14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 KASIM 2001 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 TURKIYE Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmır Manısa Aydın Denızlı PB Y PB Y Y Y PB PB 16 13 16 17 19 19 22 20 Sınop PB 16 Adana B 23 Samsun PB 18 Mersin B 24 Trabzon Y 1 5 Dıyarbakır B 19 Gıresun Ankara PB 15 Şanlıurfa B 22 PB 14 Mardın B 20 Eskışehır PB 15 Siirt Konya B 19 PB 16 Hakkâri PB 10 Sıvas PB 14 Van PB 13 Zonguldak PB 15 Antalya B 21 Kars B 10 Marmara'nın baîısı. Kuzey Ege ıle Doğu Karadenız kıyılan sa- ğanak yağışlı, dığer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Ha- va sıcaklığı batıda ar- tacak. Doğuda aza- lacak. Ruzgâr guney ve batı yönlerden ha- frf ara sıra orta kuv- vette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB B B PB Y Y Y Y 8 6 8 15 15 12 14 12 Münih Y 11 Zürih Berlin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y B B Y B Y PB PB 12 11 18 11 24 11 18 19 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Şam PB B A B B B B PB B 8 21 5 16 15 15 13 29 24 Taşkent Tafıran Açık t Çok bututlu Yağmuriu Kariı Sulukar > Gok guraltulu G U N C E L CÜTVEYT ARCAYT REK I Baştarafı 1. Sayfada ğalgaz yatakları ıle ünlü- Kerkük ve çevresini bi- ze bağışlayan "birfırsat". Safire'in "düşsel röportajındaki" öneri medya- mızı heyecanlandırdı. Acaba Başbakan Ecevit de aynı duygularla okudu mu Safire'in yazısını? Zira; Ecevit, Körfez Savaşı'ndan bu yana Irak'ın toprak bütunlüğünün korunmasında Türkiye'nin fevkalade duyarlı olduğunu bir değil, belki elli kez açıkladı. Düşsel bir senaryo ile gerçek arasındaki farkı görecek kadar deneyımli bir siyaset adamı Ece- vit. Bu nıteliğini hâlâ muhafaza ettiğine inanılan bir başbakanın günde 2 milyon varil petrolü sahip- lenerek zengın olacağımızı düşleyeceğıni, üste- lik Kurt sorununu da böylece kökten çözeceği- mizı hayal eden bir senaryoyu benimseyeceğini sanmak olanaklı mıdır? Ne var kı; pek çok konuda Türk ınsanı "hayal ettiği sürece yaşamayı" öğrenmek zorunda. ör- neğin bu hükümetle siyasal iç ve dış açmazlara kadar çözüm bekleyen sorunların zaman içerisin- de arka arkaya olumlu sonuçlanacağını düşle- mek gibi... Sıtmayı önlemek içın sivrısineklerı yok etmeye çalışmak yerine bataklığı kurutmanın asıl hedef olması gereğine değinen ünlü deyişi gidişata ba- karak nasıl anımsamazsınız? Sıstemin kokuşmuşluğundan bir an önce kur- tulmak gerektığını one süren irdelemeler, sanki Türkiye için geçerli değil ya da sistem tartışma- lan sanki başka bir ülke adına yapılıyormuş gibi... Eski Cumhurbaşkanı Demirel, tükenen bugün- kü sistem içinde ülkeyi 2 ayda esenliğe kavuştu- racağını ılan ettı. Siyasal yaşamımıza armağan eyledıği DYP Genel Başkanı Çiller ıse atma mar- tini Debrelı Hasan söylemini herhalde anımsamış olmalı kı "Baba "sından daha insaflı çıktı ve öyle bir hedef açıkladı kı... Duyanın, okuyanın ağzı açık kaldı. Son yıllarda -toplum ruhbilimini de öğrenmiş ol- malı ki- üç ayda ülkeyi karamsar psikolojiden çı- karacağını, bir yılda yüzde 7 büyüme sağlayaca- ğını söyledı. Yüzde 80'lere dayanan enflasyon, ıç ve dış borçlar, nüfusun 25 mılyonunun açlık sınırında ol- ması gibi dev sorunların üstesinden şıpınişı ge- leceğıne inanıyor ki, her sorun Çiller'e vız geliyor vız. Velakın ufacık bir isteğı var: Iktidar olmak! Tık yok Yönetime (daha doğrusu yaşıyla başı eskimış yöneticilere) ve artık ülkeyi taşıyamaz hale gelen sisteme tepkiler sınırötesine taşındı, bizimkilerin umurunda bile değil. Ikı gün önce Cumhunyet'te bir haber çıktı. Ener- ji piyasası başkan ve üyelerinin tayiniyle ilgilı Res- mı Gazete'de yayımlanan kararname, bugün gö- revdeymiş gibi, hükumetten çoktan ayrılan dört bakanın ımzası ile yürürlüğe girdi. Bugunkü Türkıye'de yaşanan böylesi bir reza- let "eskı Türkiye'de" büyük tepkılere neden olur- du. Başbakan'dan ya da yardımcılarından tık yok! Bir başbakan, hükümetı kurarken ortağı MH- P'den Meclis'te sayıca daha fazla olursa başba- kanlığı ıstemeyeceğini gösteren yazılı güvence alırsa... Ortak parti lideri içerde ve dışarda artık gorevden ayrılması istenen bir başbakanın yeri- nı almayı "sıyasi nezaket ve vatan sevgisi ıle bağ- daştıramayacağını" söylerse... ötesini berisini boş verin. Ne sistemı değiştır- mek ne de ekonomik, sosyal sorunlardan bir an önce esenliğe çıkma olanağı bulunabilir. Bu koşullarda "sistem değişmedikçe krizlerin bitmeyeceğı "ne değinen demeçler sadece iaf o- la berı geleden öteye geçer mi? ANAP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mum- cu'nun güvenoyundan söz etmesi, ortakları deh- şete düşürdü. Oysa Mumcu, yeni oluşumlara yol açacak bir "seçenek"sundu: Güvenoyunu ya yeni oluşacak bir hükümet ya da yeni bir başbakanla yeniden kurulacak bu- günkü hükümet isteyebilirdi. "Rapor"un püf noktası güvenoyundan kaynak- lanıyor. Hükümetteki çatlak, ıktidardan gidip de gele- memek korkusuyla oluşan bir çatlak! RaufDenktaş, Rumlann kendüerinimeşru 'Kıbrıs hükümeti'olarak gördüklerinisöyledi: Azınlık olmadığımızı göstermeliyiz LEFKOŞA (AA) - KK- TC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rumlann, kullan- dıklan "Kıbns hükümeti" unvanını terorizmle çaldık- lanm ve bu nedenle Türk yetkililerin uyanları karşı- suıda tedirgin olduklanm belirterek Kıbns TürkJe- ri'nin azınlık ohnadığım bütün dünyaya kabul ettir- mek mecburiyetinde olduk- lannj söyledi. Cumhurbaşkam Denktaş ve diğer üst düzey KKTC yetkilileri ile Dışişleri Ba- kanlığı Müsteşan Büyükel- çi Uğur Ziyal, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Haya- fi Güven ve Ziyal'ın heye- tindeki yetkıliler arasında Cumhurbaşkanlığı 'nda Kıbns konusunda değerlen- dirme toplantısı yapıldı. Toplantının başında açıkla- ma yapan Denktaş. Rum ta- rafında, Başbakan Bülent Ecevit ve Dışişleri Bakanı AB y ye Kıbns için sert mesaj • Baştarafı 1. Sayfada dan izlediklerini belirtti. Orgeneral Tolon, "Güney Kıbns Rum V'önerimi'nin Av- rupa Birliği'ne tam üye olma çabası içindeyken sürdürmekte olduğu aşın silahlanma faaliyetinin önümüzdeki dö- nemde yaratılacak yeni oldubittilerin hazıriığı olduğu açıkça tarafimızdan al- gılanmaktadır" dedi. Yunanistan ile Rum yönetiminin, Doğu Akdeniz'de yeni oldubittiler yararma ko- nusunda yürüttükleri faaliyetin AB tara- findan dikkate almmasmı isteyen Orgene- ral Tolon, A\Tupah yöneticilerin tuzağa düşmemesi dileğinde bulundu. Tolon uya- nlannı şöyle sürdürdü: "Aynca Avrupa Birliği'nin Güney Kıbns Rum yöneti- mini üye yapmak konusundaki ısrarü, yanüş uygulamasının, Güney Kıbns Rum yönetimini Kıbrıs konusunda çö- züm arayışlanndan uzaklaştırdığını, bunun da taraflan gelecekte, önemli olacağına inandığım bir kriz ortamına sürüklediğini değerlendiriyorum. El- bette durumu yakınen izleyen Türk Si- lahlı Kuvvetleri, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye'nin Do- ğu Akdeniz'deki haklannı koruyacak, yaratılması düşünülen her rüriü oldu- bitri de dahil rüm tehlikelere karşı ko- yacak güçtedir ve kararlılıktadır. Bunu açıkça ifade etmek istiyoruz." tsmail Cem'in açıklamala- n nedeniyle büyük bir kar- maşa ve tedirgınlik olduğu- nu, Rumlann ne söyleye- ceklerini bilmez hale gel- diklerini vurguladı. Denk- taş, Rumlann kendilerinı meşru "Kıbns hükümeti" olarak gördüklerini ve Kıb- ns Türkünü azınlık olarak tanımladıklannı belirterek "Rumlann 38 yıldır, memleketin her şeyini sö- mürdüklerini, iki toplu- mun ismi olan c Kıbns Cumhuriyeti" unvanını te- rör eylcmleriyle çaldıktan sonra gerçekten de meşru 'Kıbns hükümeti' oldukla- nna inandıklarını" söyle- di. Rumlann, bu tutumu karşısmda KKTC'yi güç- lendirmekle yükümlü ol- duklannın altım çizen Denktaş, şöyle konuştu: "Eğer biz devletimize sa- hip çıkmazsak ve Kıbrıs Rumlan Kıbrıs'ı alıp AB'ye götürebilirlerse biz neyiz azınlıktan başka. Azınlık olmadığımızı bü- tün dünyaya kabul ettir- mek mecburiyetindeyiz. Zor bir egzersiz olabilir, a- ma akıl yoluyla bu gerçe- ği anlatabileceğimize ina- nıyorum. Yeter ki evvela biz kendi kendimize ina- nalım." Büyükelçi Ziyal da Türkiye 'nin her zaman Kıb- ns Türkünün yanında ola- cağını vurguladı. KKTC Güvenlik Kuvvetleri Ko- mutanı Tugğeneral Galip Mendi ileTürkıye'nin Lef- koşa Büyükelçisi Güven'i de ziyaret eden Ziyal ve be- raberindeki heyet, saat 12.00'de Ankara'ya döndü. Bağımsız Milletvekili İrtemcelik Kıbrıs için kapah oturum istemi ANKARA(Cumhu- riyet Bürosu) - Bağım- sız Istanbul Milletveki- li Mehmet Ali trtem- çelik,TBMM'deKıbns konusunda kapah bir oturum yapılmasını is- tedi. trtemçelik, "Bu suretle. banşçı dış po- litikamızın esaslanna uygun olarak evvelce alınmış kararlar ve ev- riJen küresel ve bölge- sel veriler ışığında, bundan böyle izlen- mesi uygun olacak yol ve yöntemler konu- sunda hükümetimize ulusal bir direktif ve bu çerçevede topyekûn destek verilmesinin mümkün olacağı inan- cındayım" dedi. Cem'e tepki irtemcelik, yaptığı yazıh açıklamada Dışiş- İeri Bakanı tsmail Cem'in Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Kıbns konusunda yaptığı "ya- kın evveliyattan ko- puk ve güncel gerekçe- lerle beslenmesi ihmal edilmiş" açıklamalann şaşkmlık ve tepkilere y- ol açtığını söyledi. Kıb- nsın bir "ulusal dava" olduğunu vurgulayan İrtemcelik şu görüşleri dile getirdi: "Kimi yo- rumculann değerlen- dirdikleri üzere, Kıb- ns'ın parti içi yarış- malara malzeme edil- meye veya taşınama- yan bir gündemi göz- İerden kaçırmak için araç olarak kullanıl- maya kalkışılması ka- bul edilemez bir haflf- lik olur. Diğer yandan, bir kısım yorumcula- nn ileri sürdükleri gi- bi söz konusu vurgulu söylem yakın gelecek- te verilebileceği akıl- lardan geçirilen oran- tısız ödünleri günü geldiğinde kamuoyu- muza makul, hatta makbul göstermek manevralarının ön ha- zırlığı ise böyle bir zihni yönelimi kabul etmek hiç mümkün değildir. Türk tarafı, kuşkusuz Kıbrıs da dahil olmak üzere, Türk-Yunan ihtilafla- nnın ortak bir gelece- ği birlikte inşa etme anlayışıyla makul çö- zümlere kavuşturula- bilmesi için kendi pa- yına düşecek esneklik- İeri ortaya koyabilme- li, çözüm ürermesi ola- sı inisiyatifleri alnıak- ta kendine güvenerek hareket etmelidir. An- cak Sayın Mesut Yıl- maz'ın yıllar önce isa- betle vurguladığı gibi, Kıbns konusunda ulu- sun kabul edemeyece- ği ödünleri vermek hiçbir cumhuriyet hü- kümerinin harcı ve haddi değildir." Eşiyle birlikte ttafya'ya giden Farih Terim'i havaalanında Elazığ Bağımsız Milletvekili Mehmet Ağar uğurladı. (Fotoğraf: AA) Sinyor Terim7 kibriyedi KüLTÜR • SANAT www.perarekkiin.ceni.tr - www.sinemafilin.cmn - (O 212) 293 •» 7* 6. ULUSLARARASIMİLANO FİLM FESTİVALİ f^- "ENİYİFİLM" 12. AR1BURNU ODÜLLERİ. "JÜRI OZEL ÛDÜLÜ" 1981-2001 B İ Z İ m TİVatrO YirminaYıl Ölüm UykudaydıYazan Cuma Boynukara - Sunan Zafer Diper .Diper boğuculuğu yansı'malcta ustalojmış. Yıllard:r sürdürdüğü Yorgı'da da aynı karobasonortamını farklıbiranlahmlasunduğunudüsünürsek.Oyunungördöğü büyük ilginin, insanların tiyatroyoyainızca k^a daâ'.'rrA için gitmectrğinî gösteraıği r Diperin sahne ormar.sı, beden dili az rastlar r lürden. Altan Koman - ATILIM [ Oyun çok önemli ger;eklikfere parmak basıyor Günaör Gençay • EVRENSEL ' ' yicılefi derinden elkiledi. Birisinin bayıîdığı, bir diğerinin hıçkınklarla salonu terk ettiği oyun, diktatödükler n düjiir.en insaplara yaptığı işkence üzerine bir bayapıt niteliğindeydi. VVeefe/y Nevvspoper-LONDON/ Diper'in büyük f l i l d i i M i i V l b ' i l d i i b b l ' ,'STANBULAKADEMI 24963 97 12 00-14 Î5-16 00-18 15-20.00-2).15 ANKARA METROPOL 425 74 78 12 00-13.30-15 00-16.30-18.00-19.30-21.30 ZMİR KONAK 4832191 12.15-1430-1645-1900-21.15 MERSiN GEDC 23889 61 11.30-13.45-15.30-17.30-19.30-20.45 MKM İRTİBAT: 0.212.2518506 - 07 yp ğ y y pp p y perforrnansla serailedişi, Mauricio Varelb'yı izleseydiniz,bülün. bu yaşanılan'orı . sonradan anI atqcak tek bir kişinin bile kal.Tias rdan korkardınız. CeUA Bafkmgıç • RADIKAL/ Diper, mükemrael bir konsonlrasyon-performansla Olüm Uykudp/dıVlg Avrupa lurnesinin ilk oyağı olan EerİJn'deydi. Hüseyin Kava-OZGÜR POUTIKA/ Oyun, vaşanon son olaybrla çokışso da, terrel olarak, her zman yaşanabilir olanı anlatıyor. Mekem KerrarCUMHURİYET Turne Nedeniyle Yalnız 7 Kasım Çarşamba Saat:2O.OO KADIKÖY HALK EĞİTİM MERKEZİ nd, Tel (0216) 330 10 2 7 İlanlarınız İçin (0212)293 89 78 perareklam@perareklam com tr [email protected] NtLGÜN CERRAHOĞLU "Berlusconı, Terim gibi sıkı bir Napolyon hayranı. tki Napolyon bir arada nasıl ban- nacak?" (19 Haziran) diye yazmıştun Terim, Milan'a giderken. Beklenen oldu. İki Napol- yon fazla geldi bir takıma. Milan yönetımi bir telefonla imparatorun işini bıtirdi. "Terim'in Milan serüveni soluk ahp ver- mek kadar kısa, 112 gün sürdii" diye yazı- yor "Corriere della Sera". Bunun nedenlen- ni tahlil eden Italyan gazetesı. "Terim'in, ta- nımadığı. kendisine ait olmayan bir dünya- da barınamadığını" söylüyor. Mılan'ın "gös- teri futbolu ile birlikte sonuç almayı hedef- leyen" Zacheroni döneminin karizması ile şartlandığını, imparatorun "agresif ve gör- kemU" bır futbol için takıma çağnlmış oldu- ğunu yazan gazete, Terim'in yarattığı hayal kı- nklığını şöyle özetliyor: "Terim halbuki hep bocaladı. Ne kendisinden istenen oyun ka- litesini tutturabildi, ne istenen sonuçlan ala- bildi. Terim ile takımın çahşma kültürü sü- rekli çatıştı. Kendisine nıeydan okuyan bir ortam içinde olduğunu fark eden ve Ance- lotti'nin gölgesini ensesinde hisseden Terim, Yunan futbolcunun itirafı Kazandıklan maçın tekrannı istediler ATİNA (AA) - Yunanistan Birinci Fut- bol Ligi lideri Olimpiakos Pire, futbol- culan StelyoYannakopulos'un, Aega- leo takımıyla pazar günü yaptıklan ma- çın bitimine 7 dakika kala penaltı yap- tırdığını itiraf etraesi üzerine, 4-3 ka- zandıklan maçın tekrannı istiyor. Olimpiakos Kulübü Başkanı Socrates Kokkalis. günlük spor gazetesi Protetü- tis'e yaptığı açıklamada, takımının hak etmediği puanlara ihtiyacı ohnadığını, bunun için yetkililere maçın tekrar oy- natıhnası için çağnda bulunduklannı bildirdi. Orta saha oyuncusu Stelyo Yan- nakopulos, kendine ait internetteki site- sinde, maç 3-3 berabereyken penaltıya neden olan hareketi kasıtlı yaptığını iti- raf ederek "Bu önceden planlanmış değildi, her şey o anda gelişti. O anı hatırlamak dahi istemiyorum" dedi. Bir yetkili ise bu konuda henüz resmi bir talepte bulunumıadığım açıkladı. Geçen yılın şampiyonu Olimpiakos, 5 haftası geride kalan ligde AEK Atina'nın 1 puan önünde 13 puanla lider durumda. Aegaleo ise 14 takımlı ligde 1 puanla son sırada bulunuyor. zaaflarını dışa vurdu. ttalya döneminde onunla yakın işbirliği yapanlar bildikleri Terim'i tanımakta güçlük çektiklerini söy- lüyorlardı. Sessizhğe gömülen Terim'in key- fı kaçmış, imparator depresyona girmişti. Terim giderekiçinekapandı.Budurum ta- raftarlarla da arasına mesafe sokru.Teknik adaının siirekli değiştirdiği takım (13 maç- ta 16 değişik formasyon) karşısında şaşkın- lığa kapüan oyuncular artık ineğin trene bakması gibi' bakıyordu ona. Taraftarların kendüerini takımla özdeşleşrirmesini güç- leştiren bir durum yarattı bu. En son Tori- no maçı gene bu yüzden kaybedildi. Ertesi sabah Berlusconi'nin de onayını alan Gallı- am harekete geçti.."Terim'in kovulma habe- rim 50 bin dolarlık kaşe karşılığında "takım felsefesi" üzerine yaptığı Swıssotel toplantı- sında aldığını vurgulayan Italyan gazeteleri, bunu kaderin garip tecellisi olarak görüyor. Milan'dan başanlı takun kuramadığı için atı- lan antrenörün, "takım felsefesi", "takım ba- şansı" üzerinde uzman kesihniş ohnasını iğ- neli bır dille alaya ahyorlar. Açıklamalanyla dalga geçiyorlar Tenm'ın popülizminı. "yeryüzünün kade- rini etkileyecek düşüncelere sahip biri gibi" esip üfleyen iddiah açıklamalarını ti'ye ahyor- lar. "Beni asnıak isteyenlerin ipi daima ko- par. Buna muvaffak olamazlar!" gıbı... Türk futbol geyiğinden Italya'ya ihraç etmeye kal- kıştığı yüksek perdeden açıklamalan>la dalga geçiyorlar. "Repubblica'* örneğın: "Milan bu tür anlayışla yönetilecek bir takım değil- dir" diyor: "Neticede kendisine Ruı Cos- ta'dan Umife dek istediği rüm oyuncular verildi... Milan yöneticilerinin Terim'den is- tediği tek bir şey vardı; başan ve sonuç..." Italyan futbol camiasının rekabetçi yapısını ıyi tanıyanlar. Terim'in Italyan basınına despotbir kibırle yaklaşmış olmasının da hata olduğunu hatırlatıyor ve gelinen noktada bu "kibrin" önemli payı olduğunu belirtiyorlar. Ve "Sin- yor Terim, Milan gibi yıldız, büyük bir ta- kıma gitmeden önce, Italya'nın nispeten da- ha vasat takımlarında bir siire pişmeliydi" diye de eklemeyı unutmuyorlar. İmparatorun bu arada "uygarhklar çatış- ması" girdabından da gemş pay aldığı kuş- kusuz.ficizkulelere yapılan saldınnm ardından hiçbir Batı ülkesinde görülmeyen bir hızla "uygarhklar çatışması" iklmıine giren ltal- ya'da bu söylemın en ön saftakı temsılcisi biz- zat Tenm'ın patronu Berlusconi ohnuşru. "Batı, tslam uygarhğından üstündür" diyen ve bu nedenle hem Batı hem Islam âleminde ırkçılıkla suçlanan, ağır eleştirilere hedef olan Berlusconi karşısında imparator sessiz kahnayı yeğledı. Bu u*kçı ortamda Milan'a rakıp taknn- lann taraftarlan maçlarda işı "Terim Tale- ban " şeklinde pankart açmaya dek götürdüler. Ankara ciddiye almıyor Saddam karşıtı senarisûer işbaşında ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD'nin Taleban ve Usame bin Ladin'e yönelık "Sonsuz Özgürlük" operasyonunun Irak'a da yönehnesini ve Saddam Hüseyin yönetiminin devrilmesini isteyen "Irak senaristleri" yeniden iş başında. En son New York Times yazan YVilliam Safire'in dile getirdiği iddialar Ankara'da ciddiye alınmazken Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu, Irak'a yönelik bır müdahalenin doğru ohnayacağrnı kaydetti. 11 Eylül saldmlanrun ardında Irak yönetiminin olmadığına ilişkin rüm açıklamalara karşın uluslararası terorizme karşı yapılan operasyonun bu ülkeye de yayılmasını isteyen ABD'li çevrelerin çabalan sürüyor. Türkiye açısuıdan yaşamsal önemi bulunan Irak'a yönelik bu tür iddialann Washington Post ve New York Times gibi önde gelen gazetelerde yer alması kaygıyla karşılanıyor. William Safıre geçen aylarda bir yazı yazarak Ladin'e bağlı 400 kişilik bir militan grubunun Kuzey Irak'ta Türk smınnda konuşlandığını ve bölgede Islam devleti kurma çabasında olduğunu öne sürmüştü. Safire'in ABD'nin eski başkanlanndan Richard Nixon ile yaptığı hayali röportajda dile getirdiği görüşler de Ankara "da ciddiye alınmadı. Safire, Türkiye'nin Kuzey Irak'ı işgal etmesi gerektiğini, böylece mah' kazanç sağlayacağım ve AB'ye gireceğini, ABD'nin de Saddam Hüseyin den kurtulacağını savunmuştu. Dışişleri yetkilileri, ABD'de önemli bir kesimin operasyon kapsamına Irak'ın da alınması çabasında olduğunu. ancak Türkiye'nin ABD'den gelen resmi bilgilere atıfta bulunabileceğini bildirdiler. ABDnin Türkiye'nin Irak'a müdahale olasıhğından duyduğu kaygıyı anlayışla karşıladığmı belirten yetkıliler, "11 Eylül saldırılarının ardında Irak olduğuna ilişkin somut bir kanıt bulunmadığı ABD'li makamlarca birçok kez dile getirildi" dediler. Çakmakoğlu: Irak'a müdahale doğru olmaz Milli Sa\oınma Bakanı Çakmakoğlu da Hrrvatistan'a hareketinden önce düzenlediği basm toplantısmda Irak ve Kuzey Irak ile ilgili sorulan yanıtladı. Basmda yazılanlann kendisini ilgilendirmediğini anlatan Çakmakoğlu, şu görüşleri dile getırdi: "Kuzey Irak'la, terörist saldırı dolayısıyla Ladin, El Kaide, Taleban üçlüsünün ilişkileri, terör bağlantüan, finansman kaynakları, orada eğitildikleri gibi ciddi ilişkiler, bilgiler, belgeler bulunmadığı takdirde Irak'ın bir müdahale alanı olmasının doğru olmadığı görüşündeyiz. Kuzey Irak ve Irak'la ilgili görüşümüz budur. Kaldı ki Körfez Krizi'nden sonra o tecrübeleri yaşamış bir Türkiye'nin Kuzey Irak'a veya Irak'a yönelik öyle bir harekât sonrası büyük öîçüde sığınmacı hareketine, daha evvel yaşadığımız olumsuzluklara maruz kalacağı için taraftar olmaz." Çakmakoğlu, bir başka soru üzerine de Türk askerlerinin Kuzey Afganistan'a gönderihnesinin bazı hazırlıklar gerektirdiğini belirterek "Gidilecek yerdeki hazırlıklar bu işin içinde olabilir. Bunun çok merak edilecek bir tarafı veya sizin sorunuzun icabı olan bir gecikme gerekçesi olarak düşünülmesi doğru olmaz" yanıtmı verdi. Nüfus cüzdanımı kaybettim. BÜLENT ARSLAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle