25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23ŞUBAT2001CUMA O L A Y L A r i . Vfc CrOKUÎ^JLrîjlt [email protected] 1402 Prof. Dr. Aydin AYBAY TCMaltepe Üni. Hukuk Fakültesi Dekam D evletin "tepean- de* cereyan eden tatsıztartışmalar içinde, medyada "14O2'Klder''den de söz edilmiş ol- duğu haberi yer aldı. Habere gö- re, Sayın Içişleri Bakanı Tantan, Sa- yın Cumhurbaşkanı'nca YÖK üye- liğine seçilen bir profesörün, 1402 sayılı yasa uyannca görevine son verilenlerden biri olduğunu söyle- miş! Saym Bakan'ınbu sözü (ger- çekten söylemiş ise), seçilen üye- yi ve yapılan seçimi "takdir'' ama- cıyla söylemediğinde hiç kuşku yoktur. Tam tersine, bununla, hem seçilen üye hem de yapılan seçim "tekfîr edilmek" (kötülenmek) amaçlanmış olacaktır. Bu haberi öğrenince, Sayın Tan- tan'ın kimsenin gözünün yaşuıa bakmadan yolsuzluklann üzerine gitme icraatını sevinçle ve takdir- le izleyen yurttaşlardan biri ola- rak, çok üzüldüm. Çünkü ben de faşizmin kol gezdiği ve hukuk dev- letinin "pabucunun dama aüldı- ğı" 1980'lerin ilk yıllannda yapı- lan "1402 operasyomrnun mağdur- lanndan bırıydim. 1402 sayılı Sı- kıyönetim Yasası'nın bir madde- sinde, 12Eylül 1980'inürünübeş kişilikûnlü (!) "pariamento" tara- fından yapılan değişiklikle, Sıkı- yönetim Komutanı, istediği kamu görevlisini derhal işinden attırabi- hyordu. Görevden bu suretle çıka- nlan kişi, hiçbir merci ya da ma- kama başvurma hakkına sahip ol- madığı gibi, kendisine yargı yolu da kesin olarak kapatılmıştı. Son- radan "1402'Bkfcr" olarak adlan- dırılan bu kişiler hakkında, görev- den alma kararlannda, "bir daha kamu hizmetme ahnmamak" kay- dı da vardı. Gerekçesiz, nedensiz, sadece iki satırlık bir tebligatla gerçekleştiri- len bu operasyondan sayısız ka- mu görevlisinin canı yandı. Önıeğin öğretmen kesiminden olan ve sadece maaşı ile geçinen yüzlerce kişi, acımasızca açlığa ve yokluğa mahkûm edildi. Üniver- site öğretün üyeliğinden çıkanlan- lardan görevlerini uzun yıllar üni- versitenin dört duvan arasında, tam gün esasma göre yürütenler, sudan çıkmış balığa döndüler ve an- cak genç yaşlarda başlanması ge- reken özel işlerin peşine düşerek, "ekmek parası" çıkarmaya çaba- ladılar. îşlemlerle ilgili neden ve ge- rekçe açıklanmadığı gibi basmda bu konuda haber ve yorum yapıl- ması da yasakJanmıştı. Böylece, görevden atılanlar, atılma gerekçe- sini kendileri öğrenemedikleri gi- bi, çoluk-çocuklanna da "niçin işe gttmediklermi'' anlatamadılar. Ay- nca çevrede oluşan "Acaba hırsız- hktan mı, ırz düşmanhğından mı yoksa yeteneksizlikten mi abldı?" kuşkulannı önlemeleri de müm- kün olmadı. îşte bütün bunlar, sıkıyönetim kalkıp da iş yargının eline geçin- ce çözüme bağlandı: "1402'lik- kr", sıkıyönetim sona erince yar- gı yolu açıldığı için, haklanndaki "görevden çıkarma" tasarruflan- nın iptali için tdare Mahkemeleri'ne başvurdular. Uzun bir süre alan (5 yıl) yargısal sûreç, nihayet Danış- tay'm, Türk Hukuk Tarihi'ne ge- çecek "tçtihadı Birieştirme Kara- n" ile noktalandı: Gerekçesiz, ne- densiz ve bütün hukuk yollan tı- kanarak yapılmış olan göreve son verme işlemleri, sadece sıkıyöne- tim dönemiyle sımrlı tedbir işlem- leridir. Bunlann sonuçlan ise yargısal denetim dışında kalamaz. Yargı bu işlemleri inceler ve değerlendirir. Sonuçta, işlemin "haksız", "yol- suz", "dayanaksız'' olduğunu sap- tarsa, iptal karan verir. Çünkü Türkiye'de, hangi konum- da olursa olsun, hiç kimse hukuk- tan üstün bir irade sahibi sayılamaz. Yargı organlan kendinde böyle bir güç "vehmedenlerin" bu tür "key- fi" tasarruflanna dur demek hak ve gücüne sahiptir. Yukandaki açıklamalardan anla- şılacağı gibi, yurdumuzda 1980'le- rin başmda, hukuk tanımaz bir ta- kımın açtığı "1402'Kkler" yarası, Danıştay'ın, hukuk uygulamamı- zın "yüzakı" olan sonuç (nihai) karan ile tedavi edilmiş; bu yüz- den çekilen nice bireysel acılara (bu satırlann yazan ile aynı gün 1402 tebligatını alan bir profesör arka- daşımız, bu yüzden hastalanıp, bir- kaç ay sonra 57 yaşında ölmüştür) karşmbizler, 1402'likler, sonuçta hukukun kazandığını düşünerek teselli bulmuştuk. Üzerinden bu kadar yıl geçtik- ten sonra, Türkiye'de hukuk yaşa- mını birçok siyasetçiden daha ya- kından izleyen ve bilen; üstelik bütün işlemlerinde hukukla bağh devlet kavramı içinde, keyfiliğe ve keyfi tasarruflann geçerliğine yer olmadığı inancı ile hareket eden Sayın Cumhurbaşkanı'nı, "YÖK'e 1402'lik biıini atadı" di- ye eleştirmeye kalkışmak, büyük bir siyasal hatadır. Kendi alanın- daki icraatı ile alışılmadık başan- lı bir siyasetçi portresi çizen ve halk katında, toplumsal yaşamı ke- miren çetelerle savaşımında bir "umuf olarak görülen Sayın Tan- tan'ın, böyle bir hataya düşmüş olmasmı bir talihsizlik olarak gör- mekteyiz. Yabancı Dille Eğitim Yıkımdır Dr. Ömer KARABULUT Eğitimciler Derneği Başkam B üyük önder M. Kemal Ata- rürk, "Ülkesinin yüksek ba- ğımsızlığııu korumasını bi- len Türkulusu, dilini de' ya- . bancı dillerin boyunduru- ğundan' kurtarmalıdır", "Milli eğitim esas olduktan sonra onun dili- ni, yöntemini ve araçlanm da milli yapmak zonmluluğu tarnşüamaz" diyordu. Dil dev- riminin temelini ve yönünü belirleyen bu veciz sözler unutulmuş, unutturulmuş, özel- likle son 20 yılda, ne yazık ki, Türk milli eği- timı, giderek artan ölçüde yabancı dillerin öksesine düşürülmüşrür. 12 Eylül rejiminin en büyük kötülüklerin- den biri de yabancı dille eğitime yasalhk kazandırmasıdır. Türk Dil Kurumu'nun tas- fiyesinin ardmdan, 1983 tarihinde kabul edi- len 2923 sayılı "Yabancı Dil Öğretimi Ka- nunu", Türk milli eğitimine birsaldın nite- lığindedir. Yasanın içeriği başhğıyla gîzleft*' miş, kamuoyu aldatılmıştır. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda yaban- cı dille eğitimin 2000-2005 yılında kaldınl- ması öngörülmektedir. TBMM tarafından kabul edildiği için bir yasadır bu. Milli eği- tim şûralarında bu talep kabul görmektedir. Bilim adamlanmız, eğitimcilerimiz, dilcile- rimiz yıllardır feryat etmektedir. Yaşanan deneyimlerle başansızlık kanıtlanmıştır. Bü- tün bu gerekçeler ortada dururken bir gizli güç, yabancı dille eğitimde ısrar etmekte ve sürdürmektedir. Özel üniversite ve "kolej" lobilerine, IMF ve Dünya Bankasfnın dayatmalanna, MEB'deki yabancı uzmanlann tavsiyeleri- ne boyun eğilmektedir. Yabancı dille eğitim, yükseköğretimden başlayarak ortaögretime, ilköğretime ve hat- ta anaokullanna kadar yaygınlaşrınlmakta- dır. MEB Talim Terbiye Kurulu'nun Tebliğ- ler Dergisi'nde yayımlanan 30 Mart 2000 ta- rih ve 32 sayıh yönergesi ile "okulöncesi eği- tim kurumlanileilköğretim okuliannın 1,2, 3 ve 6,7,8. sımföğrencilerinin fen dersleri ve laboratuvar çalışmalannın yabana dil des- tekli" yapılması önenlmektedır. MEB' in Ingilizce ders öğretmeni bulmak- ta zorlanırken, yabancı dille eğitimde ısrar etmesi akıl almaz bir durumdur. Birçok ortaöğretim kurumu, özellikle Ana- dolu liseleri branş öğretmeni bulunamama- sı nedeniyle zorunlu olarak Türkçe eğitime dönmektedir. "Anadolu Liseterinde Uygulanan Yaban- a Dille Öğretim Programlannın Değerlen- dirilmesi'' başlıklı araştırma, çarpıcı gerçe- ği çok yalın biçimde ortaya koymaktadır. Araştırmaya göre "Anadolu Lisesi öğrenci- lerinin yüzde 82.4'ü fen grubu derslerini tn- gjlizce yerine Türkçe okumayı tercih etmek- tedir. Yine, öğrencflerin yüzde 83.9'u Ingfliz- ce öğretimde konulann iyi öğrenilmediğini, yüzde 81.91'i de yabana dille öğretimin öğ- rencfleri ezberciliğeyönelrtiğini'* söylemek- tedir. Askeri liselerdfe 1974 - 90 döneminde ya- bancı dille öğretim yapıbnış, ancak 1990 - 91 yılından itibaren beklenen verim alına- madığı için yeniden Türkçe eğitime dönül- müştür. MEB'in bu davranışı iyi değerlen- dirmesini ve örnek almasmı diliyoruz. Bazı ortaöğretim kurumlannın üniversite sınavlanndaki başansı, yabancı dille eğitim yapmalanndan degil, seçme öğrenci alma- lanndan ve daha nitelikli öğretim yapmala- nndan ileri gehnektedir. Eğitimde özelleştirme de yabancı dille eğitim dayatması içinde geliştiriliyor. Özel Okullar Birhği'nin ögrenciler arasında yap- tığı bir araştırma, öğrencilerin tamamma ya- kımnın bu okullan yabancı dil öğrenmek için tercih ettiğini ortaya koymuştur. Ulusal dil, ulusal devletin temelidir. Ya- bancı dille eğitim yapılan bir sistemin adı, "miIU eğitiın'' olamaz. Bağımsız ve onurlu hiçbir ülke, geleceğinin dayanağı olan genç- liğini yabancı dil ve kültür sistemine, yaban- cı hayranlığına terk edemez. Bilim, ancako ulusun anadiliile (resmi dil) öğretilebilir. Yasa değerinde bir kuraldır bu. Bilim evrenseldir, ancak onun dili ve yarat- ma yöntemleri ulusal olmak zorundadu*. Eğitim ve öğretim, öğretmen ve öğrenci arasındaki büyük uyum, anlayış ve iletişim- le mümkündür. Yabana dille eğitiın tek taraflı oldugu için ruhsuzdur, ezbercidir,öykünmecidir.Öğren- ci sadece dinleyicidir. Sınıflar sessizdir. Öğ- retmen öğreaciyeyabancıdır. Bugün özel va- kıf ünivcrsitelcrinde davranış bilimleri der- si bile tngilizce öğretilmektedir. Türkiye için bir rezalet ve felakettir bu. "Türkçe bilim dili olur mu" sorusunun 75 yıl sonra yeniden gündeme gelmesi ne acı- dır! Ama gerçektir. Türkçe üniversitelerden, ortaöğretim kurumlanndan, bilim ve kültü- rün üretildiği alanlardan sürülmekte, arka so- kaklara doğru itilip sıkıştınlmaktadır. Yabancı dille eğitim Türkiye'yi yeniden Sevr yıllanna götürmek isteyen güçlerin da- yatmasıdır. Sözde soykınm yasalannı ha- zırlayanlarla yabancı dille eğitimi dayatan- lar aynı merkezlerdir. 3 Mart 1924'te kabul edilen ve cumhuriyet devrimi yasalan içinde yer alan Tevhid-i Ted- risat (Eğitimin Bırliği) Yasası, yabancı dille eğitim ve özelleştirme ile işlemez duruma getirildi. Misyoner okullanna yeniden yaşam bul- durulmaktadır. 20. yüzyılın başmda bugün- kü Türkiye sınırlan içinde misyonerlenn ders verdiği 378 ilkokul, doğrudan doğruya mis- yonerokulu niteliğinde 36 ortaokul ve lise ile 3 kolej vardı. Cumhuriyet devriminin kapat- tığı bu okullann yeri bugün, daha fazla sayı- da özel-resmi kolejlerle dolduruldu. Irticanın da bu şekilde önü açıldı. Şimdi birçok tarikatın okullan ve üniversiteleri var. Türkiye yetmedi, Fethullah Gülen dün- yanın en ücra köşelerinde Ingilızce eğitim yapan 300'e yakın okul açıyor. Yabancı dil öğretilecektir. Ama dünyada ancak birkaç sömürge ülkede uygulanmak- ta olan yabancı dille eğitime kesin olarak son verilmelidir. Büyük bir tarihe ve zengin bir dile sahip ulusumuz bu ayıptan kurtanlmahdır. özet olarak yineleyelim: Yabancı dille eğitim konusu Türk milli eğitiminin yakıcı bir sorunudur. Bu aymazlığı önlemek içm Is- tanbul Eğitimciler Derneği olarak, Atatürk- çü Düşünce Derneği ile birlikte kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz. Bu çerçevede 24 Şu- bat 2001 Cumartesi günü (yann) saat 14.00'te Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde Prof. Dr. Aydın Köksal ve Prof. Dr. Oktay Sinanoğ- lu'nun katıldığı bir açıkoturum düzenledik. kerfevj fiyâtna taksit. H varan taksit imkanı. HrMHİerfn<tt " nakit ıskontosu sevgiyle... JMHı^Adana (0322) 457 38 00 Anfcara (0312) 353 94 50351 60 60 Artafca (0242) 340 47 64-340 47 65 &#esr (0266) 249 71 44 Bad Kaa*nz <0212) 546 79 78 ftnsı(0224)211 37 70 360 1507 Derri(0258)265 7744D*arb*r(0412 236 91 24Eraron(0442)233 3749Eshşet»(0222)231 71 3^Öatd(02ia482 11 25- 551 08 11558 61 53tetendenn(0326) 344 13 15 tnrw (0232) 462 70 44462 70 45 Korça (0332) 233 46 02 M**ya (0422) 321 36 34 Sanan (0362) 266 78 71 Tr*zon(0462)2234582Aı»rt>e^»Bate(009941)2988182iaaCLe(toşe(03922284017) wwwidascom* em*ife@tt&canJr Bu kampanya TC Sanayı ve TıcarBt Bakanlıgı'nın 25 Mayıs 1994 tantı ve 21940 sayılı tebhg hukûmlenne uygun olarak yapıknaktadır Fıyatlara KDV dahıMır Vergı oranlannda otabılecek degış*Nlder fıyatlara aynen yansılılacaktır Bu kamparryada yef alan fıyatlar tavsıye edılen fıyatlardır Fıyatlanmız TL'dır Bu kampanya 15 01 2001-31 03 2001 lanhler arasmda devam edecek olup uretım ve stok ımkanlan ile sımdıdır Bu kampanyadakı urelıcı larafmdan ongörijlen fıyaılar Turkıye sınırlan dahılınde geçertıdır Lıstelerde behrtllen rakamlara (<<«0 ) ılave edılecektır Idaş gereklı gorülmes* hlınde urunler uzermde değısıklık yapma hakkını saklı tutar llan karşılasılatnlecek tpograf* hatalatdan kteş sorumlu tululamaz Modüler mobılya moolaı hızmetı ile dgıb detaytı bılgılen IDAŞ Yetkilı Satıcılarından alabıhrsnız DAS PENCERE Günaydın HüziinL Sabah telefonda telaşlı bir ses: - Ne oluyor?.. - Ne bileyim?.. -3 - Amerikan Dolan bir milyona vurmuş.. - Yaaa?.. - Bankalann önünde kuyruklar oluşmuş!.. - Yok canım!.. - Battık, çöktük... - Büyütüyorsun.. Telefonu kapattım. * Çağnşımla, ister istemez, çeyrek yüzyıl öncesi- ni düşündüm; Ecevit yine Başbakan'dı, o zaman solcuydu, destekliyordum. Yıl 1978.. Akaryakıt istasyonlannın önünde kuyruklar.. Bakkallann önünde yağ kuyruklan.. Piyasa altüst... Adamın biri arabasının üstüne çıkmış, bas bas bağınyordu: "- Keşke şu ellerim kınlsaydı da Karaoğlan'a oy vermeseydim..." Ecevit çekilmek zorunda kalmıştı. • Tarih nasıl yazılır?.. italyan yazan Giovanni Papini der ki: "Tarih tersine yazılır." italyanca'da kitap bırincı sayfadan başlar, sona gıder; Arapça'da kitabın ilk sayfası son sayfadır; çünkü bu dilin yazısı sağdan sola doğrudur. Tarih yöntemi de böyle olmalı!.. Yaşanan olaylann anla- mını geçmişten bugüne degil, bugünden geçmişe doğru bakarak anlayabiliriz.1978'in yaşantısı 2001 'den bakınca saydamlaşıyor. • Ecevit dün solcuydu.. Bugün neci?.. Ancak şu ya da bu politikacıya bakarak ve ça- tarak yaşadığımız sürecin anlamını kavrayabilmek de olanaksız!.. Küreselleşme çağındayız; yapılacak yonjm küresel çapta olmalı ki yerli yerine otursun... IMF'nin programı Türkiye'de neden çöktü?.. Cumhurbaşkanı ile Başbakan tartıştı diye mi fos- ladı?.. Yoksa IMF programı kımi uzmanımızın da- ha önce dile getirdiğı gibi olanaksız ve tutarsız mıy- dı?.. Geçen kasımda patlak veren kriz nereden kay- naklandı?.. Geçen kasımda Sezer ile Ecevit kav- ga etmemişlerdi ki?.. Batılılaşma, olaylara eleştirel gözle bakmak yön- temini içermiyor mu?.. Yaşadığımız olguya neden eleştirel gözle bakmaktan kaçınıyoruz. Denebilir ki: - IMF programında bir kusur yok, suç bizdedir, doğru dürüst uygulayamadık... Olabilir... Tıpta bu gibi örnekler görülmüştür, hastaya uy- guladığımız ilaçlar kimi zaman o kadar ağır gelir ki zavallı kaldıramaz. Bizimki de o hesap!.. • IMF programı çöktü. Yazık ki bu süreci Bulent Ecevit'in basbakanlj- ındayaşadık. "' ' '•-:••-"* '• 5 ^ * ^ 3 ,ğındayaşadık... ^ Şimdi sonuç nef?.. 1 -•-r.t—w ; : , , _ , , t . . , . Günaydın hüzün!.. Merhaba keder!.. Ama hayat her şeyden güçlüdür; unutmayalım ki çöken Türkiye değil, IMF programıdır. Kalp hastalığımı yakından takıp eden ve kalıcı pacemaker amelıyatımı başanyla gerçekleştiren Prof. Dr. NURAN YAZICIOCLU ve Uzm. Dr. CÜRHAN BAYRI ile ameliyat ekibine ve Florance Nightingale Hastanesi personeline teşükkür ederim. ERTUĞRUL SÖNMEZ Antontna Jurizm KÜLTÜR TURLARI 2-1«Mırt; Tanıs, \ntakva, \atep, Hılep (Snriye) (Son kayn 27 Şubat Salı) Sanal Tanhçısı foiCİ TURKOGLl rehberlığınde bûyûkjncı Kılıkya arkeolojıa ve çarşılaa hanlan. medreselen ile eskı Osmanlı vılayetı Haiep ?-9Mart; MalU'dı Ortaçai Minarisi (Son kayit 27 Şubat Salı) Dr. FERİDIN ÖZGtMÎŞ ile Avnıpa'mn enrakorunnıuş oıtaça| mırjıariığı ör- neklennm vcraldığı Malta ^dası'na bir keşıf yolculuğu Valletta, Gczo, Mdına, Oç Şehırler. Tûrk Mezarlığı 6-lOMtrt; BilinDnen Kapıdolna (Son kayn 28 Şubat Çarşamba) Dr. ELMON H^VÇERile Kapadok)a'mnbılınmeyenlen \ntık TyanaKemerle- n. Pancarlık. Suıasos. A^k Vadısı. Narlıgöl Kraten. Çeç Tûmûlûsü, Topada Hıtıt Ya- nlı. Belısırma. Şambaz Baba'nın mezan \ e daha nıcelen 24-25 Mart; Tnıta, Assos, Bcrgana Sanat Tanhçısı ATlLLA TUNA rehberiığuıde mıtolojılenn Anadolusu'nda bir hafta sonu kültür kaçasıağı 3«Mart-lMsn: Prienf. MüeL Dtdim. Stratoniekc». Laguna, Alinda. Efes ATİLLA TU>A ile arkeolojısı, tanhı ve etsanelen ile Baö Anadolu.. KAFT* SOM GKZİURİ- 24 Şubaı Curmncsı Solok Solak Bfyoğl». Dr Elmon Hançer 2i İuba Pazar lnik. S«na1 lanhçısı locı Tûrkojlu. 3ManCırnmost hltBbulâıEnmaıMeUtlnn 1,Dr tlmonHjnçer 4 Mart Pızar Iflınbal'ch Erncnı Mekiıhn l. Dr Elmon Huıçer Rezer.js>on 0212-?): 28 "4 "5 TÜRK KALP VAKFI "Çocuk Kardiyolojisi" Türk Kalp Vakfi kalitesi ve titüüğiyle hizmetinizde 79 Mayıs Cd. No. 8 Şşlı/İSTANBUL ' Tel:(0212)2120707(pbx) Faks:(0 212)212 68 35 Pasomu ve öğrenci kımlığimı kaybettım. Hükümsûzdûr. DENİZ GÜLEN Nüfiıs cüzdanınu kaybettim. Hükümsüzdür. FERİTDEMİR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle