Katalog

2EKİM2001SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABKB hakkında kapatma davası • ANKARA (Cumhumet Bürosu) - ALevi-Bektaşi Kuruluşlan Birliği Kültür Demeği (ABKB) haJckında "kapatma istemiyle" dava açıldığı bildirildi. ABKB tarafından yapılan yazıh açıJklamada, davaya gerekçe olarak derneğin adında "Alevi-Bektaşi" sözcükJerinin bulunması ile Alevi-Bektaşi kültür ve öğretisinin tanınması için bilimsel çalışmalar yapılmasının gösterildıği bildirildi. LfS 2 Aralık'ta yapılacak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 2001 AralikDönemi Lisansüstü Giriş Smavı (LES), Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezı (ÖSYM) tarafindan 2 Arahk2001 tarihinde üniversite rektörlüklerinin bulunduğu iller ile Lefkoşa'da gerçekleştirilecek. OSYM'den yapılan açıklamaya göre sınavla ilgili başvuru formJan üniversite rektörlükJerine gönderilecek. Adaylann başvuru işlemlerini 12 Ekim'e kadar tamamlaması gerekiyor. AB Troykası Ankara'da • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye ile AB arasındaki siyasi diyaloğu güçlendirme amacıyla Ankara'da bulunan AB Troykası, Dışişleri Bakanlığı'nı ziyaret erti. Türkiye, terörle mücadele konusundaki görüşlerini ve tutumunu AB Troykası'na iletti. Türkiye-AB ilişkilerinin tüm yönleriyle masaya yatınldığı toplantıda, Ulusal Program, siyasi ve ekonomik kriterler, anayasa değişiklik paketi ile AGSP konulannda bilgi alışverişinde bulunuldu. Toplantının bir diğer gündem maddesini de terör ve terörle mücadele oluşturdu. Türkiye, terörle mücadele konusundaki görüşlerini ve tutumunu AB Troykası'na iletti. Banliyö trenlerine zam • Istanbul Haber Servisi-TCDD, îstanbul'daki banliyö treni bilet ücretlerine, bugünden geçerli olmak üzere yüzde 25 zarn yaptı. Buna göre Halkalı-Sirkeci, Ha> darpaşa-Gebze arasında sefer yapan banliyö trenlerinin bilet ücretleri, 600 bin liraian 750 bin liraya çıkü. Star hakkında şikâyet • Istanbul Haber Seıvisi - Istanbul Bansu, Star gazetesi ve Sta: Gazetesi Sorumlu Mûiürü Serdar Aioıyık'ın Basın ICoıseyi ile Türkiye Ga:eteciler Cenıyeti'ne şikâyet edımesine karar verdi. Avıkat Ramazan Çamakçı, Avukat Nuri Yâuız ve Avukat Scxan Günay, Türkiye î ş Tankası AŞ adına vekl sıfatıyla, vsnw.stargazete.com.tr intmet adresinde yamılanan haberlerin asısız olduğu icicasıyla Istanbul D(M"ye Star gazetesi lxaKinda suç duurusunda t>uınmuştu. Erdal İnönü, zor durumda kalmamak için tarih açıklayamayacağını söyledi partibu ay kuruluyorANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Prof. Erdal İnönü'nün önderlik ettiği yeni partının ku- ruluşunun ekim ayı sonuna ka- dar gerçekleştirileceği bildiril- di. inönü, hafta sonu Hatay'da katıldığı konferansta "Partiyi kuruyonız" açıklamasını yap- tı. Arkadaşlanyla bırlikte par- tinin kuruluşu için çalıştıklan- nı belirten inönü, kesin bir ta- rih açıklayamayacağını bildi- rirken kulislerde partınin Cum- huriyet'in kuruluşu olan 29 Ekim tarihinde kurulabileceği tahminleri yürütüldü. • Hatay'da katıldığı konferansta arkadaşlanyla birlikte partinin kuruluşu için çalıştıklanm belirten Erdal İnönü, kesin bir tarih açıklayamayacağını bildirirken kulislerde partinin 29 Ekim tarihinde kurulabileceği tahminleri yapıldı. Erdal İnönü, hafta sonu Ada- na ve Hatay'da katıldığı toplan- tılarda yenı oluşuma ilişkin gö- rüşlerini açıkladı, sorulan ya- nıtladı ve yenı bir partiye iliş- kin değerlendirmelerini aldı. Kendısine yöneltilen sorulara ilk kez bu kadar açık yanıtlar veren inönü, mevcut partilere arhk kimsenin güveninin kal- madığını belirterek, yeni parti- yi kuracaklannı açıkladı. inö- nü, kuruluş hazırlıklannı bir süredir arkadaşlanyla bırlıkte yürüttüklennı belirtirken değı- şik gruplarhalinde çalıştıklan- nı ve herkesin görüşlerini al- dıklannı anlattı. Tarih açıkla- maktan kaçınan tnönü, herhan- gi bir gecikme olması duru- munda kamuoyu nezdinde zor bir duruma düşmemek için he- nüz tarihi açıklamak istemedi- ğini belirtti. Bu konudakı ısrar- lı sorulara "En kısa zamanda kuracağH" yarutını verdı. inö- nü bir başka soru üzerine de partinin birkaç hafta içinde ku- rulabileceği mesajını verdi. Kurucular Kurulu Şu anda partinin kurucular kurulu üzerinde çalıştığını kay- deden İnönü, yeni ısimlerin öne çıkacağının ancak dene- yımlennden yararlanmak üze- re bazı eski isimlere de yer ve- rebileceklerini vurguladı. Kurucular kurulunda yer ala- cak isimlerin inönü'nün kafa- sında olduğu, bugüne kadar spekülasyonu yapılan hiçbir is- min partinin kuruluşunda yer almayabileceği de ifade edildi. DSP içinde rahatsızlıklan bu- iunan bir grup milletvekilinin de inönü'nün kuracağı yeni partiye sıcak baktıklan, parti- nin ekonomi konusundaki ça- lışmalannı yürüten Zekeriya Temizel ile temas halinde bu- lunduklan belirtildi. Deniz Baykal: rotaya ihtiyaç var LEVENTGENCELLİ BURSA - CHP Ge- nel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin yeni bir başlangıca, rotaya ve pilota gerek- sinim duyduğunu be- lirtti. Iki günlük gezisine lnegöl'den başlayan Baykal, Muhtarlar Derneği'ni zıyaretın- de gazetecilerin soru- lannı yanıtladı. Türki- ye'nin son 10 yıldır kötü yönetildiğini ve iflasın eşiğine getiril- diğini ifade eden Bay- kal, "Alternatifyokde- niliyor. Atatürk'ün, Is- met Inönü'nün, Men- deres'in alternatifi var, bu hükümetin alterna- tifi yok. Böyle şey olur mu? Türkiye'nin gele- ceğini bir tek kişinin si- yasi etkinliğine bağla- maya kimin ne hakkı var?" diye konuştu. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART m.kart@superonline.com.tr Sahipsiz deklarasyonda 'DSP tarikat, tiderişeyh, üyeleri de mürit olamaz' denildi DSP'de kazan kaynamaya başladı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DSP'de parti içi muha- lefeti yürüten milletvekilleri, deklarasyon hazrrlamaktan hü- kümet icraatını tartışmak için grupta bir genel görüşme iste- meye ve grup seçımlerinde a- day çıkarmaya dek çeşıtli seçe- nekleri kendi aralannda tartış- maya başladı. Rahatsız millet- vekilleri seslerini giderek yük- seltirken Genel Sekreter Hay- ri Diri'nin istifa ettırilmesı çe- şitli spekülasyonlara neden ol- du. Yeni yasama yılının başla- masıyla partilerin içindeki kar- gaşa, ülke gündeminin ilk sıra- lanna yükselmeye başladı. Hü- kümet ortağı partilerden ANAP içindeki rahatsızhk bü- yürken DSP içindeki rahatsız- • Parti içi muhalefet kendi aralannda tartışmaya başlarken, Sema Pişkinsüt'ün ardından hükümete yönelik eleştirilerini gizlemeyen Rıdvan Budak'm da istifa edebileceği bildirildi. lıklar da çeşitlı platformlarda dile getırilmeye başlandı. Se- ma Pişkinsüt'ün ardından hü- kümete yönelik eleştirilenni gizlemeyen Rıdvan Budak'ın da istifa edebileceği bildirildi. Rahatsız milletvekilleri grupta hükümet konusunda bir genel görüşme istenmesi ko- nusunu aralannda tartıştılar. ancak şu aşamada genel görüş- me istemek için gerekli olan 26 imzaya ulaşmayacaklann- dan vazgeçtiler. Sık sık bir ara- ya gelen ve sayılarmın 20'ye yakın olduğu belırtilen millet- vekillerinin görüşlerini yazılı hale getirdiğı "deklarasyon gi- bi'' bırmetin hazırladıklan ha- berleri yayıldı. Bu metinde "tüzük ve tüzüğe bağh olarak çıkanlan yönermeliklerin rafa kaldırıldığı'' vurgulanarak "DSP'nin tarikat, hderinin şeyh, üyelerinin de onun müri- di olmadığı'' görüşüne yer ve- nldığı bildirildi. Ancak muhalif milletvekil- leri bu haberleri yalanJadı. Yö- netimden rahatsız millerv ekil- lerinin kendi aralannda yap- tıkları değerlendırmelerde ANAP'lı Işın Çelebi'nin hazır- ladığı bir deklarasyona destek verilmesının doğru olmayaca- ğı görüşü ağırlık kazandı. Grup yönetiminden rahatsız- lıklannı gizlemeyen muhalif- lerin ekim ayında yapılacak seçımlerde aday da çıkarabi- lecekleri bildirildi. Genel Sekreter Hayri Di- ri'nin kurultaydan kısa bir sü- re sonra istifa ettirilmesi çeşit- lı spekülasyonlara neden oldu. Diri ise yaptığı yazılı açıkla- mada, "Yoğunbirtempoveso- rumluluk gerektiren görevim nedeniyle sağlık problemleri yaşamaya başladım" dedi. Bursa Miletvekili Fahrettm Gülener, kaygılannı yazılı bir mektupla parti yönetimine iletti. Selami Öztürk: Yetki karmaşası son bulsun Istanbul Haber Servisi - Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Yerel Yönetimler Yasa Tasansı'nda anakent ile ilçe yönetimleri arasındaki "görev ve yetki paylaşmunda kesin sınırlar" çizilmesi gerektiğini söyledi. Öztürk, yetki karmaşasının çözülmesiyle, 7 yıl önce gündeme gelen Kadıköy Raylı Ulaşrm Sistemi'nin de yaşama geçirilebileceğini ifade erti. Selami Öztürk, 3030 sayıh Yerel Yönetimler Yasa Tasansı'nın "hatah" hazırlandığım savundu. İlçe belediyelerinin fiilen üstlendiği görevlerin büyükkent belediyesinin görevleri arasında gösterildiğine dikkat çeken Öztürk, buna karşın buradan elde edilen gelirlerin, o hizmeti üstlenen yerel yönetimlere değil büyükkent belediyelerine aktanlacağını ifade etti. Büyükşehirin ulaşım ve altyapı gibi genel sorunlarla uğraşması gerektiğini savunan Öztürk, Anadolu yakasının 4 milyon nüfusa ulaşmasma karşın hâlâ raylı sistem olmadığını vurguladı. Öztürk, yetki karmaşasının aşılmasıyla Kadıköylülerin ulaşım sorununun da çözüleceğinin, "transit meydan" olarak çalışan Kadıköy Meydam'mn da daha çağdaş bir görünüm kazanacağınm altrru çizdi.Öztürk, belediyenin geçen yıl 50 trilyon lira olan bütçesini bu yıl yalnızca 10 trilyon lira arttırdığını dile getirdi. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin@doruk.net.tr Uç kez yazmaya oturdum, üç kez vazgeçtim. Ama Tırmık dördüncü kez "Onu yaz, onu" diye bastınn- ca direnemedim. Bülent Ecevit'ten söz edi- yorum. Aylardır(yoksayıllardır mı?) Ecevit'in bedensel sağlı- ğı üstüne yazılıp çiziliyor. Kimi sevimli, kimi pekacımasız, ki- mi basbayağı yakışıksız şaka- lar yapılıyor. Ayrıca bir dizi söylenti de var. isveç'e yaptığı "esraren- giz" ziyaretlerin amacının as- lında zoıiu bir hastalıkla ilgili olduğu söyleniyor. Parkinson, Alzheimer gibi gerçekten de ürkütücü hastalıklaranımsatı- lıyor. Paytak paytakyürüyüşü- ne, kekeleyerek konuşması- na, soluk almakta zorlanışına bakıp "tanı" konmaya çabala- nıyor. Ama vurgulanan hep Ece- vit'in bedensel sağlığı. Bu konuda "Allah uzun ömürler versin " dileğinden öte söz olmasa gerek. O 76 yaşı- nı geride bırakmış bir politika- cı. Daha genç yaşlannda fosur fosur sigara içip bardak bar- dak koyu çay devirmiş, politik yaşamı sürekli gerginlikler Ecevit'in (Akıl) Sağlığı içinde geçmiş birinde bu ya- şa gelince zorlu bedensel so- runlann ortaya çıkması, var olanlann belirginleşmesi do- ğal. Onun bedensel sorunlarla boğuşmak zorunda kalması elbet üzücü. Ama beni ilgilendiren, yer yerürküten Ecevit'in bedensel değil, "akıl" sağlığı. Çünkü Ecevit'in kararları, yönelimleri bizleri de derinden etkiliyor. • • • Küçümsemeye, alay etme- ye asla yönelmeksizin Ece- vit'in "akıl sağlığı" üstüne kuş- kulanmdan söz etmeye çalı- şıyorum,. "Karaoğlan" olduğu, dağa taşa Karaoğlan yazıldığı gün- lerinde Ecevit'le pek çok ge- ziye katılmış, yakından izlemiş ve gözlemiş bir gazeteciyim. Onun "akıl sağlığı" ile ilgili ilk soru, 1974 Kıbrıs Çıkarması sırasında kafama takılmıştı. Kıbns'a askeri bir müdaha- lenin emrini vermişti ve bu ha- rekâta "Banş Harekâtı" adını takmıştı. Savaşa gidilirken "banş"tan söz etmek belki çapsız politikacılar için bir po- litik manevra olarak algılanıp anlaşılabilir. Ama Ecevit gibi bir aydının savaşla banş ara- sındaki paradoksu (= uzlaş- maz çelişkiyi) görüp fark et- memesi olanaksız. Bu kaygımı ne yazdım, ne de ısrar edip yineledim. Yıllar çabuk geçti. 12 Eylül sonrasında faşist cuntaya bo- yun eğmemesi, aydınca dire- nişi, Ecevit için ancak övgü derleyeceği davranışlardı. Bu direnişini örgütlü bir harekete dönuştüımeyişini de 1980 ön- cesi CHP'de dibi sonu gelmez hizip çatışmalanndan, çekiş- melerden duyduğu bıkkınlıkla açıklamış ve katılmasak bile anlayışla karşılamıştık. Sonra DSP li günler başla- dı. DSP'yi bir "aile partisi" o\a- rak tutması ve yürütmesi hak- lı eleştirilere uğradı. Partisini iktidara taşımış oluşu, siyaset- te "zafer"\n her şey olduğu bir ülkede bile, aile partisine yö- nelik eleştirileri anlamsız kıla- madı. Nitekim dün medyaya sızan "halef belirieme" kararı, Ece- vit'ten sonra partinin başına geçecek olanı "Ecevit(ler)'in" belirlemiş olmasındaki de- mokratik ayıp, bu "a/7e parti- si" gerçeğinin yeni bir yansı- sından ibaret. Ancak derdi bize değil, DSP çatısı altında siyasetyapmaya soyunmuş ve bu onursuzluğa katlanıp siyasete yine DSP ça- tısı altında devam edenlere düşer. Ama Ecevit'in gitgide "milliyetçilik"e kayan siyasal çizgisi, onun akıl sağlığını sor- gulamamızı gerektirecek ölçü- lerde. Bu ülkede seçkin bir ay- dın nitelemesini bileğinin hak- kıyla elde etmiş Bülent Ece- vit'in "aydın" olmakla "milli- yetçi" olmayı nasıl bağdaştır- dığı, en azından benim yanıt- layamadığım bir soru. Ve Ecevit'in akıl sağlığı ile il- gili son bir not: Başbakan, kameralann kar- şısına geçti ve hiç çekinmek- sizin, Taleban rejiminin Türki- ye için de bir tehlike olduğunu ve silinmesi, ortadan kaldınl- masının bir görev olduğunu söyledi. Taleban'ın demokrasi için, insan haklan için, kadın hak- lan için bir tehlike olduğuna el- bette itirazım yok. Ama Taleban'ı ortadan kal- dırmak, silmek, iktidardan de- fetmek Afgan halkının işi, so- rumluluğu, görevi, ödevi olsa gerek. Başkan Bush'un kanıtsız, tanıksız Afganistan'ın üstüne çullanmaya hazırlandığı ve bunu dil sürçmesiyle de olsa "Haçlı seferi" olarak gördüğü şu günlerde, Ecevit'in sözleri, akıl sağlığı üstüne kuşkular uyandıracak kadar vahimdir. Bugün Taleban'ı "uygar dünya " için ("uygardünya" ne demekse) tehlike ilan edip yok etme hakkını elinde tutan bir güç, yarın bir başka ülkeyi "uygardünya için" tehlike ilan edip üstüne çullanmaya kal- karsa ve bu ABD'nin istekleri- ne, çıkarianna aykın davranan ülkeler için geçerli bir diplo- matik gerekçeye dönüşürse, Ecevit, dün söylediklerini o za- man ne yapacak? Başbakan beni ürkütüyorL POLİTtKA GUNLUGU HÎKMET ÇETİNKAYA Rabıta ve ABD... 3-14 Mart 1976'da Uluslararası Şeriat Kongre- si, Pakistan'ın Islâmabad, Lahor, Keşmir, Peşa- ver ve Karaçi kentlerinde toplanmıştı... Peki bu kongrede alınan karartarı bugün anım- sayan var mıdır? 0 zaman alınan kararlardan bazılarını sıralaya- lım: 1 - Bütün Müslüman ülkelerin ve başta ABD, Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda olmak üze- re Batı dünyasının üniversitelerinde 'şeriat kür- süleri'n/n kurulması için çalışmalara başlanılma- sı... 2 - Bütün Islam ülkelerinde, eğitim ve ilmiaraş- tırrna sahalarında gayretleri çoğaltmak için ABD ve Almanya'nın ekonomik desteğinin kabul edilmesi. 3 - Bütün Müslüman ülkelere Islam şeriatını be- nimsetmek ve şeriatı, bütün kanunlara ana kay- nak ve temel kabul etmeleri için çağnda bulun- mak... 4 - Islam ülkelerinde bütün daire ve işyerlerin- de çalışan tüm kadınlar Islami yasaklara uymalı, özellikle ABD'deki Müslüman kadınlar da Islami esaslara göre giyinmeli... 5 - Şehatın bütün Islam ülkelerinde güçlendi- rilmesi için cuma günü tatil olmalıdır... Pakistan'da toplanan Uluslararası Şeriat Kong- resi'ne Türkıye'den kim katılmıştı? Süleyman Demirel hükümetinin (Birinci Milli- yetçı Cephe Hukümeti) Devlet Bakanı MSP'li Ha- san Aksoy!.. Işin ilginç yanı, Uluslararası Şeriat Kongresi'nin toplanması için parasal yardım yapan önemlı bir kuruluş vardı... Rabıta örgütü!.. Bu örgütün, CIA'nın kontrolünde olduğu bılinen bir gerçekti... • • * Pakistan'ın Karaçi ve Peşaver kentlerindeki Usame bin Ladin'i destekleyen, ABD'yi lanetle- yen gösterileri televızyon ekranlarında izledikçe aklıma Rabıta geliyoıi.. 1976 yılında Iran Şahı Rıza Pehlevi daha dev- rilmemişti, Humeyni ise Paris'te yaşıyordu... Afganistan da Kızılordu tarafından ışgal edil- memişti!.. Usame bin Ladin'i kimsetanımıyordu!.. Ama ABD'nin komünizme karşı 'yeşil kuşak' projesi yaşama geçirilmişti!.. Rabıta ise Türkiye'yı kuşatmış, yurtdışındaki din görevlilerimizin maaşlannı ödüyordu... Laik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriye- ti'nin bir devlet bakanı ise Uluslararası Şeriat Kongresi'ne katılıyor, alınan kararlara imza atı- yordu... Dünyadaki tüm kadınlar Islami yasaklara uya- cak, halifelik gelecektü... Evet evet. Türkiye bu kararlara imza attı!... Bu olay 1976'da Türkiye'de çok tartışıldı... Cumhuriyet Başsavcılığı, o tarihte, MSP'li Dev- let Bakanı Hasan Aksoy hakkında soruşturma açtı... Bir süre sonra soruşturma durduruldu... Neyse!.. Şimdi Afganistan'da kadınlara bakıp "Ortaça- ğı yaşıyoriar" diyoruz... Kim sorumlu bundan? Başta ABD... Çünkü Rabıta'nın ekonomik kaynağı Suudi- ABD ortak petrol şirketi Aramco. Islam ülkelerin- deki köktendinci her hareketi desteklıyordu... Eğeryirmi-yirmi beşyıl öncesini anımsamaz- sak, ABD'yi vuran terörün arkasındaki güçleri bul- makolanaksızdır!... • • • Bugün Pakistan'da dini partiler darbeci gene- ral Müşerref'e meydan okuyorlarsa, temelinde, ABD'nin yıllarca uyguladığı kendi çıkartarına yö- nelik politikalar yatmaktadır!.. ABD, VVashington ve New York vurulunca, kök- tendinci terörün ne olduğunu anladı!.. Peki ABD'nin aklı Cezayir kana bulanırken ne- redeydi? Islam ülkelerinde köktendinci hareketi destek- leyen, Türkiye'de aynı hareketin gelişmesi için tıpkı Pakistan'da olduğu gibi Suudi kökenli ban- kalan, şirketleri devreye sokan ABD şımdi 'haç- lı seferi'ne hazırlanıyor... Netuhaf!.. hikmet.cetinkaya(« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA TROYA'dan İYONYA'ya Mitolojik Aşklar Cografyası Bir ayda 2. Basım ve. G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k Tel: 0212-512 42 19 FakS: 512 11 72