18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 8 l Istanbul Edime Kocaeli Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denızlı Zonguldak 0Aç.k PB PB PB PB PB PB PB PB K 8 8 6 8 10 9 10 9 5 GÜNCEL • Baştarafı TÜRKİYE Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas Antalya K K K K PB PB HB PB PB 6 5 4 4 1 1 -1 -2 13 f*^ Parçalı bulutl Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars j CÜNEYT ARCAYÜREK 1. Sayfada PB PB K PB K K K K K i 112 12 4 7 2 3 -2 0 -4 n rI CUMHURİYET HABERLERİN DEVAMI Jr#\ \Jstanbul s-s* /^X ^—N V-—^yı LL-T ^Z~C^J ' ^v — r — — 5 * & ^ ' ^ y (J^lzmır J> £ 3 S*~^ ,Q-v | ^V*^ /^^^V / ^-N - ^ ~\HakkanV Batı ve Orta Karadeniz kıyılan, Doğu Karade- niz ıle Doğu ve Guney- öusu kar vaâıslı, qeç saatlerde Güney Ege ıle Batı Akdenız yağ- murlu.dığeryerterpar- ; sımlerde artacak, do- ğu kesırnlerde azalma- ya devam edecek | SısJi <f22i BuluBu J ^ Çok bulutlu 1 ,«^1«,»,1^«^1il11Yllll1t*ilî1Al Dsk) Helsinki Stockholm .ondra 'Vmsterdam Brüksel 3onn vlünih 4 0IS K 1 B 0 B 4 B 10 B 8 B 10 B 11 Y 5 Y 5 Ifc Yağmurlu MERKEZLER Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K Y PB Y K K B B K 5 5 12 7 8 5 13 14 6 i i Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Şam • 111 K B B Y K B K B Y V -1 14 -6 11 8 13 7 17 15 A ( Madr?c c w 21 ŞUBAT 2001 ÇARŞAMBA \ r~-^fetockbolm rtW r ^ «Moskova ondrajtj^.—y ^ * \ ; bulu Kar 4 { ^ bok guruttıiu i nn uçup gitmesinin sorumlusu kim acaba? Hemen hemen her yayın organı Cumhurbaşka- nı Sezer'le Başbakan Ecevit arasında çıkan "Cıs- lup krizinin" Hazine'ye beş milyar dolayında dola- ra mal olduğunu yazıyor ve borsanın birden çöktü- ğüne, repo faizinin yüzde 760'lara fıriadığına deği- niyor. Işte o kadar! Ekonomide bu kadar büyük krize neden olanı medya elbette biliyor. Ne çare, kimilerinin eli kriz sorumlusunun adını yazrnaya bir türlü varmıyor. Oysa kriz öyle küçümsenerek, küçültülerek Baş- bakan'ın yaptığı gibi başkalannı suçlayarak geçiş- tirilecek cinsten bir olay değii. Ne denli saklanırsa saklansın; borsanın birden di- be vuruşunda, faizlerin fırlayışında ve beş milyar do- lann kanatlanmasında başlıca etken, üstelik devlet yönetiminden sorumlu bir insan. Adı doğrudan yazılmadı, ama olaylar aktanlarak sorumlunun kimliği üzerinde birleşildi: Başbakan Bülent Ecevit! Her ne kadar Başbakan, önceki günkü açıklama- lannda sorumluluğu MGK'yi arenaya çevirdiğini söylediği Cumhurbaşkanı'na yükledi ise de ger- çekleri tersine çevirme mahareti bu kez dikiş tut- madı. Zira, sinirterine bir kez daha yenik düşen Başba- kan Ecevit'in özellikle önceki sabah sergilediği söy- lemler, ekonominin birden rayından çıkmasında bir numaralı etken oldu. Yardımcısı Hüsamettin Özkan telefon başvuru- lannda aksini kanıtlamak için ne denli çabalarsa çabalasın gerçek şu: Ecevit geç geldiği MGK'de on beş dakika kaldı. 10.15'te Çankaya'dan sinirii -hatta bir habere gö- re ağlayarak- aynldı. 10.50'de çok öfkeli, titrek ses- le basının karşısına çıktı ve Sezer'i "terbiyesiz" di- ye niteleyen, kendisine "ağır ithamlarda" bulunan bir Cumhurbaşkanı kimliğiyle sergiledi. "Piyasalan tetikleyen bu açıklamadan" sonra borsayı, faizleri tutana aşkolsun! Yaklaşık 5 dakikada bankalar 1 milyar dolar aldı. Öykünün arkası malum. Krize ilaç Bir devlet adamı kimliğine sahipse Ecevit, neya- pabilirdi? Hemen her çevrenin birieştiği çare: Çan- kaya'dan kopmadan önce öteyi beriyi, özellikle du- yarlı ekonomiyi düşünerek MGK'de Cumhurbaşka- nı'nın eleştirilerine gerekli gördüğü, isterse aynı ton- da yanrtlar verebilirdi. Aylardır Cumhurbaşkanı'na duydüğö ve hemen her vesileyle dile getirdiği öfkenin tutsağı olmadan böyle davranabilseydi; böylesine bir kriz doğmaya- bilirdi. Milliyet'in yayımladığı iki anket; Ecevit'in davra- nışını onaylamıyor, Sezer'i haklı gösteriyor. Kuşku yok, devlet siyasal birdeprem yaşadı. Yur- tiçinden ve dışından olumsuz tepkiler bir zaman da- ha sürecek. TBMM'deki aritmetik ve siyasal çaresizlik yürüt- me erkini Ecevit'ten almamızı engelliyor. Kriz -nasıl karşılayacağınızı elbet bilemem- ba- kın nelere yol açtı: 18 Nisan seçimlerinde 31.184.496 seçmenden ancak 179.871 (seçmen sayısının küsuratından da az) oy alan (yüzde 0.58), o gün bugün Demokrat Türkiye Partisi'nin Genel Başkanı olan Ismet Sez- gin'in; "son siyasal gelişmeler üzerine Izmir'deki çalışma gezisini yanda keserek Ankara 'ya döndü- ğü" parti merkezinden yazılı bir açıklamayla resmen duyuruldu. Aynı açıklamaya göre; "hemen toplanan DTP Başkanlık Divanı'nda son gelişmeler değeriendiri- lerek 'parti stratejisi' tespit edildi." Şimdi gelelim sonuca: DTP'nin saptadığı "strateji sayesinde" artık kay- gılanmamıza gerek var mı? Olmaz olmaz demeyin; stratejiyi ya bir de hükü- met benimserse: Her açıdan krizden çıktık ya da çıkmak üzereyiz demektiıi umhurbaşkanı Sezere büyük Haber Merkezi - Hûkûmeti "yobuzluklann ûzerinegideme- mekte" suçlayan Cumhurbaşka- nı Ahmet Necdet Sezer kamu- oyundan tam destek aldı. Sivil toplum örgütleri, gazetemizi arayan yurttaşlar ve siyasi parri- ler hükümetin Sezer'e yönelik "çirkin tavnnı" kuıarken Baş- bakan Yarduncısı ve Devlet Ba- kanı Hüsamettin Özkan'ı ıstıfa- ya çağırdılar. Çağdaş Hukukçu- lar Derneği (ÇHD) Başkanı AB Ersin Gfir, Sezer'in yasalann herkes için olduğunu savunma- suun hükûmetin işine gelmedi- ğini belirterek "Asfanda amaç Cumhurbaşkanı'nı yıkürmak. Bu kavga hukuk devietini savu- nanlaria, hukuk devletinin kar- ^smdaoiangüçterinkavgasKhr" diye konuştu. Cumhurbaşkanhğını faks ve telefon yağmuruna tutan yurttaş- lar, mesajlannı internet aracılı- ğıyla da Çankaya Köşkü'ne bil- dirdiler. Gazetemizi arayan bir yurttaş, Sezer'in posterinin Cumhuriyet ile birlikte dağıtıl- masını istedı. Sezer'e gönüllü kuruluşlar da büyük destek verdi. Cumhuriyet Kadınlan Derneği (CKD) Baş- kanı Şenal Sanhan, yütütmenin yargı üzerinde egemenlik kurma çabasına gırmesı halınde huku- kun işlemesi ve demokrasinin önünün açılmasının olanaksızla- şacağına işaret etti. . ÇHD Başkanı Ali Ersin Gür, Sezer'in devletin yasalara bağlı olması gerektiği vurgusuna işa- ret ederek "Sayın Başbakan ve bakanlarmçokişinegehniyor bu. Cumhurbaşkam'nuı yasalann herkes için oktuğunu savunması hûkûmeti rahstsz ediyor. Ashn- da amaç Cumhurbaşkanı'nı yd- dırmak" dedi. TMMOB Başkanı Kaya Gü- venç, Cumhurbaşkanı'na bir mektup göndererek "hukukun üstünlüğünün sağlanması ve yol- suzhddarla mûcadek" konusun- da kendilerini desteklediklerini bildirdi. Baş sorumlu Özkan CHP PM Üyesi Ertuğrul Gû- nay açıklamasında, devletin en üst makamlan arasında kavga görüntüsü taşıyan bunalımın başlıca sorumlusunun Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan oldu- ğunun anlaşıldığını kaydetti. Öz- kan'ın Cumhurbaşkanı'na karşı "görülmedik bir üslup ve ölçü- süzlükle saygısızfakta'' bulundu- ğunu ve "devlet geleneği ve ter- biye sınırlanyla bağdaşmayan bir sorumsuzluk örneği'' sergı- lediğini kaydeden Günay şöyle dedi: "Bakan Özkan, kendisine bağh kamu bankalan üzerinde- ki yönetim anlayışıyla da uzun sûredir kamuoyunda tarüşd- makta ve yoknızlukla mücadele pothıkalannda duraksamaiar yaratmaktadn-. Dünkû krizden sonra Sayın Başbakan'ın da ifa- de etüği gibi hükümet görevine devam edecekse, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsa- mettin Ozkan'ın anayasamızm 109. maddesine göre görevine son verflmesi zorunludur." Ankara Barosu Başkanı Sadık Erdoğan, devlet kurumlanyla çatışan bir hükûmetin ülkeyi yö- netemeyeceğini belirtti. Emekli-Sen Genel Sekreteri Mustafa Balkız, Cumhurbaşka- nı'nm yolsuzluklarla mücadele edilmesi kararlıhğmı destekle- diklerini belirtti. tşçi Partisi Genel Başkan Yar- duncısı Hasan Yalçın, hükûme- tin devletin tûm kurumlanyla kavgalı hale gelerek yönetemez konuma düştüğünü kaydetti. Yalçm, Başbakan yardımcılan Mesut Yılmaz, Hüsamettin Öz- kan ve Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in Beyaz Enerji ope- rasyonuyla kendilerine dayanan soruşturmalardan kaçmak için "kargaşadan medet umduklan- nT iddia etti. Izmir Barosu Başkanı Avukat Noyan Özkan, Sezer'in, hukuk devietini yaşama geçirme müca- delesini desteklediklerini söyle- di. Türkiye Barolar Birliği Yöne- tim Kurulu Üyesi Hüseyin Er- kend de olayın temelinde Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'in DDK'yi çalıştırmak iste- mesinin yattığuu vurguladı. Özgürlük ve Dayanışma Parti- si Genel Başkanı Urak Uras, MGK'de yaşananlann arka pla- nımn önemli olduğunu belirte- rek "Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in özellikle kamu bankalaruun denetkme girişimi neden hükümeti ve baa bakan- lanbukadar rahatsızediyor" di- ye sordu. Kamu bankalaruun ciddi de- netiminin iktidarda ya da muha- lefette olan partilerin farklı ölçü- lerde yolsuzluk girdabının için- de olduklannı ortaya koyacağı- nı belirten Uras, kamu kaynak- lannı özel çıkarlan için kullan- mış siyasetçilerden hesap sorul- masmı istedi. DİSK Genel Başkanı Süley- man Çelebi de durumun bu hale gehnesirrin nedeninin hükûme- tin izlediği yanhş politika oldu- ğunu ifade etti. Hükûmetin ve siyasetin toplu- mun güvenini kaybettiği uyan- suıda bulunduklannı anımsatan Çelebi yazılı açıklamasında, "Saym Başbakan,topianbyı terk ederekkrizyaratmak yerinetop- lumun arayışlannı yanıtlamayı tercih etmeUdirn dedi. 68'hler Birliği Vakfi Başkanı Haşmet Atahan, MGK'de yaşa- nan gerilimi kamuoyuna yansı- tan Ecevit'in ülkeyi yeni bir kri- zin eşiğine getirdiğini söyledi. Atahan, hükûmetin istifayı dü- şünmemesi halinde Hüsamettin Özkan ve Cumhur Ersümer'in istifasını istemesi gerektiğini vurguladı. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Istanbul Merkez Şube Başkanı Bügi Bilgiç hukuk devleti niteliklerinin tam olarak uygulanmasını isteyen Cumhur- başkanı Sezer'i destekledikleri- ni belirtti. Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, MGK'de böy- le bir olayın tartışılmasmm çok doğal olduğunu belirterek, tar- tışmamn dışanya taşmmasırun yanlış olduğunu söyledi. Erdin, Cumhurbaşkanı Sezer'in sapta- malanna katıldıklarını vurgula- dı. Sivil Toplum Kuruluşlan Bir- liği de cumhurbaşkanlığına ve yargı makamlanna saygılı ol- manm demokrasinin gereği ol- duğuna dıkkat çekti. Emeğin Partisi Genel Başka- nı Levent Tûzel ise halkın yeniden soyuhnasma izin veril- memesini istedi. Tüzel, sorun- lann kaynağının hükümet ol- duğunun altınıçizdi. Elektrik Piyasası Yasası kabul edildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Elekt- rik piyasasını 6 lisans sözleşmesiyle tama- men özel sektöre devreden elektrik piyasası yasa tasansı, TBMM Genel Kurulu'nda dün kabul edildi. Üretim, dağıtun, otoprodüktör, toptan sa- tış ve perakende saüş sözleşmeleriyle, elekt- rik faaliyetlerinin tamamen özel şirketler ta- rafindan yürütûlmesine olanak veren elekt- rik piyasası yasa tasansı, IMF'nin etkin ol- duğu komisyon ve genel kurul sürecinde ya- salaştı. Yeni sistem, 18 aym ardından 6 aylık uzatmayla 24 aylık geçiş döneminden sonra tüm yönleriyle işlerlik kazanacak. Yeni dönemde, yalnızca iletim sektörü dev- lette kalacak. Işletme hakkı devir sözleşme- lerinde şirketlere 3 aylık ek zaman tanıyan düzenleme, ABD'nin Ankara Büyükelçiliği taranndan Enerji Bakanlığı ve Hazine Müs- teşarlığı'na gönderilen yazuun ardından ta- sanya eklenmişti. Çukurova Elektrik ve Aktaş başta olmak üzere birden fazla sektörde çalışma yapan şirketlerin eski sözleşmelerinden kaynakla- nanan haklannı konımak amacıyla yasaya esneklik getirildi. Geçmişte sözleşme yapan şirketlerin birkaç alanda faaliyet gösterebil- mesi için Elektrik Piyasası Düzenleme Ku- rulu'na düzenleme yetkisi tanındı. Yasanın en çok tartışılan hükümlerinden birini, barajlann satışıyla ilgili düzenleme oluşturdu. Geçiş döneminin arduıdan Özel- leştirme Idaresi Başkanlığı'nca satılacak olan barajlar için "rayiç bedd" yerine, "tes- pit edilecek bedel" öngörüldü. Hükûmetin, onlarca milyar dolarlık barajlan ileride sat- mamn güç olacağı gerekçesiyle açıkladığı hüküm, muhalefet tarafından "peşkeş çekme girişimi'' olarak nitelendi. Yasanın en önemli ayaklanndan birini, ya- bancı sermayeyi özendirmek için termik santrallar, doğalgaz santrallan ve dağıtım şe- bekelerinin mülkiyet satışı yoluyla tamamen kamudan çıkanlması oluşturuyor. Bu konu- da yabancı sermayeyi ürkütmeyecek ve ya- sanın Anayasa Mahkemesi'nden dönüşünü önleyecek orta yol bulundu. Anayasa Mah- kemesi'nin stratejik kabul ettiği üretim ve dağıtım alanında çalışan yabancı şirketlerin, "sektörd bazda" yüzde 49'dan fazla pay sa- hibi olamayacaklanna hükmedildi. Böylece, yabancı sennayenin bölgesel ve kentsel dü- zeyde etkinlik sağlamasına olanak sağlandı. Kurula super yetki 20 maddelik yasayla, elektrik piyasası dü- zenleme kurumu ve kurulu da oluşturuluyor. 7 kişilik kurul, elektrik piyasasındaki siya- set ve bûrokraside bulunan tüm yetkileri dev- ralıyor. Oyeler, Bakanlar Kurulu'nca belirle- necek. 6 yıllık görev süresi dolan üyelere ye- niden seçilme hakkı tanınması da "siyasallaş- ma gölgesi" gerekçesiyle eleştirildi. Yılmaz: Çok korktum AYŞE SAYIN ANKARA - ANAP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yarduncısı Mesut Yûmaz, Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasında yaşanan tartışma sonrasmı, par- tilı arkadaşlanna, "Başbakan'a bir şey olacak diye çok korktum, haM çok kötüydü" diye an- lattı. ANAP Başkanlık Divanı'nda devletin te- pesinde yaşanan kriz değerlendirilirken Baş- kanlık Divanı üyelerinin büyük bölümü Cum- hurbaşkanı Sezer'in kurul üyelerinden "özûr döemesinr talep eden hükümet büdirisine tep- ki gösterdiler. ANAPyöneticileri, Cumhurbaş- kanı'mn, "özür dilemesi" isteminin çok ağır olduğunu dile getirerek "Sokaktaki vatandaş Sezer'i hakh buluyor. Bu olaylan soğukkanh değeriendirmekgereldrdi'' görûşünü dile getir- diler. ANAP Bursa Millervekıli Ertuğrul Val- çuıbayTr da Sezer'e, tavnndan dolayı to kutiama mesajı" gönderdi. Yılmaz, ANAP'm önceki akşam toplanan Başkanlık Divanı' ında, Sezer ile Ecevit arasın- da başlayıp Devlet Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Hüsamettin Ozkan'ın sert müdahale- siyle alevlenen kavganın aynntılannı anlato. Sezer'in Başbakan'ı hedef alan sözlerinin ar- dından Ecevit'in ayağa kalktığını belirten Yıl- maz, olayı "O anda, Başbakan' a bir şey olacak diye çok korktum. Yüzü allak bullak oldu. İs- terseniz dışan çıkalım' dedim. Dışan çıktık, kendisine bir sigara ikram ertim. su getirttik. Ben tekrar içeri gireceklerini düşünüyordum. Ama toplantryı terk ettik" sözlenyle dile getir- di. Divan üyelerinin, "Siz olsaydnuz ne yapar- duuz" sorusunu yönelttiği Yılmaz, "Cumhar- başkanı, bize hep bu rür fiskeler gönderiyor. Ben olsam orada kahr, cevabuu verirdim" kar- ğ verdi. Toplantıda, Cumhurbaşkanı'nı asıl sinirlen- direnin Başbakan Yardımcısı Ozkan'ın sert ifa- delerinın olduğu değerlendirmesi yapıldı. ANAP kurmaylan, Ozkan'ın "Yüzde 25*Hk cumhurbaşkanısınız*" sözleri üzerine Sezer'in, ayağa kalkarak Özkan'a doğru 1-2 adım atü- ğını da ileri sûrdüler. Sezer'in, "Çamurun ûs- tünde oturuyorsunuz" sözleri ile de Özkan'ı hedef aldığı değerlendirmesi yapıldı. Toplantıda. Sezer'den, tt özürdilemesinin 9 ta- lep edildiğinin yer aldığı Bakanlar Kurulu bil- dirisi, sert eleştirilere yol açtı. Bildiriyi toplan- tıda. Devlet Bakanı Rüşrü Kazmı Yücelen oku- du. Bildiriden toplantıda haberdar olan divan üyeleri, "özür dileme" talebini şaşkınlıkla din- lerken büyük bölümü de tepki gösterdi. Edini- len bilgiye göre Divan üyesi Saüh Yıknnm, tt Cumhurbaşkam'nuı özûr dflemesi isteğı yaa- Uşveağır bir ifade. Belkikınamaolabüirdi'' gö- rüşünü dile getirdi. Aralannda Şadanlucu, A- hat Andican, Yaşar Dedelek'in de bulunduğu çok sayıdaki divan üyesi de bildiriyi "tafihsiz- Bk" olarak nitelendirdiler. Divan üyelerince sokaktaki insanm Cumhurbaşkanı'm haklı gör- düğünü. bu çerçevede ANAP olarak, "yanguıa körûkk gidiİmesi'' sonucunu doguracak davra- nışlardan kaçmıhnası görüşü benimsendi. Fnmsa'yayonıt ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Dışişleri Komisyonu, sözde Ermeni Soykuım Yasası'nı kabul eden Fransa Parlamentosu'na yanıt niteliği taşıyan yasa teklifini benimsedi. ANAP Van Milletvekili Kâmran İnan başkanlığında dün toplanan komisyon, Inan'ın hazırladığı teklifi görüştü. Komisyonun kabul ettiği teklifin, raporun yazımının tamamlanmasımn arduıdan TBMM Başkanlıgı'na sunulacağı bildirildi. "IJluslararası İddia, ttham ve Saptırmalara Karşı Kanun" başlıklı metnin bazı maddeleri şöyle: • Türkiye. "Ermeni Soylanmı" iddialannı reddeder. •Türkiye, ASALA terörüne verilen destek ve himayeyi şiddetle lanar. • Türkiye, Yukan Karabağ ve Azerbaycan topraklannın işgalini lanar. • Türkiye, Bosna-Hersek'te insanlann soykınrmna seyirci kalınmasıru kınar. Öte yandan Türkiye'nin Fransa Maslahatgüzan Kaya Türkmen, Fransa Meclis Başkanı Raymond Forni'ye, ASALA terör örgütünün avukatı ve Cumhuriyetçi Birlik Partisi milletvekili Patrick Deveciyan'm Türkiye aleyhtan konuşmalanm protesto eden bir mektup yazdı. Türkmen mektubunda, Deveciyan'm Türkiye'ye yönelik hakaretlerini lonayarak "Milletvekili dokunulmazhğı bire>1ere, ûlketere hakaret etme hakkı mı veriyor" diye sordu. 6 Dolandırıcılık' af kapsamına girebîlir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, af yasasının kapsam dışında bıraktığı bazı madde- ler ve hükümlerin iptali istemiyle ye- rel mahkemelerden gelen 26 başvuru- nun ilk incelemesini yaptı. Mahkeme, 16 başvuruyu esastan görûşmeye, 9 başvurunun iadesine, 1 başvurunun da reddine karar verdi. Yüksek mahkemenin esastan görû- şeceği maddeler arasında dolanduıcı- lık ve sahtecilik suçlan da bulunuyor. Mahkemenin dolandıncılık suçunun kapsam dışında bırakılmasını anaya- saya aykın bulması durumunda bu suç da af kapsamına girecek. Mahkeme, Türk Ceza Yasasf nın "yıkıcı, öklürû- cüaletkr veyaateşli silah kaçakçıhğı ve tkareti", "uyuşrurucu madde tkare- ti", "zMmnet" suçlanm da esastan gö- rüşecek. Anayasa Mahkemesi, Askeri Ceza Yasasf nın "kendmiaskereyaramaya- cak hale getirenlere verilecek ceza", "askeıükten kurtulmak için hile yap- mak", "itaatsizBk". "üste fiili taar- ruz" ile ilgili maddelerini, eksiklik ne- deniyle ilgili mahkemelere iade etti. Anayasa Mahkemesi'nde düne ka- dar başvurulardan 88'inde ilk incele- me tamamlandı. Bunlardan 53'ünde esastan görüşülmeye karar verilirken 31 'i eksiklik nedeniyle ilgili mahke- melere iade edildi, 4 başvuru ise yet- kisizlik nedeniyle reddedildi. Mahkeme, emeklilik yaşıyla ilgili düzenlemeleri de içeren Sosyal Gü- venlik Yasası'mn bazı maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle açılan davayı görüşmeyi sür- dürdü. Mahkeme, görüşmelerine bu- gün de devam edecek. FPTi başkaııa gözaltı HAKKÂRl (Cumhuriyet) • Hakkâ- ri 'nin Şemdinli ilçesinde, şeriatçı terör örgütü Hizbullah'a yönelik operasyon- larda, aralannda FP'li Belediye Başka- nı RıfatGeylani'nin de bulunduğu 3 ki- şi gözaltına aluıdı. Jandarma komutanlığı ekiplerinin, Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde, Hiz- bullah terör örgütûne yönelik düzenle- diği operasyonlarda yakalanan Hasan Çeük'in ifadeleri doğrultusunda, FP'li Şemdinli Belediye Başkanı Rıfat Gey- lani, Hurşit Tekin ve Mustafa Çelik gö- zaltına alındı. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Karadeniz Gücü. • Baştarafı Arka Sayfada Bu amaçla altı ülke, 'Âcil Mû- dahale Birimi'n/n oluşturulabil- mesi için, Istanbul'a birergemi ile uzman personel gönderecek. Talep gelmesi durumunda, Ege'deki tanker kazalarına da yardımcı olunacak..." "... biryetkili, Âcil Müdahale Birimi' sayesinde, Boğazlar'ın yanı sıra, Türkiye ile Rusya arasında öngörülen 'Mavi Akım' projesinin de güvenliği- nin sağlanacağını söyledi. llerde ortak askeri tatbikatlar yapması da planlanan 'Kara- deniz Gücü'ne ABD ile Yuna- nistan'/n da girmek için başvu- racağı öğrenildi..." (Ugur Ergen, Hürriyet, 26 Aralık 2000). Evet, neresinden bakılsa, 'manşetlik' haber; iç sayfalarda, birkaç sütun üzerine verilmişti; haberi veren gazete, nedense üstüne gitmedi; o yüzden, NATO üyesi Türkiye'nin eski 'Doğu Bloku' ülkeleriyle yapacağı, bu ilk 'askeriörgütlenmenin'; şu an- da hangi aşamada olduğunu, Türk kamuoyu kestiremiyor: Şu- bat temaslan sürüyor mu? Mart için öngörülen dışişleri bakanla- n toplantısı, gerçekJeşecek mi? 'Âcil Müdahale Birimi'nin 'as- keri tatbikatlan' acaba hangi dü- zeyde, hangi çapta düşünülü- yor? Yunanistan'ın -dolayısıyla ABD'nin- 'hariçten gazel okuma' arzusu, nasıl karşılandı? Ankara'da 'sinek uçsa' habe- ri olan Holding Media'sı; -yalnız o mu canım, öteki Media'larda- 'sineğin çorba kâsesine düştü- ğünü' görmüyor ya da görmek istemiyor. Dut yemiş bülbüller...1 Oysa olayın 'mana ve ehem- miyeti', nerdeyse gözümü- zü çıkaracak: Türkiye, 'sadaka- ti' aptallık mertebesine varan, bir NATO ülkesi; bir bakıma, ABD'nin 'stratejik partneri'; a- ma bu 'ortakhk' yıllar var ki, Türkiye'nin aleyhine işliyor: ABD'nin ('Sistem') stratejik çı- karlan öylesine gerektirdiği için, 'müttefıklerimiz', ya 'Kıb- ns' deyip üzerimize geliyorlar; ya 'Ege' deyip üzerimize geli- yorlar, ya da 'insan haklarf, 'etnik kimlikler', kısacası 'pi- yasa demokrasisi', 'enayi tü- ketici özgürlüğü' deyip üzeri- mize geliyorlar. Tam da bu sıra- da 'Yeltsin Belası'nıbaşlanndan savmış olan Ruslar, Türkrye'ye 'stratejik ortaklık' önerisinde bu- lunmasın mı? ABD ('Sistem'), eski alışkanlıkla, Ankara'nın 'devşirilmişliğinden'son derece emin olduğu için, gık demiyor; siyasi sözcüleri dilint yutmuş, si- yasi baskı azalacağınaartmakta- dır: Bütün 'müttefiklerimizin' meclislerinde 'soykınm' madde- si, gündemin en başında!.. Işte tam o sırada, Ankara'nın hepsi eski Doğu Bloku üyesi olan Karadeniz komşularıyla, askeri bir örgüt kurrnak üzere ol- duğu haberi 'patlıyor': 'Black- sea Force' / 'Karadeniz Gü- cü'!.. Üstelik bu gücün, mün- hasıran 'tanker kazalarında kurtarma birimi' olarak tasar- lanmadığı, apaçık meydanda; hele uluslararası konjonktür içinde, bir de anlaşmayı 'Av- rasya Platformu içindeki, stratejik yerine koyarsanız!.. Sahi yahu! O 'sineksektirmez' Media'mız, acaba rrye o bahis- te de, 'dut yemiş bübül'7... http^/www.prizma.net7/AILHAN rıttp-y/wwwJ)ilgiyayınevıcom.tryalian Faks/0-212/2601988
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle