23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KİM 2001 SAU CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15 n büyük acüarıbile sıradaıüaşüranmedyanınritüellerimodern insanı dünyayı anlamaçabasmdan uzaklaştınvor Irajikbir çağdatrajedisizkalmak...yŞEKMELMESCİ 11 Eylül'de New York'taki ikiz ku- leri v e Pentagon'u vurup binlerce ın alan saldınlann aıdından dehşet örüntülen yerküremn tüm iktişim üzeyLerini kaplayınca. "fdm gibı", inanılmaz bir senaryo gjbi" türün- en nitelemeler, yorumculann ve pikerlerin söylemlennde en sık kul- anılan benzetmekr hstesinde hızla ıst sıralara tırmanmaya başlamış, lattab>azı fılm yapımcılanndan "Ba- la böyle bir uçuk senano getirseler, »emen kapıyı gösterirdim" gibi dâ- ıiyane demeçler ahnarak bu söyle- tıin geçerlıhği çok parlakbir biçim- ie kaıutlanmıştı! Geçenlerde ünlü '\merikah korku ve gerilim roman- ları film senaryolan yazan Stephen King, bu üsluba karşı çıkma ve ya- şananlann "film gjbriıkle ilgisinin bulunmadığını, gerçek olduklannı vurgulama gereğini duydu. '"Simge, şeyin ölümûdûr' Terry Eagleton ın VVuüam Shakes- peare adlı kıtabının (1) sonuç bölü- münde, Jacques Lacan'dan aktanl- mış ilginç bir saptama var: u Daha önce Jacques Lacan'ın beürttiği gibi simge (simgelediğj) şeyin ölümüdür. Dilde, dünya ile gösterim düzeyinde ilişki kuranz, maddi ncsnelerin ken- dilervyleiHşldkurmayız." Ashnda di- lrn tek başına belirleyici bir kavram- sal araç olmadığı, dünya ile göste- rimleri arasındaki ilişkinin ekono- mik-toplumsal-tarihsel-dinsel-dü- şünsel bağlamlar içinde değişebilir- liği ileri süriilebilir. "MitoslarçağT insarunm zıhninde, simge ile sımge- lenen arasındaki ilişki, modern çağ insanının gözlerindeki ve belleğin- deki gösterge-gösterilen ilişkisiyle aynı kefede tartüamayacak denli farklı olabilir. Ama böyle bir çekin- ce altı çizilen olgunun önemini asla azaltmaz, hatta çağımızda yukanda- ki tarumın kapsamı biraz daha ge- nişletilerek "dfl" yerine "tüm iktişim . araçlan''geçirilebUebilir. Antik Yunan'da tiyatro ve özellik- le de trajediler o çağın en etkili dü- jğgW)QKgg!ltSN%fçX!«?? >x z#it^^ şünce-değer sistemleri taşıyıcılan olarak önemli bir iletişim görevi de üstleniyorlardı. Trajedi kurgusunun ve dilinin temel öğeleri "agon" (ça- tışma) ve "pathos w tu (acı çekme). Niye? Çünkü bir yandan trajedilerin dayandığı mitos-ritüel arka planı bu- nu gerektiriyordu. Diğer yandan da Yunan sitesi svnıflaştıkça ve devlet- leştikçe eski klan, kabile, topluluk iHşkileri dağıhyor ve toplum bu ge- çişin sancılanru yaşıyordu. Parçalan- ma, acılan da beraberinde getiriyor ve trajedilerde giderek bireyin ait ol- duğu grupla, aileyle, klanla ve tüm toplumla ilişkileri sorgulanıyordu. Dil de buna uygun bir gelişim süre- ci gösteriyor. Koronun ağır bastığı yaratımlardan aktör(ler),birey(ler)in monolog veya diyaloglannın öne çıktığı, koronun giderek arka plana itildiği kurgulara geçiliyordu. Parçalanma ve geçiş süreçleri. Shakespeare trajedilerine de darnga- sını vunnuştu. Bu kez Marx'm tanı- mıyla değişim değerinin kullanım değerine giderek ağır bastığı geniş yeniden üretım çağımn ve "meta fe- tişizmT sürecinin şafağında, değer- ler sistemi her yerinden çathyor ve Atinalı Tünon'un "SenL bütün in- sanhğın orospusu seni!/Sen değU mi- sin bütün miUet sürülcrini birbirine düşüren?" dıye lanet okuduğu *pa- ra*nın egemenliği güneşin altmdaki yerini istiyordu. Eagleton'a göre Shakespeare oyunlanndaki dilin me- taforik gücü ve çeşıth anlamlara çe- kılebihr esnekliği, mevcut tüm çer- çevelen aşmaya ve ihlal etmeye is- tekli yeni sınıfın canhlığına denk dü- şüyordu. Thıjik çağda 'dffl' Çağımız ise Heiner Müller'in 1991 'de Akdenız Tıyatrolan Enstitü- sü'nün Marsilya'dakı toplantısında söylediğı gibi, "Tam bir trajik çağ, ama trajedi yazılmıyor,trajedi yazar- lançıkmıyor*'. Nıye? Bu sorunun ya- nıtı bugüne dek yaşadığı en derin parçalanmanın pencesmde bocala- yan; gerek tek tek toplumlann ıçin- de, gerekse tüm yerküre ölçeğinde • "Mitoslarçağı" insanının zihninde, simge ile simgelenen arasındaki ilişki, modern çağ insanmın gözlerindeki ve belleğindeki gösterge- gösterilen ilişkisiyle aynı kefede tartüamayacak denli farklı olabilir. Ama böyle bir çekince altı çizilen olgunun önemini asla azaltmaz, hatta çağımızda yukandaki tanımın kapsamı biraz daha genişletilerek "dil" yerine "tüm iletişim araçları" geçirilebilebilir. taş çatlasayüzde 10'lukbirzengmve mutlu azınlığın üzerine geri kalan yüzde 90'ın açhktan ve öfkeden ka- raran gözlerini dikmesinden yayılan "korku ve dehşet" tınılan eşliğinde, tuhaf bir teknoloji ve (fmans serma- yesı ağırlıklı) küreselleşme "devri- tnT yaşayan ınsanlığın "diMnde" gızlıbelkide... "Ortayaçıkanekono- mikveteknolojik devrimler nedeniy- le iletişim alanı haberteşmeyi ve kül- türü kendi içine alıp eritme,böylelik- le de kürcsel ve evrensel tek bir alan yaratma eğüiminde. Bu Amerikan esinli, tüm gezegen ölçeğinde bir tür khleseliktişim kültürüdür. Kültür gi- bi haberieşme de bu kraeselleşmeye direnemiyor. (...) Haber her şeyden önce tam anlamıyla ticari bir mala dönüşmüş durumda." Ve uydularla sağlanan teknolojik hız aracılığıyla haberciliğin amiral gemisi hahne ge- len televizyonun diğer iletışım araç- lanna da dayattığı "diTde temel bir yasa var: "YamızcagörülebiBr olanın haber niteüğj vardır, görülebilir ol- mayan, görüntüsü oîmayan, televiz- yondakullanüamaz,dolayısıylamed- yatik olarak varuğı söz konusu değiV- dir. Bu bö\ le olunca, çarpıcı görüntü sağlayan olaylar -şiddet olaylan, sa- vaşlar. felaketler, acüar- günlük olay- larda henıen başı çekiyor. („.) Öteki konularabaskmçıkjyor." (2) (Bu du- rumun bihncınde olan sıyasi iktidar odaklan da aynı mantığı bu kez ters- ten kullanıyor, görüntü ahnmasına veya çeşitli baskılarla görüntülerin yayımlanmasına izin vermeyerek, bazı konulann görünürlük ve "ha- ber niteüğj kazanmasrnı engelleme- ye çalışıyorlar.) 0 zaman telev izyon- larda sunulan haber programlannda inanılmaz bir tekrar olgusuyla karşı karşıya kalıyoruz. Belli uzunlukta bir metin için seçilen görüntüler, ha- berin okunması bitinceye dek yine- leniyor. Medya çağının "ritüeüeri'' denile- bilecek bu programlar, haber aktar- maktan çok şov sunma nitelikleri ve en büyük acılan bıle sıradanlaştıran tekrarlanyla kültür- iletişim alamna da egemen olan yoğun metalaşmanın zaten birbirinden kopardığı gösterge ile gösterileni iyice farklı kategorile- re yeTİeştıriyor ve bir süre sonra sa- dece gösterge kalıyor. "Simge şeyi öMürüyorT Buna bir de hızdan baş- ka hiçbir kural tanımayan "gerçek tüketimi"mn getirdiği bellek yiti- miyle izleyki kitlesinin edilginliği- ni ekleyin, dünyanm belki de en tra- jik çağında yaşayan modem insanın "trajedi''nin bireyı toplumu ve dün- yayı anlama/anlamlandırma çaba- sından niye bu denli uzaklaştığını, küreselleştiği ıddia edilen dünyada "dil''in nasıl bu denli sıradanlaştığı- m, insanın gerçeklik algısının Tûm gjbi" düzeyini aşmakta niye zorlan- dığını anlayabilırsiniz. (1) T. Eagleton, William Shakes- peare, Çev. A. Cüneyt Yalaz, Boğa- ziçi Üniversitesi Yayınevi, Istanbul, 1998. (2) Ignacio Ramonet, Medyamn Zorbalığı. Çev. Aykut Dermen, Om Yayınlan, Istanbul, 2000 Görimiümm iroııik lııüi KULTÜR*SAN*T to aıaı a*3 •• T KûMrServisi- Fotoğraf sanatçısı Le- vent Öget'in 'Kunüü' enstalasyonu 3 - 20 Ekim tarihleri arasında AKM Sanat Galerisi'nde yer alacak. Belli bir kavra- mın çeyresinde kurulan sergileriyle ta- mnan Öget'in son sergisi fotoğraftn bel- kemiği olabilecek bir indirgemeninhis- sedilmesinı amaçlayan 'kımılü' olgusu- nu inceliyor. Sergide yerleştırme - dü- zenleme; mekâna, görüntünün tüketim biçimlerine - ahşkanlıklar arasmdaki laıllarumlaruıa. karşılaşma - buluşma, iç - dış kavramlanyla birlikte işaret edi- yor. Öget'e göre; tt ~Kopyalanan - yeri- ne konulan - benzetilen - belgelenen ha- yata dairher şey,van>luşunyenidenoku- nuşudur."llk canlılık belrrtısıdır 'kutul- ü', görünümünse en yalm - ıronik hali- dir. Anlatım yöntemlerinden hepsine yönelmesi mürnkün olmayan gözün ni- yetlenme yetisi, seçimlerini belirlerken yaşamsal görsellikte değerbulur. Niyet- lenme, bakışı vazgeçilmez ölçekten - değerlendirmelere vardınr. Rıfat Hgaz 9 ın evi müze oluyor Hababam Sınıfı'nın \araoctsı şair Rıfat Dgaz'ın evi müze haline getirilecek. Kastamonu ValiliğL Rıfat Dgaz'ın 1911 yıhnda doğduğu Cide Uçesinin Kasaba Mahalksü Atatürk Caddesi'nde buhman ve uzun süre bakımsız kalnuş, yıkümak üzere olan evi müzeye dönüştürmekiçin harekete geçti. KüMr Bakanhğu Kastamonu Valu%'nin girişimini olumhı bularak Rıfat Ilgaz'm evinin kamulaştırüması için 21 müyar Srahk ödenek gönderdL Roxy'de caz günlerî KültürServisi-Jazz ruhunu ve atmos- feriru oluşturmak amacıyla, Roxy'de etim ayrndan itibaren her salı 'Jazz Günkri' düzenlenecek. Roxy'de bu ak- şım saat 23.00'te 'Selen GühmDörtiü- si' sahne alacak. 'Selen Gülün Dörtlüsü', Selen Gülün (îiyano), Mike VVUkens (saksofon), Imir Özoghı (davul) ve îlker Özalp'ten (aas) oluşuyor. 1972 yıhnda dünyaya gelen Selen Gü- ün, 1996 yüında alrnış olduğu bursla Bostan'dacazkompozisyonçalıştı. Big Band için yazmış olduğu bazı eserler Phil VVılson Rainbovv Band tarafmdan New York, Fransa, Brezilya ve Italya'da seslendirildi. Gülün'ün aldığı ödüller arasında, BülentTarcan Yanşması tkin- cilik Ödülü, Charles Mingus Kompo- zisyon Ödülü ve bursu bulunuyoT. 30 Ekim'e kadar sürecek olan 'Jazz Günkri'nde. NeşetRuacan,RkkyFord, Donovan Mixon, Can Koziu ve tstanbul JazzCoHectivecazseverlerle buluşacak. ELAZIĞ1. ASIİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2001/170 Davacı Hikmet Bura vekili tarafından davalı Abdullah Tavşan aleyhıne mahkememi- ze açılan bedel karşılığı temlik davasının yapılan yargılamasında davalı Abdullah Tav- şan'ın adresi meçhul olduğundan Abdullah Tavşan duruşma günü olan 29.11.2001 günü saat 09'00da mahkememizde hazır bulunması veya vekil göndermesi HUMK'nın 213 ve 377 maddelen gereğmce belırtılen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadığı veya ve- kil göndermedıği takdude yargdamaya yoklugunda devam edıleceğı ve hüküm verilece- ği dava dilekçesi yerine kaım olmak üzere ılanen tebuğ olunur. Basın: 54654 04 Ekim 12:30 Airto Moreira & Fıora PurimÛ?EKim 20:30 Kenny Wheeler Ouartrt 11 Ekim 19:00 Omer Farukıekbılek 17:00 A Great Oay in Harlem 40' 12 Ekim 19:00 Don Byron Oumtet 17:00 Maceo Parker - RooU Revisited 58 13 Ekim 19:00 John Scofıeld Tno 17:00 Paul Haınes II. Bolum 17:00 Paul Haines II. Bolum 04 Ekim 22:00 Wibutee 17:00 iuz CoUection - The RooU of Ncw Orteans Jazz 77 04 Ekim 23:00 Joseph Bowie's Defunkt 1700 Maceo Parker - Roots Revisited 58'08 Ekim 22:00 Erik Truftaz & llhan Erşahvn Project 10 Ekim 22:00 Tuna Ötenet > imer Demirer Ouartel 12 Ekim 23:00 Omar Sosa Septel "The Latin Jaa Ml Stars" 54 13 Ekim 12:30 Charles Mingus - Triumph of the Underdog 78 05 Ekim 23:00 Jauistance/unıted Future Organızatıon 10 Ekim 17:00 Mercan Dede07 Ekim 21:00 Joseph Bovne's Defunkt 09 Ekim 19:00 Erik Truffaz & İlhan Ersahin Project ^M 12 Ekim 17:00 BobbyPrevıte TDT perdelerini açıyor • TRABZON (AA)' Trabzon Devlet Tiyatrosu (TDT), U Ekim'de perdelerini açacak. TDT Müdüni Galip Erdal, bu sezon biri çocuk oyunu olm^ üzere 6 oyunla izleyicilerinin ka«ı s ı n a Çikacaklannı belirtti. tlk olarak, Brian C'lark'm yazdığı, Nüvit Özdoğru'nvt 1 Türkçeye çevırdığı ve Mustafa Kurt'un yönettiği 'Karar Kimin' adlı oyunu sahneleyeceklerini bildiren Erdal, kasım ayının ortalannda 'Kamyon' adlı oyunu sahnelemeye başlayacaklannı ve bu yıl da geçen sezon olduğu gibi, her ay yeni bir oyunu gösterime sokarak, izleyiciye sürekli yeni oyunlar izleme şansı sunacaklannı belirtti. Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli olarak, geçen sezon ortaöğretim öğrencilerine yönelik gerçekleştirdikleri 'Haydi Gençler Tiyatroya' kampanyasmın başanlı olduğunu da kaydeden Erdal, geçen yıl başlatılan tiyatro kurslannın bu yıl da devam edeceğini söyledi. Ahmet Kutsî Tecer anılıyop • ANKARA (ANKA)-Ahmet Kutsi Tecer, doğumunun 100. yıldönümü nedeniyle anılıyor. \ Kültür Bakanlığı, Türk edebiyat ve kültür yaşamında önemli bir yeri olan Ahmet Kutsi Tecer için bugün Devlet Resim ve Heykel Müzesi Konser Salonu'nda anma töreni; çarşamba günü ise 75'inci Yıl Salonu'nda bir panel düzenleyecek. Panelin birinci oturumunda, Prof. Dr. Sevda Şener, Leyla Tecer, H. Rıdvan Çongur, ikinci oturumunda ise Prof. Dr. Saim Sakaoğlu, Prof. Dr. Himmet Uç, Metin Tura, Nail Tan konuşmacı olarak katılacak. Boslancı'da şiir günü I Kültür Servisi - 7 Ekim Pazar günü saat 13.00'te Hatay Restoran'da şiir günü düzenlenecek. 1980'lerin sonunda Kadıköy ve Üsküdar halk kitaplıklan ve Hatay Restoran'da birçok şiir etkinlikleri yapmış olan Şinasi Özdenoğlu, Sabahattin Kömürcüoğlu, Cavidan Tümerkan, Subutay Hikmet, Pmar Yılmaz, Emine Ertem, Nermin Pura ve Hayret Gürkanlı'dan oluşan şairler grubu, 7 Ekim Pazar günü ilk kez yeniden bir araya gelerek Hatay Restoran'da yemeklı ve şiirli bir toplantıda özlem giderecekler. (Aynntıh bilgi için-.O 216 362 77 10) Kamil Aslanger resim sergisi • Kühûr Servisi - 4-25 Ekim tarihleri arasmda Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi Hasan Rıza Sergi Salonu'nda Kamil Aslanger'in resim sergisi sanatsaverlerin beğenisine sunulacak. 'Topkapı Düşleri' başlığı ile sergilenen 30 tablo, Osmanlı saraylan içinde en çok Türk özellikli saray olan Topkapı Sarayı'run görkemli ve gizemli mekânlannda ömür tüketmiş cariye, ikbal ve sultanlann yaşamlannı konu edıniyor. Kamil Aslanger, günümüzde oryantalist yaklaşımla resim yapan tek sanatçı olarak biliniyor. Ispanya'dan yarüım albümü • M1AM1 (AFP) - 50 ünlü Ispanyol sanatçı, Amerika'ya yapılan terör saldınlannın ardından, 'The Last Goodbye' adlı şarkıdan oluşan, yapımcılığını Emilio Estefan'ın üstlendiği bir anma albümü çıkanyo. Estefan albümde, Alejandro Femandez, Andy Garcia, Carlos Vives, Celia Cruz, Gloria Estefan, Juan Luîs Guerra, Jon Secada, Jose Feliciano, Jose Luis Rodriguez, La Ley, Ricky Martin ve Julio Iglesias gibi ünlülerin yanı sıra daha pek çok sanatçıyı bir araya getirmiş. 4 Ekim'de Miami stüdyolannda kaydedilen albümün geliri, Kızılhaç ve 'United Way' adlı yardım kuruluşlanna bırakılacak. 'The Last Goodbye' adlı şarkı, Estafan ve Perulu müzisyen Gian Marco tarafmdan bestelenmiş. New York Rlm FestivaK başladı • Kültür Servisi - 28 Eylül-14 Ekim tarihleri arasmda gerçekleşen New York Film Festivali 39. yılmı kutluyor. ABD'ye yapılan saldınlann ardından festivalin ertelenmesinin gündeme geldiğini belirten yetkililer, New York'ta hayatın normale dönmesi için devam kararı aldıklannı söylediler. Kendisinden sonra yapılan Akademi ÖdüllerTnin (Oscar) ön habercisi olarak değerlendirilen festivale, 20 ülkeden 24 film yanşmacı olarak katıhyor. Burada ödül alan fılm, mutlaka Oscar'da da ödüllendiriliyor. Geçen yıllarda 'Kaplan ve Ejderha', 'Before Night Falls', 'Dancer in the Dark- Karanlıkta Dans', New York Film Festivali'nde ödül alan yapımlardı. BUGUN • BABYLON'da saat 22.00'de The Norwist ve Tied & Tfckled Trio'nun konseri gerçekleşecek. (292 04 65) • İTALYAN KtJLTÜRMERKEZİ nde saat 19.00'da FüreyaÜnal'ın konseri gerçekleşecek. (293 98 48) • FRANSIZ KÜLTÜRMERKEZİ'nde saat 19.00'da Nedim Gürsel, 'Resimli Dünya' romaru üzerine bir konferans verecek. (252 61 55) • ANKARA ALMAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 18.30'da Roberto Rossellini'nın 1947-48 yapımı 'Deutschland Im Jahre NuD' adlı filmı Ahnanca onjinalinden Ingilizce alt yazılı olarak gösterilecek. (312 425 14 36)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle