19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 ŞUBAT 2001 CUMARTESJ SOZDE SOYKIRIM Soykmm anıü yapılacak • ERZURUM (Cumhuriyet) - Paris Belediye Meclisi'nin Ermeni anıtı dikeceğini açıklaması Erzurum Büyükşehir Belediyesi'ni harekete geçirdi. Belediye, kente soykınm anıtı dikmeye hazırlanıyor. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mahmut Uykusuz, "Fransa, Kurtuluş Savaşı yıllannda Adana, Maraş ve Antep'te katlettiği insanlann, Cezayir'deki 1.5 miryon insanın hesabını Avrupa'daki dostlan ile Türkiye'ye vermelidir. Biz de gerçekleri ortaya koymak amacıyla şehrin girişine soykmm anıtı yapmaya karar verdik. Üniversite kavşağına yapacağımız anıt ile ilgili girişimlere başladık" diye konuştu. Karar kavgayı könükleyecek' • tstanbul Haber Servisi - Türkiye Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SESAM); Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızıstan, Türkmenistan, KKTC, Tataristan ve Başkurdistan sinemacılan adına, Fransa'nm sözde Ermeni soykınmmı kabul etmesini kınadı. SESAM, kararın uluslararası banşı değil, kavgayı ve ihtilafı körüİdeyici içerikte olduğunu vurguladı. Iteden şimdi ve myeTürkter' • LONDRA(AA)- lngiltere'de yayımlanan The Spectator dergisi, sözde Ermeni soykınmı tartışmalanyla ilgili olarak son zamanlarda 'kendinı Türkiye'ye ve Türklere karşı haklı ve üstün görme' dalgasının bütün Avrupa'yı kapladığını yazdı. Dergi, Ingiltere de dahil olmak üzere Avrupa'daki bu dalganın 'sorgulanmaya muhtaç olduğunu' belirttikten sonra, "Neden şimdi ve niye Türkler" sorusunu sordu. The Spectator yazan Anthony Daniels tarafindan kaleme alınan yazıda. Fransa'da kabul edilen yasanın Türkiye'de yarattığı öfke, kendisi de Fransız eğitim sistemiyle yetişen aydın bir Türk kadınının, "Fransızlar ne yaptıklannı sanıyorlar, kendi dolaplannda sakh bulunan ıskeletleri görmüyorlar mı" sözleriyle özetlendi. Alcatel'den • İSTANBUL(AA)- Alcatel Teletaş, Türk Telekom yönetiminin cep telefonu hattı için gerekli altyapı sağlanmasma yönelik ihalede Alcatel'in ihale dışmda bırakılmasma karar verdiğine ilişkin olarak basında çıkan haberler üzerine borsaya bir açıklama gönderdi. Açıklamada, Alcatel Teletaş Telekomünikasyon Endüstri Ticaret AŞ'nin, yüzde35'i halka açık, 700 çalışanı olan bir Türk şirketi olarak Fransa'ya uygulanan veya uygulanacak ekonomik yaptınmlann muhatabı olarak gösterilmesinin doğru olmadığı bildirdi. TÜSİAD, hükümetin Fransız mallarına uyguladığı boykota karşı çıktı Tazmiııat uyarısıHaber Merkezi - Hüküme- tin Fransız mallarına yönelik boykotu kaldırmasını isteyen TÜSİAD, doğacak zararlan için Fransa'nın Türkiye'den tazminat isteyebileceğini sa- vundu. TÜSİAD, Avrupa Bir- liği'nin de misilleme yapabi- leceği uyansmda bulunurken AB Komisyonu'nun genişle- meden sorumlu üyesi Günter Verheugen, Türkiye'nin, aşı- n tepkı göstermekten kaçın- ması gerektiğini belirtti. Türkiye'nin en büyük sana- yici ve işadamlannı bünye- sinde toplayan TÜSlAD, hü- kümetten Fransız mallanna karşı uygulanan boykotu kal- drrmasını istedi. Hûkflmete mektup Internet'te yayın yapan NTVMSNBC'nın haberine göre TÜSÎAD Yönetim Ku- rulu Başkanı Toncay Özilhan, Başbakan Bûlent Ecevit, yar- dımcılan MesutYıhnaz,Dev- let BahçeK ve ilgili bakanlara birer mektup gönderdi. 310- The Economist: Türkiye Avrupa ilişkÛeri bozulacak LONDRA (AA) - lngiltere'de yayımlanan haftalık sıyaset ve ekonomi dergisi The Economist, Fransa parlamentosunun çıkardığı sözde Ermeni soykınmına ılişkın yasanın, Türkiye ile Avrupa Bırhğı (AB) arasındakı ılışkılerı olumsu2 yönde etkileyeceği yorumunda bulundu. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirec'ın yasayı imzalamasıyla "dunımun daha da vahim bir hal aldığuu" belirten dergı, Türkiye'nin, "imzanın mürekkebi bile kurumadan" Fransa'ya karşı bir dızı önlem aldığını anımsattı. "Kimsenin bu tepknün şiddetini sûrpriz olarak görmemesi gerektiğini" yazan The Economist, Fransız Parlamentosu karannın bütün Ermenıleri memnun ettiğini söylemenın mümkün olmadığını behrttı ve Istanbul'da yayınlanan Agos gazetesi edıtörü Hırant Dink'in, "Olanlar yine tabu olarak kalmaya devam ediyor. Yaşananlara soykmm adını vermekse hiçbir faydalı sonuç getinniyor'' şeklindeki sözlerini aktardı. Dergı, Fransız Parlamentosu karanyla başlayan yenı sürecin AB'nin bir Batı kulübü olduğunu ve Türkiye'ye kapılannı asla açmayacağını savunan Türk çevrelerinin elini güçlendirdiğini savunurken "AB'nin Türkiye'den istediği reformlann yapılmasını önlemek daha kolaylaşa" ifadesini kullandı. Verheugen: Soykınm iddiaları tarihçilere bırakılmalı 'Türkiye'ye ihtiyacımız var' GûnterVTerbeagen Haber Merkezi - AB Komisyo- nu'nun genişlemeden sorumlu üye- sı Günter Verheugen, Ermeni soykı- nmı iddialannm tarihçiler tarafin- dan ele alınması gerektiğini belirte- rek"ÖzeBUde bir Ahnan olarak bu- nun çok hissi bir konu olduğunun farkındayım. Türkiye'yi çok iyi an- lıyonun,ancaktekrarlr\ < orum,buişi tarihçilere bırakryorum. Türkiye'ye sükûaetveaşm tepki gösterümeme- sini öneririm " dedi. Verheugen, C- NN Türk'te Türkiye'nin AB üyeli- ği sürecine ilişkin açıklamalarda bu- lundu. Verheugen AP'nin genişle- me raporunda Türkiye'den bahse- dilmemesi ve Türkiye'nin Stock- holm'deki toplanuya davet edilme- mesinin anımsatüması üzerine, Av- rupa Komisyonu'na yolladığı direk- tiıle, "Türkrye'nin aday ülke olarak besaba kaülması gerektiği* 1 konu- sunda uyanda bulunduğunu belirte- rek karşüaşılan sonınlann temel ne- deni olarak Türkiye ile müzakerele- rin henüz başlamamasını gösterdi. cak 2000 tarihli mektupta Fransa'dan yapılan gıda itha- latının gümrüklerde bloke edildiği belirtilirken ileride doğabilecek sıkıntılara dikkat çekildi. Özilhan mektubunda, Av- rupa Birliği'nin misilleme ya- pabileceği uyansmda da bu- lundu. "AB ilişkileri çerçeve- sinde Türkiye'nin gümrükler- de btokaj yapmaya hakkı yok- tur. Kanıtianması haKnde, bu uygulama AB'den misilleme- ye yol açarak Türldye'yi zara- ra uğratabilecektir" diyen Özilhan, "Fransa, Dünya Tî- caretÖrgütü nezdinde Türki- ye aleyhinde girişimlerde bu- lunarak Türk ihracanna kar- şı bağlayıcı tedbir akbrabile- cektir. Bu çerçevede Fransa, uğradığı zarann t»7inin edü- mesini isteyebifir" değerlen- dirmesinde bulundu. 'Blokaj mümkün değil' Gümrük Müsteşarlığı'ndan yapılan açıklamada ise malla- nn engellenmesinin müste- şarlığın yetkisinde olmadığı belirtilerek "Gıda maddeleri kontrol belgesine tabi olup, kontrol belgesi Tanm Bakan- hğı tarafindan verümektedir. Gümrük idarelerinin böyle bir btokaj koyması yasal ola- rak mümkün bulunmamak- tadır" denıldı. Keçeciler: Gümrüklere gelen mal geçer Devlet Bakam Mehmet Ke- çedler,"Fransız maüan Türk gümrüklerinden geçmiyor" iddialanyla ilgili olarak. "Bi- zim gümrüklere gelen mal ge- çer. Çünkü aksi takdirde Av- rupa gümrük birliği ile çok ciddi sorunumuz çıkar. Kati- yen öyle bir şey yapamayız. A- ma Türk halkı Fransız malla- rmı almamak suretiyle bunla- n boykot edecektir" dedı. L/zunbayram tatiUerinde tatikikrin en çok tercih ettiği ülkeler arasında yer alan Fransa'ya, yanyıl tatilinden sonra Kurban Bayramı'nda da rağbet edilmeyeceğe benziyor. Tur rezervasyonlan iptal ediliyor, ilanlan bile protestoya neden oluyor Türk tıuist: Adîeu Paris! AYNURKESKtNTÜRK Sözde Ermeni Soykınmı Yasası'nın Fransız Parlamen- tosu'nda kabul edılmesinin ardından turizmde de tepkiler devam ediyor. Uzun bayram tatillerinde tatılcilenn en çok tercih ettiği ülkeler arasında yer alan Fran- sa'ya, yanyıl tatilinden sonra Kurban Bayramı'nda da rağ- bet edilmeyeceğe benziyor. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TURSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, Fransız Par- lamentosu'nda alınan karara tepki verihnesmin doğnı ol- duğunu, seyahat acentelennın başka yerlere turlar düzenle- • Bien Tur Acente Müdürü Kuşkaya, sözde Ermeni Soykınmı Yasası'nın kabul edilmesinden önce planlannda birçok Fransa turunun olduğunu, istek gelmeyince bunlann birer birer iptal olduğunu bildirdi. Kuşkaya, gazetelere verdikleri Paris turlan için bile telefonla tepki aldıklannı söyledi. yeceğini belirtti. Bu durumun zaman içinde Fransa'dan ge- lecek turistleri de etkileyece- ğini vurgulayan Ulusoy, "Gö- nül bu noktalara gebnesini is- temezdi, ancak vatandaşuı tercih hakkına saygılryız" di- ye konuştu. Bien Tur'un Acente Müdürü Hakan Kuş- kaya. geçen yıl Kurban Bay- ramı için Fransa'ya 20 uçak- la yaklaşık 3 bin yolcu götür- düklerini, ancak bu yıl 3-4 ki- şinin dahi rezervasyon yaptır- madığıru söyledi. Farkh yönler Ermeni Soykınmı Ya- sası'nın kabul edilmesinden önce planlannda birçok Fran- sa turunun olduğunu ifade e- den Kuşkaya, istek gelmeyin- ce bunlann birer birer iptal ol- duğunu bildirdi. Gazetelere verdikleri Paris turlan için bi- le telefonla tepki aldıklannı belirten Kuşkaya, bu yüzden farklı destinasyonlan ön pla- na çıkardıklarmı söyledi. Asya Tur Satış Sorumlusu NesKhan Yaraşan da, özellık- le Euro Disneyland'dan dola- yı çocuklann yanyıl tatilinde en çok gittikleri yer olan Pa- ris'in bu yıl hiç tercih edilme- diğini ve bu durumu çok do- ğal bir tepki olarak karşıladık- lannı belirtti. Kurban Bayra- mı rezervasyonlannda da şimdiden iptaller yaşandığını belirten Yaraşan, "Bu yüzden birçok yolcuya, verdikleri pe- şinaüan geri ödemekzorunda kaldık" dedı. NKARA: SÖZLERİNİ UYGULAMADA GÖSTER Koçaryan ciddiye ahnmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan'ın basm aracılığıyla ilettiği mesajlan uygulamada göstermesi gerektiğini bildirdi. Başbakan Bülent Ecevit, Koçaryan'ın toprak istemi obnayacaklanna ilişkin sözlerini "ciddiye almadığmı'" kaydetti. Cumhurbaşkanlığı ıse Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Koçaryan'a bir yanıtı "Bir taraftan da tazminat talepleri yayguüaşıyor. Bunu ciddiye abnryorum" dedi. Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Tacan Üdem, basm toplantısı düzenledi. Koçaryan'ın "Türkiye ile dolayh değil, doğrudan görüşme istediği'' ve "yalnızca sözde Ermeni soykınmının tanmmasının yeterli olacağı" mesajını gönderdiğinin anımsatıhnası üzerineolmadığını belirterek "Ermenistan'ıntavn, Robert Koçaryan Hdem, "Demeç ilişldlerin geleceği açısmdan konusunda Saym belhieyici özeDik gösterecektir" açıklamasmı yaptı. Gazetecilerin sonılannı yanıtlayan Ecevit, Koçaryan'ın sözleri üzerine Cumhurbaşkanımızm bir yanıtı söz konusu değOdir" dedi. Dışişleri Bakam tsmail Cem, Fransa'mn 'küçük potitika' yaptığım söyledi. OSTL UĞUN BOZULMAMASINI İSTEDİ Chirac'dan Sezer'e mektup I Baştarafi 1. Sayfada Fransa Ulusal Meclisi'nin kabul ettiği sözde soykınmı yasasını onaylayan Chirac, Sezer'in yasa kabul edılmeden önce gönderdiği mektuba dün yanıt verdi. Yasanın, bundan sonraki etkileri ve aynntılanna değinmeyen Chirac, iyi niyet beyanında bulundu. Chirac mektubunda şu üç mesajı iletti: Hükümet sorumlu CteÇII: Bu yasa, hükümetin değil, yasamanın inisiyanfiyle kabul edilmiştir. nedeniyle ilişkilerimizde bazı güçlüklerle karşılacağımızın farkındayız. Fransa ile Türkiye arasında tarihsel bir dostluk ve işbirliği Jacques Chirac bulunmaktadır. elerimiz arasındaki ilişkilerin bu yasayla etkilenmemesinı istiyoruz. Desteğimiz SÜrecek: Yasa. Fransa'nın dış politikasında hiçbir tutum değişikliğine neden ohnayacaktır. Fransa Helsinki zirvesinden bu yana gelişen süreçte Yürütmenin meclise müdahalesi söz konusu olamaz. Cüç dönem asılmah: Türkiye'nin gösterdiği tepkiyi anlayışla karşılıyoruz. Bu yasa Türkiye'nin AB üyeliğı için ağırlığını koymuştur. Fransa, Türkiye'nin AB üyeliğine verdiği desteği bundan sonra da tüm gücüyle sürdürecektir. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Sezer'in Umudu 31 Ocak Perşembe günü saat 14.00'te Çan- kaya'da bir "zirve" gerçekleşti. Cumhurbaşka- nı ile görüşme başvurusunu içeren metnin altın- da 270 imza vardı ve bu metin şöyleydi: "Ülke- mizın içinde bulunduğu ekonomik ve siyasal so- runlaria ağıhaşmış gerılımlı süreçte, sanat ve kültür ınsanlan olarak sorumluluk ve kaygı duy- maktayız. Size bu kaygı ve dileklerimizi iletmek, görüş ve önerilennizi öğrenmek üzere, farklı sa- nat dallannın temsil edildiği birgrup için maka- mınızdan randevu talep ediyoruz. Saygılanmız- la." Araya Çankaya'nın yeni yıl kabul törenleri ve belki başka nedenlerin de gimnesıyle yanıt biröl- çüde geciktiyse de, sonuçta beklenen buluşma gerçekleşti; 270 imza adına 40 yazar ve sanat- çı köşke çıkarak Sayın Ahmet Necdet Sezer'e yukardaki özetin açıklanışı olan ıkı sayfalık ortak bir metin sundu. Böylece, sanıyorum ki, Aziz Nesin'in adıyla özdeşleşen "Aydınlar Dilekçe- s/"nden on yedi yıl sonra, bu kez sanatçı ağır- lıklı bir aydınlar topluluğunun, Çankaya'yla bu kapsam ve düzeyde ilişkisi ikinci kez gerçekleş- miş oldu. Kuşkusuz, çok önemli bir farkla: "Ay- dınlarDılekçesı"n\n muhatabı, ülkede demokra- siyi -olduğu kadarıyla da- katletmiş bir darbe li- deriydi ve söz konusu dilekçe ona karşı bir "ma- nifesto" gibi hazırlanmıştı. Bugunkü muhatap ise seçılmış bir cumhurbaşkanı, demokrat kım- liğiyle seçkinleşmiş, bir kişilikti. Sayın Ahmet Necdet Sezer'le görüşmemizde kendisinden işittiklerimiz ve izlenımlerimız, kışiliğine ilişkin görüş ve izlenimlerın haklılığını fazlasıyla kanıt- ladı... ••• Çankaya'daki buluşmayı gerçekleştiren "Sa- natçılarGırişimi", oradaki sunuş konuşmasında da özellikle ve önemle belirtildiği gibı, bir dernek ya da kuruluşun adı değil. Cumhurbaşkanlığı kabul salonundaki sandalye ve koltuklann tümü- nü dolduran 40 kişi arasında, birbirlenni ismen ve ürünleriyle tanıyor olsalar da, ilk kez karşıla- şanlar vardı... Orada bulunan herkes, tıpkı baş- vuru metninin altındaki 270 imza gibi, herhangi bir dernek ya da kuruluşun temsilcisı olarak de- ğil, kendı sanatçı-aydın kimliklerı, kendı kışisel vicdanlarının buyruğu ve sorumluluk duygulany- la bir araya gelmışlerdı... "Sanatçılar Gınşimı" adı, bu "kendiliğinden" denilebilecek oluşumlar sırasında yine kendiliğinden, ortak aklın ürünü olarak ortaya çıkmıştı... "Vıcdan" ve "sorumlu- luk duygusu"nu harekete geçiren etken ise, yi- ne ortak başvuru metninin giriş cümlesındeydi: "Ülkemızin içinde bulunduğu ekonomik ve si- yasal sorunlaha ağıhaşmış genlimli süreç.." ••• Gerek kısa sunuş konuşmamızda, gerek Sa- yın Cumhurbaşkanı'na sunulan iki sayfalık ortak metinde, gerekse içten ve aç*k sözlü bir söyle- şi ortamında gerçekleşen konuşmalarda, altı çi- zilen konular ve saptayımlar özetle şöyleydi: Bü- tün sorunlanmızın temelinde toplumsal adalet- sizlik ve gelir dağılımındaki dengesizlik yer al- makta, bunlar "suç" ve "şıddet"\ beslemekte- dir. özgüriükler alanındaki engeller nedeniyle geniş halk kitlelerinın seslerinı duyuramayışı top- lumsal gerilimı tırmandırmaktadır. Sorunlanmı- zın çözümü şiddet ve baskıda değil, demokra- sıde; ozgurlüklerin kısıtlanmasında değil, geniş- letilmesindedir... Şıddetin hiçbir soruna çözüm olamayacağının, tam tersine bu sorunları ağır- laştıracağının en yakın örneğı "hayata dönüş" adı altında gerçekleştirilen cezaevi operasyon- lan olmuştur. Kaldı kı yaşam hakkı tüm insan haklannın en kutsal olanıdır ve siyasal iktidar herhangi bir sorunun çözümunde öncelikle bu ilkeyi gözetmekle yükümlüdür... Sonuç olarak, F tipi cezaevleri konusunda verilmiş olan "top- lumsal mutabakat" sözü tutulmalı ve ölum oruç- lannın sona erdirilmesı için görüşmeler bir an önce başlatılmalı; pankart asan öğrenciyi terör suçlusu sayan "siyasal suç" kavramı başta ol- mak üzere anayasa ve tüm yasalar demokrasi karşıtı hüküm ve anlayışlardan arındırılmalı; "şartlı salıverme" yasası hukukun evrensel ılke- lerine uygun duruma getırilmelı; düşüncenin suç olmaması gereğinden hareketle, insan haklan- na duyariı, çağdaş ve özgürlükçü yeni bir ana- yasa toplumsal katılımia oluşturulmalıdır... • • • Sayın Cumhurbaşkanı'nın bütün bu konular- da açık-seçik görtışlere ve -konumunun gerek- tirdiği bir üslup farkıyla- ortak metnımizde dile getirilen kaygılanmızdan pek de farklı olmayan kaygılarasahip olduğu kuşkusuzdu... Sayın Se- zer de bizler gibi düşünce ve yaratma özgürlü- ğünün sınırsız olması gerektiğıne inanıyor; olum- suzluklann temelinde ekonominin yattığını, top- lumsal sorunları çözümlemenin önem sıralama- sında hukukun ön sırada yer aldığını düşünüyor, "bas/n/nayd/n/af/77agörew"ninaltınıçiziyordu... Sınırsız olması gereken düşüncenin "anlatım"a dönüşmesı sırasında, hukukun evrensel ılkele- rine bağlı kalarak, ne gibi kısrtlamala' söz konu- su olabilirdi? Bunu kim, nasıl saptayacaktı? Söy- leşiyi bu konuda derinleştirmeye zaman ne ya- zık ki yeterli değildi... Fakat Sayın Sezer'le bu gö- rüşmemizde benim asıl önemle altını çızdiğim, onun "sıvil toplum kuruluşlan "nın varığına ve et- kinliğine ilişkin olarak yaptığı özel vurgu oldu... Sayıh Sezer, yaşadığımız tüm olumsuzluklara karşın umutluydu... Çünkü, -kavram karmaşası olmaması için "gönüllü kuruluşlar" dıye adlan- dırdığı- bu kuruluşların, demokrasi, gelir dağılı- mında adalet, saydamlık hedefleriyle toplumun önünde yer aldığını görüyor, bunu deınokrasimî- zin olgunlaşmakta oluşunun önemli bir göster- gesi sayıyordu. Yeni bir anayasaya ^avuşursak bu kuruluşlara bir "dayanak" sağlamak istediği- ni sözlerine özenle ekledi... ••• Devletin en yüksek erki tarafındar bir tek bcı son cümlenin söylenmiş olması bile Sayın Se- zer'le görüşmemizin anlamını belirlîmeye ye>- teriidir. Sayın Cumhurbaşkanı'nın unudunu v e bu umudun içeriğini onunla paylaşr'oruz... B u umudu iyi anlamak, savunmak, somLtlastırmak, geliştirmek gerekiyor... Çünkü ülkernzin yakın -ve belki de uzak- geleceğini, bu urrudun yarr- daşlanyla karşıtları (bu demektir ki demokrasi karşıtlan) arasındaki gizli - açık çatışnalar belir- leyecek...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle