18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 ŞUBAT 2001 SALI HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN 'Bizim Yabancılardan Mesrob Mutafyan!' CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin yeni çehresini oluşturmak üzere girişimlerini sürdürüyor. Baykal'ın CHP'si, yeni bir CHP olacak. Bu oluşumda parti içi ve dışa dönük politikalarda birbirlerine benzemez yöntemler kullanılıyor. Deniz Bey, CHP'ye içeride yeni üyeler kayde- derken bir zamanlar kimilerince "Okus Pokus" olarak nitelenen Ali Topuz gibi ağır toplan kul- lanıyor. Moğultay'ın "Isyanlan oynuyonım"demesi- ne yol açan yöntemlerle üye kaydına başlandı bile. istanbul'da, aynı apartmandan, aynı soya- dı taşıyan kişilerin blok olarak listelere sokulma- sı, CHP'de pek rastlanmayan bir olay değil. Unutmayalım ki, bu parti zaman zaman kimi bölgelerde kendi listesinde delege olarak gös- terilen kişi sayısı kadar bile oy alamama gara- betini göstermiştir. Ve yine unutmayalım ki Baykal'ı göreve geti- ren kurultayın toplanma nedeni, Mersin'desah- te üye yazımı sorunudur. Eski Genel Başkan Altan Oymen duruma müdahale etmek iste- miş, ama post kavgası dolayısıyla kırgın kimi si- yasetçılerin karşı safa geçmesiyle etkisizleşti- rilmiş ve kurultayı toplamak durumunda kal- mıştır. Kurultay da sahte üye yazımına karşı çı- kan Altan Öymen'e destek vermemiş, Deniz Bey ekibini işbaşına getinmiştir. *•• CHP'de parti içindeki bu gelişmeler, sosyal demokrasinın kimi ağırtoplarının Baykal ileyol- lannı ayırıp yeni çözümler aramalanna neden oluyor. Hemen belirtelim ki, Deniz Bey bu durumdan hiç şikâyetçi değil. O partisinin, Adnan Men- deres'in deyimiyle "dikensiz gül bahçesi"ne dönüşmesini istiyor. Deniz Bey bir zamanlar siyaset sahnesinde amansız rakibi olan Bülent Ecevrt'in geçmiş- te tuttuğu yolu izleyerek partisini kendisini ra- hatsız edecek sol isimlere açmak yerine sağa açmayı da deneyecek gibi görünmektedir. Baykal'ın dışa dönük politikası ise gösterişli kimi girişimlerle yetinmek, ama temel sorunlar- da görüş açıklamayarak durumu idare edip hiç- bir konuda yıpranmamaya özen göstermek ro- tasında gelişecek önümüzdeki günlerde. Hiçbir temel konuda görüş beyan etmeyince, kimseyi karşısına almamak ve yıpranmamak olasılığı güçleniyor. CHP'nin yeni genel başkanı, gazete manşet- lerinde ve TV ekranlannda, daha çok gösterişe yönelik girişimlerle yer almayı becerip hiçbir ko- nuda özde girişimde bulunmadan ve görüş açıklamadan, yıpranmamayı becererek seçtme gidebilirse -ki bu seçim normal süresinden ön- ce de olabilir- barajı aşacağını hesaplamakta- dır. Işbaşındaki iktidan oluşturan koalisyon par- tilerinin, oy kaybedeceği de öngörülebileceği- ne göre, Baykal'ın, kendi politikasıyla olmasa bile, el desteğiyle barajı aşma hesaplan pek mesnetsiz sayılmayabilir. ••• Ertuğrul Özkök'ün belirttiğine göre, Deniz Bey Türkıye'de yaşayan, "Bizim yabancılan- mız" dediği, içlerinde Türkiye'de görev yapan yabancı uyruklu öğretmen, dış gazete ve ajans muhabirlerinin de bulunduğu kişilerin görüşle- rini dinlemek üzere Pera Palas'ta bir toplantı dü- zenleyecek. Bunların arasında, Siemens'in Tür- kiye temsilcisi olan, ülkemizi, dilimızi, ekonomi- mizi yakından tanıyan Arnold Honfeiid gibi çok ilginç, söylediklerine kulak verilmesinde yarar olan kişiler de var. Deniz Bey'in konuşmaktan çok dinlemeyi yegleyeceği anlaşılan bu toplantı, yeni politika- sı doğrultusundakı girişimlerinin tipik örnekle- rinden biri. Doğrusu, yararsız olduğu da söylenemez. Yalnız davetliler listesinde bir gariplik de yok değil. Türkiye'deki Ermenilerin patriği Mesrob Mutafyan ne arıyor orada? Yanlış anlaşılmasın! Mutafyan Hazretleri, Os- manlı'da da Cumhuriyet döneminde de örnek- lerine çok rastladığımız aydın yapılı, bilgili son derece değerli biri. Keşke birçok politikacımız, Sayın Mutafyan ile baş başa görüşüp düşün- celerini öğrense ve kendisinden yararlansa. Ama Türkiye'de Ermenilerin patriği, yani bir bölüm vatandaşımızın ruhani lıderini, "Bizimya- bancılanmızdan bin" olarak tanımlamak, fevka- lade ayıp kaçan bir niteleme. Sayın Mutafyan da, lideri olduğu cemaatin insanlan da bizim yabancılarımızdan biri değil, bizlerden biridirler. Hizbullah Askerisorumhı Kuuty öldürüldü DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Hizbullah'ın askeri kanat sorumlulanndan DavutKınay, Diyarbakır'ın Çınar ilçesi kırsalmda güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada öldürüldü. Çınar üçesinın Pembeviran köyü ve çevresine yerleşen Kınay ailesinin birçok ferdinin Hizbullah'ın tetikçisi ya da sorgucusu olduğu belirlendi. Diyarbakır Emniyet Müdürü AK Gaffar Okkan ve 5 arkadaşının 25 Ocak'ta şehit edilmesınin ardından sürdürülen operasyonlar kırsalda yoğûnlaşunldı. Öncekigün Diyarbakır'ın Çınar ilçesi kırsalmda jandarma ekiplerinin teslim ol çağnsına ateşle karşılık verdiği açıklanan Davut Kınay öldürüldü. Kınay'ın örgütün askeri kanat sorumlulanndan olduğu belirtildi. Kınay'ın çatışmada kullandığı Kalaşnikof marka silah incelemeye alındı. Polis, silahın Okkan suikashnda kullanılıp kullanılmadığını araştınyor. Kurumu 15 trilyon lira zarara uğratan TEDAŞ Müdürü'nü politikacılar yönlendirmiş acan'ı ANAP'Mar yaktıÖZCANGÜNEŞ ŞANLIURFA - Diyarbakır DGM tarafından verilen talimatla Şanlı- urfa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan ve 10 kişinin tutuklandı- ğı TEDAŞ operasyonu kapsamında ilginç bağlantılar ortaya çıktı. Mah- keme, eski ANAP milletvekili olan ve halen partisinin il başkanlığını sürdüren SeyitEyyüboğhı'nun oğlu Abdurrahman Eyyüboğhı ile DYP milletvekili Sedat Bucak'ın yakını Yaşar Hamidanoğlu hakkında gıya- bi tutuklama karan verdı. "Beyaz Enerji" operasyonunun ardından alınan ihbarlar üzerine, TEDAŞ Şanhurfa Müessese Mü- dürlüğü'nü basan mali polis, son 5 yılın ihale evrakma el koydu. Dos- yalan tek tek inceleyen polis, ANAP'a yakınlığıyla bilinen Şük- • Mali polis, TEDAŞ Şanlıurfa Müessese Müdürlüğü'nün son 5 yıllık ihale evrakına el koydu. Polis, ANAP'a yakınlığıyla bilinen Şükran Kayacan'ın kurumda müdürlük yaptığı sürede ihalelerin büyük bir bölümünün M. Ali Abur, Abdurrahman Eyyüboğlu, Emin Kaya ve Yaşar Hamidanoğlu'na verildiğini saptadı. ran Kayacan'ın kurumda müdürlük yaptığı sürede ihalelerin büyük bir bölümünün, M. AK Abur (Onur Mü- teahhithk), Abdurrahman Eyyü- boğlu'na (Babel Inş.), Emin Kaya (Kaya ve Mega Inş.) ve Yaşar Ha- midanoğlu'na (Buç-han Ltd.) veril- diğini saptadı. 'Rfişvet ajandası' ele geçirildi Söz konusu müteahhıtlenn büro- lanna baskın yapan güvenlik güçle- ri, burada da çok sayıda dosyaya el koydu. Şırket bürolannda, ıhaleler içın kıme. ne kadar rüşvet verildiğı- ne ilişkin bir ajanda da ele geçirildi. Bu arada bırçoğu TEDAŞ görev- lısi 19 kişi gözaltına alındı. Sorgu- lamalannın ardından adliyeye sevk edilen sanıklardan Şükran Kayacan (TEDAŞ Müdürü), L HalüCanbey- li (Şube müdürvekili), Mehmet İnanç (Genel muhasebe şefi) Ismet BingöUü (Müş teriler müd. tahakkuk şefi), Mükri Çetin (lşletme bakım müdürvekili), Mevlüt Ozgeyik (Müşteriler müdürü), Nurettin Kı- yançiçek (Kıralık araç şefi), Reşat Kurt(Muhasebeci), Hüseyin Pirinc (Burç-han Ltd.Şti.-iş takipçisi) ile Mehmet Ali Abur (Onur Müt. sahi- bi), "çıkar amaçh suç örgütü kura- rak menfaat temin etmek" suçun- dan tutuklanarak cezaevine konul- dular. Nöbetçi mahkeme, eski ANAP milletvekili ve halen partinin il baş- kanlığını yürüten Seyit Eyyüboğ- lu'nun oğlu Abdurrahman Eyyü- boğlu ile DYP'li Sedat Bucakın ya- kmı Yaşar Hamidanoğlu adlı müte- ahhitler hakkında da gıyabi tutukla- ma karan verdi. Mahkeme, 9 kişiyı de tutuksuz yargılanmak üzere ser- best bıraktı. Cumhuriyet'e ulaşan bilgilere gö- re, halen Osmaniye'de vali yardım- cılığı yapan Şeref Kayacan'ın eşi olan TEDAŞ Müdürü Şükran Kaya- can'm ihalelerden yüzde 10, hake- dişlerden de yüzde 20 komisyon al- dığı belirlendi. Kayacan'ın Anka- ra'daki TEDAŞ Itiraz Komisyonu'na da pay gönderdiği iddia edildi. ANAP'hlardan talimat Kayacan'ın TEDAŞ hizmetlerini de ANAP'lılardan aldığı talimatla gerçekleştirdiği, başka bir partiye oy veren köy ve mezralan hizmet- lerden yararlandırmadığı belirtildi. Kayacan'ın partizanca davranışlan ve usulsüzlüklerine dönemin valisi Şahabcttin Harput'un da kayıtsız kaldığı anlaşıldı. Kayacan'uı mü- dürlük yaptığı 1998 yılında, kurum- daki kaçak elektrik tutanaklan, elektrik borç makbuzlan ile evrak kayıt defterinin ortadan kaybolduğu ortaya çıkmıştı. Fmnsa'yaSO binimzaü * protesto Ankara Kulübü Derneği'nin, sözde Ermeni soykınmı yasasuun iptal edilmesi istemiyle topladığı 50 bin imza Fransa'nm Ankara Büyükelçuiği'ne iktildL Aralannda MHP Ankara Mfflet\«küi Şevket Bûlent Yahnici'nin de bulunduğu Ankara Kulübü Derneği üyeleri, dün seğmen kıyafetleri giyerek Fransız Konsolosluğu önünde bir açıklama yaptilar. Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Bülent Kahpçı tarafindan yapüan açıklamada, "Soykuim suçu işkdiklcri kanıtianmış olanlann, kendi vicdan azapian ve suçhıluk duygulannı bir başka ülkeye taşunalan boşunadır. Tarihin gerçekleri değjştirilemez" denildi. Devlet Denetim Elemaıuan Derneği tarafindan yapüan açıklamada da "Bugün de Türkiye Cıunhuriyeti'nde milktimiz, Ermeni halkı ik ic ice banş içerisinde yaşamaktadır" deniklL (Fotograf: SERDAR ÖZSOY) Altı yıl gecikmeyle kuruldu Ozel mahkemelere atamalar yapıldı • 1995 yılında kanun hükmünde kararname ile kurulması öngörülen fikri ve sınai haklar hukuk ve ceza mahkemeleri ile tüketici mahkemelerine atamalar yapıldı. tstanbulHaberServisi- Fikri ve sınai haklar ile tü- ketici haklanndan doğan uyuşmazhklara bakacak ihtisas mahkemelenne atamalar yapıldı. Patent haklan, endüst- riyel tasanmlar, coğrafi işaretler ve markalann korunması hakkındakı kanun hükmündeki ka- rarnamelerden doğan uyuşmazlıklara bakmak üzere İstanbul'da 3 hâ- kımh toplu mahkeme şeklinde çalışacak Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ile tek hâ- kimle çalışacak Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mah- kemesi'ne atamalar ya- pıldı. Adalet Bakanı Hik- met Sami Türkün 'olu- ru' ile Istanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Başkanlı- ğı'na, Istanbul Ticaret Mahkemesi Başkanı Haşmet Sun Akşener ge- tinldi. Hâkım Se>1ettin Tan, Gürsoy Karaca, Is- tanbul Fikn ve Sınai Hak- lar Hukuk Mahkemesi üyeliklerinde, Hâkim Hikmet Şan da Istanbul Fikri ve Sınai Haklar Ce- za Mahkemesi Hâkımli- ğr'nde görevlendırildi. Tüketıcinın Korunması Hakkındakı Kanun 'dan doğan uyuşmazhklara bakmak üzere de Istan- bul, Ankara ve Izmir'de tek hâkımle çalışacak bı- rer tüketici mahkemesi kuruldu. Fevzi Özçelik, alkol alıp konsolosluk binasına 5 el ateş ettikten sonra yakalandı Başkonsolosluğa silahh sakhn• Istanbul'daki evinde Milli Gençlik Vakfi yayınlan ve konsolosluğun krokileri bulunan Fevzi Özçelik, eylemi soykınm yasasını protesto etmek için gerçekleştirdiğini söyledi. Istanbul Haber Servisi - Sözde Ermeni soykınm yasasını protes- to etmek için Taksim'de bulunan Fransız Başkonsolosluğu'na silah- lı saldırı düzenleyen Fevzi Özçelik (22) adlı kişi polislerce yakalandı. Olen ya da yaralananın olmadığı saldında mahkemeye çıkanlan Özçelik, tutuklanarak cezaevine konuldu. Saldınyı gerçekleştirdiği sırada aşın alkollü olduğunu söyleyen Özçelik'in evinde yapılan arama- larda, kapatılan Milli Gençlik Vak- fı'nın (MGV) yayınlan ve konso- losluğun krokilerinin bulunduğu belirtildi. 5 el ateş etti Istiklal Caddesi üzerinde bulu- nan Fransız Başkonsolosluğu'na önceki gün saat 22.30 sıralannda gelen Özçelik, hızla binaya gırme- ye çalıştı. Bu sırada binaya 5 el ateş eden Özçelik, görevliler tara- findan gözaltına alındı. Fransa Meclisi'nde kabul edilen sözde Ermeni soykınm yasasını protesto etmek için bombalı saldın düzenlemek istediğıni söyleyen Öz- çelik'in evinde yapılan ararnalarda, kapatılan Milli Gençlik Vakfi ya- yınlan ile Fransa'nın Istanbul Baş- konsolosluğu ve konutuna ait kro- kilerin ele geçirildiği kaydedildi. Fevzi Özçelik, emniyetteki sor- gusunun tamamlanmasının ardm- dan Beyoğlu Cumhuriyet Savcılı- ğı'na gönderildi. Nöbetçi 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde sorgulanan Özçelik, aşın derece alkol aldıktan sonra saldınyı gerçekleştirdiğini söyledi. Özçelik, 6136 sayıh Ateş- li Silahlar Kanunu'na muhalefet ve bina kurşunlamak suçundan tu- tuklanarak cezaevine gönderildi. Fevzi Özçelik nöbetçi mahkemeee tutuklanarak cezaevinegönderikti.(Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN) SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Ingiliz yayın kuruluşu BBC, Türkiye için "Avrupa'nın Kızgın >Ac/am/"deyimini kullanmış. Eh! Hasta adam olmaktansa kızgın adam olmak iyidir denebilir. Işin gerçeği, Türkiye ile Avrupa ara- sında birfrekans bozukluğu her geçen gün artıyor. Türk dış po- litikasında ve toplumsal kültü- rümüzde son dönemde çevre ülkelere ve Avrupa'ya küskün- lük ve yer yer öfke güç kazanı- yor. Bu kızgınlık, içe kapanma eğilimini de azdınyor. Gidip katıldığımız ve izlediği- miz yurtdışı toplantılannda gör- düğümüz kadanyla Batı'da ciddi degişimleryaşanıyor. Av- rupa Bıriiği'nin siyasi ve ekono- mik entegrasyonu amaçlayan adımlan hız kazandıkça, bu yö- nelimin yarattığı yeni sorunlar da gündeme geliyor. Avrupalı- lar, bir yandan birliklerini kuv- vetlendirmek ıstiyorlar, bir yan- dan da attıklan her adımda ye- ni sorunlarla karşılaşıyorlar. Içeriden bakıldığı zaman, sanki Avrupa Türkiye'yle uğra- şıyor ve ne yapıp edip Türki- ye'yi köşeye sıkıştımnak istiyor Avrupa'nın Kızgm Adamı gibi bir izlenim doğuyor. Halbu- ki bu tür saptamalar, ortak bir birikimin ürünü olarak yapılıyor. Ömeğin, azınlık haklan. Bunun, Türkiye'ye yönelik olduğu sanı- lıyor. Oysa bu, birçok Avrupa ülkesinin sorunu. Cins aynmcı- lığı ve anadılde eğitım gibi hak- lar, Batı ülkelerinde uygulan- mak için tartışılıyor. Bu konuda da henüz aşılamamış sorunlar- la karşı karşıyalar. Ermeni soykırımı tasansına gelince: Türkiye bu konuyu bu kadar duygusal bir şekilde ele almasa, işi büyütmesefazla bir şey olacağı yok. Bu konuda da soruna tek taraflı bakmamak gerekiyor. 85 yıl sonra, bu soy- kınm mı değil mi, diye tartış- mak ve bunları Meclis kararta- rına bağlamak anlamsız. An- cak şu da bir gerçek ki bu ko- nu, Batı'nın gündeminde hep var. Olmaya da devam edecek. Elma tepeleyerek ve öfke gös- terileri düzenleyerek bu sorunu aşmak mümkün değil. Bir sü- re sonra öfke enerjimiz tüke- nebilir. Soruna akılla, bılimsel bir yaklaşımla ve sagduyuyla yak- laşmak doğru olanı. Yıllar önce Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan'ın gayretiyle üç gazeteci Ermenistan'a gitmiş- tik. O zaman Ter Petrosyan cumhurbaşkanıydı. Danışmanı da Gerard Ubaridian'dı. Pet- rosyan, Ermenıstan Anayasa- sı'ndaki "soykınm" maddesini çıkaracağını söylemişti. Türki- ye ile uzlaşmak ve ilişkileri ge- liştirmek istiyordu. Ermeni di- asporası denilen Ermenistan dışındaki Ermenileri, Türi<iye aleyhinde davranmamalan ko- nusunda etkileyebileceğini de belirtmişti. Bütün bu dediklerini yaptı. Anayasadan soykınm madde- si çıkanldı. Ermeni diasporası, o yıllarda Türkiye'ye karşı, aleyh- te bir girişimde bulunmadı. Ne yazık ki Türkiye, Azerbaycan'la ilişkilerini düşünerek ve Azer- baycan-Ermenistan arasındaki gerilimi gerekçe göstererek Er- menistan'ın bu çabalanna yanıt vermedi. Petrosyan'ın uzlaşma çaba- lannda başanlı olamaması, o- nun seçimleri de kaybetmesin- de önemli bir etken oldu. Onun yerine sertlik yanlısı olarak ka- bul edilen Daglık Karabağ'dan Koçaryan geldi. Ermeni soru- nunun dünya çapında ısıtılma- sıyla Petrosyan'ın iktidan kay- betmesi arasında sıkı bir ilişki olduğu, şimdi daha iyi anlaşılı- yor. Biraz sakin düşünenler, öfke- lerini bastıranlar, sorunun Er- menistan'la çözülmesini savu- nuyortar. Bu konuda da Azer- baycan'a bağımlılıktan kurtul- mak gerekiyor. Türkiye'nin Er- menistan'la olan ilişkilerini Azerbaycan'a endekslemek, bu sorunun iyice içinden çıkıl- maz hale gelmesine neden olu- yor ve ilişkileri zoriaştınyor. Türkiye'nin iç sorunlanyla dtş sorunlan birbirinin üzerine bini- yor ve gerilim içeride de dışan- da da büyüyor. Sokakta Fran- sız elmalan tepelenirken Mec- lis'te milletvekılleri, birbirinin ölümüne yol açacak öfkeli kav- galara giriyoriar. Cezaevlerinde yakıcı, yıkıcı operasyonlar yapı- lırken bu operasyona muhale- fet edenlere öfkeli susturma çağnlan eşlik ediyor. Türkiye, bir kızgın adamlar ül- kesi. Bunun Ermeni soykınmı kararianyla ne kadar ilgisi var? Avrupa olmazsa ABD'ye kızı- yoruz. O olmazsa Yunanistan'a, Suriye'ye, Iran'a, Ermenistan'a. Bütün bu öfke nöbetleri yeterli gelmiyor, sonra birbirimize giri- yoruz. TV'lerde şiddeti tartışırken şiddetli tartışıyoruz. Bir öfke, bir kızgınlık nöbeti içindeyiz. Bu öf- kenin ariosında demokrasiye, çok sesliliğe direnmek, eleşti- rileri ve sorunlan şiddet yoluyla bastırmaya çalışmak alışkanlık- lannı görmemek mümkün mü! "öfkeyle kalkan zararta otu- rur" atasözü boşuna söylenmiş bir söz degildir. 'Beyaz Enerji' Mendüchğlu Udncikez serbest ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - "Beyaz Enerji" operasyonu kapsamında gözaltına alınıp savcılık sorgusu- nun ardından serbest bırakılan eski Enerji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Mendilcioğlu ile eski Enerji lşleri Genel Mü- dür Vekili Osman tllıaıı dün yeniden DGM'ye getirildi. Mendilcioğlu, sorgusunun ardından tutuklanması istemiyle sevk edildiği yedek yargıçhkça serbest bı- rakıldı. Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Talat Şalk, Osman 11- han'ı, bugün ıfadesine başvurmak üzere ser- best bırakırken, Men- dilcioğlu'nun serbest bırakılmasına itiraz edeceğini söyledi. Beyaz Enerji soruş- turması çerçevesinde, Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanlığı'nın eski ve yeni bürokrat- lann gözaltına alınma- sma devam ediliyor. Soruşturma çerçeve- sinde eski Degişik Enerjiler Daire Başka- nı Hüseyin Çoğalan da dün Antalya'da gözaltı- na alındı. Bazı televiz- yonlarda dün yayınla- nan haberlere göre, operasyonu yürüten Jandarma Genel Ko- mutanlığı'nın soruştur- manın yurtdış- bağlan- tısının araştınlaıası için Ingiltere'ye üst düzey- de heyet gönderdiği bil- dirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle