24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 ŞUBAT 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER RkPiSağlar kopuma Istedi • ANKARA (ANKA)- TBMM Susurluk Komisyonu üyesi CHP'li Fikri Sağlar, lstanbul DGM'nin mahkûmiyet karanndan sonra Korkut Eken'in, adını vererek kendisini açıkça hedef gösterip tehdit ettiğini ifade ederek lçişleri Bakanhğı'ndan koruma istedi. Sağlar, "Başvurdum, çünkü gerek Mumcu gerekse Kışlah suikastlannda emniyet 'Bize başvurmanuşlardı' diyerek güvenliklerinin sağlanması açısından sorumlu olmadıklannı ifade ediyorlardı" dedi. tcevTn yaştyta igi sdoıtmız yok' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) - Başbakan Bülent Ecevit'in yaşı ile ilgili tartışmayı değerlendiren ANAP Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Pehlivanlıoğlu, "Sayın Ecevit'in yaşı ile ilgili bir rahatsızhgımız yok" dedi. Pehlıvanoğlu, düzenlediği basın toplantısında başbakanlık yapacak kişilerin yaşıyla ilgili bir yasal düzenleme olmadığını belirtti. lUcoğhı'nun faieri yakatandı • İstanbul Haber Servisi- Liberal Demokrat Parti (LDP) Başkanı Besım Tibuk'un yeğeni Ali Tibukoğlu'nun ölmesi, 2 kişinın yaralanmasıyla sonuçlanan Ankara Hilton Oteli'ndeki çatışmanın azmettiricisi Lokman Çetin ile 4 adamı Beykoz'da yakalandı. protesto • DİVRİĞt (Cumhuriyet) - Türkiye'nin ikinci büyük maden cevher işletme yataklanndan Divriği Maden Işletmeleri'nde çalışan yaklaşık 200 işçi, maden yataklannın özelleştirme kapsamına alınmasını protesto etti. Cevher-tş Sendikası'na bağlı 200 işçi, dün ellerinde "Madenler halkındır satüamaz", "özelleştirmeye hayır" yazılı pankartlarla yürüdü. Güvenlik güçlerinin uyansı üzerine işçiler olaysız dağıldı. Samsun'da çete operasyonten • SAMSUN (Cıunhuriyet) - Samsun Emniyet Müdürü Mustafa Aydın, göreve başladığından bu yana 6 çete olayını ortaya çıkardıklannı belirtti. Aydın, "Halkımızın 155 No'lu telefonu arayıp yardım istedikleri her konuda isim saklı kalma koşuluyla yapacaklan ihbarlar Samsun'u daha yaşanılır bir şehir haline getirecektir" dedi. DYFden eyleınlep • ANKARA (ANKA)- Ekonomik sıkuıtılann kadınlann 'ruh sağlığını' bozduğunu ileri süren DYP, 'boş tencere' eylemleri başlatıyor. DYP Kadın Kollan tarafindan düzenlenecek eylemlerin ilk bölümü 33 ilde yapüacak. Yaklaşık iki aylık bir sûre kapsamında bütün Türkiye genelinde düzenlenmesi hedeflenen eylemler çerçevesinde hükümeti Atatürk'e şikâyet yürüyüşleri de gerçekleştirilecek. CHP'de parti meclisi salı günü toplanarak gündemdeki ihraçlan görüşecek Moğultay'a ihraç yohıMUTLUSERElJ ANKARA - CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), PM üyesi MehmetMoğultay ve ls- tanbul ll Disiplin Kurulu Baş- kanı Timurlenk Dal'ın kesin ihraç istemiyle Yüksek Disip- lin Kurulu'na (YDK) sevkini istedi. PM'yi 20 Şubat Salı gü- nü toplantıya çağıran MYK, gündemi 'ihraçlar' olarak be- lirledi. îçel il yönetimınin de, Fîkri Sagar'ı II Disiplin Kuru- lu'na sevkettiği bildirildi. An- kara'da, görevden alınan ve partinin içinde bulunduğu du- rumdan şikâyetçi olan yakla- şık 300 kişilik grup, dün genel merkezin önünde toplanarak yönetimi protesto etti. CHP • Partiden "kendilerinden olmayanlan" ayıklamaya çalışan CHP yönetimi, bu konudaki ilk adımı PM üyesi Mehmet Moğultay ve îstanbul îl Disiplin Kurulu Başkanı Timurlenk Dal için attı. Partiden 'kendilerinden ol- mayanlan' ayıklamaya çalışan CHP yönetimi, bu konudaki ilk adımı PM üyesi Mehmet Moğultay için attı. Muhalefet ile genel merkezin arasının iyice gerginleştiği günlerde atılan bu adım, genel merkezin 'gözûnü karartüğı' bıçımınde yorumlandı. MYK, muhalif üyelerden önce da\Tanarak PM'yi salı günü toplantıya ça- ğırdı. PM'nin gündeminde, Moğultay ve Dal'ın tedbirli olarak kesin ihraç istemiyle Y- DK'ye sevkedilmesine ilişkin bir madde yer aldı. Tansiyo- nun iyice yükseldiği şu günler- de yapılacak toplantmın ger- gin ve tarnşmalı geçmesi bek- lenirken Genel Başkan Deniz Baykal'a yakın isimlerin ağır- lıkta olduğu PM'den YDK'ye sevk karannın çıkmasuıa ke- sin gözüyle bakılıyor. Muhalif PM üyeleri, genel merkezin, 13. madde ve gö- revden almalarla ilgili yakın- malan dikkate alması gerekir- ken ihraçlan gündeme alması- nı tepkiyle karşılayarak "Yan- gma benzinle gjdffiyor" değer- lendirmesini yaptılar. Îçel il yönetiminin de, Fikri Sağlar'ı îl Disiplin Kurulu'na sevkettiği bildirildi. PM'nin 1. yedek sırasında yer alan Sağ- lar'ın, Moğultay'ın ihracı du- rumunda PM üyesi olma ola- nağı, ll Disiplin Kurulu'ndan kendisi için ihraç karan çık- ması durumunda ortadan kal- kacak. Genel merkez önünde eyiem Ankara'da dün yaklaşık 300 partili genel merkez önünde toplanarak yönetimi protesto etti. "Parti içi de- mokrasi ve hukuk, hemen şimdi", "Hedef parti içi ikti- dar değfl, genel iktidar ohna- h" yazıh pankartlar ve "CHP hizbin partisi olamaz", "İkti- dar yolu emek, banş ve de- mokrasiden geçer", "Yığma üyeBğe hayn-","13. madde is- tismanna hayır", "CHP tari- katlann ve şeyhlerin partisi ofaunaz", "CHP kan yitiriyor, itirazımız var" yazılı döviz- ler taşıyan grup, sık sık "Ina- dma örgüt, inadına soP slo- ganlan arü. Genel merkezin uygulamalannı protesto et- mek isteyen bir grup da bu- gün Bursa'dan yürüyüşe ge- çecek. Gençlerin CHP'ye katılım töreninde konuşan Baykal partisinin halka açıldığını belirtti BaykaPdan gövde gösterîsitstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. CHP'de kavga döne- minin bittiğini belirterek "CHP'de parti içi kavgada ba- şan göstererek etkin olma, ba- şan ağı kurma zamanı kapan- dL Başan, Türkiye sorunlannı çözme konusundaki başan ile paralel olacak" dedi. Baykal, partisinin Küçük- çekmece üce örgütüne 26 ya- şm altındaki gençlerin katılımı nedeniyle Sefaköy'deki Radi- son Sas Otel'de düzenlenen tö- rene katıldı. "Başbakan Bay- kal", "CHP nerede, gençlik orada" sloganlanyla karşıla- nan Baykal, gençlerin Türki- ye'nin geleceği için umut oldu- ğunu söyledi. Türkiye'de siya- setin tıkanmış, çürümüş, eİco- nominin perişan durumda ol- duğunu kaydeden Baykal, "Halkın siyasete olan güvenini ka\ bettiği zannedilirken Ana- doiu coğrafyasından bir nokta- da Küçükçekmecede bin genç 'biz geliyoruz" diyor. Ulkenin gekceğine el koymak için, pınl pınl gençfcr gebyor" dedi. Ba\ kaL dün partisinin Kücükçekmeceflçeörgütüne 26 \aşın alündaki gençlerin kaahmı nedeniyle düzen- lenen törene kaüku. Gençlere parti rozeti takan Baykal konuşmasuıda, "Türkiye syasetini yeni bir anla- yışa taşıyoruz. CHP'de başan, Töriaye sorunJannı çözme konusnndaki başan Be pâralei otatcak" dedi Baykal, gençlere "Var mıs- nız, yok musunuz" "Naylon musunuz değil misiniz", *Sağ- a nusmız, solcu musunuz, Ata- rürkçü müsünüz, laik misiniz, sosyal demokrat mısınız, yığ- ma nusmız, k Sizi kurup kurup da mı gönderdüer' sorulannı sorarak kendisine parti içınden yöneltilen eleştirilere gençle- rin yanıtlanyla karşıhk verdi. Gençlerin Türkiye'yi değiş- tirip dönüştürmek için CHP'ye geldiğinı belirten Baykal, "Herkes bilsin CHP halka, tophıma, gençüğe acuV yor. Ülkenin siyaseti bize ihti- yaç duyuyor. Ulkede yoksul- luk, adaletsizlik, partizanhk var. Hep birlikte değistirece- ffz" diye konuştu. Baykal şöy- le devam etti: "Türkiye siyase- tini yeni bir anlayışa taşryoruz. Arük CHP'de parti içi kavga- da başan göstererek etkin ol- ma, başan ağı kurma zamanı kapandı. Başan, Türkiye so- runlannı çözme konusundaki başan ile paralel olacak." Yıllardır uygulanan yanlış ekonomi polıtikalan nedeniy- le ülkenin borç batağına sap- landığını ifade eden Baykal, "Türtdye'nin diırumu tefedye teslim ofanuş bir mahalle bak- kahndan farkb değil" dedi. Sağ ıktidarlann ülkeyi borç al- tına sokruğunu belirten Bay- kal, "Pembe tablo çiziyoriar. Bu iktidann durunıu bir dok- tonın ameüyattan çıkıp'Ame- liyat başanlı, ama hasta öldü' demesine benziyor. Başbakan IMF'den yakmıyor; sanld EVIFye ülkeyi başkası teslim etmiş" dedi. Baykal gençlere seslenerek "Tabİo ağınhr, ama Atatürk'ün Samsun'a ayak basöğı 19 Mayıs 1919'dan da- ha ağu* değOdir. Türkiye'ye CHP'ye gençKkgeldi,taze kan gekü" diye konuştu. Demokratik yapının korunmasını istedi Karayalçın, Baykal'dan mektuba yanıt bekliyor ZDNGULDAK (Cumhımyrt) - CHP Parti Meclis üyesi Murat Ka- rayalçm, 5 eskı genel başkan tara- fından Deniz Baykal'a sunulan "uyan mektubu"na yanıt verilme- si gerektiğini ifade ederek "CHP şef,şeyhveaikpartiadeğadir.CHP demokratik yapıya sahip bir parti- dir. Bu Skeler mutiaka konınmab- dır. Parti içerisinde demokrasi ala- nmızı tahribe > önelik biçbirgirişim kabuJ edflemez" dedi. Zonguldak'ta CHP il merkezin- de partililerle bir araya gelen Ka- rayalçın. yapüğı açıklamada, par- ti içi demokrasinin işlemesi için çaba gösteriknesini istedi. Eski ge- nel başkanlann Baykal'a sunduk- lan mektup konusuna da değinen Karayalçın şöyle konuştu: "Sayın BaykalntektubuokumabydLOku- yup okumadığuıı kendisinden duy- mak tsterim. Tepkisini bektiyorum. Istifa etmek isteyen olursa istifa edebffir. Herkespartirüzüğüneuy- mak zorundadtr. CHP'de rüzük son derece önemhdir. Ancakkasti ihraç girişimi kabul edüemez. Par- tinin emekçilerinnı, üyeierinin hiç- bir gerekçe ohnaksam ihraç edü- mesi gündeme gebrse buna tepki gösteririz. CHP şef, şeyh ve aile partisi değüdir. Demokratik yapı- ya sahip bir partidir.Bu ilketerko- runmaudu*. Parti içerisinde de- mokrasi aianuuzı tahribe yönetik hiçbir girişim kabul edflemez." CHP'nın birliğe gereksinimi ol- duğunu belirten Karayalçın, "Çok başh değ^, çok sesli otacağa. Kav- gah görünümünden uzak duraca- ğız" diye konuştu. "" *_#»- ft »'-*sA*aijaKX * <s rt *^t*£ Eski liderlerin Baykal'a iiettiği mektup Parti içi demokrasi için usulsüzlükler durdurulsun ANKARA (CumhurrjetBürosu) - 15 Şubat Perşembe günü Murat Karayalçın'ın evınde toplanan li- derlertarafindan kaleme alınan, an- cak Baykal'ın önemsemediği, Er- dal İnönü, Cezmi Kartay, Murat Karayalçm, Hflanet Çetin ve Attan Öymen imzalı mektup şöyle: Sayın Genel Başkan, CHP'de ve CHP içinde bütünleşen SODEP ve SHP'de genel başkanhk görevini üstlenmiş bulunan CHP'li- ler olarak aşağıdaki görüşlerimizi değerlendirmerdze sunuyoruz. 1- Partimızin 1999 seçimlerin- den sonra başlatüğı yeniden yapı- lanma programını sürdürmesi gere- kirken, bunun durdurulduğunu görmekten kaygı duyuyoruz. 1- Üye yazımının, yeni bir yönet- melığe bağlanarak saydamlaşması ve hizipsel müdahalelerden anndı- nbnası sağlanmışken, yönetmeliğin ilgili hükümleri uygulanmanuştir. 3- Çok sayıda il ve ilçe örgütü, tüzük zorlamalan ve çifte standart kullammıyla görevden uzaklaştı- nbnıştır. 4- Tüzüğün 13. maddesi parti ge- leneklerine aykın olarak kongreler sürecini etkıleme amacıyla kulla- nılmaktadır. 5- Bu gidiş durdurulmadığı ve yapılan usulsüzlükler düzeltılme- diği takdirde, partimizde parti içi demokrasinin sağhklı bir biçimde işlediğini söyleyebihnek imkânsız hale gelecektir. Parti içinde belirli bir grubun, kurultay sürecini, ken- dilerinden olmayanlan tasfiye et- mek için kullandığı izlenimleri hakhlık kazanacaktır. IRMIKI AYDIN ENGtN aengin@doruk.nettr Haberciler önceki güne "kı- sir bir gün" diye başladılar. Gün, habercinin avucunun içi- ni tatlı tatlı kaşındıracak ha- berlere gebe değildi. Sıradan bir güne hazırlanılryordu ki Batman'daki feodal beyliğinin rnerkezini -nereden akıllanna geimişse- Büyükada'ya taşı- rnış Sincar Aşireti Reisi, öldü- rülen kardeşi için intikam ye- rninleri edip kameralar önün- de kükredi: - Kardeşimin kanını yerde birakmayacağım. Öyle bir iki Idşi ölmeyecek. lstanbul"u ka- na bulayacağım. Ben bu dün- yadaki en psikopat insanlar- dan biriyim... Vay be!.. Adamın psikopat olduğu kesin. Ama adamın "psiko- paf"teriminin anlamını bilme- diği de kesin. Hani sorsanız, •Psikopat diye yiğit, sözünün eri delikanlılara cfen/r"filan gi- ysinden bir yanıt alırsınız. Büyükada Zorbası - Dünya Zorbası Okumuşsunuzdur. Büyüka- da'daki bir lokantacı ile bu Sincarlılann arası açıkmış. Aşi- ret reisinin kardeşi ile lokanta- cı önce kapışmışlar, ardından silahlan çekip çatışmışlar. Lo- kantacı daha usta silahşor çık- mış, düellodaki rakibini tek kurşunda vurup öldürmüş. Şimdi Sincariar, "törelerin- ce" adalet arayacaklar. Yani reisin söylediklerine bakılırsa Istanbul'u kana bulayacaklar. Irkiltici deği! mi? Hukukun yerini kaba güç, zorbalık alınca neler olacağını, olabileceğini haber veriyor. Ölen ile öldüren arasında taraf olmayı düşünür müsü- nüz? Öldürecek olan ile öldürüle- cek arasında bir seçme yapıp yan tutabilir misiniz? Yoksa içinizi ürküntü ve tik- sinti mi basar? ••• Aynı günün akşamı Amerikan ve Ingiliz savaş jetleri, yıllar son- ra bir kez daha Bağdat göklerin- de belirdiler ve ölüm kustular. Bağdat'ta sürekli bürolan olan haber kuruluşlan, özellikle CNN ve İHA (Ihlâs Haber Ajansı) ka- meralan bir kez daha, bir Bağdat gecesinde göklen ve çölü aydın- latan bombalardan bir "ışıkgös- teris/" sundular. Yme "femiz savaş" görüntü- leri ile oyalandık. Kanı, çölün kumlanna bulanmış yatan ya- vuklusunun ardından ağıt yakan o kara gözlü Arap gelinlerini gör- medik. Evlerinde korku içinde birbirine sokulmuş Arap çocuk- lanndan haberimiz bile olmadı. Çok yıllık bir ambargonun cen- deresinde süte hasret, ilaçtan mahrum, aylık gelırleri 4.5 dola- n (Yazıyla: Dört buçuk dolan) an- cak bulan Bağdatlılann yürek ezintilenne tanıklık etmedik. Bağdat göklerini aydınlatan, ışıklar saçan bombalar ve çok yukanlardan uçan ölüm aygıtla- nnın belli belirsiz ışıklan ve ni- nem zamanından kalma Irak uçaksavarlannın bomboş gök- len dövdüğü nafile atışlan göz- ledik. Ve resmi bir açıklama ile yetin- dik: "33. paraleiin güneyindeki uçuşa yasak bölgede denetle- me göreviyapan müttefik uçak- lannayönelen tacizateşiyüzün- den 24 Amerikan ve Ingilizsavaş jetinin katıldığı sınırlı birhava ha- rekâtı yapılmış ve Irak hava sa- hası temizlenmiştir. Harekât sıra- sında üçü çocuk olmak üzere dört sivılın hayatını kaybetmesi ûzüntü ile karşılanmıştır..." Irkiltici değil mi? Ve tıksindirici?.. Uluslararası hukukun yerini kaba güç, zorbalık alınca neler olacağını, olabıieceğinı, olduğu- nu haber veriyor. Saddam ile dabılyu'lu Bush arasında taraf olmayı düşünür müsünüz? Veba ile kolera arasında bir seçmeye kendinizi zorlar mısı- nız? "Saldınya katılan uçaklann In- cirlik Üssü'nden havalanmadık- lan" avuntusu sizce bir anlam ta- şır mı? • * • Türk, Yahudi, Ermeni, Rum Is- tanbullulann kıyı boyuncatürkil- ler söyleyip kahkahalar attığı, zorbalığm yok olduğu bir Büyü- kada'dan yana olmak varken... Sünni, Alevi Müslümanlann, Nasturi Hıristiyanlann Dicle kı- yılannda türküler söyleyip ge- zindiği o güzelim masallar başkenti Bağdat'tan yana ol- mak varken... POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ HÎKMET ÇETtNKAYA Yabangülü Rosa!» -Inatçı kadınlar ve erkekler için- Geceydi üşüyordun... KirpiMerin yeni uykudan uyanmış gibiydi... Gökten inmiş gövdeler çevrende dolaşıyordu. Al- len Ginsberg'ün acılı karanlığında, sanki Can Yü- cel'in çoğul türkülerini söyiüyordun... Uzun uzun seyrettim seni Rosa!.. Bumuna dokundum, alnına, altın sansına çalan saçlanna, pembe yanaklanna!.. Bir an "Elimden tut, düşeceğim" dedim, tıpkı At- tilâ llhan'ın yağmur kaçağı.gibi... Yoksa yıldızlar düşecekti, yağmur beni götüre- cekti adsız kentlere... Düş kurdum ğecenin o saatinde... Eski anı defterlerini kanştırdım... Yağniurlu bir pazar gününü düşündüm, yıllar ön- ce seyrettiğim bir filmi tekrar gördüm... Hani kımi kaçışlar vardır, kimı zamansız bekleyiş- ler vardır, iklimleri bile alıp götûrürier hayatımız- dan; hani mor menekşeler, kırmızı güller vardır hü- zün devşirirler kendi topraklanndan... Durgun sulan düşündüm, balıkçıl kuşlannın ka- natlannda bir bozkır yalnızlıgının içine düştüm... Bir kadın ve bir erkek, tohumlann büyüdüğünü gören başka iyilığe doğru koşarlârken yürekleri hiç böyle susmamıştı özgüriüğe, ben bunu çok iyi an- Iryordum... Kendini rüzgârlara bırakmış ışıklarta ıslak rota- lan çizili bir koca gemiye binmiş giden biz miydik? Artık aynlmak gerekiyordu yaşımız ne olursa ol- sun!.. Dünyalan yıkmaya, ormanlan yakmaya getmiş- tik!.. Olmadı, yapamadık!.. Akiımız değil, hırsımız öne çıktı!.. Biliyorduk ki inatçrydık... Umut toplayan çocuklar denizinde güneşin öl- gün tşıklanyla avunduk, Philip Larkin'in hece yü- zünü, şarkı notalarıni demir aldığımız limanlarda unuttuk... Ihaneti de gördük, acıyı da!.. Sonunda Ozdemir Asaf'ın Lavinia'sında karar kaldık: "Sana gitme demeyeceğim. I Gene de sen bilir- sin. I Yalan istiyorsan yalanlarsöyleyeyim. I Incinir- sin." • • • Tıpkı Cahit Külebi gibi buz gibi havayı çekiyor- sun içine... Sanyer'de tam balıkçılann karşısında, o şirin kah- vede sabah kahvaltısı yapıyorsun... Kış güneşı ısıtıyor seni!.. Gözlerinin içi gülüyor!.. Azötede deniz!.. Ben seni seyrediyorum Rosa!.. Sokaklar soguk, evjer soğuk!.. Otobüs bir türtü gelmiyor, insanlar yanımdan ko- şar adım geçiyor... Inanır mısın kızlar daha güzel oluyor üşürken!.. O anda nedense Oktay Rrfat gelıyor aklıma... Kör bir uykunun kapağını açıyorum birden... Bütün güvercinlen salıveriyorum, soyunuveriyor mevsimler birdenbire... O saatlerde bir kadın, bir erkeğe şöyle sesleniyor "Biliyor musun avucunun içinden kayıp gidiyo- rum!.." Erkek türtü senaryolar kuruyor Rosa, tıpkı senin kurduğun gibi!.. Yalnız uyumak istiyor birileri aşk kalabalıği içinde; oysa bir zamanlar tek başına sevişmişti, denizler- ce derin yastığında... Bir başka masada bir kadın, Dytan Thomas'ı okuyor... Denize doğru koşuyor gençler!.. , Açmamış çiçekler, alacakaranlık gözler, umut toplayan çocuklar!.. Biz kimiz, neredeyiz?.. Neden böyle olduk, neden kopardık o ipi?.. Yoksa yann başka bir gün mü olacak Rosa!.. Ne demiştim: "Sana gitme demeyeceğim I Ûşüyorsun ceketi- mi al. I Günün en güzel saatleri bunlar I Yanımda kal!" . . • • • Gözlerini açtın, gülümsedin önce... Dünyalan yıkmaya, ormanlan yakmaya hazır- dım... Elimi başına koydum, yanağına bir öpücük kon- durdum... * Stcak soluğun yüzüme değdi... Gözlerin gözlerimde, dudaklann ıslaktı... Bir ak bulut üstümüzde dolaşıyordu... Hüzünter çoğalmış, umut toplayan çocuklar kay- bolmuştu... Artık yağmurda, o sıcak soğuk dakikalarda Hu- erta'nın "Alacakaranlığın Ses/"yle irkiliyor, yıldızsız birgökyûzünde rüzgâra anlatıyoruz öpüşlerimizi!.. Ne diyorsun Rosa? Yoksa tutkuyla gelip tutkuyla mı kaçıp gidiyoruz bir bilinmeyene doğru? Konuşsana yabangülü Rosa!.. hikmetcetinkayafgicumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Karataş: Demokrasi uygulanıyor CHP muhalif eylemlerden rahatsız İZMİR(Cumhuriyet Ege Bürosu) - CHP ta- banının, genel merke- zin parti tüzüğündeki 13. madde uygulaması- nı usule aykın kullandı- ğı gerekçesiyle göster- diği tepkilere farkl> yo- rumlar geliyor. Önceki gün Izmir il örgütünde, yapılan uy- gulamada ısrar edilme- mesi gerektiğini vurgu- layarak "Şeyhler dışan, devrimcikr içeri" slo- ganı atan, "CHP Tari- kat Partisi Olamaz" pankarn açan CHP üye- lerine en ağır eleştiri, CHP Izmir ll Başkanı KemalKarataş'tan gel- di. Karataş, tt Opan- karüan taşıyanlar ve o sloganlan atanlarancak şeyhotur" diyerek mev- cut partiler içinde en fazla demokrasinin CHP içinde olduğunû savundu. • Karataş, CHP Parti içi Demokrasi Hareke- ti üyeierinin 13. mad- deyle ilgili olarak il yö- nerimine sunduklan di- lekçenin genel merkeze iletileceğini kaydede- rek- u Aynca yapöklan basm açıklamasının metnini de üstbirimlere göndereceğiz'' dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle