17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 EKİM 2001 SALI HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Usame Bin Berlusconi Yirmi gün geçmiş 11 Eylül saldınsından bu yana. Amerikalılann güven duygusunun yıkıl- masından, geleceğe yönelik bakışların de- ğişmesinden, projeksiyonlann yeniden biçim- lendirilmesinden bu yana geçen 20 gün için- de terör, Batı dünyasına ayna tutmuş. Yirmi gün içinde henüz ne elle tutulur bir de- lil elde edilebildi, ne saldırganlar dört başı mamur biçimde saptandı. Kuşkular, önyargı- lar, art niyetlerden oluşan bir yumağın içine hapsoldu kaldı gerçek. Yapılacak operasyonun niteliğinin de tam belirlendiği söylenemez. Garip olaylar oluyor, "Papa bölgedeyken savaş yapılamaz, kutsal ramazanda da ol- maz, sonra şükran günü, Noel var, aynca da kış şartlan..." gibi koşullar sürülüyor öne. Rambo'ların hevesleri kursaklannda kalıyor - Eeee birader, biz ne zaman savaşacağız şöyle ağız tadıyla, diye soruyorlar. Ama savaş, Rambo filmleri kadar kolay ge- çeceğe benzemiyor. • • • 11 Eylül günü isabet alan yalnız Pentagon değil, ama aynı zamanda Arnerika'nın guru- ruydu; 11 Eylül günü yıkılan yalnız ikiz kule- ler değil, Amerika'nın ve de belli bir Batı'nın cali görüntüsüydü. Terörün tuttuğu aynada, bize başka türlü gösterilen birtoplumun havı dökülmüş kuma- şı ve gerçek yüzü çıkıyor ortaya. ABD'de Arap olduğu için veya salt onlara benzediği için öldürülen insanlar, uçaktan pi- lot ya da yolcular tarafından indirilen Arap asıllı Amerikalılar, saldınya uğrayan Müslü- manlar, bombalanan camiler, linç kültürünün hâlâegemen olduğu birtoplumun insani gö- rüntüsü ardındaki gerçek yüzünü koyuyor or- taya. Bir güven ortamı içinde oluşturulmuş, zo- raki ayaktatutulan bir görüntü yıkılıyor ikiz ku- leler ile birtikte. Bu hengâme içinde terörün tanımını tam olarak yapabilmiş bile değiller. Terörün etkisindeki bir Batı dünyası, kendi- ne özgü bir terörün örneklerini sergilemekten geri kalmıyor. Linç kültürü terör ile biriikte canlanıp şahlanıyor. Davranış, sokaktaki adam ile sınııiı değil. Doruklara tırmanıyor. ••• Italya'da iktidarı ele geçirmiş olan Berlus- coni, yeni bir Usame bin Ladin örneği veri- yor. Dinci bağnazlığın, Usame bin Ladin'in kar- şısına, bağnaz kapitalizmin, emperyalizmin ve onunla atbaşı giden ırkçılığın Usame bin Berlusconi'si çıkanlıyor. İtalya'nın egemeni Berlusconi, "Islam uy- gaıiığı-Batı uygartığı" ayrımı yapıp birincinin, ikincinin gerisinde olduğunu, Batı'nın komü- nizmi ve Islam dünyasını fetnetmesi gerekti- ğini söylüyor. Buradaki fetih, islami anlamda değil, o uy- gariıklann ele geçirilip yok edilmeleri ve son- ra da yerlerine galibin düşüncesinin egemen kılınması anlamında kullanılıyor. Bunun adı, insan haklarına saygı oluyor. Usame bin Ladin ile Usame bin Berlusco- ni arasında fark yoktur özde. Ikisi de karşıtı- nın yok edilmesinden yanadır. Usame bin Berlusconi, kendi safının elindeki güçle, bu- nu açıkça savaş, istila, yenme, yok etme, de- ğiştirme biçiminde yapabileceğini düşünür. Usame bin Ladin ise kendi safının elindeki gücün buna yetmeyeceğini gördüğünden, korkutup sindirme ve intikam alma biçimin- de, yaşama geçirir tepkisini. Yirmi gün oldu, ikiz kuleler iğrenç terör ta- rafından yıkılalı ve iğrenç terörün tuttuğu ay- nada, bir kısım Batı'nın iğrenç yüzü sırrtalı. Yüksek Mahkeme'de bugun Erdoğan'ın kader günü ANKARA (Cumhu- riyet Bfirosu) - Anayasa Mahkemesi, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi gele- ceğinin belirleneceği görüşmeyi bugün ger- çekleştirecek. Yüksek Mahkeme, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğiu'nun istemi doğrultusunda Erdoğan'ın kurucu üyelikten çıkanlıp çıka- rümayacağını karara bağlayacak. Türk siyasetinin ve Recep Tayyip Erdo- gan'ın siyasi geleceği Anayasa Mahkeme- si'nin bugün vermesi beklenen karanyla şe- kıllenecek. Başsavcı Kanadoğ- iu'nun başvurusuyla il- gili olarak raportör ra- porunu tamamladı. Yundışı gezisini ta- mamlayarak Türki- ye'ye dönen Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, rapo- ru üyelere dağıttı. Bu- min, başvurunun bu- gün saat 10.00'da görü- şülmesi için gündem belirledi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kana- doğlu, 21 Ağustos 2001 'de Anayasa Mah- kemesi'ne 6 sayfadan oluşan AKP'ye "ihtar verflmesi ve Erdoğan'ın genel başkanhk vetki ve görcvlerinin tedbiren önlenmesi" istemini içeren başvuruyu yap- mıştı. Kanadoğlu,AKP'nin kurucu üyelerinden olan ve parti genel baş- kanlığına seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ın ana- yasa, Siyasi Partiler Ya- sası ve Milletvekili Se- çimi Kanunu uyannca kurucu üye olamayaca- ğını vurguladı. Anayasa Mahkeme- si Başkanı Mustafa Bumin, Erdoğan ile il- gili kararın bugün çı- kıp çıkmayacağını kes- tiremediğini söyledi. Koalisyonun küçük ortağındaki muhalifler Abant'taki toplantıya katılmama karan aldı ANAP'ta yaprak dökümüANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Koalisyonun küçük ortağı ANAP'ta yaprak dökümü yaşanı- yor. ANAP içinde Izmir Milletve- kili Işm Çelebinin hazırladığı dek- larasyonla başlayan kaynama istifa- laria sürüyor. Trabzon Milletvekili Süha Tanık, haUctange^ E ^ Aşık'ın ardından Izmir Mil- len tepkiler nedeniyle letvekili Süha Tanık da dün istifa et- a^nld^usöyledL ti. Yaptıklan toplanüyla son duru- mu değerîendiren ANAPIı muha- üfleT, ortak hareket etme ve hafta sonu Abant'ta yapılacak toplantıya katılmama karan aldı. Çelebi'nin hazırladığı deklaras- yonla başlayan ANAP'taki hareket- lilik sürüyor. Parti içinde yaklaşık 20-22 kışılık muhalif grup, dün öğ- len saatlerinde bir araya gelerek de- ğerleııdırnie yaptı. ANAP'lı Ydtb- ron Akbuhrt' un işyerinde gerçek- leştirilen toplantıya Burhan Kara, Yûcei Seçkmer, Yaşar Eryıhnaz, AH Er, Işm Çefebi, llhan Akûzüm ve Veysel Atasoy'un katıldığı öğrenil- di. Muhaliflerin toplantısmda ANAP yönetiminin hafta sonu mil- letvekilleri ve MKYK üyeierinin kaülımıyla gerçekleşörmeyi planla- dığı toplantı değerlendihldi. Ortak hareket etme yönünde yeniden ka- rar alan muhalifler, hafta sonu ger- çekleştirüecek toplantıya da katıl- mama karan aldı Tanık'ın istifasıy- laANAP'ın milletvekili sayısı84'e düştü- TBMM'deki milletvekilleri- nin partilere göre dağılıraı şöyle: DSP:131,MHP: 126, ANAP: 84, DYP: 80, AKP: 52, SP: 48, Bağım- sız: 20, Boş: 9. Asık: Sırada 20 milletvekili var AHMETŞEFÎK Trabzon-ANAP'tan istifa eden Trabzon Milletvekili Eyfip Aşık, istifalann süreceğini, sırada 15-20 milletvekilinin bulunduğunu öne sürdü. Hükümetin yılbaşından sonra düşeceğı iddiasında bulunan Aşık, diğer partilerden birçok mil- letvekili ile ortak davranarak yeni bir hükümet kurulacağını, gelecek yılın sonbahannda ise erken se- çim olacağını öne sürdü. ANAP ve hükümetle ilgili açık- lamalarda bulunan Aşık, ANAP'ın, kurulmasmdan bu yana TBMM'de bulunduğunu, her za- man ülkeye hizmet etmeyi amaç- ladığını belirterek bugün gelinen noktada ülkede siyasetin kilitlen- diğini, bu yüzden işlerin iyi git- mediğini savundu. Eyüp Aşık, Trabzon'da yayımla- nan Ekspres gazetesihe yaptığı açıklamada, siyasal istikrann sağ- lanabilmesi ve güçlü bir siyasal seçeneğin ortaya çıkabihnesi için ANAP ve DYP'nin birleşmesi ge- rektiğini, ancak özellikle ANAP yönetiminin buna kapalı olduğu- nu iddia etti. Aşık, iki partinin bir- leşebilmesi için iyi bir operasyo- na gereksinme bulunduğunu be- lirtti ve "tstifalar sürecek. 15-20 arkadaşunız daha ANAP'tan isti- fa edecek. İki partinin birleşmesi için üzerimize düşen görevi yapa- cağız. Ancak bunun biçimi ne ola- cak, buna karar vereceğiz" diye konuştu. Muhalefet Hükümete seçim baskısıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Muhalefet partileri, iş çevrelerinden gelen sert eleşti- rilerin ardından seçim baskısını ağırlaştırdı. AKP Genel Başkan Yardım- cısı Abdullah Gül, yakın çevre- sinin, zorla göreve devam etme- sini sağlayarak Başbakan Bü- lent Ecevit'e haksızlık ettiğini savundu. Yakında hükümete ve- rilen dış desteğin de sona erece- ğini ileri süren Abdullah Gül, u Bu hükümet kendisine verifcn bütün kredileri rüketmiştir. Ge- riye kalan tek şey Başbakan'ın bu işin fartana varmasKtar. Bu saatten sonra yapılacak şey bü- yûk bir yurtseverlik obnah ve se- çime gidecek tedbüier alınmab- ctar. Güven bitmiştir, deniz bit- miştir, kara bitmiştir. Derviş'in de kredisi bitmiştir'' dedı. TÜSÎAD'aeleştiri SP de dış politikadaki gerilim ortamında zayıf ve kınlgan bir hükümetin işbaşında bulundu- ğu gerekçesiyle iktidar hakkın- da gensoru verdi. SP Genel Baş- kan Yardımcısı Mehmet Beka- roğju, TÜSÎAD'm tepkisini eleştirmekle biriikte seçimden başka çıkar yol görmediklerini söyledi. Parlamento dışı bir ka- bine veya "miDi mutabakat hü- kümeti" hazırlığı yapıldığını, bunun bayraktarlığını da TUSl- AD'ın üstlendiğini savunan Be- karoğlu şunlan söyledi: "Tûrkiye'ji yöneten hükü- metierin tamamı Istanbul düka- hğryla, TÜSL\D'la işbiıüği yap- nuştır. Türkiye'de ne ohnuşsa büyük patronlann, TÜSİAD'nı bUgisi dahilinde olmuştur. Tür- kiye'de işadamlan devletin elin- deki zenginliği paylaşmak için siyasetle işbirtiği içindedir. Eğer bir suç varsa, 1 numarah suçlu İstanbul dükalandır.r ' ÎĞNEIJ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Değişfldik paketinm 2. turu bugün ANKARA(Cumhuriyet Bürosu)-Anayasa değişik- liği paketinin 2. tur görüş- meleri bugün başlıyor. Pa- ketin referanduma gerek bırakmayacak bir çoğun- lukla bu hafta genel kurul- dan geçirihnesi bekleni- yor. Anayasa Komisyonu Başkanı Turhan Tayan, uzlaşma iklimini değerlen- direceklerini, yeni bir pa- ket üzerinde çalışmalara başlayacaklarını söyledi. TBMM Genel Kuru- lu'nda bugünden başlaya- rak 11.00-21.00 saatleri arasında anayasa paketinin ikinci tur oylamalan yapı- lacak. Birinci turda 221 oy alan "kanunlaria uluslara- raa anlaşmalann çaüşma- sı halinde uluslararsı an- laşmalann esas ahnacağı'' düzenlemesini içeren maddenin ikinci turda da gerekli oyu alamayarak düşmesi bekleniyor. Paketin tümünün oyla- masında 330 oy alınırsa öneri kabul edilmiş olacak, ancak referandum yolu açılacak. Akarcalı'dan sitem ANAP İstanbul Millet- vekili Bülent Akarcah, anayasa değişüdikleri sıra- sında, meslek odalannın ve demokratik kitle örgüt- lerinin hiçbirinin TB- MM'de izleyici olarak bi- le bulunmadıklannı vur- gulayarak "TÜSİAD'nı, sanayivetkaretodalarmm, sendikalann yönetüninde yer alan, Mecüs'i, milktve- kOlerini ve siyaseti kötüle- me sanaünm öncü kişileri arasmda bulunanlardan hiç ama hiçbirini göreme- dik. Boğaz'ın keyiffi eylül akşamlanndan aynlama- düdarun kabul etsek bile, ya Ankara'da otanlara ne demeö" diye konuştu. Huzursuzluk sürüyor Yılmaz: Yanlış yaptılar • PartisirKİen istifalann artması : durumunda bunun hükümet içinde ; soruna neden olmayacağını savunan Musut Yılmaz, "Hiç kimsenin Türkiye'nin bugünkü . ortamında kendi kişisel meselelerini ülke meseleleri gibi takdim etmeye hakkı yoktur" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı MesutYıimaz, partisinde muha- lefet hareketi başlatan ve istifa eden mil- , letvekillerini, kişisel sorunlannı ülke sorunu olarak göstermeye çahşmakla suçladı. Yılmaz, partisinden istifalann artması durumunda bunun hükümet içinde soruna neden olmayacağını savu- narak "Arkadaşlanmız yanuş yapmış- tor" diye konuşnı. Başbakan Yardımcısı Yılmaz, dün MKYK toplantısı için partisinin genel merkezine gelişinde gazetecilerin soru- lannı yanıtladı. ANAP'tan istifalara ve bir grup milletvekihnin toplantılar yap- masına nasıl bir tepki göstereceklerinin sorulması üzerine Yılmaz, "Arkadaşb- nmız yanlış \apmışlardır. Hiç kimsenin Türkiye'nin bugünkü ortamında kendi kişisel meselelerini ülke meseleleri gibi takdim etmeye hakkı yoktur" dedı. Yılmaz, çıkışlan kişisel olarak değer- lendirip değerlendirmediğinin sorulma- sı üzerine, "Grup hareketi ofanası bir şe- yi değiştinnez. Netke itibanyla asd se- bepter arkadaşlann kişisei konumlann- dan kaynaklanan nedenierdir. Dolayı- sayfabununbugünkü ortamdadoğru bir, davranış nhnyhğmı söyiüyorum" dedi. Yılmaz, "Önlem ahnayi düşünüyor musunuz. kendflerhie görüşecek misi- niz" sorusuna şu yanıtı verdi: "Gerek- tiğizaman zaten arkadaşlarla görüşüyo- ruz. Hafta sonunda da aynca bütün grupla bir değerlendirmc toplanust ya- pacağız. Ama herkesin kişisel mesefcte- rine parti çözüm geürmek zorunda de- ğfl, böyk bir yükümhllüğümüz yok. Bu meseleyi sırtiavan, bu mesekyi taşıyabi- len arkadaşlarunız biamk devam eder, taşjyamayanlar avnhıiar.'' Yılmaz, istifaiann hükümet içinde bir sorun yaraüp yaratmayacağmın sorul- ması üzerine, "Hayor biçbir sorun oi- m a ^ dedi. ANAP MKYK toplanüsın- da ekonomik bunalım, anayasa değişik- likleri ve olası seçimlerde belediye baş- kan adaylannın önceden belırlenmesi yönündeki öneri tartışıldı. : SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Martin O'Hagan Kuzey Irlandalı birgazeteci. Meslektaşımız. Onu bir- kaç gün önce yol ortasında öldürdü- ler. Türkiye'de örneğine çokça tanık olduğumuz gazeteci cinayetinin şo- kunu şimdi ingiliz ve Irlandalı gazete- ciler yaşıyorlar. Son 30 yıl içinde bu- nun Irtanda'da ikinci gazeteci cinaye- ti olduğunu söylediler. Beş yıl önce uyuşturucu tüccarlannın peşine dü- şen kadın gazeteci Veronica Guerin öldürülmüştü. Veronica'yı uyuşturu- cu çeteleri öldürmüştü. Martin'i ise bir terör örgütü. Ingiltere, ABD'deki terör şokunu yaşarken aynı günlerde bir gazeteci- nin öldürülmesine tanık oldu. Kuzey Irtanda'nın tanınmış gazetecilerinden Martin O'Hagan üç gün önce eşiyle biriikte otomobiliyle evine dönerken arabasının kapısında kurşunlanarak öldürüldü. Kuzey Irianda'nın Sunday VVorld gazetesinin 51 yaşındaki de- neyimli muhabiri Martin O'Hagan, uzun süredir İngiliz yanlısı olarak ka- bul edilen Loyalistlerin tehdidi attın- Irlandalı Gazetecinin Öldürülmesi daydı. O'Hagan, bir süre önce Kuzey Ir- landa'da meydana gelen şiddet olay- lannın arkasında İngiliz yanlısı Loya- list şiddet yanlısı gruplaria, üst düzey polis şeflerinin, işadamlannın Uls- ter'deki ilişkilerini açığa çıkaran bir TV programı hazıriamıştı. İngiliz Dör- düncü Kanal'ında ilgiyle izlenen bu program, daha sonra ABD'de best- seller bir kitaba dönüşmüştü. Komi- te isimli bu kitap, şiddet örgütleriyle uyuşturucu mafyası ve devtet yetki- lileri arasındaki bağlantılara dikkat çekiyordu. • • • Martin, yalnızca İngiliz yanlılannın değil, IRA'nın da hoşlanmadığı bir ga- zeteciydi. Çünkü o, her yönden ge- len şiddete karşıydı. Terörün arkasın- daki karanlık ilişkileri açığa çıkarmak için çaba sarf ediyordu. Bir süre ön- ce Loyalistlerin tanınan bir lideri ve aynı zamanda birçok cinayetin so- rumlusu olarak bilinen Bilty VVrightla söyleşi yapmış ve onun cinayetlerini teşhir eden bir yazı hazıriamıştı. Billy VVright daha sonra tutuklan- mış ve Cumhuriyetçiler tarafından cezaevinde öldürülmüştü. VVright, O'Hagan'ın yazısı üzerine, onu tehdit etmiş ve başına bir şey gelirse O'Ha- gan'ın da canından olacağını söyle- mişti. O'Hagan o dönemden beri İn- giliz yanlısı Loyalistlerin tehdidi altın- daydı. Ancak birkaç sene önce ise I- RA'nın bölge örgütü tarafından kaçı- nlmış ve sorgulanmıştı. • • • Martin O'Hagan ölüm tehditleri alınca gazetesi onu yaşadığı Lurgan kentinden uzaklaştırmak istedi. An- cak üç kız çocuğu babası O'Hagan bu isteği kabul etmedi. Şiddet örgüt- lerinin yaptklannı teşhir etmeyi, uyuş- turucu bağlantılannı ortaya çıkarma- yı sürdürdü. Bir gece, yeni evlerine ta- şınmanın birinci yıldönümünü kutla- mak için gittikleri pub'dan dönerken evinin önünde kurşunlanarak yaşa- mını yitirdi. O'Hagan'ın ölümü üzerine İngiliz ve Irianda gazeteleri ortaklaşa tepki gösterdiler. Martin O'Hagan'ın hertür teröre ve şiddete karşı olan tutariı tav- nnın onun yaşamına mal olduğunu söylediler. ••• O'Hagan gazeteciydi, meslektaşı- mızdı. Onun kaderi, tüm dünya gaze- tedlerini ilgilendindiği gibi bizleri de il- gilendiriyor. Gazeteci meslektaşlan onun ölümü üzerine yazılar yazıyor- lar ve katillerinin bir an önce yakalan- masını istiyoriar. Gözüpek bir gaze- teci olan O'Hagan, ölürken bile bu tutumunu sürdürüyor. Üzerine kur- şun yağarken eşini ölümden kurtar- mak için can havliyle onu uzağa rti— yor. Kendisi kaldınmlar üzerine yığı- lıp can veriyor. O sırada henüz yeni nişanlanan kızı Marb'na oradan ge- çerken babasını kaldınmlar üzerinde gördüğünde onun sendeleyip yere düştüğünü sanıyor. Koşup yanına geldiğinde ise kanlar içindeki cese- dine tanık oluyor. ••• O'Hagan dünyanın bizden uzak bir köşesinde, sırf mesleğini yaptığı için yaşamını yitirdi. Üstelik çok bildiğimiz gerekçelerie. O İngiliz yanlısı grupla- nn da bağımsızlık yanlısı IRA'nın da hedeflerinden birisiydi. Uyuşturucu tüccariarı ondan hoşlanmıyoriandı. Her şey ne kadar tanıdık değil mi? Türkiye'de Uğur Mumcu'lann, Me- tin Göktepelerin, Musa Anter'lerin, Ahmet Taner Kışlalı'lann yaşadığı- nı, bir başka yerde Martin O'Hagan yaşadı. Onun ölümü, nerede olursa olsun bir gazetecinin ölümüydü. Bir mes- lektaşı olarak bu acıyı sizinle paylaş- mak istedim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle