28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 2001 ÇARŞAMBA 10 L J İ Ş UA-Dİlı£vLi£jl\ dishab@cumhuriyet.com.tr VVashington Times 'ABD soykırımı tanımalı' • Fransa'yı öven muhafazakâr gazete, "Soykınma uğrayan Ermeniler, Müslüman Türkiye'de Hıristiyan bir azınlıktı" ifadesini kullandı. WVSHINGTON(AA)-ABD Başkanı W.George Bush'a ver- diği destekle tanınan muhafa- zakâr gazete The Washıngton Tımes, "BushyönetimininEr- meni soykmmını tanıması ge- rektiğmi" yazdı. Cumhuriyet- çılerin yayın organı olarak bi- linen Washington Times'ın baş- yazısında, ^Ermenisoykmmı" iddiasını resmen tanıyan Fran- sa'nın tutumu övülürken "Soy- kırıma uğrayan Ermeniler, Müslüman Türkiye'de Hıristi- yan bir azınlıktı'' ifadesi kul- lanıldı ve konu bir din çatışma- sı şeklinde dile getirildi. Gaze- te. "Türkiye'nin tehditierine karşın Fransa, soykınnıı tanı- cfa. Maalesef dönemin ABD yö- netimi ise Tüıidye'nin tehdiüe- rine boyun eğerek Amerika'nm dünyadaki konumunu sarsü" ifadesini kullandı. CtintoıTa sert ekştiri BillClinton yönetimini suçla- yan gazetede şu ıfadeler yer al- dı: "Clinton yönetimi, Türk- ABD ilişkilerine zarar vereceği gerekçesiyletaribteld bu kötülû- ğe göz ytımdu. CBnton, Ukesiz manrjğı çerçevesinde bu konu- da miyop davrandı. ABD bir noktada, Ermenilerin soykn> mauğradiğmıkabuletmeyeznr- lanacak.Avrupa Pariamentosu, İtarya, Belçika, Arjantin ve şaa- di Fransa, bunu tanıdılar. Bu ko- nunun ABD tarafindan 80 yü- dır tanınmaması zarar verid." İngiltere Cezaevlerinde 'intihar'var LONDRA(AA)-Ingütere'de 6 büyük cezaevindeki koşulla- rın insanlık dışı olduğu rapor- larla belgelendı. Birmingham cezaevınde görevlilerin mah- kûmlan döverek öldürdüğü be- lirtilen raporlarda, bundan do- layı hiçbir görevlinin yargılan- madığı vurgulanıyor. Brkton cezaevinde mahkûrnlann ölüm- leriyle ilgili raporlann tahrif edildiği ve çoğunun "intihar" olarak gösterildiği belirtiliyor. Leeds'deki cezaevinin bazı bö- lümlennin insan ve kuş pislik- leriyle dolu olduğuna işaret edi- len raporlarda, genç mahkûm- lann ıslah edilmeleri amacıyla açılan Portland cezaevi için de "Mahkûmlar adeta buraya ıs- lah edilmeye değil de çahşanlar- ca cezalandınlmaya gönderfl- miş" tanımı kullanılıyor. Ekvador'da üniversiteyi işgal eden yerliler, güvenlik güçlerini ilkel silahlarla püskürttüler Polisi mızralda kovdularDış Haberler Servisi - Ekvador'un başkenti Quito'da günlerdir ûniversi- teyi işgal altında tutan yerliler, güven- lik güçlerinin önceki gece yaptığı ope- rasyonu ilkel silahlanyla engellediler. Devlet Başkan Gustavo Noboa'nın zam kararlannı protesto için_29 Ocak'tan beri Salesian Politeknik Üni- versitesi'nin yerleşkesini işgal eden yaklaşık 6 bin yerlinin eylemlerine son vermek isteyen polis, önceki ak- şam üniversiteye girmek istedi. Ba- zılan ath olan güvenlik güçlerinin karşısına ellerinde mızraklanyla di- kilen bir grup yerli, güvenlik güçle- rinin girişine engel oldu. Yerlilerden bazılan, atlann çifteleriyle ağır yara- landı. Pohs, direniş karşısında operas- yondan vazgeçti. Başkentin 120 km. güneydoğusım- daki Puerto Napo'da da önceki ak- şam yerlilerle askerler arasında çıkan çatışmada 3 yerlı öldü, 23 yerli yara- landı. Yaklaşık 700 yerli Puerto Na- po'daki bir köprüyü barikatlar kura- rak trafiğe kapatö. Polisin yerlilere mü- dahale etmesi sonucu çatışmalar çık- tı. Yerliler, günlerdir ülkenin anayol- lanru trafiğe kapatıyor. Ülkenin en yoksul kesimi Başkan Noboa, olaylann şiddetlen- mesi ve yerlilerle hükümet arasında- ki görüşmelerin kesilmesi üzerine ge- çen cuma ülke çapında ola|anüstü hal ilan etmiş, polise silahlı müdaha- le yetkisi vermişti. Göruşmeler, geçen pazar yeniden başlamış, ancak önce- ki gün kesilmişti. Olaylar sürerken Başkan Noboa yerlilerle tekrar gö- rüşmeyi kabul ettiğini açıkladı. Milletvekili Nina Pacari, Ekvador Yerli Halklar Konfederasyonu (EYHK) heyetüün Noboa'yla yaptı- ğı görüşrnede uzlaşma sağlandığnıı be- lirtti. EYHK'nin siyasi kanadınınüye- si Pacari, "Bu uzlaşma çerçevesmde polis, üniversite yeıieşkesi crvanndan çeldlmeye başladı" dedı. y aman Jaime Tipantunia, başkent Quito'daki üniversitede açlık grevi yapan eylemcileri kutsadı. Üniversitedeki çatışma sırasında bazı yerliler polislerin atlannın çifteleriyle yaralandı. (Fotoğraflar: AP / REUTERS) 12 yerli kabilesi, 12 bin yıldır Ek- vador'da yaşıyor. 15. yüzyılda lnka- lann, 16. yüzyılda da îspanyollann iş- galine direnen yerliler, Ekvador hal- kının en yoksul kesimini oluştunı- yorlar. Geçen yılın ocak ayında Dev- let Başkanı Jamfl Mahuad'ı deviren hareketin de ateşleyicisi olan yerliler, Mahuad'ın yerine başkan olan No- boa'nın ocak başında benzin fiyatla- n ve taşıma ücretlerine yaptığı zam- ma karşı çıkıyorlar. Üniversite yerleş- kesindeki eylemcilerin 32'si de süre- siz açlık grevi yapıyor. 1992 Nobel Banş Ödülü'nü kaza- nan Guatemalalı insan haldan eylem- cisi Rigoberta Menchu, başkent Qu- ito'da yaptığı açıklamada, yerlilere destek verdiğini belirterek hüküme- te yerlilere yönelik baskılara son ver- mesi çağnsı yaptı. Menchu, "Açhk ve yoksuDuğa karşı zulûm ve siyasi baskryla savaşılmaz" dedi. A3iıayuti})iJi1^nlardw şidcletli saldın Sırbistan'la Kosova arasındaki tampon bölgede çıkan çatışmalarda ağır silahlar kullanıldı Dış Haberler Servisi - Sırbistan'ın güneydoğusundaki tampon bölgede, önceki gece Arnavut militanlar Sırp askerlerine karşı bugüne kadarki en şiddetli saldınlannı gerçekleştirdiler. Havan toplan ve makineli tüfekler kullanan Presevo, Medvedya ve Buyanovaç Kurtuluş Ordusu (PMBKO) militanian, Luvcane ve Dobrosin arasındaki bölgede Sırp güçleriyle çatıştılar. Lucane'de pek çok ev hasar görürken yaralanan ohnadığı bildirildi. Bir Arnavut yetkili, Sırp kuvvetlerini kışkırhcılıkla suçladı ve çatışmalarda Sırpların ağn" silah kullandıkJannı söyledı. Kosova'yı Sırbistan'ın güneydoğusundan ayıran 5 Usame bin Ladin davası başladı DışHaberler Servisi-Afgarustan'dakı kökten- dinci Taleban yönetimi, tanınmaya karşılık Usa- me bin Ladin'i tesüm etmeye hazır olduğu ha- berini yalanlarken Kenya ve Tanzanya'daki ABD elçüiklerinın bombalanmast olayı sanığı 4 kişi- nin duruşması New York'ta başladı. Savcı, sal- dınlann Bin Ladin'e bağlı "El Kakfe" adlı ör- güte mensup kişilerce düzenlendiğını savundu. Afganistan'da olduğu sanılan Bin Ladm, ABD'nin en çok aranan 10 kişi listesinde bulunuyor. kilometrelik tampon bölgede konuşlanan PMBKO'nun 1500 civannda silahlı adamı var. Örgüt, bu üç bölgenin Kosova'ya bağlanmasını istiyor. Bu arada, Kosova'daki Arnavut siyasi ve askeri liderler, Sırbistan'ın güneydoğusundaki durumun siyasi yönden çözümü için ortak strateji belirleme konusunda anlaştılar. Belgrad yönetiminin de, Sırbistan'ın güneyindeki Arnavut silahlı gruplanyla mücadele planını ele alacağı bildirildi. Bu planın, bölgeye özerklik verilmesini reddettiği, ancak bölgedeki Arnavut toplumunun ülkenin siyasi kurumlanna, yerel yönetimine, yerel şirketlerine entegrasyonunun sağlanmasını ve bölgenin kalkınması için ekonomik yardım yapılmasını öngördüğü kaydedildi. ACI KAYBIMIZ Türk Spor Gazeteciliğinin usta adı, değerii gazeteci İSLAM ÇUPİ tedavi görmekte olduğu Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 6 Şubat 2001 günü vefat etmiştir. Spor yazarlığında, bilgı birikimi ve üslubu ite yeni bir çığır açan İSLAM ÇUPl'nin ölümü topluluğumuzda büyük üzüntü yarattı. ÇUPl'nin cenazesi 7 Şubat 2001 Çarşamba günü saat 10.00'da Milliyet Gazetesi, saat 11,00'de Türkiye Gazeteciler Cemiyetı önünde yapılacak törenlerin ardından ögte namazından sonra Nuruosmaniye Camii'nden ahnarak Topkapı Maltepesi MezartıgYnda toprağa verilecektır. İSLAM ÇUPl'ye Tann'dan mağfiret, kederh ailesine ve üyelerimize başsağlığı dileriz. TÜRKİYE CAZETECİLER CEMİYETİ NtKSARKADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1998/227 Karar No: 2000/36 Davacı Niksar Orman Işletme Müdûrlüğü'nce Tokat üi, Niksar ilçesi, Bozcaarmut köyûnden Dunnuş oğlu Mehmet Yılmaz ile Mehmet kızı Şûkrüye Yılmaz aley- hine açılan Bozcaarmut köyû, 101 ada, 209 ve 102 ada, 36 nolu parse1lerin tespitine ıtıraz davasının yapılan açık yargılaması sonucunda 209 nolu parselin tefrikine, 36 nolu parselin de davalılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, dava konusu 36 nolu parselin orman ol- duğundan bahisle yasal yollara başvuran orman ıdare- since temyız dilekçesi yazılmıştır. Adreslen tespit edile- mediği için daha önce adlanna ilanen tebligat yapılan davalılar Mehmet Yılmaz ve Şükrüye Yıhnaz'a yukan- ' da özeti yazılı mahkeme ilamı ile temyiz dilekçesinin TK'nın 28. maddesi gereğtnce gazete yoluyla ilanına, gazetenin ilan tahhinden itibaren 15 gün içerisinde ya- sal yollara başvurulmadığı takdirde bu süre sonucunda karann davalı yönûnden kesinleştırilerek temyiz dilek- çesinin tebliğ edilmiş sayılacağı karar ve temyiz dilekçe- si yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. Basın: 2160 VEFAT Baromuzun 13637 sicil sayısında kayıtlı avukat ENÎS CAJV vefat etmiştir. Azız meslektaşımızın cenazesi 07/02/2001 Çarşamba günü (bugün), Üsküdar Selımiye Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip, ebedi istirahatgâhına defhedilecektir. Merhuma, Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve meslektaşlanna başsağlığı dileriz İSTANBUL BAROSU BAŞKAMJĞI Rehberlik kimlik kartımı ve kokartımı kaybettim hükümsüzdür. ATİLLA TUNA NtKSARKADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1999/34 Karar No: 2000/40 Davacı Orman Işletme Müdürlüğü'nce davalı Tokat ili, Niksar ilçesi, Bilgilı köyûnden Hasan kızı Fatma Yıl- maz aleyhine mahkememize açılan Bilgili köyü, 109 ada, 189 nolu parselin tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonucunda, Adresı tespit edilemeyen ve da- ha önce adına ilanen tebligat yapıİmasına karar verilen davalı Fatma Yılmaz'a BilgUi köyü, 109 ada, 189 nolu parselin orman olarak Hazine adına tesciline, 6.345.000.- TL ilam harcının, 10.000.000.-TL vekâlet ücretinin, 82.089.000.-TL'lik yargılama giderinin davalı Fatma Yıl- maz'dan tahsiline dair verilen karann TK'nin 28. madde- si gereğince gazete yoluyla ilanına, gazetenin ilanından itibaren 15 gün içinde yasal yollara başvurulmadığı tak- dirde karann kesinleştirilerek Tapu Sıcil Müdürlüğü'ne devredıleceği hususu karar tebliği yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. Basın: 2149 NİKSAR KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas No. 1998,224 Karar No. 2000/35 Davacı Niksar Orman Işletme Müdürlüğü'nce Tokat ili, Niksar ilçesi, Bozcaarmut köyûnden Halil oğlu Mehmet Yılmaz aleyhine açılan Bozcaarmut köyü, 101 ada, 198, 275, 488 ve 102 ada, 107 ile 111 nolu parsellerin tespitine itiraz davasının sonucunda 101 ada 488 nolu parselin davalı adına, diğer parsellenn orman niteliğiyle Hazine adı- na tesciline, 9.180.000.-TL karar ılam harcının, 10.000.000.-TL vekâlet ücretinin 59.953.OOO.-TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Adresi tespit edilemediği için daha önce adına ilanen teblıgata karar verilen davalı Mehmet Yılmaz'a yukanda özeti yazılı mahkeme ilamı ile taşınmazlann tümünün orman oldugundan bahisle temyiz yo- luna giden orman ıdaresının temyiz dilekçesinin TK'nin 28. maddesi gereğince gazete yoluyla ilanına, gazetenin ilan tarihinden itibaren 15 gün içerisinde yasal yollara başvu- rulmadığı takdirde bu sürenin sonucunda karann davalı yönûnden kesınleştirileceği, temyiz dilekçesinin tebliğ edilmiş sayılacağı ilan olunur. Basın: 2161 ŞtŞLİ 1. ASIİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 2000/146 Davacı Süheyla Erdoğan vekili taranndan davalı tsmail Erdoğan aleyhine ıkame olu- nan boşanma davasında, Davalı tsmail Erdoğan'ın Atatürk Cad. Ziraat Bankası Lojman- lan Kat: 5 D: 22 Erenköy/lstanbul adresıne göndenlen tebligat bila tebliğ lade edilmiş olup, yaptırılan zabıta tahkıkatında davalının belirtilen adreste bulunmadığı, tanıyan ve- ya bıleninin otaıadığı, adresinin meçhul olduğu bildirilmiş olmakla dava dilekçesi ve meşruhatlı duruşma günûnün ilanen tebliğine 2.10.2000 tanhınde karar verilmiştir. Bu itibarla duruşma günü olan 25.04.2001 günü saat 9.30'da davalı Ismaıl Erdoğan'ın duruşmada hazır bulunması veya kendisini bir vekil vasıtasıyla temsil ettirmesi, aksi takdirde duruşmanın yokluğunda devam edeceği ve yokluğunda karar verileceği dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 3.10.2000 Basın: 5887 KURBAN BAYRAMEVDA İHTİYAÇ SAHİBİ ENGELLİLERE TEKERLEKLt SANDALYE YARDIMINDA BULUNMAK BtR İNSAJVLLK GÖREVİDİR CBcdcnd EactBflerle Day. DtrntJİ Kımpuya Heubı) ZİRAAT BANKASI CEVİZLİ ŞVBESİ 0851 0030 84M İŞ BANKASI CEVİZLİ ŞUBESİ 10»* 304400 391776 DER. TEL: (0 216) 370 «1 «6 (PBX) FAKS: 441 30 33 NOT: HALEN DERNEĞtMlZDE SIRA BEKLEYEN 2700 KİŞİ BULUNMAKTADIR. BU KAMfANYA IÇlSLERl BAKANUCl-NIN 03 11JOOO GÜN VE B Û5İEGM.0 1103 0KTO255O30 SAYIU1ZNİ İLE SORDÜROLMEICTE. BL' İLAMN [ICRETSlZ YAmiAHMASmA» DOUHI CimURlYETGiZİTESl SE TEŞEKKCR EDERfl SATILIK 1974Model Volksvvagen Big Orijinal 512 44 98 34 UF 2558 Plakalı arabamın ruhsatmı kaybettim hükümsüzdür. MVRATTAYLAN BIÇAKSIRTI EROL MANİSALI Özel Sektöpün Gelişmiş ve Azgelişmiş Ülkelerdeki Farklı Konumu Özel sektör, özellikle uluslararası alanda faaliyet gösteren özel sektör, gelişmiş ve azgelişmiş ülke- lerde, "ulusalcı politikalar" konusunda çok büyük farklılıkJar gösteriyor. Gelişmiş ülkelerde büyük sanayi, büyük ticari ve mali kuruluşlar, "bulunduklan ülkenin ulusal poli- tikalannın birparçası" durumundadıriar. Buna karşılık azgelişmiş ülkelerde uluslararası alanda iş yapan özel sektör, o ülkede ulusal politi- kalardan çok uzakta, hatta karşısındadır. Gelişmiş ülkedekinin ulusalcı olmasına karştn az- gelişmiş ülkedeki anti-ulusalcıdır. Bu farklılığı ya- ratan nedenleri görmeye çalışalım. Bir Alman, bir (ngiliz, bir Fransız, bir Amerikan bü- yük sanayi firmasını "ulusalcı bir tutum ve politika içinde bulunmaya iten faktöher" nelerdir? Bunla- n görelim. 1) Gelişmiş ülkeler dünya pazarlanndan büyük ka- zanç sağlariar. Bunun makro ekonomiye yansıyan sayısal sonucu, "dışandan içeriye net gelir trans- feri" ortaya çıkar. Uluslararası alanda faaliyet gösteren dev firma- lar, ülkeleri dış ekonomiden kazanç sağladığı ölçü- de kâıiannı yükseltirler; diğer bir deyişle, fırmalann kâriı olabilmesi, ulusal kazanç ile biriikte yürür. Bu da sayısal olarak, dış ticaret fazlası, cari denge faz- lası biçiminde kendini gösterir. Gelişmiş ekonomilerin dünya üzerinde oluştur- duklan sistem, "bu paralelliği zorunlu kılar". Al- manya'nın dış ticaret fazlası varsa, Alman firmala- n dünya pazarlannda kâriı çalışıyorlar, etkili olabi- liyorlar demektir. Başka bir bakış açısı ile dış ilişkilerde makro (ulu- sal) çıkarlar ile mikro (firma) çıkarlar arasında dış- sallıklar yaratılmıştır. Firmalar kendilerini ulusal politikanın bir parçası olarak görürler. Bu nedenle bir Alman otomobil firması, fabrika- nın önündeki levtıaya; "Japon arabası alacaksan git Japonya'da iş ara" ilanını koyar. Amerikan yö-> netimi, Amerikan malı kullanılması için aynntılı ka- nunlar, ihale yönetmelikleri çıkartır ve bunu yakın- dan izler. Demek kı, gelişmiş ülke, dünya karşısındaki ulu- sal çıkarlannı üstün kılan bir politika izlerken özel sektör de bunun yanında ve arkasındadır. Hatta çok defa da önündedir. 2) Azgelişmiş ülkede dış dünya ile iş yapan özel sektör genellikte anti-ulusalcı bir tutum içindedir. Bu- nun nedenlerini görelim: - Azgelişmiş ülkedeki büyük firma, "genellikle dışandaki bir büyüğün ortağıdır". Teknolojik, ma- li, ticari nedenlerle dışandaki ortak içeridekini "yön- lendirir", içerideki şu ya da bu derecede bağımlı durumdadır. Işte bu bağıcnlılık işlerin, "dışandakinin maksimi- zasyonuna ve stratejik planlamasına göre" yürü- tülmesine yol açar. Türkiye'de olduğu gibi; a) Pa- tentyasası yabancı büyük ilaç fırmalannın işine ge- liyorsa, sonuç Türkiye'nin aleyhine de olsa, bu iş Ankara'da kotanlır, b) Yerli otomotiv üreticileri, ya- vaş yavaş "ithalatçı" olmaya başlartar, c) Tekstil sa- nayiinde kullanılan girdilerin ithalat içindeki payı, yüz- de 40'tan, yüzde 77'ye çıkar. Dışandaki "ortaklar", ekonomik ve siyasal ola- rak, kendi firma çıkarlan doğrultusunda Türkiye'yi yönlendiririer. Yanlanna da ulusal politîkalannın ge- reği, kendi devletlerini (hükümetlerini) alırlar. Bu ne- denle, iki yıl önce Ankara'da patent yasasının tar- tışmalan yapılırken, bazı yabancı ülkelerin "büyü- kelçileri de" işi bire birtakip edip baskı yapıyorfar- dı. Ve sonuç da aldılar. - Azgelişmiş ülkede bıryandan "ulusalpolitika", iç dengesizlikler yüzünden çalıştınlamaz iken öte yandan bu iç dengesizlikleri yaratan temel unsur- lardan birisi olan büyük sennaye de, "dış bağlan dolayısıyla, ülkesinde ulusal politika izlenmesini engeller". Yumurta vetavuk hikâyesi. Bunun tipik ömeğini Çikrta muz işirde gördük. AB ve ABD, aralannda, kendi ulusal çıkariannı ko- rumak için dişe diş "muz savaşlan" yaparken, biz- deki bir muz ithalatçısı, "yerli üreticiyi korvyordi- ye, Ankara'yı Brüksel'e şikâyet etti". Böyte bir şi- kâyet Amerika'da, Fransa'da, Almanya'da olanvız. Çünkü o ülkelerde. ulusal çıkarlar ile özel sektörün çıkarlan, dünya karşısında eşgüdüm îçinde yürür. Firma kazanırken, ülke ekonomisi de kazanır, tşçi sendikası da kâriı çıkar. Sonuç olarak özel sektör, gelişmiş ülkede, Ce- mokrasinin de gerçeği olarak, kendisiri ulusal po- litikanın bir parçasıymış gibi değerlendırir. Azgeiş- miş ülkede ise dışansı ile iş yapan özel sektör, Ku- rulan uluslararası düzen sonucu, anti-ulusalcı Dir çizgide bulunur. Türkiye'nin ekonomik olarak gelişmesi, Türk özel sektörünün ulusalcı çizgi içinde yerirı almasna bağlıdır. Diğer ülkelerin ulusal çıkarlannabağımlı ^a- le gelmiş bir özel sektörün, uzun vadede kendhe bir yaran olmaz. Türkiye'de otomotiv, gıda, tütün, ilaç ve tekstil sa- nayilerinin son 6-7 yıl içinde yaşadıklainı ele aır- sak, resim net olarak ortaya çıkar. Sanayi, ulusal politikalar üzerine oturturnazsa, bn- diğimiz dalı yavaş yavaş kesmiş oluruz; ougün ysr> makta olduğumuz gibi. NÂZMHİKMET KÜLTÜRVESANATVAKfl Kültür-Sanat Akşamlan-3 "Şiirde Ritim ve Prozodi" Konuşmacı: Mahiye Morgül 8 Şubat 2001 Perşembe, saat: 18.30 Nâzım Hikmet Vakfı Kültür Mertezi Sıraselviler Cad. No: 48/1 Takam Tel&Faks: (0 212) 252 63 14 - 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle