28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 ŞUBAT 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Prenses Carotine yarabmfc • VİYANA(AA)- Monaco Prensesi Caroline, Avusturya'da kayak yaparken yaralandı. Viyana'nın batısındaki Zuers kayak merkezinde kayarken düşen prensesin eklem bağlanndan biri yırtıldı. Derhal hastaneye kaldınlarak ameliyat edilen Caroline'in sağlığının iyi olduğu açıklandı. Üpümcek Adam' yine ürmanışta • ŞANGHAY(AA)- 'Orümcek Adam' lakaph Fransız Alain Robert, Çin'in en yûksek kulesine tırmanacak. AFP'ye açıklama yapan Robert, Şanghay'da bulunan dûnyanın üçüncü yüksek kulesi Jinmao'ya tırmanmak için hazırlıklara başladığını belirtti. Daha önce de Kuala Lumpur'daki Petronas kuleleri, Paris'teki Eyfel Kulesi ve Chicago'daki Sears kulelerine tırmanan 39 yaşındaki 'Örümcek Adam'ın tırmanacağı Jınmao kulesinin yüksekliği 420 metre. tatihar ettJ, ojjfcnı daokmegotürdu • BURDUR(AA)- Burdur'da, eşınden aynldığj ve işsiz kaldığı için bunaluna giren bir taksi şoforü, soba borusunu bacadan çıkanp dumanı odaya yönelterek intihar ederken evde bulunan oğlu da dumandan zehirlenerek öldû. Olay, Mehmet Akif Ersoy llköğretim Okulu 3. sınıfinda öğrenim gören H.K.'nın okula gitmediğini öğrenen annesinın polislerle birlikte, aynldığı eşi Mehmet Kocapınar'ın (43) evine gıtmesiyle ortaya çıktı. Kocapınar'ın bir süredir işsiz olduğu öğrenildi. tirmanacaklar • DOĞUBAYAZIT(AA) -KaradenızTeknik Üniversitesi Dağcdık ve Kış Sporlan Kolu öğrencilerinden 10 kişilik grup, 14 Şubat Sevgililer Gûnü'nde Ağn Dağı'nın zirvesinde sevgililerinin isimlerini haykırmak ve onlarla zirveden telefonla görüşmek amacıyla Ağn Dağı'na tırmanıyorlar. Karadeniz Teknik Üniversitesi Dağcılık ve Spor Kolu'ndan Öğretim Görevlisi Ersan Başar başkanhğmda 10 kişilik dağcı öğrencı grubunun bugûn zırveye ulaşmalan bekleniyor. Okul önterinde 'çapkmavı' • AYDDS(AA)- Aydın'da, okullann önûnde 'çapkınhk' yaptığı tespit edilen 30 kışı, götürüldükleri karakollarda ailelerine teslim edildi. 11 Emniyet Müdürü Cemil Demir'in talimatıyla başlatılan ve emniyet yetkililerince 'çapkın avı' adı verilen operasyonlarda, okul önlerinde gereksiz yere bekleyen, öğrencileri rahatsızeden kişüerin karakola götürülerek 'eğitici bilgüer' verildiği bildirildi. Yetkililer, bu kişilerin ailelenne bizzat ulaşılarak teslim edildiğini kaydettiler. Hacda parakavgasıHacı adaylarına ulaşma konusunda zorlanan seyahat acenteleri özellikle Anadolu'da ya tarikatlann ya da aracı ve çantacı diye bilinen küçük acentelerin eline düştü AYŞEYILDIRIM Hac organizasyonuna getirüen ser- best rekabetten seyahat acenteleri um- duğunu bulamadı. Uygulama, başlan- gıçta rekabete karşı çıkan Diyanet Işle- ri ile aracı olarak bilinen küçük acente- lereyaradı. Seyahat acenteleri ve Diya- net Işleri'ne nakit para akışı sağlayan hac organızasyonlan için her yıl yaşa- nan kavga bu yıl daha da büyüdü. 18 Mayıs 2000'de hazırlanan karamame, hac organizasyonunu Diyanet'in elin- denaldı. Önceki ydlarda Suudi Arabistan'ın Türkiye'ye ayırdığı kotanın yaklaşık üçte ikisini organize eden Diyanet tşle- ri Başkanlığı, kânnın azalacağı endişe- siyle kararnameye karşı çıkmıştı. Tür- kiye Seyahat Acentalan Birliği (TÜR- SAB) ise üyelerinin serbest rekabette organizasyomm yüzde 70'ini gerçek- leştirebUeceğini iddia ederek kararna- meyi desteklemişti. Yeni kararnameye uygun olarak2000 yıhnın son aylannda hacı adaylannın kayıtlarmı yaptırmava başlamasıyla bir- likte Diyanet ile TÜRSAB arasındaki kavga başladı. TÜRSAB, Diyanet Işle- ri'ninkayıtlarsırasındahacıadaylannın seyahat acentelerine ulaşmasım engel- lediğini söyledı. Iddiaya göre, müftü- lüklerde kurulan masalardan, kurada çı- kan hacı adaylanna kartlan dağıtılma- dan, Diyanet'in hesap numaralan veri- lerek paralannı yatırmalan istendi. Bu durumda hacı adaylanna ulaşma konu- sunda zorlanan seyahat acenteleri özel- likle Anadoluda ya tarikatlann ya da aracı ve çantacı dıye bilinen küçük acentelerin eline düştü. Bir seyahat acentesi yetkilisi bu ko- nuda şunlan söylüyor 'Diyanet, Türidye'nin heryerinde ka- yıt yapabiliyor. Karüar da kendisinde. Bize Konya ya da Kayseri ffi veriKyor. Oradaki hacı adayına naal nlaşacağı/? Aracrya, adambaşı 50-200dolararasm- da değişen komisyon vererek kayrt yap- nrabfldik. Adamlar,haa adayından pa- rayı alamadıldannı söylüyorlar. Biz de haalan göndermeye başlâdık. Paramı- a nasd tahsfl edeceğiz? UstelikDiyanet, bir kişiyi 1800 dolara götürüyor. Onlar- la rekabet edebilmek için bazılannuz fi- yaü50dolardahaaşağıçektL Bunakar- şınTûridye'ye tanman70bindvarmda- kikotanın sadece 18bininiseyahatacen- tekri olarak biz alabüdik.'' Baa acenteler haksız rekabet yapıl- dığını belirterek bu yıl hac organizas- yonu yapmadıklannı söylediler. Önce- ki yıllarda 1 milyon dolar döviz getiren A grubu seyahat acentelerinin hac or- ganizasyonu yapabüdiğini, bu yıl bu ra- kamın 300 bin dolara kadar düşürüldü- ğünü anlatan bir acente yetkilisi ise şu bilgileri verdi: "Önceki sistemde bir acente kaç kis> yi kaç paraya götüreceğini bfliyordu. ŞimdiknııseOTÜnügörenıiyor.Kayıtöo- cesi kaç Idşiyi gödireceksek ldşi başma 1430 dobrhk teminat mektubu yaür- manMZgerekiyordu.Bizbunugözeala- madık. Ek kimtenjan veribneseydi ço- ğu acente teminat mektubundaki raka- mı doMuramamışü. Bu konuda TÜR- SAB da biziyataB bu-aka." Ek kontenjanla birlikte Türkiye'ye verilen % bin kişilik kotanın ancak 38 binini seyahat acentelerinin alabildiği- ne dikkat çeken yetkililer, "Bunun da- ğdnnmda da bflyûk haksolıldar yaşan- dL TÜRSAB'm baa acenteleri ek kon- tenjan geieceği konusunda uyanhğı ko- nuşurayor. Teminatmektubunu yüksek tutanbirkaç acente ile araalarçantala- nnı doldurdu'' iddiasında bulundular. Eleştirilerin doğru olmadığını söyle- yen TÜRSAB Başkanı BaşaranUtasoy ise Diyanet îşleri'nin başlangıçta ser- best ticarete uymadığını belirtti. Hurriyet muhabiri Diyarbekir de kalbineyenihü tstaobol Haber Servisi - Hür- riyet gazetesi muhabiri Kemal Diyarbekir, Dünya gazetesi sa- hibi Nezih Demirkent'ın Sulta- nahmet Camii'ndeki cenaze tö- reni sırasında kalp krizi geçire- rek yaşamını yitirdi. Diyarbekir için bugün saat 11.30'da, üyesi olduğu Türkiye Gazeteciler Ce- miyeti (TGC) önünde tören dü- zenlenecek. Diyarbekir, Sulta- nahmet Camii'nde öğleyin kıh- nacak cenaze namazının ardın- dan Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Demirkent'in cenaze töreninde fenataşü Nezih Demirkent'in Sulta- nahmet Camii'ndeki cenaze tö- renine katılan Dıyarbekir, De- mirkent'in tabutu cenaze aracı- na taşınırken aniden fenalaşarak yere yıgıldı. Diyarbekir, olay ye- rine çağnlan ambulansla Samat- ya'daki SSK Istanbul Eğitim Hastanesi'ne kaldınldı. Ancak Diyarbekir, hastanedeki tüm müdahalelere karşm kurtanla- mayarak yaşamını yitirdi. Kütahya'da 1946 ytlında do- ğan Diyarbekir, 1972 yılında Son Saat gazetesinde muhabir ve fotomuhabiri olarak mesleğe başladı. Türk Haberler Ajansı, Günaydın ve Güneş gazetelerin- de de çalışan Diyarbekir, uzun ydlardir Hurriyet gazetesinde muhabir olarak çalışıyordu. Ev- li ve Uri çocuk babası Diyarbe- kir'in daha önce by-pass ameli- yatı geçirdiği ve bir süre kalp te- davisi gördüğü öğrenildi. Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer, Başbakan Bülent Ece- vit, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçdi, Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı AIi Müfk Görtuna, eşi Ayhan Ha>Tİye Di- yarbekir ile Hurriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğ- rul Özkök'e başsağhğı mesajı gönderdiler. Denürkentson yokuhiğuna uğuriandı TürkbasmmınduaycnlerindenNezihDemirkent, son yotculnğona aiİesi, medektaşlan ve dostian- mn gözvaşlan arasmda uğuriandı. Dünya gazete- sfaıdeyapdan törende konuşantorunuFeyzan Er- sinan,u Dün gece onun ölünı ilannıı yazdun. Ga- zetecüiğe ilk adımnnı atmaya başladım" dedL Istanbul Haber Servisi - Türk basını- run duayenlerinden, Dünya gazetesi sa- hibi ve Türkiye Gazete Sahipleri Sendi- kası Başkanı Nezüı Demirkent son yol- culuğuna ailesi, çalışma arkadaşlan, meslektaşlan ve dostlannın gözyaşlan ve karanfil yağmuru altında uğuriandı. Demirkent, Dünya gazetesi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ndeki törenler ve Sultanahmet Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Aşiyan Mezarh- ğı'nda toprağa verildi. Demirkent için ilk tören sahibi olduğu Dünyagazetesinde yapüdı. DünyaGaze- tesi Genel Yayın Yönetmeni OsmanAro- lat, Demirkent'in hep ilkeli, çahşkan ve dürüst olduğunu söyledi. Kurduğu Dün- ya gazetesinin büyük saygınlık kazandı- ğını belirten Arolat, "Gazetecffikakele- rinden hiç taviz vermedi'" dedi. Türkiye Millı Olimpiyat Komitesi BaşkanıSinan Erdem konuşmasmda Demirkent'in Göztepe ve Modaspor'da yaptığı çalış- malan anlattı. Demirkent'in torunu Fey- zan Ersman gazetecilik yapmak istedi- ğinde, dedesinin ilanlardan başlaması gerektiğinı söylediğinı anlattı. Konuş- masını hıçkınklarla sürdüren Ersinan, "Dûn gecewiunölümflanını>-azdnn. Ga- zetecS^e ilk admunu atmaya başladun" dedi. Demirkent'in cenazesi, Dünya ga- zetesi calışanlan tarafından karanfıller ve gözyaşlanyla uğuriandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti önünde saat 11.00 sıralannda yapılan törende konuşan TGC Başkanı Nafl Güren\ De- mirkent'i "TGCnin unutulmaz başka- nı* olarak niteledi. Güreli şöyle devam etti: "BizlmCemiyet'idevTettiktenson- ra bflglsmi, desteğini,vardDmm, yol gö»- teridnğini Wç esirgemedL Onun izinden yfirömeye çahşnk ve yürümeye devam edeceğiz.'' Demirkent'in meslek ilkele- rini hep ön planda tuttuğunu anlatan Gü- reli, "Demirkent, Türk basnuvemedya- smm ombudsmanıydL Cesaretfc ekştir- leryapar, dışanya karsı da basmı savu- nurdu.TGC, TürkbasBMveTürkiye adı- m unutmayacakör." TGC'deki törenin ardından Sultanah- met Camii'ne getirilen Demirkent, öğle namayıntn ardından kılınan cenaze na- mazmdan sonra Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verildi. 2001 Nobel Barıs Odulu Amerikalı katili aday gösterdiler OSLO (AA) - 2001 Nobel Banş Ödülü'ne, bugüne kadar 126 kişi ve kuruluşun aday göstenldiği bildirildi. Bu değerli ödülün 100. yıldönü- münde aday gösterilenler arasında, 1901'de ilk Nobel Banş Ödülü'nü alan uluslararası Kızılhaç örgütü, Çin'in yasakladığı Falun Gong tari- katı, Amerikalı bir katil, FIFA, AIHM ve BM Genel Sekreteri Kofi Annan bulunuyor. ölüm cezasma karşı olan îsviçre- li parlamenter Mario Fehr, 4 kişiyi öldürdüğü gerekçesiyle 1981'den bu yana idam suasını bekleyen bir sokak çetesinin lideri olan Stanley 'Tookey' VViDiams ı aday gösterdi. Fehr, Williams'm izinden gitmek is- teyengençleri vazgeçirmekisteyen kitaplar yazdığı ve pişman olduğu için aday gösterdiğini söyledi. FI- FA'mn da bir îsviçreli siyasetçi ta- rafından, futbolun uluslararasında- ki anlayışı geliştirmekteki rolünün, 'firtbol terörü'nün karanlık yanına daha ağır bastığı için aday göstenl- diği kaydedildi. Ayşen 'in ailesi SSK'den kazandıklanparayı alabilmek için harç bedeli arıyor Tazftümıtıalabilmekiçin inek satacaklar EDtRNE (AA)-Kırklare- li'nın Lüleburgaz ilçesınde, SSK Hastanesi'nde hatalı iğne yapıldığı için sol kolu dirseğinden kesilen Ayşen Başaran'ın ailesinin SSK'- den kazandığı 119milyarli- • rayı alabihnesi için, isteni- len 1 milyar 200 milyon lira harç bedelinı bulmaya çalı- şıyor. Ayşen'in babası Hüseyin Başaran, 1996 yılından bu yana verdikleri hukuk müca- delesinın, tüm sağhk mağ- durlanna örnek teşkil etme- si gerektiğini belirtti. Başa- ran, 5 yıldan bu yana kredi kullanarak yaşanilannı sür- düraıeye çalıştıklannı kay- dederek şunlan söyledi: *G*çengünkrdeSSKakyhi- ne açoğımız tazminat davası sonuçlandı. Mahkeme, SSK'nin bizlere yasal faizte- rh1ebirliktcvaklaşıkll9mil- yar Kra ödemesine karar ver- di. Bu parayı alabilmenıiz SSK hastanesinde yapılan hatalı iğne sonucu sol kohınu kaybeden Ayşen'in babası Hüseyin Başaran. 19% yıhndanbu yana verdikleri mücadelenin tüm mağdurlara örnek ofanası gerektiğini söyledL için 1 milyar 200 milyon Bra- hk harç yaormamız gereki- yor. Şimdi de bu parayı bul- maya çauşryoruz. Tazminaü almamızicin istenenharç be- detini, babanun baknğt 2 inekten birini satarakyaura- cağnn. Bunun dışmda başka bir alternaüfim yok" dedi. Baba Başaran, kendisi gibi diğer sağhk mağdurlanndan maddi ve manevi destek bek- lediğini de kaydederek şun- lan söyledi: "Aflece ve avu- kanmala5yikhrbudavaiçin mücadefeedivoruz.Maddive manevi olarak çok ymran- dık.KızzmAyşenkohmukay- bederken eşfan Şengürün de sağhğı bozuldu. Benim 5 se- nede 50 yılkk ömrüm gitti. Yabuz birakıknğBnıza inanı- yonun. Hiçbir zaman para peşinde ohnadık. Hakhlığj- nuzmortayaçıkmasmıisteye- rekyola çıknJk. Sonundaka- zandık. Sevinçüyiz." 'Haklı olduğuna ipaoan kazanıyor' Başaran ailesinin avukatı Cen^z Hortoğhı ise dava- nın. kendi durumunda olan- lara moral verdiğini ve ör- nek teşkil ettiğini bildirdi. Hortoğlu, haksızlığa uğra- yanlann mutlaka haklarmı yasal yollardan araması ge- rektiğini belirterek "Insan- lannuz yurttaşhk biKnciyle hareket etsinler. Haklannı yasalyoDardan arayarak so- nuca gitmeye çabşsmlar. Hakh okhüdarma mananlar, haklarmı geç de oka ahyor^ lar" diye konuştu. GENİŞ AÇI HİKMETBtLA hke Nezih Demirkent'i de toprağa verdik. Ölüm, bir haftadır gazeteciler arasında dolaşıyordu. Islam Çupi, Ahmet Kabaklı, Vural Saygılı, Yılmaz Gümüşbaş... Okuma- yazma öğrendi- ğimizden beri isimlerini duyarak büyüdüğümüz gazeteciler birer birer aramızdan ayrıldılar. Nezih Demirkent hakkında söylenenlere, ya- zıtanlara dikkat ettiniz mi? Onun en çok artı çi- ziten özelliği, ilkelerinden ödün vermemiş olma- sıydı. Demirkent, gazete patronu olarak ölmüştü ama muhabirlikten patronluğa kadar giden sü- reçte, hatta öldüğü güne kadar "ilkeli gazete- ciliği" savunmuştu. "Ne var bunda" denebilir. Ölene kadar ilke- lerine bağlı olan çok kişi bulunabilir. Ama bo- zulmanın moda olduğu, yozlaşmanın erdem olarak yutturulduğu bir dönemde de o ilkeleri ısrarla savunmak, işte zor olan budur. Demir- kent, gâzetelerin de gazetecilik ilkelerinin de leblebi gibi harcandığı günlerde, mesleğine ve meslektaşlanna sahip çıkmışsa, burada durup biraz düşünmek gerek... Siyasette de öyle değil mi? Tarikat lideri rahmetli Esad Coşan'ın Süley- maniye'ye gömülmesi tartışmalan sırasında, özellikle DSP'lileri biraz iğnelemek istemiştim. Devrim Kanunlan, DSP'nin de ortağı olduğu ik- tidar tarafından göz göre göre ve jet hızıyla çiğ- nenirken, DSP mılletvekillerine "Yatacak yeri- niz var mı" diye sormuştum. Bu soru bazı DSP'lileri üzmüş. Uluç Gürkan, Rıdvan Budak ve Sema Piş- kinsüt, gönderdikleri mesajlarda böyle bir so- ruyu hak etmediklenni, Esad Coşan kararna- mesine gereken tepkiyi gösterdiklerini söyledi- ler. Gerçekten de kararnameye karşı gazete ve televizyonlarda kıyametin koptuğu gün Meclis içinden en çok ses veren bu milletvekilleri ol- du. Yaptıklan açıklamalarda uygulamaya karşt çıktılar. Hatta benzeri durumlarla karşılaşılma- ması için Umumi Hıfzıssıha Kanunu'nun değiş- tirilmesini isteyen bir yasateklifınt de 18 millet- vekilinin imzasıyla Meclis Başkanlığı'na verdi- ler. Teklif "üstûn devlet hizmetinde bulunanlar"m mezariıklar dışında defnedilebilmesini öngörü- yor. Ama "üstün devlet hizmeti"n\n tanımı ya- pılmamış, bu tanımı kimin yapacağı da belli de- ğil. ömeğin, DSP ileri gelenlerinin sevgisini ka- zanmış, yurtiçi veyurtdışındaki "r)/zmer"leri her fırsatta övgüyle anılan, hakkında olumsuz bir yargı karan çıktığı zaman Başbakan'ın üzüntü- sünü belirttiği bir cemaat lideri -Allah gecinden versin- vefat ederse... Ve Bakanlar Kurulu'ndan yine jet hızıyla Türk eğitimine büyük katkıla- nndan dolayı Taksim'de anıtmezannın yapıl- ması" karan çıkarsa.. bir yasa önergesi daha mı verilecek? Sorun ılkelerde... -'- ••"••; • Sorun, "tarikat demokrasisi"nn erdem ola- rak sunulmaya çalışıldığı bir dönemde demok- ratik, laik, özgürlükçü cumhuriyete "topyekün" sahip çıkılmasında. DSP'den 18 değil, 28 değil, 58 değil, belki 108 milletvekili ayağa kalkıp, "Durun bir daki- ka" diyebilseydi, Türkiye'nin geleceğe bakışı herhalde daha başka olurdu. Laikliğe aykın ka- rarnameye karşı çıkan ve Meclis Başkanlığf na önerge veren DSP'li milletvekilleri kendilerini belki huzurlu hissedebilirler. Ama "Kararname- ye karşı çıktık, önergemizi de verdik, görevimi- zi yaptık, bizden bu kadar" diyebilirler mi? Ve şimdi onlann, Meclis'te aynı sıraları paylaştık- lan yüz küsur kişiye dönüp, "Yatacakyeriniz var mı" diye sormalan gerekmez mi? Aslında Hıfzıssıha Kanunu'ndaki değişiklik de o kadar önemli değil. Cumhurbaşkanı, karamameyi geri çevirme gerekçesinde sözünü etmese de Meclis'te ka- pı gibi bir devrim kanunu duruyor 30 Kasım 1925 gün ve 677 Sayılı, tekke, zaviye ve türbe- lerle bazı unvanların kullanılmasını yasaklayan kanun... Hele bir kanun daha var ki, onun varlığı ve uy- gulanması güvenceye alınmadan kimsenin hu- zur bulması olanaksız. O günkü Türkçesiyle şöyle: "29 Ekim 1923 gün ve 364 sayılı Teşkilatı Esasiye Kanununun Bazı Mevadının Tavzihan Tadiline DairKanun." Bugünkü Türkçesini de siz bulun... hikmetb@ntv.com.tr Banker Bako'yu saklamıştı Eski savcı Giray'a Iyıl8ayceza tSTANBUL(AA)- Sanyer Cumhuriyet Savcılığı görevini yürüttüğü dönemde "Banker Bako- olarak tanınan Baki CengjzAygün'ü Şişli'deki evinde sakladığı ıddiasıyla yargılanan Ertaç Giray, 1 yıl 8 ay hapis cezasma çarptmldı. Giray'a verilen bu ceza, bir daha suç işlemeyeceği kanaatiyle ertelendi. Giray'm tutuksuz olarak yargılandığı davayıkarara bağlayan Istanbul 6. AğırCeza Mahkemesi, "hakkmda yakalama veya tutuklama müzekkeresi çıkanlan bir kişiyi saklamak ve sakh buhmduğu yeri yetkili merdlere derhal haber vermemek" suçundan Ertaç Giray'ı, oybirliği ile TCK'nin 296. maddesi uyannca 2 yıl hapis cezasına çarptırdı. Cezası ertelendi Duruşmalardaki iyi hali nedeniyle Giray'ın cezasmı, TCK'nin 59. maddesinin 1. fikrası uyannca 1 yıl 8 ay hapse indiren mahkeme heyeti, bir dahasuç işlemeyeceğine dair kanaat oluştuğu için sanığm bu cezasını erteledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle