Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 ŞUBAT 2001 SALJ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Bürokpatiap
yetersiz değir
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Tarım ve Köyışleri
Bakanı Hüsnü Yusuf
Gökalp, dün Ankara
Ticaret Borsası
tarafından yaptınlan et
kombinasımn açılış
töreninde gazetecilerin
sorulannı yanıtladı.
Gökalp, ekonomi
bürokrasisindeki
değişikJiklerle iigili
olarak "Bunlar bürokrat
arkadaşlann yetersizliği
olarak yorumlanmasın.
Onlar görevlerini hassas
bir şekılde yerine
getirmeye çalışıyorlar"
dedi
Gazeteciye
saJdırı
• İSKENDERUN
(Cumhuriyet)-
Iskenderun'da haftalık
olarak yayıırüanan Son
Haber Gazetesi'nin
Genel Yayın Yönetmeni
Hamit Saçar, önceki gün
akşam saatlennde
bürosunda saldınya
uğradı. Saldırganların
Ayhan Kara, Erkan
ÇağlarileFatihDüldül
olduğu belirlenirken bu
kişilerin yakalanması
için çalışmaların
sürdürüldüğü açıklandı.
Aldığı darbelerle
elmacık ve burun
kemiği kınlan Saçar'ın
Jtedavisi evinde
sürdürûlüyor.
Tütün başfiyatı
memnun etmedi
• İZMİR (Cumhuriyet
Bürosu) - Tekel Genel
Müdürlüğü tarafindan
Ege Ekıci Tütün
Piyasası'nda açıklanan 2
milyon 200 bın lıralık
başfiyat, ihracatçıyı da,
üreticiyi de memnun
etmedi. Ege Tütün
Ihracatçılan Birliği
Başkanı Mahmut
Özgener. açıklanan
fiyatın kendi malıyetleri
dıkkate alındığında
yüksek olduğunu
belirtirken Manisa ve
Muğla ziraat odalan
başkanlan, çok düşük
bulduklan başfıyatın 3
miryon liranın üzerinde
olmasını beklediklerinı
söylediler.
Yazar Mehmed
Uzun'a dava
• tstanbul Haber
Servisi - Yazar Mehmed
Uzun'un Gendaş
Kültür'ce yayımlanan
"Aşk Gibi Aydınlık,
Ölüm Gibi Karanhk"
adlı romanı ile "Nar
Çiçekleri" adlı deneme
kitabı hakkında Istanbul
DGM tarafindan dava
açıldı. Uzun ve
kitaplann yayımcısı
Hasan Toprak "yasadışı
silahlı terör örgütüne
yardım etmek"
suçundan
yargılanacaklar.
133 işçinin iş
afcdi askıya alındı
• DİDİM (AA)-
Aydın'ın Didim
ilçesinde, belediyede
çalışan 133 işçinin iş
akdi, ekonomik kriz
nedeniyle geçici olarak
askıya alındı. Didim
Belediye Başkanı Ünal
Boztürk, ışçilerin işine
son vermediklerini,
ancak geçici bir süre iş
akitlerini askıya
aldıklannı ifade ederek
ekonomik iyileşmeden
sonra işçilerin yeniden
işlerine
dönebileceklerini ifade
etti.
-Jm
Kabine değişikliği isteyen Mesut Yılmaz'a Başbakan Ecevit karşı çıktı:
Revîzyon başarısızlıkbrANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümet ortaklan, kabine revizyonu-
nu "şhndttik'' rafa kaldırdı. Geçen haf-
ta sonu gerçekleştirilen liderler zirve-
sinde ANAP Genel Başkanı ve Başba-
kan Yardımcısı MesutYümaz'ın gün-
deme getirdiği "kabine veprotokol re-
vizyonu'' önerisine Başbakan Büknt
Ecevit'in, "Kabinede revizyon, bakan
arkadaşlarunızm başansızhğı olarak
yonunlanır " gerekçesiyle karşı çıktı-
ğı öğrenildi. MHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçe-
B'nin de sınırlı bir kabine değişikliği-
nin, hükümet ortağı partilerde rahat-
sızlık yaratacağı endişesini dile getir-
mesi üzerine Yılmaz'ın ısrarlı olmadı-
ğı bildirildi. MHP çevrelerinde, Çan-
kaya ile hükümet arasındaki buzlann
Bahçeli'nin başbakanlığı ile eritüebi-
leceği dile getirildi.
Bahçeli ve Ecevit'in önerisi doğrul-
tusunda, ekonomik krizin çözülmesi-
ne dönük yeni önlemlerin sonuçlannın
beklenmesi konusunda ilke karanna
varan hükümet ortaklannın, kabine re-
vizyonunu, "ekonomik ve siyasi ger-
ginüğin'' aşümasından sonra gerekli
görülürse gündemlerine almakonusu-
nu değerlendirdikleri vurgıdandı.
ANAP lideri Yılmaz'ın, partisinden
gelen tepkileri de dikkate alarak ba-
kanlık değişimini, "protokol revizyo-
nu'' adı altında dile getirdiği zirvede,
"Kamuoyunda yoğun baskı var, kabi-
nederevizyon beklentisi oluştu" öneri-
lerini ifade ettiiği öğrenildi. Bahçe-
li'nin de benzer görüşleri dile getir-
mesi üzerine, krizin faturasının "bü-
rokratiara" çıkanlmasıyla yetinildiği
ifade edildi.
MHP Grup Başkanveküi Mehmet
Şanchr, hükümetin önceliğinin ekono-
mide alnıacak önlemler olduğunu be-
lirtti.
MHP'ye yakmlığıyla bilinen Orta-
doğu gazetesinde "Çüaş Yohı" başlı-
ğıyla ele alınan başyazıda, "Yapdma-
s gereken, hükümetie Cumhurbaşka-
nı arasmda uyumusağbyacak bir kom-
poasyonoluşturmak. Sâyın Bahçeli bu
kompozisyooa uygundur" deruldı.
Kutan: Mutlaka gitmeliler
FP'den hükümete
gensoru hazırlığı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)-FP Ge-
nel Başkanı Recai Ku-
tan, kabine revizyonu
yerine ekonomik re-
vizyon yapılmasıyla
iigili olarak "Ortaya
çıkaotabloaçık olarak
göstermiştir Id bu hü-
kümet mutlaka gftme-
Kdir" dedi. Kutan, ya-
şanan son ekonomik
krizle iigili olarak hü-
kümet hakkında bu-
gün veya yann genso-
ru önergesi verecekle-
rini söyledi.
FP Başkanlık Diva-
nı, Recai Kutan'ın
başkanlığında dün
toplandı. Genel mer-
kezdeki toplantıya ge-
lişi sırasında gazeteci-
lerin sorulannı yanıt-
layan Kutan, 'kabine
revizyonu yerine eko-
nomik revizyon yapıl-
masmı nasıl değerlen-
dirdiğinin' sorulması
üzerine, "Ortaya çı-
kan tablo açık olarak
göstermiştir ki bu hü-
kümet mutlaka ghme-
Bdir" dedi. En azın-
dan, kamuoyunun
beklediği, özellikle
ekonomi yönetiminde
ciddi bir değişiklik ya-
pılması gerektiğini
kaydeden Kutan, Baş-
bakan Bülent Ece-
vit'in, 'bunu dahi uy-
gun buhnadığını' söy-
ledi. Kutan, akşam sa-
atlerinde Ankara Sa-
nayi Odası Başkanı
(ASO) Zafer Çağla-
yan'ı ziyaretinde yap-
tığı konuşmada, hata-
lann faturasının 3-5
bürokrahn sırhna yük-
lenmemesi gerektiğini
belirtti. Kutan, gazete-
cilerin sorulan üzeri-
ne şunlan kaydetti:
"BaşkanhkdivaıUD-
da, ülkeyi kaostan çı-
karma konusunda ne
gibi bir katiada bulu-
nabileceğimizi görüş-
tük. Ekonomi konu-
sunda yann (bugün)
veya öbür gün gensoru
önergesi vereceğiz.''
ÇİZMEDEN YUKAR1 m.kart@superonline.com.tr MUSAKART
TurTUIZACA&Z
IMF dayatmalanna karşı çıkan milletvekilleri ve sendikalardan ortak tepki
'Halkla birlikte ulıısal program'• DÎSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, krizin aşılması için
üreten kesimlerin ıçinde yer alacağı bir platform
oluşturulmasını istedi. MHP'li Hakkı Duran, "IMF'nin otomatik
pilot görevi yaptığını, ancak kaptanın uyuduğunu" söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ekonomik bunalım, IMF politikalannın
tartışılması ve "yeni bir ulusal program
ortaya konmasT görüşlerini öne çıkar-
dı. Sendikalann yanı sıra iktidar millet-
vekillerı de IMF paketlenne karşı "halk-
la birlikte yeni bir program" çağnsında
bulunurken MHP'li Hakkı Duran,
"IMF'nin otomatik pilot görevi yapüğt-
nı, ancak kaptanın uyuduğunu" söyledi.
Sendikalar ve siyaset adamlan Türki-
ye'nin karşı karşıya kaldığı bunalunda
çözüm seçenekleri ve yeni programla ii-
gili görüşlerini anlattılar. DİSK Genel
Başkanı Süleyman Çelebi, ulusal sefer-
berlik çağnsmı yineleyerek, üreten tüm
kesimlerin içinde yer alacağı bir plat-
form oluşturulmasını istedi.
Türk-lş Genel Başkan Danışmanı Yıl-
DİSKGendBaşkanıÇetebi,ulu-
sal program çağnsmı yineledL
dmm Koç, yolsuzluk ve haksız kazancın
önlenmesini içeren ulusal programın şart
olduğunu vurguladı.
KESK Genel Başkanı SamiEvren, ya-
şanan bunalımın aşılması ve ekonominin
canlanması için ücretlerin gerçek enf-
lasyon üzerinden yeniden belirlenmesi
gerektiğini belirtti. Evren, IMF anlaş-
malannın iptal edilmesini önerdi.
Hak-tş Genel Başkan Danışmanı Os-
man Yıldız da sorunlann aşılması için
Ekonomik ve Sosyal Konsey'e işlerlik
kazandınlması gerektiğini belirtti.
Milletvekillerinin, çözüm seçenekleri
ve yeni programla iigili değerlendirme-
leri şöyle:
Eski Maliye Müsteşan, DYP'li Plan-
Bütçe Komisyonu üyesi Kemal Kabataş:
Türkiye, yatınmı, üretimi, ihracatı esas
alan ve merkezde bu üç unsuru güçlen-
diren yeni bir programı gündeme getir-
mek zorunda.
DSP'li Plan-Bütçe Komisyonu üyesi
Ramis Savaş: Son bunalıma da banka-
cılık sektörii neden oldu. Kriz anlannda
bazı gruplara spekülatif kazanç sağlan-
dığı yolundaki dedikodulann önüne geç-
mek açısından Merkez Bankası'nın ka-
sım 2000'den sonra açık piyasa işlemle-
ri yolu ile kullandırdığı TL tutarlan ile
döviz satış tutarlannı açıklamasımn ya-
rarlı olacağını düşünüyorum.
MHP'li Plan-Bütçe Komisyonu üyesi
HakkıDuran: Şu anda IMF otomatik pi-
lot olarak görülüyor, ekonomi otomatik
pilota bağlanmış durumda, ama kaptan
uyuyor.
DSP Aydın Milletvekili Sema Pişkm-
süt: Bunalımın sorumlusu olan IMF,
Türkiye'yi bırakıp kaçtı.
Hükümet derhal halkm gerçek temsil-
cileriyle masaya oturmalı ve yeni bir
programın oluşrurulmasında aktif katkı-
lannı almalıdır.
DSP Ankara MiDetvekfli UluçGürkan:
Türkiye günlük istikrar politikalannı ya-
pısal iktisat programlan gibi gören Ozal
anlayışından artık kendini kurtarmalıdır.
IRMIKI AYDIN ENGtN aengin(5 doruk-nettr
Krizin gümbürtüsü içinde
gümbürtüye gider mi diye
korktuk. Ama gitmedi. Gazete-
cilerMeclisi Girişimi'nin (GMG)
Ankara çıkarması gönülsüz,
üstünkörü de olsa medyada
yankı buldu. Haberlerden, ek-
ranlardaki görüntülerden, ga-
zete okuyup TV izleyenler Tür-
kiye'de bir "işsiz bırakılmış ga-
zeteciler" olgusuyla tanıştılar.
Ülkenin dört bir yanından ha-
ber taşıyanlann kendileri ağır,
çok ağır bir "işsiz bırakma sal-
dınsı" ile karşı karşıyalardı ve
bunun "işsiz bırakanların" de-
netimindeki gazetelere, ekran-
lara aynntısıyla yansıması
mümkün değildi; olamıyordu.
Ama "inat" karanlığı deldi. İş-
siz bırakılmış ve "henüz işsiz
bıraklmamış" gazeteciler bir-
birirte kenetlenip, ceplerindeki
son kuruşlan "otobüs bileti'ne
dönuştürüp Ankara'nın yolunu
tuttular.
Meslektaşlann üstünedökü-
len ölü toprağı az da olsa da-
ğıldı. Söküğünü dikemeyen
terzi örneği, "kan kusup kızılcık
şerbeti içtik" demeye ^lışmış
medya emekçileri uzun süredir
ilk kez seslerini yükselttiler.
Ankara'da Çalışma ve Sos-
yaJ Güvenlik Bakanı'ndan Ban-
Bir Değil, Çok Eksildik
kalar Denetleme ve Düzenle-
me Üst Kurulu'na, TBMM'de
temsil edilen çeşitli partilerin
grup yöneticilerine kadar siya-
setçiler bu kez habercilere de-
meç vermedilen onlann sorun-
lannı dinlediler.
Gazetecilerin çalışma koşul-
lannı düzenleyen bir yasa var
212sayılıyasa.
27 Mayıs 1960'tan hemen
sonra çıkanlmış; çıktığı günler-
de gazete patronlannın yürü-
yüş yapmalanna, boykota kal-
kışmalanna filan yol açan, de-
mokratik içerikli bir yasa.
0 gün bugün, medya pat-
ronlan tarafindan deline deline
kevgire dönen 212 sayılı yasa,
"gazefec/7//f"yapanlann tümü-
nü kapsryor. Kimin gazeteci sa-
yılacağını da tanımladığından,
aslında çiğnenmesi, kevgire
döndürülmesi için bir açık ka-
pı da bırakmıyor.
Ama medyanın tepelerini tu-
tanlann kapı, baca dinledikleri
yok. Yasanın açık hükmüne
rağmen gazetecilerin büyük
çoğunluğu 1475 sayılı İş Yasa-
sı kapsamında çalıştınlryor; 212
sayılı yasanın tanımı en dar
kapsamda yorumlanarak, se-
kiz-on kişilik seçkin bir ekip dı-
şındakiler, mesleğin gerektirdi-
ği iş ve düşünce güvencesin-
den yoksun bırakılıyor.
Yukandaki son cümlenin so-
nuçlan aslında pek vahim. Ga-
zeteci, ancak 212 sayılı yasaya
yaslanarak haberi dosdoğru,
yorumu bağımsızca üretebilir.
8u yasanın güvencesinden
yoksun gazeteci ise meslek
geleceği iki dudağının arasın-
dakilerin haber ve yorumdaki
tercihlerini gözetmek zorunda.
Gözetmeyen, birsabah kendi-
ni kapı önünde buluveriyor.
GMG şemsiyesi altında ke-
netlenen medya emekçileri,
Ankara'nın siyasetçilerine bu
yasayı.anımsatmak için de git-
tiler.
Hafta sonuydu. Hafta tatili
başlaymca yeniden Istanbul'a
döndülerve kendilerini "kasım
krizi" sonrasında yaşanandan
daha şiddetli, daha hoyrat, da-
ha acımasız bir "işten çıkarma
dalgası"rwn içinde buldular.
• • •
Gazeteciler Meclisi Girişimi
doğarken anlamlı bir slogan-
la yola çıkmıştı. Bu örgütlen-
meye uzak duran, etkınliklere
katılmayan meslektaşlara
sesleniliyordu:
- Sen yoksan, bir eksiğiz!..
Dünden bu yana yeni ve bir
önceki kadar sert bir işten çı-
karma dalgası medya emek-
çilerinin safiannda kol geziyor.
Ankara'ya giden ya da gitme-
yip arkadaşlannı uğuriamakla
yetinen yüzlerce gazeteci bu-
gün işsiz kaldı. Meslektaşlar
arasındaki yoğun "e-posta
trafiği" durup dinlenmeksizin
yürek buran haberler taşıyor.
Kışın ayazında, yazın kavu-
rucu sıcağında haber taşıyan,
taşınan haberieri işleyen, işle-
nen haberieri sayfalara yer-
leştiren; ülkenin dört bir kö-
şesinden olup biteni haber-
leştirip yurttaşlann anayasal
birhakkını, "haber alma hak-
kı"r\\ ete kemiğe büründüren
gencecik gazeteciler meslek-
lennin daha ilk basamaklann-
da iken işsiz kalmanın şama-
nnı suratlannda duydular, du-
yuyorlar ve... Ve ah evet, du-
yacaklar.
"Medya amelesi"n\n elin-
den başka iş gelmez. Bildik-
leri haberciliktir, haberi işle-
mektir, haberi yerieştirmektir.
Bunu bilirier. Meslekten kopa-
rıldıklannda sudan çıkmış ba-
lıktan farksız, işsiz ve işlevsiz
kalırlar.
Yeni patlayan işsizlik dalga-
sı ile epey eksildik.
Bu yazı bilgisayann tuşlan-
nı dövercesine yazılıyorsa;
yazılırken "Ne işe yarayacak
peki bu yazı" sorusu durma-
dan soruluyor ve yanıt bulu-
namıyorsa; yanıt bulamama,
öfkeyi daha da katmerliyorsa;
bu, işsiz kalma acısını sıkça
tatmış, epey kapının ipini çe-
kip epey kapıdan kovulmuş
bir meslek ağabeyleri oiu-
şumdandır.
Söküğünü dikemeyen ter-
zinin beceriksizliğini aşabil-
menin yolunu yöntemini bul-
mak zorundayız.
"Nasıl" diye sormayın.
Bilmiyorum.
Bildiğim, bulmak zorunda
oluşumuzdur...
Bu meslek de, gencecik
meslektaşlanm da bu duru-
mu hak etmediler.
Yığınsal işsizliğe yol açan
kepazeliğin sorumlusu ise hiç
degiller.
POLtTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Her şeye karşın yaşam sürüyor...
Umutla umutsuzluk bir arada, hüzünle sevinç
kol kola...
Alışveriş merkezlerindeki kalabalık on gün önce-
kinden daha mı fazla?
Yüzde yetmişlere varan indirim...
"Peşin öde, etiketin yansını öde!"
Taksi şoförü, "Işlerdurdu mu" dediğimizde, ba-
şını sallayıp yanıt veriyon
"Eh, idare ediyoruz!"
Bakıyorum fazla konuşmak istemiyor...
Üretiminden çok, tüketimi olan bir toplum...
Raflarda, ithal malı maden sodasından çikola-
taya dek ne ararsanız bulabiliyorsunuz!..
İthal malı vitaminler, kedi mamalan...
Insanlar makarnaya, pirince, şekere hücum edi-
yor...
Istanbul bir dünya kenti...
Feneryolu'ndan Dudulkı'ya, Etiler'den Ümrani-
ye'ye dek uzanan varsılla yoksulun iç içe yaşadı-
ğı biryumak...
Hafîften yağmur çiseliyor...
Bir başka taksiye biniyorum...
Ftadyo, haberieri veriyor...
"Lodosa dikkat!.."
Neden dikkat?..
Istanbul'da sobalı evler tehlike saçıyor ölüm...
Her lodosta, Istanbul varoşlannda bir iki aile ya-
şamını yitiriyor...
Işin ilginç yanı, bu tür ölümterAnadolu kasaba-
lannda değil, Istanbul, Ankara ve tzmir gibi kentte-
rin varoşlannda oluyor...
Hava da karardı iyice...
Eve geliyorum, televizyonu açıyorurn...
Yalnızlık yağmura benziyor, bir televizyon kana-
lında 'yalnızlık üzerine' bir program...
Birden Necati Cumalı, Özdemir Asaf çıkryor
karşıma...
Dışanda ölgün sokak lambalan...
Ünlüler, Diyarbakır'da Gaffar Okkan için futbol
oynamışlar...
Bir Diyarbakır akşamını düşünüyorum...
Bu arada "Gaffar Okkan'ı kimler öldürdü" soru-
su geliyoraklıma...
Ardından Atilla Josefin dizeleriyle buluşuyo-
rum:
"Yoksulun karş/sında ûrkûntûden titrerzengin I
Yoksul korkudan titrer zenginin karşısında I Çûn-
kû aslolan şey korkudur hayatımızda I Ve düzen-
bazlık, ama orada yeri yok umudun.'
• • •
Bizim ünlülerimizin GaffarOkkan'ı unutmamala-
n, Gûneydoğu'ya terörün değil banşın, kardeşli-
ğin egemen olmasını istemeleri elbet güzel bir
şey!..
Diyarbakır Stadyumu'nu dolduran binlerce in-
sanın, medyanın ünlüleriyle birkaç saat de olsa bir-
likte olmaktan muttulukduymatan da bir gerçek!..
Ama!..
Salt futbolla mı Gûneydoğu'ya banş, kardeşlik
ve özgürfük gelecekJ..
Devlet, Gaffar Okkan ve beş polisi kimlerin öl-
dürdüğünü saptayamadığı Diyarbakır'da halka gü-
ven verebiliyor mu?
İşsizlik, açlık!..
Lise mezunu gençlerin doldurduğu kahveler, c-
tuz bine yakın seyyar satıcı!..
Hakkâri'den Yüksekova'ya, BitJis'ten Sason'a
dek yoksulluğun izleri on yıl, yirmi yıl önce nasılsa
bugün de öyle...
Sadece Hakkâri'de on bin aile, Sosyal Yardım-
laşma ve Oayanışma Fonu'ndan aldıklan kuru er-
zakla yaşamlannı sürdürüyor; hastalanan yurttaş-
lar Iran'a gidip tedavı oluyor...
Hakkâri Devlet Hastanesi'nde 1973 yılında üç
doktor vardı, bugün de öyle!..
Zamanın o acımasızlığı, Türkiye'yi yönetenlerin
vurdumduymaziığıyla örtüşünce, ortaya hüzün-
lü bir fotoğraf çıkıyor...
Diyarbakır'daki tetovole şov* televizyon kanal-
lannda yayımlanıyor, ama hiç kimse şu soruyu sor-
muyor
"Gaffar Okkan'ı ve beş polisi hangi güçler kat-
lettl?
Silopi'de kaybolan Serdar Tanış ile Ebubekir
Deniz nerede?"
•••
Her şeye karşın yaşam sürüyor...
Üretimden çok tüketimi olan birtoplum, Diyar-
bakır'dan Istanbul'a dek ayakta kalmaya çalışı-
yor...
Birgecenin içinde hüznün sisi yoğunlaşırken Ga-
latasaray'ın Kocaelispor'a 3-2 yenılmesıne sinir-
lenen taraftar, spor yazan Ali Sami AJkış'a polis-
lerin yanında saldınrken şöyle dıyebiliyor
"Seni delik deşik ederim!.."
öfkeli taraftara kimse dokunamıyor!..
Yeni bir haftaya başlıyoruzl..
MGK toplandı, Tahtakate'de döviz piyasası 'dal-
galı kur'a alışıyor...
Bazı eczanelerde Fransa'dan ithal edilen 'kuduz
aşısı' yokmuş!..
Bebeklerin içtiği 'rezene' de bulunmuyormuş!..
"Bir kuduz salgını olursa şapa oturacağtz!"
Şapmı?
Biz şapa oturmaya alışkın değil miyiz?
hikmetcetinkaya@cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhurryel
k i t a p 1 a r ı
Hikmet Çetinkava
ALACA BİR ÖFKE
Ey benim ayduüık günlen bekleyen Türidyem!..
Ey beium ölûme allaş tutao halkjm!.
Ey benim şafagm yolunu açan suskun akşamlann hüznÛDÜ
yaşam bıçimı sanan insanım!..
Ey benim özgüriüklen Eıbakan Hoca'nın takkesınde arayan
romantik aydınun.'..
Çağ Pazariama A.Ş. Turkocağı Cad. No:39/41
(34334)Ca9ak)ğlu-lstanbul Te): (212)514 01 96