Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 ŞUBAT 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMIDE KRIZ
AB-Türidye
I tstanbul Haber
Servisi - Marmara
Üniversitesi'nce
Göztepe kampusunda
düzenlenen Avrupa
Birliği Semineri'nde
konuşan Tûrkıye
Ekonomik ve Sosyal
EtüdlerVakfi(TESEV)
Direktörü, emekli
büyükelçi Özdem
Sanberk, AB'nin,
Tûrkiye'yi içine almak
yerine, Türkiye'nin
istikrarh. AB ile
gerginlik yaşamayan,
sorunlannı kendisi
çözen, meselelerini
Avrupa'ya yansıtmayan
bir ülke olmasını
istediğini söyledi.
h ç sektörü
umutsuz
• tstanbul Haber
Servisi - Türkıye İlaç
Sanayii Derneği
qISD) tarafindan
düzenlenen ve AB
açısından ilaç
sektörünün tartışıldığı
toplantı Dedeman
Oteli'nde yapıldı. Türk
ilaç sanayicileri,
Avrupa Birliği'ne (AB)
giriş sürecinde,
sektörün durumunun
hiç de iç açıcı
olmadığını
vurguladılar.
Ikinci Susurluk
beraatett!
• İstanbul Haber
Servisi-'Çete
oluşturarak arazi
ihalesıne müdahale
etmek' suçundan
yargılanan Susurluk
çetesi üyesi, eski özel
timci Ayhan Çarkın'ın
da aralannda bulunduğu
9 sanık. suçun unsurlan
oluşraadığı gerekçesiyle
beraat ettı. tstanbul 1
No'lu DGM'deki
duruşmaya sanıklardan
Yılmaz Gülümser ile
Abdülkadir Ünal katıldı.
Ayhan Çarkın, Susurluk
davasında 4 yıl ağır
hapis cezası almıştı.
Yeni Asya'ya
kapatma
• İstanbul Haber
Servisi - istanbul 3
No'lu DGM, Yeni Asya
gazetesinin, 'Bu da
yetmezse' başlıklı
yazıda 'halkm din
yoluyla kin ve
düşmanlığa alenen
tahrik edildiği'
gerekçesiyle 7 gün
süreyle kapatılmasmı
kararlaştırdı. Aynca
yazar Ali
Ferşadoğlu'na 1 yıl 8
ay hapis ve 152 milyon
lOObinlirapara,
Yazıişleri Müdürü
Mustafa Döküler'e de 1
milyar 992 milyon lira
ağıı para cezası verildi.
DHKP/C davası
I tstanbul Haber
Servisi - Emınönü
Belediyesi'nde görevli
zabıta memuru Gönül
Kjral'ın da aralannda
bulunduğu 6'sı tutuklu
21 kişinin DHKP/C
örgütüne üyelik,
yardım ve yataklık
iddiasıyla
yargılanmalanna
başlandı. istanbul 5
No'lu DGM'deki
duruşmada Gönül
Kıral, belediyede 18
yıldan beri çahştığuu
belirterek örgütle
ilgisinin olmadığını
söyledi. Kıral'ın
tahliyesine karar veren
mahkeme heyeti
oturumu erteledi.
Beyaz Saray yönetimi 'Krizin aşılmasının anahtan Ankara'nm elinde' dedi
ABD'den yarcbma retFUATKOZLUKLU
VVASHINGTON - Türk hükü-
metinin mali krize çözüm bulma
görüşmelerinin ardmdan aldığı
"dalgah döviz kuruna" geçiş ka-
ran ve sonrasında yaşanan kaos,
Uluslararası Para Fonu'nun yanı
sıra Bush yönetimi tarafindan da
yakın takibe alındı.
Ankara'da çarşamba günü 13
saat süren krize çözüm bulma top-
lantısının başlamasından birkaç
saat sonra Uluslararası Para Fonu
tcra Kurulu da IMF Başkanı
Horst Köhler'ın çağnsıyla "ad-
len" toplandı. IMF Birinci Baş-
kan Yardımcısı Stanley Fischer'in
başkanlığında "olağanüstü gûn-
demk" bır araya gelen fon yöne-
ticüeri, dört saatı aşan toplantı bo-
yunca Ankara'da hükümetin eko-
nomi kurmaylanyla telefon gö-
rüşmesi yaptılar. Devalüasyon an-
lamına gelen " dalgah döviz kuru-
na" geçişin Türkıye tarafindan is-
tendiğini söyleyen IMF yetkilile-
ri, Ankara'da saatler çarşamba ge-
ce yansını gösterirken hükümetin
istemine "krizin büvümemesi" için
"yeşil ışık" yakıldığinı belirttiler.
'Reformlan görelmı'
Türk hükümetinin IMF'den önceki
akşam "ek mali yardım'' talebinde bu-
lunduğu, bunun Bush yönetimine ile-
tildiği ve Beyaz Saray'dan da "Banka-
ahk sektöründe reform adunlan aühn-
ca\-a kadarbekteyip getişmelere göre ka-
rariaşannz" yanıtı venldığı belırlendi.
Cumhuriyet'e konuşan bir IMF üst
düzey yetkilisi, Türkiye'nin ek yardım
talebinin ABD yönetimine anında ile-
tildiğını. ancak Beyaz Saray'ın "Anka-
ra'daki gelişmeleri hükümetin atacağı
adunlan bir süre izleyelim. Kendilerine
shaaistikrarvedüzenlemderkonusun-
da baskı yapmak kaçmılmaz hale geklL
Krizin aşdmasının anahtan Anka-
Financial Times gazetesi, Ecevit - Sezer gerginliğini okuıianna bu karikatûrle yansıttı.
Fitch
Kredi notu
duşuruldu
ANKARA(AA)-Tür-
kiye'de yaşanan ekono-
mik krizin ardmdan,
dünyanın önde gelen
kredi derecelendirme
(rating) kuruluşu Fitch
Ibca, Duff and Phelps,
Türkiye'nin uzun vadeli
TL cinsinden kredi notu-
nu BB'den B arüya dü-
şürdü. Fitch, Türkiye'nin
eksi BB olan uzun vade-
li yabancı para cinsinden
kredi notunu da olumsuz
izlemeye aldı.
Fitch'ten yapılan açık-
lamada, "Türkiye'nin
bûtûn kredi notiannm
duşürme eğiiimi üe izte-
meye ahndığr bildirildi.
ra'nın etinde" diyerek geri çevirdiğini
söyledi. Beyaz Saray'ın konuyla ilgili
olarak bugün bir açıklama yapması
bekleniyor.
Ankara'nın aldığı karar, ABD baş-
kentinde, "Türkiye'nin enflasyonu dü-
şünneyi hedefleyen ekonomik reform
programını en az 2 yılhk bir süreçte ha-
yata geçiremeyeceğr şeklınde değer-
lendirilıyor. IMF Başkanı Horst Köh-
ler, IMF'nin "Türkiye doruğu" sonra-
sında bir açıklama yaptı ve Türk hükü-
metinin meydana gelen gelişmeler kar-
şısında. "döviz kurunu dalgalanmaya
bırakma" karan almasını destekledık-
lerini ilan etti.
Adının açıklanmaması koşuluyla
Cumhuriyet'e bilgi veren bir IMF yet-
kilisi, Türkiye'nin kriz öncesinde uygu-
ladığı ekonomik programın geniş bir
program olduğunu ve 11 milyar dolar-
lık bir krediyi kapsadığını anımsattı.
IMF yetkilisi, "Bu miktann 5 müyar
dolanAnkara'>'agönderQmişti.6mih
l
ar
dolan dabundan sonrayapdacakpazar-
bğmardmdan verflebflecek. Türkiye'nin
asü çözüme kavuşturması gereken so-
runu potitik sistemi" dedı. Aynı İMF
yetkilisi, Türkiye'nin içine düştüğü kri-
zi de şöyle tahlil etti: "Türkiye'nin 30
milyar dolar tutannda içinin boşalül-
masmdan doğan bir kamu bankalan
kamburu var. Bu kambur. yönetim me-
kanizmasuıda birinci dereceden denebi-
lecek konumda söz sahibi siyasetçüerile
aralannda medya patronlannın da bu-
lunduğu grubun yokuztuklarmdan
otuşmuştur. Ankara hükümeti, çoğu si-
vasi avantalardan kaynaklanan bu
yüktenacüenkurtulmakzorunda. Kriz
birkaç günfln ürünü değfl."
ABD Haane Bakanı
Amerikan Hazıne Bakanı PaulO'Ne-
UL ülkesinin, Türk hükümetinin dövizi
dalgalanmaya bırakma karannı tümüy-
le desteklediğini açıkladı. ABD'nin,
Türkiye'ye yönelik IMF desteginin ar-
kasında olmaya devam edeceğini de
vurgulayan O'Neill, "IMF tarafindan
dadesteklenen Türkiye'nin izlediği eko-
nomikprogram, geçen yıl makroekono-
mik ve yapısal açıdan birçok önemli he-
defe ulaşmışür. Inanryonız ki ahnan ka-
rariar, Türkrye'de istikrarh büyüme ve
eııflasyonımdüşüriumesikinmcvcutze-
mini güçlendirecektir" dıye konuştu.
Batıklara aktanlan paraların, anayasaya aykın olarak halkın cebinden alındığı belirtildi
Yıırttaş: BDDK'den davacıyım• Aydınlar
öncülüğündeki bir grup
yurttaş, batık bankalan
kurtarmak için fona
aktanlan paradan kendi
payına düşen kısmı
alabilmek için tek tek
dava açıyor. Davacılar
arasında bulunan
gazetemiz yazan Işıl
Ozgentürk, mahkemede,
'Bizler paralanmızın belli
bir zümreye aktanlmasını
kabul etmiyoruz' dedi.
tstanbul Haber Servisi - Ay-
dınlann öncülüğüyle yurttaşlar,
batık bankalan kurtarmak için
Hazine'den Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu'na (TMSF) akta-
nlan 6.1 milyar dolardan, ken-
di payına düşen 58 milyon 500
bin lirayı gen almak için tek tek
davaaçıyor. Gazetemiz yazan
Işd Ozgentürk'ün açtığı dava-
nın ilk oturumu dün yapıldı.
Ozgentürk,
Yazarımız Işıl Özgentürk'ün BDDK aleyhine açtığı davanın ilk oturumu dün yapıldı.
Uygur, şöyle devam etti: "Dev-
let, başından denetimi yapnu-
yor. Bankalann içi boşâlüknk-
tan sonra Haane'deld, yani hal-
ka ait paralan eksilterek batan
bankalara aktanyor. Daha son-
ra yeni vergilerie Hazine'den ek-
sflen para, tekrar halktan ahnı-
yor. Halkm paralannm banka-
lara aktanlabUmesi için bireyle-
rin bağış yaptığma dair iradele-
rinin olması gerckir. Bizün böy-
le bir irademiz yok. Cebimizden
aunan paranın iadesini istiyo-
ruz."
'Para bûtçede kalsaydıJ'
Işıl Ozgentürk ise bankalara
aktanlan 61 milyar dolar, Tür-
kiye nüfusuna bölündüğünde
yurttaş başına 58 milyon lira
düştüğünü belirterek "tlk ba-
kışta küçümsenebOecek bu pa-
ra bütçede kalsaydı her gün sa-
ydanartansokakçocuklaruun
en az bin tanesi asla sokak co-
cuğu otmayacak, eğttimeyatın-
lan para artacakn. Pek çok iş
olanağı sağlandığmdan işsizük''Batan bankalara
BDDK aracıhğryla aktanlan paralar, cel katıldı. BDDK avukatı Yücel, sun- lenenkaynaklanndan sağlandığını kay- endişesi ortadan kalkacakü" dedi.
anayasaya aykın olarak yurttaşlann
ceplerinden ahnıyor. Bizler paralanmı-
zın belli bir zümreye aktanlmasuu ka-
bul etmiyoruz" dedi.
İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkeme-
sı'nde Bankacılık Düzenleme ve De-
netleme Kurumu (BDDK) aleyhine
açılan davanın dünkü oturuma Işıl Öz-
gentürk, aynı davayı açan yurttaşlardan
Flgen tşbir, BDDK avukatı Yonca Yü-
duğu cevap dilekçesinde, dava devlete
karşı açılmış bir dava olduğu için ida-
re mahkemesmde görülmesi, davalı
BDDK'nin ikâmetinin de Ankara ol-
ması nedeniyle yetkisizlik karan veril-
mesini istedi. Yücel, batık bankalara
aktanlan paralarla "yurttaşlann mal-
varhğında azalma oimadığuu" öne sür-
dü. Yücel, Hazine'den TMSF aktanlan
paralann, fonun yönetmeliğinde belir-
detti. Duruşma, dosyadaki eksiklerin
tamamlanması için ertelendi.
Özgentürk'ün avukatı Cihat Uygur
duruşmadan sonra yaptığı açıklamada,
batık bankalara para aktanlmasının na-
sıl bir amaca yönelik olduğu konusun-
da kesinlik olmadığına dikkat çekti.
Uygur, batık bankalann zararlannın
karşılanmasının, batmış bankaya hayat
vermek anlamına geldiğini ifade etti.
Yurttaş Figen Işbir de davanm tek
tek birey girişımi ve yurttaşlık bilin-
cinin ortaya konuhnası olduğunu vur-
gulayarak şunlan söyledi:
"Devlet, 'vatandaş mağdur edibne-
yecek, batık bankalann zarannı dev-
let ödeyecektir' diyor. Ben nasıl merak
etmem. Devtetin ödeyeceği para benim
param. Davacrvım. Hesap sormak is-
teyen herkes dava açabiür" dedı.
Uygulanan reçetelerle ekonomiler düze çıkanlmıyor, mali krize sürükleniyor
IMF gittiği her ülkeyi batırıyorEkonomi Servisi - Ulusla-
rarası Para Fonu'nun (IMF)
gelişmekte olan ülkelere da-
yattığı ekonomi programlan-
nın sonıı mali krizlerle sonuç-
landı. Özellikle zor durum-
daki ülkelere müdahale ko-
nusunda yetersiz kalan IMF,
uyguladığı reçetelerle bu ül-
kelerin ekonomilerini düze
çıkarmaktansa onlan dış borç
sarmalma sokup krize neden
oluyor.
IMF güdümlü ekonomik
programlann uygulandığı ki-
mi ülkelerde yaşanan geliş-
meler şöyle:
MEKStKA (1994-95):
Yüksek enflasyon ve rezerv-
lerin erimesi nedeniyle
IMF'den kredi aldı. Sonuç
olarak ülkede pek çok işyeri
kapandı, yoğun ışten çıkar-
malar yaşandı. IMF progra-
mma karşın ülkede gelir ada-
letsizliği sürüyor ve yoksul-
luk gün geçtikçe artıyor.
ENDONEZYA (1997-98):
Endonezya para biriminde
keskin değer kaybı yaşanıyor
\e ülke dış borç sarmalmdan
çıkmaya çalışıyor. Bu dö-
nemde Endonezya Borsası da
tepetaklak durumda. Hükü-
met, IMF'den yardım alabil-
mek için kimi bankalan ka-
patmayı kabul ediyor. Ancak
ülkedeki enflasyon oranının
tırmanışı sürüyor. Bir yandan
da işten çıkarmalar ve iflas-
lar artıyor.
GÜNEY KORE (1997-98):
Güney Kore, yaşanan yolsuz-
luklar ve ülkenin para biri-
mindeki değer kaybı nede-
niyle IMF'den yardım istiyor.
IMF'nin yardımına karşın ül-
kede işten çıkarmalar sürdü.
Fatura emekçi kesimine çıka-
nldı.
TAYLAND ve MALEZYA
(1997-98): Spekülatıf serma-
ye hareketlerinin kurbanı
olan iki ülke de IMF yardım-
lanna karşın hâlâ belini doğ-
rultamadı. Ülkede gelir farkı
uçurumu gün geçtikçe artı-
yor.
RUSYA (1998): Borçlarmı
ödemediği için moratoryum
ilan eden Rusya da IMF'den
kredi aldı.
Ancak hâlâ ülke ekonomi-
si istikrara kavuşmuş değil.
Rusya'da yolsuzluklar ve ka-
yıt dışı ekonomi etkinliğini
sürdürüyor.
BREZtLYA (1999): Brezil-
ya'da uygulanan IMF gü-
dümlü döviz kuru politikası,
ülkedeki gelir adaletsizliğini
engelleyemedi. Uygulanan
IMF politikalan sadece Bre-
zilya'dan alacağı olan ABD'li
bankalann yaranna oldu.
DUZYAZI
ORHAN BtRGİT
Bconomide Makas
DeğiştiPilirken..
Hükümetin dövizi dalgalanmaya bırakan yeni
karan ile özetlenebilecekyeni ekonomi programı-
nın, bu kararlan alanlar için de beklenmeyen bir
şey olduğunu anlamak için, dün öğle saatlerinde
önce ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Recep
Önal ile Merkez Bankası Başkanı Gazi ErçeCin,
daha sonra da Ecevit ile Bahçeli ve Yılmaz"ın
yaptıklan açıklamalann içeriğinden de ortaya çı-
kıyor.
Dün sabaha karşı sonuçlanan toplantı sonun-
da ulaşılan sonuçlann, enflasyonla savaşım prog-
ramının yeniden yazılacağını söyleyen ekonomi
uzmanlanna hak verdirtecek bu açıklamala nn en
olumlu yanı, Merkez Bankası'nın yıllardan beri çe-
şitli hükümetler tarafindan söylenilen, ama birtür-
lü yaşama geçirilemeyen özerkliğinin bu kez ha-
zırlanacak bir yasa ile sağlanacağı konusundaki
bağıt olmalı.
Bu bağıtın sözle kalmayacağı, döviz fıyatlannın
dalgalanmasında asıl sözü Merkez Bankası'nın
piyasa koşullanna dikkat ederek söylemesi ge-
rektiğinin ilk işareti, bana göre dün Erçel ile önal
tarafindan yapılan yazılı açıkiamasının altında po-
litik sorumluluğu üstlenen hükümetin ilgili bakanı
ile eşdeger biçimde Merkez Bankası Başkanı'nın
da imzasının bulunmasına özen gösterilmesiyle
verilmektedir. Bunun yanı sıra IMF'nin Turkiye Ma-
sası Şefi Cottarelli'nin çalışma ofisi de bundan
önceki gelişlennde alışıldığı gibi Hazine Müste-
şarlığı'nda değil, Merkez Bankası'nda düzenlen-
miştir.
önceki gün alınan ve ekonomiden anlayanlar-
ca bir tür kısmi ya da örtülü devalüasyon olarak
tanımlanan bu yeni kararlar, kimilerinin ilen sürdü-
ğü gibi Çankaya doruğundaki tatsız kavganın ürü-
nü müdür? Yoksa uzun süreden ben uyguianmak-
ta olan ekonomik polıtikanın dıbe vuruşunun ne-
den olduğu kaçmılmaz sonuç mudur?
Soğukkanlılıkla yapılacak irdelerne, ikinci şıkkın
ağır bastığını ortaya koyacaktır. Önceki günkü
Çankaya krizi, hastalığı ortaya çıkartan beklen-
medik bir soğukalgınlığı olarak görülmeli, Merkez
Bankası'ndan dün sabah yapılan açıklamada ile-
ri sunildüğü gibi "79 Şubat günü ortaya çıkan si-
yasi gergınliğın, piyasa katılımcılannın programa
güvenlerini kaybetmelerine ve panık halinde ban-
kadan döviz talep etmelerine neden olmuştur"
gerekçesinin yeterince inandıncı olmadığı bilin-
melidir.
19 Şubat olayı, uygulanan ekonomi politikası-
nın dibe vuruşunu göstemneye araç olmuş olabi-
lir. Nitekim Başbakan Ecevit de dün bu görüşü
güçlendirecek turden sözler söylemiş. Hükümet,
özellikle Sayın Başbakan ile Bahçeli ve Yılmaz üç-
lüsü, göreve başladıklan zaman arkalannda olu-
şan asıl güçlü desteğın bugün adına "sivil inisiya-
tif" dediğimiz kesim olduğunu unutmamalıdır.Ni-
tekim o günlerde Hükümet Başkanı, bu kesimden
"Sosyal ve Ekonomik Konsey" olarak söz ediyor
ve onlann toplumsal mutabakatt ile enflasyon ca-
navan ile savaşımın başarılacağına ınandığını sık
sık söylüyordu.
Zamanla bu sözler unutuldu.Sosyal ve Ekono-
mik Konsey'in önce etkisini yitinnesıne, daha son-
ra da dağılmasına seyirci kalındı.
Bu hükümetin enflasyon rakamlannı indirme ça-
balannda ulaştığı sonucun yanında, özellikle ça-
lışanlardan isteyip aldığı özveriler karşısında on-
lara ne verdiğı, daha doğrusu ne vermek istediği-
ni sorgulamadı.
Henüz vakit geçmediyse, öncelikle koalisyonu
oluşturan üç genel başkan birlikte yapacaklan bir
iç muhasebe ile bu konudaki ihmalleri ve sorum-
lulannı ortaya çıkartmalıdır.
Sürekli işten çıkartmalann giderek çoğaldığı özel
sektörün yanı sıra kamu kesimindeki çalışanlann
mavi yakalılar kesimi, yenilenmesi zamanı gelen
toplusozleşmeleri ile ilgili kuşkulann içindedir.
Kamu kesıminde memur ya da hizmetli olarak
isimlendireceğimiz beyaz yakalılara tanınması
özellikle DSP tarafindan vaat edilmiş olan grevli,
toplusözleşmeli sendika kurma hakkı, bugünkü
budanmış biçiminden bir türlü kurtanlamamıştır
Oysa daha geçen günlerde, koalisyonun en li-
beral partisi olan Anavatan'ın çalışma sorunlann-
dan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı da bu ko-
nudaki yapıcı tutumlannın bir hükümet karan ola-
rak ne zaman parlamentoya getınlecek yasa de-
ğişikliğine yol açacağını, bu kesim haklı olarak
beklemektedir.
Dün, Başbakan ve iki yardımcısının ortak açık-
lamalannda ücretlilerin alınan kararlardan zarar
göımemesi için gerekli özenin gösterileceği, yok-
sullukla mücadeleye önem verileceği türünden
sözlerin bir an önce içerik kazanması, bu alanda
koalisyon hükümetinin neyi, nasıl yapacağı orta-
ya konulurken, "Sivil Inisiyatif Kunılu" ile mutaba-
kat sağlanmaya çalışılmalıdır.
19 Şubat olayının ortaya koyduğu bir başka
yadsınmaz sonuç, enflasyonla savaşımdan etki-
lenmede en önde yer alan geniş halk kesiminin
birpatlama noktasına geldiğinin, özellikle ilgililer-
ce bilinmesidir. öyle bir ortamdaki insana, söz
gelimi son olayda zaman ve zemin açısından yap-
tığınız değehendirmeleri bile anlatmakta zorluk
çekiyorsanız, bileceksiniz ki, yolsuzluklaha yaptı-
ğınız mücade/ede siyasi iktidar olarak yeterince
başanlı olmadığınız izlenimi egemendir.
Niye başanlı olamadığınızın nedenlerini araştı-
rarak, size yönelik kuşkulan gidermeniz için henüz
yeterii zaman varken, harekete geçmeyi becere-
mezseniz, hiç beklemediğiniz bir zamanda
gelebilecek ikinci dalga, gerçek bir sosyal pat-
lamaya neden olabilir.
Faks: 0212-6770762
E-mail:obirgit(a e-kolay net
Dış borç stoku 102 katrifyon
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu) -Hükümetin,
1 yılı aşkın süredir baskı
altında tuttuğu kurlan
serbest bırakmasıyla dü-
zeltici bir devalüasyon
yaşanması ve piyasanın
seyrine göre de daha da
yükselmesi ya da belli
bir düzeyde oturması
beklenen kuriann, Tür-
kiye'nin dış borç stoku
üzennde de etkısı olacak.
Toplam dış borç stoku,
2000 yılının üçüncü çey-
reğı itıbanyla 106.9 mil-
yar dolar olan Türki-
ye'nin, önceki gün 687
bin liralık kur üzenndcn
73.4 katrilyon lira olan
dış borcu, dün kurlann
ortalama 963 bin liraya
ulaşmasıyla 102.9 katril-
yon liraya ulaştı.