24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER VuralSavaş ADD'ye üye tridu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Atatürkçü Düşünce Deraeği'ne (ADD) üye oldu. ADD Genel Başkanı Halil Ibrahün Şahin, Savaş'ın ADD'ye üyeliğinin demeğe güç kattığını belirtti. ADD yöneticilerinin gericiliğe karşı verdiği savaşta kendisine önemli destekler verdiğini anlatan Savaş da, vefa borcunu ödemeye çalıştığını söyledi. Kıırslapa da türban yasağı • ANKARA (ANKA)- Özellikle Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin açtığı kurslar ile ilgili tartışmalar üzerine Danıştay karan doğrultusunda bu tip kurslann denetim yetkisini alan MEB, bu kurslar için de türban yasağı getirdi. Belediye, vakıf, dernek ve meslek odalannca açılacak yaygın eğitim kurslannda görevlendirilecek personel, kılık kıyafet kurallanna uyacak. Yasağı dikkate almayan personelin işine son verilecek. Kurs programlannda ek olarak Atatürkçülük, aile planlaması, insan haklan ve demokrasi konulanna da yer verilecek. Maden-lşdava açacak İANKARA (Cumhuriyet Bürosu - Türkıye Maden-lş Sendikası Genel Başkanı H. Hüseyin Kayabaşı, bor madenlerinin özelleştirilmesi karannın askıya alınmasuıı olumlu bir adım olarak gördükJerini bildirdi. Eti Holding'in Özelleştirme Yüksek Kurulu'nca özelleştirme kapsamına alınmasının hukuka aykın olduğuna inandıklannı belirten Kayabaşı, karann iptali için dava açacaklannı kaydetti. Veyaz Enerji'de lOtutuMama • ŞANLIURFA (Cumhuriyet)- Şanlıurfa'da 'Beyaz Enerji' operasyonu kapsamında gözaltına alınan ve mahkemeye çıkanlan 19 kişiden, eski TEDAŞ Müessese Müdiresi Şükran Kayacan, TEDAŞ Şube Müdür Vekili lbrahim Halil Canbeyli, Muhasebe Şefi Mehmet lnanç, Müşteriler Müdürlüğü Tahakkuk Şefi Ismet Bingöllü, Iştetme Bakım Müdür Vekili Mükrü Çetin, Müşteriler Müdürii Mevlüt Özgeyik, Kiralık Araç Şefi Nurettin Kıyançiçek ile işadamlan Hüseyin Pirinç, Mehmet Ali Abur ve Reşat Kurt tutuklandı. Dilligil'den suç duyunısu • BURSA (Cumhuriyet) -Bursa'daki '1. Perde' operasyonu kapsamında tutuklanan eski Devlet Tiyatrolan Genel Müdürii Rahmi Dilligil ve eski Bursa Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu Müdürii Ahmet Gümüşkaya, operasyonu yapan görevliler hakkında suç duyurusunda bulundu. Içtüzük değişikliği isteğinin nedeni Uluslararası Para Fonu'na verilen sözler MecKs'e IMF baskısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetın TBMM de muhalefetın se- sini bsmak ve tasanlan IMF'nin belir- lediği tarihlerde yasalaştırabilmek için giriştiği içtüzük değişikliğinde ölümle sonuçlanan olaylar, çalışmaların askı- ya alınmasına neden oldu. Elektrik Pi- yasası Yasası'nın ocak ayı sonuna ka- dar çıkanlmasını ön koşul olarak daya- tan IMF, 2 Şubat'ta göndereceği 1.4 milyar dolarlık ek rezer\' olanağı ve s- tand-by kapsamındaki kredi dilimiyle ilgili karar tarihini 5 Şubat'a erteledi. TBMM üzerinde, IMF'nin yapılması- nı istediği pek çok yasal değişiklikle il- gili baskı oluşturuluyor. IMF'nin 22 Arahk 2000 tarihinde onayladığı, 19 Aralık 1999'daki ilk ana niyet mektubunun yerine konulan ni- yet mektubuyla da, çıkanlacak yasalar konusunda TBMM'nin yetkisi gasp ediliyordu. Niyet mektuplanyla tasan- lann TBMM'ye sunuş tarihinden içe- riklerine ve çıkanlacaklan tarihe kadar belirlemelere gidilerek milletvekilleri- nin iradeleri yok sayılıyor. Son niyet mektubu çerçevesinde öngörülen yasa- lardan 2001 yılının ilk ayında Alkollü Içkiler Kanunu ile TEAŞ'ın 3'e bölün- mesine izin vermeyen 233 sayıh KlTlere ilişkin kanun hükmünde ka- rarnamede değişiklik yapan tasanlar kabul edildi. TEKEL'in özelleştirilme- si ve tütün desteklemesinin kaldınlma- sına yönelik Tütün Yasası'nın da ocak sonuna kadar çıkanlması koşulu yer alı- yordu. Bu koşul da yerine getirilmedi. Niyet mektubu ve IMF'nin yürüttü- ğü program çerçevesinde TBMM ira- desi yok sayılarak çıkanlacağı tarihle- ri bile belirlenen tasanlar şöyle: • 21 bütçe içi ve 4 bütçe dışı fonun tasfiyesi için yasa Şubat 2001 ortasına kadar TBMM'den çıkanlacak. Kalan 15 bütçe fonunun ve 1 bütçe dışı fonun kapatılması içm yasa da Haziran 2001 sonuna kadar yürürlüğe konulacak. • Kamu sektörü borçlanmalanna ku- ral ve limitler koyan, Hazine devirli kredi ve borç garantilerini bütçe kap- samına alan Kamu Finansmanı ve Borç Yönetimi Yasası, Haziran 2001 sonu- na kadar TBMM'ye sunulacak. • TBMM, Nısan 2001 sonuna kadar yeni Merkez Bankası Yasası çıkaracak. • Kredi karşılıklannın vergiden dü- şülmesi, banka denetim düzenlemele- ri gereği bankalann ayırmak zorunda olduklan karşılıklann tümüyle vergi- den düşülmesine ilişkin yasa çıkanla- cak. Bu yasa da Mart 2001 sonuna ka- dar kabul edilecek ve 1 Nisan 2001 'den itibaren uygulanacak. • Tanm alanındaki KlT'ler özelleş- tirilirken devletin tanma desteği orta- dan kaldıracak, üreticileri piyasanın inisiyatifine bırakacak yasal düzenle- meler yapılacak. Niyet mektubunda, Şeker Yasası'nın 15 Şubat 2001 'e ka- dar TBMM'ye sunulması ve 15 Mart 200l'e kadar onaylanması koşulu yer aldı. Iktidar yumuşama egiliminde Içtiiziiktegeri dönüş beliiiisi• Başbakan Ecevit, "Ölçü kaçınldıysa çözüm bulunur" dedi. Görüşmelere gelecek hafta devam edilmesi planlanıyor. ANAP'lı Çelebi, sakıncalan komisyon başkanının dikkate almadığını söylerken DSP'li Gürkan çekinceleri oldugunu vurguladı. ANKARA (CumhumetBürosu) -flctidarpartileri, "öhunüne" kavgaya yol açan TBMM Içtüzüğü değişildiğinden vazgeçmiyor. Yaşanan gerginlik nedeniyle hükümetin "yumuşatmaya'' hazırlandığı içtüzük önerisinin görüşmelenne gelecek hafta çarşamba gününden itibaren devam edileceği ögrenildi. Başbakan Bülent Ecevit, içtüzük değişikliğinden vazgeçmeyeceklerini belirtirken "OJçü kaçüysa çözüm bulunur" dedi. tktidar kanadı bu çerçevede, yasa tasan ya da önerilerinin maddeleri üzerinde siyasi parti temsilcilerine kısıth da olsa söz hakkı verilmesi, ancak önergelerin sınırlandınlması formülleri üzerinde duruyor. TBMM Başkanı Ömer Izgi de hafta başında bütün siyasi partilerin grup başkanvekilleri ile bir araya gelerek uzlaşma arayacak. TBMM Içtüzüğü değişikliğinin görüşmelenne gelecek hafta çarşamba gününden itibaren devam edilmesi beklenirken muhalefetin itiraz ettiği bölümlerle ilgili de "önergelerle'' değişiklik yapüması planlanıyor. Edinilen bilgiye göre, iktidar kanadının değişiklik önerileri arasında yasa tasan ya da önerilerinin maddeleri üzerinde siyasi parti sözcülerinin konuşmalanmn 5 dakika ile sınırlandınlması düşünülüyor. Mevcut içtüzükte bu süre 10 dakika olarak ifade ediliyor. Ecevit içtüzük değişikliğinde kararfa Iktidar kanadı aynca, uluslararası anlaşmalar ile yürütme ve yürürlük maddelerinde milletvekillerinin temsilcilerine söz verilmemesi. tasan ya da önerilerin fikralan üzerinde ise önerge verme hakkının engellenmesini düşünüyor. Ecevit, dün bir grup parlamento muhabiri ile yaptığı sohbet toplantısında içtüzük değişikliği konusunda kararlı olduklannın işaretini verirken yaşanan olaylar sonrasmda yeni bir uzlaşma aranacağının da işaretini verdi. Hükümetin, daha önce genel kurula indirdiği 51 maddelik değişiklikten vazgeçerek sadece muhalefete söz hakkını kısmaya dönük 8 maddelik değişiklik önerisini genel kurula indirmesi, iktidar milletvekillerinde de rahatsızlık yarattı. DSP Ankara Milletvekili Uluç Gürkan, içtüzük değişikliğinin gerekli oldugunu, bazı çekinceleri bulunduğunu söyledi. ANAP tzmir Milletvekili Işuı Çelebi, hükümetin yeniden geniş kapsamlı değişiklik önerisini esas alarak değişiklik yapmasını istedi. içtüzük değişikliği yapıhrken muhalefetin söz hakkının tümüyle elinden alınarak Meclis çalışmalannı hızlandırma çabasından vazgeçilmesini isteyen Çelebi, bu konuda bir "denge" kurulması gerektiğini vurguladı. ÇİZMEDEN YUKARI ™»<art(g superonline.com.tr MUSA KART TBB Başkanı Özgen'e göre savcının bilgi istemesi yasal Şalk'asavunmadan dadesiek ANKARA(Cumhuriyet Büro- su) - Türkiye Barolar Birliğı (TBB) Başkanı Eralp Özgen, Türkiye'de bulunan temsilcilık- lerden savcılann doğrudan bilgi istemesinin yasalann öngördüğü bir yol oldugunu belirterek "Sa- yın Başbakan'm beyanı yargıva TaJatŞalk müdahale niteüğindedir'' dedi. Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Beyaz Enerji" so- ruşturmasıru yürüten savcı Talat Şalk'ın bilgi istediği IMF, Dün- ya Bankası ile AB'nin "diploma- tikmisyona" sahip olduklan be- lirtildi. Özgen, yaptığı yazılı açıkla- mada, Ankara DGM Cumhuri- yet Savcısı Talat Şalk'ın yürüttü- ğü "Beyaz Enerji* soruşturma- sıyla ilgili olarak Başbakan Bü- lent Ecevit'in açıklamalannı üzüntü ile karşıladıklannı belirt- ti. Özgen şunlan kaydetti: "Saynı sava, IMF,Dünya Ban- kası fle Avrupa Birfiğfne yurtdı- şma yazı yazmanuş, bu kurumla- nn AnkaraVhüd temsücüderine yazı yazarak bilgi istemiştir. Tür- kive'de bulunan temsifcüiklerden savalarm doğrudan bflgi isteme- si yasauuımtzm öngördüğü bir yoldur. Durum böyie iken Sayın Başbakan'uı bu davranışının 'devletımizin saygınlığına gölge düşürecek nitelikte' olduğu vo- hradaki görüşüne kaöhnıyonız; çünkü sayın savcının görevi gere- ği yapûğı inancındayız. ÖzeOilde Sayın Başbakan'uı 'Aynı savcı daha önce de yetkilerini aşan davranışta bulunmuştur' suçJa- ması da haksızdır. Sayın sava da- ha önceyetkilerini aşan davranış- ta bulunmuş ise o zaman neden gerekUsonışturmalannyapıhna- dığuıı yeddhlene sormah ve görev- lerini ihmal eden bu yetkiMler eteştirilmeiidir.'' Özgen, Başbakan Ecevit'in açıklamalannı yargıya müdaha- le olarak nitelendirdi. IRMIKIAYDEV ENGİN aengin@doruk.nettr Iki soru soracağım. Soruyu okuyup geçmeyin; yanıtrnı yazı- da aramak üzere alttaki parag- rafa atlamayın.Şöyle bir arkanı- za yaslanın ve kendi yanrtınızı verin. Soru: Çok değil bir ıki yıl ön- cesine kadar, bir soruşturma açan savcı, Başbakan "Bu sav- cı, yetkilerini aşıyor" diye kaş çattığı anda, bir yandan soruş- turmaya devam karan verip bir yandan da "yargının bağımsız- lığı" ilkesini savunup Başba- kan'a laf yetiştirmeye cesaret edebilir miydi? Soru: Çok değil bir iki yıl ön- cesine kadar, TBMM'de görüş- lerini yumruklanyla açıklamaya kalkıp daha Önce by-pass ame- liyatı geçirmiş bir başka millet- vekilinin kalp krizinden ölümü- ne yol açtıklan konusunda cid- di kuşkular bulunan iki milletve- kili hakkında, dokunulmaz zır- hını delecek "suçüstü hükümle- ri" uygulayıp, haklannda "yaka- lama" emri çıkanp, akşam vak- ti karşısına geldiklerinde ancak ertesi sabah 9'da geleceklerine söz alınca serbest bırakıp erte- si gün de ifadelerini aldıktan sonra tutuklanmalan istemiyle mahkemeye sevk eden bir sav- Göğe Kadar Küp Dizseler...cı buhınabileceğini düşünür müydünüz? Benim iki soruya tek yanıtım var ve bu, kısa ve açık bir yanrt: Hayır!.. Sizin yanıtlannızı bilmiyoaım. Ama en azından yargı erkinde yargıç, savcı gibi görevler üst- lenmış hukukçulann olası "Tabii biz o zaman da böyle davranış- laryapardık" yollu itirazlannı gö- ğüslemem gerek. Eğer savcılar, yargı bağımsız- lığının gereğini korkusuzca ye- rine getirebilselerdi, hukukun üstünlüğünü hükümetlere, mil- letvekillerine karşı da savuna- bilselerdi faili meçhul cinayetle- rin dosyalan dağlar gibi yığılıp raflan tıklım tıklım doldurmazdı. Susurluk, yurttaşlarda, tetik- çileri bile doğru dürüst yargıla- namadığı için yogun bir "hukuk- tan umudu kesme" duygusuna ebefik etmezdi. Mafyaelebaşılan "saygınişa- damı" rolünde ortalıkta dolana- maz; kimi "saygın işadamlan- nın" mafya metotlanyla "işyap- ması"nm önü böylesine açıla- mazdı. ,,. . 12 Eylül elebaşılannın zama- naşımından paçayı kurtarama- ması için hukuk bilgisini ve yurt- taş yığitliğini ortaya koyup iddi- aname düzenleyen Adana Sav- cısı Sacit Kayasu görevden alınmaz; 12 Eylül'ün Pinoc- het'leri ellerini kollannı sallaya- rak dolanır, hatta devlet proto- kolünde ağırtanırken; savcı Ka- yasu, görevini kötüye kullandı- ğı iddiasıyla ağır ceza yargıçla- nnın karşısına dikilmez; bir sav- cı olarak mücadele edemeye- ceğini acı deneylerle bir kez da- ha bilince çıkanp hukukçuluğu- na avukat olarak devam edip etmeme hesapları yapar hale gelmezdi. ••• Peki n'oldu savcılara? Beyaz Enerji soruşturmasını yürüten DGM Savcısı Talat Şalk, TBMM'deki ölümü soruş- turan Ankara Başsavcı Vekili Bekir Selçuk'un tutumlan "ki- şiye özel" mi? Bu ülkenin savcılan arasında hukuka inanan, hukukun üstün- lüğünü savunan ve memuriuk yaşamlarının sona ermesine yol açabilecek dosyalara imza atabilecek başka savcılar yok mu? Bence var. V^r oldugunu önü- müzdekı günlerde sık sık göre- ceğimize ilişkin keyifli beklenti- lerim, içimi ısıtan umutlanm, ku- lağıma çalınan bilgilerim var. Peki n'oldu bu savcılara? Ka- falanna tuğla mı düştü; birden hidayete mi erdiler; bellek yitimi- ne uğramışlardı da, birden bir mucize oldu ve hukuk öğrenimi sırasında kendilerine belletilen •'hak, adalet, hukuk devleti" kavramlannı mı anımsayıverdi- ler? Bence hayır!.. Peki n'oldu? Kimileri bunu "Yolsuzluklann üstüne gitmeye karahı birhükü- met var ve savcılarsiyasi irade- nin bu tutumuna ayak uyduru- yortar" diye açıklıyorlar. Ama ben ortada yolsuzlukla- nn üstüne gerçekten gitmeye kararlı bir siyasi irade göremi- yorum. Bu yargıma katılmayan- lar, "bürokrat-işadamı-siyaset- çi" sacayağının siyasetçi ayagı hakkında hükümetin "aman oraya dokunulmasın, yoksa ko- alisyon bozulur"dan ibaret tu- tumunu açıklamalıdırlar. • • • Bu köşede bir süredir Türki- ye'de uç vermiş ve gitgide kes- kinteşen bir "aynşma sûreci'üs- tünde duruluyor. AB'nin yol haritasının, düne kadar birlikte olanlan ayınp dü- ne kadar düşman olanlan omuzdaşlıga iten aynştıncı etki- si, bu sürecin göstergelerinden biri ve sadece biri. Çankaya'daki yargıcın yapıp ettiklerine, imzaladıklanna ve imzalamadıklanna bakarak saf- laşanlar, sözünü ettiğim sürecin bir göstergesi ve göstergelerin- den sadece biri. Ister misiniz bu aynşma süre- cine şimdi de yargı eklemlen- sin? Terzi Sadık sık sık söylerdi: - Göğekadarküp dizseler;en alttakini çekseler; seyreyle sen gümbürtûyü!.. Ister misiniz, göğe kadar di- zilen küplerin en altndakini çek- mek için kollan sıvayanlar ker- vanına şimdi de yargı katılsın?.. O zaman seyreyleriz işte gümbürtûyü!.. Keh, keh, keh!.. POLtTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA Silah Önceki gece televizyon ekranlannda "Mecliste kavga ve ölüm olayı" tartışılıyordu... MHR DYP ve FP'li milletvekilleri konuşuyor, bir- birterine "Sayın" diye hitap edıp kavganın neden çıktığı, kimin haklı, kimin haksız olduğu konusun- da görüşlerini açıklıyorlardı... DYP Şanlıurfa Milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu toprağa verilmişti. MHP'Iİ iki milletvekili Mehmet Kundakçı ve Cahit Tekelioğlu bir grup arkada- şıyla ifade vermek için başsavcılığa gitmişlerdi. Televizyonlarda bu konuyu tartışan MHP'li ko- nuşmacılar, Meclis'te çıkan kavgada sorumlu ol- madıklannın sık sık aranı çizerterken sanki te- dirgin gibiydiler: "Biz yapmadık!" Elbet onlar yapmamışlardı!.. Ancak Meclis'te çıkan kavga sırasında tekme tokat' birbirierine giren, bellerinde silah bulundu- ranlar milletvekilleri değil miydi? DYP'liler, MHP'liler, DSP'lilerveANAP'lılar kav- ganın başoyunculanydı!.. Bu kavga ne ilk ne de son olacaktı... Bir başka kanalda aynı konudaki tartışmayı iz- liyorum.. FP milletvekili MHP'yi suçluyor, sonra da "Neden üstünüze alınıyorsunuz" diye karşısında- kinin sırtını sıvazlryordu... Birkaç yıl önceye gittim. Yine Meclis'te kavga çıkmış, CHP Izmir Millet- vekili Sabri Ergül birilerine "Dûrzû" deyince, RP'liler üzerine yürümüştü... Iş bununla da kalmamıştı... Bir RP milletvekili, Ergül'ü Meclis bahçesinde kovalamaya başlamıştı... Ben merak ediyorum, milletvekillerinin kaçı be- linde silahla Meclis Genel Kurulu'na giriyor? Oysa genel kurula silahla girmek yasak!.. TBMM Başkanı Ömer Izgi, milletvekillerinin si- lahla Meclis'e girmelerini önlemek için 'yenikapı' yapacaklarını söylüyor... Yeni kapıyla ne olacak? Milletvekili silahını mı teslim edecek polise? Daha iki gün önce, Şanlıurfa'dan Şıhanlıoğ- lu'nun cenazesine gelen yakınlan, üstlerini arat- madılar polislere... Çıkan tartışmalar sonunda Mehmet Ağar 'ke- fir oldu da, üstleri aranmadı... ••• Meclis TV, kavga anında yayını kesmedi, ka- meralan basın locasına çevirdi... MHP'li Ahmet Çakar, bunun tersini söylüyor!.. Diyor ki: "Yayın sansüre uğramadı!" Peki ne oldu? Çakar, yayında 'anza' oldugunu öne sürüp ek- liyor: "Görüntülerde kavga anı yok!.." Gazeteciler soruyor: "Çünkü kameralarbaşkanlık kürsüsünü görün- tülemiş. Ancak basın locasındaki gazetecilerola- yın tanığı. Ben de oradaydım, her şeyi gördüm." Ancak, iddialar Çakar'ın söyledikleri gibi de- ğil... Meclis Genel Kurulu'nda kavga çıktığı an, MHP'li Idare Amiri Çakar, Basın ve Halkla llişkiler Daire Başkanı Şahap Alp'e buyruk veriyor "Olaylan görûntülemeyin!" Alp bunun üzerine, Meclis TV'ye giderek Ça- kar'ın buyruğunu yineliyor. Bunun üzerine kame- ralar basın locasını ekrana getiriyor... Şimdi bir soru: "Meclis TV'nin elinde kavgayı görüntüleyen bantfaryok mu?" Duyumlara göre "var" ama "yok" deniliyor... Neden, niçin? Yoksa MHP'liler Meclis TV üzerinde baskı mı uy- guluyorlar? ••• Şıhanlıoğlu kalp krizi geçirdiği sırada silahını çekip Meclis Genel Kurulu'na girmek isteyen mil- letvekili kim? DYP'li Hakkı TöreL Güvenlik görevlileri zorla elindeki silahı alıyor Töre'nin!.. Töre, savlara karşı çıkıyor: "Şıhanlıoğlu hastaneye kaldınlırken koşturmat- ca sırasında silahımı gidip emanetten aldım. Ar- kadaşlanmı kulisten çağınrıak için geriye dön- düm. Hızla koşarken 'silahımı tut' diye polise verdim. Genel kuruldaki arkadaşlaıa hastaneye gittiğimizi söyleyip geri çıktım. Sonra polisten si- lahımı aldım..." Nasıl savunma ama!.. Çocuk bile kanmaz böyle sözlere!.. Milletin vekillen belinde silahla mılletin Mec- lis'inde birbırlerine silah çekerlerse, mılletimiz ne yapar? hikmetcetinkaya(a cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya ALACA BİR ÖFKE Ey benim aydınlık günJeri bekleyen Türiciyem!.. Ey benim ölüme altaş tutan halkım!.. Ey benim şafağın yolunu açan suskun akşamlann hüznünu yaşam bıçımi sanan ınsanım!. Ey benim özgürlülderi Erbakan Hoca'nm takkesınde arayan romantık aydınun!. p^Cuınhuriyrt Çağ Pazartama A.Ş Turkocağı Cad. No:39'41 L Kitapkulûbû (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle