14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel YayınYönetmenı: İbrahim Yıldız 9 Yazıışlen Müdürü: Safim Alpaslan 9 Sorumlu Müdür: Fikret İlkiz • Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara Ibtıhbarat. Cengiz \ ıldırım # Ekonomı: Özlem Yü- zak # Kültür Egemen Berköz # Spor Abdülka- dir Vücelman # Makaleler Sami Karaören 9 Düzeltme Abdullah Yazıcı 9 Bılgı-Belse Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmel Faraç 9 Avrupa Temsılcısı Gürav Öz Yayın Kurulu: tlhan Selçuk (Baş- kan). Emre Kongar (Danışman), Orhan Erinç. Hikmet Çetin- ka\a. Şükran Soner. İbrahim Vıİdız. Orhan Bursalı, Musta- fa Balba\. Hakan Kara. AnkaraTemsılcisı MustafaBalbay AtatürkBulvanNo. 125, K.at:4. Bakanlıklar-Ankara fel 4195020 (7 hatl, Faks: 4195027 9IznurTemsılcısr SerdarKıak, H Zıya Blv 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 44191 P 9 -\dana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, inonuCd. 119 S. No 1 Kat. 1, Tel 363 12 11, Faks. 363 12 15 Müessese Mudürii- Erol Erkut 9 Kocrdınalor Ahmet Korulsan 9 Mu- hasebe Bülent\ener9 ldare. Hüseyin Gürer 9 Satış Fazilet Kuza REKL4M: P.M. Ltd. Şti. • Genel Müdiır GûflîiD Errfuran#Kooıdınator Reha Işılman • Genel Mudür\ rd Se\da Çoban # Fınansman Müdürü: ÇetinErduranTel. 0212 5140753-513 84 60-61. Faks 0212 513 84 63 \ı>unlı>an: < ıemGQnHaber Ajansı Basra %e Yayıncılık. A >. Basan: Sabah Ya\meılık A Ş TürlLxaaı Cad n 41 fa£aloşlu 343 '4 Istanbui PK: 246 - Sırkecı 34435 Istanbul Tel IO212>512O5O5ı2Ohatl Faks I" 212ı 51- 85 95 www.cumhurivet.com.tr 7KASIM2001 Imsak:5.05 Güneş: 6.35 Öğle: 1.55 İkindi: 14.35 Akşam: 17.02 Yatsı: 18.25 Divan'da puro gecesi • İstanbul Haber Servisi - İspanya Kralıyet Sarayı'nın resmi puro markası olarak kabul edılen Cuesta Rey tarafindan gerçekleştirilen Puro Haftası kapsamında önceki gece Elmadağ Divan Lokantası'nda puro gecesi düzenlendi. Dünyanın en lezzetli ve kahteli purolanrun içildiği gecede, puro sohbetleri yapıldı. Kanserin sevdği kan grupları • A.\KARA(ANKA)- Kan gruplan ile ilgıh araştırmalan ile tanınan Dr. Peter J. D'Adamo'nun araştırmalanna göre. kanser türleri en çok A ve AB kan grubundaki kişilerde görülüyor. 0 grubu ise kanser rürlerine karşı daha dayanıklı gözüküyor. Ancak bu sonuçlar A ve AB grubu kişilerin kesinlikle kanser olacaklan ya da 0 ve B kan grubuna sahip olanlann hıç kanser olmayacaklan anlarruna gelmıyor. Jşrtara: Kadmlar eğffilmeH • ANKARA(AA)- Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesı ve Deprem Araştırmalar Enstitüsü Müdürü PTof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, afetin etkilerinin azaltılmasında en önemli adımın afeti yönetmek olduğunu söyledi. Afetlerin yönetılmesinde eğitimin de önemli bir etken olduğunu vurgulayan Işıkara, özellikle ev ıçindekı afet yönetimi açısından kadınlann eğitimine önem verilmesini istedi. Yağçlar sürecek • ANKARA(AA)- Yurdun batı kesimleri bugün Orta Akdeniz'den gelen yeni bir yağışlı havanın etkisine girecek. Bugün, Doğu Karadeniz ile Marmara'nın batısı ve Kuzey Ege yağmurlu diğer yerler parçalı bulutlu olacak. Son dört gün içinde kaydedilen toplam yağış miktan Antalya'da 389, Alanya'da 152.Muğla'dalll, Istanbul-Kumköy'de 65 kilogram olarak belirlendi. ÖSYM'den anket • ANKARA (ANKA) - Özel dershane ve kurslara giden öğrenci sayısı her yıl artarken ÖSYM, öğrencilerin ÖSS'ye hazırlık amacıyla yaptıklan harcamanın faturasını çıkaracak. ÖSYM'nin hazırladığı 20 sorudan oluşan "2002 ÖSS Aday Anketi" formlan, ÖSS kılavuzlan ile birlikte adaylara dağıhlıyor. Adaylar, anketleri, ÖSS formlan ile birlikte teslim edecek. Oyuna devam Müzik dünyasının önde gelen isimlerinden BüJent Ortaçgü önceki gece Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) sevenleriyle buluştu. Özel tsviçre Hastanesi'nin düzenlediği ve Gazetemiz Yayın Kurulu Başkanı tlhan Selçuk ve Ozel tsviçre Hastanesi Başhekimi Kaam Taş'ın açıhş konuşmasını yapüğı konserde Ortaçgil "Oyuna Devam", "Yağmur", "Benimle Oynar mısın" gjbi şarkılannı AKVl'ji doMuran hayranlanyla birlikte söyledi. Gecede OrtaçgU'e Erkan Oğur, Baİd Duyaıiar, Gürol Ağırbaş, Cem Aksel eşlik ettL(CANERÖZTÜRK) 2002 DÜNYA KUPASI FIFA'dan köpek etiuyarısı Spor Servisi - FIFA (Uluslararası Futbol Federasyonlan Birliğı), gelen binlerce protesto üzerine, 2002 Dünya Kupası'na, Japonya ile birlikte ev sahipliği yapacaİc Güney Kore"den, ülkede köpek eti yeme alışkanlığına sona verilme- sini istedi. FIFA Başkanı Sepp Blatter, Güney Kore Futbol Fede- rasyonu Başkanı, FIFA Asbaşkanı ve aynı zamanda parlamento üye- si Dr.Chung Mon-Joon'a bir mektup gönderek ülkede derhal köpek katilamına son veren bir yasa çıkartılmasını istedi. Blatter, bunu yalnızca katledilen hayvan- lar içın değil, Güney Kore'nin uluslararası arenadaki imajını ze- delediğı için istediklerinı söyledi. Chung ise Blatter'a, aralannda Tarım, Orman. Sa|lık ve Sosyal Yardım bakanlannın da bulundu- ğu bakanlıklararas] araşturma komisyonu oluşturulduğunu ve hayvanlann kötüye kullanımını önleyici etkili bir sistem oluştur- maya çalışacaklannı söyledi. îlk dönem Hırisüyanlar tarafindan kurulan Montaniznt mezhebinin merkeû Türkiye'degünışığına çıkardd HıristiyanlarUşak'tabuluşacak• İsa'dan sonra 165 yılında Frigya'da ortaya çıkan Montanizm, kadınlara özel bir önem veren, onların rahipler kurulunda erkeklerle eşit haklı olarak yer almasını kabu) eden tek Hıristiyan mezhebi diye biliniyor. FRANKFURT (Cmnhuriyet Bürosu) - Bir süredir bölgede kazılar yapan Heidelberg Üni- versitesi'nden Prof. PeterLampeve ABD'den Prof. Wiltiam Tabberne yönetimindeki ulus- lararası kazı ekibi İsa'dan 165 yıl sonra orta- ya çıkan Montanist kilisesinüı yerleşün yeri- ru buldu. Montanistlerin yerleşim bölgesi Uşak ilinin güneyinde bulunuyor. Kazı ekibinin el- de ettiği bulgular ve bölgede bulunan kalın- tılann Montanistlerin merkezi Pepouza'ya ait olduğunu belirten Prof. Tabberne, bulgular- dan yola çıkılarak yerleşim bölgesinin Pepo- uza olduğunun kanıtlandığını, antik çağ ede- bi kaynaklardaki bilgilerle bulgulann örtüş- tüğünü, bir şehir ve ona bağlı bir klosterin bu- lunduğunu belirtti. Bulunan anıtlardan bölge ile ilgili bilgilere ulaşıldığını da belirten Pe- ter Lampe , yaklaşık yüzyıldır Pepouza"nın sır- nnın çözülmesi için çaba göstenldığinı de vurgulayarak"Pepouza'nın sırn arük çözüle- )Mx' n dedi. Prof. Lampe. elde edilen bulgula- nn yalnızca Hıristiyanlık dönemine ilişkin ol- madığını, Frigya dönemine ilişkin de bulgu- lar elde edildiğini, özellikle Kybele kültüne ait izlerin de görüldüğünü belirtti. Türk hükümetinin de desteği ile yapılan ka- zılarda bulunan Pepouza kenti, Uşak ilinin güneyinde bulunuyor. Montanizm isa'dan son- ra 165 yılında Frigya'da ortaya çıkan ve ilk dö- nem Hıristıyanlan tarafindan kurulan bir mez- hep. Kadınlara özel bir önem veren mezhep, kadınlann rahipler kurulunda yer almasını ka- bul eden tek Hıristiyan mezhebi olarak bili- niyor. Kuruluşundan sonra hızla yayılan ve Ro- ma ve Konstantinopol'e kadar uzanan mez- hebin Frigya uygarhğından ana tannça Kybe- le kültüründen etkilendiğı ve bu nedenle ka- dınlara toplum ve kılıse yönetiminde erke- klerle eşıt rol verdiği belirtiliyor. Montanist- lerin 2. yüzyılda Pepouza'nın tncil'in sonun- da belirtilen kıyamet gününde gökyüzünden yeryüzüne inecek "yeni Jerusalem" olduğu- na ınandıklan söz konusu metınlerde geçiyor. Pepouza'nın Hıristiyanlık âlemi açısından önemli bir bölge olduğu, Incil'de sözü edilen bir yer olarak Uşak'a turistik değer kazandı- racağı belirtiliyor Bölgede kazı yapan ekibin, bölgenin Frig- ya dönemine ilişkin yeni bulgular elde edile- ceğine ve zengin bir uygarlık döneminin böy- lece aydınlığa kavuşturulacağına kesin gözüy- le baktıklan da belirtildi. Eğitime destek defilesi Ünlü modacı Cengiz Abazoğlu'nun gelirini Tüvana Okuma tstekli Çocuk Eğitim Vakfi'na (TOÇEV) bağışladığı "Wüd Lımırj-" koleksiyonu, The Ritz Caıiton Hotel'de düzenlenen defile ile tanıüldı. Defileye Deniz Akkaya, Çağla ŞikeL, Selin Toktay ve Giizide Duran'ın da aralannda bulunduğu çok sayida taıunmış manken kaüldı. Toplanan bağışlar. Şişii ilçesi sınırlanndaki okullarda okuyan maddi yetersizliği bulunan çocuklann eğitinıinde kullanılacak. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN '...Biz Türkiyeliler, Asyaî Bir Mîlletiz!..' 13. ANKARA ULUSLARARASI FİLM FESTİVALİ Aziz Nesin Emek Ödülü Lütfi Omer Âkad'ın e-posta:tan S prizma.net.tr Kültür Servisi - Dünya Kitle tletişüni Araştrrma Vakfı tarafindan 26 Kasım - 9 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek 13. Ankara Uluslararası Film Festivali, festivalin kuruculanndan AzizNesin'inadım taşıyan Emek Ödülü'nü bu yıl, Türk sinemasının büyük ustası Lütfi Ömer Akad'a sundu. Sağlık sorunlan nedeniyle festivale katılamayacak olan Akad'a ödülü. dün Istanbul'da Beyoğlu Emek Sineması'nda yapılan törenle venldi. Aziz Nesın Emek Ödülü, Türk sinemasına uzun >ıllar emek vermiş, sinemamıza önemli katkılarda bulunmuş ve kendi alanlannda kazandıklan başanlarla ulusal sinemamızı yüceltmiş sanatçılara sunuluyor. Akad, Türkıye'deki insanlann sorunlanna, gerçeklerine, yerel özelliklerine, insan davranışlanna ağırlık vererek sinemamıza yeni boyutlar kazandırdı. Akad'm yapıtlan sansürle de boğuşru ve pek çok kez yasaklandıktan sonra seyirciyle buluştu. Akad'ın 'HuduÜann Kanunu', 'Kızılırnıak Karakoyun', 'Mevhanecinin Kıa1 , 'Ana', 'Geün', 'Beyaz Mendü', 'Yarau Kurt' adlı yapıtlan 2-7 Aralık tarihleri arasında festival izleyicisiyle buluşacak. Lısedeki Tarih hocamızın, bizi basbayağı eğlen- diren, bir alışkanlığı vardı: anlatacağı ders Os- manirnın hangi dönemine ait olursa olsun, o (Vey- si Yardımcı) söze, Türkleri, Ortaasya'dan yola çıkararak başlıyor: hıç şaşmaz, bu böyle! 'Erken' Cumhuriyet Dönemi 'Maarif'ı, Tarih Müfredâtı'nda, Önasya Türkleri'nin, Ortaasya 'menşeli' oluşu, son derece önemli biryertutardı: 0 nesilden hangi çocuk, tarih kitabının ilk sahife- sindeki, o kırmızı oklarla suslü, 'Göç Yollan' hari- tasını. unutmuş olabilir ki? Başka turlüsü, olamaz- dı; olamazdı çünkü Anadolu Ihtilâli, 'ulusallığr ağır basan, 'demokratik bırdevrim'di; milletı 'üm- met' kültüründen 'millet' (ulusal) külturuneyüksel- tecekti. Bu da elbet, milletin 'menşei nedır?' onu saptamakla olur. Gâzi'nin ilk iş olarak, Dil ve Tarih Kurumlarf nı kurup, 'Kurultaylan'nı toplaması, ne- dendir sanırsınız? Osmanlı, 'Türklüğünu' -dolayısıyla Asyalılığını- önemsemez; birbakıma. 'küçümserdi'; meraklısı, bir Balkan (Avrupa) devleti olarak geliştiğini, el- bette bılir: Istanbul'un fethi. Belgrad'ın fethinden çok sonradır; bu hıçbir şey ıfade etmez? Devlet- 1 Aliyye genişledikçe. Muslüman unsur -halifeliğin de etkisiyle- kapsamlı bir ümmet kültürü, -hatta bir 'yasama tarzı'- geliştirmıştir kı, bu 'ümmetliğin' ol- mazsa olmaz koşulu olarak, Arap ve Fars unsur- larını içermekteydı. 'Fetret Dönemi'nde, 'Satvet Dönemi'nin tersine, Balkan (Doğu Avrupa) kat- kısı küçülmüştür, kültürde, Arap/ Fars etkisi büyür; Cumhuriyet, ulusallığı oturtabiimek için, her ikisini iyice kenara çekip, bir kere aslını bulmak zorundaydı; bu da dilin ve tarihin, vak'anüvis hikâyesi olarak değil, bilimsel ger- çek olarak incelenip, ortaya çıkarılmasını ge- rektriyordu. Bunda, Rusya'daki 'Cedit Hareketi'nin, etkisi yadsınabilir mi? Kuşkuluyum! Ismail Bey Gasp- ranskiy, Buhara'nın handiyse yobaz ümmetçili- ğine karşı; işte, dilde ve kültürde 'birlik' platfor- munu kurup geliştirmiş; Meşrutiyet Osmanlı- sı'nda, geç de olsa, Türkçülük/Turancılık fikrinın filizlenmesinde yardımcı olmuştur. Hep söylerim: Müdafaa-i Hukuk Doktrini'nin 'ulusallığında'; Gâzi'nin, Yusuf Akçura ve Ziya Gökalp'tan oluş- turduğu bir'Türkçülük' ağırbasar. (Bkz. Fâlih Rrf- kı Atay) Hal böyle olunca, 'Erken' Cumhuriyet dö- nemi eğitim ve öğretimınde, 'Asya' ve Asyalılık fik- rinin ağırlığını koyması, kaçınılmazdı: öyle olmuş- tur. Câzl'nln, nedense. hatırlatılmayan 'gerçeklerl' Cumhuriyeti böyle bir bileşime (synthese) ge- tiren, birmanada 1919/1922 'Vatan Müdafaa Harbi'nin, kaçınılmaz anti/Emperyalist karakteri idi; Gâzi'nin o dönem tahlillerinde, sık sık karşımı- za çıkan 'tespitleri'nden biri, Osmanlı'yı 'Beyaz, Hıristiyan ve Batı'lı Emperyalizm'in 'yıktığı'; öbü- rü. Anadolu Ihtilâli nın 'Mazlum Milletler ın -ki ço- ğu Asyalı idi, hâlâ öyledir- öncüsü olduğudur. Bu gerçeğı, o tarıhi -ve nedense halka bir türlü hatır- latılmayan sözlerinden, bazılannı-tekrarokuyarak netleştirsek, kotü mü olur? Gâzi daha 1920 Ağustosu'nda, yeni Türki- ye'nin safını' saptamtştı: "bizim milletimiz, hey'eti umûmiyesi ile mağdur ve mazlumdur". 1922de, 'Asya'lı olmak nitelığimizin, altını çıziyor: "...biz Türkiye 'liler Asyaî bir milletiz, Asyaî bir devle- tiz." Aynı yılın Mart ayında, uzerınden yüz yıl geç- se de, geçerliğinı koruyan, o önemli "tespıti" gelır: "...dünya ikizümreye aynlmaktadır. Birisi Do- ğu ki, kendi vartığını, insanhğını ve bağımsız- lığını idrâk etmiştir, bu bilinçle elele vermiştir. Diğer bir zümre daha var ki, bunlar sırf kendi hırslarını tatmin için çalışmaktadır, fakatbun- lannamacı, insanlığın, beşeriyetin iyiliğineyö- nelik olmadığı gibi, tam tersine, zulüm ve bas- kı olduğu için, onlan lânetle anmakta kendi- mizi haklı görürüz..." Şundan ki, bir yıl sonra 'lâ- netle' andığı bu Batı ile 'hesaplaşmaya' başlaya- cak; ve 1923 Eylülü'nde, şu sözlerı söyleyecekti: "...bizi aşağı olmaya mahkûm bir kavim ola- rak tanımakla yetinmemiş olan batı, yıkılma- mızı çabuklaştırmak için, ne yapmak gereki- yorsa, yapmıştır. Batı ile Doğu, zihinlehnde, bir- bihne karşı iki ülke sözkonusu olduğu vakrt, bunun en önemli kaynağını bulmak için, Av- rupa'ya bakmalı. İşte Avrupa'da sürekli müca- dele ettiğimiz, bu zihniyet mevcuttur." Gâzi elbette Emperyalizm'in eski Yunan ve Roma'dan mudevver' o, 'eritme ve yönetme ru- hunu' kastedıyor; Anadolu ihtilâli nın. Müdafaa- i Hukuk Doktrini'nin, o 'eritme ve yönetime ru- huna' karşı bir hareket olduğunu belirtiyordu; bu gerçeği de, bütün evrensel kapsamı vetoplumsal gerçekliğıyle, 18 Ekim 1921 de söyledıği, şu söz- lerinde bulabilıriz: "...Anadolu, bütün Asya'nın, bütün 'Maz- lumlar Dünyası'nın, 'Zulüm Dünyası'na doğru ilerisürdüğü birvaziyette bulunmaktadır. Ana- dolu bu savunmas/yla, yalnız kendi hayatına aitbirgöreviyerine getirmiyor, belki, bütün Do- ğu'ya yönelik saldırılara sed çekiyor. Efendi- ler, bu hücumlar elbette kmlacaktır. Bütün bu sataşmalar mutlaka son bulacaktır, işte ancak ozaman Batı'da, bütün cihanda gerçeksükûn, gerçek refah ve insanlık hüküm sürecektir..." Ctımhurlyetin 'ulusallığı', neyln üstüne kurulu? âzi, Cumhuriyet'in 'ulusallığını': 'Asyalılığı', \Jl yâni Asya'lı 'mazlum ve mağdur' bir 'kavim' olması üzerine kurmuş; o yüzden, ülkenin ge- nel savunma stratejisini de, sırtını Rusya, Kaf- kasya, Iran seddine verip, Batı'dan gelecek sal- dırıları karşılamak üzere, tasarlamıştı. 'Erken' cumhuriyet dönemi, bu savunma projeksiyonu- nun uygulandığı dönemdir; Anadolu halkının as- la unutmayacağı bir 'övünme, çalışma, güven- me' çağı olarak tarihimize geçmiştir. öyle sanıyorum ki, Sapar Murat Türkmenba- şı'nın, Dışişlerine hatırlatmak ıstediği gerçek, ha- kikatte bu gerçekti. Meraklısı için NOT: Teori' dergisi, son ikisa- yısında, (Eylü'12001, sayı 140: Ekim 2001, sayı 141) 'Asyalılık've 'Atlantik'in Çöküşü, Asya'nın Yükselişi' sorunlarını tartışıyor. Konuyla ilgili her aydının yararlanabileceği, ilginç bir çalış- ma! Kulağınızda olsun! e-mail.-tilahanfn isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle