Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 ŞUBAT 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
VuralSavaş
ADD'ye üye tridu
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Eski Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Vural Savaş,
Atatürkçü Düşünce
Deraeği'ne (ADD) üye
oldu. ADD Genel
Başkanı Halil Ibrahün
Şahin, Savaş'ın ADD'ye
üyeliğinin demeğe güç
kattığını belirtti. ADD
yöneticilerinin gericiliğe
karşı verdiği savaşta
kendisine önemli
destekler verdiğini
anlatan Savaş da, vefa
borcunu ödemeye
çalıştığını söyledi.
Kıırslapa da
türban yasağı
• ANKARA (ANKA)-
Özellikle Ankara
Büyükşehir
Belediyesi'nin açtığı
kurslar ile ilgili
tartışmalar üzerine
Danıştay karan
doğrultusunda bu tip
kurslann denetim
yetkisini alan MEB, bu
kurslar için de türban
yasağı getirdi. Belediye,
vakıf, dernek ve meslek
odalannca açılacak
yaygın eğitim kurslannda
görevlendirilecek
personel, kılık kıyafet
kurallanna uyacak.
Yasağı dikkate almayan
personelin işine son
verilecek. Kurs
programlannda ek olarak
Atatürkçülük, aile
planlaması, insan haklan
ve demokrasi konulanna
da yer verilecek.
Maden-lşdava
açacak
İANKARA
(Cumhuriyet Bürosu -
Türkıye Maden-lş
Sendikası Genel Başkanı
H. Hüseyin Kayabaşı, bor
madenlerinin
özelleştirilmesi karannın
askıya alınmasuıı olumlu
bir adım olarak
gördükJerini bildirdi. Eti
Holding'in Özelleştirme
Yüksek Kurulu'nca
özelleştirme kapsamına
alınmasının hukuka
aykın olduğuna
inandıklannı belirten
Kayabaşı, karann iptali
için dava açacaklannı
kaydetti.
Veyaz Enerji'de
lOtutuMama
• ŞANLIURFA
(Cumhuriyet)-
Şanlıurfa'da 'Beyaz
Enerji' operasyonu
kapsamında gözaltına
alınan ve mahkemeye
çıkanlan 19 kişiden, eski
TEDAŞ Müessese
Müdiresi Şükran
Kayacan, TEDAŞ Şube
Müdür Vekili lbrahim
Halil Canbeyli,
Muhasebe Şefi Mehmet
lnanç, Müşteriler
Müdürlüğü Tahakkuk
Şefi Ismet Bingöllü,
Iştetme Bakım Müdür
Vekili Mükrü Çetin,
Müşteriler Müdürii
Mevlüt Özgeyik, Kiralık
Araç Şefi Nurettin
Kıyançiçek ile işadamlan
Hüseyin Pirinç, Mehmet
Ali Abur ve Reşat Kurt
tutuklandı.
Dilligil'den suç
duyunısu
• BURSA (Cumhuriyet)
-Bursa'daki '1. Perde'
operasyonu kapsamında
tutuklanan eski Devlet
Tiyatrolan Genel Müdürii
Rahmi Dilligil ve eski
Bursa Ahmet Vefik Paşa
Tiyatrosu Müdürii Ahmet
Gümüşkaya, operasyonu
yapan görevliler
hakkında suç
duyurusunda bulundu.
Içtüzük değişikliği isteğinin nedeni Uluslararası Para Fonu'na verilen sözler
MecKs'e IMF baskısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümetın TBMM de muhalefetın se-
sini bsmak ve tasanlan IMF'nin belir-
lediği tarihlerde yasalaştırabilmek için
giriştiği içtüzük değişikliğinde ölümle
sonuçlanan olaylar, çalışmaların askı-
ya alınmasına neden oldu. Elektrik Pi-
yasası Yasası'nın ocak ayı sonuna ka-
dar çıkanlmasını ön koşul olarak daya-
tan IMF, 2 Şubat'ta göndereceği 1.4
milyar dolarlık ek rezer\' olanağı ve s-
tand-by kapsamındaki kredi dilimiyle
ilgili karar tarihini 5 Şubat'a erteledi.
TBMM üzerinde, IMF'nin yapılması-
nı istediği pek çok yasal değişiklikle il-
gili baskı oluşturuluyor.
IMF'nin 22 Arahk 2000 tarihinde
onayladığı, 19 Aralık 1999'daki ilk ana
niyet mektubunun yerine konulan ni-
yet mektubuyla da, çıkanlacak yasalar
konusunda TBMM'nin yetkisi gasp
ediliyordu. Niyet mektuplanyla tasan-
lann TBMM'ye sunuş tarihinden içe-
riklerine ve çıkanlacaklan tarihe kadar
belirlemelere gidilerek milletvekilleri-
nin iradeleri yok sayılıyor. Son niyet
mektubu çerçevesinde öngörülen yasa-
lardan 2001 yılının ilk ayında Alkollü
Içkiler Kanunu ile TEAŞ'ın 3'e bölün-
mesine izin vermeyen 233 sayıh
KlTlere ilişkin kanun hükmünde ka-
rarnamede değişiklik yapan tasanlar
kabul edildi. TEKEL'in özelleştirilme-
si ve tütün desteklemesinin kaldınlma-
sına yönelik Tütün Yasası'nın da ocak
sonuna kadar çıkanlması koşulu yer alı-
yordu. Bu koşul da yerine getirilmedi.
Niyet mektubu ve IMF'nin yürüttü-
ğü program çerçevesinde TBMM ira-
desi yok sayılarak çıkanlacağı tarihle-
ri bile belirlenen tasanlar şöyle:
• 21 bütçe içi ve 4 bütçe dışı fonun
tasfiyesi için yasa Şubat 2001 ortasına
kadar TBMM'den çıkanlacak. Kalan
15 bütçe fonunun ve 1 bütçe dışı fonun
kapatılması içm yasa da Haziran 2001
sonuna kadar yürürlüğe konulacak.
• Kamu sektörü borçlanmalanna ku-
ral ve limitler koyan, Hazine devirli
kredi ve borç garantilerini bütçe kap-
samına alan Kamu Finansmanı ve Borç
Yönetimi Yasası, Haziran 2001 sonu-
na kadar TBMM'ye sunulacak.
• TBMM, Nısan 2001 sonuna kadar
yeni Merkez Bankası Yasası çıkaracak.
• Kredi karşılıklannın vergiden dü-
şülmesi, banka denetim düzenlemele-
ri gereği bankalann ayırmak zorunda
olduklan karşılıklann tümüyle vergi-
den düşülmesine ilişkin yasa çıkanla-
cak. Bu yasa da Mart 2001 sonuna ka-
dar kabul edilecek ve 1 Nisan 2001 'den
itibaren uygulanacak.
• Tanm alanındaki KlT'ler özelleş-
tirilirken devletin tanma desteği orta-
dan kaldıracak, üreticileri piyasanın
inisiyatifine bırakacak yasal düzenle-
meler yapılacak. Niyet mektubunda,
Şeker Yasası'nın 15 Şubat 2001 'e ka-
dar TBMM'ye sunulması ve 15 Mart
200l'e kadar onaylanması koşulu yer
aldı.
Iktidar yumuşama egiliminde
Içtiiziiktegeri
dönüş beliiiisi• Başbakan Ecevit, "Ölçü kaçınldıysa
çözüm bulunur" dedi. Görüşmelere gelecek
hafta devam edilmesi planlanıyor. ANAP'lı
Çelebi, sakıncalan komisyon başkanının
dikkate almadığını söylerken DSP'li Gürkan
çekinceleri oldugunu vurguladı.
ANKARA (CumhumetBürosu) -flctidarpartileri,
"öhunüne" kavgaya yol açan TBMM Içtüzüğü
değişildiğinden vazgeçmiyor. Yaşanan gerginlik
nedeniyle hükümetin "yumuşatmaya'' hazırlandığı
içtüzük önerisinin görüşmelenne gelecek hafta
çarşamba gününden itibaren devam edileceği
ögrenildi. Başbakan Bülent Ecevit, içtüzük
değişikliğinden vazgeçmeyeceklerini belirtirken
"OJçü kaçüysa çözüm bulunur" dedi. tktidar kanadı
bu çerçevede, yasa tasan ya da önerilerinin maddeleri
üzerinde siyasi parti temsilcilerine kısıth da olsa söz
hakkı verilmesi, ancak önergelerin sınırlandınlması
formülleri üzerinde duruyor. TBMM Başkanı Ömer
Izgi de hafta başında bütün siyasi partilerin grup
başkanvekilleri ile bir araya gelerek uzlaşma
arayacak. TBMM Içtüzüğü değişikliğinin
görüşmelenne gelecek hafta çarşamba gününden
itibaren devam edilmesi beklenirken muhalefetin
itiraz ettiği bölümlerle ilgili de "önergelerle''
değişiklik yapüması planlanıyor. Edinilen bilgiye
göre, iktidar kanadının değişiklik önerileri arasında
yasa tasan ya da önerilerinin maddeleri üzerinde
siyasi parti sözcülerinin konuşmalanmn 5 dakika ile
sınırlandınlması düşünülüyor. Mevcut içtüzükte bu
süre 10 dakika olarak ifade ediliyor.
Ecevit içtüzük değişikliğinde kararfa
Iktidar kanadı aynca, uluslararası anlaşmalar ile
yürütme ve yürürlük maddelerinde milletvekillerinin
temsilcilerine söz verilmemesi. tasan ya da önerilerin
fikralan üzerinde ise önerge verme hakkının
engellenmesini düşünüyor. Ecevit, dün bir grup
parlamento muhabiri ile yaptığı sohbet toplantısında
içtüzük değişikliği konusunda kararlı olduklannın
işaretini verirken yaşanan olaylar sonrasmda yeni bir
uzlaşma aranacağının da işaretini verdi. Hükümetin,
daha önce genel kurula indirdiği 51 maddelik
değişiklikten vazgeçerek sadece muhalefete söz
hakkını kısmaya dönük 8 maddelik değişiklik
önerisini genel kurula indirmesi, iktidar
milletvekillerinde de rahatsızlık yarattı. DSP Ankara
Milletvekili Uluç Gürkan, içtüzük değişikliğinin
gerekli oldugunu, bazı çekinceleri bulunduğunu
söyledi. ANAP tzmir Milletvekili Işuı Çelebi,
hükümetin yeniden geniş kapsamlı değişiklik
önerisini esas alarak değişiklik yapmasını istedi.
içtüzük değişikliği yapıhrken muhalefetin söz
hakkının tümüyle elinden alınarak Meclis
çalışmalannı hızlandırma çabasından vazgeçilmesini
isteyen Çelebi, bu konuda bir "denge" kurulması
gerektiğini vurguladı.
ÇİZMEDEN YUKARI ™»<art(g superonline.com.tr MUSA KART
TBB Başkanı Özgen'e göre savcının bilgi istemesi yasal
Şalk'asavunmadan dadesiek
ANKARA(Cumhuriyet Büro-
su) - Türkiye Barolar Birliğı
(TBB) Başkanı Eralp Özgen,
Türkiye'de bulunan temsilcilık-
lerden savcılann doğrudan bilgi
istemesinin yasalann öngördüğü
bir yol oldugunu belirterek "Sa-
yın Başbakan'm beyanı yargıva
TaJatŞalk
müdahale niteüğindedir'' dedi.
Adalet Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamada, "Beyaz Enerji" so-
ruşturmasıru yürüten savcı Talat
Şalk'ın bilgi istediği IMF, Dün-
ya Bankası ile AB'nin "diploma-
tikmisyona" sahip olduklan be-
lirtildi.
Özgen, yaptığı yazılı açıkla-
mada, Ankara DGM Cumhuri-
yet Savcısı Talat Şalk'ın yürüttü-
ğü "Beyaz Enerji* soruşturma-
sıyla ilgili olarak Başbakan Bü-
lent Ecevit'in açıklamalannı
üzüntü ile karşıladıklannı belirt-
ti. Özgen şunlan kaydetti:
"Saynı sava, IMF,Dünya Ban-
kası fle Avrupa Birfiğfne yurtdı-
şma yazı yazmanuş, bu kurumla-
nn AnkaraVhüd temsücüderine
yazı yazarak bilgi istemiştir. Tür-
kive'de bulunan temsifcüiklerden
savalarm doğrudan bflgi isteme-
si yasauuımtzm öngördüğü bir
yoldur. Durum böyie iken Sayın
Başbakan'uı bu davranışının
'devletımizin saygınlığına gölge
düşürecek nitelikte' olduğu vo-
hradaki görüşüne kaöhnıyonız;
çünkü sayın savcının görevi gere-
ği yapûğı inancındayız. ÖzeOilde
Sayın Başbakan'uı 'Aynı savcı
daha önce de yetkilerini aşan
davranışta bulunmuştur' suçJa-
ması da haksızdır. Sayın sava da-
ha önceyetkilerini aşan davranış-
ta bulunmuş ise o zaman neden
gerekUsonışturmalannyapıhna-
dığuıı yeddhlene sormah ve görev-
lerini ihmal eden bu yetkiMler
eteştirilmeiidir.''
Özgen, Başbakan Ecevit'in
açıklamalannı yargıya müdaha-
le olarak nitelendirdi.
IRMIKIAYDEV ENGİN aengin@doruk.nettr
Iki soru soracağım. Soruyu
okuyup geçmeyin; yanıtrnı yazı-
da aramak üzere alttaki parag-
rafa atlamayın.Şöyle bir arkanı-
za yaslanın ve kendi yanrtınızı
verin.
Soru: Çok değil bir ıki yıl ön-
cesine kadar, bir soruşturma
açan savcı, Başbakan "Bu sav-
cı, yetkilerini aşıyor" diye kaş
çattığı anda, bir yandan soruş-
turmaya devam karan verip bir
yandan da "yargının bağımsız-
lığı" ilkesini savunup Başba-
kan'a laf yetiştirmeye cesaret
edebilir miydi?
Soru: Çok değil bir iki yıl ön-
cesine kadar, TBMM'de görüş-
lerini yumruklanyla açıklamaya
kalkıp daha Önce by-pass ame-
liyatı geçirmiş bir başka millet-
vekilinin kalp krizinden ölümü-
ne yol açtıklan konusunda cid-
di kuşkular bulunan iki milletve-
kili hakkında, dokunulmaz zır-
hını delecek "suçüstü hükümle-
ri" uygulayıp, haklannda "yaka-
lama" emri çıkanp, akşam vak-
ti karşısına geldiklerinde ancak
ertesi sabah 9'da geleceklerine
söz alınca serbest bırakıp erte-
si gün de ifadelerini aldıktan
sonra tutuklanmalan istemiyle
mahkemeye sevk eden bir sav-
Göğe Kadar Küp Dizseler...cı buhınabileceğini düşünür
müydünüz?
Benim iki soruya tek yanıtım
var ve bu, kısa ve açık bir yanrt:
Hayır!..
Sizin yanıtlannızı bilmiyoaım.
Ama en azından yargı erkinde
yargıç, savcı gibi görevler üst-
lenmış hukukçulann olası "Tabii
biz o zaman da böyle davranış-
laryapardık" yollu itirazlannı gö-
ğüslemem gerek.
Eğer savcılar, yargı bağımsız-
lığının gereğini korkusuzca ye-
rine getirebilselerdi, hukukun
üstünlüğünü hükümetlere, mil-
letvekillerine karşı da savuna-
bilselerdi faili meçhul cinayetle-
rin dosyalan dağlar gibi yığılıp
raflan tıklım tıklım doldurmazdı.
Susurluk, yurttaşlarda, tetik-
çileri bile doğru dürüst yargıla-
namadığı için yogun bir "hukuk-
tan umudu kesme" duygusuna
ebefik etmezdi.
Mafyaelebaşılan "saygınişa-
damı" rolünde ortalıkta dolana-
maz; kimi "saygın işadamlan-
nın" mafya metotlanyla "işyap-
ması"nm önü böylesine açıla-
mazdı. ,,. .
12 Eylül elebaşılannın zama-
naşımından paçayı kurtarama-
ması için hukuk bilgisini ve yurt-
taş yığitliğini ortaya koyup iddi-
aname düzenleyen Adana Sav-
cısı Sacit Kayasu görevden
alınmaz; 12 Eylül'ün Pinoc-
het'leri ellerini kollannı sallaya-
rak dolanır, hatta devlet proto-
kolünde ağırtanırken; savcı Ka-
yasu, görevini kötüye kullandı-
ğı iddiasıyla ağır ceza yargıçla-
nnın karşısına dikilmez; bir sav-
cı olarak mücadele edemeye-
ceğini acı deneylerle bir kez da-
ha bilince çıkanp hukukçuluğu-
na avukat olarak devam edip
etmeme hesapları yapar hale
gelmezdi.
•••
Peki n'oldu savcılara?
Beyaz Enerji soruşturmasını
yürüten DGM Savcısı Talat
Şalk, TBMM'deki ölümü soruş-
turan Ankara Başsavcı Vekili
Bekir Selçuk'un tutumlan "ki-
şiye özel" mi?
Bu ülkenin savcılan arasında
hukuka inanan, hukukun üstün-
lüğünü savunan ve memuriuk
yaşamlarının sona ermesine
yol açabilecek dosyalara imza
atabilecek başka savcılar yok
mu?
Bence var. V^r oldugunu önü-
müzdekı günlerde sık sık göre-
ceğimize ilişkin keyifli beklenti-
lerim, içimi ısıtan umutlanm, ku-
lağıma çalınan bilgilerim var.
Peki n'oldu bu savcılara? Ka-
falanna tuğla mı düştü; birden
hidayete mi erdiler; bellek yitimi-
ne uğramışlardı da, birden bir
mucize oldu ve hukuk öğrenimi
sırasında kendilerine belletilen
•'hak, adalet, hukuk devleti"
kavramlannı mı anımsayıverdi-
ler?
Bence hayır!..
Peki n'oldu?
Kimileri bunu "Yolsuzluklann
üstüne gitmeye karahı birhükü-
met var ve savcılarsiyasi irade-
nin bu tutumuna ayak uyduru-
yortar" diye açıklıyorlar.
Ama ben ortada yolsuzlukla-
nn üstüne gerçekten gitmeye
kararlı bir siyasi irade göremi-
yorum. Bu yargıma katılmayan-
lar, "bürokrat-işadamı-siyaset-
çi" sacayağının siyasetçi ayagı
hakkında hükümetin "aman
oraya dokunulmasın, yoksa ko-
alisyon bozulur"dan ibaret tu-
tumunu açıklamalıdırlar.
• • •
Bu köşede bir süredir Türki-
ye'de uç vermiş ve gitgide kes-
kinteşen bir "aynşma sûreci'üs-
tünde duruluyor.
AB'nin yol haritasının, düne
kadar birlikte olanlan ayınp dü-
ne kadar düşman olanlan
omuzdaşlıga iten aynştıncı etki-
si, bu sürecin göstergelerinden
biri ve sadece biri.
Çankaya'daki yargıcın yapıp
ettiklerine, imzaladıklanna ve
imzalamadıklanna bakarak saf-
laşanlar, sözünü ettiğim sürecin
bir göstergesi ve göstergelerin-
den sadece biri.
Ister misiniz bu aynşma süre-
cine şimdi de yargı eklemlen-
sin?
Terzi Sadık sık sık söylerdi:
- Göğekadarküp dizseler;en
alttakini çekseler; seyreyle sen
gümbürtûyü!..
Ister misiniz, göğe kadar di-
zilen küplerin en altndakini çek-
mek için kollan sıvayanlar ker-
vanına şimdi de yargı katılsın?..
O zaman seyreyleriz işte
gümbürtûyü!..
Keh, keh, keh!..
POLtTİKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETtNKAYA
Silah
Önceki gece televizyon ekranlannda "Mecliste
kavga ve ölüm olayı" tartışılıyordu...
MHR DYP ve FP'li milletvekilleri konuşuyor, bir-
birterine "Sayın" diye hitap edıp kavganın neden
çıktığı, kimin haklı, kimin haksız olduğu konusun-
da görüşlerini açıklıyorlardı...
DYP Şanlıurfa Milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu
toprağa verilmişti. MHP'Iİ iki milletvekili Mehmet
Kundakçı ve Cahit Tekelioğlu bir grup arkada-
şıyla ifade vermek için başsavcılığa gitmişlerdi.
Televizyonlarda bu konuyu tartışan MHP'li ko-
nuşmacılar, Meclis'te çıkan kavgada sorumlu ol-
madıklannın sık sık aranı çizerterken sanki te-
dirgin gibiydiler:
"Biz yapmadık!"
Elbet onlar yapmamışlardı!..
Ancak Meclis'te çıkan kavga sırasında tekme
tokat' birbirierine giren, bellerinde silah bulundu-
ranlar milletvekilleri değil miydi?
DYP'liler, MHP'liler, DSP'lilerveANAP'lılar kav-
ganın başoyunculanydı!..
Bu kavga ne ilk ne de son olacaktı...
Bir başka kanalda aynı konudaki tartışmayı iz-
liyorum.. FP milletvekili MHP'yi suçluyor, sonra da
"Neden üstünüze alınıyorsunuz" diye karşısında-
kinin sırtını sıvazlryordu...
Birkaç yıl önceye gittim.
Yine Meclis'te kavga çıkmış, CHP Izmir Millet-
vekili Sabri Ergül birilerine "Dûrzû" deyince,
RP'liler üzerine yürümüştü...
Iş bununla da kalmamıştı...
Bir RP milletvekili, Ergül'ü Meclis bahçesinde
kovalamaya başlamıştı...
Ben merak ediyorum, milletvekillerinin kaçı be-
linde silahla Meclis Genel Kurulu'na giriyor?
Oysa genel kurula silahla girmek yasak!..
TBMM Başkanı Ömer Izgi, milletvekillerinin si-
lahla Meclis'e girmelerini önlemek için 'yenikapı'
yapacaklarını söylüyor...
Yeni kapıyla ne olacak?
Milletvekili silahını mı teslim edecek polise?
Daha iki gün önce, Şanlıurfa'dan Şıhanlıoğ-
lu'nun cenazesine gelen yakınlan, üstlerini arat-
madılar polislere...
Çıkan tartışmalar sonunda Mehmet Ağar 'ke-
fir oldu da, üstleri aranmadı...
•••
Meclis TV, kavga anında yayını kesmedi, ka-
meralan basın locasına çevirdi...
MHP'li Ahmet Çakar, bunun tersini söylüyor!..
Diyor ki:
"Yayın sansüre uğramadı!"
Peki ne oldu?
Çakar, yayında 'anza' oldugunu öne sürüp ek-
liyor:
"Görüntülerde kavga anı yok!.."
Gazeteciler soruyor:
"Çünkü kameralarbaşkanlık kürsüsünü görün-
tülemiş. Ancak basın locasındaki gazetecilerola-
yın tanığı. Ben de oradaydım, her şeyi gördüm."
Ancak, iddialar Çakar'ın söyledikleri gibi de-
ğil...
Meclis Genel Kurulu'nda kavga çıktığı an,
MHP'li Idare Amiri Çakar, Basın ve Halkla llişkiler
Daire Başkanı Şahap Alp'e buyruk veriyor
"Olaylan görûntülemeyin!"
Alp bunun üzerine, Meclis TV'ye giderek Ça-
kar'ın buyruğunu yineliyor. Bunun üzerine kame-
ralar basın locasını ekrana getiriyor...
Şimdi bir soru:
"Meclis TV'nin elinde kavgayı görüntüleyen
bantfaryok mu?"
Duyumlara göre "var" ama "yok" deniliyor...
Neden, niçin?
Yoksa MHP'liler Meclis TV üzerinde baskı mı uy-
guluyorlar?
•••
Şıhanlıoğlu kalp krizi geçirdiği sırada silahını
çekip Meclis Genel Kurulu'na girmek isteyen mil-
letvekili kim?
DYP'li Hakkı TöreL
Güvenlik görevlileri zorla elindeki silahı alıyor
Töre'nin!..
Töre, savlara karşı çıkıyor:
"Şıhanlıoğlu hastaneye kaldınlırken koşturmat-
ca sırasında silahımı gidip emanetten aldım. Ar-
kadaşlanmı kulisten çağınrıak için geriye dön-
düm. Hızla koşarken 'silahımı tut' diye polise
verdim. Genel kuruldaki arkadaşlaıa hastaneye
gittiğimizi söyleyip geri çıktım. Sonra polisten si-
lahımı aldım..."
Nasıl savunma ama!..
Çocuk bile kanmaz böyle sözlere!..
Milletin vekillen belinde silahla mılletin Mec-
lis'inde birbırlerine silah çekerlerse, mılletimiz ne
yapar?
hikmetcetinkaya(a cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
Hikmet Çetinkaya
ALACA BİR ÖFKE
Ey benim aydınlık günJeri bekleyen Türiciyem!..
Ey benim ölüme altaş tutan halkım!..
Ey benim şafağın yolunu açan suskun akşamlann hüznünu
yaşam bıçımi sanan ınsanım!.
Ey benim özgürlülderi Erbakan Hoca'nm takkesınde arayan
romantık aydınun!.
p^Cuınhuriyrt Çağ Pazartama A.Ş Turkocağı Cad. No:39'41
L Kitapkulûbû (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96