Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 2001 RAZARTESİ
8
Cumhuriyet
fmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
GenelYayınYönetmeni- Ibrahim
Yıldız 0 Yaznşlen Müdürii
SaUm Atpaslan • Sorumlu
Müdür: Fikret Ükiz • Haber
Merkezı Müdürü: HakanKara
Isühbarat Cengiz YıMuım • Ekonomı ÖzfcmYüzak
• Kultur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir
Yücelman 0 Makaleler Sarai Karaören 0
Duzeltme Abdullab Yancı 0 Fotoğraf Erdoğan
Köseoğlu 0 Bılgı-Belge. Edibe Buğra 0 Yurt Haber-
len: Mehmet Faraç 0 Avrupa Temsücısı. Göray Oz
Yayın Kurulu tlhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erüıç, Hik-
met Çetinkaya. Şükran Soo-
er, İbrahim Yıldız, Orhan
Bursah, JVlustafa Balbay,
HakanKara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatûrk Bulvan No:
125,Kat 4,BakaaUklar-AnkaraTel. 4195020(7hat), Faks:
4195027 0 Lzmır Temsılcısı Serdar Kmk, H Zıya Blv.
1352 S 2/3 Tel-4411220 Faks 4419117 0 Adana Tem-
sılcısı. Çetin Yiğenoğiu, Inönü Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel.
363 12 11,Faks:363 12 15
Müessese Müdürü: Erol
Erkut 0 Koordınatör:
Atunet Korulsan 0 Mu-
hasebe Bülcnt Yener0
Idare Hüseyin Gürer
0 Satış: Fazilet Kuza
MEDYA C: • Yöneum Kurulu
Başkanı - Genel Mûdûr CiRrin
Erduru • Koonhnatön Rdu
Ifrtnua • Genel MüdürYardımcisı
SevdaÇefcan Tel 514 07 53 - 513
95 80-51384#W1, Faks. 5138463
Ya>tmla>an ve Basan: V enı Gun Haber Ajansı Basın ve Yavmcılık A Ş
Türkocagı Cad 39 41 Cağaloglu UVJ4 Istanbul PK 246 - Sİrkecı 34435 lstanbul
Tel (0(212)51205 05 (20hat)
Faks (0212)51385 95 www.cumhuriyet.com.tr 19 ŞUBAT 2001 lmsak:5.19 Güneş: 6.47 Öğle: 12.25 îkindi: 15.20 Akşam: 17.51 Yatsı: 19.12
Asparagasın
sonu özür
YÖK'te yeni rüzgâr
• Baştarafı 1. Sayfada
ken gösterildiği bir fo-
toğraf, Bild yönetiminin
kötû niyetle hareket etti-
ğinin kanıtı olarak nite-
lendı.
FotoğTaf, Jürgen Trit-
tin'in 1994yıhndaGöt-
tingen'de çatışmalann
çjktığı bir mitinge katıl-
dığını belgeliyordu. Söz
konusu mitingde solcu
gruplann evini arayan
emniyet güçleri ve dö-
nemin sağcı hükümeti
protesto ediliyordu. O
dönemde Niedersachsen
eyaletinın bir milletve-
kili olan Trittin, yüzûn-
de hafif bir tebessümle
maskeli göstericilerin
yaru sıra yürüyordu.
Fotoğrafta • maskeli
göstericilerden birinin
demir çubuk. diğennin
sopa taşıdığı, sorumlu
redakförün ilgisini çek-
mişti. Bu keşiften herke-
sin haberdar edilmesı
amacıyla, suç aletleri
kırmızı oklarla işaret
edilmiş, üzerlerine "de-
mir çubuk" ve "sopa"
ibareleri yazılmıştı.
Böylece bu aynntının
dikkatsiz okurun gözün-
den kaçması önlenmişti.
Polis kayıtlanna göre bu
mitingde taşlar, şişeler
havada uçuşmuş, göste-
ricilerle emniyet güçleri
arasında arbede yaşan-
mış, ikisi ağır olmak
üzere yüzlerce kişı yara-
lanmıştı. Bild Zeıtung,
fotoğrafin altına düştü-
ğü bir soruyla "Bakan
Trittin'in bu gösteride ne
işi vardı" dıye hesap so-
nıyordu.
Ancak SAT 1 adlı te-
levizyon kanalının video
kayıtlanndan alınan bu
fotoğrafin aslında, de-
mir çubukla sopanın yer
almadığı görüldü. Fo-
toğrafta yalnızca demir
çubuk ve sopa yerine bir
eldiven ve grubu çevre-
leyen bir halat yer alı-
yordu. Eldivenle halatm,
demir çubuk ve sopaya
dönüşmüş olması kafa-
larda soru işaretleri
uyandırdı: Tartışmalar
Bild'de yer alan fotoğra-
fin dikkatsizlik örneği
mi yoksa maksatlı bir
çarpıtma mı olduğu yö-
nünde tartışma yarattı.
Geçen günlerde Baş-
bakan Gerhard Schrö-
der'ın haftalık "Die Ze-
it" gazetesinde Bild'in
de bağh bulunduğu
Springer Yayınevi'nin
hükümeti yıpratma poli-
tikası izlediği gerekçe-
siyle suçladığı yazı son-
rasma rastlayan foto-
montaj, başbakanın hak-
lı olabileceği yolundaki
kuşkulan güçlendirdi.
Fotoğrafin yayımlan-
masından iki gün sonra
Bild, gerçeği itiraf ede-
rek okuyuculanndan
özür diledi. Ama her ne-
dense şiddet yanlısı ola-
rak gösterilen Jürgen
Trittin'den özür dileme-
mekte ısrar etti. SPD
Mechs Grubu Başkanı
Peter Struck, Bild gaze-
tesini saygısızlık ve
özensizlikle suçlayarak
tepki gösterdi.
Yeşiller Partisi'nin eş-
başkanlanndan Fritz
Kuhn, Bild'in Trittin'e
çamur attığını, onun şe-
ref ve haysiyetiyle oyna-
dığını ve ondan özürtfi-
lenmesi gerektiğini söy-
ledı. Alman Gazeteciler
Birliği DJV de Bild ga-
zetesini eleştirdi.
DJV'nin Başkanı Si-
egfried VVeischenberg,
Bild'in basın kurallanna
aykın davrandığına işa-
ret ederek Springer Ya-
yınevi'nin 60'h ve 70'li
yıllarda öğrenci hareket-
leri sırasında işlediği
yüz karası tutumu anım-
sattı ve Basın Konse-
yi'nin Bild gazetesine
"Yanlış ibareden dolayı
ihtar vereceğini umuyo-
rum" diye konuştu ve
Bild'in GenelYayınYö-
netmeni Kai Diekmann,
bu baskılar karşısında
boyun eğerek Jürgen
Trittin'in şahsından da
özür diledi.
• Baştarafı 1. Sayfada
Toplantıda, Gürüz'ün rededi-
len diğer önerilen şöyle: Hukuk
fakültesi «yılmag; Gürüz, Kadir
ÜHas Üniversitesi'ne hukuk
fakültesi açılmasını önerdi.
Prof. Dr. Ramazan Arslan, "Ken-
di hukuk fakülteJerimize öğretim
üyesi bulanuyoruz, Oraya nere-
den, nasl butocaksmız!* diye tep-
ki gösterdi.
Hukuktatisansüstüeğitim: Gü-
rüz, "HukukeğfömmiABD'deol-
dnğu güHfisansüstüeğföme çeke-
Km ve Ssans eğHimini kakhralun.
Böylece daha oitetiklj hukuk-
çuiar yetişjr. ABD'de Kseden soo-
ra 4 yılhk sosyal bffimler eğitimi
verifiyor. Buradan ahnan üsans
dipiomasuun ardmdan4yıltakhu-
kukta üsanüstü eğitimi veriHyor.
Usansüstü eğftünin ardından
avukat,sava,bikim oJunabiliyor.
Bizde de öyfeoisun" deyince, ge-
nel kurul üyeleri, "Burası ABD
değfl. Koşuilanmızfarkfa" yanıtı-
nı verdi.
Seçim kampanyalan
Rektöriük seçimkri: Gürüz,
"Üniversiteferde yapıian rektör-
iük seçimlerinde, adaylar birbir-
leri hakkında inanılmaz çiridn
karalama kampaması başiatıyor.
Oysa Avrupa ülkelerinde böyie
bizdeki gibi seçimkr yok. Üniver-
site böigesinde bulunan,içinde si-
vil toplunı örgütlerinin de bulun-
duğu mütevelli he> etkri, rektörü
seçiyor. Bizde de öyie oJabüir"
önerisini getirdi. Alpaslan Işıkh,
Türkan
Saylan, Aysel Çelikel, bu öne-
riye "Karalama kampanyalan fle
seçim arasmda bağlanü
kuruhnamah. İnKçrsiteter, de-
mokrasinin en çok vaşandıgı ku-
rumlar olmak Karalama kam-
panyalan, însan y^atm^ism kay-
naklamyor. İspaaanmamış şeyle-
ri gerçek kabul etmezseniz, kara-
lama çabalan da sorun otanaz"
diye karşı çıktı.
Dekana soruşturma istemi:
Gürüz, "DumlupuıarÜııiversate-
si BOecik İkusadi ve İdari BiBm-
ler Fakültesi Dekanı Prof. Dr.Ra-
fet Evyapan, makam aracmı özd
işlerinde kuDam\<
or. Bu nedenle
yönetim görevinden ayırma ceza-
sı verümeli''dedi.
Genel kurul üyeleri, "Makam
aracmı kim özd işlerinde kuüan-
nınvr ki? Keşke her konuda bu
kadar duyarh oiabflsek. Daha so-
mut suçlamalar obnah1
" diyerek
konunun bir sonraki toplantıya
ertelenmesini istediler.
Altııı Ayı
6
Intimacy' ile Fransa'nın
GÜNERYÜREKLİK
BERLİN - Bu yıl en büyük ödül olan Al-
tın Ayı'nın, konusu Ingiltere'de geçen Fran-
sız yapmıı bir filme gitmesi, buna karşılık
yanşmaya 4 fıhiîle birden katılan ABD'ye
ise sadece bir Gümüş Ayı heykelciği veril-
mesi, sinemaseverlerde "HoDywood'aelve-
da" çağnşımı yaptırdı.
Ferzan Özpetek'ın
K
CahiI Periler" adlı
Italyan yapımı filmi tek bir ödül almadı.
Ödüller genellikle tanınmamış filmlere ve
isimlere gitti.
AralanndaAlmanyaadınaFatihAkm'ın,
Ingiltere'den Jacqueline Bisset'in, Brezil-
ya'dan Hector Babenco'nun da (Örümcek
Kadının Öpücüğü) bulunduğu, Amerikalı
WuliamM.Mechanicbaşkanhğındakı 9ki-
şilik uluslararası jüri, festivalin en büyük
ödülü olan ve en iyi bir tek filme verilen Al-
tın Ayı heykelciğini bu yıl Patrice Chere-
au'nun Fransız yapımı "Intunacy" adlı fıl-
mine verdi. Tamamı Ingiltere'de ve bu ül-
kenin dilinde çekilen fılmde, özel hayatla-
nnda çeşitli bireysel sıkıntılar, psikolojik
bunalımlar yaşayan, fakat birbınnı hiç ta-
nunayan iki kişı arasındaki seksle başlayan
(gizlilik içindeki) ılışkı anlatıhyor. Aynı ya-
pıt,
tt
En İyi Avrupa Filmi" de seçildi ve yö-
netmenı Patnce Chereau, 50 bin marklık
AGICOA- Mavi Melek ödülüne değer gö-
rüldü. Öte yandan, "Intimacy"deki rolüy-
le Kerry Fas'a "En İyi Kadm Oyuncu" ola-
rak Gümüş Ayı ödülü verihnesi, buna kar-
şuı bir Hollywood yıldızı olan Emma
Thompson'a, MikeNickob'un kansere yak-
lanan profesör bir kadının ölüm öyküsünü
anlattığı
to
Wrr"(Akıl) adlı filmindeki ola-
ğanüstü oyununa rağmen bir ödül gıtmeme-
si sınema eleştırmenlerinı hem şaşkınlığa
hem de festivalin geleceği konusunda dü-
şünceye yöneltti. Böylece
a
Intimacy''ye bir
altm, iki gümüş, üç ödül birden verilmesi
Berlinale tarihinde bir "ük" olarak değer-
tkinci büyük ödül olan "Jüri Büyük Ödülü" ise yönetmen (sağda)
VVang Xiaoshuai'nin "Pekin Bisikleti" adh fümine verfldi ve bu fîlm
de bir Gümüş Ayı heykelciği aldı. (Fotoğraflar: REUTERS)
lendirildi ve "Amerika'ya rest" şeklinde
yorumlandı.
Ikınci büyük ödül olan "Jüri Büyük Ödü-
lü" ise Wang Xiaoshuainın "Pekin Bisik-
leti" adlı fılmıne verildı ve bu fılm de bir
Gümüş Ayı heykelciği aldı. Aslında Yü-
maz Güney fılmlerınden de çok alışık ol-
duğumuz bir konuyu çok daha değişik ve
Çin halkına özgü özellikleriyle işleyen Xi-
aoshuai, Pekin gibi büyük bir kentte çalış-
maya gelen taşralı fakir bir genç ile Pe-
kin'de yaşayan fakir bir ailenin okula gıden
genç çocuğunun bir bisiklet için verdikleri
yaşam mücadelesini anlatıyor. Çin'e bir
ödül de "En İyi Reji" dalında gitti ve Lin
Cheng-Sheng, "Ai Ni Ai VVb (Betdnut Be-
auty)" adlı filmiyle Gümüş Ayı ödülü aldı.
Tayvanlı yönetmen bu yeni filminde birbi-
rinden farklı karakterlere sahip iki genç ara-
sındaki aşk öyküsünü, günümüz Tayva-
m 'nın sorunlannı yansıtacak bıçimde anla-
tıyor.
Bu yılki "Jüri Özel Ödülü" ise Lone
Scherfig'in Danimarka yapımı "Italiensk
for Begyndere" (Yeni Başlayanlar İçin Ital-
yanca) adlı filmine verildi. Bir kadının ilk
kez reji yaptığı, "yeni bir Dogma fîiın" ola-
rak nitelenen bu yapıt Danimarka'da kasa
rekorlan kırmıştı. Fihn Gümüş Ayı ödülü-
nün yam sıra Katolik ve Protestan Kilise-
leri ile Uluslararası Film Eleştirmenleri'nin
en iyi film ödüllerini de kazandı.
"En İyi Erkek Oyuncu" ödülü de Steven
Soderbergh'in "Trafic" adlı ABD yapımı
filmiyle Bennido del Toro'ya verildi.
Alfred-Bauer-Ödülü de (Gümüş Ayı)
"La Cienaga" (Batak) adlı filmiyle Arjan-
tinli rejisör Lucreda Martel'e verildi. Jose
Luis Garci'nin Ispanya yapımı filmi
"You're the one"daki (Geçmişten Bir Öy-
kü) görüntü çalışmasıyla RaulPerezCube-
m, "olağanüsrü kişisel başan" ödülü aldı.
22 yıldır bu festivali yöneten Hollywo-
od hayranı Moritz de Hadetoın görevine
son verilmesiyle yeni dönemde Almanya
başta olmak üzere Avrupa ve Doğu Avru-
pa filmlerine daha fazla ağırlık verileceği
yorumlan yapılıyor.
SÖYLEŞİ ATT LA ILHAN
ABD'nin, 'Ulusal Istihbarat Konse-
yi' / 'National Intelligence Coun-
cil'in; uzmanlarla baş başa verip, 1999
sonbaharından bu yana hazıriadığı o ra-
por 'Global Trends 2015' / 2015 Gidi-
şat'ta, acaba Türkiye için neler öngö-
rülmüş? Bu projeksiyon, tek tek, elbet-
te her Türk yurttaşını ilgilendiriyor ama,
onu gereğince değeriendirebilmek için
önce 1997 Mayısı'nda devreye girmiş,
'ABD'nin Yeni Bir Yüzyıl İçin Ulusal
Güvenlik Stratejisi'nde, Türkiye hak-
kında neler düşündüğünü, gözden ge-
çirmek icab etmez mi? Önceden neJer
düşündüğünü bileceğiz ki, sonradan
düşündüklerine, daha iyi bir anlam ve-
rebilelim: öyle mi?
O 'Strateji'de, Türkiye'nin yeri Gü-
neydoğu Avrupa Böigesinde, 'Sis-
tem' hesabına oynadığı role göre de-
ğeriendirilmişti; basbayağı 'sorumluluk
taşıyan', 'baba' bir rol verilmiş. Bakar
mısınız, neler diyorlardı:
"...Avrupa'nın Güneydoğusu'na yö-
nelik, çok önemli tehditler mevcuttu.
'Kıbns meselesi', 'Ege'deki, Türk/Yu-
nan Anlaşmazlığı' ve 'Türkiye'nin Av-
rupa ile Münasebetleri'; 'bölgesel Is-
tikrar' ile Avrupa'nın.politik ve güvenlik
yapısının evrimi sürecinde, çok ciddi
neticeler ortâya koymaktadır. Bu se-
beple, ilk etaptaki hedefimiz; yıllardır
süregelen Türk/Yunan çekişmesine
son vererek, bölgede istikran sağla-
mak ve Kıbns Sorunu'nu çözüme ka-
vuşturmaktır. Demokratik, laik, istik-
rariı ve Batı 'ya yönelmiş Türkiye,
ABD'nin çabalarına verdiği destekle;
Bosna 'da Niş'te, Iran ve hak dahil ol-
mak üzere, Ortadoğu'da; istikrann sağ-
lanmasına katkıda bulunmuştur. Bat ile
olan daimi ilişkileri ve dünyanın en
hassas bölgelerinden biri olan Orta-
doğu'daki stratejik amaçlarımıza
Türkiye'nin verdiği destek, gerçek-
'Global Trends, 2015../
ten çok büyük önem taşımaktadır.
Türkiye'nin NATO ve Avrupa dahilin-
deki âktif ve yapıcı rolüne destek ver-
meye devam edeceğiz..." (a.g.e. s. 36)
Açık seçik ve net! Türkiye, ABD'nin
'dünyanın en hasass bölgelerinden bi-
ri olan Ortadoğu'dakistratejikamaçla-
nna destek verdiği' ve 'Batı ile daimiiliş-
kilerine dikkat ettiği' ölçüde, bölgedeki
'aktif ve yapıcı rolüne' destek bulacak-
tır. Bu 'stratejik amaçlann' başında da,
'Kıbns Meselesi n/n, 'Ege'deki
Türk/Yunan AnlasmazJığı'nın ve Tür-
kiye'nin AB ile Münasebetleri'nin 'çö-
zümlenmesi' gelmektedir. Ama dikkat!
"Çözüm Türkiye'nin, ulusal stratejik
çıkarlanna göre değil; ABD'nin, 'has-
sas Ortadoğu'daki stratejik amaçla-
nna göre hesaplanıyor."
Işte, 1999da hazırtanan öteki rapor-
daki, Türkiye değerlendirmesini; arada
geçen zaman zarfında, yaşanan geliş-
me sürecine göre yapmak gerekiyor; fa-
kat, önce onu görmek lazım!
Bu ne 'kötümserllk' böyle?
"... 'değişen siyasi dinamikler, kim-
likler arası çatışmalar, ırkçılık, din ve
sivil toplumdaki değişmeler; Türki-
ye 'nin iç gündemini oluşturacak: An-
kara kendisini, bölgedeki düşmanlany-
la, toplu imha silahlan; enerjide, politik
ve ekonomik sorunlar ve su kaynaklan
gibi sorunlaha baş başa bulacak!'..."
böyle diyen rapor, her alanda yaşayaca-
ğı sorunlaryüzünden, Avrupa Birliği'ne
katılmasının imkânsız hale geleceğini
belirtjyor "... 'AB üyeleri, Türkiye'nin
üyeliğine, sadece ekonomik perfor-
mansına göre değil; bu çatşmalar ve
politik sorunlarla dolu gündemin al-
tandan nasıl kalkacağına göre, karar
verecek, Türkiye'nin başansında kıs-
tas (kriter) a/ özel sektörün başansı,
b/ Batı'yla bütünleşmesi olacak'..."
"...raporda aynca Türkiye'nin tarihin-
den, konumu ve çıkaıian nedeniyle; Ku-
zey'afe Kafkasya ve Orta Asya ülkele-
ri; ve Güney'de doğulu komşulan Su-
riye, Irak ve Iran'la yakınlaşabileceği
söyleniyor; fakat ardından ekleniyor:
'...çok azı hariç, bu devletler yönetim
sorunlarıyla uğraşmak zorunda kala-
caklar' denilerek, Türkiye 'ye adeta in-
ce bir uyarıda bulunuluyor, arkasından
deniliyorki:'... Türkiye sadece kendi sı-
nırlan içindeki politik, kültürel ve kimlik
sorunlarıyla boğuşmakla kalmayacak
sınırtannda gerçekleşen gerginlikler de,
bu ülkeyi etkileyecek'..." (Aydınlık, 31
Arahk 2090)
Aradaki müthiş fark, gizlenir gibi mi?
Önceki Strateji'de, 'Bat ile daimi ilişki-
leri' ve 'ABD'nin bölgedeki stratejik
amaçlanna verdiğiaktifveyapıcı destek'
sayesinde, kendisine destek vaat edilen
Türkiye, bu defa, hem içerde hem dı-
şarda uğraşmak zorunda kalacağı
sorunlarla baş başa bırakılıyor; üste-
lik başansı dat açıkça şarta bağlan-
mış olarak: a/ Özel Sektör'ün başan-
sı ^âni 'Özelleştirme') b/ Batı'yla bü-
tünleşme (yâni, 'Küreselleşme').
Peki ne oldu da VVashington birden-
bire 'eski, sâdıkvegüvenilir müttefiki'ne
böyle şüpheyle bakmaya; altından kalk-
mak zorunda olduğu ağır bir gündemi -
hiç kuşkusuzABD'nin stratejik amaç ve
hedeflerine göre- halledebilmesine bağ-
lamaya başladı? Ne mi oldu? Olanı hep
beraber yaşadık: gelip geçen yönetim-
lerin nane ruhu gibi uçucu olmasına rağ-
men; Türkiye adım adım, ulusal çı-
karlannın; Batı'nın, 'Mütareke Dev-
ri'ni hatırlatan taleplerine, direnme-
si gerektirdiğini, anlamaya başlıyor
o yüzden de ne PKK sorunu bitiyor
ne Ermeni sorunu; önüne gelen 'müt-
tefik' Ankara'yı 'ılımlı Islâm'a saygı-
sızlık etmekle ya da insan haklannı
çiğnemekle suçluyor; asıl ilginç ve
şaşırtıcı olanı, Komprador ve Mason
(liman) burjuvazisi; 'ecnebi dille öğ-
retimin ürünü' aydınlar ve benzerle-
ri, yerden mantar gibi fışkıran 'sivil
toplum örgütleri', 'vakıflar', ya da
'dernekler' aracılığıyla; sokağa dö-
külerek, bu 'ecnebi takımı' ile iş, güç
ve ağız birliği yapıyor.
Türklye'yl ml anlatıyor, yoksa?
Meğerse bu olacakları, daha o ilk
'strateji'yi yazdıkları sırada belli et-
mişler de, biz anlayamamışız; bir zah-
met, şu paragrafı okur musunuz?
"...Pazarekonomisinigeliştirmeyeyö-
nelik faaliyet ve çabalarda (Buraya dik-
kat!) özel firmalar ve kuruluşlar müttefı-
kimizdir. Işçisendikalannda, insan hak-
lan gruplannda, çevre yanlısı kuniluşlar-
da, ticaret odalannda ve seçim gözlem-
cileri arasında; 'demokrasinin geliştiril-
mesi' bakımından 'doğaJ' parinerierimiz
vardır. Dolayısıyla, 'demokratikleştirme-
yi' geliştirme çabalarmızı ('project de-
mocracy'yi hatırladınız m\l)yabancıhü-
kümetleryanında, özel ve hükümet/dı-
şı gruplar vasıtasıyla da sürdürmemiz
gerekmektedir..." (a.g.e. s. 33)
Hayret! Adeta son on yılın Türkiye'sin-
de yaşadıklanmızı anlatıyor: acar ve atak
'sivil toplum kurvluşlan'nı, 'vakrflar'\, 'in-
san haklannı koruma demekleri'm filan!
http://www.prizma.net.tr/AILHAN
http://www.bilgiyayınevi.cam.trJailnan
Faks/0-212/2601988
G U N D B I M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Ancak konuya salt 9O'lı yıllaf gözüyte bakarsak,
noksanlı olur. 2000'li yıllardayız, yeni koşullara gö-
re yeni politikalar gelişiyor.
Konuyu kişiler, örgütler ve coğrafyalar bazında
ele alalım...
öcaJan'ın yargılanması sürecinde taraftarlan,
akıllanna ilk Nelson Mandeta'yı getirmişter, "adım
adım büyütürûz" diye düşünmüşlerdi. Olmadı,
öcalan, Imrali'da adım adnn küçülüyor. Bu görü-
nüm örgütün yayın organlanna da yansımış du-
rumda. Orgüt bu gerçekten yola çıkarak yeni lider
çıkarabilir mi? Bu yönde arayışlann olduğu dikka-
ti çekiyor.
PKK, Avrupa çalışmasının içeriğini tümüyle de-
ğiştirmişgörünüyor. "KurtuluşSavaşı... Silahlımü-
cadele... TC saldınlanna karşı direniş" yok; Ana-
dolu'da tümüyle ayn bir ulus olduğunu kabul ettir-
me, bunun altyapısını hazırlama var.
Avrupa kaynaklı haberleri satırbaşlanyla aktara-
lım:
- Almanya'da Kürt Dernekleri Federasyonu
(YEKKOM) bu ülkede Kürtlerin ayn bir azınlık ola-
rak kabul edilmesi için çalışma başlartı. Bu adım
tutarsa, devamında okullarda Kürtçe eğitim, Kürt-
çe radyo ve benzerleri gelecek.
- Yine Almanya'da Kürt Veliler Birliği adı altında
ayn bir oluşum hazırlığı var. Eğitimın önemini ör-
güt de gördüğü için, buradan ayn bir halka açmak
istiyor.
- PKK, Hollanda'nın Lahey Belediyesi'ne başvu-
ruda bulundu, 'Yaşayan etnik dilleryasası' çerçe-
vesinde Kürtçe dil eğrtimi istedi.
- Isveç'te Uppsala Üniversitesi'nde 4 aylık süre-
lerfe Türkiye'de Kürtçe öğretmenliği'eğrtimi ve-
riliyor.
- PKK geçen ay Lozan'da bir toplantı düzenle-
di, şu karar alındı:
"Kürt halkının dili ve kültürünün geliştirilmesi."
Yeni dönemde karşımıza çıkacak 'kültürel hak-
lar' isteminin altyapısının oluşturulmakta olduğu-
nu görüyoruzJ
Paris Koçaryan'ı ağırlarken...
Terörörgütünün 1980'lerden 2000'e değişimine
baktığımızda ilginç yapıtaşlan dikkati çekiyor. PKK
başlangıçta, Marksist-Leninist bir örgüt olduğunu
vurgulardı. Zamanla ticaretle de tanıştı. Marks'ın
sonundaki 's' düştü. İyi mark kazanan bir sürece
girdi...
Lenin kısmı için daha değişik bir durum söz ko-
nusu. PKK baktı ki Güneydoğu'da din olgusu et-
ken, dünyada da kaynağını Leninizmden aJdığını
söyleyen sistemler çöküyor, giderek imamlan da
kullanmaya başladı. Din, Lenin'in önüne geçti.
Bu yöntemle de kısa sürede başanya ulaşama-
yacağı anlaşılınca, Türkiye üzerine planı olanlar
katında durum şu oldu:
Din-lenin...
Yerine ne geJsin?
Ermeni iddialan.
199O'lı yıllarda, Türkiye'nin toprak bütünlüğüne
saygı göstermeyen katlarda, içinde Van'ın da bu-
lunduğu Güneydoğu bölgemize ayn bir renk veri-
lir, üzerine "Kûrdistan" yazıhrdı.
Şimdi aynı renkteki bölümlere "Enmenistan" ya-
zılıyor! Salt bu değişim bile, Kafkaslar'dan Mezo-
potamya'ya bölge halklanyla nasıl oynandığını
gösteriyor.
öcalan'ın Türkiye'ye getiriliş yıldönümünde,
Fransa'nın Paris'te Koçaryan'ı ağıhamakta olma-
sı ne ilginç rastlantıydı!
Konunun bu yanı çok dramatik seyrediyor, ayn
bir yazı konusu...
Terör örgütünün etkin olmaya çalıştığı bölgede-
ki durumu ise şöyle:
Kûzey Irak'ta Barzani ve Talabani'yi etkisi altı-
na almak, sadece kendisinin kontrol edeceği bir
bölge oluşturmak. Burada silahlı eğitime devam et-
mek. Güneydoğu'da tam demokrasi istemek.
Sadece Güneydoğu'ya değil, tüm Türkiye'ye
tam demokrasi gelsin istiyoruz. Ama demokrasi a-
maç değil, araç haline getirilirse bunun ülke için-
de kimseye yaran olmaz.
PKK ve bu örgütü pusula olarak belleyenler, ka-
falannda hâlâ şu soruya net yanıt veremediler
- Sırtımızı Anadolu'ya mı dayayalım, dışanya mı?
ankcum@ttnetnet.tr
TEL4Ş ıhalesinde
kuşkulu ahııılar
ANKARA - Türkiye
Elektrik lletim AŞ'nin
(TEAŞ), "Beyaz Enerjr
operasyonu kapsamında-
ki trilyonlarca liralık kuş-
kulu ihalelennde şaşırtıcı
işlemler saptandı.
Başbakanlık Yüksek
Denetleme Kurulu, bü-
rokratlan Ankara DGM
Savcıhğı'nca soruşturu-
lanTEAŞ'ınl999yılına
ilişkin teftişini geçen ay-
larda sonuçlandırdı. Bu-
na göre, kurumun 1999
yılında gerçekleşen alım
tutan 1998'e göre yüzde
122 oranında artarak 1
katrilyon 25 trilyon lira
olarak gerçekleşti. Ba-
kanhk teftiş kurulu ve
YDK'nin usulsüz gördü-
ğü bazı alımlarla ilgili
saptamalar şöyle:
YEŞtLHISAR-KON-
YA İLET\M HATTI:
Teftiş kurulu raporunda,
iletim ihalelennde kurum
aleyhine 386 milyar 468
milyonluk fark belirledi.
Uygulanan ihale yöntemi
eleştırilirken rekabetin ve
kurum açısından en ucuz
fıyatla işin ihale edilme-
sinin önlendiği kaydedil-
di. Suıırh sayıda olan fir-
malann, "Nasdoisabirip
ahrnn" yaklaşımıyla re-
kabetten çok "en yüksek
frvadanaalatobüeceğinin
hesabma yönekliği
n
, fir-
malann işleri bölüşme-
siyle kurumun önüne gel-
melerinin önlenemeyece-
ği bildirildi.
FAZLADAN ALIM:
Soma santralının kömür
gereksinimini karşılamak
üzere açılan ihalede, ilk
komisyon tarafından 2
kez "kömürlerin kuUanı-
lamayacak dıınımda ol-
duğu" açıkça belirtildi.
KESİCtLER: Kurum,
gereksinimi olan 45 adet
kesici iş makinesini,
-dev1etpotitikası"gerek-
çesiyle Bosna-Hersek'te-
ki Energoinvest firması-
na yaptırdı.
ÇtN'DEN ALINAN
KABLO: Kurumun,
1995 yılında Çin'dekiTi-
anjin fırmasından aldığı
çelik bantlar 4 yıl sonra
soruşturma konusu oldu.