23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 KASIM 2001 ÇARŞAMBA EGITIM YÖK'ün kuruluşunun 20. yılını protesto eden öğrencilere polis biber gazı sıktı Yükseköğrerıime tekme^okatgözaltıHaberMerkezi- YÖK'ün 20'nci ku- ruluş yıldönümü öğrenciler tarafîndan protesto edildi. tstanbul'daki gösteri- lerde polis, öğrencilerin savaşın dur- durulması ve YÖK'ün kaldınlması yö- nündekı ıstemlenne biber gazı ve cop- larla yanıt verdi. Ankara'da çok sayı- da öğrenci gözaltına alındı. YÖK'ün 20. yılı nedeniyle protes- to eylemlen olacağının istihbaratını alan polis, sabah saatlerinden itibaren Beyazıt Meydanı'nda panzerler. polis köpekleri ve çevik kuvvet ekibiyle ge- niş güvenlik önlemi aidı. İstanbul Ünıversitesi (İÜ) Merkez Kampus'un yan kapısında toplanan öğrenciler, ellerinde "Parasız, bitim- seLdemokratikeğitimistiyoruz-YÖK'e hayır'* vazılı pankart \e dövizler taşı- dılar. "fş,biünı,özgüriük'',''Paraheği- time hayır", "Sermavedef oL, üniversi- tekrbizimdir''ve "YÖK'ehayır" slo- ganlan atan öğrenciler, buradan ön ka- pıya yürüdüler. Eylemi izleyen tÜ Rek- tör Yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter de • Üniversite öğrencileri, bilimselliğe darbe vuran YÖK'ün kuruluş yıldönümünde alanlardaydı. İstanbul Beyazıt Meydanı polis müdahalesi sonucu savaş alanına dönerken sıkılan biber gazının etkisiyle kendinden geçen ve yerlere yığılan birçok öğrenci dövüldü. Ankara ve Diyarbakır'da çıkan olaylarda da birçok kişi gözaltına alındı. polisten, öğrencilere yönelik şıddet kullanmamasıru ve öğrencilerin basın açıklamalanru yapıp dağılmalanna izin vermesini istedi. Merkez Kampus önün- de açıklama yapan öğrenciler, bır sü- re sonra sessızce dağıldılar. •Yankee go home' Daha sonra Beyazıt Tramvay Dura- ğı'nda toplanan ve aralannda SlP'li, HADEP'li ve türbanlı öğrencilerin de bulunduğu yaklaşık 700 kişilik bir baş- ka grup, Beyazıt Meydanı'na doğru yürüyüşegeçti. Ellerinde "Kürtçeeği- tim jstiyonız","YÖK dagıtüsuv iiniver- V Ö K ^ I M F vaşa, tecride, paralı eğitime diraıece- ğiz" yazılı pankartlar taşıyan. "Yankee go home", "Paraszeğitim, parasız sag- tk" \ e "Savaşa değfl,eğitime bütçe* slo- ganlan atan öğrenciler, alkışlar ve ıs- lıklar eşliğınde meydana girdiler. Ay- nı anda ürm ersitenin ıçinden de elle- rinde "Baska bir üniversite mümkün" yazılı pankan \e beyaz balonlarla yü- rüyen. "Katfl pofe, iinhmiteden def oT sloganı atan bır başka öğrenci grubu da ünıversitenin ana kapısına çıktı. Meydana giren öğrenciler, polisin aç- öğı koridordan geçerek diğer grupla bir- leşmek ıstediler. îki grubun merdiven- lerde birleştiğı sırada, polis kapının önündeki ögrencilen yenıden kordo- na alarak aşağıdaki gruba biber gazla- n v e coplarla müdahale etti. Kovalamaca Müdahale sonucu Beyazıt Meyda- nı adeta savaş alanına dönerken gazın etkisiyle kendinden geçen ve yerlere yığılan birçok öğrenci, polis taraftndan feci şekilde dövüldü. Bir süre kovala- macanın yaşandığı meydanda, Beya- zıt Tramvay Durağı'na doğru kaçan grubun peşınden koşan polis, öğren- cileri tekme tokat döverek gözaltına al- dı. Okulun önündeki grup ise bir süre daha slogan atuktan ve basın açıklama- sı yaptıktan sonra dağıldı. ÖNCE GAZ SIKTILAR, SONRA YERDE YATANLARA VURDULAR- Istanbul Beyazıt Meydanı'nda polisin biber gaa kıülanması pro- testocu öğrencilerin kendinden geçmesine neden oldu. Yerde yatan öğrenciler dövülürek gözaltına alındı. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Ankara'da protesto gösterileri için emniyet geniş güvenlik önlemleri alır- ken panzerler, irfaıye araçlan ve am- bulanslann hazır bekletildiği Güven- park'ın çevre bına çatılannda da kes- kin nışancı polıslenn görev aldıklan gözlendi. Polis, Güvenpark'ta eylem yap- mak isteyen öğrencilerin Kjzılay'a girmesine izin vermedi. Panzerler- le Ziya Gökalp Caddesi'nı trafığe ka- patan polis, gaz maskeleri de takan öğrencilerin Sakarya Caddesi'nde eylem yapma isteğini ise kabul etti. Bunun üzerine öğrencıler, Sakar- ya Caddesi'ndeki anıt önünde top- landılar. Attıkları sloganlar- la YÖK'ün kaldınlmasını isteyen öğ- renciler, üzerinde NA- TO ve AB'nin amblemleri- nin de yer aldığı ABD Başkanı Ge- orgeVV.Bushun kuklasını ateşe ver- dıler. Pollsle pazarlık Öğrenci temsilcileri, sabah saatle- rinde gözaltına alınan arkadaşlannın serbest bırakılmasını, aksi takdirde alandan aynlmayacaklannı emniyet güçlenne ilettı. Polis yetkılilen de ey- lemin bitırilmesi halinde söz konu- su kişilerin serbest bırakılacağını söylediler. Bunun üzenne, alandaki öğrenciler, gruplar halinde slogan- lar atarak Kurtuluş'a doğru yürüyü- şe geçti. Bu sırada sabah saatlerin- de gözaltına alınan öğrenciler bir otobüsle Ziya Gökalp Caddesi'ne getirilerek serbest bırakıldı. Öğren- cilenn bırakılması sırasmda polis ile öğrenclier arasında kısa süreli bır arbede yaşandı. İzmlr ve Dtyarbafcır Ege Üniversıtesi'nde ve Dicle Üni- versitesi'nde de (DÜ) öğrenciler YÖK'ü protesto etti. Eğıtim-Sen Genel Sekreteri Kemal ÜnaL YÖK'ün kuruhış yıldönümü ne- deniyle yaptığı yazılı açıklamada, "YÖK'ün kaldırürnasıru ve üruSersite- lere idari ve bilimsd özerkliğin tanın- nıasınT istedi. Kemal Ünal, "Ünhersitelerimiz 12 Eyliil askerirejimininbir üriinü olan YÖK cenderesi altındadır" dedi. AVRUPA'DAN GURAY OZ 'SaHMnSesroimayanlar Avrupa basınında kuşkular, kaygılar ve itirazlar epeyce bir yer tutuyor bu gunlerde. ABD'nin Af- ganistan'a saldınsının öyle pek de kolay benim- senecek, sorgusuz sualsiz peşine düşülecek bir iş olmadığı, her geçen gün biraz daha anlaşılıyor. Bır yandan, Nevv York ve VVashington'a yapılan saldırının sırrı çözüldükçe, ABD'nin ve onun muk- tedir örgütü CIA'nın keskin kokusunun burunlan yakar hale gelmesi, öte yandan Afgan halkı ile te- rör arasındakı "ilişki"nin anlaşılabilir ve anlatılabi- lir bir şey olmaması planları bozuyor. Işin asiı, as- tarı üzerine düşünenlerin sayısında ve niteliğinde- ki artış. "Bu büyük provokasyonu yerli yerinde kullanryoruz ve artık hiç kimse önümüzde du- ramaz" diyenleri hayal kınklığına uğratacağa ben- zer. ABD şimdilik iktidardaki politikacılardan destek alıyor, ama öyle görünüyor ki "bu destek" sanıl- dığı gibi her bankada bozdurulabilir bir açık çek değildir. Daha ilkgünden kuşkulannı belirtenlerve ABD'nin niyetleri konusunda çok önceden kafa yormuş olanlar artık yalnız değiller. Tozduman arasında ve özellikle ABD tarafîndan yönlendirilen medyaelıy- le patfatılan fantastik bombaların sisi içinde de ol- sa, aklıselim bir şekilde kendini göstermeye baş- ladı. Kuşkusuz "aklıselim", şu tuhaf dünyamızın iri- li ufaklı çıkar çatışmalarından büyük destek göre- rek ortaya çıkma cesaretı buluyor. Olsun, gerçek yolunu bir şekilde bulur. • • • Der Spiegel, hem Almanya'da hem de ulusla- rarası planda önemli bir dergidir. Yayıncısı Rudotf Augstein da öyle. Arada bır yazdığı yazılarla özel- likle politik sahnede rol kesenleri korkuttuğu, sin- dirdigi, onun eleştirisinden çekinildığı. övgüsünden gurur duyulduğu hep söylenir. Iktidar yıllarında Helmut Kohl'ün ondan çekmediği kalmamıştır. Genel olarak Almanya'nın çıkarlarını, eleştirel bir bakışla savunduğu, bu çerçevede tırnak içinde ya da değil, özgür kalabilmeyi büyük ölçüde başar- dığı söylenir. • • • Augsteın'ın son yazısı ABD'nin Afganistan ma- cerası üzerineydi. Bu ilginç yazıdan birkaç cümle aktarmakta ya- rar var: "Bir gerçek kesrn olarak ortada; şimdi ABD'nin Afganistan'da yaptıkları teröre set çekmiyor, tam tersine onun yayılmasını kolaylaştnyor. Kim yoksul bir ülkeyi, açlıkla boğuşan ve sert kışa karşi korumasız bırakılmış sivil halkı hiç dik- kate almadan küle kömüre çeviriyorsa, o ken- disine karşı çıkılmasına şaşırmamalıdır. Daha şimdiden ABD'nin her yanlışından, her yanlış politik karanndan gizli birsevinç duyulduğu bel- lidir." Bir cümle daha: "Kim ABD'yi Afganistan tuzağına düşürdü? Kibir mi, iktidar hırsı mı? Hangisi olduğunu bi- leni kıskanmak gerekir." Augstein doğru söylüyor, ama biraz eksik söy- lüyor. ABD'yi tuzağa düşüren, onun eski ve üze- rinde çok çalışılmış planlandır. Bu planların teori- si, Huntington, Brezinski ve benzeıien tarafîndan geliştirildi, 1. Bush tarafîndan ilk perdesi oynan- dı. Bu planın gerçekleşme koşulları geçen zaman içinde olgunlaştı ve önceden öngörülemeyen bir tarzda kendini gösterdi. Ama plan yürüyor. Planın itici gücü, küresel dünyanın efendisi olma heve- sindeki ABD'nin bitmez tükenmez çıkarlandır. Augstein'ın ve genel histeriye kapılmayan di- ğerlerinin makaleleri, Almanya'da sayılan gittikçe artan aklıselim sahiplerinın, ülkelerinin çıkarlannın yanı sıra dünyanın geleceğini de düşünmeye baş- ladıklarını gösteriyor. Neoliberal-küreselleşmeye karşı ciddi bir şekilde harekete geçenlerın, fikri düzeyde etkinliklerinin arttığını, tezlerinin ciddiye alındığını gösteriyor. 2. Bush, köpeksizsandığı köyde değneksiz ge- ziyor. Ama galiba bu "küresel köy"de de "sahi- binin sesi" olmaya itiraz edenler de var. istanbul Üniversitesi dekanlan, ellerindeki tüm imkânlan öğrenci ve öğretim elemanlanna yönelttiklerini vurguladı Biliııı âııhğnıakarşıyızDekanların açıklamasından: istanbul üniversitesi, günümüzde bazı malum çevrelerce tercih edilen, pek revaçta olan, bol reklama dayalı, bu reklamlarda da gerçekte îstanbul Üniversitesi başta olmak üzere başka üniversitelerin kadro zenginliğiyle sermaye bulan, aslında bilimi, ticari bir anlayışla sadece ve sadece kâra tercih eden bilim bezirgânlığına ve bezirgânlanna karşıdır!.. Haber Merkezi - Türkiye'nin en köklü eğitim ku- rumlanndan İstanbul Ünı\ersitesi'nin dekanlan, sa- dece kân tercih eden bilim beziışânlığına ve bezırgân- lanna karşı olduklannı açıkladilar Dekanlar. ellerin- deki tüm ımkânlan hakça ve eşıtlikçı demokratbiran- layışla her türlü \e her alanda bilimsel araştırma yap- mak isteyen öğrenci ve öğretim elemanlanna yönelt- tıklenni \-urculadilar. İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. FarukEr- zengin. Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taner Tarfaan. Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. DinçerGiifcn. tktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. TokerDereti. Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Büknd Seçkijı. Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aysel Gürsm, Dışjıekımlı- ğı Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Altan Gülhan Özerkan, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. AhmetNe- jatÖzbal Mühendislık Fakültesi Dekaru Prof. Dr. Cu- ma Bajat İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayri flgen, Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr AhmetÂl- tmel Siyasal Bılgiler Fakültesi Dekanı Feryal Orhun Basık Iletişım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Gez- gn. Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çe- likkak. îlahiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Em- rullah Yüksel. Hasan Âli Yüce] Eğitim Fakültesi De- kanı Prof. Dr. YusufAva kamuoyunabird^Tiruyap- tılar. Dekanların açıklaması $öyle: "tstanbul Cniversitesı Atatürk ılke ve de\Tİmleri- nın. laık Cumhuriyetımizin. milleti millet yapan tüm unsurlann \e kutsal değerlerinin, Türkiye Cumhuri- veti'nın bölünmez bütünlüğünün vılmaz savunucu- sudur... Bu doğrultuda ve de sonuna kadar tüm gücüy- le ayakta olduğunu "Ne Mudu Türküm Diyene" Ata söylemini. Ata'yla birlıkte bir kez daha haykırmakta- dır. 'Puygu sömürtisüne kar;ıyız* Türkıyemizin en eski ve en köklü eğitim-öğretim kunımu olan İstanbul Üniversitesi 11 ayn kampüsün- de, 17 fakültesi, 12 yüksek okulu. 13 enstitüsü. 30 araş- tırma \e uygulama merkezi. Edırne'den \'an"a. Sam- sun'dan .Aİıtalya'ya, Gökçeada'dan Divarbakır'a ka- dar olan çok geniş bölgelerdeki Tarih \ e .\rkeoloji .^raş- tırma Merkezleri ve kazı evleri. 5000 öğretim elema- nı. 10.000 idari personeli vç örgün öğretimdeki 70.000"i aşkın öğrencisiyle yüksek öğrenimdeki en güçlii üni- \ersitedir. İstanbul Üniversitesi her türlü duygusöraü- rüsüne karşıdır. İstanbul Üniversitesi. günümüzde bazı malum çev- relerce tercih edilen. pek revaçta olan, bol reklama da- yalı. bu reklamlarda da gerçekte İstanbul Üniversite- si başta olmak üzere başka üniversitelerin kadro zen- ginliğiyle sermaye buian. aslında bilimi.ticaribir an- layışla sadece ve sadece kâra tercih eden bilim bezir- gânlığına ve bezirgânlanna karşıdırL tstanbul Üniversitesi, Atatürkümüz'ün "l'mudu- muzGençlik'' veciz söylemi ile hedeflediği ve hedef- lendirdiği u En büyükjaünmgençliğeyapılmalıdjr..." ilkesinden hareketle. elindeki tüm imkânlannı hakça veeşitlikçi demokrat bir anlayışla öğrencilenne. gele- ceğin aday bilim adamlan olan yüksek lisansiyergenç- lere ve de her türlü ve her alanda bilimsd araştırma yapmak isteyen öğrenci ve öğretim elemanlanna yö- neltmiştir. BEKADEP İstanbul Üniversitesi .\raştırma Fonu'nun özellik- le 1996-2001 >ılı Eylül sonu inbanj'la desteklediğı pro- je sayısı 4686'yı bulmuş. tahsıs edilen ayni ve nakdi destek miktan ise 7.712.271.646.965. -TL'ye ulaşmış olup. harcanan ödenek miktan da 4.597.736.121.599- TL'dir. BenzerihiçbirüniversitedebulunmayanBOim- sel EtkinlikJere Kaülımı Destekleme Progranu(BEKA- DEP) da 1998- 2001 Eylül sonu ıtibanyla 1314 adet proje desteklemış. a>ni \ e nakdı destek miktan 885.212. 129.438.-TL"vi bulmuş. harcanan ödenek ise 783.375.599.826.-TL'dır. Bu muhteşem sonuç, sadece ve sadece istanbul Üniversitesi'nin gittikçe geliştirmeye çalıştığı ve de haklı olarak kı\ anç duvduğu bır olay değil, bütün Tür- ki>e Cumhunyeti üni\ ersitelerinın hedeflediği. örnek alınması gereken ve de yıllardan beri özlemı çekılen gerçek ve gerçekçi bir ginşimdir. tstanbul Üniversitesi. bütün öğrencilerine tüm im- kânlannı kullanarak ve gerekli desteğı sağlayarak ka- üteli \e jeterli yemek servisini en ucuz bir ücrede sun- majiiikeedinmiştir. 2000-2001 eğirim ve öğretim yı- lında bu ücret sadece ve sadece 250.000.-TL idı. Bu dönemde bu hizmet. günün ağır ekonomik koşullan- na rağmen emsallerinin kat be kat üstündeki bır kali- tede ve ucuzluktadır: 400.000.- TL gibı bırücretle su- nulmaktadır. Bu hizmet 6 ayn kampüste: Turan Emek- siz Lokantası başta olmak üzere Beyazıt Merkez Kam- püsü"nde. Edebiyat, Fen ve Su Ürünlen Fakültele- ri'nin veraldıgı Laleli Kampüsü'nde. İstanbul Tıp Fa- kültesi' Çapa Kampüsü'nde: Cerrahpaşa Tıp Fakül- tesi Kampüsü'nde, Orman Fakültesi Kampüsü'nde \e de Avcılar Kampüsü'nde verilmektedır. tstanbul Üni- versitesi, kendi bünyesine bağlı yurtlarda: Cerrahpa- şa Tıp Fakültesi Kampüsü'nde Natuk Birkan; Avcılar Kampüsü'nde ise Ahmet Taner Kışlalı, Mersedes. Çağdaş Yaşam ve Mehmet Can Afacan yurtlannda öğ- rencilerine en çağdaş ve en uygun koşullarda hizmet vermekte olup. bundan kıvanç duymakta ve bu hiz- meti daha da geliştırmeyi amaçlamaktadır. 10'arflünlüktatll İstanbul Üniversitesi Sosyal Tesisleri Enez Kam- pfndaki tesıslerde, geçen yıl örneğinde olduğu gibi 29 Haziran-4 Eylül 200] tanhleri arasındakı 6 dö- nemde, öğretim ve diğer elemanlanmn yanı sıra, öğ- renciler geniş katılımlı olarak 10'ar gürilük tatil dev- relerini birliktepaylaşmaktadırlar. Birögrencınin kah- valtı. öğle ve akşam yemeklen dahil ödediği ücret günlük olarak sadece 3.000.000. -TLÜir, yani bir dö- nemin ücreri sadece v e sadece 30.000.000.-TIJdir. Ku- zey Ege Denizi'nin temiz sulannda yüzmek. çeşitli spor tesislerinden v ararlanarak. geceleri diskoteklerinde gönlünce eğlenmek ve fakülteler arasında kurulan. başka bir deyişle. gençlerin arasında kurulan yeni dostluklarla perçinlenen. öğrencilerin her yıl istekle beklediklen bir tatil dönemi olmaktadır. Üç yıldan beri. Avcılar Kampüsü'nde gerçekleşen, yenı öğrencilerimizın topluca kayıtlan. aileleriylebır- likte adeta bir şölene dönüşmüştür. Aynca sadece İs- tanbul \'eli Efendi Hipodromu'nda gerçekleştirilen Diploma Töreni, başka bır deyişle Mezuniyet Şöleni- miz. öğrenci. aile ve öğretim elemanlanmn. büyük bir coşkuyla paylaşarak kaynaştıgı görkemli bir kaîılım- dır. Istanbu! Üniversitesi \'önetım Kurulu'nda ilgili ya- sa ve yönetmelikler gereğince Dekanlann. Enstitü, Yüksekokullar temsilcıleri ve diğer üyelerin yanı sı- ra. Sağlık Bilimleri. Sosyal Bıhmler ve Fen Bilimle- ri Araştırma Görevlilerinin temsilcıleri ve de aynı alanlann öğrenci temsilcileri yeralmaktadır. Bu uygu- lama, oylan ve her türlü teklıfleriv le katkıda bulunan genç bilim adamı adaylanna ve de öğrencilerinene den- li önem ve değer verildığinı açıkça kanıtlamaktadır. İstanbul Üniversitesi. deprem felaketlerinde İstan- bul Tıp Fakültesi v e Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 'nm tüm imkânlannı bu acılı bölgelere yöneltmış, büyük bir öz- veriyle yaralan sarmaya çalışmış. Edebiyat Fakültesi gibi diğer kurumlan ile de sürekli psikolojik destek hizmetleri sağlamış, aynca kurtarma ekiplen oluştu- rulmuştur. Bu onurlu hizmetler. İstanbul Üniversite- si'nin her zaman Türki>esının emrinde olduğunu açıkça belgelemektedir. Her İstanbul Üni\ ersiteli, tüm mensubu ve mezunlanyla, Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun güzel deyışivle "tstanbul Ünhersiteü olmak bir ay-ncaükür" söv lemıni en içten duyguîarla paylaşmaktadır. Sorumluluk duvgusuna sahip her mensubumuz bu ayncalığın farkındadır. Bizlerin dışmda gelişen üzücü olaylar veya karala- malar. gerçekte istanbul Ünıversitesı'nin soylu suskun- luğundan cesaret almaktadır. Çünkü bilime hizmet, tor> luma hizmet konusunda tstanbul Üniversitesi kendi- ni adamışken. yanıltıcı propagandalar ve gerçek dışı vitrinlemelerdeğil. sadece v e sadece yapılanlan ve he- deflenenleri vakınen görmelc duymak ya da başka bir deyişle bunlara tanık olarak hissetmek. öyle ümıt ediyoruz ki bu çirkin kampanyalarca aldatılan kalem- lere, gerçek kimlıklerince uygarca bir özrün başlan- gıcı olacaknr. Bızler Dekanlar ve Senatörler olarak. tüm zabıtlann ve duyurulann altındaki imzalanmız- la, sorumluluklanmızın bilincinde olduğumuzu her tür- lü yasal ve bilimsel sorumluluğu büyük bir onur du- yarak paylaştiğımızı. Atatürk İlke ve Devrimlennin \ e Cumhuriyetimizin bölünmez bütünlüğünün yılmaz savunucusu olduğumuzu bir kez daha yıneleyerek en içten duygulanmızia ifade eder. saygılanmızı sunanz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle