25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 MART 2001 PERŞEMBE 4 HABERLER DUN^ADA BUGUN ALtSİRMEN IşinKolayı • Güzel bir kızdı, mağrur, dürüst, çalışkan. Kedi düşkünüydü. Oğlanın karşısına oturmuş, kucağında kedisi Yumuş, bir yandan onu okşuyor, bir yandan da ko- nuşuyordu: - Bu evde Yumuş benim için herkesten önce ge- lir. Sevgi skalasındaki konumunun kedinin altına düşmüş olmasına alınmış olan asi ve serseri de- likanlı kızmıştı, hiç çaktırmadan kedinin kuyruğu- nu fena halde çekti. Neye uğradığını şaşıran "sevgili kedi" kıza öy- le bir pençe attı ki... Kedi bu! Neden - sonuç ilişkisine, neyin nere- den kaynaklandığına bakacak değildi ya, tepkisi- ni ilk önüne gelene gösterirdi. Bu eski öyküyü, FP'li Cemil Çiçek'in, partisi- nin Meclis grubunda yaptığı konuşmayı okurken anımsadım. Öylesine esip gürlemiş ki Cemil Çiçek... Yeni hükümeti, "IMF'nin içgüveysine" benzet- miş ve müstakil karar veremeyeceğini buyunmuş, hızını alamamış, "Ikinci Damat Ferit Hükümeti" olarak nitelemiş, ardından da Kemal Derviş için Daltonlar'a karşı Red Kit benzetmesi yapmış. Bu veya benzeri lafı söyleyen çok kişi var şu sı- rada. Topiumun öfkesi burnunda, kimi görürse karşı- sında onu tırmalamaya hazır. Ama yine de derim, şaşkın kediye benzemeye- lim ve haksızlık etmeyelim 57. Hükümet'e. Çün- kü onu oluşturanlara sövmek işin koiay yanı. • • • 57. Hükümet'in, IMF ne söyterse yapmak zorun- da olduğu doğrudur. Çünkü şu anda Türkiye'de iktidar olanlar ile olması olasılığı bulunanlann ya- pabilecek başka hiçbir şeyleri yoktur. Prof. Dr. Gencay Şaytan, daha geçen gün bu sütunda, Türkiye ve benzeri ülketerdeki demok- rasinin çıkmazını anımsatıyordu. Artık yatınm, üre- tim ve paylaşımda seçilmişlerin söz hakkı yok, onlann yerine karan küreselleşen sermayenin ör- gütleri veriyor. Yalnız Türkiye için geçerii değil bu durum. "Kaka IMF!" diye haykırmanın da bir âlemi yok. IMF kendiliğinden gelmtyor, müflıs ülke, onu yal- var yakar çağırıyor. Bugünkü konumuzun müflts ülkesi Türkiye'dir. Hiç kimse bu iflasın sorumluluğunu tek başına 57. Hükümet'in üstüne yıkmasın. iflas elli yıllık ekonomik politikalann iflasıdır. Siyaset sahnemizde, bu politikaiara ortaklık et- meyen bir tek parti yoktur. Fazilet Partisi'nin ve devamı olduğu ondan ön- ceki Erbakan partilerinin, siyaset sahnemizdeki öbür örgütlerden farklı olduğu doğrudur. Ama bu farklılık, ekonomik politikaJarda değil, salt aydınlanmaya öbür kuruiuşlardan daha fazla ve daha köklü bir düşmanhk noktasında odaklan- maktadır. Yoksa sanal temeller atarak, halka palavra sı- kan Erbakan'ın ekonomik polftikasınin, ne üreti- mi boşlamakta, ne gelir dağılımını bozmakta, ne dışa bağımlılıkta, ne de lüpçülükte diğerierinden farkı var. Cemil Çiçek, önce Refahlı sonra Faziletli olan Istanbul Anakent Belediyesi'nin, yedi yılda Nuri Albayrak a aktardıklanna bir baksın! Cemil Çiçek, Halk Ekmek'i ihalesiz ete geçiren ve halkın ekmeğinin her birinin 5 bin lirasını hor- tumladığı iddiası gazetelerde haber olarak çıkan Albayrak ile ilgili gerçekleri yakından izlesin! • • • Yanlış anlaşılmasın! Amacım RP ve onun deva- mı olan FP'yi suçlamak değil. Çünkü onlar da di- ğerierinden ne daha fazla kötü ne de daha fazla namusluduriar. Tek farklan, şeriatçılıkta daha köktencidirier, hepsi o. Ama Türkiye yanm yüzyılı aşkın süredir, herke- se demokrasi diye yutturulmaya çalışılan bir avan- ta ve yağma ekonomisiyte, görmekte olduğu ya- nm yamalak saadet zinciri rüyasından duvaratos- layıp acı biçimde uyanmıştır. Ve yanm yüzyılı aşkın süredir "bişşiiy olmaz abi- ii!" diye sarsak sarsak sayıktayan toplum, birden IMF'nin, Dünya Bankası'nın kapısında, son anda da Dünya Bankası Başkan Yardımcısfnın eteğine sanlarak "kurtar beni abiii!" diye yalvar yakar ol- muştur. Üstelik bunu yaparken, ilk fırsatta tekrar eskiye dönüş umutlannı da saklı tutmaktadır. Böylesine krizi, her katmantyla hak etmiş bir topiumun bütün sorumluluğunu 57. Hükümet'in üstüne yıkmak, gerçekte yaşanan krizden de da- ha vahimdir. Çünkü en vahimi krizin kendisi değil, topiumun bunun neden patlak verdiğini anlamamış ya da anlamak istememiş olmasıdır. Banka boşaltmayla elde edilen her türlü varlığa fonun el koymasının yolu açılmaya çalışılıyor Batık tahsüah için yeni yasaBANUSALMAN ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Bankalar Yasası'nda değişiklik yapıl- mak üzere Zekeriya TemizeTin baş- kan olduğu dönemde Bankacılık Dü- zenleme ve Denetleme Kurulu'nca hazırlanan, ancak Bakanlar Kuru- lu'ndan çıkanlamayan taslakta, ban- kalann içini boşaltanlann mal varlık- lanna inilmeye çalışılırken fona alın- mış bankalan da kapsayacak biçim- de geriye dönük uygulama öngörülü- yordu. Taslakta, bankalann içinin bo- şaltılması için kullanılan yöntemler- le elde edilen para, mal ve her türlü variığa fonun el koymasının yolu açıl- maya çalışılırken alacaklann tahsıli için dava süreçlerini hızlandıracak düzenlemeler getiriliyor. Bu taslağın yeni dönemde yapıla- cak yasa çahşmalannda da esas alı- nacağı belirtiliyor. Taslakta öngörülen düzenlemeler şöyle: Off-shore'lara kısıtlama: Banka sahiplerinin, kendileri ya da • Zekeriya Temizel'in başkan olduğu dönemde BDDK'ce hazırlanan, fakat Bakanlar Kurulu'ndan çıkanlamayan yasa taslağıyla batık banka satılsa da takibini devlet yapıyor. TMSF'deki bankanın 3. kişilere devrinde, bankanın eski yönetici ve denetçileri hakkında açılmış davalan fon takip ediyor. nüfuzu altında olan yurtdışındaki kı- yı bankalan dahil her türlü mali ku- rumların reklam. ilan ve tanıtımlan- nı yapmalan, tasarruf sahiplerini bu- ralara mevduat yatırmaya "teşvik ve- ya tahrik etmek suretiyle mutat ban- kacıhkfaaüyetlerinin hacmiUeuyum- lu ounayan" yoğunlukta para havale etmeleri, bunlann adına mevduat cüzdanı vermeleri "izinsiz mevduat kabulüne araahk" sayıhyor. Bu iş- lerde çalışanlara teşvik primi ödemek ve bu amaca yönelik benzeri işler yapmak da izinsiz mevduat kabulü- ne aracılık tanımına alınıyor. Bu fi- ilin cezası, Bankalar Yasası'nda 3 yıl- dan 5 yıla kadar hapis, 3 milyardan 5 milyar liraya kadar ağır para cezası, işyerlerinin de sürekli ya da geçici olarak kapatılması olarak öngörülü- y°î:- ÖZel mahkeme: Fondaki ban- kalann ya da fonun kamu alacağı çer- çevesinde açacağı hukuk davalan ile tasfıyeleri fon tarafrndan yürütülen bankalann iflas idarelerince açılacak davalanna hangi ticaret mahkemesi- nin bakacağını Hâkinıler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) belirleye- cek. Istanbul'da bu davalara ve borç- lular hakkında açılacak iflas davala- nna bakmaya yetkili ayn ticaret mah- kemeleri kurulacak. Bunlann yeri ve sayısını HSYKbelirleyecek. Açılmış olan davalar da bu mahkemelere dev- redilecek. Satılsa da batık takibi dev- lette: Fondaki bankanın 3. kişilere devrinde, bankanın eski yönetici ve denetçileri hakkında açılmış davala- n fon takip edecek ve sonuçta hük- molunacak tutar da fona ait olacak. Bu düzenlemeyle dava yükü fona bı- rakılarak bankalann satışının önünde engel olarak görülen durum değişti- riliyor. Bankalar Birliği'nin bir araş- tırması, açılmış davalarla hiçbir yö- neticinin uğraşmak istemeyeceğine dikkat çekiyordu. Alacaklara hem lcra-lflas hem amme alacafiı uygula- masi: Fonun devraldığı bankanın 3. şahıslardan alacaklanna da Amme Alacaklannnı Tahsili Usulü Hakkın- daki Kanun uygulanacak. Fon bu ala- caklara ilişkin olarak daha önce lcra ve İflas Yasası'na göre açılmış dava- lara kaldığı yerden devam edebilecek ya da davadan vazgeçerek Amme Alacaklannın Tahsili Usulü Hakkın- da Yasa hükümlerini uygulama kara- n da verebilecek. Fon, amme alacak- lan yasasrnuı Maliye Bakanlığı, tah- sil dairesi ve diğer makam, merci ve komisyonlara verdiği yetkilere de sa- hip olacak. Yüksek Denetleme Kurulu müfettişleri, Emlakbank'taki 10 yıllık peşkeşe isyan etti MHP eııılak rantından vazgeçmiyor • Kredilerden 489 trilyon liralık batığı olan banka, elindeki tüm konutlan satsa bile inşaat sektöründen de 981 trilyon lira zarar ediyor. BÜLENTSARIOĞLU ANKARA - MHP'li Devlet Bakanı Farnk Bal'ın tt Emlak Müsteşartığr aracılığryla elinde tutmak ıstediğı bü- yûk "emlak ranü" Başbakanlık Yük- sek Denetleme Kurulu'nun (YDK) son incelemesinde aynntılanyla ortaya konuldu. YDK müfettişleri, 10 yıla ya- yılan usulsüz uygulamalan, "başbın- pçta zarar edeceği hesaphnan proje- , lerie büyûk stoklar ohıştaındduğıınu, kaynaJdarm israf edüdiğini'' belirttiler. Bankanın, elindeki tüm stoklan rayiç bedelle satması durumunda bile 981 trilyon lira zarar edeceği hesaplandı. Devlet Bakanı Bal, Emlakbank'ın özelleştirilmesine karşı inşaat faaliyet- lerinin kurulacak "Embk Müsteşarn- ğı"na devredilmesini istiyor. MHP'li Bakan'ın bırakmak istemediği büyük rant, TBMM KİT Komisyonu'nda ge- lecek aylarda ele alınacak YDK rapo- runda işlendi. Başbakanlık YDK mü- fettişlerinin inşaat projeleri ve ticari kredilerle ilgil genel bazı saptamalan Ş İnşaat projeleri • Banka, Türkiye'nin en büyük gay- rimenkul birikimine sahiptir. Zarar ede- ceği başlangıçta etütlerle belirlenen ba- zı inşaat projelerininkabul işlemlerinin sonuçlanmasıyla birlikte büyük inşaat zararlan yansımaya başlamıştır. • Projelerde banka aleyhine görülen sözleşme hükümleri ve risk karşılıkla- rmın iyileştirilmesi için; YDK raporla- nnda, Başbakanlık müfettişleri, Ban- kalar Yeminli Murakıplan ve banka tef- tiş kurulu raporlannda değinilen uya- nlara kayıtsız kalındı. • İnşaat sektöründe gerçekleştirilen projelerle, aynca sağlam güvencelere baglanmadan yapılan ve birçoğu usul- süz olan kredi kullandınmlanyla kay- naklar israf edildı. İĞNELÎ FIRÇA 111 LIFwBİ/: 1^•1 P f P0WK wçtmm ZAFER TEMOÇtN • Bankanın 1999 faaliyet yılı kân, gerçek bankacılık işlemlerinin sonucu olmayıp, gayrimenkullerin kayıtlı de- ğerleri ile devir değerleri arasmdaki 430 trilyon liranın gelir yazıhnası ve fona aktanlan değer artışlannın sonu- cudur. • Emlakbank'ın zararlı durumunun oluşumunda, hatalı plasman politikası başlıca etken olmuştur. • Sosyal ve ekonomik içerikli olma- yan projelere kaynak dağıtıldı. • Takipteki alacaklar; itfaya bağla- nan, ertelenen gayri nakdi kredilerle 489 trilyon liraya ulaştı. Takipteki ala- caklar, özellikle son 3 yıl itibanyla 2 i- la 5 misline yakın arttı. Banka, bu alan- da kamu bankalan ve dokuz banka sı- ralamasında 3. sıradan 1. sıraya geldi. Takipteki alacaklann değişim oranı yüzde 374'e çıktı. Gecikmiş kredi ala- caklan son yıl yüzde 327 oranında bü- yük boyutlarda arttı. • Gayri nakdi kredilerde beş yıl ön- cesi 83 trilyon olan taahhütler son yıl 814 trilyon liraya yükseldi. • Mali bünyelerindeki olumsuzluk- lar dikkate alınmadan firmalar ile kre- di ilişkisine girildi. Bazı fırmalann öde- me güçlüğüne girdiklerine ya da mali bünyelerinin oldukça kötüleştiğine iliş- kin göstergeler bulunmasına karşın li- mitleri arttınldı. İlk defa kredi ilişkisi- ne girilecek fırmalar hakkında gereken arastırma yapılmadı. • Grup firmalannın kredilendirilme- sinde grubun mali bünyesinin analizi için konsolide grup raporlannın düzen- lenmesine gereken önem verilmeyerek fırma bazında değerlendirme yapıldı. Firmanm mali durumu yetersiz olsa da- hi gruba yönelik sübjektif değerlendir- meler sonucunda fırmanın ve grubun finansal gücünü aşan kredilendirmeler gerçekleşti. iflas bürosuna fon temsll- CfSİ: Fona borçlu olanlann iflası du- rumunda iflas bürosuna fon temsilci- si de katılacak. İflas idaresi üyeleri, fon talep ederse tetkik mercünde fo- nun göstereceği iki aday arasından se- çilebilecek. Borçlulara yurtdısı yasaği: Fonun talebi üzerine, fona borçlulara Pasaport Yasası uyannca, yurtdışına çıkış izni ve pasaport verilmeyecek. Ortakların slrketterlne el koyma: Fon, el koyduğu bankanın ortaklann paysahibi olduğu şirketler- deki hisseleri, alacaklannı tahsil ede- bilmek için yararlı görürse alacağına mahsuben devralabilecek. Banka sa- hiplerinin şirketlerine, fona borçlu olanlann borç tutannın ödenmiş ser- mayelerini aşması durumunda da "muaccel (acek, peşiıı)n hale gelmiş alacaklar ile taksitlerden herhangi bi- risi süresinde ödenmemiş ödeme pla- nına bağlı alacaklann tamamını, tak- sitlendirmeye ilişkin sözleşmeye bağ- lı kalmaksızın ve başkaca işleme ge- rek olmaksızm kısmen ya da bütünüy- le sermayeye eklemek su- retiyle fon iştirak edebile- cek. Bosaltma yön- temlerlne karşı atak: Banka sahiplen ve yöneticilerinin banka kay- naklannı ve varlıklannı rehnetmek, teminat göster- mek, ekonomik gücü ol- mayan kişilere kredi ver- mek, karşıhğuıda kredi te- min etmek için kredi kul- landırmak (back to back), yurtiçi veya yurtdısı banka ve kuruluşlarda depo vesa- ir adlarla hesap açtırmak ve bu hesaplan teminat göstermek gibi şekillerde kendileri ya da 3. kişiler adına edindikleri para, mal, her türlü hak ve ala- caklan, fon devralacak. Bankanın Istlrak yönetlmlerlni dev- ralma: Fon, el koyduğu bankanın kısmen ya da ta- mamen hisselerine sahip olduğu, doğrudan ya da dolaylı olarak yüzde 50 ve daha fazla hissesine sahip olduğu iştirakleri ya da his- seleri bankaya rehinli olan şirketlerin yönetim, müdür ve denetim kurulu üyeleri- nin tamamını ya da bir kıs- mını görevden alabilecek ya da üye sayısını artnrarak yönetimde söz sahibi ola- bilecek. Fona genls yetkl: Fonun ortak ve yöneticile- rin şirketleri ve malvarlık- lanna ilişkin olarak yapa- cağı işlemlerde mevcut hissedarlara "rüçhan hak- kmm'1 doğmayacağı belir- tiliyor. Fona tanınan tüm bu yetkilerin de herhangi bir işleme gerek olmaksı- zın ve diğer yasa hükümle- ri uygulanmaksızm fon ka- ranyla işlemesi öngörülü- yor. Fon tarafindan alaca- ğına mahsuben devralın- masına kararverilen taşınır ve taşınmaz mallar ile hak- lar, fonun bildirimi üzerine mahkeme karanna gerek olmaksızm fon adına ilgili sicile tescil edilebilecek. TEKZIP 12.10.2000 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nin 4. sayfasında "İKjid- ler Görfinenden Daha Kanşık'' başlıklı haberde; müvekkilımin de Egebank soruşturması kapsamında görev yerinin degiştirUdiğı ve olay- lara kanştığı yönûnde son derece talihsiz, asılsız ve üzücü bir iddia ortaya atılarak müvekkilim hakkın- dahaysiyet kıncı ve kışılik haklannı ağır bir şekilde ihlal edici nitelıkte bir yalan haber yayınlanmıştır. Yayında ileri sürûlen ıddialar tamamen gerçeğe aylan vemesnet- sizdir. Bizzat müvekkilim ortaya atılan bu iddialar üzerine, dilekçeyle Istanbul Valiliği'ne müracaatederek "kendiahakkmda herfaangi bir soruştumu olup oJ- madığınr sorarak hakkında hiçbir soruşturmanın ohnadığını öğren- miştir. Yapılan görev değişikliğinin tller Kanunu'nun 11-ç maddesine göre yapılan normal bir atama olduğu bildirilmiştir. Gazetecilik ciddi bir iştir. En kûçük bir hata ve sorumsuzluk in- sanlann kişilik haklannı ihlal ettiği gibi onlan çok ciddi zan altında bırakarak toplum içerisinde ne kadar kötü bir duruma düşüreceği aşikârdır. Bir de bu kişi topiumun emniyetini temin etmekle görevli ve bu görevini ağır şartlar altında, büyük fedakârhklarla yerinegetiren bir üst düzey Emniyet Müdürü hakkında ortaya atılırsa, sonucun o kişi hakkında ne kadar ağıriaşacağı da herakıl sahibi kişinın idrak ede- bıleceği bir husustur. Müvekkilim, anayasa ve kanun- lar çerçevesmde görev yapan, şere- fıyle ve bûyük bir özveriyle görevinin gereklerini yerine ge- tirmeye gayret eden, ortaya atılan çirkin iddıalarla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir devlet memu- rudur. Haberi yapan kişi veya ku- rum, haberi yaparken bir kez olsun müvekkilimi arayarak gerçekleri sormuş olsaydı bu durumu kolayca öğrenebilirdi. Ancak araştırmacı gazetecilik yerine "kohya gazete- ciBt" seçilerek namuslu ve dürüst ınsanlar çok zor durumlara düşürülmektedir. Sonuç olarak; müvekkilim hakkında açılmış bir soruşturma ve açığa alma işlemi varid olmadıgı gibi, müvekkilim halen "görevinin btpnda"dır. Ortaya atılan iddıalar- la hiçbir ilgisi yoktur. Söz konusu habertamamen gerçek dışı olup, in- saf ölçüleriyle bagdaştıramaya- cağınuzı yûce halhmi7in takdinne sunuyoruz. Emniyet Müdürü Necdet Kut- lutürk vekili Av. AU Çelik Çüler 'halüsinasyon 9 diyemedi OTP Bderi T«BO Çfflö-, Devlet Bakanı Kemal Derviş'ten 'Dûnya Bankaa'mn meranru' diye söz ederken hazıriık çaltşmalan süren yeni programm da bir an önce açıklanmasını istedi Çüler, konuşma» sırasında 'halüsinasyon' sözünü tdaffuz ederaeyince zor anlar yaşadı. Çflkr. partisinin TBMM Grubu'nda yapûğı kom^mada, bâ^ta Başbakan Büient Ece\it olmak üzere hükümet ortaklanna sert eJeştirifcr yönetrti. Konuşmasında hükümete >üklenme>e devam eden Çiller, koaüsyonu 'hayaller' orta>-a kcrmıakla suçlarken 'halüsinasyon' sözcûğfine takdm. Çffler, yaklaşık 7 kez bu sözcuğü telaffuz etmeye çalışırken salondan hafıf gülüşmeler doyuldu. Çifler'in bu zor anı şöyie yansıdı: "Tûrİdye gibi bir ülkeyi bu tür halüsanattan, bu tur hayali ghişimleıie halüsü. halü. haliL „ Bunu söykmekte, Tfirkçesini ifade efmekte sıkmh çekryonım." Üç bakana operasyon, genel merkezden döndii DSP'de kabine değişikliği Rahşan Ecevit'e takıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hüküme- tin DSP kanadında 20 Şubatbunalımırun hemen ardından yapılması planlanan kabine revizyonu- nun, Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit ta- rafindan engellendiği öne sürüldü. Kulislere sı- zan söylentilere göre, ekonomi yönetüninin Re- cep Önal'dan alınıp Devlet Bakanlığı'na Kemal Derviş'in getirildiği süreçte DSP kanadından 3 bakanın da değiştirilmesi tasarlandı. Revizyonu Başbakan Yardımcısı Hüsamerdn Ozkan'rn is- tediği, ancak Rahşan Ecevit'in karşı çüanası üzerine değişikliğin ekonomi yönetüninin Ö- nal'dan alınması ile srnrrlı kaldığı dile getirili- yor.Başbakan Büient Ecevit'in sağ kolu konu- mundaki Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Öz- kan ile genel merkez arasmdaki soğukluğun, son kabine revizyonu girişiminde yaşandığı TB- MM kulislerinde konuşuluyor. DSP'de, "dondu- rulan" kabine revizyonunun perde arkasıyla il- gili olarak kulislere yansıyan söylentiler şöyle: Ekonomik bunalım sonrasrnda, özellikle ANAP kanadı, ekonomi yönetiminde değişik- lik istedi. ANAP lideri Mesut Yıunaz, bu çerçe- vede kabine revizyonu önerdi. 3 siyasi partinin de dar kapsamlı bir kabine değişikliğine gitme- si değerlendirildi. ANAP ve MHP liderleri, eko- nomi yönetiminin tek elde toplanmasmı öner- diler. Hükümet ortaklan, bu operasyonlar çer- çevesinde kabinede de bir revizyona gidilmesi- ni tartıştılar. Bu süreçte, Başbakan Ecevit de ka- muoyuna yaptığı açıklamalarda, "kabine reviz- yomı" sinyali verdi. Böyle bir ortamda ise Ke- mal Derviş formülü ortaya atıldı. Ancak bu sü- reçte DSP kanadında, kabineye yeni atanacak bakanlann bile ismi belirlendi. Bu çerçevede, Orman Bakanlığı'na Grup Başkanvekili Emre- han Haha, Adalet Bakanlığı'na Metin Şahin, Çe\Te Bakanlığı 'na da Tayyibe Gülek'in getiril- mesi planlandı. Ancak bu girişimi Hüsamettin Özkan operasyonu olarak değerlendiren Rahşam Ecevit'in karşı çıkması üzerine kabine değişilc- liğinden vazgeçildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle