Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 EKİM 2001 SAU
10 TEROR VE SAVAŞ
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Diinya 11 EyliÜ'de Gebe Kaldı!
Dünya gebe! Dünya 11 Eylül'de
hamile kaldı. Akla gelmedikyeni do-
ğumlar kaçınılmaz!
ABD her an Afganistan'da yeni bir
savaşa, sonu karanlık bir savaşa baş-
layacak. Savaşa başlamak kolay, bi-
tirmek zor, hele kazanmak olanaksız.
Geçen son çeyrek yüzyılda savaşı
mutlak kazanan oldu mu? Deniliyor
ki ABD ve Ingiltere, önce Afganis-
tan'ı füze yağmuruna tutacak. Gere-
kirse mağaralar çevresinde napalm-
lar patlatacak. Aşağıdakiler kendile-
rini topariayamadan saldın helikop-
terierinin desteğinde binlerce ko-
mandoyu Afgan dağlanna indirecek.
Usame bin Ladin'in kamplannı, Ta-
leban'ın karargâhını yerle bir ede-
cek. Fransa ve ABD'nin Vietnam'da;
Rusya'nın Afganistan ve Çeçenıs-
tan'daki savaşlannın sonuçlanna ba-
kınca, her türlü teknolojik gelişme ve
yeni silahlara karşın,
sonuç aldıklan söy-
lenebilir mi? Sad-
dam Hüseyin bile
Irak'ta hâlâ ayakta,
hâlâ iktidarda değil
mi? Günümüzde ar-
tık savaşın, yalnızca öldürerek kaza-
nılamayacağı anlaşılmalıdır.
Geçen hafta Almanya ziyaretinden
önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir
Putin, savaştığı 'Çeçenlenegörüşme-
lere başlayabileceğini" söyiedi. Bu
sözlen Berlin'de de yineledi. Afganis-
tan'da yenilen Rusya, ABD'ye Afga-
nistan'da teröre karşı Rus silahı öner-
di. Amaç, Rusya'yı NATO'ya sokabı-
lecek ortama dogru yol almak değil mi?
Yeni yüzyılın doğumlanndan birini Av-
rupa'da bekleyebiliriz.
Doksana merdiven dayamış sabık
Afgan Kralı Zahir
Şah'ınKâbil'edöne-
rek savaş sonrasında
başa geçecegi söy-
leniyor. Böylebirdo-
ğum beklemek yan-
lış olur. Bulgaristan'a
dönen krala tahtı ta- T , k- v ,T ,, ,
cı verilmedi. Demokra-
The V v ı
'
hrk Tımes dan fl/
""
n
'*
nr
tik bir sürece katılırken, geçmişini de
başbakanlık vestiyerınde bırakmak
zorunda kaldı. Demokrasinın gereği
ilkgüvenoylamasındadışlanabilirve
bir daha iktidar yüzü göremeyebilir.
Savaş sonrasında Kâbil'de yeni bir
yönetim düşünülüyorsa, krallığı de-
ğil, Afganistan'a demokrasiyi, anaya-
sayı getirecek bir düzenlemenin ha-
zıriığı yapılmalıdır. Düzenin benim-
senmesi için Afgan halkına insancıl
yardımın da arttınlması gerekir.
"Dûnyada iki kral kalacak... Biri In-
giltere'de, ötekisioyun kâğıdında..."
denilir. Bu benzetmeden hareket edil-
diğinde değil Zahir Şah'ı yeniden kral
yapmak, tam tersine Ortadoğu'da
önümüzdeki çeyrek yüzyıl içinde kral-
lann devrileceğine, emiüeıin ortadan
kaldınlacağına ilişkin bir doğum bek-
lenebilir. Son yıllarda Suudi Arabis-
tan Krallığı'nın dünyanın çeşitli ülke-
lerine 25 bin kadar Islam misyoneri,
fedaisi ve teröristi ihraç ettiği bilini-
yor ABD'nin "ye#///a/şa/("oluşturma
stratejisine koşut bu misyonerierin
-aralannda Bin Ladin gibi- pek çoğu
Afganistan'a, Çeçenistan'a ve Bos-
na'ya gittiler. Oralarda Islamiyeti de-
ğil, Islam köktenciliğini pekiştirmenin
yanı sıra "cihat" için silah kullandı-
lar. Hizbullah.Türkiye'de "kozalann-
dan çıkarken" belirtenmedi mi?
Hatta, düşünebiliyor musunuz Ta-
leban, köktenci Fethullah Gülen'in
açtığı altı okulu bile aralannda "laik-
lik aşılanılıyor" gibi bir neden de bu-
lunan 18 gerekçeyle kapattı. Böyle-
ce 150 öğretmen açıkta kaldı, 4500
öğrenci körcehaletin kollannateslim
edildi. Şimdi bu çocuklar Amerikan
ve Ingiliz bombalannın hedefi ola-
cak. Bunun sorumlulan çöl krallan
değil midir?
Bosna, Çeçenistan ve Afganistan'da
çatışmalar, savaşlar bittikten sonra
demokratikleşme sürecine geçildiğin-
de bu 25 bin Suudi misyoneri ne ya-
pacak? Yeni olay bölgeleri mi yarata-
caklar, yoksa ülketerine dönüp alışkan-
lıklannı kendi toprak-
lanndamısürdürmek
zorunda kalacaklar?
Bu silahlar geri tepip
Suudi Kralı'nayönel-
meyecek mi? Zengin-
liğin gevşekliğindeki
Suudi Arabistan gün geçtikçe azalan
petrol kaynaklannın kurumasının ya-
ratacağı ekonomik olumsuzluktan et-
kilenmeyecek mi? Bu olumsuzluğun
yaratacağı iç huzursuzluk bataklığın-
da silaha önce kim sanlacak? 25 bin
kişinin içinden yeni Bin Ladin'ler çık-
mayacak mı? Kral ve 40 bin prens ve
prenses, saraylarında meşk etmeyi
sürdürebılecekler mi? Petrolsüzlük ve
daha az kazanç, bölgedeki öteki kral-
lık ve emirlıkler üzennde domino et-
kisi yaratmayacak mı?
11 Eylül saldırısı gerçekte yalnız
ABD'ye değil, Or-
tadoğu banşvehu-
zuruna geri tepen
bir silah etkisi ya-
pacaktır. Bu neden-
ie en önemli do-
ğumlar bu yörede
beklenebilir.
Eğer kendi prens
ve prenseslerinin acı sonlannı göımek
istemıyor, halkının mutluluğunu, siya-
sal ve ekonomik huzuru istiyoriarsa
krallar ve emirier artık Ortadoğu'nun
"çöl demokrasisinden gerçek de-
mokrasıye geçişini" hızlandırmalıdır-
lar. ABD ve Avrupa Biriiğı, bugüne ka-
dar bu ülkelere uyguladıkları çifte
standardı bırakıp demokrasi ihracı-
na başlamalıdırtar. Yoksa dünya da-
ha pek çok 11 Eylül'ler yaşayacak-
tır. Çöl sandıkları bölge, gerçekte
ölümcül hastalık saçan toplumsal ve
siyasal bir bataklıktır.
Türkiye, bu doğumlann yaşandığı
ve yaşanacağı yörelerie bağlantılı ko-
numundan dolayı gündemden düş-
meyecektir. Ankara'nın uluslararası
stratejik önemi daha da artacaktır.
Ancak bu önemin faturasını Türk hal-
kı çok pahalı bir biçimde ödemeyi
sürdürecektir. Türkiye, Balkanlar'da,
Kafkasya'da, Orta Asya'da, Doğu
Akdeniz'de ve Ortadoğu'da bu yeni
doğum sancılanna karşı savunma,
dış siyasa, ekonomi, eğitim ve demok-
ratik yapılanmasını şimdiden güç-
lendirmek zorundadır.
Algan, Alganh, Afganistanh
Medyamızda, Afganistan vatan-
daşlanna "Afganlı" ve hatta "Af-
ganistanir derüfiyor. Türkçeyi iyi kut-
lanan değerii meslektaşım Celal
Başlangtç da dün Radikal gaze-
tesinde "Afganistanlı" diye yaz-
masaydı bu satırtarı yazma gere-
ği duymayacaktım. Daha önce Yu-
nanistan konusunda da birkaç kez
yazmıştm. "Yunanlı" ve "Yuna-
nistanh" denüemez, Fars kökenti
"-istan" eki, "bahçe, toprak, ülke"
anlamınagelir. "Gülistan {gülbah-
çesi)", "kabristan (kabirtik- mezar-
lık)", "yunanistan (Yunan ülkesi)"
demektir. Yunanistan vatandaşı
"Yunan"dır. "Yunanlı" ya da "Yu-
nanistanlı" değildir. Yunan sözcü-
ğünün de kökeni antik dünyadan
gehne "/on"dur.
Nasıl Bulgaristan'da yaşayana
"Bulgar" diyor, "Bulgarh" demi-
yorsak, nasıl Kazak, Çeçen.Türk-
men, Tacik, özbek diyor ve Ka-
zakfı, Çeçenli, Türkmenli, Tacikli,
Özbekli demiyorsak, Afganistan
vatandaşlanndan söz ederken de
"Afganlı" ya da "Afganistanlı" de-
meye hakkımız yok. Sevgili Celal,
gözlerinden öperim.
Dışişleri nöbet değişikliğinde sürpriz!
Dışişleri Bakanlığı Türkiye'de en
güvenilir kurumlardan biridir. Türki-
ye'nin içinde bulunduğu siyasal ko-
numdan dolayı diplomatlar siyasa
üretmek için sirklerde 12 topu hava-
ya atıp düşürmeden yer değiştiren
"junglöher" gibi hareket etmek zorun-
dadıriar. Bakanlığın geleneği gereği iki
yıl yurtiçinde görev yapan diplomat,
dört yıllığınayurtdışına gider, döndü-
ğünde boş kadro durumuna, yetene-
ğine, kıdemine, uzmanlık deneyimi-
ne göre yeni bir göreve başlar.
Bakanlığın değerii müsteşan büyü-
kelçi Dr. Faruk Loğoğlu çok kritik
günlerde VVashington'da görevine
başladı. Yunan-Kıbns siyasasında da
etkinliği bilinen Loğoğlu, önümüzde-
ki günlerde Başkan George W.
Bush'a güven mektubunu sunacak.
Yerine, Ortadoğu, özellikle Suriye ile
ilişkilerde deneyimli müsteşar yar-
dımcısı, büyükelçi Uğur Ziyal baş-
ladı. Bakanlığın yedi müsteşar yardım-
cısı var. Bunlardan biri olan, Yunanis-
tan ve Kıbns konulan ile birlikte ikili
siyasal işlerden sorumlu büyükelçi
M.Yİğit Alpogan uzmanlık deneyimi
nedeniyle Atina'ya gidiyor.
Boşalan iki müsteşar yardımcılığı-
na merkeze dönen iki büyükelçi atan-
dı. Atina'dan merkeze dönen büyü-
kelçi AJi Tuygan'ın, uzmanlık dene-
yimi nedeniyle Alpogan'dan boşalan
masaya oturması beklenirken, yerine
VVashington'dan dönen büyükelçi Ba-
ki llkin getırildi. Tuygan ise Ziyal'dan
boşalan Ortadoğu, Afrika, Asya, Pa-
sifik konulanna bakacak. VVashing-
ton'dan aynlmadan önce yerel bası-
na verdiği demeçte "Bir Türk diplo-
matı için Washington Büyükelçiliği
en son görevdir" diyen, Yunan-Kıb-
rts konulanyla dolaylı olarak ilgilenmiş
llkin için de bu atama herhalde sürp-
riz oldu. Çunkü Şükrii Elekdağ, Nus-
ret Kandemir gibi büyükelçiler mes-
lek yaşamlannı VVashington'da nok-
talamışlardı. Emekliliği gelmediği için,
llkin geleneklerin altında bir göreve
atanmış oluyor. Bakan Ismail Cem'in
öngördüğü bu atamalarda Yunan-
Kıbns konulanndan deneyimsiz bir
diplomatın atanmasından en çok Yu-
nanistan Dışişleri Bakanı Yeorgios
Papandreu sevınmiş olmalı. Anlaşı-
lan, bundan sonra siyasayı Cem, Pa-
pandreu ile birlikte oluşturacak.
Elmek: [email protected] Faks:0312-442 79 90
Ânkara'daki ABD heyeti başkanı Weldon: Türidye tacm parlayan nıücevheri
Türkiye kıymete bindiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara'da temaslarda bulunan ABD
Kongresi heyetinin başkanı Senatör
Curt VVeldon, ABD'nin dış politika-
sında Türkiye'ye önemli bir rol veril-
mesi gerektiğini, ancak bunun bugüne
kadar ihmal edildiğini söyledi.
Türkiye 'nin Körfez krizinde 30 mil-
yar dolar kaybettiğini kaydeden Wel-
don, "Bunlan bizim tekrar düşünme-
miz gerekiyor" dedı.
Cumhuriyetçi Senatör Curt Weldon
başkanlığındaki 11 kişilik ABD heyeti,
Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay'ı
ziyaret etti.
Dışişleri Bakanlığı çıkışında gaze-
tecüere açıklamalarda bulunan Senatör
Weldon, Türk yetkililerle yapoklan gö-
rüşmelerde edindiği bilgilerden çok et-
kilendiğini, izlenimlerini Başkan Ge-
orge W. Bush'a aktaracağını söyledi.
• Senatörler, ABD'nin Türkiye'den terörle mücadelede
öğrenecek çok şeyi olduğunu belirterek Başkan Bush'a
sunacaklan raporda, Türkiye'nin takdir edilmesini
isteyeceklerini kaydettiler.
Türkiye'nin terör konusundaki tecrü-
besinden derinden etkilendiklerini kay-
deden Weldon, "Ankara ziyaretimiz,
Roma ve Moskova'dald ziyaretleriıniz-
le karşdaşünldığmda en içten olanrydı.
Türkiyeşimdrye kadar görmesi gereken
ilgiyi göremedi, ABD dış poütikasında
alması gereken büyük rolü alamadı.
Tûrld>e herzaman ABD'nin iyi günün-
de de kötü gününde de yanında ohnuş-
tur. Ancak biz bu gerekK duyariılığı gös-
teremedik. Dmdüğûmüzde Bush ve Po-
well ile bunun ûzerinde çahşacağız" di-
ye konuştu.
Senatör Sotomon Ortiz ise ABD 'nin
Türkiye'den terörle mücadele konu-
sunda öğrenecek çok şeyi olduğunu
belirterek Başkan Bush'a sunacaklan
raporda Türkiye'nin takdir edilmesini
isteyeceklerini belirtti.
'Herkesle iyi geçiniyorsunuz'
Gazetecilerin sorulannı yanıtlayan
heyet başkanı Weldon, Türkiye'den Af-
ganistan konusunda tavsıye isteyıp is-
temediklennin sorulması üzenne, "Tür-
kiye gerek ulus olarak, gerek konum
olarakçok önemli bir ülkedir. Böyle ka-
nşık ortamlarda bile siz herkesle i>i ge-
çiniyorsunuz. ABD bundan ders çıkar-
mah ve Türkiye'nin dengeli ve düşün-
celi olunması gerektiği yönündekigörüş-
lerini uygulamah" yanıtını verdi.
Türkiye'nin görüşmelerde herhan-
gi bir endişeyi dile getirip getirmedi-
ği sorusu üzerine de Weldon, "Tür-
kiye sadık bir müttefiktir. Körfez kri-
zinde 30 miryar dolarhk zarara uğra-
ıruşür. Bunlan bizim tekrar düşünme-
miz gerekiyor. Türkiye 'tacın parlayan
mücevheri'. Türkiye kendi içinde de
dengeyi bulmuş bir ülkedir, denge un-
suru açısından ABD olarak bunu da
örnek almalıyTz" dedi.
Ankara'ya gelmeden önce Moskova
ve Roma'da temaslarda bulunan ABD
Kongresi heyeti, Roma'da eski Afgan
Kralı Muhammed Zahir Şah ile görü-
şerek ABD'nin Afganistan'da yeni bir
yönetıme destek verecekleri mesajım
iletmişlerdi.
'SAVAŞA HAVTR'- Ingfltere'nin Brighton kentinde yapılan banş yanhsı gösterikrde ABD'de 11 Eylül'de yaşanan terörist sakfanlara
misillernede bulunuhnaması istendLîşçi Partisi'nin yılhk kongresinin yapddığı binanm önünde toplanan eylemciler
v4
Sa\aşa hayır",
"Kapah kapılaristemiyoruz" yazıh pankartlar taşıdılar. (Fotoğraf: REUTERS)
IKYB, Bin Ladin'in adamlannın K. Irak'ta olduğu savını ABD'ye taşıyor
Talabanı nin yeni macerası
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Irak Kürdistan
Yurtseverler Birliği (IKYB)
liden Celal Talabani,
terorizme karşı savaş
başlatan ABD'nin
ilgisini bölgeye çekmek için
Usame bin Ladin'in
adamlannın Kuzey Irak'ta
olduğu iddiasını
Washington'a taşıyor.
IKYB'nin Başbakanı
Barham SaUh, Talabani'nin
mesajım iletmek üzere
ABD'ye gitmeden önce dün
Ankara'da temaslarda
bulundu. Salih'in Türk
yetkililere Bin Ladin'in
Kuzey Irak'taki
faaliyetlerine ilişkin bir
rapor ilettiği, bu raponı
ABD ziyareti sırasında
Washington'm dikkatine
sunacağı iddia edildi. IKYB
kaynaklannın verdiği
bilgiye göre, Bin Ladin,
Kuzey Irak'ta "İslamın
Askerleri" adı altında
örgütlenmiş bulunuyor. Bu
harekete ilişkin hazırlanan
raporda, Bin Ladin'in
bölgede örgütlenmek için
Ebu Abdurrahman, Sadun
Muhammed Abdullatif, Ebu
Derda ve Ebu Yasir adlı 4
adamını Kuzey Irak'a
gönderdiği öne sürülüyor.
Hareket, Kuzey Irak'ta din
esaslannı ön planda tutan
bir oluşumu hedefliyor. Kürt
ve Araplann yer aldığı örgüt
kendine merkez olarak
Halepçe yakınlanndaki
Biyara'yı seçmiş bulunuyor.
Halepçe'ye bağlı
Zerdehal'de de hareketin
üsleri bulunuyor. Bölgede
yaşanacak çatışmalarda ve
harekete bağlı halkın
tedavisi amacıyla Biyara'da,
hareketin hastanesi
bulunuyor. Türk dışişlen
bakanlığı kaynaklan ise
IKYB bölgesinde dini
nitelikte böyle bir örgütün
yer aldığmı doğrularken,
bunun Taleban, Bin Ladin
ya da El- Kaıde örgütüyle
ilişkisinin saptanamadığını
vurguluyorlar.
"İslamcı Gruplar" masada
Türkiye ile Almanya, Ankara'da terör ve radikal
îslamcı gruplarla mücadele yollarını görüştü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Almanya Savunma Bakanlığı
Müsteşan Watter Kolbow'un Ankara
temaslannda uluslararası terör ve
radikal İslamcı gruplarla mücadele
görüşüldü.Kolbow, dün
Genelkurmay Başkanlığı'ndaki
temaslarunn ardından Dışişleri
Bakanlığı'nda Müsteşar
Uğur Ziyal ile yaklaşık bir saat
görüştü. Görüşmeden sonra
gazetecilerin sorulannı
yanıtlayan Kolbow,
temaslannda Türk yetkililere, 11
Eylül'den sonraki gelişmelerin,
yeni bir işbirliğinin
başlatıhnası için olanak
sağlayabileceği görüşünü
ilettiğini kaydetti. Kolbow,
"Görüşmeleründe,
sosyal alanda ve ekonomik
alanda, maH kaynaklar açısından
olsun, askeri işbüüği açısından obun,
uzun vadeli olarak terörizmle
mücadele edümesi gerektiği
yönündeki görüşlerimizi
aktardım'' diye konuştu.I
şbirliği kapsamma, Almanya'daki
radikal islamcı gruplann girip
girmediğine ilişkin bir soru
üzenne Kolbow,
"Temaslanmızda,
İslamcı gruplarla ilgili olarak
Ahnanya'nm
aldığı karariar arasmdaki 'din
imtiyazının kaldınlması' kararun
göriiştük. Uzun vadede,
radikal İslamcı gruplanna
karşı da mücadelenin söz konusu
olabileceği görüşlerimizi UetrjJk"
yamtmı verdi. ~^
Terörle mücadelede
NATO ve AB'nin katkılanmn
neler olabıleceğıne dair görüş
alışverişinde de bulunduklarmı
söyleyen Kolbow, Almanya'nın
NATO ve AB içinde aldığı
karalardan Ankara 'nin memnun
kaldığı izlenimini edindiğini
kaydetti.
Clafkos Klerides.
Silahlann
hepsini
göstermedik
LEFKOŞA (AA) - Kıbns
Rum yönetimi, "bagımsızhk
günü* kutlamalan çerçevesin-
de düzenlediği askeri geçit
resminde, yeni silah sistem-
lerini teşhir ederek gövde gös-
terisı yaptı. 16 Ağustos
1960'ta kurulan Kıbns Cum-
huriyeti'nin kuruluş yıldönü-
münü 1 Ekim'de "bağunsız-
lık günü" olarak kutlayan
Rumlann düzenledikleri tö-
reni, Rum yönetimi lideri
Glafkos Klerides ve Yunanis-
tan Sa\ unma Bakanı AkisÇo-
hacopulos ile diğer Rum yet-
kilıler izledi.
Lefkoşa'nın Rum kesimin-
de düzenlenen törende, diğer
sılahlann yanında, Exocet ve
TOR-M1 füzeleri, BMD 3
zırhlı muhabere araçlan, uzun
menzilli çok namlulu fuze-
atarlar ve mobil top batarya-
lan yer aldı. Törende, 122 mi-
limetrelik BM21 tipi füzeler,
M114 tipi 155 milimetrelik
toplar ve 203 milimetrelik top-
lar ilk kez gösterildi.
Rum ve Yunan bayrakla-
nyla süslenen mekânda dü-
zenlenen töreni, KKTC'den
Rum kesimine geçen bir grup
Türk gazeteci de izledi. Kle-
rides, törenden sonra yaptığı
açıklamada, Rum Milli Mu-
hafız Ordusu'nun "Kıbns
topraklannı sa\nnmaya haar
oldugunu gösterdiğmi" belir-
terek Rum ordusunun bir ger-
gmlik durumunun gerektir-
diği şekilde silahlandmldı-
ğını söyledi. Klerides, kendi
deyimiyle "Türk tehdiüeri''
karşısında silahlanmanın
önemli olduğunu kaydetti.
Klerides, bir soru üzerine, ye-
ni alınan silah sistemlerinin
tümünün geçit törenine katıl-
madığını belirterek "Sadece
görmenizi istedikkrimizi gös-
tenük" dedi.
Sears kulesi de vurulacaktı
îkiz kulelere düzenlenen saldınlardan sonra Sears
kulesinde çalışan 10 bin kişi tahliye edilmişti
CHICAGO (AA) - Amerikan
ABC televizyon kanalı, Federal
Soruştunna Bürosu'nun (FBI).
Chicago'da bulunan ABD'nin en
yüksek gökdeleni Sears'a yönelik
bir saldmyı önlediğini ileri sürdü.
ABC'nin internet sitesinde yer alan
iddiaya göre, ABD'nin Detroit
kentinde 3, Chicago ile Iowa
kentlerinde de geçen hafta birer
kişinin tutuklanmasının ardından
elde edilen istihbarat, 436 metre
yüksekliğindeki Sears'a yöneük
saldırmın son anda engellendığini
düşündürüyor. Tutuklanan kişılerle
birükte disketler ve Sears'a ait
planlann ele geçtiğini iddia eden
ABC, aynca tutuklananlardan
4'ünün tehlikeli madde taşıyan
kamyon ehliyeti sahibi olduklanm
duyurdu. Dünya Ticaret
Merkezi'nin Ikiz Kuleleri'nin 11
Eylül'de yerle bir olmasına yol
açan terörist saldınlardan sonra
Sears'da çalışan yaklaşık 10 bin
kişi tahliye edilmişti Öte yandan,
ABD'de, 11 EylüPdeki terör
saldınlanyla ilgili yürütülen
soruşturmalar çerçevesinde bir
Virginia'lınm, Pentagon'a çarpan
uçağı kaçıran 2 korsana sahte
kimlik sağlamakla suçlandığı
bildirildı. Mahkeme kayıtlarma
göre, Luis Martinez-Flores (28),
entagon"a çarptınlan uçağı
kaçırmakla suçlanan Halid
Ahnidar'm, kendisi gibi
Washington'ın dış mahallelerinden
Falls Church'da ikamet ettiğini
onaylayan sahte ifade vermekle
suçlandı. Üd zanlınm Virginia'dan
kimlik kartı edinebilmesi için,
eyalet kayıtlarma geçmesi gereken
ikamet onay belgesine ihtiyaç
duyulduğu kaydedildi.
Korsanlara sahte belge teminine
yardımcı olmakla suçlanan
Virginia'lı ikinci kişi olduğu
belirtilen Martinez-Flores'un, bölge
mahkemesine çıkması bekleniyor.