Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 ŞUBAT 2001 ÇARŞAMBA
HABERLER
Susurluk çetesince işlendiği ileri sürülen birçok suç henüz ortaya çıkanlamadı
s.şey var
Efe Ozal'ın
yargılanması
• tstanbul Haber Senisi
-Turgut Özal'ın oğlu Efe
Özal'ın da aralannda
bulunduğu 11 kişinin,
'resmi evrak olan bonoda
sahtecilik ve
dolandıncılık yaptıklan'
iddiasıyla
yargılanmalanna devam
edildi. Beyoğlu l. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki
duruşmaya tutuksuz
sanıklardan Efe Özal
katılmadı. Sanıklann,
Kanal 6 Radyo ve TV
Yayıncılığı Ticaret AŞ ile
ilgili olarak 3 ile 11 'er yıl
arasında ağır hapis
istemiyle yargılandıklan
bildirildi. Duruşma
ertelendi.
Kısa... Kısa...
• Şubat 2001 celbinde
silah altma ahnacaklann
Kurfoan Bayramı'nı
aileleriyle
geçirebilmelerini
saglamak amacryla sevk
tarihleri 12-13 Mart 2001
olarak değiştirildi
• Adalet Bakanı Hikmet
Sami Türk, tmralı
Cezaevi'nde tutuklu
bulunan Abdullah
Öcalan'm günlük iaşe
bedelinin 800 bin lira
olduğunu bildirdi.
• FP Konya Milfctvekfli
Veysel Candan ve
arkadaşlan tarafindan
"SSK]nin bugünkü
durumunun araşonlarak
yeniden yapdandınlmasi
için abnması gereken
önkmkri befirlemek"
amacryla verilen önerge,
TBMM Genel
Kurulu'nda reddedildi.
• Ankara 7. Asliye
Hukuk Mahkemesi,
Kanal D Televizyonu'nun
dün akşam ana haber
bülteninde, eski
Egebank'ın sahibi Yahya
Murat Demirel hakkında
vereceği haberin ihtiyati
tedbir yoluyla
durdurulmasına karar
verdi.
• Türk Iabipkri Birliği
Onel Sekteri Eriş
Bilaloğlu, hekimlerin
öztük haidannm
iyfleştirttmesi amacıyla
yann Maliye Bakanhğı'na
yürüyeccğini açıkladı.
• Vakıflara ait
gayrimenkullerin
kiralanrun 2001 yılında
yüzde lOoranmda
arttınlmasını öngören
yasa tasansı dûn TBMM
Başkanlığı'na sunuldu.
• Yargrtay Cumhuriyet
Başsavcısı Sabih
Kanadoğlu, Komünist
Parti'nin adı konusundaki
yasaya aykınhğın
giderilmesi için ihtar
verilmcsi istemiyle
Anayasa MahkemesTne
başvurdu.
• Samsun Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın, Şartlı
Sahverme Yasası'ndan
yararlanarak cezaevinden
çıkan a\Tikat Eşber
Yağmurdereli'nin tahliye
karannın bozulabilmesi
için Adalet Bakanlığı'na
başvurduğu bildirildi.
• Belediye-tş Sendikası,
Tuzla tanker yangmında
ölcn irfaiyeci Ceül Dağ ve
İbrahim Koray'ı dün
Fatih ttfaiye Parianda
andL
• Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Yaşar
Okuyan, resmi temaslarda
bulunmak üzere
Macaristan'a gitti.
• Bakırköy Befediyesi,
tsviçre İnsani Yardun
Kurulunun bağışladığı 53
müyar lirahk acfl
kurtarma ve yardmı
malzemesini teslim akh.
• SODEVveTÜSES'in
oiuşturduğu Sosyal
Demokrasi Okulu'nda
(SDO) dördüncü dönem
dersleri yann
düzenlenecek bir törenle
başhyor.
• Florya'da çantasını
kaphrdiğı kapkaççılara
karşı direnirken ağır
yaralanan ve kaldınldığı
hastancde 12 gün sonra
yaşamını yitiren Demet
Karaca toprağa verüdl
• Skandalın 4. yılında 'Susurluk çetesi' tarafindan
gerçekleştirüdiği iddia edilen ve hâlâ
aydınlatılamayan eylemlerden bazılan şunlar: Yeşil
kod adlı Mahmut Yıldınm'ın kaybolması ve Kürt
işadamlannın öldürülmesi.
tstanbul Haber Servisi -
Karara bağlanan Susurluk
davasında çete tarafindan
işlendiği iddia edilen pek
çok cinayet, kayıp ve
bombalama eylemi
karanlıkta kaldı. Çetenin en
etkin ismi olarak bilinen
"Yeşfl" kod adlı Mahmut
Yüdmm'ın ise yaşayıp
yaşamadığı bilinmiyor.
Susurluk çetesince
gerçekleştirildiği iddia
edilen ancak karanlıkta
kalan eylemler şöyle:
MtT görevüsi Tank Ümit'in
kaybolması:
MIT ile bir dönem ilişkisi
olduğu belirtilen ve eski
MİT Kontrterör Daire
Başkam Mebmet Eymür'ün
adamı olarak bilinen Tank
Ümit'in Abdullah Çatu'nın
emriyle Susurluk çetesi
tarafindan kaçınldığı ileri
sûrûldü. Tank Ümit'in kızı
Hande BirincL mahkemede,
"Babamı 3 milyon dolar
karşıhğmda Abdullah
Çatu'nın öldürdüğü
duyumunu akhm" dedi.
Mehmet Eymür de Ümit'in
kaybolması ile ilgili
Ibrahim Şahin ve ekibini
suçlamıştı.
Kürt işadamı ve yazarlann
öldürülmesi:
Susurluk Raporu'nda,
aralannda Behçet Cantürk
ve Savaş. Buldanın da
bulunduğu ve bazılanrun
uyuşturucu kaçakçılığıyla
suçlandığı Kürt işadamlan
ile Namık Erdoğan gibi
Kürt kökenli bürokrat ve
aydınlann Susurluk
çetesince kaçınlarak
öldürüldüğü iddia ediliyor.
Susurluk ile ilgili yayın ve
raporlarda, bu cinayetlerin
işlenmesinden kısa bir süre
önce dönemin Başbakam
Tansu Çffler'in basın
toplantısmda
yaptığı
tt
EHmizde PKK'ye
yardım cden işadamlanmn
listesi var. Yakında hesap
soracağız" açıklamasına
dikkat çekiliyor.
Yazar Musa Anter, Medet
Serhat Yöş, Metin Can ve
Vedat Aydîn'm
öldürülmesinden de bu çete
sorumlu tutuluyor. Raporda
aynca Özgür Gündem
gazetesinin, gazeteyi
finanse eden Behçet
Cantürk'e gözdağı vermek
için bombalandığı da öne
sürülüyor.
Yeşil'in kaybolması:
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'nde işlenen birçok
cinayetin faili olarak
gösterilen Yeşil'in yaşayıp
yaşamadığı bilinmiyor. En
son eski ÎHD Baskanı Akm
Birdal'a düzenlenen
saldınyı azmettirerek
gündeme gelen Yeşil
hakkında Susurluk
Raporu'nda MİT tarafindan
çeşitli eylemlerde
kullanıldığı ve Mesut
Yılmaza Budapeşte'de
yapılan saldınnın da
gerisinde yer aldığı
belirtiliyor.
tĞNELl FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
000001996 ••#••#••••••••••••#•••»•»»•••••#••#20010*000 00*
Elkatmış, yargının resmin sadece bir karesini ortaya çıkardığını söyledi
Beyin takmıı hâlâ
SELAHATTÎN ŞAHİN
NEVŞEHtR - TBMM tara-
findan kurulan ve görevini ta-
mamlayan Susurluk Araştırma
Komisyonu Başkanı ve FP
Nevşehir Milletvekili Mehmet
Elkatmış, önceki gün sonuçla-
nan Susurluk davasını, "Sade-
ce resmin bir karesi ortaya pk-
n. Esas beyin mekanizması or-
taya çıkarülmadan Susurluk
kesmfikle çözûme kavuşmaz"
diye yorumladı.
Istanbul 6 No'lu DGM'de
Susurluk davası kapsamında
yargılanan eski Özel Harekât
Dairesi Başkanvekili tbrahim
Şahin ile eski MİT görevlisi
Korkut Eken'in 6'şar yıl ağır
hapis cezasına çarptmlmasıyla
ilgili görüşlerini açıklayan
Mehmet Elkatmış, "Karar ge-
dkmeK de oba Susurluk resmi-
nin bir karesini oluşturur" de-
di. Verilen karar ile Susurluk
konusunun çözülmediğini ileri
süren Elkatmış şöyle konuştu:
"4 yddan beri devam eden
bir davada karar verilmesi
olumlu bir gelişme, ancak bu
Susurluk'un her yönü ile orta-
ya çıkartıldığı anlamına gel-
mez. Bu Susurluk resminin sa-
dece bir karesidir. Susurluk
olayuun tamamen çözüme ka-
vuşması için sanıklar tbrahim
Şahin ve Korkut Eken'in de sa-
vunmalannda dile getirdikleri
gibi kendilerine o tür görevleri
verenlerin ortaya çıkması gere-
kir. Gerçekte bu görevi kimler
vermiştir ve ne tür görevler ve-
rilmiştir? Bana göre söz konu-
su sanıklar sadece bir piyon-
dur. Verilen görevleri yerine ge-
tirdikr. Cerçekte bu görevi ve-
ren beynin ortaya çıkaıtılması
gerekirr Elkatmış, Susurluk
olayı sonrasında ölüm listele-
rinden söz edildiğini anımsata-
rak şöyle devam etti:
"Bu ölüm listelerini kimler
oluşturdu? Bu listede kimler
var? Bu listede olduğu ifade
edilen bazı kişiler öldürüldü.
Bu olaylann aydmlatüması ge-
rekir. Aynca Susurluktald ka-
zada bulunan araç içerisinde
de ortaya çıkartdan kayıp si-
lahlar konusu var. Bu da şu an-
da behrsizliğini koruyor. Bun-
lar halen kimlerin elinde ve
hangi amaç doğrultusunda
kuUamhyor? Bunlann da bir
bir ortaya çıkarnlması gereknf FP milletvekili Mehmet Elkatmış.
Yurttaş girisimi
Cinmen'den
Meclis'e
çağn " -?<*-
tstanbul Haber Servi-
si- Sürekli Aydınlık için
Yurttaşhk Girisimi Söz-
cüsü Ergin Cinmen,
Mehmet Ağar ve Sedat
Bucak'ın yargı önüne
çıkanlmaması duru-
munda "adalet" kavra-
mının ciddi bir yara ala-
cağım belirtti.
Ağar ve Bucak'ın Su-
surluk çetesinin göbe-
ğinde yer aldığını belir-
ten Ergin Cinmen, "Bu
iki kişinin dokunubnaz-
hklan derhal kaldınl-
mah. MecKs bu konuyu
yeniden gündeme alma-
hdır. Ağar veBucak, yar-
gı önüne çıkmazsa 'ada-
let' kavramı ağır bir ya-
ra alacaknr" dedi.
'Susurluk sürüyor'
Bankalann içinin bo-
şaltılması ve Güneydo-
ğu'da faili meçhul cina-
yetlerin yeniden başla-
masının Susurluk çete-
sinin faaliyetlerini sür-
dürdüğünü gösterdiğini
savunan Cinmen, savcı-
lann Susurluk Rapo-
ru'nda adı geçen ancak,
yargı lanamayan kişiler
hakkında soruşturma
başlatması gerektiğini
söyledi.
ÖDP tarafindan yapı-
lan açıklamada da, Su-
surluk davasının sonucu
"dağferedoğurdu" şek-
linde eleştirilerek "Şiın-
di sıra çetekrin si>-asi ve
idari bağlannlannı açığa
çıkarmaktadn-. Sadece
orta derece çetecilerin ce-
zalandıruması ile yetini-
lemez. Tüm çete uygula-
malanna cevaz veren si-
yasive askeri iradeye hem
BaşbakanhkTefrişKunı-
lu'nun hem de Medis
Araşorma Komisyo-
nu'nun raporiannda işa-
ret edfimiştir" denildi.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR . oralcalislar@yahoo.com
Türkiye Işçi Partisi (TİP) kuaı-
lalı, tam 40 yıl olmuş. Mehmet
Ali Aybar, Behice Boran. Şa-
ban Yıldız çeşitli dönemlende
bu partinin genel başkanlığını
.yapmışlardı. Kısa bir dönem
için de Mehmet Ali Aslan ge-
nel başkanlıga seçilmişti. TİP,
1965 seçimlerinde 15 milletve-
kili ile parlamentoya girmişti.
Sonraki yıllarda partinin iki de
senatörü olmuştu.
Bu 40 yıl içinde neler yaşadık:
TİP, Türkiye'deki değişimin
önernli sembollerinden birisiy-
di. Ülke sola açılıyordu. CHP de
bu rüzgânn etkisiyte "Ortanın
Solu" sloganını benimsemişti.
Sonra neler mi oldu: TİP miting-
leri saldınya uğradı. Polisin ve
iktidann yönlendirdiği "millryet-
çi" milftanlar, toplantılan bas-
maya ve yeşeren demokrasi
umudunu ezmeyegiriştiler. Ba-
zen polis, bazen milliyetçiler,
solculara bu ülkeyi dar edebil-
mek için örgütlü bir saldırgan-
lık gelıştirdiler.
Bu saldırganlığı, yargı sistemi
de destekledi. Savcılar, mahke-
meler, bugün okunduğunda
son derece masum sayılacak
konuşmalar, yazılar hakkında
davalar açıp mahkûmiyetler
vermeye başladılar. Ülkücüler,
Susurluk'un ve TİP'in 40 Yılı
daha sonra Susuriukta ortaya
çıkacak sürecin ilk "ölüm man-
galan" olarak o dönemde piya-
saya sürüldüler.
12 Mart 1971 askeri darbesi,
bu sürecin önemli yükseliş nok-
talanndan birisiydi. Işte bu dö-
nemde solcular hapse atıldılar.
Işkencelere uğradılar. TİP ka-
patıldı, yöneticilen tutuklanıp
mahkûm edildi. öğretmenlerin
örgütü olan Türkiye Öğretmen-
ler Sendikası (TÖS) Başkanı.
Fakir Baykurt ve arkadaşlan
da tutuklanıp askeri cezaevinin
yolunu tuttular.
O dönemde Susurluk ovası-
nın yiğitleri oiacak ülkücüler ise
yükseliyorlardı. 12 Mart askeri
mahkemelerinin baştanıklan,
adını bugün çpk duydugumuz
Şevket Can Özbay gibi ülkü-
cülerdi. Susurlukkahramanlan,
TlP'lilerin susturulması görevi-
ni yerine getirirken devlet ka-
demeleri içinde, üniversite kür-
süierinde hapse attırdıklan de-
mokrat ve ilerici insanlann yeri-
ne kariyer yapıyorlardı.
Solcular hapis yatarken Teğ-
men Doktor Necdet Güclü'yü
öldürmekten sanık Osman
Durmuş'lar, İbrahim Do-
ğan'lar, Ali Güngör'ler himaye
görüp teşvik ediliyorlardı. Ken-
dilerini geleceğin iktidanna ha-
zırlıyorlardı. Askeri darbenin so-
na ermesiyle, 1970'lerin ortala-
nndan itibaren sol yeniden güç
toplamaya başladı. Kapatıian
TİP açıldı, öğretmenlerTÖS ye-
rine TÖB-DER'İ kurdular. Sos-
yalistler ve sosyal-demokrasi
Önemli bir güç oluşturdular.
Susurluk çetesi bu dönemde
yeniden ortaya sürülmeye baş-
landı. Ünlü MlT'çi Mehmet Ey-
mür, "Biz Abdullah ÇatJı'y? ve
onun ekibini 12 Eylül öncesin-
de kullanmıştık" dedi. Korkut
Eken ise 12 Eylül öncesinin
özel Harp Dairesi'nin Özel Bir-
likler Komutanı'ydı. Abdullah
Çattı'nın arkadaşıydı. Mehmet
Ağar'ın da. Abdullah ÇatJı ve ar-
kadaşlannın Abdi Ipekçi cina-
yeti dahil birçok kritık cinayette
etkin rol oynadıklan biliniyor.
12 Eylül 1980 askeri darbe-
sinden sonra Türkiye Işçi Parti-
si yeniden kapatıldı. yöneticile-
ri tutuklandı. Genel Başkan Be-
hice Boran, Avrupa'da sürgün-
de yaşamını yitirdi. Susurlukçu-
lar bu dönemde darbeci gene-
rallerin emrindeydi. Yeşil pasa-
portlaria yurtdışına gidip geli-
yoriardı. "Vatan için kurşun sı-
kıyorlardı."
Susurluk, aslında son 50 yı-
lın bir siyasi tercihiydi. Bu ne-
denle karar sonrası Korkut
Eken'in "Bize sahip çıkmıyor-
lar" şeklindeki yakınması bir
gerçeği ifade ediyor. Mehmet
Ağar'ın "Fazla üstüme gelme-
yin, bize emir verenleri açıkla-
nm" anlamına gelen tehditleri
de benzer bir gerçeğe dikkat
çekiyor.
Susurluk'un büyümesiyte,
TİP'in, sosyalistlerin bu ülkede
ezilmek istenmesi arasında
dogrudan bir ilişki vardı. Solu
ezenler, Susurluk çetesini bes-
liyortardı. Solu düşman gören-
ler Susuriuk'a yatınm yapıyor-
lardı. Berat Günçıkan'la, Ali
Er'in hazırtadığı TtP'in öyküsü-
nü izlerken geçmiş günlere yol-
culuk yaptm.
TİP fotoğrafının içinde tanıdı-
ğım ve şimdi yaşamayan arka-
daşlanmın yüzlerine bakıyo-
rum. Selahattin Uyar, Adana-
lı sendikacıydı. Özgüriük ve
adalet için mücadele eden bir
sosyalist militandı. Geçen yıl yi-
tirdik. ömrünün bir kısmını yurt-
dışında sürgünde geçirdi.
16 Şubat 1969 günü Ada-
na'da birlikteydik. ABD 6. Rlo-
su'na karşı yasal bir miting ya-
pacaktık. Biz Tarsustan gelme-
den Selahattin'ler saldınya uğra-
mışt. Henüz miting kürsüsünü
hazıriamaya fırsat bulamadan
pofisin gözü önünde ağızlan bu-
runlan kan içinde kalana kadar
Susurluk adaylan tarafindan dö-
vülmüşlerdi. Adana'ya gittiği-
mizde Demirel hükümeti tara-
findan hazırlandığı betli olan bir
saldın organize edilmişti. Çünkü
aynı gün Istanbul'da da benzer
bir mitinge benzer bir saldın dü-
zenlemiş ve iki solcu, gericiler
tarafindan öldürülmüştü.
Aradan 32 yıl geçti. TİP'in ku-
rulmasınm üzerinden 40 yıl geç-
ti. Susurluk kazası sonrası açı-
lan davada verilen karariar, bir
uzun dönemin küçük bir hesa-
bını içeriyor. Türkiye, bu geç-
mtşle henüz ne yazık ki yüzleş-
medi. TİP'in baskılaria geçen
40 yılıyla, büyüyen Susurluk çe-
tesinin kaderi arasında büyük
bir tersinden kader ortaklığı var.
Yüzleşmemiz gerekiyor, kendi
tarihimizle...
GLOBALPOUTİKÜLTÜR
ERGİN 11LDIZOGLL
I. Bush Dönemi:
Mutıafazakâr Restorasyon -1
Pazartesi günü, yenı ABD yönetiminin, "yalnız-
ca Clinton döneminin değil 1960'larda gelişen
liberal (ilerici - E.Y.) kültürün" etkilerini de silme-
yi, adetamuhafazakâr birrestorasyon hedefledi-
ğini yazmış, bu bağlamda, yönetimin kilit nokta-
lanna ABD şirketlerinden gelen kadrolann yer-
leştiğini, yönetimin radikal dinci gruplann toplum
üzerindeki etkilerini güçlendirmeyi amaçlayan uy-
gulamalara yöneldiğini vurgulamıştım.
Bu restorasyon girişiminin üçüncü boyutunu,
ABD savunma doktrininde ve sisteminde amaç-
lanan köklü değişim oluşturuyordu.
Clinton dönemi, soğuk savaşın ertesinde olu-
şan tekkutuplu dünyanm giderek çok kutuplu bir
dünyaya evrimleşmeye başlamasını engelleye-
medi. Bu dönemde, hem diğer ulus devletlerin
hem de dünya halklannın küreselleşmeye ve ABD
hegemonyasına karşı muhalefeti de yükselmeye
başladı.
Clinton dönemi kapanırken ortaya ilginç birdu-
rum çıkmıştı. ABD'nin teknolojik-askeri üstünlü-
ğü güçlenmişti, ama uluslararası düzlemde siya-
si girişimlerine taraftar bulmakta giderek zorlanı-
yordu. II. Bush yönetimi ABD'nin hem küresel
düzeyde askeri siyasi üstünlüğünün rakipsiz kal-
masının, "yapısal" koşullannı yeniden oiuşturma-
yı hedefliyor hem de dığer merkez ülkeleri tara-
findan liderliğinin kolaylıkla kabullenildiği bir or-
tama geri dönmeyi.
II. Bush yönetiminin ulusal savunma ve dışpo-
litika konseptinin hazırlanmasında dogrudan rol
alan, Centre for International and Strategic Stu-
dies, Rand Corporation. Heritage Foundation,
konuyu popülerleştiren VVashington Tımes gibi
günlük gazeteler, Natıonal Interest, Foreign Af-
faires gibi yayın organları, National Institute for
Public Policy gibi her dönem yönetimle içli-dışlı
"thinkthank", bu alandaki kaygılannı 1990'lann
ikinci yansında dile getirmiş, hatta 1997'de ha-
zırlanan 'dört yıllık savunma değeriendirmesi'ne
de yönetimde demokratlar olmasına rağmen
damgasını vurmuştu.
Bu savunma çevrelerinde egemen olan yakla-
şımlar, ocakta yayımlanan bir Rand Corporation
raporundan (A Bipartisan Report to the President
Elect on Foreign Policy and National Security -
Seçilmiş başkan için dış politika ve ulusal güven-
lik üzerine iki partinin uzmanlannca hazırianmış
rapor) hareketle şöyle özetlenebilir
ABD kendi dışındaki büyük güçleri ve önemli
yerel güçleri tek bir ulusiararası sistem altında
entegre etmelidir. Düşman güçlerin krıtik bölge-
lerde egemen olması engellenmeli, sorun çıkar-
ma eğilimindekiler denetim altına alınmalıdır. Kü-
reselleşmeye karşı tepki etkisizleştirilmeli, dene-
tim altına alınmalıdır.
Dünyada kitle tahrip silahlannın ve füzelerin sa-
yısı azaltılmalı, ABD, hem kendini hem de bağla-
şıklannı uluslararası terorizme ve diğer tehditlere
karşı korumalıdır. ABD, silahlı güçlerini dönüştü-
rerek üstünlüğünü korumalı, bağlaşıklanyla aske-
ri işbirliğini geliştirmeli, onlan askeri kapasiteleri-
ni arttırmaya teşvik etmelidir.
Uluslararası güvenlik ortamı denetlenmeli ve
küçük sorunların büyük sorunlara dönüşmesi en-
gellenmelidir.
II. Bush yönetimi, geçen hafta ulusal savunma
sistemini gözden geçirmeye yönelik köklü bir ça-
lışma başlattı ve orduya aynlacak yeni kaynakla-
nn ancak bu çalışma bittikten sonra saptanaca-
• ğını açıkladı (VVashington Post 10/02). Gelen ha-
berler bu degerlendirmenin hızla tamamlanaca-
ğını gösteriyor.
Yönetimin kadrolanndan, sürmekte olan tartış-
malardan hareketle, bu degerlendirmenin sonuç-
lan üzerine bir yaklaşım oluşturulabilir. örneğin,
Savunma Sekreten Rumsfeld'in, Ulusal Füze Sa-
vunma Kalkanı sistemınden yana olduğu, nükle-
er silahlara ilişkin, halen geçerli uluslararası an-
laşmalann artık eskidiğıne inandığı biliniyor.
Devlet Bakanı Colin PovveH'a yardımcı olarak
atanması beklenen Richard Armitage de (Re-
agan döneminde Iran-Contra skandalıra adı ka-
rışan Armitage, önce yönetimin orduyla ilişkileri-
ni koordine etmek üzere atanacaktı, ancak Vıet-
namlı bir kadınla uygunsuz fotoğraflan ortaya çı-
kınca adı geri çekildi -In These Times)
"State Department" tarafindan yayımlanan US
Foreign Policy Aganda dergisinde "Ulusal Füze
Savunma Kalkam'nın adının, Bağlaşıklar Füze
Savunma Sistemi'ne çevnlmesi gerektiğini" (Ey-
lül 2000) ifade etmiş, böylece, bu sistemi geçmiş-
teki, "nükleer şemsiyenin" yerine ikame etmeyi
düşündüklerini de ima etmişti.
Nitekim, Rumsfeld, önceki hafta sonu Münih
Konferansı''nda bu öneriyi Avrupa Birliği ülkeleri-
ne sundu (International Herald Tribune 5/02).
ABD ordusunun dönüştürülmesine ilişkin raporun
hazırlanması da '70'lerden bu yana başkanlara
danışmanlık yapmış olan ve radikal. hatta Pen-
tagon'la uyuşmayan görüşleriyle bilinen Andrew
Marshall'a verildi.
Marshall soğuk savaş döneminin "sanayi ça-
ğı" tipi savunma örgütienmesinden "bıigi çağı"
örgütlenmesine geçmek gerektiğine inanıyor; bu-
nun için de yeni teknolojilere daha uyumlu, deni-
zaşın üslere gerek bırakmayan, hareketli füze
platformlanna, denizattılara, uzun menzilli savaş
uçaklanna dayalı, çok çabuk hareket edebilen bir
orduyla, Avrupa'dan daha çok Asya'ya odakla-
nan bir politika öneriyor (VVashington Post 9/02).
ABD'nin daha aktif bir savunma politikası izle-
mesi, bunun için "özel kuvvetlenni" daha yoğun
kullanması (IHT 08/02), soğuk savaşın dengeye
yönelik sistemlerinın yerine, taarruz amaçlı füze
sistemlerine yönelmesi gerektiğine (VVashington
Post) ilişkin görüşlerin de yeni yönetimdeetkin ol-
duğu anlaşılıyor.
Geçen yıl yayımlanan, Marshall'ın yaklaşımıy-
la da uyumlu, Vısion 2020 adlı ve uzayn denet-
lenmesini tasarlayan raporu, geçen hafta bir Uzay
Harekât Dairesi'nm kurulduğuna ilişkin açıklama-
ları, ilk kez uzay savaşlarını (ve Çin'i) konu alan
bir savaş oyunu düzenlendiğine ilişkin haberieri
(International Herald Tribune - 30/01) gcz önüne
alınca, yönetimin, tek kutuplu bir dünyaya ve mut-
lak ABD hegemonyasına ulaşabilmek icin, uzay
silahlannın geliştirilmesine odaklanmış. küresel
düzeyde bütünsel ve kalıcı bir üstünlüğü amaç-
ladığı söylenebilir.