25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ŞUBAT 2001 SAU • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TURKIYE Istanbu! _Y 12 Sinop Y 15 Adana PB 20 Edırne Y 14 Samsun PB 21 Mersin PB 20 Kocaelı Y 17 Trabzon PB 22 Diyarfaakır B 12 Çanakkale Y 16 Giresun PB 22 Şanlıurfa B 13 Izmir Y 17 Ankara Y 14 Mardin B 9 Manisa Y 17 Eskişehır Y 12 Sıirt B 10 Aydın Denizli _ Y 1 5 Konya Y 16 Hakkân B Y 15 Stvas PB 12 Van B 10 Zonguldak Y 13 Antalya Y 18 Kars 0Açık ,T*% Parçalı bolutlu B Mamıara, Ege. Batı Ak- denız, Iç Anadolu'nun batısı ıle Batı Karade- n.z yagmur ve sağanak yağışlı dığeryerierpar- çalı az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığt batı ke- sunlerde azalırken, do- ğu kesımlerde bıraz daha artacak. Ruzgâr guney ve bati yönler- den hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K K K Y K K Y PB -7 -10 -4 8 4 4 7 4 Münih PB 5 Ziirih Beıiin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB Y PB K K Y PB 4 2 8 4 2 1 13 14 PB 4 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahire K PB K PB PB PB PB B -8 19 -2 15 7 4 6 22 B 2 3 Bulutiu ^Çokbulutlü . Yağmuriu Kariı i Gök gürültüKJ G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Ulusal Program -"malum olay'dan sonra- bir haf- ta ertelendi. MGK'de beklenmeyen bir "olay" olmazsa; ay- lardır gizli açık tartışmalara yol açan Ulusal Prog- ram'a nihayet son biçim veriliyor. Istergörüşülüp son biçimini alsın, istergörüşül- mesin; program güncel olaylar arasında gözde konumunu korudu, koruyor. Zira program, ülkenin uzun yıllara yayılan ulu- sal yararlannı veya zararlannı içeriyor. Programda değil genel ifadelerin, sözcüklerin bile büyük önem taşıdığı yadsınabilir mi? Avrupa Birliği kendi ülkelerinde benzerine rast- lanmayan "malum o/ay"dan sonra; Ulusal Prog- ram'ı hâlâ neden Brüksel'e göndermedığimizi sor- madı bile. Zaten programın zamanlaması AB'nin değil, bi- zim sorunumuz. Başbakan Yardımcısı Mesırt Yılmaz son Avru- pa turunda Ulusal Program'ı hazırlamakta oldu- ğumuzu söylerken "zamanlama sorunumuz" ol- duğuna değinince, AB'nin Genişlemeden Sorum- lu Komıseri Verheugen'in verdiği yanıt durumu- muzu özetliyon "Bize göre hava hoş! Programınız gecikirse o zaman Türkiye'yle tam üyelik müzakerelerinin açılması da gecikir." "Malum olay" gerekçenin sadece bir dilimi. Programın gecikmesi kaçınılmazdı. KOB'da öne sürülen bize göre sakıncalı ulusal bağlantılan özenle tartmak, sivil-asker uzlaşmak zorundaydık. Türkiye'yi önemli ulusal konularda kimi yüküm- lülükler altına almayı öngören KOB'a aynı koşut- lukta gözü kapalı olumlu yanrtlar içerecek ulusal bir program yazabilir miydik? Bugüne değin izlediğimiz, son aylarda AB'den gelen baskılara karşın değiştirmeye yanaşmadı- ğımız dış ve iç ulusal sorunlarda olası uzlaşı ön planda. Program metninde dış sorunlar Kıbns ve Ege, Türk-Yunan ilişkileri... Iç sorunlar; Türkiye'de demokrasi, insan hakla- n, hukuk devleti anlayışı ve Türk ekonomisinde ya- pısal değişiklik... Içeriye dönük konulan biraz daha genişletebili- riz: örneğin Batı'nın üzerinde durduğu, ancak bi- zim değişik görüş açısıyla ele aldığımız ifade ve düşünce özgürlüğü, azınlık dillerinde eğitim ve TV, bireysel kültürel haklar, idam gibi konular... Yok öyle şey HkL'kjsa! ProğramtasteğmıAB Genel Sekreter- liği hazırladı. "f" Bu taslak -DSP ve ANAP kanadının ılımlı gorü- şüne karşın- MHP kanadında yadsındı. Çünkü, AB Genel Sekreterliği'nin hazırladığı ilk metin KOB metnine koşut biçimsellik ve içerik ta- şıyordu. MHP'nin liderler zirvesine (Genel Başkan Yar- dımcısı Şevket Bülent Yahnici'nin büyük gürül- tü koparan, kuşkusuz partinin görüşlerini içeren yazılı açıklamasındaki) karşı görüşler taşımasın- dan sonra kimi noktalarda uzlaşmaya vanldı. ör- neğin Kıbns ve Yunanistan sorunlanna bakış açı- mız "iki toplumlu ve iki devlete dayalı çözüme* bağlandı. İdam konusu; devlete ve millete karşı işlenen suçlar dışında uygun görüldü. Bireysel kültürel haklann sadece etnik değil, mezheplerde de kul- lanılacağı kaygısı reddedildi. Fakat programın püf noktası çok duyarlı olma- mız gereken bir konuda. Günlerdir hükümet ve devletin etkili kurumlan arasında çetin tartışmalara neden olan sorun; Tür- kiye'nin bütünlüğünü tehlikeye atması, PKK'nin si- yasal ideallerine yatkın KOB istegiyle bağlantılı. Kısa vadede Kürtlere TV, orta vadede Kürtçe eğitim! MHP direnişinin hemen arkasından Kürt- çe TV'ye ve eğitime karşı çıkan Genelkurmay açık- lamasından sonra... ...AB Genel Sekreterliği'yle Dışişleri'nin onayla- dığı -ve KOB'da yazıldığı gibi- "azınlık dilleriyle eğitim ve 7V"yi aynen kabul eden ifade metinden çıkanldı. Yerine. "Dil ve lehçe Türkiye Cumhuriyeti'nde yasaklı olmamıştır" ifadesine benzer bir ifadeyle KOB'daki isteğe karşılık verilmesinde aşağı yuka- n uzlaşıldı. önce resmi dil Türkçe, ama evinde istersen Kürtçe! Evet; sonunda vazgeçilmez gerçek kabul gör- dü: Her şey -AB- bir yana, Türkiye'nin bölünmez- liği bir yana. Aksi düşünülebilir mi? Antonina {Turizm KÜLTÜR TURLARI 2-10Mırt Tınas, Aıtılna, \»tep, Htlep (Suriye) (Soo bvıt 27 Şubal Saiı) Sanat Tanhçısı İNCİ TURKOGLt rehberhjuıde büyûleyıcı Küıkya aıkeolojıa ve çarçılan, hanlan, medreselîri ıle cskı Osmanlı vılayeü Haİep 5-9Mart Mıltı'dı Oruçaj Mimırisi (Son kayıt 27 Şubat Saiı) Dr. FERİDUN ÖZGÜMÜŞ ıle Avnjpa'nın en lyı koranmaş ortaçag ımmarlığı ör- nek!ennın)aaldığıMaltaAdaa'ııabırkeş;fyo)cu)ugu Valletta, Gozo. Mdma, Üç Şehuter Tûrk Mezarlığı 6-lOMırt Büiuıeyn Kıptdokya (Soo Itayıt 28 Şubat Çarçamt») Dr. ELMON HANÇER de Kapadokya'nm büınnıejenJeri- Aobk Tyana Keraerie- a Pancarlık. Sınasos. Aşk Vadısı. Nariıgöl Kraten, Çeç Tümülüsü, Topada Hmt Ya- zıtı. Belısınna, Santbaz Baba'nm mezan ve daha mceten.. 24-25 M«rt Trma, \ssos, Bergama SanatTanhçıs 1 \TILLA TWA rehberiıfmde ımtolojılmnAiBdchısu'ndabırha/- ta sonu kühür kaçamağı Priene, Mikt DMuı, Stratoniduı, U g m » . ABıdı. Efes ATtLLA T l NA ıle arteolojısı. tarihi ve efsanelen ıle Bffi .Anadota. HAFTASON'İ CEZİLERİ: î Maıt Cnmane^ı tsagbafdı E r n a ı Mcklniın 1. Dr EJmon HJDÇCT 4 Maıt Pazar Isbutnl'da Eraıtni MckİBbn X Dr Elram Hnçcr lOMan Cumırtesı OrtakS)'ıleııBtşikti}'a,D[ EImoııHanç« 11 Matt ?mr DivMyuhındo A k M m 'a, Sanat Tarıhçısı Selçuk Seçkm RonvısyoB 0212-2922874-75 ABD'de yaşayan Fethullah Gülen'in ifadesi aylardır alınamıyor Dosya beldetûiyor AVHANŞİMŞEK ANKARA - Ankara DGM 'de "laik devlet yapısuu yıkmak amaayla örgüt kurmak" suçla- masıyla 10 yıla kadar ağır hapis istemiyle yargılanan Fethullah Gülen'in ifadesinin alınması için ABD nezdinde hâlâ girişim- de bulunulmadıgı bildirildi. ABD'li üst dûzey bir yetkili, "Türkhe'den bu konoda bize u- kışmış resmi bir istem henüz yok" dedi. Adalet Bakanlığı yet- kilileri ise bu konudaki istemin ocak ayında Dışişleri Bakanlı- ğı'na iletildiğinı kaydettiler. An- kara DGM, 16 Ekim'deki dunış- mada Gülen'in ifadesinin ABD'de bulunduğu kentte isti- nabe (yerinde) yoluyla alınması- nı karara bağlamıştı. 28 Şubat kararlannın ardından sık sık "sağhk kontroiü" gerek- • Adalet Bakanlığı yetkilileri, Gülen'in ifadesinin ABD'de alınması istemini 2 ay önce Dışişleri'ne ilettiklerini kaydettiler. Fethullah Gülen'e açılan dava, ABD'nin dün açıklanan insan haklan ihlalleri raporunda yer aldı. çesi ıle ABD'ye giden ve Mart 1999'dan beri Türkiye'ye dön- meyen Fethullah Gülen hakkın- da, 31 Ağustos 2000'de Ankara DGM'dett laik devletyapısınıde- ğiştirerek yerine dini kurallara dayalı bir devlet kurmak ama- cıyla yasadtşı örgüt kurup bu a- maç doğruitusunda faaliyetler- de bulunmak" suçlamasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar ağır hapis istemiyle dava açılmıştı. Avukatlannın Gülen'in "sağ- hksorunlan" nedeniyle ABD'de yaşadığını belirtmesi üzerine mahkeme, Gülen'in istinabe (yerinde) yoluyla ifadesinin alınması için girişimlerde bulun- ma karan ahnış ve Adalet Ba- kanlığı kanahyla bunun gerçek- leştirilmesini istemişti. Adalet Bakanlığı yetkilileri, Gülen'in ifadesinin ABD'deki yerel mah- kemece alınması isteminin ABD Adalet Bakanlığı'na ulastınl- mak üzere ocak ayında Dışişle- ri Bakanlığı'na iletildiğinı kay- dettiler. Dışişleri Bakanlı- ğı 'ndan bir yetkili ise "Bakanbk olarak bu gibi durumlarda bir anlamda 'postacı" gibigörevya- pıyoruz. Bize verileni karşı tara- fa üetiyoruz. Ancak bunlar ge- ndde ağırişleyen mekanizmalar. Gecikmekr olabüir" dedi. ABD'nin Türkiye'deki insan haklan ihlallerini incelediği 2000 yılı raporunda, DGM'nin Gülen hakkında açtığı davaya yer verihnesi dikkat çekti. Ra- porda Gülen'den ^ıtamh tslami tarikat Bderi" olarak söz edildi. îslami sermaye denetimsiz Türkiye Araştırmalar Merhezi 'nin Almanya 'da yaptığı araştırmaya göre Jet-Pa ve benzeri organizasyonlara parasını kaptıranlar çaresizlik içinde Öğrencileriıı Cıımhuriyet heyeeanı Büfen Koleji öğrencileri gazetemizi ziyaret ede- rekgazetecffikhakkmdabügialdılar.ÖğretrnenJemiebİTİiktegazcterni^ rencfler, bir gazetenin nasıi hazniandığını, haberterin nasd toplandığmı yöneticilere yönetttilde- ri sonılaria öğrenıneye çaltşblar. Cıımhuriyet gazetesine tt Cumhuri>et" adını kimin verdiğini, gazetenmnedenrenküdeğüde sryah- beyazy^ynnlandığını, tdevizyon,tencere,tava,yemektakımı güri promasyon örünü neden vermediğmi somrak yanıt aradılar. lstanbul Haber Servisi - Alman- ya'dakı Türkiye AraştuTnalar Mer- kezi (TAM) Direktörü Prof. Dr. Fa- nıkŞen, Îslami sermayenin Aknan- ya'da büyük bir hareketlilik içinde olduğunu vurgulayarak "Bu senna- yvnin denetimi yok. Jet-Pa ve ben- zeri organizasyonlara para kaptı- ranlar çaresizlik içmde" dedi. TAM, "Abnanya'dakiTürklerm, Alman Yurttaşnğma Geçiş Eğttim- leri ve Dini Tutuırüan" konulu araş- tırmasırun sonuçlarıru Armada O- tel'de düzenlediği toplantıyla açık- ladı. Şen, u Kumar oynayan insan, kaybedince sızlaıunanıalı" dedi. TAM araştırmasının verileri şöyle: • 2001 sonunda 620 bin Türk, Alman yurttaşı olacak. • 2002 seçimlerinde 590 bin Türk seçmen olacak. • Almanya'daki Türklerin yüzde 64'ü kendini dindar olarak görüyor. • 2000 seçimlerinde Türklerin yüzde 39.7'si Sosyal Dernokrat Parti'ye, yüzde 6.1'i Hıristiyan Demokratlar'a, yüzde 3.4'ü ise Yeşiller'e oy verdi. • Her üç Müslümandan bin, bir cami deraeğine üye. PKK arbk gündemden düştü WASHINGTON(Cumhurivet)-ABD Dı- şişleri Bakanlığı, 2000 yılındâ dünyada in- san haklannın durumunu içeren ülke rapor- lannı yayımladı. Raporun Türkiye bölümün- de, insan haklanyla ilgili gelişmelere dikkat çekilirken olumsuzluklara da yer verildi. Raporda, "Türk ordusunon son yıDarda, PKK'nin etkmüğini kırdığı ve arük PKK'nin, günlükyaşamda önemli bir faktör olmaktan çıktığı'' vurgulandı. ABD rapo- runda, 'binlerce silahh PKK'Iinin Türkiye sı- nnianna yakın ülkelerdeld kamplarda ba- jnndığı' ifadesine de yer verildi. Raporda, 'Kürtçeyayınlannyasal olmadı- ğı, ancak pek çok üst düzey hükümet yetld- tisinin, bu yayınlann başlaülmasına açıkça destekventiği' belirtildi. Hükümetin pek çok alanda vatandaşlannın insan haklanna say- gılı olduğu, öceki yıllann aksine, 2000 yı- lında siyasi eylemcıler arasında, gözaltında ölüm, işkence iddıalannm ohnadığı ifade edildi. Türkiye'nin, kadın kaçakçılığında en bü- yük geçiş ülkesi olduğu da öne sürüldü. Çocuklar çok değişti B Baştarafi 1. Sayfada koca istiyorum" diyen çocuklar, insanı hem gülümsetiyor hem de düşündürüyor. Öğretmen, mü- hendis, ressam, piyanist ohnak isteyene artık pek rastlanmıyor. Kararlar, artık anne-babalar ta- rafindan değil, birlikte alınıyor. Küçücük çocuklar, büyük bir doğallıkla annelerinin kendileri için aldıklan karan "onayla- mak"tan söz ediyorlar. Televiz- yon kumandaları hep onlarda. Arada bir anne-babalar kapsa da sorun değil çünkü odalannda zaten televizyonlan var ve oda- lannda istediklerini programı ız- leyebiliyorlar. "Neden böyle ol- du* sonasunun yanıtuu uzman- lara bırakıp önce çocuklann dünyasma girelim. Yedi yaşın- daki Mert Gürel, Arda Yaman ve Güneş Göktaş, sekiz yaşında- ki Yağa Deniz, Serra Baykal, Başak Şimal, Gökhan Ünal ve ElifOlken ile ile hayalleri ve an- ne-babalanyla ilişkileri üzerine konuştuk. "ÇokeğlenceJi''oldu- ğu için kaleci olmak isteyen Mert, her şeye annesiyle birlik- te karar verdiklerini söylüyor. Bunu da şöyle açıklıyor: "Mesela annem benim için bir şey beğeniyor, ben de onaylar- sam alıvoruz. Televizyon knman- dasını da beraber kuDanryoruz, Evde annemlc benim istediğimiz ohıyor, babamın pek olmuyor." "Acaba her istediği oluyor mu?", "Hayır" dıyor. Mert. Ba- zen oyuncak istiyormuş ama alınmıyormuş. "O zaman neya- pryor?". "Kızıyor''. "Peki knın- ca ne yapryorsun" sorumuza, " Bir şey yapınryorum canım, ba- ğmyorum o kadar" dıyor. Arda, "Ne otaıayı hayal edi- yorsun" diye sorar sormaz "Araba yanşçısı ohnak istiyo- nun" diyor. Mert, "lyi şey ama biraz riskli" diye hemen araya giriyor. Arda, "Neden araba yanşçısı ohnak istiyorsun" sorusuna, tt Bflgisayarda ve başka şeylerde araba yansı oynaya oynaya ken- dimi ahşürdun'' yanıtını veriyor. Arda, "okula gîtmeyi de düşün- müyor" çünkü bu meslek için gerek yokmuş. Bir de köşkü ol- sun istiyormuş. Evde kararlan ailece. tartışarak alıyorlarmış. Yalvarmak işe yanyor Arda, "Annen-baban istediğin bir şey almaz ya da izin vermez- lerse ne yapryorsun'' diye sorun- ca da u Yalvânnaktan başka ça- rem ohnuyor" diyor. "Acaba işe yanyor mu?" Yanıt, kısa ve çok kesin: "Her zaman". Yağız'ın hayali ise işadamı ol- mak. Çünkü, "Işadamlan çok çahşryor ve giyimleri de çok gü- zd". Beş katlı bir ışyen hayal e- den Yağız, evde kararlan hep birlikte masaya oturarak aldıkla- nnı anlatıyor. Serra, ya veteriner ya da şar- kıcı olacak. Otel, otomobil, at ve motosiklet hayal ediyor. Ama zaten şimdiden 51 miryon lirası olduğu için para sorun değil. Evde kararlan ailecek ahyor- lar, televizyon kumandası anne- sine geçince de doğru odasına gidip kendi televizyonunu açı- yor. Gökhan ve Elif "sıradışr çocuklar. Gökhan doktor, Elif de astronot ohnak istiyor. Gökhan, "herkesiniyüiğini is- tediği'' için doktor olacak. Ama bir çiftliğı ve köşkü de olursa çok sevinecek. Televizyonun kumandası da "tabii ki hep on- da" oluyor. • • G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada dan çıkış sürecinde de ayn bir "ulusal program" hazırlanmasını zorunlu kılıyor. Hafta sonunda sorumlu noktalardaki herkesin, "Umut aşılamak için ne yapacağız" sorusuna ya- nıt aradığı saatlerde, ABD Başkanı Bush, Başba- kan Bülent Ecevit'i tetefonla aradı. Aranan kan bu- lunmuştu: "Telefon ilaç gibi geldi..." Telefonla bir hastaya ne ölçüde tanı konabilirse, bir ülkenin ekonomisi de telefonla o kadar iyileşir. Ekonomi bunalımda mı? Damardan iki doz telefon... Telef olmaktan kur- tulursunuz! Bush telefonda diyor ki: "IMF ile yürüyün, bunalımdan bu yolla çıkarsı- nız..." Bu sözü Türkçeye çevirelim: "Etrafıntz sanldı, çıkış yolunuz yok, teslım ol- un..." Telefonun ardından IMF'nin Türkiye'ye söz ver- diği ek rezerv kredisini iki kat arttıracağı, 7.5 mil- yar dolardan 15 milyar dolara çıkaracağı haberi geldi. Bu paranın tümü vaat edıldiği gibi verilse bi- le, adı üzerinde "rezerv" olacak, istenildiği gibi kul- lanılamayacak. Ulusal çıkış arayışı Içeri girelim... Bir kişi, kurum ya da ülke zor duruma düşünce kurtuluş için önce şu soruya yanıt arar - İçinde bulunduğum durum nedir? Bu soruya adam gibi yanıt bulduktan sonra, çö- züm yollannı arar. Hükümet ekonominin içinde bulunduğu durumu bütün yönleriyle konuşmaktan çekiniyor. Bir baş- ka deyimle gerçeğı kendi kendine bile dile getir- mekten endişe ediyor. Bunu geçip, bunalımdan çıkış yollan anyor. Başkentte, ekonomideki gidişi rüzgânn yönüne göre değil, içinde bulunduğu gerçek duruma gö- re değeriendiren uzmanlann gözüyle özet şu: - 2001 yılı bütçesi ortadan kalkmıştır. Yeniden ha- zırlanmalıdır. Bugünkü tablonun ardından bütçe 60 katrityon liradan aşağı bağlanamaz. - Bütçedeki değişiklik doğal olarak öteki hedef- leri de etkiler. ödemeler dengesi, dış ticaret açığı da yeniden gözden geçirilmelidir. - Peş peşe zamlar gundeme gelecek. Hükümet, ftrsatçılara gün doğmasını istemiyorsa, nasıl bir planla yürüyeceğinı bir an önce açıklamalıdır. - Enflasyon hedefini yüzde 25'ın artında tutmak gerçekçi olmaz. - Ekonominin içinde bulunduğu durum 1958'i anımsatıyor. O dönemde de üretime dayalı olma- yan bir büyüme hastalığına tutulmuştuk. Ithalat alabildiğine artmış, buna dayalı tüketim eğrisi de yükselişe geçmişti. O dönemden çıkış, planlı eko- nomiyle olmuştu. - Bugünkü hükümetin ve buna bağlı ekonomi yö- netiminin hafızası, öngörüsü üç aylık. Bu zaman di- limi için plan yapılıyor. Oysa bunalımdan çıkış da- ha uzun vadeli ve hafızası daha sağlam yöne*im anlayışını gerektiriyor. Yeniden altını çizelim, bu saptamalar Ankara'da devlet kurumlannın önemli noktalannda yer alan uzmanlann değerlendırmeleri. Buna karşılık hükümetin değil ekonomiye, eko- nomi yönetimine b.le çekidüzen vermekte zortan- dığını görüyoruz. Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, 1 Mart'tan geçerli olmak üzere emekliük iş- lemlerinin yapılması için dilekçe veriyor. Hükümet- ten ne doğrulama var ne yalanlama... Hazine Müsteşan Selçuk Demiralp, ekonomi- yi ağaca, affedersiniz düzlüğe çıkarma zirvelerine katıldıktan sonra istifa karan alıyor. Olay, Hazine Müsteşarlığı'nın iç yazışmasıyla ortaya çıkıyor. Ya- zışmada müsteşarlığı vekâleten Müsteşar Yardım- cısı Ferhat Emiİ'in yürüteceği belirtiliyor ve Demi- ralp'in aynldığı anlaşılıyor. Zorluklar fırsatlan da beraberinde getirir. Yazının başında vurguladığımız ulusal ekonomi programı için kollan sıvamanın tam zamanı. Bu işin, sağı-so- lu, üniversitesi-odası, işçisi-işvereni yok... [email protected] tr Imn'da 'Türk cosusu' iddkısı TAHRAN(AA)-lran, 'Türkcasusuoklugu' id- dia edilen bir kişinin tutuklandığını ileri sürdü. Tahran Times gazetesinde bugün yayımlanacak habere göre, Tahran Adliyesi Başkanı Hüccetülis- lam Abbasali Alizade, dün düzenlediği basın top- lantısında, 2 ay önce başkent Tahran'da bir Türk 'ca- susu'nun yakalanarak tutuklandığmı söyledi. Ali- zade, bu kişinin kimliği ve kendisine yöneltilen suçlamalann aynntılan hakknıda bilgi vermedi. Bin uyoşturucu kaçakçısı • TAHRAN (AA) - îran'ın başkenti Tahran'da uyuşturucuya karşı düzenlenen geniş çaplı operasyonda, bin dolayında uyuşturucu kaçakçısı tutuklamrken bin kadar kişi de evlerinden çıkanlarak otellere yerleştirildi. Kaçakçılann kullandığı yaklaşık 400 ev boşaltılırken kaçakçılıkla ilişkisi olanlan tutuklayan polis, bu kişileri bilinmeyen bir yere götürdü. Kaçakçılıkla doğrudan ilişkili olmayanlar ise iki otele yerleştirdi. Mehmet Genç yaşamım yitipdi • Haber Merkezi - Türkiye Devrimci Banka \e Sigorta lsçileri Sendikası (Bank-Sen) Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Genç yaşamını yitirdi. Genç'in cenazesi bugün Heybeliadada kılmacak ikindi namazının ardından yine Heybeliada'da toprağa verilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle