Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel YayınYönetmenı: İbrahim
Yıldız 9 Yazıışlen Müdürü: Safim
Alpaslan 9 Sorumlu Müdür:
Fikret İlkiz • Haber Merkezı
Müdürü: Hakan Kara
Ibtıhbarat. Cengiz \ ıldırım # Ekonomı: Özlem Yü-
zak # Kültür Egemen Berköz # Spor Abdülka-
dir Vücelman # Makaleler Sami Karaören 9
Düzeltme Abdullah Yazıcı 9 Bılgı-Belse Edibe
Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmel Faraç 9 Avrupa
Temsılcısı Gürav Öz
Yayın Kurulu: tlhan Selçuk (Baş-
kan). Emre Kongar (Danışman),
Orhan Erinç. Hikmet Çetin-
ka\a. Şükran Soner. İbrahim
Vıİdız. Orhan Bursalı, Musta-
fa Balba\. Hakan Kara.
AnkaraTemsılcisı MustafaBalbay AtatürkBulvanNo.
125, K.at:4. Bakanlıklar-Ankara fel 4195020 (7 hatl,
Faks: 4195027 9IznurTemsılcısr SerdarKıak, H Zıya
Blv 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 44191 P 9 -\dana
Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, inonuCd. 119 S. No 1 Kat. 1,
Tel 363 12 11, Faks. 363 12 15
Müessese Mudürii- Erol
Erkut 9 Kocrdınalor
Ahmet Korulsan 9 Mu-
hasebe Bülent\ener9
ldare. Hüseyin Gürer
9 Satış Fazilet Kuza
REKL4M: P.M. Ltd. Şti. • Genel
Müdiır GûflîiD Errfuran#Kooıdınator
Reha Işılman • Genel Mudür\ rd
Se\da Çoban # Fınansman Müdürü:
ÇetinErduranTel. 0212 5140753-513
84 60-61. Faks 0212 513 84 63
\ı>unlı>an:
<
ıemGQnHaber Ajansı Basra %e Yayıncılık. A >. Basan: Sabah Ya\meılık A Ş
TürlLxaaı Cad n 41 fa£aloşlu 343 '4 Istanbui PK: 246 - Sırkecı 34435 Istanbul
Tel IO212>512O5O5ı2Ohatl
Faks I" 212ı 51- 85 95 www.cumhurivet.com.tr 7KASIM2001 Imsak:5.05 Güneş: 6.35 Öğle: 1.55 İkindi: 14.35 Akşam: 17.02 Yatsı: 18.25
Divan'da
puro gecesi
• İstanbul Haber Servisi
- İspanya Kralıyet
Sarayı'nın resmi puro
markası olarak kabul
edılen Cuesta Rey
tarafindan gerçekleştirilen
Puro Haftası kapsamında
önceki gece Elmadağ
Divan Lokantası'nda puro
gecesi düzenlendi.
Dünyanın en lezzetli ve
kahteli purolanrun içildiği
gecede, puro sohbetleri
yapıldı.
Kanserin sevdği
kan grupları
• A.\KARA(ANKA)-
Kan gruplan ile ilgıh
araştırmalan ile tanınan
Dr. Peter J. D'Adamo'nun
araştırmalanna göre.
kanser türleri en çok A ve
AB kan grubundaki
kişilerde görülüyor. 0
grubu ise kanser rürlerine
karşı daha dayanıklı
gözüküyor. Ancak bu
sonuçlar A ve AB grubu
kişilerin kesinlikle kanser
olacaklan ya da 0 ve B
kan grubuna sahip
olanlann hıç kanser
olmayacaklan anlarruna
gelmıyor.
Jşrtara: Kadmlar
eğffilmeH
• ANKARA(AA)-
Boğaziçi Üniversitesi
Kandilli Rasathanesı ve
Deprem Araştırmalar
Enstitüsü Müdürü PTof.
Dr. Ahmet Mete Işıkara,
afetin etkilerinin
azaltılmasında en önemli
adımın afeti yönetmek
olduğunu söyledi.
Afetlerin yönetılmesinde
eğitimin de önemli bir
etken olduğunu
vurgulayan Işıkara,
özellikle ev ıçindekı afet
yönetimi açısından
kadınlann eğitimine önem
verilmesini istedi.
Yağçlar sürecek
• ANKARA(AA)-
Yurdun batı kesimleri
bugün Orta Akdeniz'den
gelen yeni bir yağışlı
havanın etkisine girecek.
Bugün, Doğu Karadeniz
ile Marmara'nın batısı ve
Kuzey Ege yağmurlu
diğer yerler parçalı
bulutlu olacak. Son dört
gün içinde kaydedilen
toplam yağış miktan
Antalya'da 389, Alanya'da
152.Muğla'dalll,
Istanbul-Kumköy'de 65
kilogram olarak
belirlendi.
ÖSYM'den anket
• ANKARA (ANKA) -
Özel dershane ve kurslara
giden öğrenci sayısı her
yıl artarken ÖSYM,
öğrencilerin ÖSS'ye
hazırlık amacıyla
yaptıklan harcamanın
faturasını çıkaracak.
ÖSYM'nin hazırladığı 20
sorudan oluşan "2002
ÖSS Aday Anketi"
formlan, ÖSS kılavuzlan
ile birlikte adaylara
dağıhlıyor. Adaylar,
anketleri, ÖSS formlan
ile birlikte teslim edecek.
Oyuna
devam
Müzik dünyasının önde
gelen isimlerinden BüJent
Ortaçgü önceki gece
Atatürk Kültür
Merkezi'nde (AKM)
sevenleriyle buluştu. Özel
tsviçre Hastanesi'nin
düzenlediği ve Gazetemiz
Yayın Kurulu Başkanı tlhan
Selçuk ve Ozel tsviçre
Hastanesi Başhekimi Kaam
Taş'ın açıhş konuşmasını
yapüğı konserde Ortaçgil
"Oyuna Devam",
"Yağmur", "Benimle
Oynar mısın" gjbi
şarkılannı AKVl'ji
doMuran hayranlanyla
birlikte söyledi. Gecede
OrtaçgU'e Erkan Oğur,
Baİd Duyaıiar, Gürol
Ağırbaş, Cem Aksel eşlik
ettL(CANERÖZTÜRK)
2002 DÜNYA KUPASI
FIFA'dan köpek
etiuyarısı
Spor Servisi - FIFA (Uluslararası
Futbol Federasyonlan Birliğı),
gelen binlerce protesto üzerine,
2002 Dünya Kupası'na, Japonya
ile birlikte ev sahipliği yapacaİc
Güney Kore"den, ülkede köpek eti
yeme alışkanlığına sona verilme-
sini istedi. FIFA Başkanı Sepp
Blatter, Güney Kore Futbol Fede-
rasyonu Başkanı, FIFA Asbaşkanı
ve aynı zamanda parlamento üye-
si Dr.Chung Mon-Joon'a bir
mektup gönderek ülkede derhal
köpek katilamına son veren bir
yasa çıkartılmasını istedi. Blatter,
bunu yalnızca katledilen hayvan-
lar içın değil, Güney Kore'nin
uluslararası arenadaki imajını ze-
delediğı için istediklerinı söyledi.
Chung ise Blatter'a, aralannda
Tarım, Orman. Sa|lık ve Sosyal
Yardım bakanlannın da bulundu-
ğu bakanlıklararas] araşturma
komisyonu oluşturulduğunu ve
hayvanlann kötüye kullanımını
önleyici etkili bir sistem oluştur-
maya çalışacaklannı söyledi.
îlk dönem Hırisüyanlar tarafindan kurulan Montaniznt mezhebinin merkeû Türkiye'degünışığına çıkardd
HıristiyanlarUşak'tabuluşacak• İsa'dan sonra
165 yılında
Frigya'da ortaya
çıkan Montanizm,
kadınlara özel bir
önem veren, onların
rahipler kurulunda
erkeklerle eşit haklı
olarak yer almasını
kabu) eden tek
Hıristiyan mezhebi
diye biliniyor.
FRANKFURT (Cmnhuriyet Bürosu) - Bir
süredir bölgede kazılar yapan Heidelberg Üni-
versitesi'nden Prof. PeterLampeve ABD'den
Prof. Wiltiam Tabberne yönetimindeki ulus-
lararası kazı ekibi İsa'dan 165 yıl sonra orta-
ya çıkan Montanist kilisesinüı yerleşün yeri-
ru buldu. Montanistlerin yerleşim bölgesi Uşak
ilinin güneyinde bulunuyor. Kazı ekibinin el-
de ettiği bulgular ve bölgede bulunan kalın-
tılann Montanistlerin merkezi Pepouza'ya ait
olduğunu belirten Prof. Tabberne, bulgular-
dan yola çıkılarak yerleşim bölgesinin Pepo-
uza olduğunun kanıtlandığını, antik çağ ede-
bi kaynaklardaki bilgilerle bulgulann örtüş-
tüğünü, bir şehir ve ona bağlı bir klosterin bu-
lunduğunu belirtti. Bulunan anıtlardan bölge
ile ilgili bilgilere ulaşıldığını da belirten Pe-
ter Lampe , yaklaşık yüzyıldır Pepouza"nın sır-
nnın çözülmesi için çaba göstenldığinı de
vurgulayarak"Pepouza'nın sırn arük çözüle-
)Mx'
n
dedi. Prof. Lampe. elde edilen bulgula-
nn yalnızca Hıristiyanlık dönemine ilişkin ol-
madığını, Frigya dönemine ilişkin de bulgu-
lar elde edildiğini, özellikle Kybele kültüne ait
izlerin de görüldüğünü belirtti.
Türk hükümetinin de desteği ile yapılan ka-
zılarda bulunan Pepouza kenti, Uşak ilinin
güneyinde bulunuyor. Montanizm isa'dan son-
ra 165 yılında Frigya'da ortaya çıkan ve ilk dö-
nem Hıristıyanlan tarafindan kurulan bir mez-
hep. Kadınlara özel bir önem veren mezhep,
kadınlann rahipler kurulunda yer almasını ka-
bul eden tek Hıristiyan mezhebi olarak bili-
niyor. Kuruluşundan sonra hızla yayılan ve Ro-
ma ve Konstantinopol'e kadar uzanan mez-
hebin Frigya uygarhğından ana tannça Kybe-
le kültüründen etkilendiğı ve bu nedenle ka-
dınlara toplum ve kılıse yönetiminde erke-
klerle eşıt rol verdiği belirtiliyor. Montanist-
lerin 2. yüzyılda Pepouza'nın tncil'in sonun-
da belirtilen kıyamet gününde gökyüzünden
yeryüzüne inecek "yeni Jerusalem" olduğu-
na ınandıklan söz konusu metınlerde geçiyor.
Pepouza'nın Hıristiyanlık âlemi açısından
önemli bir bölge olduğu, Incil'de sözü edilen
bir yer olarak Uşak'a turistik değer kazandı-
racağı belirtiliyor
Bölgede kazı yapan ekibin, bölgenin Frig-
ya dönemine ilişkin yeni bulgular elde edile-
ceğine ve zengin bir uygarlık döneminin böy-
lece aydınlığa kavuşturulacağına kesin gözüy-
le baktıklan da belirtildi.
Eğitime
destek
defilesi
Ünlü modacı Cengiz
Abazoğlu'nun gelirini
Tüvana Okuma tstekli
Çocuk Eğitim Vakfi'na
(TOÇEV) bağışladığı
"Wüd Lımırj-"
koleksiyonu, The Ritz
Caıiton Hotel'de
düzenlenen defile ile
tanıüldı. Defileye Deniz
Akkaya, Çağla ŞikeL,
Selin Toktay ve Giizide
Duran'ın da aralannda
bulunduğu çok sayida
taıunmış manken kaüldı.
Toplanan bağışlar. Şişii
ilçesi sınırlanndaki
okullarda okuyan maddi
yetersizliği bulunan
çocuklann eğitinıinde
kullanılacak. (Fotoğraf:
KAAN SAĞANAK)
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
'...Biz Türkiyeliler, Asyaî Bir Mîlletiz!..'
13. ANKARA ULUSLARARASI FİLM FESTİVALİ
Aziz Nesin Emek Ödülü
Lütfi Omer Âkad'ın
e-posta:tan S prizma.net.tr
Kültür Servisi - Dünya Kitle
tletişüni Araştrrma Vakfı
tarafindan 26 Kasım - 9
Aralık tarihleri arasında
düzenlenecek 13. Ankara
Uluslararası Film Festivali,
festivalin kuruculanndan
AzizNesin'inadım taşıyan
Emek Ödülü'nü bu yıl,
Türk sinemasının büyük
ustası Lütfi Ömer Akad'a
sundu. Sağlık sorunlan
nedeniyle festivale
katılamayacak olan Akad'a
ödülü. dün Istanbul'da
Beyoğlu Emek
Sineması'nda yapılan
törenle venldi. Aziz Nesın Emek
Ödülü, Türk sinemasına uzun >ıllar
emek vermiş, sinemamıza önemli
katkılarda bulunmuş ve kendi
alanlannda kazandıklan
başanlarla ulusal
sinemamızı yüceltmiş
sanatçılara sunuluyor.
Akad, Türkıye'deki
insanlann sorunlanna,
gerçeklerine, yerel
özelliklerine, insan
davranışlanna ağırlık
vererek sinemamıza yeni
boyutlar kazandırdı.
Akad'm yapıtlan sansürle
de boğuşru ve pek çok kez
yasaklandıktan sonra
seyirciyle buluştu. Akad'ın
'HuduÜann Kanunu',
'Kızılırnıak Karakoyun',
'Mevhanecinin Kıa1
, 'Ana', 'Geün',
'Beyaz Mendü', 'Yarau Kurt' adlı
yapıtlan 2-7 Aralık tarihleri arasında
festival izleyicisiyle buluşacak.
Lısedeki Tarih hocamızın, bizi basbayağı eğlen-
diren, bir alışkanlığı vardı: anlatacağı ders Os-
manirnın hangi dönemine ait olursa olsun, o (Vey-
si Yardımcı) söze, Türkleri, Ortaasya'dan yola
çıkararak başlıyor: hıç şaşmaz, bu böyle!
'Erken' Cumhuriyet Dönemi 'Maarif'ı, Tarih
Müfredâtı'nda, Önasya Türkleri'nin, Ortaasya
'menşeli' oluşu, son derece önemli biryertutardı:
0 nesilden hangi çocuk, tarih kitabının ilk sahife-
sindeki, o kırmızı oklarla suslü, 'Göç Yollan' hari-
tasını. unutmuş olabilir ki? Başka turlüsü, olamaz-
dı; olamazdı çünkü Anadolu Ihtilâli, 'ulusallığr
ağır basan, 'demokratik bırdevrim'di; milletı 'üm-
met' kültüründen 'millet' (ulusal) külturuneyüksel-
tecekti. Bu da elbet, milletin 'menşei nedır?' onu
saptamakla olur. Gâzi'nin ilk iş olarak, Dil ve Tarih
Kurumlarf nı kurup, 'Kurultaylan'nı toplaması, ne-
dendir sanırsınız?
Osmanlı, 'Türklüğünu' -dolayısıyla Asyalılığını-
önemsemez; birbakıma. 'küçümserdi'; meraklısı,
bir Balkan (Avrupa) devleti olarak geliştiğini, el-
bette bılir: Istanbul'un fethi. Belgrad'ın fethinden
çok sonradır; bu hıçbir şey ıfade etmez? Devlet-
1 Aliyye genişledikçe. Muslüman unsur -halifeliğin
de etkisiyle- kapsamlı bir ümmet kültürü, -hatta bir
'yasama tarzı'- geliştirmıştir kı, bu 'ümmetliğin' ol-
mazsa olmaz koşulu olarak, Arap ve Fars unsur-
larını içermekteydı. 'Fetret Dönemi'nde, 'Satvet
Dönemi'nin tersine, Balkan (Doğu Avrupa) kat-
kısı küçülmüştür, kültürde, Arap/ Fars etkisi
büyür; Cumhuriyet, ulusallığı oturtabiimek için,
her ikisini iyice kenara çekip, bir kere aslını
bulmak zorundaydı; bu da dilin ve tarihin,
vak'anüvis hikâyesi olarak değil, bilimsel ger-
çek olarak incelenip, ortaya çıkarılmasını ge-
rektriyordu.
Bunda, Rusya'daki 'Cedit Hareketi'nin, etkisi
yadsınabilir mi? Kuşkuluyum! Ismail Bey Gasp-
ranskiy, Buhara'nın handiyse yobaz ümmetçili-
ğine karşı; işte, dilde ve kültürde 'birlik' platfor-
munu kurup geliştirmiş; Meşrutiyet Osmanlı-
sı'nda, geç de olsa, Türkçülük/Turancılık fikrinın
filizlenmesinde yardımcı olmuştur. Hep söylerim:
Müdafaa-i Hukuk Doktrini'nin 'ulusallığında';
Gâzi'nin, Yusuf Akçura ve Ziya Gökalp'tan oluş-
turduğu bir'Türkçülük' ağırbasar. (Bkz. Fâlih Rrf-
kı Atay) Hal böyle olunca, 'Erken' Cumhuriyet dö-
nemi eğitim ve öğretimınde, 'Asya' ve Asyalılık fik-
rinin ağırlığını koyması, kaçınılmazdı: öyle olmuş-
tur.
Câzl'nln, nedense.
hatırlatılmayan 'gerçeklerl'
Cumhuriyeti böyle bir bileşime (synthese) ge-
tiren, birmanada 1919/1922 'Vatan Müdafaa
Harbi'nin, kaçınılmaz anti/Emperyalist karakteri
idi; Gâzi'nin o dönem tahlillerinde, sık sık karşımı-
za çıkan 'tespitleri'nden biri, Osmanlı'yı 'Beyaz,
Hıristiyan ve Batı'lı Emperyalizm'in 'yıktığı'; öbü-
rü. Anadolu Ihtilâli nın 'Mazlum Milletler ın -ki ço-
ğu Asyalı idi, hâlâ öyledir- öncüsü olduğudur. Bu
gerçeğı, o tarıhi -ve nedense halka bir türlü hatır-
latılmayan sözlerinden, bazılannı-tekrarokuyarak
netleştirsek, kotü mü olur?
Gâzi daha 1920 Ağustosu'nda, yeni Türki-
ye'nin safını' saptamtştı: "bizim milletimiz, hey'eti
umûmiyesi ile mağdur ve mazlumdur". 1922de,
'Asya'lı olmak nitelığimizin, altını çıziyor: "...biz
Türkiye 'liler Asyaî bir milletiz, Asyaî bir devle-
tiz." Aynı yılın Mart ayında, uzerınden yüz yıl geç-
se de, geçerliğinı koruyan, o önemli "tespıti" gelır:
"...dünya ikizümreye aynlmaktadır. Birisi Do-
ğu ki, kendi vartığını, insanhğını ve bağımsız-
lığını idrâk etmiştir, bu bilinçle elele vermiştir.
Diğer bir zümre daha var ki, bunlar sırf kendi
hırslarını tatmin için çalışmaktadır, fakatbun-
lannamacı, insanlığın, beşeriyetin iyiliğineyö-
nelik olmadığı gibi, tam tersine, zulüm ve bas-
kı olduğu için, onlan lânetle anmakta kendi-
mizi haklı görürüz..." Şundan ki, bir yıl sonra 'lâ-
netle' andığı bu Batı ile 'hesaplaşmaya' başlaya-
cak; ve 1923 Eylülü'nde, şu sözlerı söyleyecekti:
"...bizi aşağı olmaya mahkûm bir kavim ola-
rak tanımakla yetinmemiş olan batı, yıkılma-
mızı çabuklaştırmak için, ne yapmak gereki-
yorsa, yapmıştır. Batı ile Doğu, zihinlehnde, bir-
bihne karşı iki ülke sözkonusu olduğu vakrt,
bunun en önemli kaynağını bulmak için, Av-
rupa'ya bakmalı. İşte Avrupa'da sürekli müca-
dele ettiğimiz, bu zihniyet mevcuttur."
Gâzi elbette Emperyalizm'in eski Yunan ve
Roma'dan mudevver' o, 'eritme ve yönetme ru-
hunu' kastedıyor; Anadolu ihtilâli nın. Müdafaa-
i Hukuk Doktrini'nin, o 'eritme ve yönetime ru-
huna' karşı bir hareket olduğunu belirtiyordu; bu
gerçeği de, bütün evrensel kapsamı vetoplumsal
gerçekliğıyle, 18 Ekim 1921 de söyledıği, şu söz-
lerinde bulabilıriz:
"...Anadolu, bütün Asya'nın, bütün 'Maz-
lumlar Dünyası'nın, 'Zulüm Dünyası'na doğru
ilerisürdüğü birvaziyette bulunmaktadır. Ana-
dolu bu savunmas/yla, yalnız kendi hayatına
aitbirgöreviyerine getirmiyor, belki, bütün Do-
ğu'ya yönelik saldırılara sed çekiyor. Efendi-
ler, bu hücumlar elbette kmlacaktır. Bütün bu
sataşmalar mutlaka son bulacaktır, işte ancak
ozaman Batı'da, bütün cihanda gerçeksükûn,
gerçek refah ve insanlık hüküm sürecektir..."
Ctımhurlyetin 'ulusallığı',
neyln üstüne kurulu?
âzi, Cumhuriyet'in 'ulusallığını': 'Asyalılığı',
\Jl yâni Asya'lı 'mazlum ve mağdur' bir 'kavim'
olması üzerine kurmuş; o yüzden, ülkenin ge-
nel savunma stratejisini de, sırtını Rusya, Kaf-
kasya, Iran seddine verip, Batı'dan gelecek sal-
dırıları karşılamak üzere, tasarlamıştı. 'Erken'
cumhuriyet dönemi, bu savunma projeksiyonu-
nun uygulandığı dönemdir; Anadolu halkının as-
la unutmayacağı bir 'övünme, çalışma, güven-
me' çağı olarak tarihimize geçmiştir.
öyle sanıyorum ki, Sapar Murat Türkmenba-
şı'nın, Dışişlerine hatırlatmak ıstediği gerçek, ha-
kikatte bu gerçekti.
Meraklısı için NOT: Teori' dergisi, son ikisa-
yısında, (Eylü'12001, sayı 140: Ekim 2001, sayı
141) 'Asyalılık've 'Atlantik'in Çöküşü, Asya'nın
Yükselişi' sorunlarını tartışıyor. Konuyla ilgili
her aydının yararlanabileceği, ilginç bir çalış-
ma! Kulağınızda olsun!
e-mail.-tilahanfn isnet.net.tr
http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan
Faks:0-212 / 260 19 88