Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 ŞUBAT 2001 SAU • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAMI
TURKIYE
Istanbu! _Y 12 Sinop Y 15 Adana PB 20
Edırne Y 14 Samsun PB 21 Mersin PB 20
Kocaelı Y 17 Trabzon PB 22 Diyarfaakır B 12
Çanakkale Y 16 Giresun PB 22 Şanlıurfa B 13
Izmir Y 17 Ankara Y 14 Mardin B 9
Manisa Y 17 Eskişehır Y 12 Sıirt B 10
Aydın
Denizli
_ Y 1 5 Konya Y 16 Hakkân B
Y 15 Stvas PB 12 Van B 10
Zonguldak Y 13 Antalya Y 18 Kars
0Açık ,T*% Parçalı bolutlu
B
Mamıara, Ege. Batı Ak-
denız, Iç Anadolu'nun
batısı ıle Batı Karade-
n.z yagmur ve sağanak
yağışlı dığeryerierpar-
çalı az bulutlu geçecek.
Hava sıcaklığt batı ke-
sunlerde azalırken, do-
ğu kesımlerde bıraz
daha artacak. Ruzgâr
guney ve bati yönler-
den hafif, ara sıra orta
kuvvette esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
K
K
Y
K
K
Y
PB
-7
-10
-4
8
4
4
7
4
Münih PB 5 Ziirih
Beıiin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
Y
PB
K
K
Y
PB
4
2
8
4
2
1
13
14
PB 4 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflis
Kahire
K
PB
K
PB
PB
PB
PB
B
-8
19
-2
15
7
4
6
22
B 2 3
Bulutiu ^Çokbulutlü . Yağmuriu Kariı i Gök gürültüKJ
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
Ulusal Program -"malum olay'dan sonra- bir haf-
ta ertelendi.
MGK'de beklenmeyen bir "olay" olmazsa; ay-
lardır gizli açık tartışmalara yol açan Ulusal Prog-
ram'a nihayet son biçim veriliyor.
Istergörüşülüp son biçimini alsın, istergörüşül-
mesin; program güncel olaylar arasında gözde
konumunu korudu, koruyor.
Zira program, ülkenin uzun yıllara yayılan ulu-
sal yararlannı veya zararlannı içeriyor.
Programda değil genel ifadelerin, sözcüklerin
bile büyük önem taşıdığı yadsınabilir mi?
Avrupa Birliği kendi ülkelerinde benzerine rast-
lanmayan "malum o/ay"dan sonra; Ulusal Prog-
ram'ı hâlâ neden Brüksel'e göndermedığimizi sor-
madı bile.
Zaten programın zamanlaması AB'nin değil, bi-
zim sorunumuz.
Başbakan Yardımcısı Mesırt Yılmaz son Avru-
pa turunda Ulusal Program'ı hazırlamakta oldu-
ğumuzu söylerken "zamanlama sorunumuz" ol-
duğuna değinince, AB'nin Genişlemeden Sorum-
lu Komıseri Verheugen'in verdiği yanıt durumu-
muzu özetliyon
"Bize göre hava hoş! Programınız gecikirse o
zaman Türkiye'yle tam üyelik müzakerelerinin
açılması da gecikir."
"Malum olay" gerekçenin sadece bir dilimi.
Programın gecikmesi kaçınılmazdı. KOB'da öne
sürülen bize göre sakıncalı ulusal bağlantılan
özenle tartmak, sivil-asker uzlaşmak zorundaydık.
Türkiye'yi önemli ulusal konularda kimi yüküm-
lülükler altına almayı öngören KOB'a aynı koşut-
lukta gözü kapalı olumlu yanrtlar içerecek ulusal
bir program yazabilir miydik?
Bugüne değin izlediğimiz, son aylarda AB'den
gelen baskılara karşın değiştirmeye yanaşmadı-
ğımız dış ve iç ulusal sorunlarda olası uzlaşı ön
planda.
Program metninde dış sorunlar Kıbns ve Ege,
Türk-Yunan ilişkileri...
Iç sorunlar; Türkiye'de demokrasi, insan hakla-
n, hukuk devleti anlayışı ve Türk ekonomisinde ya-
pısal değişiklik...
Içeriye dönük konulan biraz daha genişletebili-
riz: örneğin Batı'nın üzerinde durduğu, ancak bi-
zim değişik görüş açısıyla ele aldığımız ifade ve
düşünce özgürlüğü, azınlık dillerinde eğitim ve TV,
bireysel kültürel haklar, idam gibi konular...
Yok öyle şey
HkL'kjsa! ProğramtasteğmıAB Genel Sekreter-
liği hazırladı. "f"
Bu taslak -DSP ve ANAP kanadının ılımlı gorü-
şüne karşın- MHP kanadında yadsındı.
Çünkü, AB Genel Sekreterliği'nin hazırladığı ilk
metin KOB metnine koşut biçimsellik ve içerik ta-
şıyordu.
MHP'nin liderler zirvesine (Genel Başkan Yar-
dımcısı Şevket Bülent Yahnici'nin büyük gürül-
tü koparan, kuşkusuz partinin görüşlerini içeren
yazılı açıklamasındaki) karşı görüşler taşımasın-
dan sonra kimi noktalarda uzlaşmaya vanldı. ör-
neğin Kıbns ve Yunanistan sorunlanna bakış açı-
mız "iki toplumlu ve iki devlete dayalı çözüme*
bağlandı.
İdam konusu; devlete ve millete karşı işlenen
suçlar dışında uygun görüldü. Bireysel kültürel
haklann sadece etnik değil, mezheplerde de kul-
lanılacağı kaygısı reddedildi.
Fakat programın püf noktası çok duyarlı olma-
mız gereken bir konuda.
Günlerdir hükümet ve devletin etkili kurumlan
arasında çetin tartışmalara neden olan sorun; Tür-
kiye'nin bütünlüğünü tehlikeye atması, PKK'nin si-
yasal ideallerine yatkın KOB istegiyle bağlantılı.
Kısa vadede Kürtlere TV, orta vadede Kürtçe
eğitim! MHP direnişinin hemen arkasından Kürt-
çe TV'ye ve eğitime karşı çıkan Genelkurmay açık-
lamasından sonra...
...AB Genel Sekreterliği'yle Dışişleri'nin onayla-
dığı -ve KOB'da yazıldığı gibi- "azınlık dilleriyle
eğitim ve 7V"yi aynen kabul eden ifade metinden
çıkanldı.
Yerine. "Dil ve lehçe Türkiye Cumhuriyeti'nde
yasaklı olmamıştır" ifadesine benzer bir ifadeyle
KOB'daki isteğe karşılık verilmesinde aşağı yuka-
n uzlaşıldı.
önce resmi dil Türkçe, ama evinde istersen
Kürtçe!
Evet; sonunda vazgeçilmez gerçek kabul gör-
dü:
Her şey -AB- bir yana, Türkiye'nin bölünmez-
liği bir yana.
Aksi düşünülebilir mi?
Antonina {Turizm
KÜLTÜR TURLARI
2-10Mırt
Tınas, Aıtılna, \»tep, Htlep (Suriye) (Soo bvıt 27 Şubal Saiı)
Sanat Tanhçısı İNCİ TURKOGLt rehberhjuıde büyûleyıcı Küıkya aıkeolojıa ve
çarçılan, hanlan, medreselîri ıle cskı Osmanlı vılayeü Haİep
5-9Mart
Mıltı'dı Oruçaj Mimırisi (Son kayıt 27 Şubat Saiı)
Dr. FERİDUN ÖZGÜMÜŞ ıle Avnjpa'nın en lyı koranmaş ortaçag ımmarlığı ör-
nek!ennın)aaldığıMaltaAdaa'ııabırkeş;fyo)cu)ugu Valletta, Gozo. Mdma, Üç
Şehuter Tûrk Mezarlığı
6-lOMırt
Büiuıeyn Kıptdokya (Soo Itayıt 28 Şubat Çarçamt»)
Dr. ELMON HANÇER de Kapadokya'nm büınnıejenJeri- Aobk Tyana Keraerie-
a Pancarlık. Sınasos. Aşk Vadısı. Nariıgöl Kraten, Çeç Tümülüsü, Topada Hmt Ya-
zıtı. Belısınna, Santbaz Baba'nm mezan ve daha mceten..
24-25 M«rt
Trma, \ssos, Bergama
SanatTanhçıs
1
\TILLA TWA rehberiıfmde ımtolojılmnAiBdchısu'ndabırha/-
ta sonu kühür kaçamağı
Priene, Mikt DMuı, Stratoniduı, U g m » . ABıdı. Efes
ATtLLA T l NA ıle arteolojısı. tarihi ve efsanelen ıle Bffi .Anadota.
HAFTASON'İ CEZİLERİ:
î Maıt Cnmane^ı tsagbafdı E r n a ı Mcklniın 1. Dr EJmon HJDÇCT
4 Maıt Pazar Isbutnl'da Eraıtni MckİBbn X Dr Elram Hnçcr
lOMan Cumırtesı OrtakS)'ıleııBtşikti}'a,D[ EImoııHanç«
11 Matt ?mr DivMyuhındo A k M m 'a, Sanat Tarıhçısı Selçuk Seçkm
RonvısyoB 0212-2922874-75
ABD'de yaşayan Fethullah Gülen'in ifadesi aylardır alınamıyor
Dosya beldetûiyor
AVHANŞİMŞEK
ANKARA - Ankara DGM 'de
"laik devlet yapısuu yıkmak
amaayla örgüt kurmak" suçla-
masıyla 10 yıla kadar ağır hapis
istemiyle yargılanan Fethullah
Gülen'in ifadesinin alınması
için ABD nezdinde hâlâ girişim-
de bulunulmadıgı bildirildi.
ABD'li üst dûzey bir yetkili,
"Türkhe'den bu konoda bize u-
kışmış resmi bir istem henüz
yok" dedi. Adalet Bakanlığı yet-
kilileri ise bu konudaki istemin
ocak ayında Dışişleri Bakanlı-
ğı'na iletildiğinı kaydettiler. An-
kara DGM, 16 Ekim'deki dunış-
mada Gülen'in ifadesinin
ABD'de bulunduğu kentte isti-
nabe (yerinde) yoluyla alınması-
nı karara bağlamıştı.
28 Şubat kararlannın ardından
sık sık "sağhk kontroiü" gerek-
• Adalet Bakanlığı
yetkilileri, Gülen'in
ifadesinin ABD'de
alınması istemini 2 ay
önce Dışişleri'ne
ilettiklerini kaydettiler.
Fethullah Gülen'e
açılan dava, ABD'nin
dün açıklanan insan
haklan ihlalleri
raporunda yer aldı.
çesi ıle ABD'ye giden ve Mart
1999'dan beri Türkiye'ye dön-
meyen Fethullah Gülen hakkın-
da, 31 Ağustos 2000'de Ankara
DGM'dett
laik devletyapısınıde-
ğiştirerek yerine dini kurallara
dayalı bir devlet kurmak ama-
cıyla yasadtşı örgüt kurup bu a-
maç doğruitusunda faaliyetler-
de bulunmak" suçlamasıyla 5
yıldan 10 yıla kadar ağır hapis
istemiyle dava açılmıştı.
Avukatlannın Gülen'in "sağ-
hksorunlan" nedeniyle ABD'de
yaşadığını belirtmesi üzerine
mahkeme, Gülen'in istinabe
(yerinde) yoluyla ifadesinin
alınması için girişimlerde bulun-
ma karan ahnış ve Adalet Ba-
kanlığı kanahyla bunun gerçek-
leştirilmesini istemişti. Adalet
Bakanlığı yetkilileri, Gülen'in
ifadesinin ABD'deki yerel mah-
kemece alınması isteminin ABD
Adalet Bakanlığı'na ulastınl-
mak üzere ocak ayında Dışişle-
ri Bakanlığı'na iletildiğinı kay-
dettiler. Dışişleri Bakanlı-
ğı 'ndan bir yetkili ise "Bakanbk
olarak bu gibi durumlarda bir
anlamda 'postacı" gibigörevya-
pıyoruz. Bize verileni karşı tara-
fa üetiyoruz. Ancak bunlar ge-
ndde ağırişleyen mekanizmalar.
Gecikmekr olabüir" dedi.
ABD'nin Türkiye'deki insan
haklan ihlallerini incelediği
2000 yılı raporunda, DGM'nin
Gülen hakkında açtığı davaya
yer verihnesi dikkat çekti. Ra-
porda Gülen'den ^ıtamh tslami
tarikat Bderi" olarak söz edildi.
îslami sermaye denetimsiz
Türkiye Araştırmalar Merhezi 'nin Almanya 'da yaptığı araştırmaya göre
Jet-Pa ve benzeri organizasyonlara parasını kaptıranlar çaresizlik içinde
Öğrencileriıı Cıımhuriyet heyeeanı Büfen Koleji öğrencileri
gazetemizi ziyaret ede-
rekgazetecffikhakkmdabügialdılar.ÖğretrnenJemiebİTİiktegazcterni^
rencfler, bir gazetenin nasıi hazniandığını, haberterin nasd toplandığmı yöneticilere yönetttilde-
ri sonılaria öğrenıneye çaltşblar. Cıımhuriyet gazetesine
tt
Cumhuri>et" adını kimin verdiğini,
gazetenmnedenrenküdeğüde sryah- beyazy^ynnlandığını, tdevizyon,tencere,tava,yemektakımı
güri promasyon örünü neden vermediğmi somrak yanıt aradılar.
lstanbul Haber Servisi - Alman-
ya'dakı Türkiye AraştuTnalar Mer-
kezi (TAM) Direktörü Prof. Dr. Fa-
nıkŞen, Îslami sermayenin Aknan-
ya'da büyük bir hareketlilik içinde
olduğunu vurgulayarak "Bu senna-
yvnin denetimi yok. Jet-Pa ve ben-
zeri organizasyonlara para kaptı-
ranlar çaresizlik içmde" dedi.
TAM, "Abnanya'dakiTürklerm,
Alman Yurttaşnğma Geçiş Eğttim-
leri ve Dini Tutuırüan" konulu araş-
tırmasırun sonuçlarıru Armada O-
tel'de düzenlediği toplantıyla açık-
ladı. Şen,
u
Kumar oynayan insan,
kaybedince sızlaıunanıalı" dedi.
TAM araştırmasının verileri
şöyle:
• 2001 sonunda 620 bin Türk,
Alman yurttaşı olacak.
• 2002 seçimlerinde 590 bin
Türk seçmen olacak.
• Almanya'daki Türklerin yüzde
64'ü kendini dindar olarak görüyor.
• 2000 seçimlerinde Türklerin
yüzde 39.7'si Sosyal Dernokrat
Parti'ye, yüzde 6.1'i Hıristiyan
Demokratlar'a, yüzde 3.4'ü ise
Yeşiller'e oy verdi.
• Her üç Müslümandan bin, bir
cami deraeğine üye.
PKK arbk gündemden düştü
WASHINGTON(Cumhurivet)-ABD Dı-
şişleri Bakanlığı, 2000 yılındâ dünyada in-
san haklannın durumunu içeren ülke rapor-
lannı yayımladı. Raporun Türkiye bölümün-
de, insan haklanyla ilgili gelişmelere dikkat
çekilirken olumsuzluklara da yer verildi.
Raporda, "Türk ordusunon son yıDarda,
PKK'nin etkmüğini kırdığı ve arük
PKK'nin, günlükyaşamda önemli bir faktör
olmaktan çıktığı'' vurgulandı. ABD rapo-
runda, 'binlerce silahh PKK'Iinin Türkiye sı-
nnianna yakın ülkelerdeld kamplarda ba-
jnndığı' ifadesine de yer verildi.
Raporda, 'Kürtçeyayınlannyasal olmadı-
ğı, ancak pek çok üst düzey hükümet yetld-
tisinin, bu yayınlann başlaülmasına açıkça
destekventiği' belirtildi. Hükümetin pek çok
alanda vatandaşlannın insan haklanna say-
gılı olduğu, öceki yıllann aksine, 2000 yı-
lında siyasi eylemcıler arasında, gözaltında
ölüm, işkence iddıalannm ohnadığı ifade
edildi.
Türkiye'nin, kadın kaçakçılığında en bü-
yük geçiş ülkesi olduğu da öne sürüldü.
Çocuklar çok değişti
B Baştarafi 1. Sayfada
koca istiyorum" diyen çocuklar,
insanı hem gülümsetiyor hem de
düşündürüyor. Öğretmen, mü-
hendis, ressam, piyanist ohnak
isteyene artık pek rastlanmıyor.
Kararlar, artık anne-babalar ta-
rafindan değil, birlikte alınıyor.
Küçücük çocuklar, büyük bir
doğallıkla annelerinin kendileri
için aldıklan karan "onayla-
mak"tan söz ediyorlar. Televiz-
yon kumandaları hep onlarda.
Arada bir anne-babalar kapsa da
sorun değil çünkü odalannda
zaten televizyonlan var ve oda-
lannda istediklerini programı ız-
leyebiliyorlar. "Neden böyle ol-
du* sonasunun yanıtuu uzman-
lara bırakıp önce çocuklann
dünyasma girelim. Yedi yaşın-
daki Mert Gürel, Arda Yaman
ve Güneş Göktaş, sekiz yaşında-
ki Yağa Deniz, Serra Baykal,
Başak Şimal, Gökhan Ünal ve
ElifOlken ile ile hayalleri ve an-
ne-babalanyla ilişkileri üzerine
konuştuk. "ÇokeğlenceJi''oldu-
ğu için kaleci olmak isteyen
Mert, her şeye annesiyle birlik-
te karar verdiklerini söylüyor.
Bunu da şöyle açıklıyor:
"Mesela annem benim için bir
şey beğeniyor, ben de onaylar-
sam alıvoruz. Televizyon knman-
dasını da beraber kuDanryoruz,
Evde annemlc benim istediğimiz
ohıyor, babamın pek olmuyor."
"Acaba her istediği oluyor
mu?", "Hayır" dıyor. Mert. Ba-
zen oyuncak istiyormuş ama
alınmıyormuş. "O zaman neya-
pryor?". "Kızıyor''. "Peki knın-
ca ne yapryorsun" sorumuza,
" Bir şey yapınryorum canım, ba-
ğmyorum o kadar" dıyor.
Arda, "Ne otaıayı hayal edi-
yorsun" diye sorar sormaz
"Araba yanşçısı ohnak istiyo-
nun" diyor. Mert, "lyi şey ama
biraz riskli" diye hemen araya
giriyor.
Arda, "Neden araba yanşçısı
ohnak istiyorsun" sorusuna,
tt
Bflgisayarda ve başka şeylerde
araba yansı oynaya oynaya ken-
dimi ahşürdun'' yanıtını veriyor.
Arda, "okula gîtmeyi de düşün-
müyor" çünkü bu meslek için
gerek yokmuş. Bir de köşkü ol-
sun istiyormuş. Evde kararlan
ailece. tartışarak alıyorlarmış.
Yalvarmak işe yanyor
Arda, "Annen-baban istediğin
bir şey almaz ya da izin vermez-
lerse ne yapryorsun'' diye sorun-
ca da u
Yalvânnaktan başka ça-
rem ohnuyor" diyor. "Acaba işe
yanyor mu?" Yanıt, kısa ve çok
kesin: "Her zaman".
Yağız'ın hayali ise işadamı ol-
mak. Çünkü, "Işadamlan çok
çahşryor ve giyimleri de çok gü-
zd". Beş katlı bir ışyen hayal e-
den Yağız, evde kararlan hep
birlikte masaya oturarak aldıkla-
nnı anlatıyor.
Serra, ya veteriner ya da şar-
kıcı olacak. Otel, otomobil, at
ve motosiklet hayal ediyor. Ama
zaten şimdiden 51 miryon lirası
olduğu için para sorun değil.
Evde kararlan ailecek ahyor-
lar, televizyon kumandası anne-
sine geçince de doğru odasına
gidip kendi televizyonunu açı-
yor. Gökhan ve Elif "sıradışr
çocuklar. Gökhan doktor, Elif de
astronot ohnak istiyor.
Gökhan, "herkesiniyüiğini is-
tediği'' için doktor olacak. Ama
bir çiftliğı ve köşkü de olursa
çok sevinecek. Televizyonun
kumandası da "tabii ki hep on-
da" oluyor.
• •
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
dan çıkış sürecinde de ayn bir "ulusal program"
hazırlanmasını zorunlu kılıyor.
Hafta sonunda sorumlu noktalardaki herkesin,
"Umut aşılamak için ne yapacağız" sorusuna ya-
nıt aradığı saatlerde, ABD Başkanı Bush, Başba-
kan Bülent Ecevit'i tetefonla aradı. Aranan kan bu-
lunmuştu:
"Telefon ilaç gibi geldi..."
Telefonla bir hastaya ne ölçüde tanı konabilirse,
bir ülkenin ekonomisi de telefonla o kadar iyileşir.
Ekonomi bunalımda mı?
Damardan iki doz telefon... Telef olmaktan kur-
tulursunuz!
Bush telefonda diyor ki:
"IMF ile yürüyün, bunalımdan bu yolla çıkarsı-
nız..."
Bu sözü Türkçeye çevirelim:
"Etrafıntz sanldı, çıkış yolunuz yok, teslım ol-
un..."
Telefonun ardından IMF'nin Türkiye'ye söz ver-
diği ek rezerv kredisini iki kat arttıracağı, 7.5 mil-
yar dolardan 15 milyar dolara çıkaracağı haberi
geldi. Bu paranın tümü vaat edıldiği gibi verilse bi-
le, adı üzerinde "rezerv" olacak, istenildiği gibi kul-
lanılamayacak.
Ulusal çıkış arayışı
Içeri girelim...
Bir kişi, kurum ya da ülke zor duruma düşünce
kurtuluş için önce şu soruya yanıt arar
- İçinde bulunduğum durum nedir?
Bu soruya adam gibi yanıt bulduktan sonra, çö-
züm yollannı arar.
Hükümet ekonominin içinde bulunduğu durumu
bütün yönleriyle konuşmaktan çekiniyor. Bir baş-
ka deyimle gerçeğı kendi kendine bile dile getir-
mekten endişe ediyor. Bunu geçip, bunalımdan
çıkış yollan anyor.
Başkentte, ekonomideki gidişi rüzgânn yönüne
göre değil, içinde bulunduğu gerçek duruma gö-
re değeriendiren uzmanlann gözüyle özet şu:
- 2001 yılı bütçesi ortadan kalkmıştır. Yeniden ha-
zırlanmalıdır. Bugünkü tablonun ardından bütçe
60 katrityon liradan aşağı bağlanamaz.
- Bütçedeki değişiklik doğal olarak öteki hedef-
leri de etkiler. ödemeler dengesi, dış ticaret açığı
da yeniden gözden geçirilmelidir.
- Peş peşe zamlar gundeme gelecek. Hükümet,
ftrsatçılara gün doğmasını istemiyorsa, nasıl bir
planla yürüyeceğinı bir an önce açıklamalıdır.
- Enflasyon hedefini yüzde 25'ın artında tutmak
gerçekçi olmaz.
- Ekonominin içinde bulunduğu durum 1958'i
anımsatıyor. O dönemde de üretime dayalı olma-
yan bir büyüme hastalığına tutulmuştuk. Ithalat
alabildiğine artmış, buna dayalı tüketim eğrisi de
yükselişe geçmişti. O dönemden çıkış, planlı eko-
nomiyle olmuştu.
- Bugünkü hükümetin ve buna bağlı ekonomi yö-
netiminin hafızası, öngörüsü üç aylık. Bu zaman di-
limi için plan yapılıyor. Oysa bunalımdan çıkış da-
ha uzun vadeli ve hafızası daha sağlam yöne*im
anlayışını gerektiriyor.
Yeniden altını çizelim, bu saptamalar Ankara'da
devlet kurumlannın önemli noktalannda yer alan
uzmanlann değerlendırmeleri.
Buna karşılık hükümetin değil ekonomiye, eko-
nomi yönetimine b.le çekidüzen vermekte zortan-
dığını görüyoruz. Merkez Bankası Başkanı Gazi
Erçel, 1 Mart'tan geçerli olmak üzere emekliük iş-
lemlerinin yapılması için dilekçe veriyor. Hükümet-
ten ne doğrulama var ne yalanlama...
Hazine Müsteşan Selçuk Demiralp, ekonomi-
yi ağaca, affedersiniz düzlüğe çıkarma zirvelerine
katıldıktan sonra istifa karan alıyor. Olay, Hazine
Müsteşarlığı'nın iç yazışmasıyla ortaya çıkıyor. Ya-
zışmada müsteşarlığı vekâleten Müsteşar Yardım-
cısı Ferhat Emiİ'in yürüteceği belirtiliyor ve Demi-
ralp'in aynldığı anlaşılıyor.
Zorluklar fırsatlan da beraberinde getirir. Yazının
başında vurguladığımız ulusal ekonomi programı
için kollan sıvamanın tam zamanı. Bu işin, sağı-so-
lu, üniversitesi-odası, işçisi-işvereni yok...
ankcum@ttnet.net tr
Imn'da 'Türk
cosusu' iddkısı
TAHRAN(AA)-lran, 'Türkcasusuoklugu' id-
dia edilen bir kişinin tutuklandığını ileri sürdü.
Tahran Times gazetesinde bugün yayımlanacak
habere göre, Tahran Adliyesi Başkanı Hüccetülis-
lam Abbasali Alizade, dün düzenlediği basın top-
lantısında, 2 ay önce başkent Tahran'da bir Türk 'ca-
susu'nun yakalanarak tutuklandığmı söyledi. Ali-
zade, bu kişinin kimliği ve kendisine yöneltilen
suçlamalann aynntılan hakknıda bilgi vermedi.
Bin uyoşturucu kaçakçısı
• TAHRAN (AA) - îran'ın başkenti Tahran'da
uyuşturucuya karşı düzenlenen geniş çaplı
operasyonda, bin dolayında uyuşturucu
kaçakçısı tutuklamrken bin kadar kişi de
evlerinden çıkanlarak otellere yerleştirildi.
Kaçakçılann kullandığı yaklaşık 400 ev
boşaltılırken kaçakçılıkla ilişkisi olanlan
tutuklayan polis, bu kişileri bilinmeyen bir yere
götürdü. Kaçakçılıkla doğrudan ilişkili
olmayanlar ise iki otele yerleştirdi.
Mehmet Genç yaşamım yitipdi
• Haber Merkezi - Türkiye Devrimci Banka \e
Sigorta lsçileri Sendikası (Bank-Sen) Yönetim
Kurulu üyesi Mehmet Genç yaşamını yitirdi.
Genç'in cenazesi bugün Heybeliadada
kılmacak ikindi namazının ardından yine
Heybeliada'da toprağa verilecek.