrnda, özellikle
ANAP kanadı, ekonomi yönetiminde değişik-
lik istedi. ANAP lideri Mesut Yıunaz, bu çerçe-
vede kabine revizyonu önerdi. 3 siyasi partinin
de dar kapsamlı bir kabine değişikliğine gitme-
si değerlendirildi. ANAP ve MHP liderleri, eko-
nomi yönetiminin tek elde toplanmasmı öner-
diler. Hükümet ortaklan, bu operasyonlar çer-
çevesinde kabinede de bir revizyona gidilmesi-
ni tartıştılar. Bu süreçte, Başbakan Ecevit de ka-
muoyuna yaptığı açıklamalarda, "kabine reviz-
yomı" sinyali verdi. Böyle bir ortamda ise Ke-
mal Derviş formülü ortaya atıldı. Ancak bu sü-
reçte DSP kanadında, kabineye yeni atanacak
bakanlann bile ismi belirlendi. Bu çerçevede,
Orman Bakanlığı'na Grup Başkanvekili Emre-
han Haha, Adalet Bakanlığı'na Metin Şahin,
Çe\Te Bakanlığı 'na da Tayyibe Gülek'in getiril-
mesi planlandı. Ancak bu girişimi Hüsamettin
Özkan operasyonu olarak değerlendiren Rahşam
Ecevit'in karşı çıkması üzerine kabine değişilc-
liğinden vazgeçildi.