Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 ŞUBAT 2001 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET 8AYFA
HABERLERİN DEVAMI 19
T U R K I Y E
Istanbul B 9 Sinop
Edime B 10 Samsun
_8 Adana
8 Mersin
Kocaelı B 9 Trabzon
Çanakkale B 11 Giresun
Izmir B T4 Ankara
_Y 8 Diyarbakır
Y 8 Şanlıurfa
PB 7
Manisa B 12 Eskişehır PB 7
Aydın
Denizlı
1j5 Konya PB 5
B 12 Sıvas PB
Zonguldak PB 9 Antalya B 18 Kars
Oslo B 6
Yurdun doğu kesmien
parçalı, yer yer çok bu-
luthj, Orta Karadenız kı-
yılan, Doğu Karadenız, __^
Doğu Anadolu'nun do- Helsinki K 6
ğusu.GuneydoöuAna- Ştockholm B 4
dolu ile Doğu Akdemz . ri
y Q
yağışlı, yağışlar Kara-
U U
"
U I < J
'
a
denizkıyılan.DoğuAk- Amsterdam B 11
denız ile Guneydoğu Brüksel B 11
Anadolu'clayağmur.dı- p_.:_ y n
ğeryerlerdekarşeklın- L*""" '
3
de olacak Havasıcak- Bonn
lığıbatıdabırazartacak MÜnih
DIS MERKEZLER
K
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
K
6
B
B
B
B
B
B
4
5
13
6
10
8
14
13
5 Zürih
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflis
Kahire
Sam
K
Y
K
B
K
K
K
B
Y
-2
16
-2
8
6
6
5
16
15
0Açtk Parçalı buiutlu ^Çokbututiu • > Yağmurtu Kart
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜKEK
• Baştarafı 1. Sayfada
lığıyla sunuluyor.
Bu başlık "eskileri" yıldız yapıp satan dizeleri doğ-
rulamıyor mu?
Doğruluyor, çünkü: Hemen altında CHP'deki geJiş-
meleri özetleyen bir başka başlık yer alıyor Inönü'ye
'Bizi toparla' çağnsı."
Deniz Baykal'a karşı CHP'deki hareketlenmenin ilk
ürünü "eski beş genel başkanın biraraya gelerek" bir
mektup kaleme almalan.
Mektup da mektup hani? Bomba, bomba! Açıkla-
malara göre uyan.
Yani; Baykal yönetiminin 4 aylık "icraatını değerten-
direrek özellikle örgütte görevden almalar ve kongre
sûrecine gidilirken birdenbire 21 binden fazla kişinin
üye kaydedilmesi".
Eğn oturup doğru konuşalım: Beş eski genel baş-
kan, Baykal'ın genel başkan olur olmaz "kendine öz-
gü bir CHP yaratacağım" bilmiyortar mtydı?
Elbette biliyorlardı. Ama; başta Erdal Inönü. Bay-
kal ile ekibinin CHP'yi yeniden ele geçireceklerini bil-
melerine karşın, bu girişimi, bu hareketi önlemeyeyö-
nelik ne yaptılar? Hiç!
örneğin, Erdal Inönü kitabını imzalarken güncel si-
yasetle ilgıli olmadığını söyleyerek CHP'de olan biten-
lerin veya olup biteceklerin ayırdında olmadığı görün-
tüsünü, izleniminiyermedi mi? Verdi!
O sırada Altan Öymen genel başkanlık koltuğunda
oturuyor, partıyı Baykal hizbinden anndırmak için her
zamankinden daha çok yardıma, destege gereksini-
yordu.
Genel Sekreteri Tarhan Erdem'le partiye çekidüzen
verme uğraşısındaydı.
Ne ki bir kenara çekilen eski dört genel başkandan
yardım görmediler.
Baykal'ın seçildiği kurultayda da eski genel başkan-
lar olaylan ve Baykal'ın partiyi tekrar ele geçirişini tri-
bünden seyrettiler.
Hikmet Çetin, vardı ama yoktu.
Cezmi Kartay ıse fiili hizmette çok gerilerde kalmış-
tı. Öymen'e bir ölçüde omuz veren tek insan, Murat
Karayafçın.
Ne hayal ama..
Bu tablodan ne çıkar? Hiçbir şey çıkmaz.
Beş eski liderle ve onlann peşine takılan örgütte ve
kamuoyunda desteksiz kişilenn birlikteliğinden olum-
lu bir sonuç beklenebilir mi?
CHP'de yeniden patlak veren parti içi çekişmeler sa-
de insanımızın kafasındayereden, üstelık "CHPadam
olmaz" diye özetledıkleri basit, ama giderek kökleşen
yargının bir kez daha canlanmasına yol açacaktır.
Umudunuz varsa hâlâ, "bakalım 5'ler yeriı hangi
adımlan atacak" diye bekleyiniz.
örneğin Erdal Inönü, yeniden fiili siyasete donecek
mi? Yoksa yazılan ve yazılacak mektuplara katkıda
bulunmakla mı yetinecek?
Bugünlerde CHP'deki son olayjan, dikkatle, ne var
ki gülümseyerek izleyen siyasetçi, kuşküsuz DSP lide-
ri Ecevit
Içinde diriik ye berabertik sağiamaktan hâlâ uzak gö-
rünen bir rakibin halka güven vermeyeceğinin bilincin-
de olan Ecevit; ilk seçimde CHP'ye vuracağı darbele-
rin ana öğelerini şimdiden deftere yazıyor olmalı.
Peki ama, sağ daha başka bir görüntü mü \
Hayır! O cephede de (örneğin Demokrat Türkiye "Par-
tisi'nde) beceriksiz, halkın peşine takılmadığı ve takıl-
mayacağı üçüncü, dördüncü sıradan adamlar, ahh
Demirel partinin başına geçse de siyasette ikbal yol-
lanmız açılsa, beklentisi ıçinde.
Eski Cumhurbaşkanı'nı "Gel sağın lideri ol" çağn-
lanyla fiili siyasete çekme kurnazlığı içindeler.
Sanki ANAP, sanki DYP; DTP'nin peşine takılmaya
hazırmış gibi.
Ve Demirel... 18 Nisan'da Ismet Sezgin'in önderli-
ğinde, 36 milyon seçmenli Türkiye'de 179.871 oy alan
DTP'yi yüzde 10'un üzerine sıçratacak?
Beklentileri bu: Ne hayal ama'
BAS-HAŞ Yayınlan
Meslekte elli yılı aşan
yoğun deneyimlerin ürünü..
Vılmaz TunçKol
GAZETECİNİN
NOTDEFTER»
lletişim Fakültesi öğrencilerinin,
gazeteciliği meslek seçenlerin ve
dünyanın bu en güzel mesleğine
ilgi duyanlann başucu kitabı
Genel Dağrbm: Papirüs Dağrtım
(Tel: 0 212 527 01 53) ve başlıca kitapçılarda.
Türkiye Gazeteciler Cemiyei kuruluşu
BAS-HAŞ yayınlanndan olan bu kitabı,
TürkiyeGazeteciler Cemiyeti'nden
sağlayabilirsiniz.
Adres: Türkocağı Cad. No: 1 Cağaloğlu
Telefon:(0 212)513 83 00
Faks:(0 212)526 80 46
Zaran boria kapatmak istiyorlar• Baştarofi 1. yf
ğı'nın (OIB) elindeki
maden şirketlerinin za-
rarlannın bor madenle-
rinin kânyla kapatılmak
istendiğini belirterek,
"Rafine ürûn piyasası-
na hâkim olacak yaü-
nmlar yapükça özeüeş-
tirme istekkri de şiddet-
le gündeme getirttmeye
başlandt" dedi.
Kütahya'da siyanürie
gümüş üretildiğini belir-
ten Gürel, "Çevreyezarar
vermeden devlet eliyleya-
pıhyor. Bunuıı için halk
hoş karşüryor" dedi. Gü-
rel, "Kiın ne derse desm.
IMF de dese bu böyle ol-
maz. Madende özeHeştir-
meyi çok zoriarsanız işin
ucu kötüye gidiyor. Çin-
kur özeUeştirüdi, kapan-
dL tşçüer sokakta kâldı.
Çinkur'a hammadde ve-
ren ocaldar da kapandı"
diye konuştu. ÖIB'nin
elinde bulunan madenle-
rin zarar ettiğini, bunun
bor madenlenndeki kârla
kapatılmak istendiğini
kaydeden Gürel, "BizBa-
kanlar Kurulu'nda bu ûç
madenin de bize verihne-
sini istedik. Bu netük ka-
zanmadı" dedi.
Gürel, borun özelleşti-
rihnesinin şiddetle gün-
deme getirilmek isten-
mesini de, "Bu yılfaaKye-
tegeçireceğimiztesislerde
üreteceğimiz rafine ürûn-
kr nedeniyie tspanya ve
İtaha'daki baa tesisler
kapanmak durumunda
kalacak. Eti Bor bu alan-
da da betirleyici olacak"
diye açıkladı. Gürel,
ÖIB'nin elinde Kütahya
Gümüş, Elazığ Ferrok-
rom ve Antalya Elektro-
metalurji'nin bulunduğu-
nu anımsattı. Bakanlar
Kurulu'nun Seydişehir
Alüminyum Tesisleri'ne
yatınm karan aldığını be-
lirten Gürel, "Bu tesis
cumhumetinilkyTllann-
da 60 bin ton kapasite ipn
kurulmuş. Şu anda Tür-
kiye'nm gereksinmesi 600
bin ton ch-annda. 300-350
mihoD dolariık yaönmla
VTİda 500 mih on dolar ge-
tirisi olur. Bu tesisin alü-
minyum folyo bölümün-
de 25 mihon dolariık bir
yabnmla kola ve bira ku-
tusu üretilebHir. Ydda 150
mttyondoiaıtk koiavebi-
ra kutusu }iutdışmdan it-
hal ediliyor. Yani pazan
hazır" dı> e konuştu. Gü-
rel, bu tesise yapılacak
yatınm için hiçbir yerden
kredi kullanmayacaklan-
nı, Hazine garantisi dahi
istemediklerini, tama-
men Eti Holding'in kay-
naklanndan karşüayabi-
leceklerini de vurguladı.
Bor madenlerinin dev-
letleştirilmesiyle Türki-
ye'nin dünyadaki pazar
payının aşamalı olarak
yüzde 45-50'sine sahip
olmaya başladığını belir-
ten Gürel, "Şimdi borun
tonunu 15-20 dolara mal
edi>x)nız_ 250dolara saü-
yoruz. Bor bazı uç ûriin-
lerfc kıjaslandığı zaman
değeri }0z kat,bin kat ar-
üyor"dedı.
Bor rezervinin özeileştirOme modeli
tSTANBUL (AA) - Istanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ti-
caret ve Banka Hukuku öğretim
üyesi Prof. Dr. Erdoğan Moroğ-
ta, bor madenlerinin özelleştiril-
mesinden vazgeçilmesinin en
akıllı hareket olacağuu bildirdi.
Prof. Dr. Moroğlu, Devlet Ba-
kanı Yüksel Yalova'nın, bor re-
zervlerini toplumun refahına
sunma modelinin oluşturulması
için ticaret hukukçulanna yaptı-
ğı çağnyı değerlendirirken ticaret
hukukçulannın bu işin sadece
hukuki formunu belirleyebilece-
ğini, asıl işin iktisatçılar ve ma-
dencilere düştüğünü söyledi.
Prof. Dr. Moroğlu şöyle dedi:
"Bakanuı söyledikfcrinin ger-
çekleştirilmesi, büyük bir yatn
nm sermayesine ihtiyaç gösterir.
Bu yaünm sermayesi de öyle az
buz bir sermaye değOdir. Türki-
ye bugün içinde buhınduğu eko-
nomik koşullar nedeniyk bu ser-
mayeyi dışandan temin etmek
durumunda kalacaktır. Dışan-
dan gelenler de bu stratejik ma-
denin üstüne oturmaya kalkışa-
caklardır. Bugün için bunlann
özeDeştirilmesinden vazgeçilme-
si en akılh harekettir."
Marmara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Ticaret Hukuku öğre-
tim üyesi Doç. Dr. Mehntet So-
mer de, bunun ticaret hukukuyla
ilgili bir konu olmadığını belirte-
rek "Bu, doğrudan doğruya ül-
kenin iktisat, ekonomik ve özek
leştirme politikalanyla ilgili kO-
nu" diye konuştu. Istenilen sis-
temin kurulabileceğini ifade e-
den Somer, "Ama bu sistem ne
şekildc kurulacak? Bu çok uzun
bir incekme konusu. Yani onun
için iktisat, hukuk hepsi bera-
ber olacak. Ama doğrudan doğ-
ruya bir şey söyiemek mümkün
değfl" dedi.
Devlet Bakanı Yüksel Yalova,
katıldığı bir televizyon progra-
mında, Türkiye'nin elinde 500 ile
750 milyar dolar arasmda bor re-
zervi bulunduğunu belirtip ülke-
deki ticaret hukukçulannın hep
beraber bu işe "kafa yormalan-
nı" isteyerek kimseye "peşkeş*
çekmeden bunu toplumun refahı-
na sunmanın yolunu buhnalan
çağnsını yapmıştı.
Orhan Asena son yolcııguna ıığurlandı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Tiyatro yazan Orhan Asena,
sanatçı dostlannca ugurlandı.
Asena, dün Büyük Tiyatro'da dü-
zenlenen törenin ardından Cebe-
ci Asri Mezarlığı'na demedildı.
Kültür Bakanı fstemihan Talay,
Asena'nın eserlennın evrensel de-
ğer taşıdıgını belirterek, "O yeni
yazarian, sanatçüan vüreklendi-
ren bflge bir kişfl^e saİûpti" dedi.
Asena için Büyük Tiyatro'da
düzenlenen törene eşi Nerünan
Asena, oğullan Aydın ve Bora
Asena ile yakınlan, Kültür Baka-
nı Talay, Devlet Tiyatrolan Genel
Müdür Vekıli Faruk Günuğur ve
sanatçı dostlan katıldı. Talay,
Asena'nın iyi bir dost, arkadaş, eş
ve baba olmasının yani sıra büyük
bir yazar ve kültür ınsanı olduğu-
nu belirterek, "O insanlara tşıkve-
ren biroyunyazanvdL Onun eser-
leri Türk inmnmı dünya insanuu
anlaüyordu. Eserleri evrensel de-
ğerler taşryordu" dedi.
Talay, Asena'nın yeni sanatçıla-
n, yazarian yüreklendiren bilge
bir kişiliğe sahip olduğunu vur-
gulayarak sanat çevrelerine baş-
sağlığı diledi.
Tuncer Cücenoğhı da, Ase-
na'nın tüm dünya halklannı ügi-
lendiren birçok oyunu olduğuna
işaret ederek "Hümanist yaklaşı-
mı olan bir sanatçnmzdi. Hiçbir
kıskançhğı olmayan bir yazaıtu.
Genç yazarlann önünü açmak
Orhan Asena'nm cenaze törenine Başbakan Ecevit'in yani sıra bakanlar, miBetvekiDeri, aDesi ve dosttan kaükh.
için inanılmay mücadele verirdT
diye konuştu. Daha sonra törene
katılan sanatçılar, karanfıllerle
çevrilen sahnenin ortasına konu-
lan Asena'nm tabutu önünden
saygı geçişi yaptılar. Asena, alkış-
lar arasmda Büyük Tiyatro 'dan
ugurlandı.
Asena için Kocatepe Ca-
mii'nde kılman öğle namazına
Başbakan Büknt Ecevit de katıl-
dı. Asena daha sonra Cebeci As-
ri Mezarhğı'nda toprağa verildi.
Devlet Tiyatrolan Sanatçılan
Derneği Yönetim Kurulu'ndan
dün yapılan açıklamada, Türk ti-
yarrosunun yeri doldurulamaz bir
yazannı kaybettıği belirtıldi.
Açıklamada. şöyle denildi:
"Orhan Asena. sadece oyunlarry-
la değil,kişüiğrvicde hepimizinsev-
diği, saygı duyduğu örnek bir ay-
dındL Şili'de Av'dan Tohum ve
Toprak'a, Nâzun Üçlemesi'nden
Gügameş'e bütün oyunlanyia yal-
nızca yaşadığı topraklara değfl,
dünyaya ve çağnıa tanıkhk etmiş,
ayna rutmuşru. Asena'yı kaybet-
menin derin üzüntüsü içindeyiz.
Tiyatrodünyamıza ve aOesine baş-
sağhğı dfliyonız. Oyunlan bizünfc
yaşay'acak,sözkri sahnekrimizden
size ulaşmaya devam edecek."
Ankara ahmyor, Atina ortada, Berün hoşnut
OSMANÇirrSAY
FRANKFUKT-Anka-
ra'nm Almah yapımı 'Le-
opard V tanklannı ahnak-
tan vazgeçhğı ileri sürül-
dü. 'Bfld' gazetesinde yer
alan bu haber, Türkiye'ye
silah göndenlmemesinde
ısrarlı olan küçük ortak
Yeşıller nedeniyle hükü-
mette bir anlaşmazlık çık-
masmdan korkan çevrele-
re de derin bir nefes aldır-
dı. Atına'run ise 'Leopard
V tanklan konusunda is-
tekli olduğu, üreticı Al-
man firması tarafından
kendisine bazı ödeme ko-
laylıklan sağlandığı, an-
cak Yunan Maliye Baka-
nı 'nm, bu harcamanın ge-
tireceğı ağu- yük nedeniy-
le 'düşündüğü' bildinldı.
Sanayı çevrelerinde de
iyi haber alan kaynaklara
sahip ve yüksek tirajlı
'BOd'e göre Ankara, ha-
len eünde bulunan Ame-
rikan yaprau 700 kadar
M-60 tipi tankı, Israilli
teknisyenlerin yardımıyla
yeni gereçlerle donatacak.
Bu tanklara yeni motorlar
ve gece görmeyi de sağla-
yan araçlar takılacak.
Öte yandan Atina'nm
yüksek silahlanma prog-
ramı nedeniyle, almayı
planladığı 250 tank hak-
kında 'ince düşünmeyi
sürdürdüğü' kaydedildi.
Dışandan aunacak olan
silahlann Yunan bütçesi
üzerindeki ağır yükü ne-
deniyle bazı kalemlerde
sadeleştirmeye gidilebile-
ceği savunuldu.
Ekonomi gazetesi
'HandelsUatt'ta yer alan
bir haberde de, Atina'nm
10 yıl içinde Ankara'nm
2025 yılına kadar 150mil-
yar Euro'luk bir silahlan-
ma harcamasında buluna-
cağı iddiasına yer verildi.
Leopard 2 üretici 'Kra-
uss Maffei' firmasırun,
tanklar için, donanımlarda
bazı sadeleştirmelere gi-
derek 2 milyar 250 milyon
euroluk bir fatura önerdi-
ği, bu arada Ingilizlerin
'Challenger 2'ler için 2
milyar 500 milyon ve
Fransızlann da 'Ledere'
için 2 milyar 580 milyon
euroluk hesaplar çıkardığı
öğrenildı. Ukrayna ve
Rus yapımı tanklann ise
ihalede bir şansı bulunma-
dıgı savunuldu.
Atina, gözlemcilere gö-
re, satın almayı düşündü-
ğü 250 tank için 1.5 mil-
yar euroluk bir para ayır-
mıştı. Bu niyetin kendisi-
ne 2 mılyar eurodan daha
fazla birparaya mal olaca-
ğını saptayan Yunan Ma-
liye Bakanı Yannis Papan-
tonio'nun, savunma har-
camalan karşısında sıkm-
tılı anlar yaşadığma dik-
kat çekildi. Simitis hükü-
metinin 60 adet Eurofigh-
ter için 4.8 milyar euroluk
bir harcamaya hazarlandı-
ğı da ileri sürüldü. Ulusla-
rarası gözlemciler, Ati-
na'nm silahlanma harca-
malannın, Türkiye'nin
1000 tanklık harcamayı
yapıp yapmamasına bağh
olduğunu düşünüyor.
DYP ve FP'den içtüzük içîn iptal başvurusu
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Muhalefet, TBMM'de gücü-
nü zayıflatan içtüzük değişikhği-
ni Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı.
DYP ve FP'h bazı milletvekilleri,
TBMM Içtüzüğü'nün 4 maddesı-
nin iptali istemiyle Yüksek Mah-
keme'ye başvurdu.
DYP Amasya Milletvekili Ah-
met İyimaya, dün Anayasa Mah-
kemesı'ne gelerek, değiştinlen
TBMM îçtüzüğü'nün 60. madde-
sinın 6. fikrasının "soru ve cevap
süresi 10daldkaflesuurbdn-" hük-
mü, "kanun tasan ve teküflerin
genel kurukla görüşülmesini'' dü-
zenleyen 81. maddesi, 87. madde-
sinin birinci fikrasınm son cüm-
lesi, aynı maddenin sekızinci fık-
rasına eklenen cümle ve 91. mad-
denin iptali ile aynı maddenin yü-
rüflüğünün durdurulması iste-
miyle başvuruda bulundu. İyima-
ya, dilekçeyi Anayasa Mahkeme-
si Genel Sekreteri Sadi Büyüke-
ren'e vermeden önce gazetecıle-
re yapöğı açıklamada, TBMM'de
9 gün önce gerçekleşen içtüzük
değişiklığinın "tarihe not niteli-
ğmde siyasal gefişmeler ortaya çı-
kardığmı" söyledi. 'Sorun oyla-
ması' ile 'rapoıiarm müzakeresi-
ne' ilişkin maddelerin iptalini is-
temediklerini belirten iyimaya,
sadece 91. madde ile ilgili yürür-
lüğü durdurma taleplen bulundu-
ğunu söyledi. iyimaya, "91.mad-
dede yapılan düzenlemenin rüteB-
ği ortaya konulduğu zaman Türk
demokrasisi bu yöntemle büyük
yara ahnaktadır. Bu madde ile
Türkiye'de ilk defa açık yasama-
dan kapalı yasamay a ve müzake-
resizyasamaya geçüecektir" dedi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Ağustos 1951 tarihli Bakanlar Kurulu karannın kal-
dınlmasıyla, Nâzım'a it'bar iadesinin söz konusu
olamayacağını vurgulamış, devam etmiştik:
Bir itibar ladesı söz konusu ise bu, siyasiler açı-
sından geçerlidir. Ülkeyi yöneten siyasilerin 50 yıl ön-
ceki ayıbı ortadan kalkmış olur...
Bugünkü Bakanlar Kurulu ile 50 yıl önceki Bakan-
lar Kurulu arasmda bir karamame boyu yol alınma-
dığı anlaşılıyor.
50 yıl önce DP, hukuksal değil siyasal nedenlerle
Nâzım'ı yurttaşlıktan çıkarmıştı, bugün de koalis-
yon hükümeti konuyu hukuksal değil, siyasal ze-
minde tartışıyor.
MHP'lilerin tartışma biçimi aynca ele alınması ge-
reken bir konu. 32 tarakta bezı, her konuda tezi olan
Devlet Bakanı Abdülhaluk Çay şöyle buyuruyor
"Dirisi işimize yaramadı, ölüsü mü yarayacak?.. •
Hem nereden büyük şair oluyor?.. Kurtuluş Savaşı
Destanı'nı daMoskova'dayazmıştır... Üstelikonun
Kurtuluş Savaşı'yla da ikjisi yoktur, adını öyle koy-'
muştur..."
Şiirden sorumlu Devlet Bakanı'nın bu tezlerinden
yola çıkarsak, bir şair şiir yazmışsa, öncelikle bunu
yazdığı yer önemlidir. Adını ne koyarsa koysun, bir
uzmanın şiirin içeriğini yorumlaması gerekir...
Üleştirme Bakanı Enis Öksüz de Çay'ın gerisin-
de kalmıyor. "Nâzım Hikmet'in vatandaşlık için ken-
disinin başvurması gerekir. Biz yanlış iş yapmaya,
yanlış iş partiye zarar verir" diyor.
Öksüz'ün mantığına göre de Nâzım'ın mezardan
kalkıp gelmesi, yurttaşlık başvurusunu yapıp gitme-
si gerekiyor. Tabii bu başvuru yapıldıktan sonra da
MHP'lilerin çıkarlanna ne kadar uygun, buna bak-
malı, ondan sonra karar vermeli...
UNESCO, 100. doğum yılı nedeniyle 2002'yi Nâ-
zım Yılı ilan etmeye hazırtanıyor. Bir başka deyişte
dünya Nâzım Hikmet'in şairliğini kabul etmiş, UNES-
CO onu dünyaya mal ediyor, biz içerde hâlâ şair
miydi değil miydi tartışması yapryoruz.
Galiba yazının başında tepkisini aktardığımız ede-
biyat öğretmeni haklı, Nâzım Hikmet'ı bu anlayışın
elinde oyuncak etmemek gerekiyor.
Türkeş'in malvartığı...
Ikinci bölümü yine MHP'yle ilgili bir başka konu-
ya, Alparslan Türkeş'in malvaıiığına ayıralım.
Türkeş'in birinci eşinden olan kızryla ikinci eşin-
den olan kızı, babalannın malını paylaşamıyor. Bu-
gün olup bitenlere bakıp, en çok kazandıran şirket-
ler siyasi partiler diyoruz ama görünen o ki gelenek
eski...
Türkeş'in triryonlan bulan matvarlığının normal
şartlar altında elde edilmediğini herkes kabul ediyor.
Bu yüzden bugün ıktıdar ortağı olan MHP'liler de
'Biz Türkeş'in maddi değil, maneviminasına sahi-
biz" deme gereği duyuyor.
Tartışmanın üç boyutu var.
- Paralann kaynağı.
- Paralann kullanılış biçimi.
- Paralaria yürütülen faaliyetterin ideolojik içeriği.
Üçü de çok net değil. Türkiye'nin yakın tarihiyle
az-çok ilgili herkesin bu konuda gorüşü vardır. Pa-
ra kaynağının, iç-dış ülkücü tabandan örtülü öde-
neğe kadar uzandığını görüyoruz. Kullanım biçimi-
nin denetime kapalı olduğunu görüyoruz.
Asıl önemli olan ideolojik ıçeriğinse dörremlere
göre değıştığı anlaşılıyor; 70'lerde komando yetiş-
tir, 90'larda kurultaylar düzenle...
Demokrasi deyince aklımıza seçim, düşünce öz-
güriüğü, kişisel haklar gibi kavramlar geliyor. Çok
doğru. Ancak, demokrasinin yaşama geçirilmesin-
de rolü olan kurumlann harcadıklan paralann dene-
timi de demokrasinin önemli bir kuralıdır.
Bu ve benzeri pek çok konuda kendi kurallannı
kendisi düzenleyen MHP, Nâzım'ın yurttaşlık karar-
namesini ıncelıyormuş:
Hukuka uygun mu?
ankcum@ttnetnet.tr
Isviçre, soykmmı 13
Mart'ta tartışacak
EMİNE
KARAKtlAPOĞLU
CENEVTIE - Sözde Et-
meru soykınmının Isviç-
re Parlamentosu'nda ele
alınması, Türkiye'nin bü-
tün diplomarik cabalanna
karşın engellenemedi.
Parlamentoyu oluşturan i-
kı alt meclisten bırisi ko-
numundakı tsviçre Ulusal
Meclisi, 13 Mart'ta Erme-
ni soykınmı yapılıp yapıl-
madığıru tartışmaya karar
verdı. Hükümet, "Ermeni
soylanmına ilişkin bir
utuslararas]mahkemeka-
ran obnadtğmdaa, tsviç-
re bu konuda karar verme
poztsyonunda değüdir"
yönündeki tavnnı korur-
ken "yasa çtkardmas" ve-
ya "deklarasyon yayım-
fauunaa", ulusal konseyın
vereceği karara göre be-
lirlenecek. Türkiye'nin
Bern Büyükelçisi Metin
Ornekol, soykınmın gün-
deme alınmaması için bü-
yük çaba sarf ettiklerini,
ancak 'başvuru' yapmak
mületvekillerinin demok-
ratik hakkı olduğundan,
engellemenin mümkün
olamadığını belirterek
"Hükümet bugünkü rutu-
munu sürdürürse, başvn-
runun reddedflmes konu-
sunda umutiuyum. Eğer
reddedüirse de bu Türld-
yeiçinbüynkzaferolıır
n
dedi.
Yunan asıllı milletveki-
li Josepfa Zsyadisve 5 mil-
letveküinın verdiği, Er-
meni soykınnurun Isviç-
re tarafından kabul edil-
mesını isteyen önergenin,
meclisin, 5-23 Mart tarih-
lennde Lugano'da yapıla-
cak bahar oturumunda ele
alınmasma kararverildi. 6
Haziran'da ilk başvurusu-
nu hükümete yapan ve
"DiğerAvrupa panamen-
tolan gibi tsviçre'nm de
Ermeni soyiarunuu tanı-
masffii" isteyen miUetve-
killerinin başvurusunun
kabul edılmesi halinde,
yasa çıkanlması veya
deklarasyon yayımlanma-
sı gündeme gelecek. Yasa
çıkanlması için ise konu-
nun Kantonlar Mecli-
si'nde de ele alınması ve
ardından248 kişılik parla-
mento tarafından gerekli
yasa haarlıklannın yapıl-
ması gerekiyor.
Ermeni "soykınmının
Fransa'da tanınmasının
ardından birçok ülke par-
lamentosuna taşınmak is-
tenen sözde Ermeni soy-
kırımının Isviçre Parla-
mentosu tarafından da
onaylanması, bundan son-
raki girişımleri de kolay-
laştıracagından Türkiye
için büyük önem taşryor.