25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 KASIM 2001 ÇARŞAMBA 10 D U N Y 4 V E T U R K I Y E dishab@cumhuriyet.com.tr Dışişleri Bakanı Harrazi, Türkiye'nin birlik gönderme kararım kınadı Tahran'la göriiş aynlığı X2arrazi'nin Ankara ziyaretinde, Afganistan operasyonu ve uluslararası terorizmle mücadele konulannda görüş aynlıkları aşılamadı. ANKARA (Cumhuriv«Bürosu) -Türkiye ile tran, Afganistan ope- rasyonu ve bölgeye asker gönder- me konulannda anlaşamadı. îran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi'nin dünkü ziyaretinde, ikili ilişkilerin geliştirilmesine dö- nük olumlu adımlar atılırken, Af- ganistan operasyonu konusunda görüş farklılıklan aşılamadı. Ön- ce Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile bir araya gelen Harrazi. Cumhur- başkanı Ahınet Necdet Sezer, Baş- bakan Bülent Ecevit ve Meclis Baş- kanı Ömerlzgi tarafından ayn ay- n kabul edildi. Cem ve Harrazi, gö- rûşmelerinin ardından basuı top- lantısı düzenlediler. Harrazi konuşmasında, ABD'nin Afganistan operasyonuna eleşti- riler yönelttı. "Afganlar kendi iş- lerinekanşdmasmıisteoıey«nmsan- lardır. Afganistan sorununu, Af- gan halkırun kendisinin çözmesi gerekü-"diyen İranlı Bakan, Tür- kiye'nin asker gönderme karanna ilişkin bir soru üzerine de"Yaban- cı güçlerin Afganistan'a müdaha- lesi sorunu daha vahim hale geti- rir" uyansmda bulundu. Konuk bakan, "Biz, İslam iiJke- lerine herhangi bir gücün ya da devletin saktarmasmdan yana de- ğjfiz" diye konuştu. Cem, Harrazi'nin Türk askeri- nin bölgeye gönderilmesi konsun- daki eleştirilerine "Bonlar, Sayın Harrazi'nin kendi düşünceleridir. Bazıkonularda farh yonımlanmız olabilir. Türk askeri. Afganistan'a sakhracakbir güç değildir, tam ak- sine Afgan halkının terorizmden kurtulmasına katkıda buhınacak bir güç olacakür" yanıtmı verdi. Ecevit, Harrazi'yi kabulünde tran'ın terörle mücadele konusun- da son dönemde gösterdiği işbir- liğinden memnuniyetini dile geti- Diplomatların yorumu: Türkiye'nin giiçlenmesı korkutuyor • Ankara'ya göre Tahran, ABD operasyonunun ardından bölgede dengelerin kendi aleyhine gelişeceğinden endişeli. AYHAN ŞfcVIŞEK ANKARA - Afganistan operasyonu- na destek konusunda anlaşamayan Tür- kiye ve Iran, bu ülkenin geleceği konu- sunda ise yakın göriişleri paylaştı. Öci ülke, Talebarfın iktidardan uzaklaştınl- ması üzerinde uzlaşırken, tüm gruplan temsil edecek bir yönetimin işbaşına gel- mesi gerekliliği üzerinde durdu. tran Dışişleri Bakanı Kemal Harra- zi'nin Türkiye'nin Afganistan'a asker gönderme karannı eleştirmesi, Anka- ra'da "Iran, Türkiye'nin Afganistan'm ge- leceğinde daha etkin olmasından endişe duyuyor. Müslüman ülke olarak rakip Türkiye modeünin bölgede güçlenmesin- den kâygdı" şekJinde değerlendirildi. 'ABD'yk tarihsel düşmanlık' tran' ın Afganistan operasyonuna kar- şı çıkması da, ABD ile "tarihsel düş- manJık" ve Tahran yönetiminin operas- yonun ardından kendi aleyhine değişe- bilecek bölgesel dengelerden kaçınma- sı olarak yorumlandı. Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile Har- razi'nın görüşmesinde Cem'in AB ile tslam Konferansı Örgürü (tKÖ) arasın- da gerçekleştirilmesini önerdiği "Me- deniyeüerin Uyumu" konferansı da ele alındı. Türk tarafı, Cumhurbaşkanı Mu- hammed Hatemi'nin bir"Medeniyederm Diyaloğu" tezine büyük değer verdiğini vurgularken. Ankara'nın girişiminin si- yasi yam daha ağır basan yeni bir uygu- lama olduğunu anlatmaya çalıştı. HARRAZİ ANKARA'DAYDI - tsmail Cem'le görüşen Kemal Harrazi, Afganistan'da bütün gruplann şemsiyesi altmda oluşturulacak bir yönetimin işbaşına gehnesinin, Tür- kiye ve tran'ın ortak düşüncesi olduğunu söyledi (Fotoğraf: AA) rirken, "Terorizmintamamenön- lenmesirçingerekenteryapdmah'* uyansmda bulundu.Türİdye'nin birliğine yönelik hareketleri ber- taraf etmek için ellerinden geleni yaphklannı söyleyen Harrazi ise buna örnek olarak. bir süre önce bir grup PKK'liyi Türkiye'ye tes- lim etmelerini gösterdi. •Şorumlu Suudi Arabistan' Harrazi, Taleban'dan lran'ın da çok çektiğini, Afganistan'm bu- günkü durumundan Taleban'a des- tek veren Suudi Arabistan'ın so- rumlu olduğunu söyledi. Hava harekâtınm hiçbir işe ya- ramadığının görüldügünü öne sü- ren Harrazi, "Operasymdabm ka- dar srvil öldü, hiçbir başan sağ- lanamadı. Kara harekâtı olma- dan başan sağlanamaz. Bunun için de Kuzey ittifakı daha çok destekknmeir dedi. Harrazi, Sezer tarafından kabu- lünde tran Cumhurbaşkanı Mu- hammed Hatemi'nin davetini yi- neledi. Sezer'in uygun bir za- manda tran'ı ziyaret edeceği öğ- renildi. Sezer'in, iki ülke ilişki- lerinin ve güven ortamının son dö- nemde "içişlerine kanşmama" ilkesi temelinde her alanda geliş- mesinden duyduğu memnuniye- ti dile getirdiği; içinde bulunulan uluslararası koşullarda da güven- lik alanındaki işbirliği düzenek- lerinden etkili biçimde yararlanıl- masının ayn bir önem kazandı- ğuu vurguladığı kaydedildi. Türkiye-Iran tş Konseyi'nin kurulmasına ilişkin protokol, Har- razi'nın ziyareti sırasnıda imza- landı. tki ülke arasında ekono- mik işbirliğinin güçlendirecek an- laşma ile ticaret hacminin yıl so- nuna kadar 2 milyar dolann üze- rine çıkanhnası hedefleniyor. Cumhurbaşkanı 'nın Tacikistan ve Gürcistan gezisi bugün başlıyor Sezer'den iki kritikziyaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Tacikistan ve Gürcistan 'ı kapsayan 3 günlük gezisi bugün başlıyor. Afganistan operasyonu nedeniyle önem kazanan Tacikistan'da Afganistan'm devrik hükümet başkanı Burhaneddin Rabbani ile de görüşmesi beklenen Sezer, Rusya ile gergin günler yaşayan Gürcistan'a da destek ziyaretinde bulunacak. Sezer, 7-8 Kasım günlerinde Duşanbe'de, 8-9 Kasım günlerinde de Tiflis'te görüşmeler yapacak. Sezer'in Tacikistan gündemini Afganistan operasyonu oluşturuyor. Tacikistan'da Devlet Başkanı tmamaB Rahmanov ile bir araya gelecek olan Sezer, Türkiye'nin desteğini iletecek. RabbanPyfe görûşme Sezer'in Duşanbe'de yaşayan devrik Afganistan Başkanı Rabbani ile de bir araya gelmesi bekleniyor. Sezer'in Rabbani ile görüşmesi durumunda Taleban sonrasında ülkede oluşturulacak geniş tabanlı hükümet gündeme gelecek. Cumhurbaşkanı, Gürcistan'da Devlet Başkanı Eduard Şevardnadze ile bir araya gelecek. Rusya ile gerginlik yaşayan Şevardnadze, geçen hafta kabineyi değiştirmişti. tki ülke liderinin, Kafkasya'daki gelişmeler, petrol ve doğalgazm dünya pazarlanna taşınması, Kars- Tiflis demiryolu ve 3. sınır kapısının açılması konulannı da ele almalan bekleniyor. ÖRÜŞ/Prof. Dr. t. REŞAT ÖZKAN (EmekliMüsteşar) Bakan Cem bu anlatımıyla bize bu izlenimi vermeye çalışıyor, ama asıl anlatmak istediği başka. Konuya iliş- kin olarak Türkiye açısından vermeye ça- lıştığı izlenim şu: "Biz; Türkiye olarak te- rörden çok çektik; bu nedenle terörle mücadele, öncelikle, bizim mücadele- mizdir." Bize, Türkiye'ye, vermeye çalış- tığı izlenim, sanınz, işte budur. Konu, ABD'nin çıkarlan açısından alın- dığında ise anlatılmaya çalışılan şudur: "ABD bir saldınya uğradı. Bu doğrudan bize de yapılmış bir saldındır; böyle bir durumda ABD nereye, biz oraya. Biz Türkiye 'den dünyaya bu gözlerle bakıyo- ruz." İşte, bu da ABD kamuoyu ve yöne- timi nezdinde vermeye çalıştığı izlenim. Neden böyle bir açıklama yapma ge- reğini duyduğunu söytemek Bakan Cem'e düşüyor. Bizim, bunun ötesinde, söyle- yeceğimiz, yalnızca bir spekülasyon olur Asker Gönderme Karan ve Gerçekler (2) ve biz de bunu yapmak istemiyoruz. Gö- rüldüğü gibi oldukça çok yönlü ve kur- nazca bir açıklama, ancak yeterince do- yurucu ve zekice değil. Defalarca yazdık ve de söyledik: 11 Ey- lül saldırısı acımasız ve tüyler ürpertici bir terörist eylemdir. Gerekçesi ve ama- cının neler olduğu, bu saldınnın tanımlan- ması konusunda, kesinlikle söz konusu edilemez... Kutsal yaşam hakkını ortadan kaldıran ve masum insanların acı çek- melerini hedefleyen hiçbir eylem, ne ad ile gelirse gelsin, koaınmayı hak etmez, edemez. Tüm insanlık olarak bu türden eylemlere karşı çıkmadıkça, dünyada hiç kimseye rahat, huzur yoktur. Türkiye de, terorizmle savaşım konu- sunda, uluslararası boyuttayapılacakolan çalışmalara, elbette, destek vermeli, üs- tüne düşenleri yapmalıdır, ancak bu ge- rekliliğin, ABD'nin başını çektiği bir sava- şın kendi savaşımız gibi algılanması ve bu savaşa kendi askerimizin gönderilmesi yoluyla doğrudan katılmak biçiminde yo- rumlanması hiçbir btçimde kabul edilemez. Kurtuluş Savaşı'nın sonunda gelen ut- ku, bağımsızlık ve özgürlük umudunun aydınlattığı yurtseverlik destanlan ve bü- yük özverilerle dolu bir yolda azim, karar- lılık ve kahramanlıklarla sürdürülen şanlı bir yürüyüşle elde edilmiştir. Mustafa Ke- mal "Bağımsızlık benim karakterimdir" derken bağımsızlığını yeterince gözetip ko- ruyamayan bir milletin ileride ne türlü bü- yük sorunlar, dış talepler ve baskıiarla kar- şı karşıya kalabileceği gerçeğinin ve teh- gündemindeki IMF çıkışlı parasalcı po- ütikalarla -ekonomik politika değil- çok büyük ölçüde dışa bağımlı bir hale geti- rilmiştir. Alınmış olan bu asker gönderme karannın altındaki gerçek de işte budur. Türkiye, bu noktaya, kendi olanaklan- na yeterince eğilmemekten, kaynaklannı kendi ulusal çıkarlan doğrultusunda kul- lanamamaktan, kendi ulusal çıkarlannı ih- mal etmekten dolayı geldi. Içinedüştüğü- müz bu durumdan kurtulmanın yolu, ay- nı çizgiyi izlemekten, bağımlılığımızı da- ha da arttırmaktan geçmiyor. Alınan bu son karar ve bu kararın gerekçesi bağlamın- da yapılan açıklamalar ise bu çizgide her- hangi bir değişikliği işaret etmiyor. Asıl düşünmemiz gereken sorun. işte budur. BİTTİ MERHABA NECATİ DOGRU Turgut Ozalla Berzah Âlemi'nden Röportaj! Gazeteci: Alo... Alo... Biiipp... Biiipp... Biiipp... Hay Allah, hatlar meşgul... Tinn... Tinn... Tinn... Gazeteci: AJo... Ben Cumhuriyetten arıyorum... Sayın Turgut Özal ile gö- rüşmek isterim... Özal: Buyurun benim... Gazeteci: Siz misiniz... Çok şaşır- dım... Telefonlara da siz mi çıkıyor- sunuz... Ben özel kalem sekreteri sanmıştım. Özal: Burada öyle özel kalem, özel uçak. Göcek denizi, işadamı yatı yok... Burası öbür dünya... Gazeteci: Bu yüzden aramıştım... Özal: Ne istiyorsun? Gazeteci: Eeee... Nereden başla- sam? Şaşırdım. Istanbul'a kış geldi, yağmur, çamur. soğuk... Cehennem- de havalar nasıl? Soğuyor mu? Özal: Ben nereden bileyim? Gazeteci: Orası cehennem değil mi? Ben cehennemi aramıştım. Özal: Siz gazeteciler hiç değişme- yeceksiniz. Hepyarım bilgiyleyetinir- siniz. Ben şimdi Berzah Alemi'nde- yim. önce kıyamet kopacak... Sonra Mahkeme-i Kübra (Büyük Mahkeme) kurulacak. Huzur-u ilahi'nin hesabına çekileceğiz... Sonra cehenneme... Gazeteci: Amerikalı gazeteci Wil- liam Safire diye birisi cep telefonuy- la cehenneme bağlandı... Dünyadan göçmüş eski ABD başkanı Richard Ni- xon'la konuştu... Ben de telefon nu- marasını ondan aldım... Yani Hıristiyan ABD'li başkanlar ölünce cehenneme gidiyorlar. Peki bizim Müslüman cum- hurbaşkanlan ölünce niçin Berzah Âle- mi'nde kalıyor? öbür dünyada da mı zengin ülke - fakir ülke aynmı var? Özal: Hiç olur mu, iki gözüm, VVilli- am Safire yanlış yazmış. Hem o Willi- am Safire, çanakçı birgazetecidir, ben Semra ile ABD'ye gittiğimde, Prezi- dent Bush bizi onunla tanıştırmıştı... Gazeteci: Nasıl çanak yani? Özal: Anla işte... Beyaz Saray'a ya- kın gazeteci... Başkan'ın kulağına üfür- düklerini, özel haber aldım diyeyazar... Kamuoyu oluşturur. Halkı uyutur. Biz de de vardı onlardan benim döne- mımde... Köşk gazetecileri diyorlardı onlara... Konuşurduk... Gazeteci: Yeni Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer, çanak gazeteci- liği bitirdi. öyle orta yerde, merdiven başında. kapı aralığında, otel odasın- daj konuşmuyor. Özal: Neyse... Konuya gel... Ni- xon ne demiş ABD'li gazeteciye te- lefonda?.. Gazeteci: Türk kartı demiş! Özal: Anladım, eski hikâye... Gazeteci: Nereden anladınız? Özal: İki gözüm, Türk askerinin Ku- zey Irak'agirmesi, Musul'u, Kerkük'ü alması... Orada bir bağımsız Kürt dev- leti kurulması... Hep ABD'nin bizi gö- türmek istediği noktadır... Benim za- manımda da önermişlerdi... Ben de bu- nu kendi fikrım gibi siz gazetecilere ve Türk halkına yutturmuş, hatta "Musul ve Kerkük bölgesinden günde 2 mil- yon varil petrol çıkar. Türk ordusu da Kuzey Irak'a girerse, Ortadoğu hari- tasını değiştiririz. Türkiye'nin bolpet- rolü olur. Birkoyup, üç almış oluruz" demiştim. Ve kendimi tutamayıp Ge- nel kurmay Başkanı Necip Tbrum- tay'a Sür Mehmetçik'i Kuzey Irak'a" diye baskı yapmıştım. Paşa da "Ben Amerikan dolduruşuna gelip ülkemi kanlı, pis, kimsenin ne olacağını kes- tiremediği maceraya atamam demiş," istifa etmişti. Gazeteci: Peki ABD ne yapmaya çalışıyor? Özal: Lüfere karides koyuyor. Gazeteci: Ne demek şimdi bu? Özal: Musul ile Kerkük, lüferin önüne asılmış karides gibi duruyor. Lüfer dayanamıyor, haaam diye yu- tuyor karidesi ve tabii içinde de zo- kayı... Çekiyorlar lüferi yukarıya... Lüferin ölümü... Orada o kadar zen- gin petrol varken, ABD verir mi bu bölgeyi Türkiye'ye? Verecekmiş gi- bi yapar, bizi karidese iştahlanan alık lüfer durumuna düşürür, Kürt dev- letini kurdurur. Böylece Ortadoğu'da Israil gibi Arap olmayan ve kendisi- ne yüzde yüz bağımlı ikinci bir kuk- la devleti oluşturur. Yani kendimizi asacağımız ipi, yine bize ördürtmek istiyoriar. Gazeteci: Yani bizi de sürecekler Kuzey Irak'a, ne olacağı belli olmayan binbirbelanın, batağın içine ,öyle mi? Özal: Aynen öyle... Gazeteci: Ama siz koşu bandı üze- rinde kalp krizi geçirip, öbür dünya- ya gitmeden önce böyle konuşmuyor- dunuz. Bu generaller korkak... Girsin bizim ordu Kuzey Irak'a... 1 koyup 3 alalım diyordunuz... Özal: Evet öyle diyordum... Çok sı- kışmıştım... Halkı uyutacak bir milli heyecan peşindeydim... Benim par- tinin oyları yüzde 21'e inmişti... De- mirel çok kötü sıkıştınyor, halkı ar- kasına alıyordu. Mesut da sinsi sinsi altımı oyuyordu. Burada gerçeği gör- düm. Ayrıca Atatürk'e rastladım... Bu yüzden benimle konuşmadı. Gazeteci: Ne oldu? Özal: Berzah Âlemi'ne ilk geldiğim sıralardayürüyüşyapıyordum birgün... Baktım karşıdan gözleri çakmak çak- mak Mustafa Kemal geliyor... Hemen "Merhaba Paşam..." diyerek yanına sokuldum... Gazeteci: Ne yaptı? Özal: Hiç yüzüme bakmadan yürü- dü... Üçadımönümde, sırtıbanadö- nük durdu... Herkesin duyacağı şekil- de; "Bazı şaşkınlann ihtiraslan akılla- nnın 500 karış üstünde... Bunlar, sü- reklişekil, biçim, taktik, strateji değiş- tirerek dünyanın egemeni olarak kal- mayı planlamış büyük devlet lerin tuzaklanna kolayca düşerler. ..Bizbo- şuna mı 'Yurta Barış... Cihanda Ba- rış...' dedik diye konuştu... Gazeteci: Siz de mosmor olmuş- sunuzdur... Öyle mi? Biipp... Biipp... Biipp... Alo... Alo... Sayın Özal... Hay Allah... Kesildi yine... Ekonomiyi de soracaktım, Demirel 2 ayda düzeltirim, Tansu Çiller 3 ay- da.. düzeltirim diyor... Siz kaç ayda? diyecektim... Koray Aydın'ın îsmi Yok! Cismi Çok! 20 trilyon liralık yolsuzluğa ko- nu olan "Vurgun Operasyonu lddianamesi"nde eski Bayındır- lık Bakanı MHP'Iİ Koray Ay- dın'ın ismi geçmiyor diye adı temiz ilan edildi. Partisi MHP, onu ödüllendirecek. Evet iddi- anamede ismi yok. Ama cismi çok. Iddianamenin pek çok yerinde iha- lelere fesat karıştınlmasında bakanın da en azından haberli olduğu izleni- mini veren cümlelervar. Müsteşar Yar- dımcısı Sedat Aban'ın, "Bakan bize firma ismi söyleyerek ihaleleri yön- lendiriyordu" suçlaması var. Bakan Koray Aydın'ın babası ile kayınpede- rinin üzerine kurulan şirketten bakan- lık ihalelerini kazanan müteahhitlerin mal almaya yöniendirildikleri de... Koray Aydın'ın ismi yok. Cismi var. Ayncadiyelim ki, Koray Aydın'ın ba- PCfRMETRE kanlık ihalelerinde, eski Fazilet Partili, şimdi ortada Anakent Be- lediye Başkanı Ali Müfit Gürtu- na'nın, önce Faziletli, şimdi AK Partili Recep Tayyip Erdoğan ın Albayrak fırmasına verilen ihale- lerde, eski Enerji Bakanı Cum- hur Ersümer'in de "Beyaz Ener- ji Dosyası" rüşvet çarkında hiçbir suçlan yok. Diyelim ki, tertemizler. Fakat bunların beraber çalıştıkları yüksek mevki memurları, müsteşar- lar, genel müdürler, yardımcılan içe- riye atıhyoriar. Bunların olandan bi- tenden haberi yok... Sormazlar mı? Niçin uykudaydın Aydınım? Niçin uykudaydın Müfitim? Niçin uykudaydın Tayyipim? Niçin uykudaydın Ersümerim? Savcılar halkı aptal yerine koyuyor. Büyük kirlenme var. E-posta: necatidogru@superonline.com Faks:0212 513 90 98 KIRMIZ3 BAUK ÇOCUKEVt & KULÜBÜ "Terör Olayları ve Çocukların Yorumlan" Kafilımlı Anne Baba Forumu Yönetici: Dr. Erdal ATABEK Yer : Kjrmızı Balık - FENERBAHÇE Tarih : II Kasım2001 Pazar 12.00-14.00 fllgi dnyan herkes çağnlıdır.) 0-6 yaş - Bostancı :02164P 16 36-Telefaks: 0 216 366 1431 0-6 >aş - Mecıiyeköv • 0 212 213 95 88 - Telefaks: 0 212 213 87 40 3-12 yaş - Fenerfcahçe : 0 216 414 62 92 - Telefaks: 0 216 414 62 61 e-mail: kirmizibalik a supenmliw.com www.kirmizibalik.com r CumhuriYet ^ kitapkulübü IMZA GUNU TUYAP 20. İSTANBUL KİTAP FUARI'ND» 7 Kasım Çarşamba (Bugün) MAMSAU 16.00-17.30 18.00-19.00 A Katı 6. Sokak (Alt kat) Tüyap Sergı Salonu Tepebaşı / Istanbul DENÎZ bebek hoşgeldin Teyzen 2 Kasım 2001 Nüfus cüzdanımı ve askeri kimiiğimi kaybettim. AHMET YILMAZ Başka Türkiye Yok I-îaydi Fidan Dikelim ORMAN B.\KANUCl ACAÇLANDDÎMA \T EROZYON KONTROLC GENEL MÎ'DCRLÛCÜ İZMİR AHKÂMIŞAHSİYE 4. STJLH HUKUK MAHKEMESİ SAT1Ş MEMURLUĞÜ'NDAN DosyaNo: 2001 38 Satış Mahkemece satışına karar verilen ve satışı IlK'nin ilgili hükümlerince yapılacak olan taşınmazlar: lzmir ili.Konak ilçesi. Köprü Mah., 1229 sayfa, 13 cilt, 2726 ada. 38 parsel sa>ıh taşmmazın 2 24 arsa payh çatı katı 12 No'lu bağımsız bölümü olup 154 Sk. No: 38 D: 12 HATAYİ2MİR adresinde bulunmaktadır. Taşınmaz 75 m2 alanlı olup 2 oda. 1 salon. hol. banyo. ve mutfak ile VVC'den ibarettir. tabanlar boydan boya halı ile kaplı, duvarlar saten boya ile boyalı. kat kaloriferlı. ahşap doğramalıdır. Muhammen bedeli: 27.000.000.000 TL. Satış şartlan: lzmir Ahkâmı Şahsıye 4. Sulh Hukuk Mahkemesi Kalemi'nde yapı- lacaktır. Birinci ihalesi: 24.12.2001 gûnü saat: 14.30-14.45 arasında yapılacaktır. Bu ihale- de taşınmaz masraflan ile birlikte muhammen bedelın yüzde 75"i altında satılmaya- caktır. Bu ihalede taşınmaz masraflan ile birlikte muhammen bedelin yüzde 75'ini bulmaz veya alıcısı çıkmaz ise taşınmazın ikinci ihalesi aynı yerde ve aynı saatte 10 gün sonraya bırakılacaktır. tkıncı thalesı: 03.01.2002 günü saat 14.30 - 14.45 arasında yapılacaktır. Taşınmaz masraflan ile birlikte yüzde 40 altmda satılmayacaktır. Satışa gırmek isteyenler her taşınmaz için muhammen bedelin yüzde 20'si kadar nakdi teminatlannı Türkiye Va- kıflar Bankası Yeni Adliye Sarayı Bürosu'na bu dosya adma açılacak satış hesabına yatırmak zorundadır. Alıcı ihale bedelınden başka alım harcı. ihale damga vergisi ve katma değer vergısıni yatırmak zorundadır. Ihaleye gırecekler satış şartnamesini okumuş ve kapsamını aynen kabul etmış sayılırlar. Satış şartnamesi ilan tarihinden itibaren herkese açıktır, ilan olunur. 31.10.2001. Basın: 64943 Kamil Çatak 1960-7 Kasım 2000 Acm ve hasretindir içimia yakan Seni yalnız biz sevdik gerisi yalan Seni çok özledik Eda&Necla Çatak Gerçek bir cumhuriyet aydını ve kadını olan BERİN NADİ'yi yitirmiş olmanın acısıru tüm dostlan ve Cumhuriyet okurlanyla paylaşıyoruz. RUHİSUKÜLTÜRVE SANATVAKFI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle