25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 ŞUBAT 2001 SALI 10 L f l S JdLAolidvLrLİl. [email protected] KAVŞAK OZGEN ACAR Yabancı Basının Klişeleri Haber yazma kurallanndan biri, olayın geçmişinin birkaç cümle ile anımsatılmasını öngörür. Amaç, o olayı ilk kez duyan, geçmişte ne ol- duğunu bilmeyen ya da unutan oku- ra son gelişmenin nereden, neden, nasıl kaynaklandığını anımsatmak- tır. örnegin, Diyarbakır Emniyet Mü- dürü Gaffar Okkan'ın öldürülmesi olay haberleştirilirken Istanbul'da başlayan Hizbullah örgütünü çökert- meolayının miman olduğunun anım- satlmaa gerekir. Böylece okur, bu su- ikastın nedenini daha kolay algılar. Bu 1 -2 cümlelik aynntı, gerçek veri, bil- gi ve belgelere dayanmalıdır. Ya ger- çek değilse ne olur! 1968'de ABD, haşhaştan elde edi- len afyonun önemli bölümünün ero- in kaçakçılığına gittiği konusunda Tür- kiye'yi suçlamaya başJadı. O zaman adı "Narkotik ve Tehlikeli llaçlar Bû- rosu (BNDD)" olan bugünkü "Uyuş- 4urucu-Uyancı Mücadele Ajansı (DEA)", ABD yönetiminden afyon üre- timini yasaklaması için Ankara'ya bas- kı yapılmasını istiyordu. Türkiye'deki uyuştuaıcu trafiğini Paristeki Avru- pa Bölge Temsilcisi John Cusak iz- liyordu. Cusak'ı Batılı gazeteciler sü- rekli olarak sıkıştınyortardı. Bir gün bir Amerikalı gazeteci, Cu- sak'a "ABD'ye giren eroinin yüzde kaçı Türkafyonundan yapılıyor" diye sordu. Cusak, böyle bir yüzde verme- nin olanaksız olduğunu söyiedi. Haş- haş içindeki afyonun oranı saptana- bilifdi. Eroine dönüşmüş afyonun Türk, Afgan, Çin haşhaşından üretildiğini kimyasal tahlille söylemek olanaksız- Tariada haşhaştan afyon sakızı toplayan köyiü. dı. Cusak, inatçı gazeteciden kurtul- maya çalışryordu. Gazeteci asıldıkça Cusak'm direnişi tükeniyordu. Bir an geldi, Cusak "Belki, olsa olsa, yüzde 80" demek zorunda kaldı. Papa'nın New York havaalanındaki öyküsünü bt- lirsiniz. Gazeteci, "New York'ta ge- nelevi ziyaret edecek misiniz" diye sorduğunda, Papa şaşkınlıkla "New Yorkta genelev varmı" biçiminde bir soruyla yanrtlar. Ertesi günkü gazete- nin haberi "Papa, havaalanına inerin- mez 'New York'ta genelev var mı 1 di- ye sordu" biçimindedir. Cusak'm yanıtj da gazetede "BNDD ajanı açıkladı: ABD'ye giren eroinin yüzde 80'inin kökeni Tûrk afyonu" başlığı ileyayımlandı. O günden son- ra tüm Batı basını, bu konudaki ha- berlefde "ABD'ye giren eroinin yüz- de 80'inin kökeni Türkafyonu" sözü- nü klişeleştirdi. Bu klişeyi ABD yöne- timi ve Kongresi de kullanmaya baş- ladı. Birdeli, kuyuya btrtaş atmtştı! Cu- sak, bu yanlış yargıyı değiştirmek için çok uğraştığını, başaramadığı için pe- şini btraktığını daha sonra bana söy- leyecektir, ama ok yaydan çıkmıştm Ta ki 12 Mart muhtırasından sonra iş- başına gelen Nihat Erim hükümeti- nin ilk karan olan haşhaş üretimini Türkiye'de tümden yasaklamasına değin. Bu karara karşın ABD'ye giren eroin miktannda önemli bir değişme olmadı. Afganistan, Uzakdoğu afyo- nundan sağlanan eroinin ABD'ye gi- rişi aynen sürdü. Bülent Ecevit, baş- bakan olur olmaz haşhaş üretimini yeniden başlattığında gerçeği algıla- yan Washington, bu karara tepki gös- teremedi. Özellikle yabancı haber ajanslan (Reuters, AP, AFP) ömeğin Türkiye'de- ki bir olayı Patagonyalı okura; Zambi- ya'daki bir gelişmeyi TV seyircisi Es- kimoya anlatabilmek için bu tür klişe- leri kullanıriar. Anımsayalım. Yunan askeri yöne- timinin desteği ile Rum çeteci Nikos Sampson, Kıbns'ı ele geçirmek için bir darbe ile Cumhurbaşkanı Başpis- kopos Makaryos'u devirdi. Türkiye uluslararası anlaşmalarda öngörülen haklannı kullanıp Kıbns'a müdahale ederek Türk soydaşlannın yaşamını güvenlik albna aldı. Türkiye adaya key- fi çıkmadı. Batı basını, geçmiş olayla- n haberlerinde uzun uzun anlatama- yacağı için bugün genelde şu klişeyi kullanır "1974'ten beri üçte biri Türk askerinin işgaliatbndakiKıbnsta..." Bu klişe ne ölçüde gerçeği yansıtıyor? 1974te doğan bir Batılı okur ya da AB'de yönetici konumunda 40 yaşın- daki birbürokrat, o günlerde yaşanan gerçek olaylara tanık olmadıklan için medyanın çeyrek yüzyıldır kullandığı bu yanlış klişenin doğruluğunu otoma- tik olarak kabul etmek zorunda kalmı- yormu? Bellege yertesen bu klişeyi ko- layca degiştirebilir misiniz? 1. Dünya Savaşı günlerinde yaşa- nan Ermeni ayaklanması sonrasında- ki olaylann günümüz medyasına yan- sıyan klişesi ise "1915'te Türklerin öl- dürdüğü 1.5 milyon Ermeninin soy- kınmı olayı" biçimin- dedir. Tarafsız görün- mek isteyen yabancı haber ajanslan Tür- kiye'nin tezlerini de sanki yansıttıklannı sanarak son yıllarda bu klişeyi "1915'te Osmanlı Türklerinin uyguladığı 1-1.5mil- yon Ermeninin soyh- nmı olayı" biçiminde yumuşatmışlardır. ilkkezPolonyakö- kenli Amerikalı araş- tırmacı Raphael Lemkin'in ürettiği 'genodde (soykmm)' kavramı bir melez sözcüktür. Lemkin, Yunanca "genos (ırk, ulus, soy, kabi- 'feTHetatince "c/cte (öldürme)" arta- mına gelen bir takıyı birleştirerek ya- ratmıştr. (Her kim bunu Türkçeye "soy- kınm" olarak çevirmisse büyük bir iş başarmıştır. Keşke o kişinin adını da Lemkin gibi bilebilseydik!) 1951'de yürüriüge giren, Birieşmiş Milletler'in soykınmı suç sayan sözleşmesi, II. Dünya Savaşı'nda Adoff Hrtter'in Ya- hudilere karşı uyguladığı soykınmın sonucudur. "Ermenisoykınmı" kavra- mından 50'lerde, 60'larda söz edil- mezken birdenbire Kıbns olaylann- dan sonra uluslararası arenada kulla- nılmaya başlamıştr. Böylece, "1915'te Türklerin öldûrdûğü 1.5 milyon Er- meninin soykınmı olayı' klişesi tezgâh- lanmıştır. Son yıllarda bu tezgâhı destekle- mek amacıyla Ingiliz Independent ga- zetesının ünlü önyargılı muhabiri Ro- bert Fisk gibı gazeteciler, Batı'yı et- kileme kampanyası çerçevesinde bir başka klişeyi uluslararası medyaya pazariıyorlar. Bu yazariar, Hrtter'in ken- di soykınmına gerekçe olarak "Tûrk- ler 1.5 milyon Ermeniyi öldürdüğün- de kim tepki gösterdi" dediği yolun- da bir savı, yeni bir klişe olarak vur- gulamaya başladılar. Bu klişe de öte- kiler gibi suya atılan taşın yarattığı bü- yüyen dalgaiargibi kullanılıroldu. Biz, nedense mikrobu doğduğu andayok etmek yerine, salgınla mücadeleyi yeğliyoruz. Suudi prensesi, basın ve esnafIBirkaç gün önce gazeteferimizde bir haber vardı. Bir Suudi prenses Istanbul'daki tatilinden sonra ülke- sine 100 bavulla dönmüştü. Buna benzer bir başka haber, yaz ayla- nndayayımlanmıştı. Haberde, "ül- kesinde çarşaffa dolaşan Suudi prensesinin Akdeniz'de bikiniyle su kayağı yaptığı" bildiriliyordu. Türkiye, milyonlarca turist getirip milyarlarca dolar kazanarak dış ti- caret darboğazını gidermeyi hedef- Jeyen bir ülke. ArHmsarsınız, 80'li yıllarda başta Bursa olmak üzere pek çok yörede Arap turistinden ve dövizinden geçilmez olmuştu. An- cak esnafımız, evterini kiralayan ev sahiplerimiz, altın yumurtlayan tavu- ğu öldürünce Arap turistleri artık gelmez olmuştu. Suudi Arabistan'da "Kraliyet Aitesi" diye bir kurum var. Kimiterine göre aile 6 bin, kimileri- ne göre 20 bin kişidir. Bu kişiter Is- panya'ya, ItaJya'ya yaz tatiline git- tikterinde kendi uşak ve hizmetçile- rini de birkaç uçakla götürürier. Ge- reğinde bir oteli kapatırlar. Dönüş- te de yüzlerce bavulluk alışverişle ül- kelerine donerler. Ne orada kaldık- lan oteldeki yaşamlan, ne denizde bikinili görüntüteri ne de dönüşterin- deki yüzlerce bavul Ispanyol ya da Itafyan basjnında haber olur. Neden? Türktye'ye gelen Suudi prensesi, ülkesinedöndüğündeat- lesine neter anlatacaktr? Istanbul'un gorkemini, güzelliğini, alışveriş ola- naklannın çeşitliliğini, öteki prenses ise Antalya kıyılannın güzeiliğini, la- civert sulannda yapılan su kayağı- nm zevkini anlata anlata bitiremeye- cektir, değil mi? Bu anlatımlar aile- nin öteki üyelerini Türkiye'ye gitme- ye özendirmeyecek midir? KraJiyet ailesinin çevresindeki zenginler de yakın olduklan kraliyet aitesintn üye- lerinin izinde yürüdükleri için bu an- latımlardan etkilenmeyecekler mi? Dışa kapalı bu ailenin içine nüfuz etmek, yabancılar için pek de ko- lay bir olay değildir. Ancak ailenin üyeleri, ötekilerini etkiler, yönlendi- rir. Ister 100 bavulla dönen olsun, ister bikiniyle su kayağı yapan pren- ses olsun, bu tür haberlerden son- ra bir daha Türkiye'ye gelirier mi? Aileterine Türkiye'yi tavsiye ederler mi? Onlar da zengin arkadaşlannı özendirirler mi? Ne dersiniz? Bavul ticaretinin belini kıran Rus ekono- mi bunalımında Laleli esnafının na- sıl ağiaştığını biliyoruz. Gazetede Suudi prensesinin 100 bavulu ha- berini okuyunca bu haberi yazan gazetelerden daha çok, bu yayma tepki göstermeyen esnafa kızdım. Ingiltere'de hastalığa yakalanan 3 kan vericisinin kanlan 11 ülkeye dağıtıldı 4 Defi dana^h kan Türkiye'deZAFERARAPKİRLİ LONDRA-îngiltere'de, "detidana" hastalığına bağlj olarak insanlarda gö- rûlen Creutzfeld-Jakob hastalığına ya- kalanan 3 kan vericisinin kanlannın, aralannda Türkiye'nin de bulunduğu 11 ülkeye satıldığı iddia edildi. The Guardian gazetesinin haberinde, 1996-2000 yıllan arasında dünya ça- pmda binlerce hastanın ve tngiltere'de bazı hemofîli hastalannın tedavisinde bu kanlann kullanıimış olabileceğine dik- kat çekildi. Son dört yılda gerçekleşti- ği belirtilen kan ürünleri ihracatı kap- samında, albümin, polyo aşısı ve Fak- tör 8 gibi maddelerin yurtdışma satıldı- ğı, Türkiye'ye de 840 birim immuno- globulin ihraç edildiği bildirildi. ,_ Creutzfeld-Jakob hastalığına ya- kalananlann ailelerini temsil eden Human BSE Foundation adlı kuru- luşun başkanı Malcolm Tîbbert, ga- zeteye yaptığı açıklamada, bu iddi- alardan dolayı duyduğu "özöntüyü ve kaygıyı'' dile getirdi. trlandahyetkililer, 1998-99 yılla- n arasında, 1996 ve 97'de kan ve- ren ve Creutzfeld-Jakob hastalığına yakalanan bir kişinin albüminininbu- lunduğu bir çocuk felci aşısının kul- lanıldığını kabul etmişlerdi. Bebek- ler ve küçük çocuklarda 83 bin 500 dozluk bu aşınuı büyük bir bölümü- nün kullanıldığı belirtildi. Brezil- ya'nın da, 45 bin adet albümin eşan- tiyonu aldığı kaydedildi. Gazete, bu arada, Ingiltere'de 94 kişinin Creutzfeld-Jakob hastalığı- na yakalandığını, bu kişilerden kan veren 13 kişinin kanlannın 23 kişi- ye verildiğini, aynca bu kanlardan türetilen çeşitli ürünlerin imal edil- dığini bildirdi. The Guardian gazetesi, bu çeşit • The Guardian gazetesinin haberinde, 1996-2000 yıllan arasında dünya çapında binlerce hastanın tedavisinde bu kanlann kullanıimış olabileceğine dikkat çekildi. ürünlerin dış ülkelere satıhnası işlemi- ni, Ingiltere Halk Sağlığı Servisi'nin (NHS) bir kolu olan Bio Products La- boratory (BPL) adlı kunımun üstlendi- ğini, bu kurumun satış yaptığı ülkeler arasında Türkiye, Dubai, Hindistan, Brunei, Mısır, Fas, Umman, Singapur ve Rusya'nın bulunduğunu belirtti. BPL'nin sözcüsü, gazeteye yaptığı açıklamada, Creutzfeld-Jakob hastalığı- nın, plazma veya bu plazmadan türetil- miş ürünler ya da kan verme yoluyla geç- tiğine dair bilimsel bir kanıt bulunma- dığını söyledi. Sözcü BRL'nin, çeşitli ül- kelerdeki ilgili yetkilüeri bilgilendirdi- ğini belırterek "Einnizden gdeni yapük" dedi. Irlanda ve diğer bazı ülkelerin uzman- lannca yapılan testlerde ortaya çıkan- lan hastalıklı kanlann belirlenmesi üze- rine, ithalat yapan 11 ülkede özellikle hemofili gibi sürekli kan nakline ihti- yaç duyan hastalann tedavisini yapan sağlık kurumlannın alarma geçirildiği kaydedildi. Bazı uzmanlar, Ingiltere'nin gerek deli dana gerekse insanlarda görülen versiyonu ve kan ürünleri nedeniyle ka- rantinaya alınarak sağlık alanındaki hiç- bir ürünün dışan çıkmasına izin veril- memesi çağnsında bulunuyorlar. Bu arada Ingiltere'de bir firmanın, hastalıklı olduğu halde aralannda Tür- kiye'nin de bulunduğu tam 70 ülkeye hayvan yemi ihraç ettiği anlaşıldı. Bir- leşmiş Milletler, bu yemleri ithal eden ülkelere uyanda bulundu. Kızılay Genel Başkaru Ertan Gönen, Türkiye'de üretilen veya yabancı kay- naklı sağlık ürünlerinin satışının, Sağ- lık Bakanlığı'nın iznine bağlı olduğu- nu vurguladı. Gönen kanlann bakanlı- ğın izni olmaksızın Türkiye'ye yasal yol- lardan giremeyeceğini belirtti. Almanya'da sivil toplum örgûtkri, hükûmetin BSE konusundaki politikalannı protesto ediyor. (AP) Powell, prvjenin yaşoma geçmesi için ABM'den bile çıhlabileceği mesajını verdi ABD yüze kalkanında' ısrarlıWASHENGTON(AA)-ABD Dışiş- len Bakanı Colin Ptnveü, Amenkan - trievizyon kanallan ABC ve CNN'de katıldığı programlarda, ABD'nin yeni dış politika başlıklanyla ilgi- li bilgiler verdi. Körfez Sava- şı sırasında Genelkurmay Baş- kanhğı görevini yürüten Powell, Bağdât yöne- timinin kitle irriha si- lahlannı geliştirme- sini engellemek ABD'nin gerekeni yapaca- ğmı kaydetti. Washing- ton'da Bush yönetimiyle temaslarda bulunan Irak muhalefetine ilişkin soru- lan yanıtlayan Powell, muhalefete yar- dım konusunda yeni yönetimin için- de görüş aynlıklan olduğu iddialan- nı yalanladı. Powell, "Biz, Irak'a kar- şı politikamızın nasıl olması gerektiği- • Dışişleri Bakanı, Rusya'nın Anti- balistik Fûze Anlaşmasrnda değişiklik yapmayı kabul etmemesi durumunda, anlaşmadan vazgeçebileceklerini bildirdi. konusuna da değinen Powell, bu sis- ıçın ni tarüşöğımız bir süreçteyiz" dedi. Powell, Balkanlar'la ılgıli olarak ise NATO birliklerinin muhtemelen daha yıllarca bölgede kalacağını kaydetti. ABD'nin kurmayı planladığı Ulu- sal Füze Savunma sistemi (NMD) ya ile 1972 yılında imzalanaaAnti- balistik Füze Anlaşmasrnda (ÂBM) değişiklik yapılması için Rusya ile görüşüleceğini, Rusya'nın an- laşmada değişiklik yapılması- na olanak vermemesi ve böyle- ce anlaşmanın artık amaçlanna hizmet etmeyecek duruma gel- mesi halinde, bu anlaşmadan vazgeçebileceklerini de söyledi. Povvell, Israil seçimlerinde ABD'nin herhangi bir tarafa destek vermediği- ni söyleyerek Ortadoğu banşı konu- sunda ABD'nin "dürüstaracT konu- munu sürdüreceğini kaydetti. ABD panikte 'AIDS kadar . tehlikeli' NEW YORK (AA) - Amerikalı uzmanlar, "de- li dana" hastalığının ABD'ye sıçramasının an meselesi olduğu uyan- sında bulundular ve bu konuda ciddi önlemlere başvurulmasını istediler. Alınması istenen önlem- ler arasında, Avrupa ülke- lerinden kan ve kan ürün- leri ithalinin yasaklanma- sı da bulunuyor. Yetkili- lere göre, ilk aşamada alı- nacak önlemler arasında şunlar bulunuyor: • Baö Avrupa ülkelerin- den kan ve kan ürünleri it- halinin yasaklanması. Bu ülkeler arasında Ingiltere, Fransa, Portekiz ve Irlan- da var. • Bu ülkeleri kısa süre önce ziyaret eden kişile- rin kan alımında donör olarak kullanılmaması. • Sığırlar üzerinde da- ha dikkatli testler yapıl- ması. • Içinde sığır jelatini bulunan "Mamba" adlı ürünün hayvanlara yedi- rilmemesi. Konuyla ilgili olarak açıklamada bulunan Amerikan Kızılhaçı kan bölümü yetkililerinden Dr. Rebecca Haley, deli dana hastalığının AJDS kadar tehlikeli olduğuna dikkat çekti. Elmek: [email protected] Fax:0312-46815 79 2001 MAYIS DÖNEMİKAMU PERSONELİ YABANa DİL BİLGİSEVİYE TESPİT SESAVI (KPDS) BAŞVURMA KOŞULLARINA İLİŞKİN BAZI AÇIKLAMALAR 1. Yabancı dıl taznunatı almak isteyen kamu personeli ile yatınm hızmetlennde çdışmalaıı nedeniyle maktu yaban- cı dıl taznunatından yararlanmak isteyen teknık personelın yabancı dıl bılgısı sevıyesuu belırlemek için yapılacak olan Kamu Personeli Yabancı Dil Bügısi Seviye Tespıt Sınavı, 657 sayıh Devlet Memurlan Kanunu'nun213. maddesmden sonra gelen değişik ek maddesıne göre Malıye Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığı'nın, 26.06.1990 tarih ve 20560 sayılı Resnu Gazete'de yayımlanan teblığı ile 21.09.1990 tanh ve 20642 sayılı Resıru Gazete'de yayunlanan "Kamu Personeli Yabancı Dıl Bılgısı Sevıyesının Tespıtıne Dair Esaslar" uyannca Yükseköğretim Kunılu Oğrenci Seçme ve Yerleştinne Merkezı (ÖSYM) tarafından yürütülecektu. 2. Sınav. 6 M«>ıs 2001 tanhınde Ankara ve Lefkoşa'da, haş- vuran aday sayısı fazla olduğu takdırde, uygun görülen dığer büyük şehırlerde de yapılacaktır. 3. Suıava, yabancı dil tazminatından yararlanmak isteyen 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu (aylıklannı bü kanunun ek geçıcı maddelenne göre alanlar dahil) 926 sayılı Türk Sılahlı Kuvvetlen Personel Kanunu, 2802 sayılı Hâkım ve Savcılar Kanunu, 2914 sa- yılı Yükseköğretim Personel Kanunu ve 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu 'na göre çalışmakta olanlar, kadrolar kar- şılık göstenlmek suretıyle sözieşmelı olarak çalışan personel ile 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nın 3'c mad- desıne tabı sözieşmelı persone! katılabılır. Aynca, personelinin yabancı dil bılgısı sevıyesıni tespıt etmek isteyen dığer kamu kurum ve kuruluşlarmda çalışan personel de bu sınava katilabılır Yurtdışında Görevlendırilecek Memurtann Se- çun Esaslanna Daır Yönetmelik'ın değışık 7. maddesı gereğince, kamu kurum ve kuruluşlannca yurtdışı teşkilatında sü- rekli göreve atanacak memurlar ile diğer görevlılerin de bu sınava gırrnesı gerekmektedır. Kamu kurum ve kuruluşla- nnda 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu nun 4<B maddesıne göre sözieşmelı statüde çalışacak; a) Müterctm veya ter- cûmanlann işe başlatüabilmelen için dığer şartlar yanmda yabancı dıl bılgılennuı asgan (B) düzeymde, b) Çözümleyı- ci ve programcılann ıse ışe başlatılabılmelen ıçın dığer şartlar yanında yabancı dıl bılgılennın asgan (D) düzeyınde ol- ması gerekmektedır. Bu nedenle, halen bu görevlerde çalışmakta olanlardan yabancı dil bılgısı sev ıvesını tespıt ettırmek ısteyenler ile söz konusu görevlerde çalışmak üzere kamu kurum ve kuruluşlanna başvuruda bulunma arzusunda olan fakülte veya yüksekokul mezunlannın bu suıava kablmalan mümkün bulunmaktadır. Aynca 1996 yılında Yükseköğre- üm Kurulu yurtdışma lısansüstü öğrenım görmek üzere öğrenci göndenrken adaylann KPDS'den (Almanca, Fransızca veya Ingilızce) en az 40 puan almalannı, 1999 yılında ıse araştırma görevlisi kadiosuna atanmak suretıyle yurtıçinde lı- sansüstü eğıütn yaptırmak ıçın KPDS'den en az 60 puan almalannı şart koşmuştur. Bu koşullann daha sonrakı dönem- lerde de uygulanmaya konulup konulmayacağı bılınmemekle bırlıkte Lısansüstü Eğitimı Gıriş Sınavma (LES) gırmek isteyen adaylann KPDS'ye gırmeye lcarar venrken bu durumu da göz önünde tutmalan yararlanna olacaktu-. Lısansüs- tü Eğıtım ve Öğretim Yönetmelığı'nin 2. maddesı de LES'ten başvurulan programın puan türünde en az 45 puan alın- rnasını öngönnektedır. Araştırma görevlisi seçme ve atama ışlemlennde yabancı dıl yeterlik sınavı yenne KPDS sonuç- lannın kullanılması olanağı bulunduğundan, Yükseköğretım Kunılu'nun 16.04.1997 tanh ve 97.13 1034 sayılı karan uyannca lısans programlannın son sınınnda veya son sınıfian bir öncekı sınıfta okuyan öğrenciler de bu sınava gırebı- leceklerdır. Yükseköğretim Kurulu, Kuzey Kıbns Türk Cumhunyeü dışındakı yurtdışı ümversitelennin lngılız Dılı ve Edebiyaü, Amenkan Kültürü ve Edebıyatı, Fransız Dilı ve Edebıyatı, Alman Dılı ve Edebıyatı programlanndan ve Al- manca, Fransızca, Ingilızce Öğretmenlığı ile bu dıllenn Mütercım-Tercümaıılık programianndan mezun olan TC uy- nıklu öğrencilenn alacaklan dıplomalann denklık ışlemlennın a) mezun olunan program, yükseköğretim kurumunun bu- lunduğu ülkenin anadıluıden farklı ıse başvuru sahıbınin KPDS'den en az 70 puan alması koşuluyla yapılmasuıa, b) me- zun olunan program o ülkenın anadılı ile aynı ıse alman diplomaya doğrudan denklik venlmesıne karar vermiştır. Bu şartian taşıyarak Yükseköğretim Kumlu'na denklık ışlemlen için başvuranlara KPDS'ye gırebılmelen için bu- yazı ve- hlmektedır. Herhangi bır kurumda çalışmamakla bırlıkte yabancı dıl bılgısı sevıyesıni tespıt ettırmek isteyen fakülte ve- ya yüksekokul mezunlan ile üniversıtelerce kendılerinden KPDS puanı istenen öğrenciler de bu suıava katilabılır. 4. Sı- nav, Almanca, Arapça, Bulgarca, Çinçe, Danca (Danish Dili), Farsça, Fransızca, Hollandaca (Dutch Dilı), Ingilızce, lr- landaca, Ispanyolca, Italyanca, Lehçe, Macarca, Portekızce, Rumence, Rusça, Sırpça ve Yunancadan yapılacaktır An- cak yatınm hızmetlennde çalışmalan nedeniyle maktu yabancı dıl tazminatından yararlanmak isteyen teknık personel yalnız Almanca, Fransızca ya da lngilızceden sınava girebıleceklerdır. 5. Başvunılar 12 Şnbat - 23 Şubat 2001 tarihle- ri arasında yapılacaktır. 6. Başvurmak isteyen adaylar önce valılıklenn ıl ve ıJçelerde kûrduklan bürolar iJe ünıversıte rektörlüklennden, başvuru ve smav ücreunı ödemek üzere banka belgesmı temin edecekler ve bu belgeyle 17.000.000 TL. yabracaklar; daha sonra ücretin yatmldığını gösteren banka belgesının ÖSYM kuponunu bu bürolara veya üniver- site rektörlüklerine vererek başvurma belgesı ve kılavuz alacaklardır. 7. Adaylar, başvunna belgelenne son alü ay içın- de çekümiş, bası açık bir fotoğraf yapıştırarak kılavuzda belirtilen kurallara göre doldurduktan sonra halen bır kunım- da çalışmakta olanlar, bu belgeyı kurumunun en üst amir veya onun görevlendireceği yetkjlılere onaylattıracaklar; Lı- sansüstü Eğitiıni Giris Sınavına ^LES) gırmek ısteyenlerden, bu sınavın yapıldığı tanhten ıdbaren bir yıi ıçinde bir li- sans programından mezun olabılecek durumda olup KPDS'ye başvuranlar ile bır lısans programının son sınınnda veya son sınıftan bır önceki sınıfta okuyanlar ıse onayı kendı ünıversıtelenne yaphracaklardu-. Adaylar onaylattıklan başvur- ma belgelennı en geç 23 Şubat 2001 tanhıne kadar kendılenne en yakm ıl/dçe Mıllı Eğitım Müdürlükleri veya üniver- site rektöriüklenne teslım edeceklerdır. Başı açık fotoğraf yapıştırmayan veya fotoğraf yerinı boş bırakan adaylann baş- vurma belgelen teslım almmayacaktır. KKTC'den başvuracak adaylar ise başvuru süresı ıçinde "Bedrettın Demirel Cad. No: 101 Lefkoşa/KKTC" adresin- dekı ÖSYM Temsılcihğı'nden başvuru ve sınav ücretini ödemek üzere banka belgesı temın edecekler ve ilgili hesaba bu belge ile 17.000.000 TL yaüracaklardır. Başvunna belgelennı kılavuzda belirtilen kurallara göre doldurduktan son- ra en geç 23 Şubat 2001 tanhınde yukanda adresı venlen ÖSYM Temsilctliğı'ne teslım edeeklerdır. 8. Başvunısu veya sınavı geçersiz sayılan ya da herhangi bir nedenle suıava girmeyen adaylann ücretleri geri veril- meyecektir. 9. Posta ile merkezımıze BÖnderilen başvunılar kabul edilmeyecektir. OSYMBAŞKANUĞI Basın: 2665 TIPTA UZMANLIK EĞİTİMt GİRİŞ SINAVTNA KATILMAK İSTEYENLERİN DİKKA3İNE! Sağlık Bakanlığı eğitim hastanelerine, üniversitelerin tıp fakûltelen- ne ve Gülhane Askeri Tıp Fakultesi'ne Tababet Uzmanlık Tüzüğü, Yük- seköğretim Kanunu, ilgili yönetmelik ve protokol hükümleri çerçevesin- de tıpta uzmanlık eğıtimi görmek üzere alınacak adaylann seçme sına- vı Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezı tarafından 14-15 Nisan 2001 tanhlennde Ankara'da yapılacaktır. 1- Sınavın adı 2001 Nisan Dönemi Tıpta Uzmanhk Eğirimi Giris SınavTdır (TUS) Sınavın birinci basama- gını teşkil eden Yabancı Dil Sınavı 14 Nisan 2001 Cumartesi günü saat 09.30'da uygulanacaktır. Bu sınavda başanlı olan adaylar ile 10 Nisan 1999, 18 EyJüI 1999,11 Aralık 1999,15 Nisan 2000 veya 16 Eyfül 2000 tarihlerinde yapılan yabancı dil sınavlanndan en az birinde başanlı olup yalnız Sağlık Bakanlığı eğitim hastanelerinde uzmanlık eğitimi görmek isteyen adaylar 15 Nisan 2001 Pazar günü saat 13.30'da yapılacak olan Bilım Sınavı'na alınacaklardır. 2-2001-TUS Nisan Dönemi'ne başvuru süresi 05-16 Şubat 2001 tarihlen arasındadır. Sınava başvurmak ve ka- tılmak için sınav tarihine kadar ilgili fakülteden mezun olmak şarttır. 3- Bu sınava başvunna, sınavın uygulanması ve değerlendirilmesi ile yer- leştinne işlemlerine ilişkin bilgiler, 2001 -TUS Nisan Dönemi Kılavuzu'nda (TUS Kılavuzu) yer almıştır. 2001-TUS Nisan Dönemi'ne başvuracak adaylar, 2001-TUS Nisan Dönemi Kılavuzu, Başvunna Belgesi ve Sı- nav Ücreti Banka Belgesi'nden oluşan başvuru e\Takını, 2.000.000.-TL karşılığmda Sağlık Bakanlığı II Müdürlüklerinden. KKTC'de oturanlar ise "Bedrettin Demirel Caddesi No: 101, Lefkoşa/KKTC adresindeki ÖSYM Temsılcıhgf nden alacaklardır. Adaylar kılavuzda belirtilen ku- rallara göre doldurdukları Başvurma Belgesi ve sınav ücreti olan 20.000.000.-TL'yi bankaya yatırdıklannı belgeleyen Sınav Ücreti Ban- ka Belgesi ÖSYM kuponunu en geç 16 Şubat 2001 tanhine kadar ken- dilerine en yakın ll Sağlık Müdürlüğü'ne teslim edeceklerdir. Halen ül- kemizde bulunan yabancı u\Tuklu adaylar, TC uyruklu adaylar gibi baş- vuru evrakı ücretini ödemek suretiyle Kılavuz ve Başvurma Belgelen 'ni Sağlık Bakanlıfı II Müdürlükleri'nden alarak 2001-TUS Nisan Döne- mi'ne başvurabilirler. Yurtdışında bulunan yabancı uyruklu adaylar kı- lavuz ve başvurma belgelerini ücret ödemeden ÖSYM'den yazılı olarak isteyebilirler. Bu adaylann sınava girebilmeleri ıçın başvuru evrakı ve sı- nav ücreti olarak "ÖSYM-TUS-615856-2 Yapı ve Kredi Bankası Güve- nevler Şubesi Ankara-Türkije'* hesabına 30 ABD Dolan yatumalan (Türkiye Cumhunyeti Merkez Bankası'nca konvertibilitesi kabul edilen, 30 ABD Dolan karşılığı yabancı para olabilir) ve bu parayı yahrdıklan bankadan alacaklan, yurtdışuıdan başNTiruyorlarsa banka çekıni, yurti- çinden başvuruyorlarsa banka dekontunu (Yurtdışından başvTiranlar için teleks, havale kâğıdı, dekont vb. kabul edilmez) Başvurma Belgesi'ne ekleyerek süresi içinde ÖSYM'ye ulaşacak şekilde göndermeleri gere- kir. 4-Tıp fakültesi mezunlan ve sınav tarihine kadar stajyerliğuıi tamam- lamış teğmen, üsteğmen veya yüzbaşı rütbesindeki askeri sağlık perso- nelinin yanı sıra Sağlık Bakanlığı eğıtım hastanelerinde Tababet Uz- manlıkTüzüğü"nün 6. maddesinin B bendınde belirtilendallarda uzman- lık eğitimi görmek isteyen veteriner ve eczacılık fakülteleri ile fen faküJ- tesi ve dengi fakültelerin biyoloji ve kimya bölümü mezunlan ile Taba- bet Uzmanlık Tüzüğü'nün 7. maddesine göre üniversitelerdekı tıpta uz- manlık programlannda aylıksız olarak eğitim görmek isteyen tıp fakül- tesi mezunu yabancı uyruklu adaylar da 2001-TUS Nisan Dönemi'ne baş- vurabilirler. 5- Başvunısu geçerli sayılan adaylann Suıava Giriş ve Kim- lik Belgeleri 24 Mart 2001 tanhıne kadar adaylann adreslerine postalan- mış olacaktu. 6-Postalardaki gecikmelerden merkezımız sorumlu değil- dir. Sınava Giriş ve Kimlık Belgeleri 11 Nisan 2001 tanhıne kadar elle- rine geçmeyen adaylar merkezimize başvurarak bu belgelennı yeniden çıkartabilirler. 7-2001-TUS Nisan Dönemi ile ilgili danışma için 298 80 50 (ÖSYM-Ankara) numaralı teiefona başvurabilirler OSYMBAŞKANUĞI Basn: 3348
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle