Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 EKİM 2001 SALI
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Usame Bin Berlusconi
Yirmi gün geçmiş 11 Eylül saldınsından bu
yana. Amerikalılann güven duygusunun yıkıl-
masından, geleceğe yönelik bakışların de-
ğişmesinden, projeksiyonlann yeniden biçim-
lendirilmesinden bu yana geçen 20 gün için-
de terör, Batı dünyasına ayna tutmuş.
Yirmi gün içinde henüz ne elle tutulur bir de-
lil elde edilebildi, ne saldırganlar dört başı
mamur biçimde saptandı. Kuşkular, önyargı-
lar, art niyetlerden oluşan bir yumağın içine
hapsoldu kaldı gerçek.
Yapılacak operasyonun niteliğinin de tam
belirlendiği söylenemez.
Garip olaylar oluyor, "Papa bölgedeyken
savaş yapılamaz, kutsal ramazanda da ol-
maz, sonra şükran günü, Noel var, aynca da
kış şartlan..." gibi koşullar sürülüyor öne.
Rambo'ların hevesleri kursaklannda kalıyor
- Eeee birader, biz ne zaman savaşacağız
şöyle ağız tadıyla, diye soruyorlar.
Ama savaş, Rambo filmleri kadar kolay ge-
çeceğe benzemiyor.
• • •
11 Eylül günü isabet alan yalnız Pentagon
değil, ama aynı zamanda Arnerika'nın guru-
ruydu; 11 Eylül günü yıkılan yalnız ikiz kule-
ler değil, Amerika'nın ve de belli bir Batı'nın
cali görüntüsüydü.
Terörün tuttuğu aynada, bize başka türlü
gösterilen birtoplumun havı dökülmüş kuma-
şı ve gerçek yüzü çıkıyor ortaya.
ABD'de Arap olduğu için veya salt onlara
benzediği için öldürülen insanlar, uçaktan pi-
lot ya da yolcular tarafından indirilen Arap
asıllı Amerikalılar, saldınya uğrayan Müslü-
manlar, bombalanan camiler, linç kültürünün
hâlâegemen olduğu birtoplumun insani gö-
rüntüsü ardındaki gerçek yüzünü koyuyor or-
taya.
Bir güven ortamı içinde oluşturulmuş, zo-
raki ayaktatutulan bir görüntü yıkılıyor ikiz ku-
leler ile birtikte.
Bu hengâme içinde terörün tanımını tam
olarak yapabilmiş bile değiller.
Terörün etkisindeki bir Batı dünyası, kendi-
ne özgü bir terörün örneklerini sergilemekten
geri kalmıyor. Linç kültürü terör ile biriikte
canlanıp şahlanıyor.
Davranış, sokaktaki adam ile sınııiı değil.
Doruklara tırmanıyor.
•••
Italya'da iktidarı ele geçirmiş olan Berlus-
coni, yeni bir Usame bin Ladin örneği veri-
yor.
Dinci bağnazlığın, Usame bin Ladin'in kar-
şısına, bağnaz kapitalizmin, emperyalizmin
ve onunla atbaşı giden ırkçılığın Usame bin
Berlusconi'si çıkanlıyor.
İtalya'nın egemeni Berlusconi, "Islam uy-
gaıiığı-Batı uygartığı" ayrımı yapıp birincinin,
ikincinin gerisinde olduğunu, Batı'nın komü-
nizmi ve Islam dünyasını fetnetmesi gerekti-
ğini söylüyor.
Buradaki fetih, islami anlamda değil, o uy-
gariıklann ele geçirilip yok edilmeleri ve son-
ra da yerlerine galibin düşüncesinin egemen
kılınması anlamında kullanılıyor. Bunun adı,
insan haklarına saygı oluyor.
Usame bin Ladin ile Usame bin Berlusco-
ni arasında fark yoktur özde. Ikisi de karşıtı-
nın yok edilmesinden yanadır. Usame bin
Berlusconi, kendi safının elindeki güçle, bu-
nu açıkça savaş, istila, yenme, yok etme, de-
ğiştirme biçiminde yapabileceğini düşünür.
Usame bin Ladin ise kendi safının elindeki
gücün buna yetmeyeceğini gördüğünden,
korkutup sindirme ve intikam alma biçimin-
de, yaşama geçirir tepkisini.
Yirmi gün oldu, ikiz kuleler iğrenç terör ta-
rafından yıkılalı ve iğrenç terörün tuttuğu ay-
nada, bir kısım Batı'nın iğrenç yüzü sırrtalı.
Yüksek Mahkeme'de bugun
Erdoğan'ın
kader günü
ANKARA (Cumhu-
riyet Bfirosu) - Anayasa
Mahkemesi, Adalet ve
Kalkınma Partisi Genel
Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın siyasi gele-
ceğinin belirleneceği
görüşmeyi bugün ger-
çekleştirecek. Yüksek
Mahkeme, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı
Sabih Kanadoğiu'nun
istemi doğrultusunda
Erdoğan'ın kurucu
üyelikten çıkanlıp çıka-
rümayacağını karara
bağlayacak.
Türk siyasetinin ve
Recep Tayyip Erdo-
gan'ın siyasi geleceği
Anayasa Mahkeme-
si'nin bugün vermesi
beklenen karanyla şe-
kıllenecek.
Başsavcı Kanadoğ-
iu'nun başvurusuyla il-
gili olarak raportör ra-
porunu tamamladı.
Yundışı gezisini ta-
mamlayarak Türki-
ye'ye dönen Anayasa
Mahkemesi Başkanı
Mustafa Bumin, rapo-
ru üyelere dağıttı. Bu-
min, başvurunun bu-
gün saat 10.00'da görü-
şülmesi için gündem
belirledi.
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Sabih Kana-
doğlu, 21 Ağustos
2001 'de Anayasa Mah-
kemesi'ne 6 sayfadan
oluşan AKP'ye "ihtar
verflmesi ve Erdoğan'ın
genel başkanhk vetki ve
görcvlerinin tedbiren
önlenmesi" istemini
içeren başvuruyu yap-
mıştı.
Kanadoğlu,AKP'nin
kurucu üyelerinden
olan ve parti genel baş-
kanlığına seçilen Recep
Tayyip Erdoğan'ın ana-
yasa, Siyasi Partiler Ya-
sası ve Milletvekili Se-
çimi Kanunu uyannca
kurucu üye olamayaca-
ğını vurguladı.
Anayasa Mahkeme-
si Başkanı Mustafa
Bumin, Erdoğan ile il-
gili kararın bugün çı-
kıp çıkmayacağını kes-
tiremediğini söyledi.
Koalisyonun küçük ortağındaki muhalifler Abant'taki toplantıya katılmama karan aldı
ANAP'ta yaprak dökümüANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Koalisyonun küçük ortağı
ANAP'ta yaprak dökümü yaşanı-
yor. ANAP içinde Izmir Milletve-
kili Işm Çelebinin hazırladığı dek-
larasyonla başlayan kaynama istifa-
laria sürüyor. Trabzon Milletvekili
Süha Tanık, haUctange^ E
^ Aşık'ın ardından Izmir Mil-
len tepkiler nedeniyle letvekili Süha Tanık da dün istifa et-
a^nld^usöyledL ti. Yaptıklan toplanüyla son duru-
mu değerîendiren ANAPIı muha-
üfleT, ortak hareket etme ve hafta
sonu Abant'ta yapılacak toplantıya
katılmama karan aldı.
Çelebi'nin hazırladığı deklaras-
yonla başlayan ANAP'taki hareket-
lilik sürüyor. Parti içinde yaklaşık
20-22 kışılık muhalif grup, dün öğ-
len saatlerinde bir araya gelerek de-
ğerleııdırnie yaptı. ANAP'lı Ydtb-
ron Akbuhrt' un işyerinde gerçek-
leştirilen toplantıya Burhan Kara,
Yûcei Seçkmer, Yaşar Eryıhnaz, AH
Er, Işm Çefebi, llhan Akûzüm ve
Veysel Atasoy'un katıldığı öğrenil-
di. Muhaliflerin toplantısmda
ANAP yönetiminin hafta sonu mil-
letvekilleri ve MKYK üyeierinin
kaülımıyla gerçekleşörmeyi planla-
dığı toplantı değerlendihldi. Ortak
hareket etme yönünde yeniden ka-
rar alan muhalifler, hafta sonu ger-
çekleştirüecek toplantıya da katıl-
mama karan aldı Tanık'ın istifasıy-
laANAP'ın milletvekili sayısı84'e
düştü- TBMM'deki milletvekilleri-
nin partilere göre dağılıraı şöyle:
DSP:131,MHP: 126, ANAP: 84,
DYP: 80, AKP: 52, SP: 48, Bağım-
sız: 20, Boş: 9.
Asık: Sırada 20 milletvekili var
AHMETŞEFÎK
Trabzon-ANAP'tan istifa eden
Trabzon Milletvekili Eyfip Aşık,
istifalann süreceğini, sırada 15-20
milletvekilinin bulunduğunu öne
sürdü. Hükümetin yılbaşından
sonra düşeceğı iddiasında bulunan
Aşık, diğer partilerden birçok mil-
letvekili ile ortak davranarak yeni
bir hükümet kurulacağını, gelecek
yılın sonbahannda ise erken se-
çim olacağını öne sürdü.
ANAP ve hükümetle ilgili açık-
lamalarda bulunan Aşık,
ANAP'ın, kurulmasmdan bu yana
TBMM'de bulunduğunu, her za-
man ülkeye hizmet etmeyi amaç-
ladığını belirterek bugün gelinen
noktada ülkede siyasetin kilitlen-
diğini, bu yüzden işlerin iyi git-
mediğini savundu.
Eyüp Aşık, Trabzon'da yayımla-
nan Ekspres gazetesihe yaptığı
açıklamada, siyasal istikrann sağ-
lanabilmesi ve güçlü bir siyasal
seçeneğin ortaya çıkabihnesi için
ANAP ve DYP'nin birleşmesi ge-
rektiğini, ancak özellikle ANAP
yönetiminin buna kapalı olduğu-
nu iddia etti. Aşık, iki partinin bir-
leşebilmesi için iyi bir operasyo-
na gereksinme bulunduğunu be-
lirtti ve "tstifalar sürecek. 15-20
arkadaşunız daha ANAP'tan isti-
fa edecek. İki partinin birleşmesi
için üzerimize düşen görevi yapa-
cağız. Ancak bunun biçimi ne ola-
cak, buna karar vereceğiz" diye
konuştu.
Muhalefet
Hükümete
seçim
baskısıANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Muhalefet partileri, iş
çevrelerinden gelen sert eleşti-
rilerin ardından seçim baskısını
ağırlaştırdı.
AKP Genel Başkan Yardım-
cısı Abdullah Gül, yakın çevre-
sinin, zorla göreve devam etme-
sini sağlayarak Başbakan Bü-
lent Ecevit'e haksızlık ettiğini
savundu. Yakında hükümete ve-
rilen dış desteğin de sona erece-
ğini ileri süren Abdullah Gül,
u
Bu hükümet kendisine verifcn
bütün kredileri rüketmiştir. Ge-
riye kalan tek şey Başbakan'ın
bu işin fartana varmasKtar. Bu
saatten sonra yapılacak şey bü-
yûk bir yurtseverlik obnah ve se-
çime gidecek tedbüier alınmab-
ctar. Güven bitmiştir, deniz bit-
miştir, kara bitmiştir. Derviş'in
de kredisi bitmiştir'' dedı.
TÜSÎAD'aeleştiri
SP de dış politikadaki gerilim
ortamında zayıf ve kınlgan bir
hükümetin işbaşında bulundu-
ğu gerekçesiyle iktidar hakkın-
da gensoru verdi. SP Genel Baş-
kan Yardımcısı Mehmet Beka-
roğju, TÜSÎAD'm tepkisini
eleştirmekle biriikte seçimden
başka çıkar yol görmediklerini
söyledi. Parlamento dışı bir ka-
bine veya "miDi mutabakat hü-
kümeti" hazırlığı yapıldığını,
bunun bayraktarlığını da TUSl-
AD'ın üstlendiğini savunan Be-
karoğlu şunlan söyledi:
"Tûrkiye'ji yöneten hükü-
metierin tamamı Istanbul düka-
hğryla, TÜSL\D'la işbiıüği yap-
nuştır. Türkiye'de ne ohnuşsa
büyük patronlann, TÜSİAD'nı
bUgisi dahilinde olmuştur. Tür-
kiye'de işadamlan devletin elin-
deki zenginliği paylaşmak için
siyasetle işbirtiği içindedir. Eğer
bir suç varsa, 1 numarah suçlu
İstanbul dükalandır.r
'
ÎĞNEIJ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Değişfldik paketinm 2. turu bugün
ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu)-Anayasa değişik-
liği paketinin 2. tur görüş-
meleri bugün başlıyor. Pa-
ketin referanduma gerek
bırakmayacak bir çoğun-
lukla bu hafta genel kurul-
dan geçirihnesi bekleni-
yor. Anayasa Komisyonu
Başkanı Turhan Tayan,
uzlaşma iklimini değerlen-
direceklerini, yeni bir pa-
ket üzerinde çalışmalara
başlayacaklarını söyledi.
TBMM Genel Kuru-
lu'nda bugünden başlaya-
rak 11.00-21.00 saatleri
arasında anayasa paketinin
ikinci tur oylamalan yapı-
lacak. Birinci turda 221 oy
alan "kanunlaria uluslara-
raa anlaşmalann çaüşma-
sı halinde uluslararsı an-
laşmalann esas ahnacağı''
düzenlemesini içeren
maddenin ikinci turda da
gerekli oyu alamayarak
düşmesi bekleniyor.
Paketin tümünün oyla-
masında 330 oy alınırsa
öneri kabul edilmiş olacak,
ancak referandum yolu
açılacak.
Akarcalı'dan sitem
ANAP İstanbul Millet-
vekili Bülent Akarcah,
anayasa değişüdikleri sıra-
sında, meslek odalannın
ve demokratik kitle örgüt-
lerinin hiçbirinin TB-
MM'de izleyici olarak bi-
le bulunmadıklannı vur-
gulayarak "TÜSİAD'nı,
sanayivetkaretodalarmm,
sendikalann yönetüninde
yer alan, Mecüs'i, milktve-
kOlerini ve siyaseti kötüle-
me sanaünm öncü kişileri
arasmda bulunanlardan
hiç ama hiçbirini göreme-
dik. Boğaz'ın keyiffi eylül
akşamlanndan aynlama-
düdarun kabul etsek bile,
ya Ankara'da otanlara ne
demeö" diye konuştu.
Huzursuzluk sürüyor
Yılmaz:
Yanlış
yaptılar
• PartisirKİen istifalann artması
:
durumunda bunun hükümet içinde
; soruna neden olmayacağını
savunan Musut Yılmaz, "Hiç
kimsenin Türkiye'nin bugünkü
. ortamında kendi kişisel
meselelerini ülke meseleleri gibi
takdim etmeye hakkı yoktur" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı MesutYıimaz, partisinde muha-
lefet hareketi başlatan ve istifa eden mil-
, letvekillerini, kişisel sorunlannı ülke
sorunu olarak göstermeye çahşmakla
suçladı. Yılmaz, partisinden istifalann
artması durumunda bunun hükümet
içinde soruna neden olmayacağını savu-
narak "Arkadaşlanmız yanuş yapmış-
tor" diye konuşnı.
Başbakan Yardımcısı Yılmaz, dün
MKYK toplantısı için partisinin genel
merkezine gelişinde gazetecilerin soru-
lannı yanıtladı. ANAP'tan istifalara ve
bir grup milletvekihnin toplantılar yap-
masına nasıl bir tepki göstereceklerinin
sorulması üzerine Yılmaz, "Arkadaşb-
nmız yanlış \apmışlardır. Hiç kimsenin
Türkiye'nin bugünkü ortamında kendi
kişisel meselelerini ülke meseleleri gibi
takdim etmeye hakkı yoktur" dedı.
Yılmaz, çıkışlan kişisel olarak değer-
lendirip değerlendirmediğinin sorulma-
sı üzerine, "Grup hareketi ofanası bir şe-
yi değiştinnez. Netke itibanyla asd se-
bepter arkadaşlann kişisei konumlann-
dan kaynaklanan nedenierdir. Dolayı-
sayfabununbugünkü ortamdadoğru bir,
davranış nhnyhğmı söyiüyorum" dedi.
Yılmaz, "Önlem ahnayi düşünüyor
musunuz. kendflerhie görüşecek misi-
niz" sorusuna şu yanıtı verdi: "Gerek-
tiğizaman zaten arkadaşlarla görüşüyo-
ruz. Hafta sonunda da aynca bütün
grupla bir değerlendirmc toplanust ya-
pacağız. Ama herkesin kişisel mesefcte-
rine parti çözüm geürmek zorunda de-
ğfl, böyk bir yükümhllüğümüz yok. Bu
meseleyi sırtiavan, bu mesekyi taşıyabi-
len arkadaşlarunız biamk devam eder,
taşjyamayanlar avnhıiar.''
Yılmaz, istifaiann hükümet içinde bir
sorun yaraüp yaratmayacağmın sorul-
ması üzerine, "Hayor biçbir sorun oi-
m a ^ dedi. ANAP MKYK toplanüsın-
da ekonomik bunalım, anayasa değişik-
likleri ve olası seçimlerde belediye baş-
kan adaylannın önceden belırlenmesi
yönündeki öneri tartışıldı. :
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Martin O'Hagan Kuzey Irlandalı
birgazeteci. Meslektaşımız. Onu bir-
kaç gün önce yol ortasında öldürdü-
ler. Türkiye'de örneğine çokça tanık
olduğumuz gazeteci cinayetinin şo-
kunu şimdi ingiliz ve Irlandalı gazete-
ciler yaşıyorlar. Son 30 yıl içinde bu-
nun Irtanda'da ikinci gazeteci cinaye-
ti olduğunu söylediler. Beş yıl önce
uyuşturucu tüccarlannın peşine dü-
şen kadın gazeteci Veronica Guerin
öldürülmüştü. Veronica'yı uyuşturu-
cu çeteleri öldürmüştü. Martin'i ise
bir terör örgütü.
Ingiltere, ABD'deki terör şokunu
yaşarken aynı günlerde bir gazeteci-
nin öldürülmesine tanık oldu. Kuzey
Irtanda'nın tanınmış gazetecilerinden
Martin O'Hagan üç gün önce eşiyle
biriikte otomobiliyle evine dönerken
arabasının kapısında kurşunlanarak
öldürüldü. Kuzey Irianda'nın Sunday
VVorld gazetesinin 51 yaşındaki de-
neyimli muhabiri Martin O'Hagan,
uzun süredir İngiliz yanlısı olarak ka-
bul edilen Loyalistlerin tehdidi attın-
Irlandalı Gazetecinin Öldürülmesi
daydı.
O'Hagan, bir süre önce Kuzey Ir-
landa'da meydana gelen şiddet olay-
lannın arkasında İngiliz yanlısı Loya-
list şiddet yanlısı gruplaria, üst düzey
polis şeflerinin, işadamlannın Uls-
ter'deki ilişkilerini açığa çıkaran bir
TV programı hazıriamıştı. İngiliz Dör-
düncü Kanal'ında ilgiyle izlenen bu
program, daha sonra ABD'de best-
seller bir kitaba dönüşmüştü. Komi-
te isimli bu kitap, şiddet örgütleriyle
uyuşturucu mafyası ve devtet yetki-
lileri arasındaki bağlantılara dikkat
çekiyordu.
• • •
Martin, yalnızca İngiliz yanlılannın
değil, IRA'nın da hoşlanmadığı bir ga-
zeteciydi. Çünkü o, her yönden ge-
len şiddete karşıydı. Terörün arkasın-
daki karanlık ilişkileri açığa çıkarmak
için çaba sarf ediyordu. Bir süre ön-
ce Loyalistlerin tanınan bir lideri ve
aynı zamanda birçok cinayetin so-
rumlusu olarak bilinen Bilty VVrightla
söyleşi yapmış ve onun cinayetlerini
teşhir eden bir yazı hazıriamıştı.
Billy VVright daha sonra tutuklan-
mış ve Cumhuriyetçiler tarafından
cezaevinde öldürülmüştü. VVright,
O'Hagan'ın yazısı üzerine, onu tehdit
etmiş ve başına bir şey gelirse O'Ha-
gan'ın da canından olacağını söyle-
mişti. O'Hagan o dönemden beri İn-
giliz yanlısı Loyalistlerin tehdidi altın-
daydı. Ancak birkaç sene önce ise I-
RA'nın bölge örgütü tarafından kaçı-
nlmış ve sorgulanmıştı.
• • •
Martin O'Hagan ölüm tehditleri
alınca gazetesi onu yaşadığı Lurgan
kentinden uzaklaştırmak istedi. An-
cak üç kız çocuğu babası O'Hagan
bu isteği kabul etmedi. Şiddet örgüt-
lerinin yaptklannı teşhir etmeyi, uyuş-
turucu bağlantılannı ortaya çıkarma-
yı sürdürdü. Bir gece, yeni evlerine ta-
şınmanın birinci yıldönümünü kutla-
mak için gittikleri pub'dan dönerken
evinin önünde kurşunlanarak yaşa-
mını yitirdi.
O'Hagan'ın ölümü üzerine İngiliz
ve Irianda gazeteleri ortaklaşa tepki
gösterdiler. Martin O'Hagan'ın hertür
teröre ve şiddete karşı olan tutariı tav-
nnın onun yaşamına mal olduğunu
söylediler.
•••
O'Hagan gazeteciydi, meslektaşı-
mızdı. Onun kaderi, tüm dünya gaze-
tedlerini ilgilendindiği gibi bizleri de il-
gilendiriyor. Gazeteci meslektaşlan
onun ölümü üzerine yazılar yazıyor-
lar ve katillerinin bir an önce yakalan-
masını istiyoriar. Gözüpek bir gaze-
teci olan O'Hagan, ölürken bile bu
tutumunu sürdürüyor. Üzerine kur-
şun yağarken eşini ölümden kurtar-
mak için can havliyle onu uzağa rti—
yor. Kendisi kaldınmlar üzerine yığı-
lıp can veriyor. O sırada henüz yeni
nişanlanan kızı Marb'na oradan ge-
çerken babasını kaldınmlar üzerinde
gördüğünde onun sendeleyip yere
düştüğünü sanıyor. Koşup yanına
geldiğinde ise kanlar içindeki cese-
dine tanık oluyor.
•••
O'Hagan dünyanın bizden uzak bir
köşesinde, sırf mesleğini yaptığı için
yaşamını yitirdi. Üstelik çok bildiğimiz
gerekçelerie. O İngiliz yanlısı grupla-
nn da bağımsızlık yanlısı IRA'nın da
hedeflerinden birisiydi. Uyuşturucu
tüccariarı ondan hoşlanmıyoriandı.
Her şey ne kadar tanıdık değil mi?
Türkiye'de Uğur Mumcu'lann, Me-
tin Göktepelerin, Musa Anter'lerin,
Ahmet Taner Kışlalı'lann yaşadığı-
nı, bir başka yerde Martin O'Hagan
yaşadı.
Onun ölümü, nerede olursa olsun
bir gazetecinin ölümüydü. Bir mes-
lektaşı olarak bu acıyı sizinle paylaş-
mak istedim.